You are currently viewing Saldırdılar da ne oldu, işte bugün hiçbir şey olmamış gibi karşınızdayız.. Kervan her şeye rağmen yürüyor…

Saldırdılar da ne oldu, işte bugün hiçbir şey olmamış gibi karşınızdayız.. Kervan her şeye rağmen yürüyor…

Herhalde farkındasınızdır, ama bir de ben büyük bir keyifle buradan da duyurayım: Her gün yazılarımı okumak üzere uğradığınız fehmikoru.com sitesini bütünüyle geri aldık. Önce arşivsiz yayın yapmak zorunda bırakıldık, üç yılı aşkın bir süre boyunca burada yazdıklarıma ulaşma konusunda ben bile mahrumiyet çektim, dünden itibaren ise yeniden -arşivimiz de dahil- bütün sitemizle karşınızdayız.

Şimdi sıra, aynı server üzerinden yayına soktuğumuz, bu yüzden bu siteyle birlikte onun da varlığına kast edilmiş olan OcakMedya sitemizin arşivini geri almakta. Bunun için de fazla beklemeyeceğinizi bildirmek istiyorum.

Bilen şunu da biliyor: Sitemize ağır bir siber saldırı oldu. Kısa süreliğine de olsa yayınlarımızı durdurdular, bizleri yayın yapamaz hale getirdiler. Uzun süreyle de geçmişe dönük hafızamızı yok etmeyi başardılar. 

Geldiği gibi geçti ama.

Bu tür saldırıların hedefi, yayınların durdurulması yoluyla, varlığında görev almış insanları yılgınlığa sevk etmek, yollarından çevirmektir. Hele bizim gibi yazı yazanların herhangi bir maddi karşılık görmedikleri, yayını sürdürenlerin ise kendisinin -ve bizim örneğimizde en yakınlarının- parasal katkılarıyla sürdürülen yayınlarda umutsuzluğa düşmenin daha kolay olacağı düşünülebilir.

Öyle olmadı. Ben birkaç saatliğine “Artık durmalı mıyım?” ruh haline bürünsem bile, aile fertlerimden başlayarak yakın dostlarıma kadar uzanan “Durmak yok, yola devam” desteğiyle kendime getirildim.  

Daha da önemlisi, OcakMedya’ya yazılarıyla değer kazandıran yazar kadromuz, hepsi birden, “Yapabileceğimiz bir şey olabilir mi?” tavırlarıyla güven tazelediler.

Yakın-uzak çevreden gelen, saldırıyı işlevsiz kılmada profesyonel destek tekliflerine muhatap olmak da beni mutlu etti.

Saldırıyı tam anlamıyla olmamış hale getirmeyi kendi kısıtlı kadro imkanlarımızla sağlayabildiğimizin de bilinmesini isterim.

Profesyonel bir ilgiyle belki daha kısa sürede sorunun üstesinden gelebilirdik; ancak kendi imkanlarımızla konunun üzerinde durma yolunu tercih etmemizin, nereden darbe aldıysak orayı bir kez daha saldırılamaz hale getirebilmek ve yine de bir daha aynı sorunla karşılaşırsak onu en kısa zamanda geride bırakabilmek kolaylığını bize sağlayacağını düşündük.

İşte bugün bu site, muhtemelen fazla uzak olmayan bir gelecekte de OcakMedyamız, saldırıya hiç muhatap olmamış gibi bir bütün halinde karşınıza çıkıp yoluna devam edebilecek.

Kim bizi yolumuzdan döndüreceğini sanmış ve onu gerçekleştirmek için saldırıya geçmişse bunu başaramadı.

Olayın üzerimdeki etkileri tazeyken kendimi kalabalık bir ortamda çırılçıplak hissettiğimi kayda geçirmiştim. Zaten arzulanan da, o hissi saldırılanlara duyurmak, insanları çaresizliğe sevk edip sindirmektir. 

Aynı hissi birkaç yıl önce “Artık gazetemizde yazamayacaksınız” tebligatıyla karşılaştığımda da duymuştum. Ülkemizde o tür tebligatlar, son yıllarda devreye sokulan bir deyimle, ‘medeni ölü’ haline getirilmek anlamını taşıyor. Susturuluyorsunuz ve bunun neden, kim tarafından size yaşattırıldığını merak ederek günlerinizi geçiriyorsunuz.

Neden gazetelerde yazdırılmadığımı, bunu kimin arzu edip talimatıyla sağladığını emin olun bugün bile yüzde 100 emin olarak biliyor değilim. Bana tebligatı yapana sorduğumda da tatmin edici bir cevap alamamıştım. Tahminlerim var, ancak benim tahminlerimin sizlerin tahminlerinizden bir farkı yok; sadece tahmin işte.

Bugün de sitelerimize neden saldırıldığını bilmiyorum. Siber saldırının hemen öncesinde bir siyasi parti liderinin beni hedef alan incitici ve karalayıcı ifadelerinin geri planında ne yattığını da bilmediğim gibi. Onunla ilgili de sadece tahminlerim var.

Hedef haline gelmek hiç de istediğim bir şey değil; tam tersine, herhangi bir konuyu burada ele aldığımda, mümkün olduğu kadar bilgilendirici, yapıcı ve yol gösterici bir üslupla düşüncelerimi okurlarla paylaşmaya çabalıyorum. Galiz ifadelere muhatap edilerek hedef haline getirilmek bu yola başvuranların tercihidir, benim değil.  

Başınıza musallat olan her dert sizi öldürmüyorsa daha da güçlendiriyor; bu gerçeği siber saldırı sonrası bizzat yaşarak bir kez daha öğrenmiş oldum. Bir ay önce hangi kararlılığa sahipsem, bugün ondan misliyle daha fazla kararlıyım.

Okurlar, yazar olarak OcakMedya’ya katkıda bulunanlar, yazılarımızı okuyup yorum yazma zahmetine katlanarak tartışmaya katılanlar ve birlikte düşünce üretme yürüyüşümüze ilgi duyan her düzeyde insan bizi takip ettiği sürece, ne tür dertlere muhatap edilirsek edilelim, yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.

İlk günden bugüne ve özellikle saldırı sonrasında desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürü bir borç biliyorum.

ΩΩΩΩ