Trump Amerikası meydan okuyor.. Daha kanlı ve daha insafsız bir dünyaya doğru…

22
Reklam

 

“Telefonla birilerine sertçe çıkıştığımı işittiğinizde.. önemsemeyin; sert olmamız gerekiyor… Dünyadaki her millet resmen bizden yararlanıyor; bundan sonra bu değişecek. Dünyanın sorunları var, fakat biz onların üstesinden geleceğiz, tamam mı? Ben bunun için varım, işleri yoluna koymak için…”

Bu sözleri ABD Başkanı Donald Trump dün ulusal dua kahvaltısında sarf etti.

Meksika’ya asker.. Avustralya’ya hoş olmayan sözler…

Kendisini tebrik etmek için arayan dost ülkelerin devlet adamlarıyla sert konuşuyor Trump.

Önce Meksika Cumhurbaşkanı Peña Nieto ile görüşmesinde, komşusunu, ülkeleri arasına duvar çekme konusunda kararlılığını anlamaya davet etti; şu sözlerle: “Meksika’ya da Meksikalılara da ihtiyacım yok; istesen de istemesen de duvarı inşa edeceğiz ve faturasını da sen ödeyeceksin…”

Yetmemiş, uyuşturucu kaçakçılığı konusunda Meksika’nın aldığı tedbirlerin yetersiz kaldığını Peña Nieto’ya söyledikten sonra bir tehdit eklemiş: “Eğer bunu beceremeyecekseniz, o işi yapabilecek askeri bir birlik gönderirim…”

Ne diyeceksiniz bu işe?

Hadi, Meksika’yla ‘duvar’ gibi bir sorunu var Trump Amerikası’nın, peki ya ülkesinin ezeli dostu Avustralya ile ve başbakanı Malcolm Turnbull ile konuşurken ağzını bozmasına ne diyeceğiz?

Turnbull da tebrik için ABD başkanını arayanlardan… Konuşmalarının bir yerinde, Başbakan Turnbull, Trump-öncesi yönetimin, ülkesinde geçici olarak bulunan mültecilerden 1200 kadarını almaya söz verdiğini hatırlatacak olmuş…

Reklam

Harlamış Trump, “Aptalca bir anlaşma” diyerek; sonra da telefonu Avustralya başbakanının suratına kapatıvermiş…

Bunlar ABD’nin dost kalmasını arzu edeceği ülkeler; biri komşusu, diğeri de en yakın müttefiklerinden…

Ya düşmanlar?

Ülkeler genellikle savaş halinde değillerse.. beğenmedikleri ülkelere bile ‘düşman’ gözüyle bakmazlar; baksalar bile bunu ifade etmekten kaçınırlar. Ne olur ne olmaz; bugünün düşmanı yarın dost haline gelebilir.

Diplomasi bu iş için var çünkü.

Ancak.. Trump döneminde bu nezaket de ortadan kalkıverdi.

Obama İran’ı kazanmaya çalışırken.. Trump…

ABD ile İran arasında kısaca ‘nükleer anlaşma’ diye adlandırılan bir uzlaşma var. Obama döneminin ‘düşmanı dosta çevirme’ manevralarının en önemlilerinden biriydi bu anlaşma. Bir yönüyle dünya kamuoyunun (en önemlisi İsrail’in) “İran nükleer silâhlara sahip olacak” endişesini ortadan kaldırıyor.. diğer yönüyle de İran’ın yıllarca maruz kaldığı yaptırımları yumuşatıyor ve zaman içerisinde kaldırmayı taahhüt ediyordu.

Trump’la o anlaşma çöpe atılacak gibi…

Reklam

Dahası, yeni başkanın Twitter saldırılarından İran da nasibini aldı. “ABD’nin onlarla yaptığı kötü anlaşma” ve “İran ayakta duramaz hale gelmek ve diz çökmek üzereyken ABD geldi ve ona İran-anlaşması şeklinde bir hayat iksiri sundu: 150 milyar dolarlık…” twitleriyle, İran, Trump’ın gözünde, Amerika’nın düşmanı durumuna geliverdi.

Sebep?

Geçen Pazar günü bir balistik füze denemesi yapması İran’ın…

Anlaşmada denemeyi engelleyecek bir madde yok; balistik füzeyle nükleer silâh üretme çabasının bir ilişkisi bulunmuyor çünkü…

O denemeden sonra.. önce yeni başkanın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn, sonra bizzat Trump, “İran’ı uyarı düzenine geçtik” açıklamasını yaptı.

Ne demek bu? Bilinmiyor.

Bilinen, Trump Amerikası’nın, eline geçen ilk fırsatta, İran’a saldırmasının güçlü bir ihtimal olduğu…

Korkmamız gereken nokta şu: Trump ve etrafı seçim öncesi belirledikleri ‘dünyaya bakışlarını’, diplomasi dilini bir kenara bırakıp açıkça hayata geçirme yoluna girecekleri izlenimi veriyorlar. Sözlü olarak… Etraftan “Havlama yetmez, ısırmalısın, ısırmazsan bir süre sonra önemsenmezsin” diyenler çıkıyor…

Durduk yere bölgesel –hatta global– bir savaş –hatta savaşlar– çıkması için zemin oluşuyor.

Irak’ın petrolünde gözü var Trump’ın

Trump, Irak’tan söz açtığında, “IŞİD’ten kurtarılan ve kurtarılacak bölgelerinde bulunan petrole el konulması” konusunu mutlaka açıyor ve bunun ‘hırsızlık’ değil, ‘geri ödeme’ sayılması gerektiğini söylüyor.

Şu ifadelere bir bakın:

“Biz (Irak’a) girdik.. Biz 3 trilyon dolar harcadık.. Binlerce insanımızı bu arada kaybettik.. ve sonra.. elimize hiçbir şey geçmedi. Oysa zafer kazanan ganimeti de alır değil miydi?”

Ne oluyor gerçekten?

Henüz daha iki haftası dolmamış bir yeni yönetim var ABD’de; başında iddialı bir başkan…

Başkanın kendi konumundaki muhataplarına zerre kadar saygısı yok; birinin ülkesine asker gönderme tehdidini savuruyor.. diğerinin yüzüne telefon kapatıyor.. ardından da, “Birilerine telefonda sert konuştuğumu işittiğinizde önemsemeyin; sert olmamız gerekiyor…” sözleriyle yaptığını tüm dünyaya ilân da ediyor…

Bir ülkeye (İran) ‘düşman’ gözüyle baktığını belli ediyor ve uyardığını bildirerek tehdti ederken, bir diğer ülkenin (Irak’ın) milli servetini yağmalamaktan söz ediyor.

Sonra da ‘terörle mücadele’ edeceği iddiasında.

Oysa, bu üslup ve tavır, teröre yeni gerekçeler sunmuş olmaz mı? Bütün dünyayı terörün hedefi haline getirmez mi?

Yoksa amaç bu mu?

ΩΩΩΩ

Reklam

22 YORUMLAR

  1. Referandumdan evet çıkarsa ne olacağını öğrenmek istiyorsanız George Orwell’in 1984 romanını okumanızı tavsiye ediyorum (pek okuyan millet değiliz ama). Kitap 1949’da çıkmış ve Trump seçildikten sonra ABD’de en çok okunanlar listesine girdi tekrar.

    http://edition.cnn.com/2017/01/24/us/george-orwell-1984-bestseller-trump-trnd/

    Trump-Putin-Erdoğan dünyasında şunlar olacak (Orwellian dünyasında öngörüldüğü gibi) (spoiler alert):

    Doğruluk Bakanlığı (Ministry of Truth) kurulacak bir gece. Evet, yeni anayasaya göre başkan istediği zaman istediği bakanlığı kurabilecek, il ilçe idari bölge kurabilecek, meclise millete falan da sormayacak. Bu bakanlık yanlış gördüğü şeyleri bir kalemle düzeltecek (Newspeak). Bu zaten olmadı mı diyorsunuz değil mi? Ya evet bütün basın, yayın, TV’ler hep aynı doğruları konuşuyorlar değil mi? Yanlış yada #HAYIR konuşan kalmadı artık, oh ne ala. O zaman bu bakanlık zaten bir şekilde kurulmuş ve çalışıyor demek ki. Biz herkesten önde gidiyoruz. Trump da medyadan hiç hoşlanmıyor, onları fırçalıyor, soru sordurmuyor, vb. Ama yine de bizden alacağı dersler çok.

    Daha pek çok örnek sayılabilir kitaptan. Sürekli izleniyor olacağınızdan (son KHK’lardan biri ile polise bu yetki verildi bu arada, artık mahkeme kararı vb gerekmiyor sizi izlemek için) başlayarak pek çok 1984 fantazisinin hayatımıza girdiğini görecek ve çok şaşıracaksınız. Heyacanı bölmemek için okumayı size bırakıyorum. Bizim iktidar hakikaten çok önde gidiyor, 1984’ün Big Brother’ını aşmış diyebiliriz hatta pek çok yönden.

    Ama bazı yorumculara sorarsak, istikrar için teslim olalım (tek adam) Big Brother’a… Terör sona ersin, koalisyon tehlikesi bertaraf edilsin, ekonomi uçsun, yollar köprüler havaalanları yapılsın, yalan-talan falan sürsün değil mi? He ya he…

  2. Hep denir ya ABD yi tüccarlar kurmuş;Şeçilen başkan ve kabinesine bakınca olup biteni daha iyi anlarız.Tüccar ve savaşçılardan kurulu bir kabine Kurucu irade iş başında!ABD durup dururken bu noktaya gelmedi detaylara girip lafı uzatmak istemiyorum adamlar açıkça cebinize koyduğumuz para elinize verdiğimiz sopayla bundan böyle bizi tartaklamanıza müsaade etmeyeceğiz diyorlar.

  3. Trump ve Erdoğan’ın müşterek noktalarından önemli bir tanesi, seri çalışmaya önem vermeleri. Trump daha koltuğuna oturur oturmaz hepimizin reddettiği kararnameye hemen imzasını attı. Hava alanlarındaki üzücü sahneleri unutmadık. Erdoğan’da, anayasa değişikliğini savunurken seri çalışacak yürütmeden ve yasamadan bahsediyor. 15 Temmuzdan bu yana uğradıkları haksızlıkları anlatanların içimizi sızlatan paylaşımlarını burada okuyoruz. Seri çalışmak, çabuk karar vermek firma yönetimlerinde önemli olabilir. Ama devlet yönetiminde durum o kadar kolay değil. Seri çalışacağız diyerek, insanların geleceği ile ilgili hayati konuları yaz boz tahtasına dönüştürmek kimsenin hakkı olmamalı…

  4. Faizli sitemde dünya zaman zaman dolarla dolar. Artık sermaye yeni kredi vermez olur. Ekonomik kriz başlar. Sermaye bunu savaş çıkararak aşar. Önce silah fabrikalarını çalıştırarak iş bulur. Sonra savaşta tahrip edilen dünyanın yeniden imarı için yeni krediler açar böylece insanları yönetir.
    Türkiye’de Akevlerle Erbakan’ın başlattığı adil düzenin dünyaya yayılması sebebiyle üçüncü cihan savaşını çıkaramıyor. Bütün uğraştığı budur. Türkiye’yi kendi tarafı almak, İran’ı öbür tarafta bırakmak ve aralarında çıkacak çatışma sonunda dünya devletlerini ikiye bölmek. Hangisi müsait olursa onu yapmaktadır.
    Trump’la 15 Temmuzda anlaştılar. Sermayeye söz verdi üçüncü cihan savaşını çıkaracağına söz verdi. Şimdi sermaye ABD halkını ayağa kaldırıyor ve Trump’a verdiği sözü yerine getirmesini istiyor. Rusya ve ABD bir olacak, Çin ve AB bir olacak. Türkiye batı tarafı, İran Çin ve Avrupa tarafı ve dünya ateşe verilecek. İran ve Türkiye halkı ulusuyla yok edilecek. Çünkü tüm bombalar Türkiye ve İran üzerine yağacak. sonra islamsız bir dünya kurulacak. Sermaye Tevrat’la dünyayı yönetecek.
    Trump’un ve Putin’in bu oyuna geleceğini sanmıyorum. Türkiye, Rusya ve İran bir olduğu müddetçe AB ile de iyi geçinme şartı ile üçüncü Cihan savaşı çıkmaz. Tek önleyecek merkez Putin’dir. Rusya’dır. Rusya sağlam durursa Türkiye ve İran da sağlam durur. Sonunda Türkiye ile İran’ın arasını açmadıkları müddetçe bunların dahil odluğu taraf daima galiptir.
    Türkiye Olağanüstü halden ve Anayasa oyunlarından derhal vazgeçip Rusya, Türkiye, İran ve Avrupa birliği arasında ortak siyaset oluşturmalıdır. Suriye’de başlayan çaba Avrupa Birliğiyle birlikte devam etmelidir. ABD’nin Irak’ta ve Suriye’de bir işi yoktur. Fransızların ve İngilizlerin vardır. İngilizler Batıda yer alıyor. Onu da dışlanma ile tehdit etmeliyiz.
    Orta doğuda barışın korunması adil düzeni ile mümkündür

    • Adil düzeni,Önce kendi içimizde “ADİL”olmayi öğrelelim daha sonra “DÜNYAYA”adiliği getirelim.
      Ey iman edenler,Allah için hakki titizlile ayakta tutun,bir topluma olan kininiz sizi adeletsizliğe itmesin.Maide 8.
      Bence adil düzeni Müslüman olmayan batılı halklar yöneticilerine yaptıracaklar.
      Bunu Trumpun ilk icraatında dünyaya gösterdiler.Onlara yıllarca müslümanları terörist olarak lanse etmelerine rağmen onlar Adaletten yana olduklarını savaş çığlıkları atanlara gösterdiler.”Biz bir daha hiç bir ülkeyi Viyetman yaptırmayız” sloganlari atiyorlar.Savaşlarla beslenen Rusya, ve diğerlerini yönetenler liderlikleri devam etmesi için aynisini sürdürmekteler, Süriyeye yaptıklari gibi.Bir ülkenin halkının büyük bir kısmı öldü veya sakat kaldi diğerleride vatansız! Şimdi barış getiriyorlar 6 yıl önce bunlar neredeyidi?
      Ben cevap vereyim İşidi besleyip büyütmekle meşguldular.
      Allaha Emanet olunuz.

  5. Trump-Putin-Erdoğan dünyasına hoşgeldiniz. Artık diplomasi yok, ona buna kafa tutmak var. Trump Çin’e, Kuzey Kore’ye göz dağı veriyor, Erdoğan Yunanistan’a, Putin herkese.. Gerçekten zor bir dönemece girdi dünya. Birileri 3. dünya savaşı haberleri veriyor. İşimiz zor.

  6. bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…
    Hillary gelseydi bugün rusyayla olan söz düellolarına şahit olacaktık. trumpla günah keçisi iran oldu…gibi görünüyor. gerçi ben her zaman işin içinde Amerika iran ya da İsrail iran olunca iş oyun mu ciddi mi çabucak karar verilmemesi gerektiğini düşünürüm. önde sergilenen oyunlarla arkada çevrilen işler pek aynı olmayabilir derim. trump geldi yağmur yağdı diye bir şey olmaz…bu olaylar domino taşlarının dizildiğinin habercisi. birden başlayan protestolar gibi…cepheleşmelerin habercisi.
    bizde de evet hayır üzerinden yürüyor. yapmamız gereken tek şey oylarımıza saygı göstermek . hepimiz kendimiz ailelerimiz çoluk çocuğumuzun geleceği için doğru bulduğumuz yola oy vereceğiz. kimsenin kimsenin oyuna karışmaya onu aşağılamaya tahkir etmeye hakkı olamaz. sonucu demokrasi belirleyecek hepimiz ona saygı duyacak ve yolumuza devam edeceğiz. doğrularımızı anlatmak insanları bilgilendirmek bilenler bilmeyenlere anlatsın fetvasınca hepimizin meselesidir. ama kavga yok kardeş kardeş…

    • dünyadaki bu gelişmelerin türkiye deki referanduma evet yönünde bir katkısı olur sanıyorum. zira görüşler daha hızlı karar alan bir mekanizmayı tercihe evrilecektir zannederim. nitekim doğuda aşiretler ve büyük aileler evet kararı vereceklerini açıkladılar. nitekim hüda par da referandum kararını evet olarak açıklamıştı. kürt oyları da renklerini belli etmeye başladı sanki….

      • Savaşların amacı bu zaten, insanları korkutup zora ve zorbalığa mahkum etmek. Ama o işler öyle tepeden emirle olmuyor. Demokrasinin gücünü kimse inkar edemez. Geldikleri gibi tepe taklak gidecek zorba liderler. Dünya bunlardan çok gördü.

        • savaşların amacını hepimiz sorgulayalım tuzağa düşmemek için. öfke ve nefret sadece onların amacına yardım ve hizmet eder.
          ben türk milletine ve cumhurbaşkanımıza doğru pozisyon alacağı konusunda yürekten inanıyorum. fikirlerimiz tartışsın duygularımız değil…
          size ve sizin nezdinizde bu yorum platforumuna hayırlı cumalar dilerim…

      • Doğudaki Aşiretler ve büyük aileler oralardaki ağalık sisteminin maraba buna köle demek daha iyi olur devami için otoroter rejimlerden umduklarını bulduklarından dolayı her zaman ondan taraf olurlar ,”tabiiki” evet oyu verecekler zaten bundan hıç kimsenin şüphesi yok.
        Ağalik veya Aşiretlik tek adamlık demektir.

        • OHAL ağır şartlarında referanduma gidiyoruz. Tüm basını bastırmışlar, karartmışlar. Aykırı görüş ifade etmek mümkün değil. Evet demek makbul, #HAYIR demek çok zor. TV’de gösteriyorlar, sokaktaki vatandaşa soruyorlar “parlementer sistem nedir?” diye. Soruya kimse doğru dürüst cevap veremiyor. Bilgilendirme yok, karşı görüşleri tartıştırmak yok. Yol yaptık, köprü yaptık, AVM yaptık falan propogandası gırla. Vatandaşa rüşvet (babannelere maaş, emekliye promosyon, ÖTV’ye paydos gibi) son sürat. Eşit olmayan şartlarda yapılan bu referandum şayet evet çıkarsa şimdiden gayrimeşru ilan ediyorum 🙂 Hayır çıkarsa bu kadar haksız rekabete rağmen böyle çıktığı için milleti şimdiden tebrik ediyorum. Hadi HAYIRlı olsun.

          • istediğinizi yazıyorsunuz ne engel oluyor…
            her gece karşıt görüşler tartışıyor izlemenize engel mi var
            vatandaş uzatılan mikrofondan heyacanlanıyordur. siz bile cevap vremeyebilirsiniz…
            yol yaptılar köprü yaptılar demesinler mi…babaanneye maaş emekliye promosyon vermesinler mi
            çalışanla çalışmayan bir olur mu neden eşitlik arayalım
            muhalefet olmaktan ve kalmaktan son derece memnunlar da öyle demişti ;sonuç % 100 çıksa da tanımayacağım…

      • Aşiret büyük aileler ve hüdapar evet oyu vereceklerini açıkladıklarını söyleyip kürt oyları renklerini açıkladılar tespiti hiç gerçekçi bir tespit değil nedeni ise güneydoğuda aşiretler ve büyük aileler siyasette eskisi gibi etkili değiller olsalardı HDP güneydoğuda bu kadar yüksek oy almazdı. Hüdaparın ise bu bölgedeki varlığı son seçimde aldığı oydan belli. Bu referandumun sürprizi kürt kökenli şeçmen olacak

  7. Kafayı çekmiş bir kumarhane işleticisinin oturduğu kumar masasında fertler yerine devletler var. Kumarı hiç bilmeme me rağmen başkanın kumar oynadığının farkındayım. Bu kumar masasına hırsla ve kinle oturanın kaybedeceği çoğunlukla vakidir. Bizde kumar haramdır. Bu masaya oturmamalıyız. Hitlerin yaptığını Trump yapmaya çalışıyor ne de olsa soy çekiyor.

  8. Demokrasisi bol. özgürlüğü geniş. insan hakları sınırsız. bir ülke abd?Yeni başkan diyerlerine göre mert açıkça söylüyor.diğerleri inin aklında vardı onu sinsi sinsi hayata geçiriyolardı
    İran. da Irak. da bunu hakediyor dost ve komşu ülke Türkiye yi düşman olarak görüp fırıldakgibi dönüyorlardı.
    Şimdi sizden ricam sayın koru sizin haber veren dostlarınızdan şu konuda bilgi almanız. durduk yerde iki ülke liderinin hele hele merkelin aramızda bukadar problem varken gelmesi enterasan geliyor bunu bir yazıya dökseniz derim.saygılarla

  9. Çığırtkanların bağıra bağıra haber verdiği 3. Dünya savaşı kapıda. Bundan sonra yavaş yavaş taraflar belli olmaya başlar. Bakalım biz nerede yerimizi alacağız. Yoksa iç sorunlarla uğraşırken savaş başladıktan sonramı yerimizi belirliyeceğiz. Yada 2. Dunya savasindaki gibi tarafsizmi olacağiz.

    Abd bu savaşta avrupadan ziyade rusyadan yana konuşlancak gibi.

  10. Fehmi bey,”yoksa amaç bumu”? Diye sormuşsunuz! Evet Trumpun amacı bu.
    Onun hayatı boyunca kavoslarla beslendiğini ve servetine servet kattığını bu nedenlerden dolayı hayatlarını maf ettiği insanlar anlatiyor.
    Trump hiç kimseyi sevmez, İsraille yakınlaşmasının sebebi kızının 7 senedır sürüncemede olan Yahudilğiye kabul edilmeyi haletmek için.Onuda Obama hükümetinin BM de çekimser oy vermesinin ardından İsraile destek çıkarak İsrail hükümetinin yardımı ile Hahahmlar kızının yahudiliğine onay verdi, onay vermelerine rağmen halen daha o kızın Yahudi olduğuna şüphe ile bakıyorlar.
    Birde Trump Amerikalilara da meydan okuyor, dün Kaliforniyada bir üniversitede onun taraftarını konuşturmadılar hemen o üniversiteye ödenen fedaral hükümetin yardımını iptal etti. Anayasada kendisine verilen bütün haklari 10 gün içinde kullandı.

    Trump’in gelirının büyük bir kısmı Müslüman ülkelerinden geliyormuş, bir miliyondan fazla ortağının çoğu kara listeye aldığı 7 Ülke hariç Müslüman devletlerinde.Sırf onun ismine yılda iki miliyonun üzerinde dolar ödiyorlar.
    (İstanbuldakı Trump tower gibi).
    Aslında bizdeki Trump hayranları onu desteklemekle akıllık etmişler! Trump Şiye ve onun adına para vermeyen Müslümanlari sevmiyormuş,yoksa 11 Eylülü yapanlar eşcinselleri ve diğerlerini tarayanlar, maratoni bomba koyanların hiç birisi kara listede olan ülkelerden değıl.
    Dünyadaki bütün din adamları ve devletler Trump islami hedef alarak ırkçılık yaptiği için dünyayi ayağa kaldırdılar.
    Ya bizim Müslümanlar! ona iyi yapiyor diyiyorla.
    Not: ben bu yorumu yazarken Komo4 TVde yahudiler basın toplantısı yapmiş veTrumpi kiniyorlar.
    Eyy Müslümanlar Trumpdan değil Allahtan korkun!
    Bu suskunluğun sebebi ne??

  11. Gelecek günler, geçmişi aratacak gibi görünüyor.Hayr ve şerrin mücadelesi kıyamete dek süreceği de belli,ülkemizin her zamankinden daha çok istikrara, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyacağı bir geleceğe doğru yürüyoruz.Allah yardımcımız olsun inşallah.

  12. Yanlış düşünüyor olabilirim ama amerikan silah sanayisini kaldkindirmak belkide elinde biriken stokları tüketmek için göreve getirilmiş gibi duruyor ortamın aldığı hale bakınca bizde tavukmu yumurtadan yumurta mi tavuktan kısır döngü benzeri birbirimizi yiyoruz

    • mustafa bey, ben de yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama artık “silah tüccarlarının oyunu” gibi klişelerden çıkmak gerekir diye düşünüyorum. Sebebine gelince, geçmiş yıllarda silah sanayi ülkelerin en önemli gelir ve gider kalemlerinden di. Oysa günümüzde ekonomi o kadar büyüdü ve çeşitlendi ki, silah sanayinin ülke ekonomisinde tuttuğu yerin önemi eskisi gibi değil. Dolayısı ile, amerikan silah tüccarlarının hükümet üzerindeki etkisinin apple’en etkisinden daha büyük olduğunu zannetmiyorum. ülkemiz için de bu durum geçerli. belki bazı çok çok geri ve diktatörlük veya askeri yönetim altındaki ülkeler hariçtir. (mesela kuzey korede silah sanayi daha önemli olabilir). Ülke savaşa girerse silah satışından kazanacağı paradan daha fazlasını savaş nedeniyle, diğer sektörlerde kaybeder. Dünya eski dünya değil.

Yoruma kapalı.