Herkesin bir hafta boyu tartıştığı bir konuyu gecikmeli olarak ele alacağım için kusuruma bakmazsınız umarım.
Konu aslında yeni değil, ancak eski konuyu yeni yapan bir yönü var.
Gözaltına alınan ve cezaevlerine konulan bazı kadınlar resmi işlemler sırasında çıplak arama yapıldığı şikayetlerini hayli zaman önce milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu aracılığıyla duyurdular.
En fazla ses getiren olay birkaç yıl once yaşanmış.
AK Parti Meclis grubunun başkan vekili Özlem Zengin partisi adına yaptığı konuşmada bu iddianın FETÖ terör örgütünün yalanı olduğunu söylerken, “Onurlu bir kadın bunu gündeme getirmek için bir sene beklemez” de deyiverdi.
Onurlu kadın başına böyle bir şey geldiğinde hemen söylermiş…
Eskiye ait böyle bir iddiayı bugün dile getirmek ‘onursuzluk’ oluyor bu ölçüye göre…
Güncel tartışmaya, “Ben üç kez cezaevine düştüm, her üçünde de beni çıplak aradılar” açıklaması ile, geçmişten bugüne kendisine mahsus tarzıyla gönüllerde yer etmiş sol bir şarkıcı kadın da (Selda Bağcan) katıldı. Ardından, kendi başından geçen benzer uygulamayı sol kimliğiyle bilinen saygın bir romancı kadın da (Oya Baydar) paylaştı.
FETÖ yakıştırması yapılabilecek türden kişiler değil bunlar.
Onursuz olmayı onlara yakıştıramam.
Şahsen konunun başa gelen çirkin uygulamayı yıllar sonra anlatma boyutuyla daha fazla ilgiliyim. AK Partili siyasetçinin ‘kadınlarda onur’ ölçüsü saydığı boyutla…
Çünkü bizim bu tartışmayı yürüttüğümüz şu günlerde dünya hukukçu milletvekilimizin ‘onursuzluk’ olarak tavsif ettiği türden olaylarla çalkalanıyor.
Woody Allen v Dylan Farrow
Amerikan HBO platformu şu sıralarda dört bölümlük bir belgeselin yayınına başladı. Henüz ilk bölümü izlenen dizi büyük yankı uyandırdı.
Dizinin adı ‘Allen v Farrow’… Allen dünyanın en ünlü sinema sanatçılarından Woody Allen; Farrow da onun 13 yıl birlikte yaşadığı eski eşi artist Mia Farrow’un soyadı. Dizide işlenen konuyu deşen kişi Woody-Mia çiftinin evlat edinerek büyüttükleri Dylan Farrow.
Kendisi de artist 28 yaşındaki Dylan, ama “Evlatlığı olduğum adam beni taciz etti” iddiasına mesnet teşkil eden olay Dylan yedi yaşındayken yaşanmış…
Onun gibi çiftin bir başka evlatlığı olan abisi gazeteci Ronan Farrow kendi hayat hikayesini anlattığı kitabında (‘Catch and Kill‘) kardeşinin başından geçeni geçen yıl anlatmıştı.
20 yıl sonra anlatıldığına göre bu olayı şimdi aktaranlara ‘onursuz’ mu diyeceğiz?
Amos Oz ve kızı Galia
Galia Oz İsrail’de insanların 2018’de ölene kadar her yıl “Herhalde bu yıl o kazanır” diye beklediği Nobel adayı romancı Amos Oz’un kızı. O da şu günlerde piyasaya çıkan İbrani diliyle yazılmış hayat hikayesinde babasının kendisine küçük yaşlardan itibaren sadistçe davrandığını anlatıyor.
Çocuklara hitap eden kitapların yazarı Galia Hanım şu sıralarda 56 yaşında; babasını suçladığı olaylar başladığında beş yaşındaymış…
O da bayağı beklemiş başına geleni açıklamayı…
Gabriel Matzneff’e karşı Vanessa Springora
Fransızların kültür hayatına çok uzun yıllar damga vurmuş bir yazar-politikacıdır Gabriel Matzneff. Kalemi müstehcenliğe kaysa, hatta kitaplarında yaşı küçüklerle ilgilendiğini açık eden bölümler bulunsa da, o özelliğinin üzeri hep örtülmüştü Matzneff’in…
Matzneff bir süredir ortalıkta yok. En son saklandığı İtalyan Rivierası’nda görüldü.
Bir zamanlar cumhurbaşkanları ve başbakanların dostu olmakla övündükleri yazar, 48 yaşındaki Fransız yayıncı Vanessa Springora’nın anılarında “Bana 14 yaşındayken tecavüz etmişti” iddiasına muhatap olduğu için kaçacak delik arıyor.
Fransız yargısı peşinde çünkü. Küçük yaştaki insanlara yönelik yanlış davranışlar suç ve bu tür suçlarda zaman aşımı da yok.
Vanessa Hanım şimdi 48 yaşında olduğuna göre 14 yaşındayken başına geleni anlatmak için bayağı beklemiş…
Olivier Duhamel ve Kouchner ikizleri
Ülkesinde insanların onu gördüklerinde önünü ilikledikleri Olivier Duhamel de benzer ithamların merkezinde olan bir başka Fransız. Siyaset bilimci. Devlet adamları yetiştiren en itibarlı üniversitede profesör. Uzun yıllar Avrupa Parlamentosu’nda üyeydi.
Camille Kouchner onun üvey kızı. Bu yılın başlarında çıkan anılarında Olivier Duhamel’in ikiz erkek kardeşine 14 yaşından başlayarak iki yıl boyunca tecavüz ettiğini yazıyor.
İkiz kardeşler şu sırada 45 yaşındalar.
Hayli beklemişler ifşa için…
Harvey Weinstein ile Jeffrey Epstein’e karşı kadınlar
Çok daha fazla ses getiren benzer ifşaatlar ABD’den geliyor.
‘Hollywood’un kralı’ unvanına sahip bütün önemli filmlerin yapımcısı 67 yaşındaki Harvey Weinstein ciddi suçlamalara muhatap. Önce bir kadın artist onu suçladı, ardından diğer kadınlar sökün etti. İddialar ciddiye alındığı için adam ağır ceza alabileceği tecavüz davalarına muhatap. İlk davadan 23 yıl hapis cezası çıktı, fakat ardından yeni suçlamalar geldiği için dosyası açık ve yeni cezalar kendisini bekliyor.
Onun olayında da suçlayan kadınlar başlarına geleni anlatmak için 10-20 yıl beklemişler…
Jeffrey Epstein ise en yakın arkadaşları arasında soylular (İngiliz kraliçesinin oğlu Prens Andrew), eski ABD başkanları (Bill Clinton, Donald Trump) da bulunan bir finans dahisiydi. ABD’de bir adası, New York’ta, Londra’da, Paris’te malikaneleri vardı ve özel uçağıyla taşıdığı dostlarına oralarda özel eğlenceler yaşatırdı.
Bir kadının 14 yaşındaki kızına tecavüz ettiğini şikayet konusu yapmasıyla başlayan soruşturma, karanlık bir ölümle hayatı sonlanan basın baronu Robert Maxwell’in kızı Ghislaine’nin eğlence partileri için küçük kızları ayarladığı şikayetler üzerine ortaya çıkınca genişledi.
Epstein cezaevinde intihar etti.
Konuşursa yanında dolaştırdığı önemli isimlere zarar verebileceği için intihar ettirildiğini söyleyenler de var.
Ghislaine halen tutuklu olarak yargılanıyor ve kadın yargıç 25 milyon dolar kefalet ödemeye hazır olduğunu bildirdiği halde kaçabilir diye kendisine bu kolaylığı sağlamıyor. En son gardiyanların kendisine yüz numara temizlettirdikleri şikayetiyle gündeme geldi Ghislaine Maxwell.
Öldürülmekten korktuğu belli.
Şikayetçi kadınlar bu iki olayda da yaşadıklarını duyurmak için 10-15 yıl beklemişler.
Ne diyeceğiz, bütün bu olaylarda kadınlar başlarına geleni paylaşmada uzun süre bekledikleri için onları ‘onursuz’ mu sayacağız Özlem Hanım?
Ben şu kadarını söyleyebilirim: Ne kadar gecikmiş olursa olsunlar ülkelerinde onlara o gözle bakılmıyor.
Son bir not:
Bizde çıplak arama konusunu dile getiren kendisi de kanun hükmünde kararname mağduru bir doktor olan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun fezlekeyle milletvekilliği düşürülmek isteniyor.
ΩΩΩΩ