İsrail ile ticaret MÜSİAD üyelerinin işiymiş.. MÜSİAD, CB Erdoğan’ın Gazze’de yaşananları ‘soykırım’ ilan ettiğini bilmez mi?

18
Reklam

Karar gazetesi, bir gün önce, İsrail ile ticari ilişkilerini artırarak devam ettiren bir grup işadamının fotoğraflarını ‘Kirli ticarete son verin’ başlığıyla manşetinden yayımlamıştı. Ertesi gün de, o insanların üye olduğu iş dünyası derneğinin ismini yine manşetinden duyurdu Karar.

Bir gün önce fotoğraflarını tek tek incelediğim için ertesi günkü manşeti ilk anda anlamakta zorlandım.

‘Hepsi de MÜSİAD üyesi’ diyormuş manşet, ben ‘Hepsi de TÜSİAD üyesi’ olarak algıladım.

Aralarında ‘5’li çete’ diye adlandırılanların da bulunduğu o fotoğrafta yer alanlar -hiç değilse büyük bölümü- benim TÜSİAD’ın katıldığım yıllık etkinliklerinden aşina olduğum isimlerdi çünkü.

Şaşkınlığımı aktardığım bir dost, “Eskiden öyle de olsa, şimdi hepsi aynı zamanda MÜSİAD üyesi” bilgisini paylaştı.

Bu defa da başka sebeple aklım karıştı.

MÜSİAD üyesi iseler, böyle bir ortamda, İsrail ile ticari ilişkiyi sürdürmelerini anlamakta zorlandım çünkü.

Açık ismi ‘Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’ olsa da, kurulduğu ilk günden başlayarak kısaltılmışındaki ‘M’ harfinin ‘Müslüman’ olarak okunduğu bir dernek MÜSİAD.

Reklam

Öyle anılmaktan gocunduklarını hiç işitmedim. 

Bu işte bir yanlışlık var.

Yanlışlığı büyüten, seçime gidilen günümüzde, AK Parti’nin sözcüleri ile adaylarının, Gazze’de Filistinlilere yaşattıkları yüzünden İsrail hakkında en aşırı sıfatları kullanmaktan çekinmedikleri gerçeğidir. 

AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, biraz önce göz attığım Hürriyet internet sitesindeki manşet habere göre, dün akşam katıldığı bir iftar programında yaptığı konuşmada bile, “İsrail vahşi soykırım yapıyor, uluslararası kuruluşlar bu barbarlığı izliyor” demekten geri durmamış.

İstanbul’a belediye başkanı olsun diye AK Parti tarafından aday gösterilen Murat Kurum’un, kampanyasını üzerine oturttuğu birkaç ana konu arasında Gazze de yer alıyor. Kurum, dün de, Balkanlar ve Ahıska Türklerini andığı konuşmasında, “31 Mart’ta, Gazze’deki mazlumlar da sevinecek” demeyi de ihmal etmedi.

Kurum başkan seçilince, Gazze’deki ‘mazlumlar’ sevinecekmiş…

Herhalde bu söylemleri devlet politikası saymamız gerekecek.

Devlet politikası, Gazze’ye sahip çıkmak ve İsrail’i ‘vahşi soykırım’ yapmakla kınamak ise, MÜSİAD üyesi işadamlarının İsrail ile ticari ilişkilerini artırarak sürdürmelerini nasıl anlamamız gerekiyor?

Reklam

Başka bir zaman ve zemin olsa “İşadamları iktidarı dinlemiyor” diyebilirdim; ama böyle bir tespitin doğru olmayacağını bilecek kadar bilgim ve görgüm var.

İş dünyası ticari ilişkilerini sürdürecek kadar İsrail’i seviyorsa, bu işadamları iktidara yakın MÜSİAD’ın üyesi olduklarına göre, siyasilerimiz neden içinde ‘soykırım’ gibi İsrail’i hop hop zıplattığı bilinen sözcükler kullanıyor?

MÜSİAD üyesi işadamları, Filistinlilere ‘soykırım’ uyguladığı en yetkili ağızdan ifade edilmiş bir ülke ile, nasıl oluyor da, ticari ilişkide bulunabiliyorlar?

Görüyorsunuz, durum hayli karışık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Uluslararası kuruluşlar bu barbarlığı izliyor” cümlesini bu olay için yeniden yazmamız gerekse, İsrail ile ticari ilişkilerine sekte vurdurmayan işadamları için de “Barbarlığa destek veriyorlar” dememiz gerekecek; çünkü yaptıkları ‘izlemek’ ötesi bir şey…

Neden bu çelişkiler acaba?

Kimi bu durumu ‘ticaret gereği’ ile, kimi daha ileri giderek ‘para hırsı’ ile yorumluyorlar.

Aynı kanaatte değilim.

O fotoğraflardaki işadamlarının genel bilançoları içerisinde İsrail ile ticaretin payının büyütülecek kadar olması mümkün değil. Para için olsa, AK Parti sözcülerinin söylemlerini işitir işitmez, daha ilk günden, “Biz bu işte yokuz” der ve kendiliklerinden İsrail’e tek bir kalem mal bile göndermezlerdi.

Kendisi MÜSİAD’ın eski bir başkanı olan Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın telefon ricası bile yeterdi.

Havsalamın almadığı bir iş bu, İsrail ile hala devam ettirilen ticaret işi…

İşin içerisinde başka bir iş var ama ne, bunu bir anlayabilsem rahatlayacağım.

Konuyu en can alıcı noktasından yakalayıp iki gün üst üste sürdüren Karar gazetesi, bu ilişkinin kafa karışıklığımı giderecek bir yönünü de bulsa bari.

ΩΩΩΩ

Reklam

18 YORUMLAR

  1. ÖYLELERİ DE VARDIR Kİ
    “İnsanladan öyleleri de vardır ki biz Allah’a ve ahiret gününe inandık derler. Halbuki inanmış değildirler” Bakara-8
    Yani sözü ile özü tam tersi olan.
    Söylemi ile eylemi tamamen zıt olan.
    Kur’an-ı Kerim MÜNAFIKLARIN üzerinde çok durmaktadır.
    Şöyle ki;
    Bakara suresinin;
    – 3.,4. ve 5. ayetlerinde yani üç(3) ayette “inananları”
    – 6. ve 7. ayetlerinde yani iki(2) ayette “inkarcıları”
    –8 ila 18. eyetlerde yani on(10) ayette MÜNAFIKLARI tarif etmektedir.
    Münafıklarlar ile ilgili hüküm de şudur:
    “Şüphesiz münafıklar cehennemin en alt katındadır” Nisa-145
    Yani münafıkların kâfirlerden daha büyük azaba uğratılacağını beyan ve ilan etmektedir.
    Zira münafıklar dine de diyanete de insanlığa da en büyük zararı vermektedirler.
    Bunun için pirinç içindeki taş örneği verilir.
    Pirinç içindeki siyah taşı hemen farkedersin.
    Ancak pirincin içindeki “beyaz taşı” farkedemezsin. Ve dişinin kırılmasına neden olabilir.
    Münafikun suresinin 4. ayetindeki münafıkların özellikleri ise şudur:
    – Tipleri yani dış görünüşleri iyidir.
    – Hitabetleri iyidir
    – Dayanmış boş kütüklerdir.
    – Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar.
    Yani dışarıdan baktığında bir şeye benzetirsin.
    Hitabetlerinin iyi olması sadece görüntüdür. Hitabet içeriği sıfırdır. Zaten içi boş kütük tarifi vardır. Örneğin Ankara Türkiye’nin başkentidir, İstanbul Türkiye’nin en büyük metropolüdür vs. vs. Süslü ve caf-caflı laf salatası.
    “Dayanmış kütük ” müthiş bir tarif.
    İçi bomboş. Tabii ki, pozitiflik adına, olumluluk adına.
    Şeytaniyet adına ise müthiş bir donanım.
    İlla ki bir şeye dayanacak.
    Paraya yada güce.
    Makam, para ve güç sahibi olmadan çıkıp “adlarını bile ” söyleyemezler
    Her güriültüyü kendi “aleyhine” sanmak.
    Müthiş bir psikolojik tahlil.
    Septik, paranoyak ve narsistik bir ruh haleti.
    Kendi dışında kimseye asla güvenmeyen, kendi dışında konuşanların sözlerini “gürültü” olarak gören, yapıcı eleştiriye bile asla tahammül edemeyen hatta derhal “hainlik” olarak tepki gösteren bir halet-i ruhiye.

  2. Sayın yazarı İmamoğlunun vaat unutması ve CHP deki balya balya para olayını köşesine taşımayacağındaki kararlılığını 😂😂😂😂takdirle karşılıyorum….ve iktidarı destekleyenlere örnek olmasını diliyorum…bak adamlar gerekirse kör sağır dilsiz olabiliyolar.bize ne oluyorsa…😂😂😂

  3. İsrail in şu yüzyılda yaptığı mezalimi seyreden batıyı kendi Tanrıları da dahil çok kötü bir şekilde cezalandıracak bir mekanizma var kainatta. Yüce Rabbim herbişeyi açıklamış Kitabında!
    Üzücü olan, Avrupa’da soykırıma uğramış bir vatandaş kitlesinin yüzyıl bile geçmemişken daha,
    KENDİ BAŞLARINA GELEN AYNI ŞEYİ KENDİLERİNİN BAŞKALARINA YAPMASI! Tarih tekerrür ediyor o kadar😡.
    -bir devlet yada hükümet karar alıp ambargo koyarmı?
    -öbür devletler alkışlar mı ben bilemem.
    Allah ne eylerse güzel eyler. Vardır bir bildiği
    Vardır bunun da bir hikmeti.🤔.

    • bu günkü soykırımı yapanlar önceden soykırıma uğrayanlar değil, belki soykırımdan kurtulanlar bile değil, o zamanki soykırıma ön hazırlık mahiyetinde davranan ve soykırım esnasında belki yardım edenler ve onların akrabaları olabilir. soykırıma maruz kalmış insanların aynı soykırımı düşmanlarına bile layık gireceğini sanmıyorum. Hitler’e soykırım usulünde akıl verenler gene bu türden Yahudiler olabilir.

      Franz Kafka Milena’ya Mektuplar’ından birinde “Yahudileri cesaretsizliklerinden dolayi topunu birden fırınlara doldurup kapağını kapatmalı, ta boğularak ölsünler” diyor.

  4. TEHLİKELİ OLAN HANGİSİ?
    -bir zamanların muktedirlerinin taşeron luğunu (tetikçi demiyom bak) yapmaya can atan birileri vardı; Ecevit hükümeti ni düşürmeyi bile becerebilmiş arkası kalın bir güç!!!
    -vee.. devir değişti devran döndü. Onlarında bileğini bükebilen başka bir güç geldi.
    (Halk bir iktidarı 25 yıl nasıl destekler diye sorup, insanların tamamen duygusal kısmını çıkardıktan sonra kalan piskevitin bu kadar prim yapıp kazanacağına aklı ermeyenler bu başlangıçlara bakıp not etsin.)
    -yeni kurulan RAKİP! ler ile baş etmek için çok çaba sarfedilir. Lakin, sonunda yenemediğin eli öptürürler!
    Heyhaat!!…
    Yanlış olduğu biline biline gelişen bir gelişme;….
    -dünün ezilelenleri baş, eski başların ezildiği gün gelince,
    Bir de ne görem:
    Düğmeyi ilikleyen sıraya girmiş elöpmeye
    (Pardon o tarikatlarda oluyordu:()
    Son söz:
    -Menfaat nerdeyse o yana çarkedip dümeni kıran bir zihniyet mi dir TEHLİKE?
    -Herzaman dik durup faiz haramdır! Yetim hakkı yemek GÜNAHTIR! Öbür dünyaya burnu delik bir çorap bile giyerek gidemeyen bir coğrafyada büyük bir neslin mirasçısıyız🤗. Diyebilenleri mi sevip saymalı,
    SAVUNMALIYIZ?

    • onların bileğini büken güç akpartinin gücü değil, gene onları yöneten güç, o güçte bir değişiklik yok ayni güç değişen tek şey o gücün kullandığı maşalar. Cem gurdenizin “batı dincileri tercih etti” ifedesi ile Erdoğan’ın Amerika’ya gönderdigi kişilerin Amerikalılara “Tayyip beyi çöpe atmayın, kullanın” demesi olayı ile birlikte değerlendirrmelisiniz.

      Türkiye NATO’ya üye olduğu zaman iktidarda CHP vardı, dolayısıyla gladyoyy kurarken iş başında kim varsa onlarla kurdular. fakat iktidar sırası muhafazakarlara gelince gladyoyy muhafazakarlarla değiştirmişler. gladyo örgütü aynı örgüt sadece önceden solcular hakimdi şimdi sağcılar hakim. muhafazakar iktidar intikam duygusunu tatmin için bir kısmını cezalandırdı bir kısmını ise yani tasfiyeyi farkedip de çark kiranlar yani sakal bırakıp abdestsiz namaza bile baslayanları kullanmaya devam ediyor. hepsi bu.

      gladyo muhafazakarların eline geçince devleti ve siyasi partileri sol sağ farketmeksizin yeniden dizayn ediyor haliyle.

      gladyodaki değişim Turgut Özal zamanından başlayıp Erdoğan zamanında tamamlanmış olabilir.
      benim dinlediklerimden okuduklarimdan anladığım bu.

  5. Sayın hocam “İşin içerisinde başka bir iş var ama ne, bunu bir anlayabilsem rahatlayacağım.” diyor.
    Anlaşılmayan bir şey yok aslında, Mesele “Cambaza bak”. 1 Nisandan sonra her şey yoluna girer ve daha iyi anlaşılır.

  6. insanlar adaletsizligin kaniksandigi ve halka kabul ettirildigidi bir ortamda bana dokunmayan yilan bin yasasin moduna girerler. maalsef is insanlarida bu modda hareket ediyorlar. sorumlusu bu ulkede adaleti yok edenlerdir.

  7. İsrail insanlığa hiç tahmin edilemeyecek kadar tahribat yaptı. Böylece kendilerinin ne mal olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Kendisi 1200-1300 kayıp verdi ancak bundan kat be kat çoluk çocuk ve kadın katletti. Binlercesi ölürken bin-binbeşyüz arası çocuk sakat kaldı. Ayağı bacağı kopuk ortada kalan bu çocuklar hayatı boyunca İsrail’in azgınlık derecesine belge teşkil edecek. İçerden siyonizmce fethedilmiş Dünya devletleri İsrail’in kendini savunmaya hakkı var deyip vahşete göz yumdu ve katliama ortak oldu.

    ……
    İsrail vurdu insanlığı eyledi viran,
    Netanyahugiller sınıfta kaldı heman!
    Arzıendam ederken Dünya güçleri,
    Siyonizm bırakmadı bunlarda vicdan!
    ……

    İsrail’e dünya genelinde gelen ticari mallar içinde Türkiye özelinde bizimkilerin payı, eti-budu nedir, araştırmadım bilmiyorum. Devede kulak etkisi olabilecek mi acaba?

    Zor bir durum! Ülkenin ekonomisi meydanda, ne diyelim! Malımızı İsrail’e satalım ama Netanyahugilleri adam gibi eleştirip kınarken Gazze halkına dualarımızı/yardımlarımızı göndermeğe devam edelim….

    • İsrail ile ticaret dursun. İsrail üzerinden “ticaret” de dursun.
      İsrail’le ticaret yapanı da İsrail üzerinden ticaret yapanı da Allah Siyonistlerle birlikte haşr eylesin.

  8. Ticari ilişkiyi kesmek çözüm değil o zaman İsrail’e silah veren onu destekleyen tüm BATİ ile ticari ilişkiyi kesmek gerekir .Onlar da u işin suç ortakları değil mi?
    Bu işin tek çözümü PETRol ambargosu bakın o zaman Rahatı kaçan batı bir günde savaşı kesmez mi.Ama bunu yapabilecek Müslüman ülkeler de yok çünkü yöneticileri de BATİ nin paralı askerleri .Olan mazlum Filistin halkinaoluyor.Yoksa sen İsrail e mermer vs satsan ne olur satmadan ne olur.Bu işin anahtarı PETROL.

    • Bizim Ülkemiz için Sorun ne mermer ne de petrol, tarafsızlık değil tarafını belli etmesi, Buğuz ederek taraf olunmaz….

  9. Bir yandan Fehmi Beyin dediklerine hak verirken bir yandan da insan ” Her şey apaçık ortada , adamlar göz göre göre bu ticarete devam ediyorlar , bilmediğimiz ne sebep olacak ” diye düşünmeden de edemiyor !
    Gerçekten çok tuhaf bir çıkmaz var !
    Iyi de iktidar mensupları bunca eleştirilere rağmen neden ağzını açıp bir şey demiyor ?
    O da bir o kadar tuhaf ?
    En iyisi Rufailere sormalı , bilirse onlar bilir !

  10. Sayın yazar “Görüyorsunuz, durum hayli karışık.” demiş,
    “kafa karışıklığını gidermek” için ise bir gazete parçasından medet umuyor,
    halbuki aradığı malumat burada:
    “Rus uzay aracı MS-25, Baykonur Uzay Üssü’nden uzaya fırlatıldı
    Rus ve Belaruslu iki kozmonot ile Amerikalı bir astronotu taşıyan Rus uzay aracı Soyuz MS-25, ikinci denemede Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden uzaya gönderildi.” (TRTHaber)
    Kafanız iyice karışmasın diye haber metnini bir de sebabına tercüme edeyim:
    Ukraynada ve moskowanın göbeğinde rusya ile savaş halinde olan abd nin bir astronotu, rusların uzay mekiğinde ruslarla birlikte uzay gezisine gitmiş:)
    Noolmuş? Bir şey olmamış!
    Bir yandan ukraynada bilek güreşi yapan iki taraf, uzay yolculuğunda ise elele kolkola:)
    Rusya ile ukrayna savaşıyor,
    biz de her iki ülkeyle ticarete devam ediyoruz öyle değil mi?
    Hatta arabuluculuk yapıp her iki ülkenin buğdayını üçüncü dünyaya ulaştırdık…
    Peki şimdi biz neden israil halkını,
    ticari ambargo koyarak cezalandırmak zorunda oluyoruz ki?
    Eğer ticaretten vazgeçerseniz, pazar payınızı başka ülkelerin firmalarına kaptırırsınız…
    Sonra ülkemizin artan cari açıklarını da
    mahmut abbas ve onun ipini elinde tutanlar kapatır filan sanıyorsanız o iş yaş:)
    Umarım kafa karışıklığınız bir nebze olsun durulmuştur!

  11. İşin içerisinde başka bir iş var ama ne, bunu bir anlayabilsem rahatlayacağım.
    Konuyu en can alıcı noktasından yakalayıp iki gün üst üste sürdüren Karar gazetesi, bu ilişkinin kafa karışıklığımı giderecek bir yönünü de bulsa bari.
    Tamamda burda anlamıyacak veya kafa karıştıracak durum ne….yok ki…balya balya paralar var..poşetle…😂😂😂😂sayın yazara görüntüleri birdaha izlemesini öneririm .😂

    • 😂Bakalım görüntüleri inceledikten sonra CHP deki bu balya balya para işlerne ne diyecek umulur ki…yoksa imamoğlu gibi sayın yazarda unuttu mu?

  12. Yerel seçim öncesi bazı haris kişi ve partiler Türkiye’nin çabalarını önemsizleştirmek için İsrail’le bireysel ticari ilişkilerin bütünüyle kesilmemesini gündemleştirmeye çalışıyorlar. Oysa İsrail’i dünyada tanıyan ilk İslam ülkesi olma bedbahtlığını yaşayan Türkiye, Erdoğan iktidarında Filistin Davası’nı bir devlet politikası haline getirmeyi başardı.
    Bu gerçeği görmek istemeyenler Hamas’ı hâlâ bir terör örgütü olarak kabul eden ve 1949’da İsrail’e Türkiye’nin kapılarını açan CHP’nin kanatları altında siyaset yapmaya devam edebilirler.

    • Mükemmel bir açıklama . İçim rahatladı. Demek bütün suç elli senedir iktidar yüzü görmeyen muhalefette imiş.

Yoruma kapalı.