Her gün YouTube’da karşıma küçüklü-büyüklü şirketlerimizin başarı öykülerini anlatan videolar çıkıyor ve ben de koltuğa kurulup onları gururla izliyorum.
Kimi bir köftecinin başarı öyküsü oluyor bu izlediğimin, kimi de büyük bir holdingin sıfırdan uluslararası bir dev haline nasıl dönüştüğünü sergiliyor…
Ülke ekonomik kriz içerisinde ve insanlar geleceğe dair umutlarını yitirmiş durumdalar ya -böylelerinin arasında ben de varım-, esnafın, tüccarın, sanayicinin içte-dışta meydana getirdikleri değer, ne yapayım, yüreğimi ısıtıyor.
Siyasetin beceremediğini iş insanlarımız yapıyor: Ülkeye güveni tazeliyorlar…
Dün yine böyle gururlandığım bir gündü. Televizyonu kapattım ve posta kutuma düşen dijital mesajlara göz attım.
Yıllar öncesinden -ama uzaktan- tanıdığım bir uluslararası holding yöneticisinin, 27 yılın 25 yılında en tepe yönetici olarak yaşadığı sorumluluğun ardından, yine aynı holding içerisinde bir yan kuruluşun başına geçtiği haberini taşıyordu bir mesaj…
TAV’ın CEO’su Sani Şener’in…
Uçakla seyahat edenlerimizin, büyük havalimanlarının görünür bir yerinde oranın işletmecisinin TAV olduğuna dair bir plaka mutlaka dikkatlerini çekmiştir.
Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Gazipaşa-Alanya, Milas-Bodrum ve Antalya havalimanlarında olduğu gibi… [Bir süre önce kapanan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda da vardı öyle bir duyuru.]
Yurtdışında TAV tarafından işletilen havalimanlarının sayısı Türkiye’dekilerden daha fazla: Gürcistan’da Tiflis ve Batum havalimanları, Makedonya’da Ohri ve Üsküp havalimanları, Hırvatistan’da Zagreb Havalimanı, Kazakistan’da Almatı Havalimanı, Letonya’da Riga Havalimanı, Suudi Arabistan’da Medine Havalimanı, Tunus’ta Monastır ve Enfidha-Hammamet havalimanları…
Tam 14 havalimanı.
Sani Şenel’in görev değiştirmesinde, TAV’ın ana holdinginin kurucu ortaklarının bazı hisselerini Aeroports de Paris Group’a satmalarından sonra şirketin büyük çapta Fransız özelliği taşımasının payı olabilir.
[TAV’ın kurucu ortağı Akfen Holding’in patronu ve uzun yıllar TAV Holding’in yönetim kurulu başkanlığını yapmış olan Hamdi Akın, 2022’de, TAV’daki hisselerini Fransızlara satarak çekilmişti.]
Yeni görev yeri, ana holding yanında da önemsiz sayılmaz aslında. TAV’ın inşaat şirketi şu anda işlettiği havalimanlarına ek olarak, pek çok ülkede, yeni havalimanlarının inşaatını da gerçekleştiriyor çünkü.
Sani Bey’in mesajında inşaatı üstlenilen yabancı havalimanları listesinde Katar Doha, Bahreyn, Oman Muscat, Abu Dhabi, Riyad ve Kahire havalimanları zikrediliyor.
Kuveyt’teki yeni havalimanı inşaatının da bu listeye eklenmesi gerektiğini orada çalışan tanıdığım Türk mimarlardan biliyorum.
Atatürk Havalimanı inşaatına bir konteynır içerisinde çalışan dört kişiyle başlandığını hatırlatıyor Sani Şener…
Şu andaki TAV havalimanlarını kullanan yolcu sayısı 100 milyona ulaşmış…
Nasıl olmuş bu büyük sıçrayış?
“Tüm yöneticilik hayatım boyunca insana dokunmaya çabaladım, hep yolcuyla muhatap olan ön cephedeki arkadaşlarımı öncelikle dinledim” diyor Sani Bey.
Başka tavsiyeleri de var:
“Çalışanı mutlu olmayan bir şirketin müşterisi mutlu olmaz; müşterisi mutlu olmayınca da şirket çok ciddi hasar alır.”
“Bilgi gizlemeyin. Çok çalışın, arkadaşlarınızın emeğini çalmayın; yöneticileriniz o işi kimin yaptığını zaten bilir.”
“Galip gelmeye değil, kazanmaya oynayın.”
Son sözleri de bir tür iş yönetimi dersi gibi: “Biz mühendisler iş yaşamımızdaki hedeflere ‘ömrümüzün kilometre taşları’ deriz. Çünkü işimiz ömrümüzdür.”
Herhalde siyasi gündemin bayağı yoğun olduğu şu günlerde, neden iş dünyasından bir örneği öne çıkarttığımı, bu yazıda sunduğum başarı öyküsü kadar, o başarıda katkısı büyük bir mühendis-yöneticinin iş felsefesinin, aslında siyasete de uygulanabilecek yönleri bulunduğunu görerek anlamışsınızdır.
Hiç kuşkusuz başarı hak edenindir.
ΩΩΩΩ
aslında yazıda anlatılan başarı oykusune bire bir uymasa da en yakın siyasi örneği MHP lideri devlet bahçeli gösteriyor. partisinin en alt tabanıyla hemhal olan onların his ve düşünceleriyle bütünleşen bir lider devlet bahçeli. sokaklara inip toplumun en cahil kesimiyle arabesk kültürü yaşayan insanlar ne konuşup ne düşünüyorlarsa tıpatıp aynısını devlet bahçeli düşünüyor ve söylüyor. zaten bu ozelliğini kullanarak 3.-4. parti olduğu halde Türkiye’nin en büyük ve en uzun iktidar olan partisine fevkalade başarılı bir darbe yaparak akpartiyi içten fethetti, liderini de her ay düzenli olarak ayağına kadar getirip önemli konulardaki aylık talimatlarını verip aynen de uygulatiyor.
itirazı olan bu yorumun altına itirazını yazsın.
Sn yazar istisnalar kaideyi bozmaz. Tekil örnekleri çocukluğumuzdan beri duyarız. Yasakların yoğun olduğu ülkeler geri kalır, bu geri kalmanın nedeninide yöneticiler daha büyük yasaklarla çözmeye kalkarlar. İşte sorunları çözmek için yasakçı bir parti olan Akp yeni anayasa tartışmalarını gündeme soktu. Hemde 1 mayıs yasaklarının üstüne bu tavıra ve Akp anayasasina hayır diyorum. Özgürlük olmadıkça bu tekil örneklere mahkumuz.
Harun olanlar ülke imkanlarını görünce karun olmaya karar vermeleri daha kolay oluyor.
Parmaktaki yüzük bir anda makam uçakları makam lüks arabaları ağzına bakıp her dediğine tamam efendim diyen binlerce kişi.
bir yanda mekkenin tüm zenginliği önüne serilen ama onlara cevap olarak bir elime güneşi bir elime ayı verseniz yine davamdan vazgeçmem diyen bir peygamber.(s.a.v)hayatı boyunca değil sarayda rahat bir döşekte yatmamış vücuduna hasırın izleri çıkan ve bunu gören arkadaşı hz.ömerin (R.A.)in kisralar sarayda yaşıyor sense ne haldesin üzüntüsüne ya ömer dünya onların ahiret bize yeter diyen bir peygamber.
ağızlarından onun adını düşürmeyip sarayda yaşayıp bir de peygamberimiz de bu sarayı görseydi çok sevinirdi deyip ona iftira edenler.
bu dünya yaşamında herkesin bir yaşama müddeti var.O bitince kabir hayatı ve hesap var.
Allahın bile affedemediği kul hakkı var.Hamalın ormandan kestiği ağaçları sardığı ipin hesabını duyan ömerin iki büklüm olması var.
tebasından aç olan birini duyunca ona sırtında un taşıyan halife ömer var.
Rabbim ben inanıyorum ki ahiret var orada hesap var.Kimlerin yüzünün orada kapkara olacağını orada görmek var.
Rabbim oku kitabını dendiğinde kitabı temiz olanların arasında haşr olmamızı nasib etsin.
KÖFTECİ NEREYE YÜRÜYOR
“Kimi bir köftecinin başarı öyküsü oluyor bu izlediğimin, kimi de büyük bir holdingin sıfırdan uluslararası bir dev haline nasıl dönüştüğünü sergiliyor…!” demiş yazar. Burada kastettiği köfteci büyük ihtimalle ekrem imamoğlu olmalı. 20 yıl önce güngörende 30 m² lik köfteci dükkanından en son mal beyanında yazmayıp sonra itifaf etmek zorunda kaldığı boğazdaki 1,5 milyar liralık üç villa ile gündeme gelmişti. Bu kendi üzerine olmayan, kendi üzerine olan ki çoğunu son 10 yılda endinmiş sayfalarca g.menkul. Yazarın imamoğlu ile gurur duyması anlaşılabilir, nerde var böyle başarılı iş adamı.
Erdoğan’ın bürokrat ve memurları TOGG’u niye beğenmiyorlar? makam aracı olarak münasip görmedikleri TOGG’u kime satacaklar?
Hayret yaa! tarihleri nasılda karıştırıyon. TOGG ne zaman kullanıma hazır oldu bilmiyomusun, makam aracı olabilirmi? TOGG bu gidişle CHP iktidarına yarayabilir. Hep beraber göreceğiz bakalım, sence türk malına tenezül ederlermi?
Toplum olarak henüz kalite’ye hazır değiliz belki de
Kanunnamei ihtisabı bursa!
bilinen en eski kalite standardı belgesidir,
türkler çıkarmış…
Bilip bilmeden atıp tutmayalım,
türk ulusunu karalamayalım!
Bizim siyasi şirketlerde ise ne yazık ki ‘ çalışanlar mutlu ama müşteriler mutlu’ değil , terslik de zaten burda başlıyor!
Ben hep bunu söylerim; bizde siyaset Ittihat ve Terakki ile başladı ve o günden beri de siyaset bir türlü şahsiyetini bulamadı , dürüstlük, samimiyet , iyiniyet hiç bir zaman olmadı,yani her zaman her türlü
ahlaksızlığın mevcut olduğu bir şebeke olmaktan ileri gidemedi .
Zaman zaman çok isabetli kararlar çıkmakla beraber maalesef genel olarak seçmen ve seçimler de bu konuda
çok etkili olamadı.
Işte bu gün içinde bulunduğumuz durum ve şartlar bu anlattıklarımın en tipik bir örneğidir!
Emek hırsızlığı anayasada belirlensin. Yeni ayasa yapılacaksa en önemli madde bu olmalı.
Yoruma kapalı.