Yılmaz Erdoğan son filmiyle bir ilki gerçekleştirmişti; filmini önce sinemalarda eskitip sonra internet üzerinden yayın yapan platformlarda gösterime sokmak yerine, doğrudan Netflix’te izleyicilerle buluşturarak…
Onun ‘Organize İşler: Sazan Sarmalı’ filmi genel hatlarıyla telefon kullanılarak yapılan bir sahtekarlığı anlatıyordu; bireysel bir kandımaca öyküsüydü…
Rollerini başta Meryl Streep olmak üzere önemli sanatçıların üstlendiği bir yeni film daha, sinemalardan önce yine Netflix’te izlenebilir hale geldi.
‘Laundromat’ (Yıkayıcı) filmi de yine bir dolandırıcılık öyküsü, ama tek bir kişinin değil binlerce mağduru olan bir dolandırıcılığın…
‘Panama Belgeleri’ adıyla dünya medyasının gündemine girmiş, bizde de Cumhuriyet gazetesinin yayınlama cesareti gösterdiği, muhalefetin sahiplendiği, iş dünyasını tedirginliğe sevk eden haberleri hatırlıyor musunuz?
Hiç değilse siyasiler hakkında açılan mahkemeler vesilesiyle işitmiş olmalısınız.
‘Mossack Fonseca’ adlı Panama’da kurulu bir tür danışmanlık şirketinin, faaliyet gösterdiği uzun yıllar boyunca, kendilerine imkan sağladığı bazı açıkgözlerin önce paralarını yaşadıkları ülkenin vergi sisteminden kurtarmak için, daha sonra ise resmen kendilerine kadar izlenmeyecek bir dizi kabuk şirketler aracılığıyla geniş kitleleri dolandırmak amacıyla kullandıklarını sergiliyor bu film.
Biri (Jürgen Mossack) Alman, diğeri (Ramon Fonseca) ise Panamalı iki iş insanı.
Filmi onların yerini almış iki usta oyuncunun anlatımıyla izliyoruz. [Filmde ilkini Gary Oldman, ikincisini Antonio Banderas canlandırıyor.]
Sonlarını getiren, firmalarının çatısı altında oluşmuş kabuk şirketlerle ilgili milyonlarca belgenin dijital veri olarak bir Alman gazetesine ulaştırılması, onun da bu verileri uluslarası bir araştırmacı gazetecilik örgütünün denetimi sonrası yayımlaması oluyor…
Dünya çapında bir dolandırıcılığı belgesel olarak anlatmak yerine, gerçek şahısları yine gerçek isimleriyle canlandıran usta oyuncuları oynatarak konulu bir film halinde gösterime sokmak senaryo ve çekim açısından büyük ustalık gerektiren akıllıca bir tercih.
Meryl Streep evliliğinin 40. yıldönümünü kutlamak üzere çıktıkları bir eğlenceli gezide eşini kazada kaybeden bir kadını canlandırıyor. Kazaya uğrayan geminin sigortası Mossack Forseca (MF) çatısı altında kurulu kabuk şirketler sayesinde izini kaybettiren bir şirkete ait çıkıyor ve milyonlar beklerken kuruş alamıyor kadın.
O haliyle kendisini ve kendisi gibileri aldatan şirketlerin peşine düşüp sonunda yolu Panama’ya kadar uzanıyor…
Bu arada, benzer başka aldatma öyküleri de sergileniyor filmde.
Örgütlü dolandırıcılıklar…
Konu bizde tartışılırken politikacılar boyutuyla ele alınmış ve bu yüzden karşılıklı laf düellolarına yol açmıştı.
Ekrana konulu film olarak yansıyınca siyasetin boyunduruğundan da kurtulmuş ve herkesi kucaklayan bir dolandırıcılık öyküsü halini almış.
Hakkını arayan kadınla birlikte iki ana dolandırıcının peşine izleyici de düşüyor ve her adımda “Ha, işte şimdi yakalanacaklar” heyecanıyla filmi izliyorsunuz.
Saklanan verileri Alman gazetesine kimin ulaştırdığı hala bilinmiyor; filmi çekenler kendi tahminlerini de ekrana yansıtmışlar…
Her şey ortaya döküldükten sonra şirketlerinin kapısına kendileri kilit vuran Jürgen ve Ramon beyler izleyicilerden farklı bir heyecana kapılarak haklarında çekilmiş filmin vizyona girmemesi için bayağı bir mücadele vermişler; ama güçleri yetmemiş. Başvurdukları mahkeme halkın öğrenme özgürlüğü açısından filmin yayınına izin vermiş.
[Bizde ise ‘Panama Belgeleri’ adıyla yapılan yayınlarda konuyu haberleştiren muhabir mahkemece cezalandırıldı.]
Filmi önce ‘Panama Belgeleri’ adıyla gösterime sokacaklarmış, sonra ‘Yıkayıcı’ adını uygun görmüşler.
İyi de olmuş.
Hafta sonu evinizin sağladığı rehavet içerisinde izleyebilirsiniz.
ΩΩΩΩ
H.K.
2 Kasım 2019 at 01:29
Sayin H.K.
Siz herhalde o haberi ABD FOX medyasında okudunuz onlarda, Bizim Havuzun, ikizi…
Dünkü yazdıklarım tarafından 100 kez sügeçten grçirılerek yazıldı.
Size isbatlaması kolay, fakat yayınlanmaz.
AKP veya Erdoğan hayaranlığı sizleri öğle bir noktaya getırmişki insanlara hakaret ettiğinizin dahi darkında değilsınız.
Bir taraftan “herhalde” diğer taraftan gayet emin olma edaları… Diğer bir taraftan mantık(sızlık) sorunu. Türkiye aleyhine bir şey yazmadığı için bu olayda ABD FOX bize kayak çekti demeğe mi getiriyorsunuz? Bu konu da Baghdadi’nin Şam’a saldırma niyeti kadar mantıki bir durum! “Herhalde”niz üzerine ABD FOX websitesine girip tarama yaptım. Üzgünüm ama haber kaynağım kesin olarak FOX değil. İsterseniz girin siz de bir bakın.
Nurdan abla sadece sayin h.k. degil hamza bey de herkese hakaret ediyor(siz dahil) ve kime hakaret ettiginin o da farkinda degil; ama hayir dualarla kendisine iyi yapmissin agzina saglik diyorsunuz. Sayin h.k. yi bilemem ama sizinki artik dupeduz ciftestandart oluyor..!
Döndüncü olarak: Sayın H.K!
– Dünkü sizinle ilgili eleştirim, zaten sizin objektif değerlendirme yapmadığınız, sadece savunma içeren bir yorum yazdığını vurgulamak içindi.
– dünkü yorumunuzda;
“(önyargım varsa bu Türk olmamla ilgili bir durum; doğaldır). Size veya Nurdan hnm veya x kişisine göre durum farklıysa bu Türkiye tarafına güven(sizlik) duygusuyla ilgilidir.” ifadesini kullanıyorsunuz.
– Öncelikle; bir analizin doğru olabilmesi için önyargının olmaması gerekir. “önyargım varsa bu türk olmamla ilgili bir durum; dogaldır” değerlendirmesi bile yanlış bir değerlendirme.
– Ben de türküm ama önyargılı davranmıyorum. Ya da öyle olmaya çalışıyorum.
– “Size veya Nurdan hnm veya x kişisine göre durum farklıysa bu Türkiye tarafına güven(sizlik) duygusuyla ilgilidir.” bu sözünüzün anlamını da çözemedim doğrusu.
– hayır, benim analizimin güvenip güvenmemekle bağlantısı yok.
– Ben, yorumumda şunu söyledim:
“– Yani bagdadi, türkiyenin sorumluluğu altında olan bir bölgede saklanıyormuş ve bu bilgiyi de türkiyeden değil, kürtlerden edinmişler.
– Eğer gerçekten durum böyle ise: gözle görülmese bile, geri planda ciddi sonuçlar doğuracak gelişmelere gebedir.”
– Benim bu yorumumda yanlış gördüğünüz nokta neresidir, benim yorumumun bu ve diğer bölümlerinde hangi düşünce, türkiye tarafına güven veya güvensizlikle alakalı?
– Bu arada birkaç noktayı da belirtmem gerekiyor:
-1- türkiye tarafı olmak amacıyla yapılan yanlış değerlendirme türkiye taraftarlığı değil, türkiye düşmanlığıdır. (eğer olayı taraftarlık düşmanlık bazında değerlendiriyorsak). Akıl iman sentezinden bahsediyorsunuz. o sentezi de bu mantıkla yapıyorsanız vay o sentezin haline…
-2- Türkiye tarafı diye birşey yok. Yapılan birşey var ve bu şeyin doğruları veya yanlışları vardır. Eğer bir yanlış var ise, o yanlışı savunmak türkiye taraftarlığı değil, türkiye düşmanlığıdır. Yapılan yanlışı türkiyenin yanlışı olarak kabul etmektir.
– Ayrıca, benim yorumumda, yine yorumumu destekleyen bir habere yer verdim. O haberde, önceki ışıd ile mücadele eski özel temsilcisinin bir yazısından bahsediyor.
– Bu yazı, amerikalıların, bağdadinin yakalandığı yer ile ilgili nasıl şüphelerin ortaya çıkabileceğini gösteren bir örnekti. yani ben ya da senin, onların düşüncelerinin yanlış veya doğru olduğunu düşünmemiz, var olan gerçeği değiştirmiyor.
– Yani, “yok hükmündedir”, “yanlışlar”, “türkiyeye saldırıyorlar” vb. lafların var olan duruma olumlu hiçbir etkisi olmadığı gibi, tam tersi etkiye açık cümlelerdir.
– Yani, sen ya da türkeş, “yok hükmündedir”, “türkiyeye saldırıyorlar” vb dediğinizde türkiyenin yararına iş yapmıyorsunuz tam tersine türkiyeye yönelik olumsuz algıyı güçlendiriyorsunuz.
– Olması gereken, eğer mantıklı açıklamalar var ise, onları belirtmektir.
– Eğer taraflı yorum ile, akıl iman sentezi yapıp, bununla islama hizmet ettiğinizi düşünmüyorsanız, diğer konularda da, hamasi lafların türkiyeye hizmet olmadığını, türkiyeyi sevmek olmadığını bilmeniz gerekir.
Saygılarımla.
İkinci ve son olarak Hamza bey!
Uzun lafın kısası “önyargılı olmamağa çalışıyorum….” derken siz önyargı tercihi konusundaki çalışmalarınızı amerikan ve kürtçü maşalarından yana haberlerden yola çıkarak teşhir edin, müsade edin ben de olayda Türkiyenin negatif etkisi yerine pozitif etkisi olduğunu ifade eden haberlere daha fazla güven duymuş olayım. Benin önyargı reservem o yönde oluversin.. Anlaşıldı mı?!
kusura bakmayın sayın hk ama boş laflar ediyorsunuz. kendinizi iyi, başkalarını da kötü zanneden hastalıklı bir kafanız var. siz iyi insan değilsiniz. bu ahlaksız toplumu oluşturan ortalama bir insansınız. benim amerikadan yana da, islamdan yana da, kürtlerden yana da önyargım yok. iftira atıyorsunuz. iftira atıp kendinizi iyi zannediyorsunuz.
– sizi mantıklı hiç bir açıklama etkilemediğine göre ki benim yazım ve durum çok net, size söylenecek başka birşey kalmıyor.
Hamza bey kusura bakmayin ama yazilariniz o kadar da net degil; mantik desen ne gezer… Sayin h.k.nin bi kusuru varsa o da kotu siir yazmak; yoksa kendisini sizinle kiyaslamak bile abes…
Hamza bey ne iftirası? Uzun uzun laf kalabalığından sonra ayrıca bu kadar alınganlık niye? yazdığınız meydanda. Yeni bir şey ilave ettiysem özür dilerim. Size kötüsünüz veya iyisiniz diyen mi oldu? Kürtlerden yana benim de bir önyargım yok.
“Akıl iman sentezinden bahsediyorsunuz. o sentezi de bu mantıkla yapıyorsanız vay o sentezin haline… – Eğer taraflı yorum ile, akıl iman sentezi yapıp, bununla islama hizmet ettiğinizi düşünmüyorsanız, diğer konularda da, hamasi lafların türkiyeye hizmet olmadığını, türkiyeyi sevmek olmadığını bilmeniz gerekir.” Sayin h.k. hamza beyin bu ifadelerini hak edecek ne yapmistir bilemiyorum ama ayni yorumda turkes beye de benzeri icerikli bi satasmada bulundugunuz icin sizi uyariyorum: turkes beyin akil+iman sentezi gibi ne idugu belirsiz akimlarla hicbir ilgisi yoktur. Butun bir omrunu turk-islam ulkusune adamis ismiyle musemma ve mustesna bir sahsiyetin adini burada hangi karanlik emellere hizmet ettigini gayet iyi bildigimiz yorumsularinizda tekrar kullanmamaniz hususunda dikkatinizi cekerim.
Sn H. Gayret epeyce bir süre önce Nurdan hanıma ifade etmiştim. Bu vesile ile Hamza bey ve size de hatırlatma yapmış olayım. Şahsıma laf atacaksanız bunu “akıl-iman sentezi”ne referansla yapmayın. Daha önce bir kaç vesileyle konuya girip ne idüğü belli bir şey olmadığına değindim. Kaynağının Kuran’da olduğunu ifade ettim. Bunun zafiyetindendir ki ülkemiz ve genelde müslümanların kendilerini dünyevi konularda gelişmiş emsalleriyle rekabet edemez hale mahkum etmiş olduklarını izah etmeğe çalıştım. Dikkatinizi bu vesileyle tekrar çekmiş olayım….
Üçüncüsü: İlahi Nurdan Adaletin Nerede? takma isimle yazan, ismini bile yazamayan şahsiyete!
– Yorumlarımda, tartışmalarımda bazen sivri dilli olabiliyorum. Bu özelliğimi kontrol edemiyorum.
– Dünkü yorumumda sizin için yazdığım; “– Daha önce hiçbir konuda düşünme yeteneği geliştirilmediği için mi acaba?” cümlesi, aslında bir değerlendirme fakat bu değerlendirmenin bu şekilde ifade edilmesi gerekmiyordu. Bazen sivri dilli olma özelliğinin sonucu olarak bu değerlendirmeyi dünkü, sizinle ilgili yorumumda kullandım.
– Yani, size hakaret amacıyla bu değerlendirmemi yorumumda kullandım.
– Ancak, Sizin, ilk ve bana yazdığınız ikinci yorumunuz, benim size yapmaya çalıştığım hakareti epey gölgede bıraktı. Ayrıca da, benim, sizin hakkınızdaki değerlendirmemin de ne kadar doğru olduğunu ispatladı.
– Bugün, sizin, kendinize hakaret etmenize yardım edip, düşünme yeteneğinizi ve kapasitenizi herkes görsün diye, hem benim size yazdığım yorumu, hem de sizin yorumlarınızı birkez daha yayınlamak istiyorum.
“İlahi Nurdan Adaletin nerede ? 1 Kasım 2019 at 15:18
IŞID li teröristin sözüne inan , ANF denen PKK terör yayın organına inan. Kendi görmek istediklerine inanmaya devam et Nurdan abla . Bu ne biçim zihniyet ? Teröristlere inanıyorsun ? Bravo .
————————-
Yorumu Cevapla
hamza akyol 1 Kasım 2019 at 17:40
Sorunun nurdan hanımın neye inandığı olmadığını kavramak niye bu kadar zor?
– Daha önce hiçbir konuda düşünme yeteneği geliştirilmediği için mi acaba?
– Nurdan hanım ya da X kişisinin neye inandığı önemli değil. Çevrendeki ülkelerin ve o ülkelerdeki insanların neye inandığı önemli.
– Bu durum, gerçek durumun ne olduğunun ötesinde ayrı bir gerçeklik ve ülkemizi etkileyen önemli bir gerçeklik.
– Nurdan hanımı, kendin gibi her yanlışı savunur pozisyona getirerek bu gerçekliğin ülkemize verdiği ve vereceği zararı telafi edemezsin.
– Öncelikle, içinde yaşadığın dünyadaki ülkelerle ve ülke insanları ile iyi ilişkilerin olmalı.
– İkinci olarak da, yaptıkların, söylemlerin, davranışların, senin üzerinde kuşku uyandıracak şekilde olmamalı.
– Yakalanan bir suçlunun ifadesi, eminim, başka bir konu olsaydı, senin için de kuşku uyandırıcı bir durum olurdu.
– Fakat, bağnazlığın, hiçbirşeyi anlamanı mümkün kılmıyor.
———————-
İlahi Nurdan Adaletin Nerede ? 2 Kasım 2019 at 00:15
3 satır yorumdan bu kadar saçmalık çıkarmayı becermek de Hamza efendiye nasip oldu . Kendince insanları küçük düşürmeye çalışsa da , bir çukur adam olduğu net ortada . Çünkü hakaret etmeden fikrini savunamayan , tezek yığını gibi yoğunca yazıp birşey hasıl edemeyen bir zavallı zati halleri . Bu devlet bu zavallıları da rehabilite edecek , buna inancım tam . Adadaki atlarda bile sizdeki gözlük yok bilesin”
– Ayrıca, ben suç işlemedim ki devletten korkayım.
– yine ayrıca, beyni ile başedemeyince devlet ile karşısındaki susturmaya çalışan zavallı bir faşistten başka birşey olmadığın da yorumunda net olarak ortaya çıkıyor.
– Ayrıca, yorumundan anladığım kadarıyla, “hamili yakınımdan” kartı ile devlette, hakedenlerin yerine işe giren, yani beleş geçinenlerden birisi olduğun sonucunu çıkardım.
?⭐⭐⭐⭐⭐?????
Hamza bey, merhaba! Size aynen katılıyorum. Allah Aileniz ile bırlıkte sağlıklı sihatlı uzun ömürler versın.
Amin
“Sorunun nurdan hanımın neye inandığı olmadığını kavramak niye bu kadar zor?
– Daha önce hiçbir konuda düşünme yeteneği geliştirilmediği için mi acaba?” Nurdan abla, ilhan beyin size “ilahe”diye hitabettigi yorumuna hamza bey cevap verirken sizinle ilgili de yukardaki nahos bir ifadeleri kullandi. Ben kendisini uyarinca da; bugun de belirttigi gibi aslinda ilhan beye hakaret etmek istedigini ama ofke kontrol sorunu yasadigi icin de ne yaptigini bilmedigini soyluyor. Nitekim ondan sonra da ilhan bey gereken karsiligi kendisine vermisti zaten. Nurdan ablaya ilahe ya da melaike diye hitabedilmesinde bu kadar kizip kopurulecek ne vardi bilemiyorum ama bir de uzerine boyle bir hakaret edilmesine ben de dayanamadim ve ikazda bulundum. Esegini dovemeyen semerini dovermis kabilinden; ilhan bey de arada kalmis oldu tabii… Evet hamza beyin en bastan belirttigi gibi sorun sizin neye inandiginiz degil; size nasil hitabedildigiyle birlikte hamza beyin ofke kontrol problemiymis… Bu durumda ilhan beyden bir ozur dilenmesi gerekirken bakiyorum nurdan abla da; iyi yapmissin, agzina saglik, allah ne muradin varsa versin diyerek hala hamza beyi sisiriyor. Ilahi nurdan abla..!
H.Gayret! işi yalana çevirdiniz.
utanmamakta yeni bir çığır açtın.
nurdan hanım benim ne yazdığımı biliyor.
Teşekkür ederim nurdan hanım. Allah herkese sağlık ve mutluluk versin.
benim buranın müdavimi olmamda katkınız büyük. sizin teşvikleriniz sayesinde yazmaya devam ediyorum. Çok sağ olun.
kendinize iyi bakın.
Hamza kontrolsüz güç güç değildir . Vatan sevgisi imandandır . Her şeyi paraya bağlayıp devleti savunmamı , Dwvletten maaş alan biri olarak yorumlaman ise tam bir facia . Ben özel sektörde çalışan , devlete vergi ödeyen biriyim . Bence tezek yığını kıvamında gübre yorum üretmekten kurtulmak istiyorsan tanımadığın insanlar hakkında su-i zanda bulunma . Biz kararlıyız seni rehabilite edip topluma kazandıracağız .
Isimsiz bey!!! Hamza beyin kendisi toplum.
Siz,kendinizle, karıştırmışsınz! Esasa ,isimsiz toplum olmaz…
Sizin kim olduğunuzu bilmediğimiz için, bir ilahi yaziyoruz bir ilhan, yaziyoruz.
En iyisi siz bir an önce kendinize bir toplum bulun.
Nurdan abla siz uyduruk email adresiyle yorum gonderirken sorun yok ama; bu kadar da cifte standart olmaz ki..!
Panama deyince aklıma Panama kanalı oradan da İstanbul boğazı geldi. İstanbul Boğazının yönetimi doğrudan Cumhurbaşkanına bağlı bir kuruma verilmiş. Yani İBB devre dışı bırakılmış. Çevre Bakanı zaten daha önce de İBB’ye bağlı değildi gibi laflar geveliyor, o zaman bu düzenlemeye ne gerek vardı?
Kısa bir süre önce de İstanbul’da şehir dışına çıkartılan bir askeri birliğin devasa arazisi, İBB ile görüşülmeden doğrudan Ankara’dan imara açılmıştı. Elhamdülillah-Hamdolsun demekle Rantiye-Şantiye demek eş anlamlı oldu.
Panama belgeleri ne ki! Gelsinler de Türkiye’den ders alsınlar.
Türk milletinin muhafazakar kanadı tarihi bir dönemeçte beklemede duruyor, kafası iyice karıştı. Ya Ebu Süfyan zihniyetini devam ettirecekler yada Hz. Muhammed’in yakın dostu Ebu Bekir zihniyetine yönelip hidayete erecekler. Hidayete erenlerin sayısı giderek artıyor fakat kesin sonucu görmek için erken veya zamanında seçimi bekleyeceğiz.
İstemediğim halde aman CHP gelmesin diye AKP=Erdoğan’a oy veriyorum diyenlerin mazeretlerini geçersiz kılmak için de Ali Babacan’ın kuracağı partinin hayata geçmesini bekliyoruz. Şimdiden hayırlı olsun temennilerimi ileteyim.
Cizgifilm ve animasyondan baska bisey izlemeye tahammulum olmadigi icin ben de haftasonu detoksu olarak saadet zincirinin gecen secimlerde zindik film studyolarina yaptirdigi retro propaganda videolarini izliyordum. Nasilsa o siralar birini atlamisim(heralde sn.bernarla falan ugrasiyorduk) seriat dede “supermen” rolunde; kostum, pelerin, kasli kollar ayni… Devlet baskanimiza karsi mucadele ediyor ve turkiyeyi ucurumdan cekip kurtariyor… Yillarca abd karsitligi ve yahudi dusmanligi uzerinden siyasi fuhus yapan bu kafanin turkiye karsitliginda geldigi noktaya bakar misiniz; hollywood kahramanlarindan medet ummak..! Neyse, allahtan sadece istanbulu kurtarabildiler; ibb sehremini imamefendi su siralar butun ustgecitlere “Istanbul senin..!”yazan bi afis astirmakla mesgul..? Tamam”bodrum da senin..!”olsun; adalardaki at pisligi ve basibos hayvanlari da biz toplariz..! Her sey ne guzel oldu degil mi..?
ABD karşıtlığı ve Yahudi düşmanlığı siyasi fuhuş öyle mi ! Bu söyleminizle hangi zatı da siyasi fuhuş yapmakla itham ettiğinizi görmüyor musunuz? Daha önce de söylemiştim, H.Gayret gizli bir laik kahraman olabilir diye.
İkinci olarak; site yönetiminden tekrar rica ediyorum. şu yorumların görünme süresine bir çözüm bulun.
– Sağlıklı bir tartışma yapılamıyor. Öyle olunca, hem düşüncelerimizdeki eksikleri göremiyoruz, ortak bir düşünce oluşturamıyoruz.
Ayrıca, bu tartışmalarda kimin ne olduğu da ortaya çıkıyor. bazı kişiler ve bazı durumlar için bu çok önemli olabiliyor.
Öncelikle; fehmi bey, bu yazısı ile; halkı soyan siyasileri ve işadamları ile bu soygunu gündeme getiren cumhuriyetin susturulmasını tekrar gündeme getirmiş.
– İyi de yapmış.
– Bunların ne kadar ahlaksız oldukları tekrar tekrar insanlara hatırlatılmalı.
Fehmi Koru’nun bugünkü makalesinde şöyle bir bilgi yer alıyor : ‘Panama Belgeleri’ adıyla yapılan yayınlarda konuyu haberleştiren muhabir mahkemece cezalandırılmış. Burasını anlayamadım, zira söz konusu yolsuzluk olayı Panama’da geçiyor. Acaba mahkeme ticari sırların açıklanması gerekçesiyle mi böyle bir karar vermiş, bilen varsa bizleri de bilgilendirsin lütfen.
Benim bildigim cumhuriyet yazari ticari sirlari degil mit tirlari fotograflarini yayinladigi icin mahkemece cezalandirilmiti. Ama o da panamada degil adana taraflarinda meydana gelmisti hatirlarsaniz. Baranin da dedigi gibi; ufkunuz acik olsun, mim.
Yolsuzlukları savunmada üstünüze yok. Kuran’da açıklandığı gibi haddini aşanlara daha da azmaları için bir süre verilir. Fakat onlar bunu Allah bizimle diye yorumlarlar ve haddini aşmada daha da bir gayretli olurlar.
Bu yaziyi okuyunca aklima Ihlas Finans geldi.
Ufkunuzu daha geniş tutun Mehmet bey!
Daha ziyade bank asya olayini hatirlatiyor; hatta imar bankasini, ihlas zaten benziyor…
Sen zulmün baki olacağı zannıyla çarpıtmak için çırpın dur. Hangi tarih yazmış zulmün baki kaldığını?
Ha Faysal İnci bey’in gayretle okumamızı tavsiye ettiği İsrailli askeri tarih uzmanı akademisyenin teknolojik gelişmelerin beraberinde getirdiği tartışmaların üzerine fanteziden ibaret kurgulariyla süslediği ve satış kaygılarla yazdığı o çok okunan kitaplarında yazıyorsa bilemem, isteyen inansın banane.
Baran Bey,
Kutlarım.
Özgür irade bahsini atlamamışsınızdır umarım.
Sen nelere kadirsin teknoloji.
Sağlıcakla kalın.
İktidarın ve muhalefetin bütün sponsorları işin içinde olunca (şark ekspresinde cinayet gibi) akitinden yenişafağına, sözcüsünden odatv sine kadar hepsi suspus..Cumhuriyet okumadığım için haberin takipcisi oldular mı bilmiyorum?…Türkiye’deki kavga “kim amerikanın partneri olacak “kavagası..Onu alma sam amca beni al kavgası..Fetonun amerikadaki mihmandarı Nevval Sevindi bakıyorsun sözde amerikan karşıtı ulusalda ,odatv de..Suriyede provakatör olduğu iddia adilen beyaz miğferleri eğiten ulusalcı Nasuh Mahruki..Ne alaka değil mi?..Bu arada şark ekspesinde öldürülen halkın doğru haber alma hakkı…
Yoruma kapalı.