İktidar seçim kampanyasını İstanbul’dan başlattı.. Muhalefet de masa mesaisini sürdürüyor…

37
Reklam

Daha önceden AK Parti’nin seçim kampanyasını dün Nef stadyumunda düzenleyeceği “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Büyük İstanbul Buluşması” adını verdikleri bir toplantı ile başlatacağını haber aldıkları için mi, Millet İttifakı’nı oluşturan altı parti liderleri kendi rutin toplantılarını bugün yapıyorlar, emin olun bilmiyorum.

Belki de, AK Parti’nin seçim kampanyasını İstanbul’dan başlatan stadyum mitingi ile ‘6’lı masa’ liderlerinin buluşmalarının birbirini izlemesi, eskilerin deyimiyle, bir ‘tevafuk’  sonucu olmuştur.

İster tesadüf veya tevafuk, ister planlı olsun, olanın muhalefet açısından iyi -hatta hayırlı- olduğunu sanıyorum.

Umarım, uyanmalarına ve bu akşamki buluşmalarından itibaren de hesaplarını yeniden gözden geçirmelerine vesile olur bu durum.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Büyük İstanbul Buluşması”, her bakımdan muhalefet için bir uyarı anlamı taşıyor çünkü.

Muhalefet, seçimi kazanmanın çantada keklik olduğundan, sandık ortaya geldiğinde, vatandaşın iktidar görevini kendilerine vereceğinden ve belirleyecekleri adayı da cumhurbaşkanı seçeceklerinden çok emin.

Adeta gün sayıyor muhalefet. O arada da vakit doldurmak için buluşup sofra muhabbeti yapıyorlar görüntüsü veriyor.

İstanbul’daki kampanya açılışına davetli değildim, kendime ait bir gözlemim yok; ancak davet edilen muhalifliği belirgin bir-iki gazetecinin aktarımlarından, stadı dolduran partide görevli-görevsiz  kalabalıkların, ‘6’lı masa’ öngörülerini yanlış çıkartacak bir kararlılığı yansıttıkları anlaşılıyor.

Reklam

Ülkede sorunlar yaşandığının farkında geniş kitleler, AK Parti’ye oy vermiş olanlar da bunun farkında. Sıkıntıların kendilerine en fazla dokunduğu kişiler ve onların oluşturdukları kitleler bunlar. Şikayet etmesine ediyorlar da. Ancak önlerine getirilen sandığa, şikayetlerinin değil umutlarının eseri olan oyu bırakacaklarını da belli ediyorlar.

Şikayetleri iktidardan, ama umutları yine iktidarda.

Daha doğrusu, sorunlarının çözümü konusunda önlerine sunulan muhalefet seçeneğini henüz tercih edilir bulmadıklarını belli ediyorlar.

“Çözerse yine reis çözer sorunları” demiş AK Parti’nin stat mitinginde konuştuğu kişiler gazeteci Özlem Gürses’e…

Muhalefet “Hayır çözemez, AK Parti sorunların sebebi” diyedursun, bu söylemleri kendilerinden oy almayı bekledikleri kitleleri ikna etmede yeterli görünmüyor.

Seçimlerde kullanılacak oyların gideceği adresi belirlemede eleştirilerin payı da hiç kuşkusuz olacaktır, ancak insanların büyük çoğunluğunun esas beklediğinin daha iyi bir hayat umudu olduğu da muhakkak.

Herhalde şu aşamada üzerinde düşünülmeyi hak eden soru şu: Muhalefet oy beklediği kitlelere onların istediği umudu verebiliyor mu? Veremiyorsa, bunun sebebi-sebepleri ne olabilir?

Bu akşam yeniden bir araya gelecek altı parti lideri bu temel soruya cevap arasalar iyi olur.

Reklam

Onlar ise, üzerinde mutabık kaldıkları 100 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği teklifini kamuoyuyla paylaşmaya hazırlanıyorlar. Sıkıntıların temelinde son birkaç yılı etkisi altında tutan ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ olduğunda hemfikirler ve onun yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmeyi öngörüyorlar ya, anayasa tekliflerini okuyanların kendilerine hak vereceklerini ve günü geldiğinde oylarını partilerine yönlendireceklerini düşünüyorlar.

İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da insanlar siyasi kararlarını öyle oluşturuyorlar. O sayede iktidarlar fazla zorlanmadan değişiyor oralarda. Bizde de aynısı neden olmasın?

Böyle düşündüklerini belli ediyor ‘6’lı masa’ liderleri…

Hesapları tutarsa ne ala…

Ya tutmazsa?

Futbol, daha doğrusu dünya kupası karşılaşmaları ile siyaset arasında kurduğum benzerlik burada devreye giriyor.

Dünya kupasına ‘şampiyonluğun favorisi’ olarak giren ülkelerin milli takımlarının -hiç değilse büyük bölümünün- hesaplarının tutmadığı bu turnuvanın ilk günlerinden itibaren anlaşıldı. Modern futbol farklı oynanıyor ve favori takımlar kendileriyle aynı düzeyde mücadele edildiğinde sahadan yenilerek ayrılabiliyorlar.

Gücü az bir takım favori takımı yenebiliyor, favori takımı yenen kendisinden daha az güçlü bir takıma yenilebiliyor.

Turnuva öncesinde yapılan hesapların yanıltıcı olduğu daha ilk turda ortaya çıkıverdi.

Yarın-öbür gün sandık ortaya geldiğinde, yaşanan sıkıntılardan ve muhalefetin tespitlerine göre o sıkıntıların sebebi olan iktidardan duyulan rahatsızlık, daha önce AK Parti’ye oy vermiş kişiler ve kitleleri yeni bir tercihte bulunmaya yöneltir mi?

Son yerel seçimde, azımsanmayacak sayıda büyükşehir belediyesinde yaşandığı gibi…

Özellikle İstanbul seçiminde Ekrem İmamoğlu gibi fazla büyük sayılmayacak bir belediyenin İstanbul’un bütününde bile tanınmayan başkanı, karşısına çıkartılan eski başbakan ve TBMM başkanı AK Parti adayını yenebilmişti.

Hem de AK Parti lideri de olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ona değil, oyunuzu bana vereceksiniz” uyarısına rağmen…

Görebildiğim kadarıyla, Erdoğan’ın ve partisinin yenildiği o seçimden kendilerine dönük dersi AK Parti ve Erdoğan çıkarmış durumda. Dün başlatılan seçim kampanyasının eksenini de çıkardıkları derse göre kurmuş görünüyorlar.

Muhalefet ise, o seçimi nasıl kazandığının üzerinde pek durmuyor gibi; hiç değilse öyle davranıyor. 

Adayın kişiliği fazla önemsenmiyor. [Aday Ekrem İmamoğlu değil de başka biri olsaydı İstanbul’da kazanabilir miydi?]

“Kimi koysak kazanır” anlayışı hakim.

Diyelim hesapları tuttu ve cumhurbaşkanı kendi adayları seçildi, Meclis’e de önemli sayıda milletvekili sokabildiler. Anayasayı değiştirebilecekleri bir çoğunluğa ulaşabilmeleri ihtimali var mı? 

Yok.

Öyleyse mesailerini bütünüyle anayasa değişikliği paketine vermelerinin anlamı ne?

Çok eski bir televizyon reklamında, kravatına kadar üzeri düzgün ancak pantolon giymeyi unutmuş bir adam, kapısının önünde, “Bir eksiklik var, ama ne?” diye soruyordu.    

“Pantolonun yok be adam” diyesim geliyordu o reklamı  her gördüğümde. 

Bugün de aynı kalıp tepki, dudağıma yerleşik. 

ΩΩΩΩ

Reklam

37 YORUMLAR

  1. “Diyelim hesapları tuttu ve cumhurbaşkanı kendi adayları seçildi, Meclis’e de önemli sayıda milletvekili sokabildiler. Anayasayı değiştirebilecekleri bir çoğunluğa ulaşabilmeleri ihtimali var mı?

    Yok.
    Öyleyse mesailerini bütünüyle anayasa değişikliği paketine vermelerinin anlamı ne?”

    diye yazmış Fehmi Bey .

    Gayet açık hiçbir konuda prtak bir nokta yok onları mı tartışsınlar. tartıştırsınlar.
    Sadece puntoda anlaşma var.Böyle hayali bir şeyin tartışılması kazanılması durumunda seçim sonrası ne olacak ,nasıl bir felakete uyanılacak gerçeklerini örtüyor,saklıyor

    Mesala HDP masa altından destekledi seçim sonrası HDP formülü ne olacak.Bunu açıkca konuşabilecekler mi?
    Suriye ,Irak,Libya dan askerler ne olacak CHP ne düşünüyor.İyi parti ne düşünüyor.HDP yi saymıyorum
    İstanbul sözleşmesi ne olacak.Saaedet ne düşünecek.
    IMF den borç alaıancak mı ?
    Suriye politikası ne olacak.Küçük enişte ne diyecek.

    ..
    Kısaca taktik cambaza bak taktiği .
    Masaya destek veren her unsur şimdilik cambaza baktırıyor ki bir yolunu bulup kendi planını devreye soksun. Yoksa davutoğlunun boyu kaç ,oyu kaç,Ya DP nin oyu kaçta o masada.
    Hepsi cambaza baktırıken,karambolda bir hokus pokus çıkarabilir miyiz? diye kıvranıyor

    Sanki Fehmi bey bunu bilmiyor ve uygulamıyor.
    Fehmi bey de yeterince cambaza bak yaptık artık benim işaret ettiğim adayı gösterin yoksa RTE size yine ham yapacak diyor.
    Fehmi bey herkes aynı taktiği uyguluyor.
    Çok şansınız yok.
    Hamburgercide yeni bir Ekmeleddin üflendi.Bakalım son dakika kim üflenmiş.

  2. İktidarın yeni hamlesi millet ittifakının önemli isimlerinin fan hesabı olarak kurulup millet ittifakının önemli isimlerini çekiştirip kavga etmelerini sağlayıp ittifakın bozulmasını hedefleyen bir projeden bahsediyor sosyal medya.

    Oda tv’de Hürrem Kaşıkçı adına bir köşe yazısı okudum şimdi. Hürrem Kaşıkçı yazılarının bu amaç için yazıldığı söyleniyor.

    Millet ittifakı saflarına karışıp suç da işler bunlar. Her şey beklenir!

  3. Fehmi bey çok doğru olan tespitlerinizi ileriye götüreyim.Diyelim ki seçimden sonra Ak Parti anayasa değişikliğine destek verdi ve anayasa değişti. En muhalif anketlerde dahi Ak Parti birinci parti. Seçimler yapılınca ak parti belki koalisyon yaparak yine iktidar olacak. Sorunların kaynağı Akparti ise bu yöntemle sorun çözülmüşmü oluyor?

  4. Yazınızı bir uyarı olarak görmesi lazım muhalefetin eyvallah… hiçbir seçim çantada keklik görülmemesi ve azami oyun alınması için hedef belirlenmesi şart. Ancak bu ucube sistem 50+1 getirdiği için Tayyip ERDOĞAN en iyi durumda iken bile %52 civarında oy aldı. Seçimlerde okus pokus olmazsa iktidarın oylarının yükselmesi lazım veya yerinde sayması lazım kazanması için. Dikkat edilirse bu konuyu hiç tartıştırmıyorlar, gözden uzak tutarak yok sayıyorlar. Varsa yokta muhalefeti tartıştırıp insanların umutlarını ve kırmaya çalışıyorlar. Bu bir toplum mühendisliği ve propagandadır. Naçizane benim gördüğümü onca deneyimi olan muhalefet liderleri de görüyordur. Her şey güzel olacak, enseyi karatmaya gerek yok.

      • En azından rant ve soygun durdu. Kaynaklar kesildi. Onun için hazmedemiyorlar. Belediyenin parası ile hiç hizmet vermediği yerde yurt dışı eğitim parasını cebe indirmek hangi kitapta yazıyor. Sorsan Müslümanlıkta hiç kimseye laf söyletmezler.

        • Hadi canım .Mercedes otobüslerin tamiri için mercedes yetersiz bulunup yandaşa veriliyor.

  5. TEMİZ PARA MAN ADASINDAN
    İktidarın mini ortağı, Kılıçdaroğlu’nun ABD ve İngiltere ziyaretlerine gönderme yaparak;
    “–Bizim ABD’nin ve Londra’nın kirli parasına ihtiyacımız yok.” diyor.
    Uygur’lara yapılan her türlü işkenceyi de
    “eğitim kampı müfredatı ” olarak vasıflandıran şahıs.

  6. DP. döneminde, seçim çalışmaları yapan bir mebus adayı, kalabalığa yaptığı konuşma esnasında Ismet Inönü hakkında demediğini bırakmamış , ağzına geleni söylemiş, alkıştan kıyametler kopuyor , konuşmacı da sehvete kapılmış ,coştukça coşuyor ve o hızla nihayet Inönü’nün asker kaçağı olduğunu söylemez mi !
    Kürsüden indikten sonra bir arkadaşı biraz sitem etmiş,
    –Yahu koskoca paşa için asker kaçağı denir mi hiç !
    Öbürü hiç istifini bozmamış,
    — Kardeşim, burada önemli olan alkıştır, gerisini boşver!

    • Matrakçıbaşı, belki de 2.dünya savaşına katılmadığı için ismet paşaya asker kaçağı denmiştir, hoş katılmadıysak da açlık kıtlıkta ekmeği karneyle alıp yemişiz sayelerinde!
      Alkışlar, alkışlar, alkışlar…

      • Sen o yıllarda kendin bizzat karneyle ekmek aldıysan ne güzel israf önlenmiş. Almadıysan ve trollük yapıyorsan o başka. Her yoruma maydanoz oluyorsun ancak, gerçeklere cevap yazmaktan ziyade trol ağzı ile işine geldiği gibi müdahale ediyorsun Gayret efendi. Her durum ve uygulama kendi şartları ve içinde değerlendirilir. Madem bu işlere ilgilisin Eğitimde, adalette, ekonomide, üniversitelerin sıralamasında, yolsuzluk ve adama kayırmalarda, tarımda v.b her konuda dünya sıralamasındaki yerimizi bir yazda bizimde kültürümüz artsın, çok biliyorsunuz ya!

        • Nuri bey!
          Siyasal İslamcıların iktidarı;
          –Bir görüşe göre Çanakkale Savaşları’ndan sonra,
          –Bir görüşe göre Moğol İstilası’ndan sonra Anadolu toprakların yaşadığı en büyük felâket.
          İktidara geldiklerinde Ülkemiz Dünya ekonomik büyüklük sıralamasında 17 iken şu anda 22. sırada.
          Tüm Cumhuriyet Tarihi hükümetlerinin elinden 740 milyar dolar para geçiyor. Malum iktidarın elinden 3 trilyon dolardan fazla.
          Güneydoğu Anadolu Projesi(GAP)nin fiziki gerçekleşmesi %17.
          “Onlar yönetime geldiklerinde ekinleri ve nesilleri yok eder” Bakara -205

  7. umut şikayeti döver! realite hayalleri geçer..
    AKP hep hayal üretti gerçekler gün geldi su gibi çarptı milletin yüzüne yüzüne.
    yol yaptı .. köprü çaktı.. (faprikaları sattı demiyo bak!) ekonomiden hiç şikayet etmedi sağ seçmen bu güne kadar!
    şikayet ediyorsa da bu gün, alamadığı için bir çuval un! (5 kilo almaya yetiyor geliri!)
    Anayasanın başkanlık sisteminin değiştiri lebilmesi için muhalefetin oyu yetecek mi?
    Umut yok! şikayet çok!
    sağlık sisteminin hastaneleri ve bilimum yan faktörleri?.. vitrinine koyamıyor iktidar!!
    yol terörünü bitirdik ama,..
    dağ terörü?!?!?
    işsizlik bu güne kadar niye çözülemedi de!…
    enflasyon kur faiz madem bu güne kadar biliniyordu da!!…
    her neyse..
    geç olsun güç olmasın 🤗.

    • çözerse, mevcutların çözmesi tercih edilir.
      muhalefet için umut yok mu? var!
      Anayasa hukuk ve adalet..
      eşitlik merhamet huzur …
      denge denetleme belkide🤔
      yanına biraz sos: okullara yemek! (RTE bedava kitap vadetmişti!)
      aş yanında birde iş olsa..
      evim olmasada kiramı verebileceğim kadar gelir
      çocuğumu okul biter bitmez işte görmek👀.
      ya İstanbul’un trafiği? suyu elektriği?
      metroya gerk yok mu? vaar ki ne var!!
      ne zaman,?
      önce gelsin Ramazan ondan sonra kurban birde Anayasayı hallettikmi ..
      inşallah tamam 🤗

  8. Adaylık Kılıçdaroğlunun hakkıdır. O olmasa bu masa toplanamazdı. Bırakın adam rahat rahat aday olsun.
    Zaten kendisi diyor. Benim uzun uzun kalmaya niyetim yok. 5 yılda Türkiye’nin en temel sorunlarını 6 lider bir araya gelerek akılla çözeriz” diyor.
    Daha önce de söylemişti. Pandemi, ‘akıl ve mantıkla’ çözülür. İki ayaklıdır. Bir, bulaşmasını engelleyeceksin. İki, baktın ki bulaştı, tedavi edeceksin”
    Evet, akıl önemli.
    Benim gönlümdeki Aslan ise Herşey çok güzel olacak sloganlı İmamoğlu. İstanbul istanbul olalı böyle birini görmedi. Cumhurbaşkanlığı favori adayım İmamoğludur. Kılıçdaroğlunun hakkıdır ama napalm. Kazanamaz. Kazanacak aday lazım.
    Bir Chp’li:
    Reisinize söyleyin,
    Sizin kulağınızı çekerim.
    Ağzınıza biber sürerim.

    • masayi kilicdaroglu degil babacan kurdurdu. kilicdaroglu anamuhalefet oldugu icin onde gorunuyor olsada babacan ilmek ilmek planini dokuyor ve uyguluyor. Ak parti icin asil tehlike deva partisidir. yasayip gorecegiz. inşaAllah.

      • Adamlara tehlike deme hocam hemen bertaraf etmeye kalkıyorlar. Bir tehlikesi yok de iktidarı korkutma:))

      • Evet şu görünür olmayan ama göbeğinde olabilen şahıs.
        Yapmıştır mahareti bu ,
        Tedbir,takiyye,kumpas

    • CHP yüzde 25, sağ 75… sağ kendi icinden aday çıkarmayacak, chp’mi teslim edecek. elinsaf… Bu durumda Cumhurun kazanma şansı yüksek olur. CHP’li Kılıçdaroğlu mu, Tayyib bey mi sorusu tereddüte sevk eder seçmeni. Tayyip beyde bunu bildiği için, ısrarla muhatabın kılıçdaroğlu olmasını istiyor. CHPnin bütün kötülüklerini milleti korkutacak şekilde sıralayacak…Sağ seçmen bocalar… onun için CHP kılıçdaroğlu yerini, CHPnin içinde olan ama sağ seçmene de sıcak gelen isimler olmalı. Bunların başında da KESİCİ var.. bende millete oy vermeyi düşünüyorum ama Kılıcdaroğlu olursa zor. ömrüm onlara muhalefetle geçti. aman CHP iktidar olmasın çırpınışıyla geçti ömrüm.

      • Zekeriya bey bu “CHP yüzde 25, sağ 75…” hesabınızda bir yanlışlık var sanki, en az %10 oy alabilen hdp yi hangi tarafa yazıyorsunuz, sol mu sağ mı? Aşırı sağ olarak kabul edebiliriz aslında ama hevaller ne derler bilemem?

  9. Statlarda ve sokaklarda kan dökülmeye başladı mı muhalefet de kanı görünce bayılıyorsa orda yaralının kaderi iktidarın insafına kalmış demektir.

  10. TAŞ YERİNDE

    Emin Çölaşan sağın her türlüsüne ölümüne muhaliftir. Turgut Özaldan başlayarak en ufak islami ışık gördüğü her şeye kırmızı görmüş boğa gibi saldırır. Binlerce, onbinlerce yazı yazmıştır müslümanlar aleyhine. Bu yazıların herhangi bir etkisi, islamcıların hanesine bir eksi yazdığını bu güne kadar görmedim. Yazıları hiçbir etki yapmayan yazarı ben de çoğu gibi etkisiz boş yazar olarak tanımlamıştır. Oysa gerçek bu değilmiş. onun ne büyük, ne etkili bir yazar olduğunu oklarını başka tarafa çevirince anladım. Ecevit (LA) başörtülülere haddini bildirin çıkışından sonra eli ayağı tutmaz olmuş, özel asansörlerle başbakanlığa tekerlekli sandalye ile getirilip götürülür olmuştu. Ama sol basın hala kahramanlık hikayeleri düzüyor, ecevitin dürüstlüğünü, çalışkanlığını, azmini, devlet işlerindeki başarılarını tefrika etmekle meşguldu. Emin çölaşan durup dururken bir gün sazı eline aldı, taş gibi iki yazı yazdı peş peşe. Ecevitin sağlık durumu, bakıcılarının niyetleri üzerine yazdığı yazı infial uyandırdı geçmiş zaman oldu şimdi hatırlamıyorum ama bir hafta içinde ecevit gitti.

    Yazılarını okuduğunuz sayın yazarda böyle biridir. Bakmayın şimdi yarın erken seçim olacak ilkbaharda olacak son baharda kaçınılmaz seçim olacak diye boş hayaller peşinde koştuğuna. Muhalefeti sık sık uyaran tetikte kalın, uyanık olun saldırın, boşluk bırakmayın atak atak! diye biteviye verdiği gazlara. Size ne okuyanı var ne takanı gibi geliyor ama bir zamanlar bu yazarda ülkemizin en güçlü yazarıydı. Irak teskeresini – Hemde erdoğanın en güçlü olduğu dönemde reddedilmesini sağlayan bizzat kendisidir. Bir dizi yazı ile erdoğanın göz hizasına girmek için birbirini ezen milletvekillerini red oyu vermeye ikna etmiş bir yazardı. Hey gidi günler. Keşke herkes şahsi kinlerinin değil de yine eski günlerdeki gibi hakikatin peşinde gitse.

    • Bırak Emin bey’i adam aşsın çölünü engel olma. Sen DHKP/C sorumlusu Gülten Matur’un yakalanmasını anlart bize nasıl yakaladınız. Gülten maturu bu kaçıncı yakalayışınız? Seçimlere kadar kaç kere daha yakalayacaksınız? 2017’de de yakalamıştınız. Bu gün gene yakaladınız. HDKP/C’li militanlarla ortak mı çalışıyorsunuz? Yakalayıp serbest bırakıyor kamuoyunu aldatmak için lazım olduğunda tekrar yakalıyorsunuz!

      • Yüzbin fetöcü var, devletin kılcal damarlarına sızmış. Ve ibadet aşkı ile sosyal medyalarda kamuoyu oluşturan bin yüzbin daha. Buna istanbul ve ankara büyükşehir belediyelerinin trollerini ekle. Sonuç şu ki günümüzde devletin hiçbir konuyu gizleme niyeti ve hatta yeteneği yoktur. Sizin bildiklerinizin devlet yarısını biliyor, size ulaşan bilgiler devlete bir gün sonra ulaşıyor inanın. Asıl çöküş 2023 te. İstikrarsız ve herbiri birbirine çelme takmaya çalışan 6 başlı hükümet, tam aradığınız günler geliyor. heyecanlanmayın sakin olun, renk vermeyin 8 ay sonra kral sizsiniz.

        • 10 senedir aynı kadrolar iş başında demekki onlar sızmışlar devlete, 10 senedir bitiremediklerine göre. İktidar değişirse devlete sızanlar da gideceğinden her şey normale döner, hiç şüphen olmasın.

  11. her gün değişen politikalar sayesinde sağdan soldan gelen paralarla, devlet gücünü kullanarak bir stadyum doldurmak zor bir iş olmasa gerek.
    ama yetmez. oyunu arttıramıyor işte. hesap ta ortada zaten.
    çözerse, yine reis çözer diyen kim? kendi kemik seçmeni. bırak refah yaşamayı iyi yemeği, tatile çıkabilmeyi, giyinip kuşanmayı, temel gıda maddelerini alamayacak hale gelmiş, dünya sefalet şampiyonu olmuş hala reis çözer diyorsa, 20 yıldır tek başına iktidar olan partim beni bu sefalete getirdi, ne istedilerse verdik, şimdiye kadar acep niye çözmemiş, denklemini kuramıyorsa, bırakalım çözümü ondan beklesin değil mi?
    ülkenin yaşadığı sıkıntılar sadece ekonomik değil,
    eğitimden, yargıya
    tarımdan, hayvancılığa
    sanayiden, teknolojiye
    medyadan dış politikaya
    her alanda büyük ve çok sıkıntılı sorunlarımız var
    ve 20 yıldır tek başına buyruk iktidar hangi sorunu çözmüş?
    hiçbirini.
    bilakis, ekonomide olduğu gibi, paramıza bütün zamanların en büyük değer kaybını yaşattıkları gibi, cds değerlerimiz gibi sorunlarımız bir çığ gibi büyümüş ve artmış sadece.
    akp ekonomi başta sorunlarımızı 20 yıldır çözmedi, çözemedi ve çözemeyecektir.
    geleceğe dair başta ekonomi, kurun yada enflasyonun düşeceğine, yatırımın geleceğine dair ortaya koyduğu hiç bir reçete yok, neye bakıp insanlar çözüm bekliyorlar, yağmur duası gibi, bir reçete duası da yok ki.
    çalıştığının karşılığı var sadece ve sadece.
    ülke de bir kaç müteahhite çalışmış sadece ve sadece.

    muhalefet, her türlü kazanır. hesap ortada zaten.
    yerel seçimlerde de dökülen onca paraya, harcanan devlet gücüne rağmen bütün büyüksehirler kaybedildi
    o gün iktidarın oy oranı kaçtı, bugün kaç?
    o gün kur kaçtı…. benzin, şeker, yağ, peynir, limon, mandalin….ev kirası…..havagazı….
    bugün kaç?
    imamoğlunu kimse tanımıyordu, karşında hem sayın binali hem sayın erdogan vardı,
    N’oldu?
    efendim, muhalefet umut vadetmiyormuş?
    kim diyor?
    akpliler, umut anlayışları rüştünü ispat etmiş sanki!
    muhalefet, körfez ülkeleriyle ülke çıkarları için aranı düzelt diyordu,
    esatla ülke çıkarları için anlaş diyordu,
    mısırla ülke çıkarları için görüş diyordu,
    yunanistan adalara silah yığıyor dikkat et diyordu.
    bu umut değilse umut nedir?

    “CHP Her okulda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek için Meclis’e araştırma komisyonu ve soru önergesi verdi”
    “İYİ Parti’nin “Devlet okullarında okuyan çocuklara sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmesi amacıyla” komisyona sunduğu önerge, AKP-MHP oylarıyla reddedildi.”
    devasa kamu harcamalarına, akıl almaz israfa, debdebe ve şatafata evet,
    çocuklara yemek vermeye ret.
    bir eksiklik var ama ne?

    • Didem “muhalefet, her türlü kazanır. hesap ortada zaten.
      yerel seçimlerde de dökülen onca paraya, harcanan devlet gücüne rağmen bütün büyüksehirler kaybedildi”
      diyorsun ama tam öyle değil,
      istanbul ve ankarada belediye meclislerinde çoğunluk cumhurittifakında,
      yani kaybedildi dediğin yerlerde hala iktidardayız haberin olsun…

      • Seçmenin İlçe Beledilerine attığı oy kabul edilmiş, Büyük şehir Belediye Başkanlığı için atılan oy geçersiz sayılmıştır. Bağımsız yargımız tarafından, çoğunluk bu şekilde sağlanmış bu durum mu sizi tatmin ediyor. Yazık.

        • Nuri ney bu iddianız sizce de biraz çelişkili değil mi? Yani iptal edilmiş oylarla mı ibb başkanı oldu imam?

          • Siz yazılanı anlamıyorsanız ve İstanbul seçimlerinin nasıl olduğunu hatırlamıyorsanız lütfen yorum yazmaya kalkmayın. Benim cevap yazımı buradaki herkes anladı. Siz anlamadıysanız…..

      • değerli başkanlarımızın başarılarına engel olmaya çalışanların durumunu iktidar olmaktan çok sorun olmak
        olarak tanımlamak gerekir sanırım.
        bir kaç engel sayayım mı,
        yoksa herkes zaten biliyor mu???

        Muhalefet “Hayır çözemez, AK Parti sorunların sebebi” boşuna mı diyor?

  12. İktidar yine aynı yolda. Kendi kalabalıkları önünde tiyatro oynayacak. Muhalifler bile böyle ağzı açık izleyecek.

    Babacan’ın geçen hafta Halk TV’de arenaya çıkışını izlemeli herkes. Siyaset nasıl olur görmeli. Herkese soru sorma hakkı verilmeli. Erdoğan 20 yıldır kaçıyor ve kaçak güreşiyor. Muhaliflerin karşısına çıkma cesareti ve donanımı yok. Bu çok açık.

    Babacan’a çok sağlam sorular sordu gençler. Bir tanesi 2010 ve 2017 anayasa değişiklikleri ile ilgiliydi. Soran genç, her ikisinde de karşı çıkmadınız dedi. Babacan sakin bir şekilde pozisyonunu gayet mantıklı bir şekilde anlattı. Ancak 2010 anayasa değişikliğinin detaylarına girmedi. Onu isterseniz toplantıdan sonra detaylı görüşelim dedi. Benim hatırladığım kadarıyla, yetmez ama evet anayasası, şöyle oldu:

    Halk anayasaya değişikliğini kabul etti. En büyük itiraz AYM ve HSYK yapısı ve seçimleri ile ilgiydi. CHP ilgili maddeleri halk kabul ettikten sonra Anaysaya mahkemesine götürdü. Yüksek yargı seçimlerinde sadece birer adaya oy verilmesi kabul edilmişti. CHP eskiden olduğu gibi çok adaya oy verilmesini istiyordu. Anayasa mahkemesi CHP itirazını kabul ederek bu seçim maddelerini iptal etti.

    Bunun sonucunda ne mi oldu? FETÖ yargıya el koydu. Bu muhtemelen CHP’nin öngöremediği bir durumdu. AKP ise göbek atarak bunu kabullendi, çünkü yargıda tam etki alanı oluşturma fırsatı elde etti. Hani ne istedilerse verdik döneminin artık şaha kalkmış hali. Seçimlerde iktidar ve FETÖ arasında pazarlıklar yapıldı ve bunlar da 2016’dan sonra ifşa oldu.

    Yaradı mı? Elbette kimseye yaramadı. CHP’nin yanlış hesabı yargıyı FETÖ’ye AKP eli ile teslim etti. FETÖ gemi azıya aldı ve iktidarı indirmeye kalktı. Darbe oldu ve tüm hesaplar alt üst oldu.

    Gelinen noktada herkes suçluydu. O yüzden şimdi sus pus ses etmiyorlar fazla. Arada birbirlerini suçluyorlar. Ama detaylara girmiyorlar.

    Hepiniz oradaydınız!

  13. Muhalefet, kafadan attığı soruların doğru çıkacağını zanneden öğrenci özgüveninde

  14. Kılıç beyimiz Kasımi bekleyin diyordu ne oldu?
    Daha bu programını bile uygulayamayan verdiği diğer sözleri nasıl tutacak.Arkadas 20 yıl yetmez mi bir program için ne dersiniz?

  15. Sn Koru sizin bile umudunuz kalmamış muhalefetten.Bu düşünceye sahip olmanız biraz gecikti ama žararin neresinden donulurse kardir.

    • Muhalefet 6 parçalı. Bunu sağlayan da bizzat Erdoğan. Akşener tam genel kurul yeter imza sayısını almışken, Devlet ile anlaşıp, MHP’den yargı eliyle ayrılmasını sağlayan o. Davutoğlu’na siyasi darbe yaparak yetkilerini elinden alıp seçilmiş başbakanlığını boşa düşürüp partiden uzaklaştıran o. Ekonomide tam başarılı bakanını, yapmak istediği yolsuzluklara engel oluyor diye kızağa çekip uzaklaştıran yine o. Bu muhalefet Erdoğan’ın eseri. Yanı başına aldığı Bahçeli, Perinçek şu bu da çerez namına kendi cephesinde. Sonuçta dürüst bir siyasetçi değil. Demokrat siyasetçi hiç değil. Kurgucu, tiyatrocu, kumpasçı bir siyasetçi karşımızdaki. Diğer dürüst siyasetçilerin bu oyunu bozacak daha akıllı hamleler yapması gerekiyor. Oyuna gelmeden ama oyunu bozacak hamleler. Ha gayret!

Yoruma kapalı.