Üç polis devlet adamlarını töhmet altında bırakacak bir ‘kumpas’ mı kurmuş? ‘Andıç’ olayını hatırladım…

15
Reklam

Günlerden beri yazılıp çiziliyor, ekranlarda yorumlar yapılıyordu ama bazı polislerle ilgili içinde ‘kumpas’ sözcüğü geçen gelişmeleri kafa yormaya değer bulmakta zorlanıyordum. MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin Meclis grubu toplantısında konuyu ele almasına kadar…

Konuya ilişkin şunları söyledi Devlet Bahçeli:

“Bugünlerde emniyet ve yargı içine yuvalananlar yeniden Türkiye üzerinde hesap yapmakta. Kan içen vampirler akıllarını başına almalı. Kripto çeteler hesap yapıyor. Akıbetleri için 15 Temmuz gecesine bakmalılar. Hepsini takip ediyoruz. Tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağının farkındayız.”

“Türkiye üzerinde hesap…”

“Kan içen vampirler…”

“Kripto çeteler…”

“Kanun dışı irtibat ve ilişki ağı…”

Uzun olmayan bir paragrafta çok sayıda sıfat kullanmış MHP lideri…

Reklam

Nedir bu konu?

Suç örgütü lideri olarak Ankara’yı haraca bağladığı iddiasına muhatap Ayhan Bora Kaplan, yurtdışına çıkmak üzereyken yakalanmıştı. Onunla ilgili davada ‘gizli tanık’ olarak ifade vermiş Serdar Sertçelik adlı birinin, önce gözaltında sonra da elektronik kelepçeyle adli kontrol altında tutuluyorken yurtdışına kaçtığı anlaşılmıştı.

Elektronik kelepçeyi kırıp yurtdışına kaçtığı oradan açıklamalar yapmaya başlamasıyla anlaşıldı Sertçelik’in…

‘Gizli tanık’ olacakken karanlık ilişkileri ifşa eden biri haline dönüşen adamın anlatımına göre, gözaltındayken, bazı polisler, ifadesine birkaç isim katmasını istemişler…

Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü Hasan Doğan’ın, eski adalet bakanları Bekir Bozdağ ile Abdülhamit Gül’ün, eski içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun, sağlık bakanı Fahrettin Koca ile AK Parti eski milletvekili Mücahit Arslan’ın isimlerini…

[Acaba bu isimlere hangi ithamlar yöneltilecekti? Sertçelik kendisine 19 sayfa yalan ifade metni yazdırıldığını söylüyor, ama yazdırılan metinde neler geçtiğine dair bir ayrıntıyla karşılaşmadım.]

Kendisini yalancı tanık haline dönüştürmek istediğini ileri sürdüğü polisler de öyle sıradan memurlar değil: Biri Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik… Diğeri: Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner… Üçüncüsü de Öner’in yardımcısı Şevket Demircan

Devlet Bahçeli’nin kendilerinden ‘kan içici vampirler’ diye söz ettiği bu üç polisin evleri önceki gün arandı…

Reklam

Hay Allah, tam bu tür kumpaslardan kurtulduğumuz kanaatine kendimizi yavaş yavaş alıştırıyorduk ki, karşımıza bu olay çıktı.

Medyada konuyu ‘darbe girişimi’ olarak değerlendirenler de var. 

[Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz’a atfı onun da böyle düşündüğünü gösteriyor.]

‘Andıç’ olayı

‘Andıç’ olayını hatırlayanlarımız vardır. 

‘Post modern darbe’ olarak siyasi tarihimize geçen 28 Şubat süreci içerisinde yaşanmıştı o olay. PKK’nın lider kadrosundan olduğu bilinen Şemdin Sakık 1998 yılında yakalanmıştı. Onun ifadesi olarak Hürriyet ve Sabah gazetelerinde iki gün üst üste yayımlanan haberlere göre, ifade metninde bazı gazeteciler ile sivil toplum örgütleri yöneticilerinin isimleri ‘PKK ile irtibatlı’ olarak geçmekteydi.

Sıradan isimler değildi bunlar: Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas ve Mehmet Ali Birand

Yazdıkları gazeteler o yazarların işine hemen son verdi.

İnsan Hakları Derneği başkanı Akın Birdal suikasta uğradı.

Şemdik Sakık mahkemede o isimlerin ifadesine sonradan eklenmiş olduğunu söyleyecek; Nazlı Ilıcak, bir yıl sonra, Genelkurmay’da hazırlanmış ‘andıç’ adlı bir belgeyi yayımladığında, o yalan ifadelerin esas müellifleri ortaya çıkacaktı.

Benzer yalancı ifadeler ve sahte belgelere daha sonra AK Parti iktidarı sırasındaki ‘kumpas’ adı verilmiş bazı olaylarda da rastlandı.

Sahte belgeler, ‘gizli tanık’ yapılmış birilerine ait yalancı tanıklıklar…

Demek istediğim şu: Bu tür bir olayla ilk kez karşılaşılmıyor ülkemizde…

Yalnız eski olaylarla bu olay arasında bir fark var.

Eski olaylar, öyle iki-üç polis memurunun kurduğu kumpaslar değildi; devlette açık-gizli vesayet odaklarının girişimleri söz konusuydu. Oysa, bu son olayda üç polis memurunun ismi geçiyor ama bir odakla ilişki kurulmuyor. [Hatta FETÖ adı bile telaffuz edilmiyor. Hiç değilse henüz edilmiyor…]

İlişki var da söylenmiyor mu, yoksa bu olayın kendisi mi kumpas? Kumpas ise hedef ne veya kim?

Her gerçek gibi yakında bu da ortaya çıkar.

ΩΩΩΩ

Reklam

15 YORUMLAR

  1. kız altına külot giymemiş bisiklet sürerken düşünce aniden ayağa kalkar..duruma şahit olan Hüsmene gördün mü refleksimi diyince..Hüsmen: yok yaa sizin orada ona öyle mi diyorlar. der..ben de soruyorum..sizin orada öyle mi diyorlar?

    • Yavuz bey neye ne diyorlar tam anlaşılmıyor, biraz daha açar mısınız?
      Her ne kadar bu sayfada fıkra anlatmaya meraklı bazı yorumcular zaman zaman sizinki gibi köylü eğlencesi tadında paylaşımlar yapsa da
      bayan içgiyimi temalı olanlar çok değildir.
      Vaktiyle FKT(fatih kemal türk)rumuzlu bir yorumcumuz şimdi tam hatırlayamadığım kadın don lastiği içerikli bir fıkra paylaşmıştı,
      o zamanların gözde yorumcularından bernar yoldaş da aynı lastiğin diğer ucundan tutup gün boyu karşılıklı çekiştirip durmuşlardı,
      kulakları çınlasın bernar arkadaşın
      anaokulu günlerimizi anıştıran o günkü bilinç kaybı hala kıdemli müdavimlerimizin hatırındadır heralde?

  2. YERSENİZ
    Vatandaş içinde mücevher olan çanta ile
    gümrükten-sınırdan geçerken durumundan şüphelenen memur vatandaşımıza çantanın içinde ne olduğunu sorunca, vatandaş “kuş yemi” der.
    Bunun üzerine memurun çantayı açmasını isteyip, çantayı açınca mücevherleri gören memur vatandaşımıza ” bunlar mı kuş yemi?” sorusuna şu cevabı verir:
    “–Vallahi memur bey! Ben çantayı açar kuşun önüne koyarım. YERSE”
    Şu anda hiçbir emniyet yada adli makam, hiçbir bakan aleyhine olacak açık ve net itham içeren, hiçbir ifadeyi “RESMİ ŞEKİLDE TUTANAĞA GEÇEMEZ”
    Diyelim ki, kazara ucu dokunabilecek muğlâk, yuvarlak ve elastikî bir tabiri tutanağa geçti, bu kez hiçbiri bu beyana dayalı HİÇBİR BAKAN ALEYHİNE HİÇBİR RESMÎ İŞLEM YAPAAMAAZZZ.
    Buyurun!
    Afiyet olsun!
    Yarasın!

  3. hükümetten ses yok cumhurbaşkanından ses yok ama biri var ne iktidarın içinde nede dışında ciyak ciyak ciyaklıyor
    ve bu milletin aklına acaba bir ön kesme operasyonu mu? yani olacaklar için tedbir alma yani yazarın dediği gibi olayın kendisi kumpas olabilir
    ankara emniyeti sinan ateş olayının perdesini aralamış yada açmış olabilir ki işte o zamaan o ciyaklayan inlemeye başlar
    bekleyip görelim Türkiye bir liderden bir çeteden bir terör örgütünden büyüktür.

  4. ETKİ AJANLIĞI–DELİRMİŞ OLMALILAR
    Sayın KORU atıf yaptığı konuşmanın asıl tehdit kısmını alıntılamamış.
    O da ” etki ajanlığı” suçunun yasalaşması halinde ne şekilde kullanılacağı.
    Etki ajanlığı teklifi yasalaştığı taktirde burada yazı yazan herkesi mahkûm edebilirsin.
    İktidar taraftarları dahil.
    Diyelim ki, iktidarın istila pardon göçmen politikasını desteklediniz. Avrupa ülkelerinin ajanlığından ceza alabilirsin.
    Diyelim ki, “ekonomi iyi ” dediniz. harcamaları teşvik edip enflasyon yoluyla ekonomiyi sabote etmekten mahkûm olabilirsiniz.
    İktidara en küçük bir eleştiri getirenlerin zaten hiçbir şansları yok.
    Ağzını açacağına müsait yerleri aç daha iyi.
    Bu kanun kamu düzeni, nizam ve intizam için değil, ancak ve ancak ortamı gerip, KAOS OLUŞTURMAK İÇİN GETİRİLEBİLİR.
    Herkesi delilik ile suçlayan tipler vardır.
    Çok az incelediğinde gerçek delinin bu tipler olduğunu ilkokul çocuğu bile anlayabilir.
    Herkesi “ajanlık”la suçlayanlar da böyledir.
    Türkiye’yi çalkalayan siyasi bir cinayet en yakınındakilere uzanınca ciyak-ciyak ortalığı velveleye veriyorlar.
    Şahsıma özel muhalefet bu yasa teklifinden “önce herhangi bir EYLEM” yapacak mı?
    Yoksa yasalaştıktan ” sonra ” koşa-koşa AYM önüne gidip, basın açıklaması ile iptal başvurusu mu yapacak?

    • Gürcistanda günlerdir böylesi bir konudan dolayı halk sokaklarda. (Etki acanlığı kanunu olsa bu cümleden kodesteydim🤔).
      Orda 3 aşamadan geçtikten sonra…
      imiş galiba sanırsam.
      Bizde ise,
      “BEN/biz dedim/dedik oldum öldüm bittik”
      Muhalefet mi dedin? Şu kuyruklarda dolaşan ama lakin et kuyruğunu bile annayıp annatamayan!! … larmı?😯
      Ülkede bekaa!.. sorunu bitmemiş mi ki;
      vatandaşın adalet hak hukuk eğitim iş aş evlilik aile çocuk kadın hakları gayrimeşru suikast neyin.. hatta şu dün yürünen paralelindeki!! oluşumu dahi bitiremeden😡 büyük dünya işlerine merak sarmak NEDEN?

  5. Devlette hiç bir şey sebepsiz nedensiz belge bilgisiz yapılmaz, kumpas bile…
    Menxilin adamı fetonun köpeği terör örgütünün uşağı gibi tanımlamalara da fazla kanmamak gerek.
    Bir kadın güvenlik görevlisinin başına eşarp geçirdiğini (türban diyen olabilir) çok rahatsız olmuştum!
    Ama fakat….
    Sonra inanç için söylenen şu sözü hatırladım:
    Allah ‘ın işine karışılmaz, akıl sır ermez.
    İşine bak sen🤗. Devlet yanlış yapmaz.
    (Yapanlar devlet değil, devlette çalışan insanlar. İnsan ise beşer şarar!).

  6. Bence bahçeli hedef dağıtıyor. Sinan Ateş ile ilgili bir kelime etmeyen adam birilerini suçlayarak veya suçunu açık ederek hedef dağıtıyor. arka planda bambaşka şeyler dönüyordur. bi kere gizli tanığın nasıl kaçtığı açık edlimelidir. gizli tanık aynı zamanda bir zanlı ve suçlu öyleyse kendini kurtarmak için yapmayacağı bir şey yoktur. birileri gene kumpasa geliyor. ama kimin bu sefer kumpas kurduğu gerçekten çok merak edilen bir konu olacak… Bu ülkede maalesef gizli tanık meselesi birilerinin susturma aracı olarak kullanılmaya devam ediliyor…

  7. Asıl vahim olan, bitti sanılan FETÖ’cü Haşhaşilerin Ankara’nın göbeğinde, rahatça, kimseden çekinmeden yeni bir siyasi kumpas girişimiyle geri dönmüş olmaları. Belki de hiç gitmediler, hep oradaydılar bilemiyorum. Ama Haşhaşilerin olayı da bu değil midir zaten; beklenmedik bir anda ve yerde ortaya çıkıverirler. Siyasi kumpas kadar suikastçıdırlar da aynı zamanda. Bu olay en azından kamufle olmuş Haşhaşilere karşı hazırlıklı olmak gerektiğini ortaya çıkardı. Kamufle olmuş, emir bekleyen başka Haşhaşilerin de pusuda beklediğini unutmayalım.

  8. Eskiden emniyet ve asayisin olmadığı yerler için Teksas’ı geçti derdik , maşallah ülkemiz artık Teksas’ı cebinden çıkarıyor !
    Başka milletler herhalde bu sefer bizi örnek olarak veriyorlardır , kim bilir ?
    Bir de polisiye film yapacaklar , Turkiy’den daha ideal bir yer bulamazlar sanırım!

  9. FETÖ değil bu sefer Menzil adı geçiyor. Bizde devlette çeteler bitmez. Biri biter öbürü gelir yerine. Devlet dediğimiz yapı bugün pasta keki gibi paylaşılmış durumda. Herkes yerini almış. Yargıda, bakanlıklarda, emniyette, yerel yönetimlerde örgütler cirit atıyor. Bunlar çok gizli de değil. Vatandaşın da haberi var. Ama siyaset bu örgütlerle işbirliği içinde olduğu gibi pasta paylaşma işi de burada rutin biz düzen. FETÖ de zamanında böyle bitlendi. Akp iktidarı yerleştirebileceği her yere yerleştirdi. Bunu defalarca itiraf da etti. Ne istediler de vermedim dedi. Parsel parsel dağttıklarını her yeri açıkladılar. Bunları bir tane savcı takip etmedi. İtirafları suçlamaya dönüştürmedi. Kimin malını kime verdin diye hesap sormadı. Halbuki devlet dediğimiz yapı hepimizin. Bu şekilde parsel parsel dağıtılmasına başta meclis yani milletin temsilcileri, sonra savcılar denetim kurumları takip etmeli, davaya dönüştürmeli ve devletin böyle pespaye bir rant dağıtım mekanizmasına dönmesine izin vermemeliydiler. Ama görüyoruz ki değişen hiç bir şey yok. Devlet çetelerin elinde. Çeteler arasında rekabet çok kızıştığında bazen böyle patlamalar oluyor. Ama herkes kulağının üzerine yatıyor. Kimsenin bunları takip etmeye yada hesap sormaya niyeti de cesareti de yok. O yüzden çetelerle yola devam.

    • menzilin adı geçiyor da nasıl geçiyor? emniyet istihbarattan sorumlu polisler siyasetçilerin lehine faliyet alanı olarak içlerine girdiği cemaate kendilerini cemaat mensubu olarak tanıtırlar. cemaatler ne kadar kötü niyetli olursa olsun gelen kimseye kapıyı kapatamazlar. aksine herkese hoşgeldin derler. herkesin bildiği de budur.

    • meraklı futbol severler niye dayak yiyor peki?

      erk acarer ile can Dündar Erdoğan’ın halkayı Bahçeli’nin boynuna geçirdiğini söylüyorlar da…

      Rusya’nın tüm dünyada müthiş bir isstihbarat ağı kurduğunu, bunun da herkesin bildiğini siyaset bilimciler söylüyorlar. peki, Bahçeli’nin boynuna halkayı geçiren ya Erdoğan değil de bu istihbarat ağıysa! Erdoğan sık sık yönümüz Avrupanin yönü diyor. sadece Erdoğan da değil, akparti ileri gelenlerinden de önemli görevlerde bulunanlar aynı şeyi söylüyorlar. en son ekonomi yöneticileri avrupayla uyumlu Türkiye hayali kurduklarini söylediler. bu ifadeler Putin’i rahatsız etmiyor mudur.

      eger Bahçeli’nin boynuna halkayı geçirenler Putin’in istihbarat ağıysa bahçeli de bunun farkında olarak Erdoğan’la birlikte tribünleri dovmezler mi? Putin’i dövecek halleri yok ya güçleri olsa elbette doverler, ama o güç olmayınca otoritelerinin sarsılmaması için illa birini dövecekler. güçleri de ancak evdekileri dövmeye yettiği için onlar da birleşip ev halkını dövüyorlar. olay bundan ibaret.

  10. Sayın yazar “Her gerçek gibi yakında bu da ortaya çıkar.” diyor da,
    nedense yıllar yılı gerçek diye ortaya çıkanlardan sonra daha niceleri ortaya çıkıyor ama
    sanki küçük bir sorunumuz var,
    acaba hangileri gerçek hangileri değil?

Yoruma kapalı.