Seçimin tuhaflıkları devam ediyor: Abdüllatif Şener’in CHP’liliği neden bitmiş olabilir? 

32
Reklam

Geride bıraktığımız seçim bir çoğumuz için alışılmadık davranışlara sahne oldu.

Bir bölümümüz her zaman oy kullandığımız parti yerine bir başka partiye oyumuzu kullandık.

Pek çoğumuz her zamanki partiye oy kullandık kullanmasına ama partimizin listesinde farklı kimliklere sahip adaylar da yer almaktaydı, bu sebeple zorlandık. 

AK Parti listelerinde daha önce ona karşı saflarda olduğu bilinen isimler vardı; CHP listelerinde de altı oklu rozetli birini gördüklerinde selam vermeye yanaşmayacakları bilinen kişiler yer alıyordu.

İttifaklar tarihsel rakip bilinen CHP ile DP’yi aynı listede buluşturduğu gibi, AK Parti ile DSP de aynı ittifak çatısı altında seçime girebildi.

Seçimde yaşanan alışılmadık davranışlar seçim sonrasında da devam ediyor.

Türk siyasi hayatına 1991 yılında Refah Partisi’nden milletvekili olarak giren, Necmettin Erbakan, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan hükümetlerinde bakanlıklar ve başbakan yardımcılığı yapan Abdüllatif Şener, beş yıl önce CHP’den milletvekili seçilmişti. Aday gösterilmediği son seçimi takiben CHP’den istifa etti.

Garip olmasına garip ama alışılmadık bir durum değil bu.

Reklam

Alışılmadık olan, henüz CHP milletvekili olduğu günlerde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk ve ikinci turlarında Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini kameralar önünde açıklamasıydı Şener’in…

Açıklamalarının nerelere çekileceğini bilmeyecek naiflikte biri olsa neyse; ancak öyle biri değildir.

Günlerdir medyada ve sosyal medyada onun bu tavrı tartışılıyor.

Parti terk etme konusunda deneyimli biridir aslında kendisi. 2007 yılında yapılan seçimde aday olması için ısrar edilmesine rağmen direnmiş, ardından da kurucularından olduğu AK Parti’den istifa ettiğini ele güne açıklamıştı (11 Temmuz 2007).

[Herhalde pek hatırlayanımız yoktur ama Abdüllatif Şener o istifadan sonra ‘Türkiye Partisi’ adıyla kendi partisini kurmuş (2009), ancak beklediği ilgiyi görmeyince kurduğu partiyi kendi elleriyle kapatmıştı (2012).]

Neden 2007’de gürültü patırtıyla AK Parti’den ayrıldı ise, büyük ihtimalle CHP’den gürültüyle ayrılmasının sebebi de odur.

Acaba 2007’de AK Parti’den neden ayrılmıştı?

O tarihin -2007’nin- siyasi hayatımızda ‘dönüm noktası’ sayılabilecek bir önemi bulunuyor.

Reklam

AK Parti kendi içerisinden birini cumhurbaşkanı çıkarttı 2007’de. Tercih edilen isim de Abdullah Gül oldu.

[Aday olmayacağını belli ettiğinde bu kararından dönmesi için ısrarcı olan ve aday adaylarının ödemesi gereken parayı yatırarak bunu sağlamaya çalışanın Abdullah Gül olduğu biliniyor. Bu ısrara ve parası yatırılmış olmasına rağmen aday olmamakta kararlı çıkmıştı Abdüllatif Şener.]

Gül aday ilan edildiğinde (24 Nisan 2007) askerler bir ‘e-muhtıra’ ile bu niyete karşı çıktılar (27 Nisan 2007).

Ortalıkta askerlerin niyetleriyle ilgili spekülasyonlardan geçilmiyordu o günlerde.

Muhalefet Gül’ün seçimini engellemek için elden gelen her şeyi yaptı. CHP TBMM’nin toplanabilmesi için gerekli katılımcı sayısını 367’ye çıkaracak siyasal mühendislik girişimini Anayasa Mahkemesi’ne götürüp onaylattı (1 Mayıs 2007). Birbiri ardına yapılan iki yoklamaya 367 milletvekili katılmadığı için, Abdullah Gül’ün aday olduğu cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanamadı (6 Mayıs 2007).

AK Parti hükümeti karşı atağa geçti ve kasım ayında yapılacak seçimi 22 Temmuz 2007 tarihine aldı.

Yine aynı yıl, cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesini sağlayacak bir anayasa değişikliği için, konuyu AK Parti referanduma götürdü (21 Ekim 2007).

Dava bir yıl sonra -14 Mart 2008’de- açılmış olsa bile, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın AK Parti’nin kapatılması ve başta Abdullah Gül olmak üzere 71 AK Parti ileri geleninin siyasi yasaklı hale gelmesi için çalışma başlatması da o sıralardadır.

[Sonunda dava açıldı ve AK Parti kapatılmaktan bir tek oy farkıyla kurtuldu. Partiye hazine yardımının kesilmesi kararı ise kabul edildi (30 Temmuz 2008).

Abdüllatif Şener neden aday olmamış ve 22 Temmuz 2007’de yapılan seçimin hemen öncesinde -11 Temmuz 2007’de- AK Parti’den istifa etmiş olabilir?

Bu sorunun cevabı yukarıda tarihlerini verdiğim kronoloji içerisinde aranırsa fazla zorlanmadan bulunabilir.

Şimdi de CHP’den istifa etti ve hemen arkasından aday belirleme sürecinde karşı çıkmadığı, aday olarak ilan edildiğinde desteklediği ve etkili olabileceği yerlere gidip propagandasını yaptığı Kemal Kılıçdaroğlu’na seçimin iki turunda da oy vermediğini açıkladı Abdüllatif Şener

Herkes kendince bu davranışa bir gerekçe bulmaya çalışıyor.

Geçmişi -2007’de yaşananları- unuttukları için olsa gerek, CHP’liler, onun bu davranışının sebebini kişiliğinde aramak yerine, tavrını onu aşan bir genişlikte anlamlandırma yoluna gidiyorlar.

Aslında bence onun şimdiki davranışın altında yatan sebep de 2007’deki tavrı irdelenerek daha iyi anlaşılabilir.

Zahmete değecektir.

ΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Darbeci damardan korktuğu için Akparti’den ayrılmış olabilir.Erdoğan ise hem havuç hem sopa demiş olabilir.Her ikiside omurgasızlık,karaktersizlik.

  2. Yazarimizin anekdot perpektifli yazisina ben de bir kaydi ekliyeyim.
    2007 de sekulerleri de memnun edebilecek bir cb adayi soylentileri cikinca
    Bu beyfendi -ickinin tadindan baska her seyini bilirim- cikisi hala hafizamda taklaci guvercinlerle ayni noronlarda kayitli…

    • erdoğan ayırmadı, Şener kendisi ayrıldı. Erdoğana oy vereceğine hiç ihtima vermiyorum.
      Erdoğan Mehmet Şimşekede söylemediğini bırakmadı. Daha sonra yalvararak getirdi.
      Şener hakkında yazılanlarada kendisinin, söylemlerinede hıç inanmiyorum.

      Buhünkü siyaset ve ülke yönetiminin çok kötü olmasından dolayı, özeliklede Kılıçtaroğlu çok endişeli.
      Ülke batiyor. Dün hakaret ettiklerini bugün Yalvararak görev vermelerinin nedeni bu.

      • Doğrudur, Erdoğan Cem Uzan’ı da geri çağırmış galiba. Cem uzan aktif siyaseti bıraktığını söyleyip herkesi Erdoğan’a destek olmaya çağırmış. Kürt devleti hayali kuranlarda hayallerine kavuşmanın yolunun erdoğanı desteklemekten geçtiğini söylüyorlardı.

        Seçimlerden önce çayocağında oturuyordum kapıdan içeri 60 yaşında olduğunu söyleyen bir dayı girdi anket yapıyorum bana 10 lira katkı yapmak istersiniz herhalde deyip sırayla oturanlara sordu. Bağcılar belediyesi anket firmasından araştırma istemiş oturanlardan 3 Kürt vatandaş vardı hemen gel dayı sana 30 lira kazandıralım dediler. İlk soru CB adaylarından hangisine oy vereceksiniz, üçü de Erdoğan cevabını verdiler. Erdoğan’dan memnunmusunuz çok memnunuz Allah başımızdan eksik etmesin reisimizi dediler. Bağcılar belediyesinin hizmetlerinden memnun musunuz, çok memnunuz, belediye başkanı seçiminde kime oy vereceksiniz, şimdiki başkana adı neydi ya biliyordum bak sen sorunca unuttum. Anketör başkanın adini söyledi, heh ona oy vereceğiz. Akpartinin en çok beğendiğiniz hizmeti nedir? Sosyal yardımlar.

        Anketör üçü adına ayrı ayrı anket formlarını doldurdu imzalarını ve telefonlarını da alıp dosyasını topladı tam kalkarken, ben gençlere sordum siz selocu değilmisiniz niye yalan anket dolduruyorsunuz? Üçü birden kahkahayı bastı selo aday değil ki ondan dedi biri. Anketçi de gülerek, maksat muhabbet olsun benim yevmiyeye katkı yaptı arkadaşlar dedi gitti. Anketör dışarı çıktıktan sonra batmış memleketin yalanı mı olur, tam batsın diye anketi katıldık dediler.

  3. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin, CHP’li Abdüllatif Şener’in 2007’de AK Parti’den milletvekili adayı olmamasına ilişkin, “Herhalde kafasında şu vardı; AK Parti ile ilgili bir darbe girişimi olacaktı. Bazı çevreler kendisine ‘Sen bize lazım olacaksın’ diye telkinlerde bulundu. Buna kandığını düşünüyorum” dedi.

  4. Bir bölümümüz her zaman oy kullandığımız parti yerine bir başka partiye oyumuzu kullandık.
    CHP seçmeni hariç…chp yi pkk da desteklese ,hiçbir hizmet yapmasa da , tuvalet terliği de koysa , hatta 10 kez yenilmiş adayda tekrar koysalar yine TIPIŞ TIPIŞ oy veriyor bu EĞİTİMLİ YÜKSEK TABAKA SEÇMEN :)))( pardon haklarını yemeyelim bazan parti değiştiryor CHP seçmeni..chp olmazsa hdp) :))))

  5. kısaca neden DÖNEKLİK böyle bir şey diye yazmadınızda karman çoban edip anlaşılması oldukça zor bir yazı yazdınız.Zülfü yare dokunuyorda ondanmı acaba

    • Siyasette atım alınamayacak kimse yok, herkesin bir ederi var ve ederini verdiğiniz her siyasiyi satın alabilirsiniz. Siyaset yazar ve yorumcuları da bu kategoride. Aslında bütün insanlar alınıp sayılabilir herkesin bir ederi var nihayetinde. Önemli olan kime ve kaça satıldığını bilmek. Erdoğan bu ticaretin erbabı, iman taciri bir cumhurbaşkanımız var. Herkesi ederini vererek satın alabiliyor, işini gördükten sonra da ucuza satmıyor çok pahalıya satıyor. Bu ticaretten kazançlı çıkan kimse yok ama.

      CHP yönetimini yanıltan muhafazakarlar oldu, yanıltmaya da devam ediyorlar. Esasında CHP’nin aradığı kan kendi köklerinde var ama CHP kendi kökenini de unutmuş bir parti. Türk siyasetinin genel bir problemidir kimlik bunalımı ve CHP de kimlik bunalımında kıvranan milletin bir parçası. Haliyle o da kimlik bunalımı yaşıyor.

      CHP seküler temeller üzerine kurulmuş ve seküler düşünce altında milliyetçi mütedeyyin muhafazakar kimseleri de bünyesinde barındıran bir parti olarak varlık gösterdi. Ama seküler düşüncenin gerektiği gibi devam edemeyince muhafazakar milliyetçi siyaseti doğurdu ve şimdi o siyasetin mahkumu durumunda. CHP’nin mahkumiyeti muhafazakar siyasetin önündeki en büyük engel bu gün. Ne CHP ilerleyebiliyor ne de muhafazakar siyaset bir milim ilerleyebiliyor.

      CHP’nin mahkumiyetten kurtulması aciliyet arzediyor ama sağlandığı bataklıktan tek başına kurtulması da mümkün değil çünkü mahkumiyetten kurtaracak bir akıl CHP’de yok.

      CHP’nin uygulanagelen siyaset argümanlarından tamamen kurtulup yeni bir anlayışa ihtiyacı var.

      Belki Nebati’nin sözleri CHP’ye bir ışık yakabilir. “Siyaset işi ekonomi işi, siyaset demek ekonomi demek, biz Türkiye’yi ekonomiyle yönetiyoruz”

      İnsanlar Nebati’yle dalga geçiyorlar ama Nebati siyasetin gerçek sırrını ortaya koyuyor bu sözleriyle. Erdoğan’ın iştahını kabartmak istemem ama CHP zengin parti olarak biliniyor, yorumcular “CHP’nin parası var” diyorlar. Parası olan insana yatırır, her düşünce insan kazanarak büyür çünkü.

      Parayla insan satın almak genel bir uygulamaysa CHP bunu takdire şayan bir şekilde yapabilir. Millet için istihdam etmek üzere insan satın alabilir. Bunu meşru bir şekilde yapmanın pek çok yolu var.

    • Mehmet bey, fırıldak gibi dönen bakara/makaracıları görmek istiyorsan Erdoğan’ın yanıbaşındakilere bak. Düne kadar Erdoğan’a nasıl küfrettikleri orada YouTube’da duruyor.

  6. Şener’in; İkinci turda geçersiz oy kullandım ifadesi araştırma konusu.O sandıktan geçersiz oy çıkmadığı haberleri var.Acaba oylar elden mi geçti…

  7. Valla bence hiiçç zahmete değmez, her kuşu hallettik de bir hacı leylek mi kaldı!
    “He de geç ” !
    Fehmi Beyin yaptığı geçmişe kısa yolculuk , ülkemizin buralara nerelerden savrulduğunu acı bir şekilde tekrar hatırlatmış oldu .
    Aaahhh bu CeHaPe , başı kesilesice !
    Gelelim son inciyeee !
    ” Istanbul , 1994 den beri altın yıllarını yaşamış , son bir kac seneden beri fetret devrini
    yaşıyormuş ”
    Demek ki onun için Istanbul’ un taşı toprağı altın diyorlar , vaayy be !
    Altına hücuuumm !

  8. 2007 ‘deki Meclisdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılmayan CHP, DP ve ANAP olmuştur. DP Genel Başkanı Mehmet AĞAR ve ANAP Genel Başkanı Uğur Mumcu bugün olduğu gibi CHP ile birlikte hareket etmişlerdi.

    • ANAP Genel Başkanı Uğur Mumcu değil AK Parti hükümetlerinde bakanlık yapan ancak son anda ayrılarak ANAP’a Genel Başkan olan ve Genel Başkanı Mehmet Ağar olan Demokrat Parti ile birleşme çalışması yürüten Erkan Mumcu idi.

  9. Hangi CHP’linin kime oy verdiğini merak ediyorlarsa, bu bir işe yarayacaksa, azıcık samimilerse İmamoğlu hangi turda Kılıçdaroğlu’na oy vermiş onu sorgulasınlar.

  10. 2002 genel seçimlerinde MHP Meclis dışında kaldığı için 2007 ‘de Meclis de Cumhurbaşkanlığı seçiminde yoklardı.

    • Azizim, mhp daha sonradan a.gülün adaylığı ve referandum sürecinde kolaylaştırıcı bir tutum göstermiştir, hakkını yemeyelim…

  11. Sadece Latif Şener’in kişilik meselesi mi? Asker korkusu polis korkusu çok insnda olan bir şey. Erdoğan sonrası Asker polis korkusunun yerini Erdoğan korkusu aldı. Muhalefetiyle iktidarıyla tüm siyasetçiler ve siyaset yorumcuları en çok Erdoğan’dan korkar Türkiye’de. Allah korkusunun yerini Erdoğan korkusu almış.

    Benim asıl merak ettiğim Erdoğan latif Şener’i oğlunu TBMM’de ballı iş vadiyle atın alınca babasını da tanında eşantiyon olarak beleşe mi almış. Sadece bunu merak ediyorum.

    • Şimdi Abdüllatif Şener gibi, Ak Parti’yi böleceği inancıyla yatırım yaptıkları kişilerin ihanetine öfkeleniyorlar. Ya kendi elleriyle Meclis’e gönderdikleri 38 kişiden en şedit düşmanlığı gördüklerinde ne yapacaklar?

      • senin de anlamadığın şey herkesi latif Şener sanman. CHP’nin anlamadığı şey de muhafazakar siyasetçilerden tanımayıp boş beklentiye girmesi.

  12. Bir televizyon programına konuk olan Kılıçdaroğlu’na soruyor sunucu;
    Sunucu: “LGBT’i Türk Aile yapısını bozuyor mu?
    Kılıçdaroğlu: “Hayır efendim ilgisi yok, ilgisi yok yani, niye aile yapısını bozsun”
    Evet aynen böyle söyledi Atatürk’ün kurduğu partinin başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu.
    Okulda misyonerlik faaliyeti, Hristiyanlık propagandası yapılıyor diye Amerika’nın onca tepkisine rağmen Bursa Amerikan Kız kolejini kapatan Atatürk mezarından kalksa bu sözlere neler derdi, neler yapardı?

  13. Ben;
    Benden olgun insan isterim karşımda!
    Benden dürüst,
    En ufak dalgada,
    Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
    Arkamı döndüğümde,
    Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
    Bir o kadar cesaretli olmalı.
    Yağmurdan ıslanıp,fırtınadan kaçmamalı.
    Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
    İşine gelince sevip,
    Zoru görünce bırakmamalı!
    Can Yücel

  14. Mhp 2002 de meclise giremedi. 2007 de meclisteki oylamaya katılmayan Mhp değil; E. Mumcu ve M. Ağar ın partileri Anap ve Dp idi.

  15. İki olay arasında ilişki kurmak zor. Bu seferki gayet açık. Aday gösterilmediği için istifa ediyor. Bu da yeni bir şey değil. Öncekinde ne olduğunu bilmesek de dışardan etki olduğunu tahmin ediyoruz. Akp zayıftı, muhtemelen askerler ve iyi saatte olanlar kulağına fısıldadılar bu hükümet gidici diye. O da bu kandı ve dik duramadı. O da olabilir. Ama ikisi arasında siyasi menfaat arayışı dışında bir ilişki yok. Siyasi menfaat ise Türk siyasetini demokratik siyasetten ayıran en temel özellik. Kimse burada babasının hayrına yada hizmet olsun diye siyaset yapmıyor. Her zaman bir menfaat ve güç arayışı var bizim siyasette. Edilen yemin billah lafların hepsi işin sosu. Yalanı en büyük olan kıral burada.

  16. Sener’e kim akil verdiyse sonrasini hesaplamis. Senerin milletvekili yapilmasina karsi cikanlar dusunsun. 🙂

  17. Latif abinin durumu biraz “besle kargayı oysun gözünü!” olmuş(Bu konuyu en iyisi nurdan ablamız izah etsin:)
    Chp ise “brütüs” beslemekte iktidardan çok daha becerikli:)

Yoruma kapalı.