Meral Akşener eski liderleri hayırla yad etmemi getiren atışlar yapıyor, ama bence iyi yapmıyor…

17
Bu yazıya uygun bir malzeme bulamadım; en anlamlısı bu oldu..
Reklam

Önceki gün burada aktardığım bir cümlesinden sonra, bir dostum, “O cümlesinde Meral Akşener seni kast ediyor” diye uyarana kadar, konuşma metnini birkaç kez okuduğum halde durumun farkında değildim. 

Yeniden okudum o cümleyi, doğrusu üzerime alınamadım.

İsterseniz beraber okuyalım:

“Hala sayın Gül’ü çok seven gazeteci kılıklı arkadaşlar beni ve partimi biçiyor.”

‘Gazeteci kılıklı’ sıfatını hem kendime hem de Meral Akşener’e yakıştıramadım.

Üstelik, yazılarımla İYİ Parti’yi biçtiğimi de sanmıyorum.

Partilerin iç işleriyle ilgilenmek gibi bir adetim yok. Beni ilgilendiren, eğer partilerden söz ediyorsam, onların ülke için ne yapıp ne yapmadıklarıdır.

İYİ Parti ile herhangi bir alıp veremediğim de yok.

Reklam

Kurulduğu günden bu yana girdiği her seçimde partisinin iktidarı hedeflediğini ilan eden bir lider Akşener; kalkıp da kendisi ve partisi hakkında yazan veya yorum yapanlarla ağız dalaşına girmesi normal mi?

Eskiden olsa ve hemen hepsini yakından tanıdığım siyasi partilerin liderlerinden herhangi biri söz konusu ise, soruya hiç beklemeksizin “Girmez” cevabını verirdim.

Bir dostum yine Akşener’e ait bir takılmayı bana gönderdi. 

Onu da okumakta yarar var:

“AK Parti’den ayrılmış benim de ağabey dediğim bir insan telaş içerisinde İstanbul’daki ofisime geldi. 

“‘Meral Hanım kardeşim, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellememiz lazım’ dedi. 

“Niye? 

“Seçilemez.

Reklam

“Peki kim?

“İlhan Kesici’yi aday göstermemiz lazım.

“Aynı arkadaş bugün sosyal medyadan taşın en büyüğünü atıyor.”

Okuyanlardan biri bu takılmayı da bana yakıştırmış.

Tabii ben değilim. Sosyal medya hesaplarım var ama onlarla çoktandır mesaj yayımlamıyorum. 

Ayrıca, Meral Akşener’in İstanbul veya Ankara’daki ofislerinin nerede olduğunu bile bilmem.

Bana yakıştırılan en baştaki takılma açıkça bir gazeteciyi hedef alıyor. İkinci takılma ise, Akşener’in kendisine ‘ağabey’ diye hitap ettiği biriyle ilgili.

Ne birinci takılmayı ne de ikincisini İYİ Parti liderine yakıştırabildim.

Hedefe atışlar bunlar.

Durduk yere eski defterleri de açıyor ve ben onları da ağzım açık dinliyorum.

Son zamanlarda ismiyle cismiyle en fazla andığı kişi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

Anmasına ansın da, anlattığı konular, bazısı kendi partisinden birden fazla kişinin de doğrusunu bildiği, büyük bölümü toplumun önünde cereyan etmiş olan olaylar.

Bir önceki -2018- cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak aday çıkarma girişimi böyle bir konu. O günlere ait gazetelerde çıkan haberler ile o haberlere dayalı yorumlara yeniden göz atılsa gerçeklere ulaşılabilir.

Böyle olduğu halde üzerinden beş yıl bile geçmemiş o konuyu farklı biçimde anlatıyor Akşener.

Ortak aday fikri Temel Karamollağlu’na ait diye biliyorum. Saadet Partisi lideri, iktidarın adayının karşısına seçilebilecek bir aday arayışına girmiş ve bu amaçla muhalefet partileri liderleriyle mekik diplomasisi başlatmıştı.

Kamuoyu, Abdullah Gül adını, ‘ortak aday’ arayışına cevap olarak, ilk Temel Bey’den duydu.

Ziyaret ettiği partilerden biri İYİ Parti, liderlerden biri de Akşener’di.

Akşener şimdi o adı aday olarak ilk CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine söylediğini iddia ediyor. Ödünç verdiği 15 milletvekili için teşekkür etmek üzere gittiğinde aralarında geçmiş bu konuşma.

Kafa karışıklığına örnek başka bir ayrıntı daha var. Kılıçdaroğlu “Adayımız Gül olsun” dediğinde, ona, “Partim benim aday olmamı istiyor” dediği iddiasında Akşener.

Oysa, Akşener’in başlangıçta Gül’ün adaylığını kabul ettiği, kısa bir süre ardından “Ben adayım” diye ortaya atıldığı biliniyor. Hatta, o ismi aday olarak yakınlarına, hem de olumlu sözlerle, ilk telaffuz edenlerden birinin Akşener olduğu da konuşulmuştu o günlerde.

Gerçekten anlamakta zorlanıyorum.

Kılıçdaroğlu’na bir sebepten kızmış, bu belli; ancak kızgınlığını yanlışlığı hemen ortaya çıkacak iddialar ve ‘ağabey’ dediği veya yazılarını okuduğu birileriyle ağız dalaşıyla dışarıya vurması bana hiç de normal gelmiyor.

İyi Partililer bu işe ne diyor, son merakım bu.

ΩΩΩΩ

Reklam

17 YORUMLAR

  1. ülkenin ve halkın bugünkü acınacak durumu konusunda hep başkalarını suçlamıştık.
    meğerse onun da baş müsebbibi akşenermiş.
    demek ki vazifesi daha bitmemiş.
    yerel seçimleri de iktidara hediye etmek için bayağı bir çaba gösteriyor.
    böyle muhalefet olursa insanlar ne yapsın.
    sandığa gitmesen bir türlü gitsen bir türlü.

  2. Meral Akşener’in ittifaksızlık açıklaması yaklaşan yerel seçimlerde yapacağı koltuk pazarlığında elini güçlendirmek için bir taktik hamle olsa da uzun vadede CHP ile yaptığı ittifakın kendisine kazandırmayacağının farkında. Eninde sonunda yerini seçmek zorunda kalacak; ya MHP’ye geri dönecek ya da CHP’nin içinde eriyecek.
    Muhalefet olduğu yerde kalarak iktidara yürüyemez. İktidara yürümek için atması gereken adımları atarsa da kendini inkâr etmiş olur. CHP olmayan bir CHP’nin iktidara gelmiş olmasının CHP’li profesyonel siyasetçiler haricinde kime ne faydası var? Bu yol izlenince ortaya Atatürk’ten bahsetmekten korkan, terör örgütleri ile her gün daha tehlikeli bir hale gelen angajmanlar içerisine giren, dış politikada ülkenin milli menfaatleri ile biraz daha ters düşen bir muhalefet karşımıza çıkıyor.
    Peki bunun çözümü var mı? Sihirli bir formül mü ve başarı garantisi var mı emin değilim ama bir çözüm var. O da muhalefetin kendi konumunu kabullenmesi ile alakalı. İktidara gelmekle alakalı hiçbir zaman gerçekleşmeyecek hayaller kurup, büyük iddialar ortaya koymaktansa muhalefette kalarak da ülkeye ve siyasete katkı sunabileceklerini kabul edebilirler. Şüphesiz iktidar iddiasından vazgeçmek siyaset için ölümcüldür. Dolayısı ile burada bahsettiğim topluma dönük bir “biz kazanamayız” itirafı değil. Daha ziyade gerçekçi olanı kabul edip o şartlar altında siyaset yapmaktan bahsediyorum. Ancak muhalefetin bu ikisi arasındaki farkı anlayabileceğinden bile şüpheliyim. Çaresizlik biraz da böyle bir şey değil mi zaten!

  3. Meral Akşener masadan kalktığın da geri oturmaya zorlandı. Bana göre direnmeli ve oturmamalı idi. İYİ Partiye vuran da var, seven de.. Her parti de olduğu gibi. 81 ilde kendi adaylarını çıkartmak kadar doğru bir adım yok bana göre. İttifakların benzer görüşte olan partiler-insanlar tarafından yapılması, doğru olandır. CHP ile masada ki diğer tüm partilerin aslında benzerlikleri yoktur. Bu arada oy potansiyeli olarakta CHP ve İYİ Parti dışındakilerin fazlaca bir katkısı da yoktur.
    Bu minalval de daha önce yapılan hatalar yapılmamalı, gazetecilerle uğraşmaya yada iktidar partilerinin söylemlerine karşılık savunma hattı oluşturmaya çalışma çabalarını bırakmalı ve ileri hep daha ileri mottosu ile sadece yapacaklarını ve mevcutta gördükleri hataları dillendirme ile ilgili bir siyaset benimsemeleri gerekir.
    Bakın Fatih Portakal ile hasım olmaya, Fehmi Koruyu hedef almaya vb işleri yapmaya uğraşmamalıdırlar. Bunlar sadece zarar veriyor..

  4. Yazarın Devacı olduğunu biliyor herkes. İyi partiyi tutması gerekmediği gibi, yanlışlarını eleştirmesi gayet doğal. Kaldı ki Meral bacı ya (yeni adı abla olmuş🤗) bu köşe yorumu ile onlarca yorum destek yol gösterildi!
    KKILIÇTAROĞLU bir plan dahilinde gitmiş olabilir: 15 vekil-masa-sağ partilerden geleceği olan derde deva olabileceğini düşündüklerini meclise sokmak!!!🤔🤔🤔
    Gayet güzel bir strateji 🙂.
    (Aahhh birde gül olursa!!!😡, … ve,
    İllede ben cb olacam! Bana ne bana ne …ıııı.. oynamam bak👀! Cingözlüğü dayatması olmasaydı aaahhh… aH!)
    Şimdi hatalar anlaşılmış lakin,
    Teşhis YANNIŞ!
    Yenebilinecek tek aday:GÜL idi!
    (Hâlâ da Gül ün yedek kulübesi altın kaplama teneke🤔😂🤣😂🤣 bence🤗).
    İyi partinin “kendini akil adam sanan! derin devletin sığ sularında yüzülmeyeceğini halâ annamamış olan kaşarları” ablayı kıskaca almışlar görünüyor 😡.
    Bazan İYİ yapıyor olabilirler ama fakat☹️,
    50 50 benzin alın be kardeşim.!😂🤣
    Bu partiyi adam eden Ağıralioğlu Poyraz.. vb ismini bilmediğim genç ve ne yaptığını bilen!
    Siyasetçi lerde var; onlara da bir şans verin🤗. Yeni bakış açılarını GÖRÜN👀👀👀.

  5. Bu köşenin sahibi Türkiye’nin en deneyimli gazetecilerinden birisidir. Sayın Koru haber ile ilgileniyor. Yaptığı haberin değerlendirmesini yapmak kendisinin en doğal hakkıdır. Eleştiri sınırlarının bu çerçevede kalması gerektiğine inanıyorum.
    CHP ve İyi Parti merkezinde muhalefetin seçim sonrası belirlediği stratejilere karşı eleştirilerin aşağıda verilen iki haber üzerinden yeniden gözden geçirilmesinde fayda olacağını umuyorum.

    ilk haber Anadolu Ajansından Tarih 23 Temmuz 2018
    “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in olağanüstü kurultay kararı alıp, “genel başkanlığa aday olmayacağını” açıklamasına ilişkin, “Koray Aydın ve bazı arkadaşlarına büyük görev düşmektedir. Hanımefendiyi mutlaka ikna etmeliler. Ve hanımefendinin arkasında durarak görevinin devamını sağlamalılar. Bu demokrasi ve İP açısından son derece faydalı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.”

    İkinci haber Milliyet Gazetesinden Tarih 25 Temmuz 2023
    “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurul çıkışında basın mensuplarına açıklama yaptı. Genel kuruldaki görüşmeleri değerlendiren Bahçeli, CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in heyecanlı bir konuşma yaptığını söyleyerek, CHP’de gerçekleşecek bir genel başkan değişiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na karşı Özgür Özel’i destekleyeceğini söyledi. Bahçeli, “Özgür Bey’in konuşması çok heyecanlı yapılmış bir konuşma. Aynı zamanda kongre konuşması havasındaydı. Kongre konuşmasına benzer bir konuşma usulüyle. O bakımdan kendi kendime sordum; CHP’de sınıf arkadaşım devam etmezse Ekrem’e karşı Özgür derim” ifadelerini kullandı.”

    Sayın Devlet Bahçeli’nin hem Sayın Meral Akşener hem de Sayın Özgür Özel hakkındaki çıkışlarını burada hatırlatmaya gerek yok sanırım.

  6. Aslında yazıyı okumaya niyetim yoktu , zira artık siyasî konulu yazıları okumuyorum , nefret ettim!
    Ben sadece Mevlâna’nın bir sözünü yazacağım: Bir söylenene bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye !
    Hadi bana eyvallah .

    • Mucib bey sayın yazarın yazılarını beğenmiyorsanız, evet okumazsınız olur biter, ama kimsenin “adamlığını” burda tartışmaya açamazsınız, edep yahu!
      Korunun yazdıklarını biz önemli buluyoruz ve ilgiyle okuyoruz, istifade ediyoruz, kendisi de adam gibi adamdır…
      Eğer çok biliyorsanız, mevlanayı bırakın da kendi değerli görüşlerinizi paylaşın, biz de müstefid oluruz.

      • Senin gibi cin bir adamın,
        Mevlâna’nın o sözünü kimin için söylediğimi anlamaması mümkün değil , hayret ! Belki de kasten çarpıtıyorsun , çünkü senin sağın solun hiç belli olmaz!

        • iki güne bir sayın yazarın ele aldığı konuları küçümseyip yoksadığınızı hepimiz görüyoruz, beğenemiyorsanız daha iyisini yazarsınız biz de okuruz, haa türk siyaseti ve siyasetçisinden usandıysanız bunu onlara söyleyin, sayın koru görevini yapıyor biz de kendisini takip ediyoruz, çok biliyorsanız siz de bazı muhalif geçinen parazitlerin yaptığı gibi beğenerek okuduğunuz yazar taslaklarının bazı metinlerini buraya taşıyıp ortama boca edebilirsiniz, belki bir okuyan filan olur:))))

        • Hem hiç merak etme , Fehmi Bey bunu doğru anlayacak kadar senden çok daha zeki ve akıllıdır Hedef – 2028 beyefendi !
          Hadi iyi geçekler.

  7. İyi partiye çakma furyasına fehmi koruda katıldı.. vurun babam vurun. .chp ile ittifak yapmıyor ya😂😂😂zaten ülkedeki bütün muhalefetin chp ile ittifak yapma ..chp ile birlikte olma …zoruulugu var…chp lilerin bu tepeden bakan …kendilerini sanki başkalarinin ağası gören ve herkesin kendileri icin oldugunu zanneden bu kibirli ve aşagılayici ve bir noktada çocukca tutumlari bizi çok güldürüyor.alıştılar bu zamana kadsr bedavacılıga..hop arkalarinda ordu..hop arkalarinda rekt8rler..hop arkalarinda tüsiadi medyasi şunu bunu..iki yaygara ..anında iktidari ya sallıyor yada chp zihniyeti hizasına getiriyordu..iktidar olamasa bile😊ama BAŞKANLIK SİSTEMİ ile geçti o günler…ama huylu huyundan vazgeçmiyor…iyi partiye sanki yamaği yetim çocuk gibi azarlayıp “hadi bakim beni destekleyeceksin” diye hiza vermeye çalısiyor..ama buna milletin gülerek ibretle izlediginin farkında degil..aynen yazarın çoğu şeyin farkında olmadıgı gibi…bu muhalefet bu milletin çok zeki ve siyaseti kendilerinden iyi bildiklerinin farkında degil.😂

    • Ne CHP ne İYİ Parti ne HDP ne ötekiler, kendileri bilmez/bilemez…
      Onların iradesine ipotek koyan üst irade bilir.
      6’lı/7’li masa bir projeydi.
      Erdoğan yıkılmadığına göre proje devam ediyor demektir…
      Üst irade (ki, FETÖ de onun emrinde) AK Parti’nin, MHP’nin, Cumhur İttifakı’nın kaybetmesini istiyor.
      Dolayısıyla bundan önceki bütün seçimlerde olduğu gibi Cumhur İttifakı adaylarının kazanmaması için bastıracak.
      Cumhur İttifakı’nın adayı karşısında hangi partinin adayının kazanma şansı varsa ona yüklenecekler, ona destek verecekler.
      İYİ Parti, göstermelik olarak İstanbul’da, Ankara’da aday gösterebilir (ki, o da henüz belli değil) el altından CHP’nin adayları için oy isteyecekler.
      İşte burada oyunu, Cumhur İttifakı’nın ince eleyip sık dokuyacağı tam isabet diyeceğimiz adayları oyunu bozabilir.
      Öyle adaylar ki, muhalefet seçmeninin vicdanına dokunulur ve “önce Türkiye” nabzı atmaya başlar…

  8. Büyüğü del küçüğü deli beşiktekide başını salliyor.
    Kılıçtaroğlu olmasaydı Meral Akşener, şu an adi sani unutulmuştu. Onun masadan kalkması Erdoğana yaradı.

    M Akşenerde AKP den ayrilip parti kuranlarda hep birlikte AKP nin ömrünü uzatiyorlar.

    • Akşener de demediğini bırakmıyor.
      Hanımefendi zehir içmişmiş!.. Halbuki, seçimden önce Kılıçdaroğlu’na “Siz önden buyurun Sayın Cumhurbaşkanım…” diye şirinlikler yaparken hiç de zehir içmiş gibi bir hâli yoktu.
      Muhalif yazarçizerler de seçimden önce izlenme oranlarına ve anketlere bakarak Kılıçdaroğlu’na güzelleme yarışına girişmişlerdi. Bugünlerde “yüzsüz” deyip duruyorlar.
      Kılıçdaroğlu çukurda da Akşener fezada mı sanki. Allah’ın her günü masadan kalktığının hesabını ayrı ödüyor, tekrar oturmasını ayrı!

  9. BAYRAKTAROĞLU DESEN O DA DEĞİL
    Sayın KORU’nun yazdında geçen İlhan Kesici ismini sosyal medyada en fazla gündeme getiren isim Memduh Bayraktaroğlu mu desem o da değil.
    Zira Bayraktaroğlu AKP’den ayrılma değil.
    İlhan Kesici ismini en çok Bayraktaroğlu gündeme getirmişti.
    Bana göre de Kesici ismi en isabetli adaylardan biri idi.
    Tek sorun PR ve “hileli ” referandumu müteakip şaibe ile seçilen birini tebrik etmesi idi
    Abdullah Gül’ün ismini sayın KORU belki de en çok gündeme getiren kişidir.
    Ancak onun da Akşener ile açıklandığı gibi samimiyeti yok.
    Açıklamalar “salvo” atışlara benziyor.
    Siyasilerin bu kadar palavralarının yanında bu kadar salvo az bile.
    Konuyla ilgili değil, ancak Neşvin Mengü’nün programına konuk olan Atilla KART’ın açıklamaları gündemi meşgul edeceğe benziyor.
    Meşgul etmeli de.
    Sayın KORU’dan bu konuda da bir yada birkaç yazı bekliyoruz.

  10. Sayın yazarda bu dostlar varken düşmana ihtiyacı yok…
    Pazarın ortasında rastgele söven bir kadının ağzından çıkanları üstünüze almaya gerek yok:)
    Çamur güreşinde her iki taraf da kirlenir,
    o yüzden karşılk vermeseniz daha iyi olurdu!
    Yarın öbür gün bu siyasilerin hepsi sarmaş dolaş olurlar, arada yediğiniz dayak da yanınıza kar kalır, aman dikkat!

Yoruma kapalı.