AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün, birden bire, SSK ve Bağkur emeklilerinin maaşlarına yeni bir zam daha yapıldığını duyuruverdi.
En az maaş da 10 bin TL oluyormuş…
Daha önce ilan edilen yüzde 37.57 zam oranına yüzde 5 daha eklenmiş ve böylece her SSK ve Bağkur emeklisi bu aydan başlayarak maaşlarını yüzde 42.6 zam eklenerek alacakmış…
Bir emekli olarak sevinmem gerekir herhalde… Ama sevinemedim…
Hayır, zam oranını az bulduğum için değil, evet yeni oranla da yine memur emeklilerine verilen zammın altında kalınıyor ve bu ayrımcılığa da üzülünür; ancak ben henüz üzerinden bir hafta geçmişken, daha önce ilan edilen zam oranına yeniden müdahale edilmek zorunda kalınmasına üzüldüm.
Devlet bu hale düşmemeliydi.
Ülke ekonomisi iyi durumda değil. Birbiri ardına alınan yanlış kararlar ve o kararları alan kişilerin göreve getirilmeleri yüzünden, ekonomi, tarihinin en bunalımlı dönemini yaşıyor.
İktidara geldiği sırada karşılaştığı ekonomi tablosunu olumlu olarak değiştirmiş, önceki iktidarların pula döndürdüğü için bol sıfırlı hale gelmiş olan TL’yi, altı sıfır birden zayıflatarak, sağlığına kavuşturmuş, kişi başına milli gelire tarihi rekor kırdırarak 25 bin dolar hayalini gerçeğe çevireceği umudunu vermiş olan da AK Parti iktidarıydı.
Şimdi yeniden sıfırı bol paraya ihtiyaç duyuluyor ve milli gelir ancak rötuşlarla 10 bin dolar düzeyinde tutulabiliyor.
Fakirlik sınırı, açlık sınırı gibi kavramlarla sınanıyor çalışanlar…
En çok da emekliler bozuk ekonomiden etkileniyor.
Yeni ekonomi kadrosu ve onların uyguladığı yeni ekonomi politikası herkesten -bu arada devletten de- fedakarlık bekliyor.
Valiler Toplantısı vesilesiyle devletin mülki amirleri önüne çıkan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yine dün, muhataplarını tasarrufa davet ederken, belli ki, sıkılıyordu.
Şu sözlerinden ben o sonucu çıkardım:
“Tasarruf tedbirleri bütün bakanlıklar için önemli ama valilerimiz için çok önemli. Hepiniz tasarruf tedbirlerine uymakla mükellefsiniz. Taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar bu alanda hassasiyet gerekiyor.”
Muhatapları da kendilerinden böyle bir şey talep edildiği için sıkılmışlardır.
“Neden en çok bizler tasarrufa riayet edecekmişimiz” diye düşünmüşlerdir muhakkak.
Devlette israf had safhada çünkü ve tasarruf yapılması gerekiyorsa ‘en çok kim, en az kim’ bakılmaksızın, devlet mekanizması içerisinde yer alan herkesin, en baştan en sonuncuya kadar, bunun gereğini yerine getirmesi gerekir. Tabii, en yukardakiler daha fazla…
Peki getiriliyor mu?
Mehmet Şimşek, aynı konuşmada şunu da söylemiş:
“Ben defterlerimi son sayfasına kadar kullanıyorum. Beyaz kağıt falan kullanmıyorum. Harcadığımız para babamızın parası değil, milletin parası.”
O bunu yapıyor ama başkaları ne yapıyor?
Zahmete katlanarak T24 sitesi yazarı Çiğdem Toker’in bugünkü ‘Tasarruf genelgesi çöktü’ yazısına bir göz atın derim. [Linki şurada]
Devlet, geçen yılın Haziran ayında, ‘tasarruf genelgesi’ yayımlayarak uyulması gereken tedbirleri tamim etmiş.
Bakanın ‘defter-kağıt’ tasarrufu titizliğinin devlette mukabili var mıymış peki?
Okuyalım:
“Tasarruf Genelgesi’nin yayımlandığı Haziran ayında, yaklaşık 235 milyon TL olan devletin kırtasiye harcaması, Aralık ayına gelindiğinde yaklaşık 7 kat artarak 1 milyar 607 milyon TL’yi geçmiş.”
Ne olmuş görüyorsunuz: Tasarruf yapacak devlet, kırtasiye harcamalarını tam 7 kat artırmış…
O kağıtlara o kalemlerle neler yazdılar acaba?
Kırtasiye harcaması böyle de, ‘makam’ sahibi olunca beklenen -gelmez veya verilmezse istenen- araç ve gereçlerde durum nedir dersiniz?
‘Temsil, tanıtma, ağırlama’ ile kast edilen nedir bilmiyorum, ama o alandaki harcamanın da altı ay içerisinde tam 17 kat arttığını biliyorum.
Sıra emeklilere gelince… Maaşa yalnızca yüzde 42.6 zam…
En az emekli maaşı 10 bin TL…
O kadar parayla kaç kalem kaç defter alınabiliyor, bilen var mı?
Neden SSK ve Bağkurlu emeklilerin maaşına devlet memurlarının maaşına yapılan kadar zam yapılmadığı ise bir muamma.
“Makam yüzünden” denilse de emekli olunca makam da bitiyor…
ΩΩΩΩ
ATAK 17 Ocak 2023ö 11:47 de
Yorumu cevapla
-Verdiğim bilgiler internette muvcut, kabaca değerlerde. Yurtdışındaki sistem kapitalist. Kim olursa olsun, devlet-millet, para boşta bırakılmaz. İşletilir! Parasının kıymetini bilmeyenler ayakta işletilir. Bankada paran varsa ve faize aşık olmamak veya başka bir nedenle boşta duruyorsa, banka hatırlatır/ikaz eder. Düşük de olsa bir faiz verip paranızın başını bağlamak isterler. Bizde bir de hesap işletim kazığı atıp banka arsızlıkla paranızda keserler. Kapitalist olsa da bu derece arsızlık yurtdışında yok.
Neyse, yurtdışında başı bağlanan para daha yüksekle bir başkasına kredi olarak verilecektir. Paradan para kazanma onların profesyonel işidir. Ancak, orada ekonomi/teknoloji/ziraat vs vs, velhasıl her sahada üretkenlik hakimdir. Yani, dışarda temel ekonomi üretime dayalı olarak topyekün devam ederken, para ile para da üretilmiş olur.
Bizde tüketim ağır basar, ne devlette ne de millette üretim pek yoktur. Üretmeyen toplum/ülke paraya para kazandırmakla ekonomi düzelmez bizzat baltalanır. Para fakirden zenginin cebine girer. Toplanan para da üretime pek yatırılmaz, sonuçta yurtdışına pembe hayat yaşamağa kaçar…
Toplanan parayı faizle devlet topluyorsa acil olarak geri ödenecek dış borç vardır. Çünkü yüksek faizle yeni borçlar alınacaktır. Taşıma suyu ile değirmen döndürülmez ama devlet ve millet n’apsın. Al gülüm ver gülüm bağırış gürültü borç ödenecektir. Elin oğluna kapitalizmde gebe kalmışsan borç doğurmak zorundasın. Hem devlet ve hem millet olarak. Demek ki neymiş herkes birşeyler üretip en azından yerli kaynaklarıyla (tarla, tokat fabrika vs ) birşeyler üretmek zorundaymış!
Parlak iki fikir vereyim. Geçende biri zor kalınırsa domuz yemek dinen caizdir demiş, hatırıma getirdi. Yimeğe ne gerek var. Yetiştir kurufasulye nohut ye. Bizde, kasabaları ve bazı şehirleri yaban domuzları basmakta. Mezbaha kur bunları dışarı sat, yerli kaynaktır. Üstelik kendine zararı olan bir yerli kaynak. İçinden gelmiyorsa icabında gayri müslim bir bul ortak olarak yerli üretim yap. İkinci bir örnek, halka zarar veren milyonlarca başıboş köpek var. Yurtdışında bunları da yiyenler çok; isviçre, hindistan, çin… (Ayrıca iyi meze oluyormuş. Başı dumanlı bizim akşamcılar bunu duysa ağızı sulananlar bile olabilir!). Milleti ısırıp kuduz yaparak her yıl çoluk cocuğa zarar veriyorsa bunlardan da kurtulup ülkeye döviz girdisi sağlanabilir. Sıra başıboş kedilere gelir ama onların okkası az! “Kedi” filmini izleyen de pek kıyamaz zaten!
YAPAY ZEKAYA SORSAK
Bilgisayar konusundan çok az anlıyorum.
Sayın KORU’nun yıllar öncesinden merhum Turgut Özal ile yaptığı bilgisayar konusundaki görüş
alış-verişini konu alan yazılarını zevkle okurdum.
Bu sitenin müdavimlerinin çok azı bu yazıları okumuştur.
Şu anda e-devlet sistemini kuran kişiyle
teşrik-i mesaim olmasına rağmen fırsatı değerlendirememenin pişmanlığını yaşıyorum.
Dünyada bilişim şirketlerinin parasal büyüklükleri dudak uçuklatıyor.
Bundan sonra Yapay Zeka olayını oldukça konuşacağız.
Yapay zekanın hayatımızdaki “tutarsızlıklara ve çelişkilere” son vereceğini düşünüyorum.
Yapay zekaya ülkemizin yönetimini, özellikle ekonomik idaresini sorsak en iyimser tahminle “akıl hastanesinde müşahade altına alınmaları” kararını vereceğini düşünüyorum.
Yapay zeka ya ekonominin kitabını yeniden yazar, yada ekonomi yönetimini derhal görevden uzaklaştırdı.
Yapay zeka çelişki ve tutarsızlığı asla affetmiyor.
2011 yılında ” bir daha hiçbir şekilde aday olmayacağım ” diyen biri tekrar anayasa değiştirerek ve daha sonra da anayasaya rağmen aday olan biri için ne der?
Sadece emeklisi değil memur maaşı da, özlük hakları da, emekli hakları da işçiden fazla. Neden bu eşitsizlik? Bu sebeple herkes memur olmak bir yere kapaklanmak istiyor. Çünkü memur demek az iş çok maaş demek. Ömür boyu iş garantisi demek. Neden? Memur olmak bir avantaj olmamalı. Bizim cebimizden ömür boyu iş garantisi olmamalı. Hakikaten kaç tane bankamatik memur var hala. Yılların yüz karası uygulaması. İş yok ama maaş bol. Verelim gitsin. Bu kadar hesapsız bir devletin ve ülkenin dikiş tutturamaması gayet normal. Yine iyi idare ediyorlar. Hesapsız kitapsızların hala ağlayıp sızlamalarını ise kaldırmak zor. Alışmışlar bu role hep ağlıyorlar. Çalışmaya gelince yoklar. Bol maaş istiyorlar. Emekliler artık ağlamayı bırakmalı gidip iş bakmalılar. Pazarda limon satmakla başlayabilirler.
Herkesi erkenden emekli ederseniz olacağı buydu. Pastadan herkese daha az pay düşecek. EYT’lilere emeklilik tartışması olduğunda muhalefetinden iktidarına herkes evet evet diye goy goy yapıyordu. 40 yaşında emekli ettiler milleti. Mevcut emeklilerin bile güçlü bir şekilde hayır emekli olmayacaksınız, iktidarımı yıksa da olmayacaksınız demesi gerekiyordu. Sonuçta herkes hesapsız kitapsız durmadan istiyor ama vermeye gelince ağlıyor. Şimdi verme zamanı. Herkes ödeyecek bu hesabı. Başta tüm emekliler. Daha az mama hepinize. Siz istediniz.
CHP bugünlerde uykuda. Özgür beyyy, ülkemizin tüm il ilçe ve beldelerinde miting yapma fırsatı bitiyor. Ekrem beyyy, İstanbulun tüm ilçelerinde miting zamanı daralıyor. Her mitingte bir konu ele almalısınız. Ekonomi, beka, dış politka, yargı, demokrasi mitingleri yapılmalı. Danışmanlarınız mı sizi uyutuyor. Kripto ajanlardan kurtulamayacak mısınız. Türk milletinin son umudu bu seçimler. Uyanınnnnn.
Emeklilere zam vermeyin.
Emekliler hayatlarinda memnun.
Oyunu iktidara verdi.
Vatandas düzen den memnun.
Memur emeklileri çoğunlukla oy vermiyor onlara zammı yüksek vermek lazım SSK Bağkur emeklisine gelince …
Bağ kur ssk memur birleşti artık. Erdoğan’ın yaptığı en hayırlı ve güzel işlerden birisi bu idi. Fakat toplanan paralar kısmında bir sorun var gibii..
(Eskiden bağkur g.menkul vb alırdı. Birikim değerlenirdi! Şimdi paralar nereye gidiyor?? Ben bilmiyorum!)
Bunları hem aylığından para kesilen, hemde TBMM’de vekiller bilip, seçmenine rapor vermeli; HERYIL!!!
Esnaf düşük öder memur çok öder gibi ayrımlar kalkmış olmalı!
Az prim ödeyen az aylık!
Çok ve uzun süre ödeyen fazla aylık almalı emekli olunca!
Tazminat emekli ikramiyesi vb şeyler kalkmalı bir an önce! (Sembolik olmalı)
Özel sigortalar!!
Bes gibi devlet destekli sigortalar olmalı!
Çalışanlara özel indirimler (kendi ürettiği şeyler için örneğin eski sümerbank gibi)
Yoksul kimsesizler için varınma ve gıda organizasyonları batıdaki gibi olmalı!!
(Tak tik mok mik buuk sktrikgam gibi şeyleri aldığın kadar birazda bu sistemleri güvenlik sistemlerini efbiay vb şeyleri de almayı akıl eder yeni nesil UMARIM!!!).
Not:herşeyi OY! a tevil etmeyi bıraksa ESKİ KAFALAR!
Bu söylenenleride yapmaya fırsat bulur belki yeni nesil zavallılar:(((
Fehmi Bey merhaba;
Aralık 2023 emekli maaşım Asgari ücretten 2000 Tl fazla idi.Ocak 2024 Emekli maaşım asgari ücretten 1000 Tl fazla. Sürekli eridiğimizi ifade etmek istedim. Allah emeklilere yardım etsin.
Fehmi bey, çok emeklimiz var. Bizde 1,5-2 çalışana karşı 1 emekli. Gelir düzeyi bizden çok daha fazla olan ülkelerde 3-4 çalışana karşı 1 emekli. Bizde sayıları çok olmasına rağmen emeklilerden vergi geliri genelde yok. Dış ülkelerde köşe bucak emeklisi gediklisi herkes vergi ödüyor.
M. Şimşek işinin ehli biri. Kötü bir zamanda böyle ağır bir görevi kabul etmesi bile takdir edilmeli. Bütün dengeler alt üst olduktan sonra birkaç ehil kişinin durumu iyileştirmesi epeyce zor iş. Allah kolaylık versin. Devletin her biriminde israf önlenmeli. Millet için de öyle. İsraf haramdır. İnternet çağında kırtasiye, kağıt kalem türü şeyler çevre açısından bile lüzumsuz. Bir araştırmacı gazeteci 7 kat artış olayının peşine düşsün. İsrafın nedenlerini böyle bir anormal olaya karışanları teşhir etsin, Vergilerinin ziyan olduğunu millet öğrensin. Seçimlerde oy vermesin. Doğruluk konusundaki sorumluluk herkes için aynı…
Emeklinin maaşını çalışanlar karşılar sözü beceriksiz iktidarların halka yutturmaya çalıştığı bir ezberdir. Avrupa ülkeleri yaşlı ve emekli nüfusun zirve olduğu ülkelerdir. Bu hususta sizin verdiğiniz rakamlar teyitsizdir. Tam tersine avrupada çalışanlardan kesilen primler iktidarlarca harcanmaz işletilir ve emekli olunca o fonlardan maaşı karşılanır. Bütceyede yük yapmaz.
bir iddianız varsa bir temsiliyet sorumluluğu da almış olursunuz.
bir öğretmen olduğunuzu söylüyorsanız mesela, bir yönüyle öğretmenliği de temsil ediyorsunuz demektir, iyi temsil edersiniz ya da etmezsiniz.
ben dindarım, muhafazakarım diyen biri de bir yönüyle dindarlık ve muhafazakarlığı da temsil ediyor demektir, iddiası nispetinde bunun sorumluluğunu almış olur.
şimdi bizim dindar ve muhafazakar olduğu iddiasında olan bir iktidarımız var değil mi?
peki hem bize hem dünyaya nasıl bir temsiliyet sergiliyorlar baktığımız zaman?
neredeyse hiç bir söylenen doğru olmadığı gibi,
hiç bir rakam da gerçeği yansıtmıyor.
kamu harcamalarında astronomik israflar var,
ülke kaynakları adil paylaşılmıyor,
adalet sağlanmıyor.
milletin parası emanettir ve bu emanet adil yönetilmeli değil midir?
bu nasıl dindarlık,
bu nasıl muhafazakarlık???
namaz kılmak, alnı secdeye gelmek, oruç tutmak, hacca gitmek vs dindarlığın bir göstergesi değildir genellikle de gizli yapılması beklenir. çünkü kişinin kendinden başka kimseye faydası yoktur. kendine fayda olan bir şey neden bir gösterge olsun? kişinin inandığı ilahla olan ilişkisine yöneliktir, kimseyi ilgilendirmez.
ama ahlak, etik, adalet, iyilik, cömertlik, doğruluk, hüsnü zan vs dindarlığın bir göstergesidir çünkü topluma yöneliktir.
şimdi milletin parasını kendine harcamaya gelince müsrif, saraylar, köşkler, arabalar, uçaklar, ikramlar her lükse, debdebeye harca, 1000 odalı sarayı bırak, marmariste sahil kapat, yazlık saray inşa et, bakanlara köşkler tahsil et, itibarına kimsenin harcayamadığı parayı harca ama milletin parasını millete harcamaya gelince tahrif edilmiş rakamların bile altında bir oran belirle
ahlaka, etiğe, adalete sığıyor mu?
doğruluğa, iyiliğe, cömertliğe yakışıyor mu? öyleyse
nasıl bir dindarlık,
nasıl bir muhafazakarlık?
bu nasıl bir temsiliyet?
bunun vebalinden kimse korkmuyor mu?
biz daha çok ekonominin üzerinde duruyoruz çünkü yangın ağırlıklı burada gözüküyor ama yakın bir gelecekte üretmediğimizin sonuçlarını nasıl büyük bir sıkıntıyla yaşıyorsak, o denli büyük bir sıkıntıyla da tarım ve hayvancılıkta uygulanan yanlış politikalar nedeniyle ekmediğimizin sonuçlarını da yaşayacağız. parası olmayan alamıyor, yakın gelecekte acil olarak gerekli önlemler alınmazsa parası olan da alamayacak.
imkanlar mega projelere, itibar harcamalarına ve israflara ve tabii bir de seçim harcamalarına gidiyor. 2023 bütçesine bakarsak aralık ayında devasa bir açık var, rekor düzeyde bir sıçrama. bütçe açığı tarihte ilk kez nakit açığının 2.2 katı gerçekleşmiş. muğlak kalemlerde olan bu açığın ne olduğunun açıklanması gerekmez mi millete?
seçim satın almak, seçim kazanmak değildir, devletin tüm imkanlarını seçim kazanmak için kullanmak etik değildir. natanyahular, sisiler, esadlar ve benzerleri gibi seçim kazanmak övünülecek bir şey değildir.
marttan sonra bedelini çok ağır ödeyeceğiz.
bugünlerimizi bile çok arayacağız.
Hilafet gelsin diyen bir düşünceye sahip insanlar topluluğuna,
Özgürlük adalet hak hukuk eşitlik birey mirey diyosun didem hn.
Tabi ki başlarında tuttukları insanları yüceltecekler! Onlar iyi yaşayıp iyi giyinmeli hatta onların yiyemediklerini yemeli!!!
İpek fistanlardan giyinen avratlarla harem saltanatı niçin 700 yıl sürdü dersiniz?
Talep o yönde☹️.
Muhafazakar ve dindar yetişen nesilde tabiki bu düzenin devamını ister.
Batıya bakıyor hep o vuruyor, kendi ölüyor!!
Hep sömürüyor hem korkutuyor.
Ne yapacak?
“Güçlü görünen” kimse onun yanında duruyor!!!
Güçlü olduğunu gösteren kim?
Birbirinin kuyusunu kazıp iki gün önceki ortağını kazanmasın diye oy bile vermeyenler kimler mesela???
Hem bu peşinden koştuklarıda bu dünya için bişey vaadeett miyorrr!!! Zaten 🤗.
Öbür dünya için!…
dinini tilkiden öğrenen, yumurta çalmayı sevap zannedermiş.
cennete fakirler ya da fakirleştirilmiş olanlar değil, doğru ve dürüst insanlar gidecekler, aş evi zannetmeyin.
tarih bilmeyenler ipek fistan giyildiği için 700 yıl saltanat sürüldüğünü zanneder, oysa adaletle davrandıkları zaman yükselmişler ne zaman israfa batmış, sefahate düşmüşler
önce durmuş ve sonra çökmüşler.
adalet mülkün temelidir, adalet yoksa mülk te kalmaz.
coğrafyam insanı cehaletin bu dipsiz karanlığında batının topuzuyla daha çok ezilir.
sütün kaymağı sütten çıkar…
kırtasiye harcaması, Aralık ayına gelindiğinde yaklaşık 7 kat artarak…. diye devam eden eleştiriye ben farlı açıdan bakacağım.
Devletin diğer harcamalarını bilmem fakat kırtasiye harcaması, içinde bulunduğun eğitim kurumlarına daha önce direk ödenek gelmiyordu. İlçe MEM lere toplu olarak ve de kısıtlı miktarda gönderiliyordu, bu yıl önceden planlanan bir planla eğitim kurumlarının hesabına gönderilmeye başlandı. Ödemeler ise eylül ve aralık aylarına tekabül eden bir zamanda hesabına geldi. Yani yıl sonuna doğru bir defaya mahsuz bir kırtasiye ödeneği geldi. tabiki de her kuruma aynı dönek gitmez, her kurumun kırtasiye harcaması farklıdır.
Babacan zamanında ki 1₺=1$ kafası ne kadar yannış idiyse,
Faizi düşürüp talimatla faiz kur enflasyon şeytan üçgenini de höt ile korkutup geri bas tırma fikri o kadar yanlıştı!☹️
Ülkeyi bu duruma! getirdiler diye ağlayanlara tavsiyem:
KÖTÜNÜN DE KÖTÜSÜ VAR! AĞLAMAYIN! tavsiyesinde buluna bilirim🤗.
TC’nin motor freni o kadar sağlam mış ki, yüzyılı devirdi yinede maşallah 🧿 ..
Yoksa şimdilik çocuğunuza devrolunacak yol köprü tünel ve hastane borçları,
Torununuzun torununa da kalacak hale gele bilirdi😳😳😳.
15 yada 30 yıl çalışmaya mı bakmalı?
Kaç para kesilmiş ona göremi aylık ayarlanmalı? Ya asgari ücret!…
Bizden iyi biliyor herşeyi herkes😡.
NE KADAR UYARSA!.. (yerse) hekayesi..
Es geçilen bir sürü şey var:
DÜZEN ZAMAN ÇAĞ DEĞİŞİYOR EY HALKIM!
Zamanı siz kaçırıyorsunuz!!!
Otobüse alışıp tren tranvayı HÜYYOOOPPPP
Daha inemedik şööööfööörrr !… misali..
Araç muayene usulü mesela..
Onabakıp, sağlık sigorta emeklilik sigortası sgk bagkur ulaşım köprü ye koy bi Deli Dumrul😂😂😂
Bak o zaman zırlayanlara!…
Ağlayanlayanlara!…
İntihar ediyorumlara..
Başbakanlığın önüne yazarkasamı gırlatırlar dedin?
🤣🤣🤣🤣🤣😂🤣🤣🤣🤣
Madem tasarruf tedbiri uygulanacaktı memurlara neden geçen yıl 8.000 TL seyyanen zam yapıldı.Şimdi o oldu 12.000 TL.Doğru emeklilerde algılama problemi var.Kendi değersizliklerini oy vererek belli ediyorlar.
Merhaba.cok önemli bir konuya değindiği iz için tesekkurederiz.Kamuda israf onlense ekonomi düzelir.Ben eğitimci olarak DYK ve çeşitli kurslar adı altında bütün okullarda büyük çoğunluğunda devletin hortumlandigina sahidim.gerekli yerlere de ilettim .hiçbir şey olmadı aynı düzen devam.ogrenci yok kurs ogrencisiz devam ediyor görünüyor.
Yine klasik muhalif yazısı…bulmuşsun bir maden..emekli maaşı şu bu..bunları bizde biliyoruz.bizde görüyoruz.toplumun zaten çogu emekli….ama işte niye muhaliflerin bu kadar şikayet ettikleri şey oya dönmüyor.mesele bu….açıkca eleştirseniize şu CHP nin payandası koltuk deyneği olan sağ 😂 milliyetçi 😂muhafazakar muhalifleri😂…siz demin hdp nin peşine takılan CHP nin peşine takılıp nasıl ittifak yaptınız..nasıl siz bunu yapabilirsiniz diye…ama nerde 😂😂😂hala ülkede sağır sultanın en aptalın bile bildiği yok hayat pahalılığı varmış…emekliler geçinemiyomuş…laf dolsun.ya biz bu argümanlar ile mayıs seçimine girmedik mi?Tencere götürmüyor muydu?😂
bu seçimdede Erdoğan büyük bir zafer kazanacak..😂sizlerde hala aynı şeyler…emekli….enflasyon….falan filan..
bırakın şu CHP seviciligini de biraz eleştirin ..yoksa eleştirsek durmadan bu hataları yazarsak muhalefete zarar veririz diye mi düşünüyonuz 😂….
Sizin tuzunuz kuru galiba .Aç kalmak nedir ? Çocuğuna bir oyuncak alamamak, şu alan delik ayakkabı ile ise okula gitmek bunları bilmezsiniz.
Çok basit AKP takımını tutan arkadaş komşusu açken kendi tok yatan bizden değildir diyen ZATİ (SA ) da dilinizden dusurmezsiniz.
Hey gidi AK parti kimlerin oyuyla saltanat suruyorsun.
Mayıs seçimine aynı ezberler ile girmedik mi?Tencere götürmüyor muydu? açtık…yolsuzduk….vesaire vesaire…..
😂😂😂CHP de bile değişim oldu..artık sizde degişin ..başka muhalif söylemler bulun..
mesela biz nasıl kandilin PKK nın desteklediği adaya oy verdik destekledik..olabilir..mesela.😂😂
Ağzına sağlık kardeşim bunların ki faraziyeden ibaret
Beceriksiz iktidarı bırakıp muhalefetimi eleştirelim
iyide muhalefetin bir sorumluluğu yok
yani iyimisiniz diye sormak durumunda kaldım
Muhammet bey “muhalefetin bir sorumluluğu yok” ise, oy da yok, ok?
😂😂😂😂işte aradığım cevap 😂😂😂
Yok yok , biz devleti alinin kulları olarak her türlü mihnete , ezaya, cefaya razıyız, yeter ki devlet ricali muteber olsun , malûm onlar devleti temsil ediyorlar , devlet için itibardan tasarruf olmaz !
Hem fakir fukaranın cennete gitme şansı daha yüksekmiş ya , bu dünya zaten fanidir, önemli olan ebedi dünyadır!
Yok yok , biz devleti vatanadası olarak her türlü mihnete , ezaya, cefaya razıyız, yeter ki devlet muteber olsun , onlar devleti temsil ediyorlar , bu dünya zaten fanidir, önemli olan ebedi dünyadır!
işte bir müslüman böyle olmalı…
😂hayreti mucib ..senden beklenilmeyen bir performans…..
cennet cennet dedikleri üç beş huri ile köşkmüş isteyene ver onu
bana seni gerek seni
fakirlerede bir şeyler vermek gerekti
ama bu dünyada değil.
SADAKA–T
Sadaka verdikçe sadakat artıyor.
Sadakat arttıkça sadaka vermeye devam ediliyor.
En düşük emekliye yapılan zam oranı %42,6 olarak açıklanmış.
7.500 TL’nin %42=6’sı 3.195 TL eder.
7500 TL ile 3.195 TLyi toplarsan 10.695 TL eder.
Halbuki 7.500 TL olan emekli maaşının 10.000 TL’ye çıkarılacağı açıklanmış.
Bu durumda artış oranının “%33” olduğu açık ve net değil mi?
Gelelim “kök” maaşa:
Bunun adı kök maaş değil düpedüz “köklenmiş” maaş.
Toprağı bol olsun yakınlarda ölen Henry Kissinger’e atfedilen bir söz vardı:
“Biz bazı ülkelere yöneticiler atarız.Bu yöneticilere her türlü soygun ve talanı ve melaneti yaptırır, son olarak da atadığımız yöneticiler aracılığı ile o ülke halklarını aşağılattırırız”
“Kendi içinde” müthiş doğru bir yöntem.
Bu ülkeler tabii ki, Afrika’da.
Sadece bir tanesi Asrika’da.
Yoruma kapalı.