Trump gibiler boş yere ortaya çıkmıyor. Hap yap para kap dünyası bu…

19
Ninja canlı performans da yapıyor ve bundan da para kazanıyor..
Reklam

Benim -muhtemelen sizlerin de- hiçbir zaman göz atmayacağım videolar üreten, değişik sosyal medya platformlarında paylaştıkları fotoğraflar veya komikliklerle arkasına milyonlarca takipçi takan ‘sosyal medya fenomeni’ diye anılan tipler var.
İnternetin kapılarına kadar taşıdığı fırsatlar sayesinde dolar cinsinden milyonlar kazanabiliyor bu tipler…
Hiçbirinin yaşı 30’u bulmuyor, bazısı daha henüz 20 yaşına bile ulaşmamış genç insanlar…
Anlamakta zorlanılan yeni bir durum bu.

Kardashian Ailesi..

Yakın geçmişte isimleri neredeyse her gün bizim medya organları tarafından da haber konusu yapılan Paris Hilton‘un kimliğinde temsil ettiği tipleri anlayamamıştım. Şimdilerde hayatlarını sürekli kameralar önünde tutarak dünya çapında şöhret kazanmayı başarmış Kardashian ailesinin fertlerinin global çapta neden dikkate alındıklarını da anlayamadığım gibi…
Kendilerine ait sözü edilmeye değer tek bir özellikleri bulunmayan insanlar ve buna rağmen hem şöhretler hem de müthiş paralar kazanıyorlar…
YouTuber adıyla anılan ve internet için video üreten bizde de gençler var.
Bu YouTuber’ina dı ‘oyun delisi’.. 2,5 milyona yakın takipçisi var..

Google‘da yaptığım kısa bir taramadan herbiri 1 milyon ile 5 milyon arasında takipçi sayısına ulaşmış bizden Youtuberler’in oturdukları yerden hiç kımıldamadan ürettikleri videolar sayesinde her ay aklımızın kolay alamayacağı türden gelirlere sahip hale geldiklerini öğrendim.
“Ne yapıyorlar?” diye sormayın. Kiminin yaptığı resmen gevezelik. Kimi ise çocuklara hitabeden görüntülü anlatımlar üretiyor. Kadın fenomenler makyaj teknikleri anlatıyor takipçilerine.
Eskiler “Hap yap, para kap” derlerdi, bunların yaptığı tam da o; videolu içerikler üretip para kazanıyorlar.

Oyun oynayarak ayda 500 bin dolar kazanmak

Bütün gün bilgisayar başında oturup oyun oynayarak akıl almaz rakamlarda gelire kavuşmuş insanlar olduğunu ise birkaç gün öncesine kadar işitmemiştim.
Öyleleri de varmış.
En meşhurlarından biri olan ‘Ninja’ lakaplı Tyler Blevins‘in aylık gelirinin 500 bin doların üzerinde olduğunu okuduğumda yerimden fırladığımı itiraf ederim.
‘Ninja’ diye bilinen Tyler Blevins henüz 20’li yaşlarında bir genç. İnternette tutulan ‘Fortnite’ adlı bir oyunun tutkunu. Oyunda 100 kadar oyuncu bir adaya düşüyor, aralarından sadece birinin hayatta kaldığı ölümcül bir kavga veriyorlar.
Şikago’daki evinde oturup dünyanın çeşitli köşelerinden bu oyuna katılanlarla günde 10 saat ayakta kalma mücadelesi veriyormuş Ninja ve tabii sonunda oyunda ayakta kalan hep o oluyormuş.
Fortnite oyunu galiba Amazon‘un satın aldığı ‘Twitch’ adlı bir platformda oynanıyormuş. Ninja orada tam 12 milyon takipçi edinmiş. Bir o kadar da Instagram‘da takipçisi varmış. Twitter‘da attığı tek paragraflık mesajları okumak için de 4 milyon kişi arkasına takılmış…
Konuyu işleyen New York Times gazetesi, “Siz duymamış olabilirsiniz, ama onun ismini tanıdığınız 12 yaşında herhangi bir çocuğa sorun, hemen gözlerinin ışıldadığını göreceksiniz” diyor.
Evinden çıkmadan her ay 500 bin dolar kazanç…
Zaten halkın önünde gerçekleşen turnuvalara katılmak veya herhangi başka bir amaçla evinden çıktığında, ‘Ninja’, hem para hem de anında binlerce takipçi kaybediyormuş…
“Sizinle şu konuşmayı karşınıza oturmuş yapıyorum ya, bu da bana binlerce takipçiye mal oluyor” demiş övünerek Ninja.
Üstelik Ninja‘dan da daha iyi oyuncu ve daha fazla kazanan üç kişi daha varmış bu piyasada…
Oyun büyük bir sektör internet alanında. Apple Store ve Google Play için oyun üreten 200’e yakın yayıncı var ve bunlardan biri, Strike Force adlı oyunu üreten Marvel, bu yıl 15 milyon dolar gelir kaydetmiş durumda.

Dünün dünyası, bugünün dünyası…

Video üreterek dolar cinsinden binler kazanan sosyal medya fenomenleri… Ne yaptıkları merak edildiği için hayatlarını kameralar önünde geçirerek para kazanan tipler… Ve en son olarak da evinden çıkmadan rakipleriyle oyun platformlarında karşılaşarak aylık gelirini 500 bin dolardan aşağıya düşürmeyen ‘Ninja’ gibiler…
Bunlar günümüz dünyasının realiteleri…
Tabii onları takipleri altında tutan milyonlarca genç insanı da bu hesaba dahil etmemiz gerekiyor.
Konu neden benim ilgi alanıma girdi, onu da aktarayım: Bugünün dünyasının dünden farklı olduğunu yaşayarak görüyoruz. Düne kadar üzerinde titizlenilen ‘demokrasi’ yerini otoriterliği yol seçmiş yeni liderlerin hakim olduğu sistemlere bırakıyor. Geçmişte askeri müdahalelerin ürünü olan diktatörler günümüzde artık seçim sandığından çıkıyor.
Medyada da tek seslilik hakim hale geliyor ve farklı görüş sahiplerine bırakılan tek yol internet üzerinden okurlarına ulaşmak…
Gerçeklerin yalanla karıştırıldığı bir iletişim alanı söz konusu.
İtibar toplum için önemli bir şeyler yapmış insanlara iken, bugünlerde bu değerler sistemi de yerini oturduğu yerden sabun köpüğünden farksız gevezelikler üreten, her şeyini kameralar önünde herkesle paylaşan veya ölümcül oyunlardaki maharetiyle şöhret olan tiplere bırakıyor.
Atlanacak bir durum mu bu?
Sizler de atlamayın istedim.
ΩΩΩΩ

Reklam

19 YORUMLAR

  1. Sayin Karaca bir tesbitte bulunmustur buna katilirsiniz katilmazsiniz bilemem ama goruslerini ortaya koymustur bunun antisemitizmle ilgisi yoktur.Yahudileri asagilama veya hedef gostermeyi nereden cikardiniz bilemem ama bence yahudiler acisindan bakildiginda onlar adina cok olumlu seyler paylasmis.Muslumanlarin yahudiler karsisinda bir varlik gosteremefiginden bahsetmis bunun neresinde antisemitizm.Ulkemizde yogun olarak uygulanan,begenmefigimiz herhangi bir fiili yapana yaftalanan FETO damgasina benzedi bu yakistirmaniz.Hukumet tarafindan yanlis anlasilabilir diye en hakli serzenislerden bile imtina eden bir toplum olduk.Ayni sekilde yahudiler tarafindan yanlis anlasilirim,antisemitizmle suclanirim korkusuyla yahudiler hakkinda hickimse nin fikir beyan edemeyecegi bir platform arzusuna yonelik bir suclama gibi gordum H.GAYRET in paylasimini.bende sizi kiniyorum

      • Ha gayret çoğu camiler şimdiden cemaat sayısı 15 kişi geçmiyor. 100 yıl sonrayı düşünün. Ya da Allah aşkına bi mikrofon alıp sokağa çıkın 4 halife ismi ve sabah namazı kaç rekkattir diye sorun. Aldığınız cevaplari buraya yazın

  2. H gayret belki benden büyüksün saygısızlık yapmak istemiyorum ama her şeye de maydanoz olma lütfen…
    Ben olanları ve olacakları yazdım beğenirsin begenmezsin o ayrı konu.
    Elhamdülillah müslümanım namaz kuran ve oruç ibadetlerimi yerine getiriyorum.

    • Nüsret bey! F.K sitesindeki ha gayret isminde ortaya atılan şahsı tesbit edebilirsıniz. Nasılmı?2016 sonlarına doğru ortaya çıkan birisi gene aynen sapla samanı karistirarak 24 saat siteyi kontrol altında tutan şahsın ta kendisı.
      O zamanda görevi genlde kendleri gibi ne olduğu belirsizleri överken, sizin gibi kıbarliği ve saygıyı ön pilanda tutanlari de kendilerine benzetmek için ellerinden gelen her türlü saygisizliği ve ahlak dışi hareketleri kendilerine mubah göriyorlar.
      Bunlar trollikden karınlarıni doyuranlardan başkaları değiller.
      Allaha emanet olun.
      Bana iyi sabahlar, sizde iyi akşamlar.☺
      Su an benim yasadiğım yerde saat 8:40 USA.

    • Kolaylıkla herkesin farkedebileceği gibi tek maydanoz yok. Siteyi 24 saat kontrol altında tutan ne olduğu belirsiz, başkalarının yorumlarına saygısız ve ahlakdışı söylemleri mubah gören başka maydanozlarda var.

      • Deniz bey, önceleri h.k. rumuzlu şairane bi yorumcu daha vardı; habire müminleri küçümser ve onlarla alay ederdi! Şimdilerde aynı görevi nusret ile avam üstlenmiş görünüyor. Dini değerlerimizi sürekli aşağıladıkları yetmiyormuş gibi sağa sola saldırıp inançlarımıza ve devlet büyüklerimize küfürler yağdırıyorlar. Muhatabımız değiller

        • Aynı fikirde değilim. Herkesin yorumunun saygıyı hak ettiğini düşünüyorum. Ben yorumlara saygısızlık edilmesini doğru bulmuyorum. Siz de etmeyin.

  3. Sayın koru da artık sandıktan çıkana milli irade değil de diktatör nitelemesi yaptığına göre kendisine sormak hakkımız: peki bir diktatörümüz olması için neden seçim yapıyoruz? (Ya da yapılan seçimlere neden binlerce aday katılıyor ve sandıktan çıkabilmek için kırankırana bir mücadele veriyorlar?) sakın tiyatro demeyin, külahları değişiriz! Tamam, abd başkanı daha az oy aldığı halde kazanmış olabilir, amerikan mucizesidir der geçeriz:) ama ordaki absürd uygulamanın diğer demokrasilerde de olduğunu heralde söyleyemezsiniz? Sanal alemde kendi mallarını pazarlayan medya simsarlarının marifetleriyle, 4-5 yılda bir sandığa gidip oy kullanan karahalkın tercihleri arasında nasıl bir bağlantı kurdunuz bilemiyorum. Lakin 15 temmuzdan sonraki gün bbc gecikmeli de olsa darbecilere şöyle bir akıl veriyordu haber sayfasından: önce interneti kesmeleri lazımdı diye… Doğrudur da, ama biz demokrasimizi sosyal medyada bulmadık ki? Başkomutanın çağrısından çok önce halkımız yollara dökülmüştü zaten! Karahalkın tercihlerine saygılı olmadan onun gönlüne giremezsiniz, ama bi kasa ananas ve mangoyla gider bilmem kimin kümesine doluşursunuz:)

  4. Hezl
    Kumarda kim kazanır? Kumarı oynatanlar. Kumara alıştırmak için önce kazandırırlar. Alışkanlık haline gelir. Sonra da kaybettirirler. 500.000 Dolar kazanan, Dolarları ne iş yapıyor? Fıkıhta buna hezl denir. Satıcı pazarda tezgahını açar. İki üç kişiye de sanki alıyormuş gibi alıp giderler akşam malı iade eder, paralarını geri alırlar. İnsanları kumar, içki kadar meşgul eder. Bunun için haramdır.

  5. TARİH BOYUNCA HER BÜYÜK BİR BULUŞ VEYA KEŞİF İNSANLIK
    ÜZERİNDE EKONOMİK, KÜLTÜREL , SOSYAL VE SİYASET ALANINDA KIRILMALAR YARATMIŞTIR.
    Bunlar bildiğim kadarıyla ateş,tekerlek,yazı,barut,top tüfek,çoğrafi keşifler,sanayi devrimi,uzay ve uydular,
    nükleer silahlar(sahip olanları barış yapmaya mahkum ediyor ama yok edici silahlara sahip olmayanlar üzerinden vekalet savaşları yapıyorlar)son olarak ulaşım ve iletişim teknolojisi.
    Dünyanın çoğu artık her yeri görüyor,iletişime geçebiliyor ve her yere kısa sürede ulaşabiliyor.
    Zengin ve refah düzeyi yüksek yerleri gören fakir yerlerin insanları ne pahasına olursa olsun bir yolunu bulup ulaşma çareleri arıyorlar. A.B.D. den sonra bütün ülkeler sürekli melezleşiyor.Dünya melez bir ırk ve kültür haline gelmeye surat le devam ediyor.
    Çatışma zenginlerle fakirlerin mücadelesi.Koruma duvarları arkasına sığınan vasıfsız veya kıymeti azalacak vasıflı insanların ülkelerine fakir ülkelerden vasıflı (o kadar açıktan tepki veremiyorlar ,katma değer kazandırdıklarından)ve özellikle vasıfsız göçmenlere ellerindeki ekmeği kaptırmak istemiyorlar.
    Her ülkede tabanda büyük nüfus vardır.yanı pramitin tabanı daima geniştir.
    Seçimle devlet tepe yönetimlerinin belirlendiği ülkelerde (demokrasi veya seçimli ülkeler)herkesin oyu eşit sayılıyor.
    Taban nüfus, çoğunluğu oluşturduğundan onların istedikleri liderler seçimleri kazanıyor.
    Tabanın istediği seçtiklerinin korumacı olmasıdır.
    Globalleşen dünyada birleşik kaplar misali bütün zenginliklerin dengelenmesi.
    Bir mal veya hizmet nerede en kaliteli ve ekonomik üretiliyorsa dünyadaki herkes ona aynı şartlarda ulaşmasıdır.
    Bu durum rahata alışmış halkların rahatını bozuyor.
    Başta işine geldiği zamanlar globalleşmeyi savunanlar,şimdi işlerine geldiğinden korumacı kesildiler.
    Globalleşmeye karşı olanlarda şimdi işlerine geldiği için savunur hale geldiler.
    İnsanlar tarih boyunca fiziki ihtiyaçlarını en kolay,en iyi ve sürdürülebilir sağlamak için işine gelen her şeyi meşru görmüş veya göstermeye çalışmıştır.
    Maddi ihtiyaçlarına birde manevi bir kamuflaj geçirmeyi de çoğu zaman ihmal etmez.
    Günümüzde durum bu sebeple otoriter ve korumacı (yerli ve milli)olmayı avantajlı gösteriyor.
    Bir siyasetçi gazetecilere M.Benz içinde otururken halka yerli ve milli malı kullanmalı; talimatı gönderebiliyor.
    Daha bir müddet bu otoriterliğin popüler olması devam edecek gibi.
    Gerçek olan geciktirilebilir ama asla önlenemez.
    Her dünyalı ve fani diyelim dünyada en ucuz ve kaliteli mal ve hizmeti talep edecektir.
    Bu talep var oldukça globalleşme önlenemez.(ejderha gözünü açtı bir kere)
    Nasıl ki eskiden yol ve soğutucular yokken karadeniz de tutulan balık karadenizde tüketilirdi.
    Çok olduğunda başka bölgelere taşınamadığından (soğutucu kamyonlar olmadığından)ucuz olur ve çoğu da çürütülürdü.Şimdi öylemi nerdeyse ülkenin her yerinde naklıye masrafı kadar fark var fiyatlarda .
    Halk ve balıkçılar memnun .Karedenizliler sadece eskisi gibi ucuz balık alamıyorlar ve durumdan memnun değiller.
    Dünyada durum aynen böyledir.
    Dünyanın global köy haline gelmeden önceki doğum sancılarıdır;son gördüğümüz otoriterlik eğilimlerinin artması veya yaygınlaşması.(kısa bir buzul çağı)
    Dünya melez bir ırk ve melez bir kültüre dönüşecektir.
    Local ve bölgesel farklılıklar dünyanın hakim rengini etkileyecek boyutta olamayacaktır.

  6. Sosyal medyada çok kaliteli içerikli videolar üreten bir çok insan da var. El verdiğince bir çoğunu takip ediyorum. kayda değer para kazandıklarını sanmıyorum ama insanlığa büyük hizmet ettiklerine inancım tam. Sosyal medya kayda değer sözü olan herkesin gözardi edemeyeceği bir alan. Aylardır aklımda olan soruyu fırsatı kaçırmadan sormak isterim.
    Sayın Fehmi Koru gündemi değerlendirdiği videolar neden yapmıyor?
    Mediascop benzeri programlar yapsa mesela en azından bir ulusal kanal programı izleyicisi kadar takipçisi olacağını öngörebiliyorum.

  7. Deccal Fitnesi ortaya çıktı demiştim. O akıllı telefonun bir gözü patlak. Silikon çip de arzın yaratığı. Telefonu akşam eline alıp iman tazeleyenler sabah küfre düçar oluyor. Ya da tersi. O gün Deccal (sosyal medya ) ne yönden eserse !
    Dünya daha önce hiç bir zaman yaşamadıgı bir döneme girdi. İnsanların her an her yerde ellerinde akıllı telefonları ile haşır neşirler. Bu telefon işi olmasaydı bu kadar insanı nasıl zapt edecekti yönetimler.
    Günde 10 saat bilgisayar karşışında oturan kazandığı parayı ne zaman harcar ? Bir başkası da geçen gün intihar etti. Tehlikeli fotograflar çektirme merakı yüzünden 700 e yakını da öldü. Bunlarda diğer gerçekler.
    İnsan yaratılma sebebini sorgulamayı kulluk etmeyi bir kenar bırakmaya başladı. Sebep Deccal fitnesi.

    • Eh siz de Deccal in klavyesinden tutmuşsunuz. Demek bu Deccal en imanlıları bile ka dırabiliyor

  8. Bundan yıllar önce Yahudiler, müslümanları dinden uzaklaştırmak için savaşlar katliamlar yapıyorlardı. Ama müslümanlar dinlerinden, kitaplarından, peygaberlerinden taviz vermediler. Yahudiler artık Müslümanları kan akitmakla yenemeyeceğini anladı. Teknolojiye yöneldi. Maalesef teknolojide müslümanları yendi. Kulakları, tıkadı, gözleri boyandı, elleri ayakları bağlandı. Artık müslümanlar dini kitaplar başta Kur’anı kerimi olmak üzere okumayı azamiye indirdiler. Telefonlara Kur’an yazılımı yuklediler ve sadece yüklü olarak kaldı. Aile kavramı sohbet kavramı kalmadı. Hepimiz şu an İnternetsiz yapamıyoruz. Yahudiler İnternet fenomenleri finanse ediyor, onlar da parayı buldukça daha çok çalışıyorlar ve daha çok insanı yoldan çıkarıyorlar. Müslümanlar kendilerine çekin düzen vermeleri lazım, camiler sohbetler aile kavramına tekrardan baglanmalari lazım. Yoksa yüzyıl sonra namazlar unutulacak Kuran’ı Kerimler basilmayacak ve ezanlar lüzumsuz diye kaldırılacaktır. Camiler ise kafeteryalara donusturulecektir.
    SAYGILAR SEVGİLER

    • Antisemitizm ve nefret söylemi içeren yorumunuzu kınıyorum sayın karaca! Haksız mıyım nurdan hanım?

      • Ha Gayret! kaçıncı kez sana yazdım…
        Önce okuduğunu anla daha sonra sonra yaz…
        Ben Nüsret beyın yazısında YAHUDILERE YAPILMIŞ her hangi bir hakaret okumadım….
        Nüsret bey yahudilerin politikasıni yaziyor.
        Geçendede CNN de Kaşıkçı ile gizlice yazişan Saudili bir gecın kullandiği net work bunların yazişmalarını Saudili yetkililerle paylaşmis birisinin raportajınide İsrIl devleti veya net worki diye tanitti.
        CNN ne kadar hakaret etmişise N.K da o kadar hakart etmiş “tabii 4.5 kılığa giren senin gibi kula tapmiş biri için”

        • Ben sadece olanları yazdım. Şöyle bir araştırma yapın facebook instagram yuotube gibi yazılımlar nerden kaynak elde ediyor öğrenin. Camiler kafeterya olacak sözüme tepki veriyor H gayret bey. Belki ömrümüz yetmez ama camiler ezanlar itibarlasizlasacak. Allah muhafaza namaz Kur’an ortadan kalkacak. Yahudilere gelince; ben onları hedef almadım. Saygılar sevgiler Nurdan hanım mutlu pazarlar

Yoruma kapalı.