Olayı işittiğimde, uzak bir coğrafyayı ilgilendirmesine rağmen, nedense sevindim; sevindiğimi yanımdakilere de belli ettim.
Sebebi bir bebekle ilgili olmasıdır…
Anlatayım:
Florida/Jacksonville’de (ABD) hastaneden çalınmış bir bebek, 18 yıl sonra, artık tabii 18 yaşını sürdüren kocaman bir genç olarak, esas anne-babasına teslim edilmiş…
Nasıl olmuş bu?
Polis kaçırılma dosyasını hiç kapatmamış; son zamanlarda sosyal medyayı da kullanarak ihbarları teşvik etmeye başlamış… Twitter üzerinden gelen bir ihbar… DNA testi..
Mutlu sonu getirmiş…
Bugünün dünyası böyle bir dünya; soruşturmalar artık hiç uyutulamıyor ve her an herkes her şeyin peşinde olduğu için de, eskiden gözden kaçanlar, bulunamayanlar, bugünün dünyasında çok kolay ele geçiyorlar…
Galiba tek istisna Türkiye…
Altı ay önce yaşanan ve ülkemizi derinden sarsan uğursuz darbe girişiminin planlayıcısı olduğunu öğrendiğimiz Adil Öksüz bir türlü bulunamıyor…
Yılbaşı gecesi Reina’yı basarak 39 kişinin kanına giren Özbek asıllı Abdülgadir Masharipov da, eve dönüp oğlunu da yanına alarak, olayın ardından kayıplara karışıverdi…
Olabilir, hâin eylemleri yapanlar kaçış yolunu da önceden planlar ve bir süreliğine ortadan kaybolabilirler; ancak haftalar ve aylar boyu nerede olduklarının bilinmemesi.. kendilerinden hiç haber alınamaması.. aklı zorlayan bir şey…
En önemli kaçak durumundaki Adil Öksüz ile ilgili en son haberi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ verdi.
Dediği şu:
“Adil Öksüz’ün başkaları tarafından saklandığını düşünüyorum. Şu ana kadar hiçbir yerde radara düşmedi. Kişisel görüşüm, onu birilerinin sakladığı, kaçırmak için uygun zamanı beklediği yönünde. Ama eninde sonunda yakalanacak…”
Rahatlayalım mı?
Hayır.
Eğer hala hayattaysa elbette bir yerlerde saklanıyordur. Ancak nerede saklanırsa saklansın.. kendisini kim/ler saklıyor olursa olsun.. şimdiye kadar nerede olduğu herhalde öğrenilir.. ortaya çıkartırılırdı…
Devletin ‘kırmızı liste ile aradığı’ kişiler arasında bulunan birinden söz ediyoruz.
Karar gazetesinde yer alan yeni bir haber, Adil Öksüz’ün yakalanmasının değerini daha da artırdı.
Habere göre, Amerikalılar, “Gülen’i iade edin” talebinde bulunmak için Washington’a kadar giden üst düzey heyetin Türkiye’den hareketinden önce, Büyükelçiliğimize, “Adil Öksüz’ü bulup onun ağzından ‘Darbeyi Pensilvanya’dan aldığım talimatla ben planladım’ itirafını alın.. Gülen’in iadesi kolaylaşır” tavsiyesinde bulunmuş…
Öksüz yakalanınca her şey daha kolaylaşacak.
Bunu biliyoruz.. fakat adamı bulamıyoruz…
Özbek nasıl sırra kadem basar?
Hadi Adil Öksüz bu ülkede kendisini saklayacak birilerini bulmakta zorlanmaz.. diyelim. Abdülgadir Masharipov’un yakalanamamasına ne diyeceğiz?
Verilen bilgilere göre, ülkemizde uzun yıllardır yaşayan biri değil Özbek terörist; bıraksanız bir yerden diğerine kaybolmadan gidebilmesi imkânsız; onun için sürekli taksilere binmek zorunda.
Nasıl olur da haftalardır nerede olduğu bulunamaz?
Yurtdışına kaçmışlardır…
Akla ilk gelen bu ihtimal oluyor.. Ancak en büyük kârların güvenlik alanında çalışan şirketlere ait olduğu, bir ülkeden diğerine yolculukların hangi vasıta kullanılırsa kullanılsın mutlaka elektronik gözetimden geçilerek yapılabildiği günümüzde…
Elini kolunu sallayarak ülkeler arası seyahat yapabilmek mümkün değil.
Hele biri 250, diğeri 39 kişinin ölümünden sorumlu kişiler ise…
Aldıkları nefesin bile bir yerlerde kaydı olması gerekir.
Bakanın “Şu ana kadar hiçbir yerde radara düşmedi” cümlesiyle anlatmak istediği de bu.
Radar her yerde bu iki ismin alanına düşmesini bekliyor.
Unutmayalım diye
Konu üzerinde uzunca durmamın sebebi, herhangi bir şeyi biliyormuş görünme çabası veya imada bulunma niyetiyle ilgili değil. Yazılanlar ve söylenenlerden başka bir şey bilmiyor, sizlerin aklına gelenden öte bir şey de düşünemiyorum.
Tek istediğim, bu iki ismi ve önemlerini unutturmamak…
15 Temmuz gecesi ve ardından meydana gelen olaylarda.. göğüslerini vatan-millet için siper etmiş 250 kahraman.. FETÖ’cü bir çete tarafından planlanmış bir darbe girişiminde hayatlarını kaybetti.
Öksüz’ü o gecenin ‘kilit ismi’ olarak biliyoruz.
Bir ilâhiyat hocası olarak bulunmasının anlam taşımadığı askeri bir üste göründüğü, bir süre gözaltında tutulduğu, gerekçesine inanılarak serbest bırakıldığı biliniyor…
Neredeyse bütün yakınları tutuklu.
Artık o da bulunmalı.
Masharipov ise, yeni yıla umutla girebilmenin ideal yeri olarak İstanbul’u seçmiş.. herbiri ülkemize emanet olan yabancı konukların çoğunluğunu teşkil ettiği 39 canın sorumlusu…
Şu sıralarda ‘ekonomik’ sıkıntılar yaşanıyorsa.. bu iki isim.. çok daha kolay atlatılabilecek sıkıntıların bugünkü boyutlara varmasının da suçlusudur…
Darbe ekonomimize de indirilmiş bir darbedir; Reina saldırısı ise doğrudan turizmimize bir saldırı…
Radarlar yeniden gözden geçirilmeli ve bu iki insan yılan kovuğunda saklanıyor bile olsalar bulunup çıkarılmalı.
Çalınan bebek 18 yıl sonra bulundu, tamam; ancak bugün çalınan bebekler artık aynı gün.. bilemediniz birkaç gün içinde bulunuyor.. günümüz dünyasında…
Hadi.. biraz daha gayret…
ΩΩΩΩ