Hıristiyanlar bu yıl Hz. İsa’nın doğum gününü doğru dürüst kutlayamadılar; Hz. İsa’nın doğum yeri Filistin’de de…

6
Reklam

Dün Hıristiyanlar için yılın en önemli günüydü, Noel’di. Genellikle, her yıl, dindarı-dine lakayt olanı kiliseleri doldurur, bazısı evlerinin önüne yeni doğan İsa’yı annesiyle birlikte sembolize eden heykeller yerleştirir, sokaklarda müzik grupları topluca ilahiler seslendirirdi…

Hz. İsa nerede doğdu?

Filistin’de. Onların Bethlehem, bizim Beytüllahim dediğimiz İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria kasabasında doğdu Hz. İsa. Her yıl bu zamanlar dünyanın dört tarafından Hıristiyanlar kendileri için kutsal günü orada geçirmek için yola çıkarlar…

Bu yıl?

Ürdün Kralı’nın eşi Rania al-Abdullah’ın bildirdiğine göre, bu yıl Beytüllahim kenti ıssız. Kentin Hıristiyan halkı, Gazze’de yaşananlar yüzünden, her türlü kutlamadan vazgeçmişler. “Ne yürüyüş yapıldı, ne çarşı-pazar kuruldu, ne de ışıklandırılmış çam ağaçlarıyla ortalık aydınlatıldı” diyor Kraliçe Rania.

Hz. İsa’nın vaftiz edildiği Ürdün’de yaşayan Hıristiyanlar da kutlama yapmıyorlarmış…

Gazze’de de Hıristiyan Filistinliler var, onların kutlama yapabilecekleri bir durum zaten yok; ancak ölenlerine ağlayabilirler…

Hıristiyanlığın neşet ettiği toprakların büyük bölümü İsrail işgali altında; dünyanın her tarafında yaşayan Hıristiyanlar ise, hiç değilse Batılı ülkelerin yönetim kademelerinde yer alanlar, onların başına geleni önemsemez görüntüsü veriyorlar.

Reklam

Eminim Joe Biden dün kiliseye gitmiştir. Acaba oradayken, o sıralarda kendisinden cesaret bulan Netanyahu’nun, onayıyla İsrail’e gönderilen ağır-hafif silahlar, uçaklar ve helikopterlerle, kadın-erkek, çocuk-yaşlı ayırt etmeksizin, aralarında Hıristiyanların da bulunduğu Filistinliler üzerine bombalar yağdırdığı aklının ucundan geçmiş midir?

Ölü sayısı Gazze’de çoktan 20 bini geçti. Ölenlerin üçte birinden fazlası çocuk.

New York Times (NYT) gazetesini her sabah okuma alışkanlığı bulunan Biden Perşembe günü orada yayımlanan bayağı uzun bir araştırmayı görmemiş olamaz.

İsrail, Gazze’ye başlattığı askeri harekatın en başından itibaren, amaçlarının yalnızca Hamas mensupları olduğunu, onlarla ilişkisi bulunmayan Gazzelilerin güneye doğru hareketlenmesini, orasının kendileri için güvenli bölge olacağını duyurmuştu; nitekim o duyuru sonrası güneye doğru hareketlenmeler görüldü.

Araştırmaya göre, İsrail, güvenli bölge ilan ettiği Gazze şeridinin güneyi üzerine, elindeki en güçlü, en tahrip edici bombaları yağdırmış bulunuyor…

Hem de en az 200 defa…

Biden NYT’ın bu araştırmasını okuyarak gitti kiliseye; acaba azıcık olsun kendini sorgulama ihtiyacı duymuş olabilir mi?

Acaba ABD başkanına İsrail basınında çıkan Gazze konulu haberleri aktarıyorlar mıdır?

Reklam

Yalnızca üzerlerine bomba yağdırıp ya da sokaklarda karşılarına çıkana ateş açarak Filistinli  öldürmekle yetinmiyor İsrail ordusu, evlerine ve işyerlerine girerek, sıradan insanları gözaltına alıyor, hapse de atıyor.

İsrail gazetesi Haaretz’den öğrendiğimize göre, her hafta Pazar ve Salı günleri, İsrail askerleri, Filistinlileri tuttukları hapishanelere giriyor, ellerini kelepçeleyip copluyorlarmış. Haftada iki defa. 7 Ekimden bu yana dört mahpus işkencede hayatını kaybetmiş.

Gazze şeridinde yüzlerce Filistinli mahpus, günün 24 saati, gözleri bağlı ve kelepçeli olarak tutuluyormuş. 7 Ekim günü, İsrail askerleri, hiçbir suçları olmadığı halde, 4 binden fazla Gazzeli işçiyi tutuklamış. Onları insanlık dışı muamelelere maruz bırakmaktaymış. İçeriden alınan bilgiye göre, çıplak tutulan ve bu halleri fotoğraflanan mahpuslar da varmış. O işçilerden ikisi hapiste ölmüş.

Gazze’de açlığın ve susuzluğun kol gezdiği ajanslara da yansıdı. 

Pek yansımayan ise, onlara İsraillilerin hangi gözle baktıklarını anlamaya yarayacak açıklamalar…

Giora Eiland -önünde Korgeneral olduğu ayrıntısı var, muhtemelen emeklidir- önceleri Gazze’de salgın hastalık yaygınlaştırmayı öğütlüyormuş, şimdilerde açlığa mahkum etmekle yetinmeyi daha uygun buluyor.

Yair Golan adlı solcu bir partinin genel başkanı, Yedioth Ahronoth gazetesine, “Onları açlığa mahkum etmeliyiz; bu zaten meşrudur” demecini vermiş…

Onların açlığa mahkum etme programı uygulanıyor zaten.

Lider düzeyinde Gazze’ye ve Gazzelilere bakış Netanyahu ve benzerlerinden farklı olmayan Batı ülkelerinde, gençler tam tersine tavır alıyorlar.

Washington Post gazetesinin aktardığı bir kamuoyu araştırmasına göre, Amerikan vatandaşlarının yaşlılar ve gençleri arasında Filistin konusuna yaklaşım iyice ayrışmaya başlamış.

18-29 yaş grubundaki gençler büyük çoğunluğuyla Filistinlilere sempati duyuyorlar ABD’de.

Ara önümüzdeki günlerde daha da açılacaktır.

Önemli mi?

Elbette önemli; baksanıza Biden ve ona bakarak hizaya giren Batılı liderler, hafif tertip ayak sürümeye başladılar.

ΩΩΩΩ

Reklam

6 YORUMLAR

  1. Balık baştan kokar derler. Baş Biden/ABD yönetimi ve arkasından AB yönetimi. Bunları Netanyahu israil’ini desteklemeyene neden olan ana iki etken var. Biri siyonist para/nüfuz babalarınının evel ezel bu yönetimlere nüfuz etmiş olması. İkincisi islamofobia ki bunu da en etkin sembolize eden olay 9/11 ikiz kulelelerinin içersindeki çok sayıda insanla birlikte tahrip edilmiş olması. Arapların giriştiği bu ikinci olay olmasaydı birincisi olmuş olsa bile ABD yönetiminin Filistinlilerin çoluk çocuk demeden son derece orantısız bir şekilde katline göz yumacağına pek ihtimal vermiyorum. Papanın son zamanlarda İsrail’in gaddarlığına çıkışı ve alt katmanlardaki hristiyan muhafazakarlarının Noel’i kutlamaları konusunda iştah bırakmamış olması. Bu konuda vicdanlarının rahatsızlığı insani açıdan bir umuttur. Ancak seçimlerde durum değişse bile, Biden gitse, Trump veya onu destekleyen bir başkası yönetime gelse Filistin konusunda birşey değişmez. Amerikadaki seçmenlerin Filistin konusunda fikirlerinin değişiyor olması ağırlığı olan bir gerçekse bundan istifade etmeğe çalışan yeni bir politik figür fırsatı ganimet bilir ve ortaya çıkabilir ama akabinde o da siyonistlerin boyunduruğuna girecektir. Yani işler adaletin yerine gelmesi için oldukça zor gözüküyor. Geriye ne kalıyor, El Kaida 9/11 olayını niye yaptı? Araplar, özellikle S. Arabistan Amerikaya 9/11 konusunda gebe kaldığı için Filistin konusunda pek ses çıkaramaz durumda.

    • Evet, El Kaida 9/11 olayını niye yaptı? Aynı şekilde Hamas 11/7 olayını niye yaptı? Bütün bu olan bitenlerden sonra ortada dünyevi açıdan kazançlı olan kimse, bu iki olayı da olduran veya olmasına yardımcı olan odur. Bu da adresin siyonist israil/mossad ajanları olmuş olabileceğini kuvvetle muhtemel kılar. Peki, ispat edilebilirliği kolay mı? Dünyaya açılmakta bizimki gibi geç kalmış, ülkede her an çıka(rtıla)bilen yangınları söndürebilmekte güçlük çeken, hemen her konuda geri kalmış bir ülkede bu pek kolay olmasa gerek.

      Maşalar İslam camiasından çıkan ne idüğü şüpheli radikaller. Peki nasıl bu noktaya getirilebiliyorlar? Aslında bu pek de zor olan bir şey değil. Müslümanlara yaklaşmak hiç zor değil. Arapça bilmek ve dindar olmak/gözükmek yeterli. Selamün aleyküm dedinmi müslüman selamı alıyor, muhabbete dahil oluyor. Ancak bu konularda şüphe/güvensizlik te olabileceği için çok farklı dini grupların türemiş olması da bir sürpriz değil. En elverişli olanlara sızanlar dini anlayış ve kavramlarla insanları psikolojik olarak işleyerek radikalize etmeyi, imkan vererek yavaş yavaş kullanılacak duruma getirmeyi başarabiliyor… Gruplaşmalar ve akabindeki muhtemel tatsız olayları doğuran mekanizmalar böyle gelişmiş olmalı şeklinde düşünüyorum. Bu işler için din literatüründe elverişli malzeme de yok değil… Yoruma açık olan noktalara “Akıl*İman Sentezi” gözlükleriyle bakılmadığı sürece işin içinden çıkılması pek kolay değil. Ülkeye ve Dünyaya katkıda bulunmak üzere gidilecek güzergah bu gözlüklerle daha net olarak görülebiliyor.

  2. Yazdıklarınızı okuyanca duygulandım…Yahudilerin bu zulümlerini….boşuna lanetlenmemiş bu kavim….
    Ama daha acı olanı müslüman ümmetin hali…Allahım kahret şu İsrail’i deyip kendi işimizi de Allah’a yıkmış oluyoruz ama elden başka şey gelmiyor…

  3. Filistin liler kader kurbanları. O coğrafyada bulunmak tek suçları.
    Bunlara birzamanlar afrikalı zencileri, çindeki mezalime uğrayan soydaşlarımızı ekleye biliriz. Daha nerde vardır Allah bilir.
    Suriye ve Irakta oyun üstüne oyun çevirdiler yetmedi şimdi Filistin de yarın nerde???
    Buna bir DUR! demenin vakti gelmedimi?
    Bir yanda birleşmiş milletleri din simdarlığına soyunmuş kulüpleri, öte yanda petrol fiyatları düşmesin aman ha kankileri.
    Biz ne diyoruz her zaman?
    Cumhuriyet, Demokrasi…
    Neye karşı çıkıyor insanlar?
    Ağalık beylik efendilik tefecilik faizcilik diktatörlük haksızlık hukuksuzluğa!!!
    PEKİ ŞİMDİ NEYİ BEKLİYOR BU İNSAN LAR?
    Birilerinin icazetini mi???😡

    • Bu konuda benim de belki biraz sert denebilecek bir eleştirim oldu , ama sansüre uğramış ; demek ki ona bile tahammül edilemiyor !

Yoruma kapalı.