İnsanın öyle olmadığı halde kendisini çırılçıplak hissettiği durumlardan birini yaşadım: Gecenin bir saatinde güncel haberler sunan OcakMedya sitemize dışarından müdahale edildi, ardından da her gün düşüncelerimi okuma zahmetine katlananlarla paylaştığım bu siteye…
Eve siz içindeyken hırsız girmiş gibi oluyorsunuz.
Mahremiyetinize saldırılıyor ve güvendiğiniz her şey önemsizleşiyor çünkü.
Ertesi gün bana kişisel hıncını kürsülere taşımayı iş edinmiş bir parti liderinin bir ay içinde ikinci salvosu geldi. Sebebini bilmediğiniz hınç, gri beyin hücrelerinizi bir süreliğine fazla çalıştırıyor; bende de o gayretli çalışma oldu, ama sonra sönümlendi.
Fenalıklar tek gelmiyor, illa arkasının da ilkini takip etmesi gerekiyor… “Acaba yeni belediye başkanını cezalandırma yöntemlerinden biri mi?” diye düşündüren anlamsız kesintiler ve onlara bağlı alet-edevat bozulmaları da yaşandı bu arada…
Hepsi bir tarafa sitelerin kaybı bir diğer tarafa…
Önce “Tek kişilik orduyla verilen demokrasi savaşı bu kadarla kalsın” deyip bu siber saldırıyı bahane edip üç yıldır deliler gibi sürdürdüğüm iki siteli çalışmaya son vermeyi düşünmedim desem yalan olur. Yaptığım, zaman zaman, ıssız bir ormanda çığlık atmak gibi bir his veriyor bana; kimse işitmeyeceği için ses tellerini incitme dışında bir yararı olmaz o bağırtının…
Ancak saldırılar sonrası, başta yakınlarım ve OcakMedya’ya yazılarıyla katkıda bulunanlar ve sürekli okur olduğunu bildiklerim duruma el koymayı zorunlu hale getirdi. Hem de “Yeter” fikri henüz beynimin kıvrımlarını terk etmemiş, bir iradeye dönüşme fırsatı bulamamışken…
Son 48 saat siteleri geri alma çabasıyla geçti.
Bu yazı o çabanın ilk sonucu.
Henüz eski yazıları geri kazanamadık; ancak o yolda çalışmalar devam ediyor.
OcakMedya da en kısa zamanda yeniden devrede olacak; onun da bütün geçmişiyle hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi en büyük arzumuz.
Süreç içerisinde kendimizin de hayati noktalarda karar hataları yaptığımız ortaya çıktı; o hatalar yüzünden geri kazanma işi beklenenden uzun sürüyor, bunun farkına vardık ve bir kez daha bu olayın yaşanmaması için gerekli bütün tedbirleri alıyoruz.
Buraya kadar anlattıklarımdan bütün profesyonel görüntümüze rağmen bunun tam tersi bir durumda olduğumuzu çıkarmışsanız şaşırmayınız. O çıkarımınız bütünüyle doğru. Teknoloji konusunda, en baştan bu güne, esas işi bu olmayan ve üç yılın yarıya yakınını ülkeden uzakta geçiren bir yakınımın katkısıyla ayakta duruyoruz. OcakMedya’da haber seçimine -o kadar olmasa da- yine uzaktan bir dostumuz yardımcı oluyor. Geri kalan bütün işler bana ait.
Erkenden kalkıp yazımı yazıp sitedeki yerine yerleştiriyor, OcakMedya’ya katkıda bulunan dostların gelen yazılarını teker teker okuyup sayfalarına aktarıyor, bu arada takip ettiğim gazetelerde gözüme çarpan ve okurların da bilgi sahibi olmasını arzu ettiğim yazıları OcakMedya’nın ‘Seçilmiş Yazılar’ bölümü için seçiyorum, günün akışı içerisinde bana gelen özel bir haber olursa onu da site için değerlendirmek bana düşüyor.
Tek profesyonelliğimiz Anadolu Ajansı’nın haberlerine abone oluşumuz…
Yazılarıma bu ilkiyle başlamamdan büyük memnuniyet duyacak geniş bir okur kitlemiz olduğuna inanıyorum; onları sevindirmek için bu yazı. Saldırılara bakılırsa yazmamamı isteyen birileri de var ve bu geri dönüşümüz onları hiddetlendirecektir.
Bizi yaşatan sevgidir. Siber saldırı ile başlayan süreçte gördüğüm ilgi o sevginin tezahürüydü ve bunu asla unutmayacağım.
Diğerlerine gelince…
En iyisi onları kendi kaderleriyle baş başa bırakmak…
Şu andan itibaren fehmikoru.com sitemiz bu yazıyla birlikte yayınına yeniden başlamış bulunuyor; kısa süre içerisinde arşivi de kazanılacak, bundan eminim. OcakMedya da, biraz daha beklemeniz gerekse bile -unutmayın profesyoneller eliyle yönetilmiyor bu sitelerimiz- bütün yazarları ve haberleriyle yine karşınızda olacak.
Hepinize yeniden “Merhaba” diyorum.
ΩΩΩΩ