Uluslararası Adalet Divanı kararı İsrail’in hoşuna gitti, inanır mısınız? Bereket hakkı savunan hahamlar var…

12
İsrailli avukatlar, Uluslararası Adalet Divanı önünde..
Reklam

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Güney Afrika’nın başvurusu üzerine, İsrail’e karşı açılan davada dün karara vardı. Mahkemenin verdiği İsrail’i ‘suçlu’ bulan karar, bütün dünyada olduğu gibi bizde de, yüreklere su serpti…

Nasıl öyle karşılanmasın ki… 

Mahkeme, Filistinlilerin ‘soykırım sözleşmesi kapsamına giren bir halk’ olduğunu kabul ediyor ve İsrail’in bu halkı ‘soykırıma uğrattığına’ dair kesin kanıtlar bulunduğunu tescil ediyor. Gazze’de yaşananlar için ‘insanlık trajedisi’ tanımı kullanılıyor kararda ve İsrail’den Gazze’de Gazzelilere karşı sürdürdüğü ‘soykırımı’ durdurmasını istiyor.  

Kararı sonrasında neleri yerine getirdiğini bir ay içerisinde mahkemeye rapor etme yükümlülüğü de veriyor İsrail’e…

ICJ’nin kararını ayrıntılı biçimde açıklama görevini üstlenen yargıç Joan Donoghue, 35 dakika boyunca, İsrail’in Gazze’de yaptığı insanlığa karşı suçları birbiri ardına en ağır ifadelerle dile getirdi.

Hiç kuşkusuz ICJ’nin bu kararı önemli.

Ancak karardan sonra İsrail’de garip bir gelişme yaşanıyor. Netanyahu’nun Gazze politikasını savunmak üzere mahkeme huzurunda bulunan İsrail dışişleri bakanlığı hukuk danışmanı ile diğer avukatlar, ülkelerine, kararın memnuniyet verici olduğu mesajını iletmişe benziyor.

Jerusalem Post gazetesinin internet sitesinde, onların görüşlerini yansıtan bir değerlendirmenin başlığı şu: “ICJ 35 dakika boyunca İsrail’e sövdü, ama sonra İsrail kazandı.”

Reklam

Evet “İsrail kazandı” (Israel wins) diyor gazete… Hatta değerlendirmenin bir yerinde ‘büyük bir kazanım’ ifadesi de kullanılıyor…

Neden?

Çünkü kararın hiçbir bağlayıcılığı yokmuş. 

Karar savaşın durdurulması ve İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesiyle ilgili herhangi bir şey söylemiyormuş…

“Soykırım yapma, insani yardımları kolaylaştır, savaş suçları iddiasına yol açan kanıtları koru, Filistinlilere karşı yasadışı davranışlara girişen İsraillileri cezalandır” gibi kararda var olan diğer bütün ayrıntıları, gazeteye göre, İsrail de kabul ediyor ve söylüyormuş zaten… 

Bu kadar pişkinlik benim midemi bulandırdı.

Umarım, Birleşmiş Milletler bünyesinde faaliyet gösteren Lahey merkezli Uluslararası Adalet Divanı’nın yargıçları, İsrail’in kararlarına verdikleri bu garip tepkileri okuyorlardır.

Okuyorlarsa ve eğer Netanyahu savaşa bu karara rağmen son vermezse, bir ay sonra rapor önlerine geldiğinde, İsraillilerin daha iyi anlayacağı dilden, başka türlü anlaşılmasına izin vermeyecek biçimde kaleme alınmış, dört başı mamur yeni bir kararı Netanyahu’ya dayatırlar…

Reklam

İsrail’in esas anlamadığı, Uluslararası Adalet Divanı kararından çok daha keskin ve onlar açısından çok daha vahim olan hükmün, dünya kamuoyu tarafından kendilerine kesildiğidir.

Kampüslerinde öğrenciler Gazze’de yaşananlara ‘soykırım’ sözcüğünü kullandılar diye ABD’nin en bilinen üniversitelerinin rektörleri hesaba çekilip istifaya zorlanmıştı. İşte şimdi ICJ kullandı aynı sözcüğü; bundan sonra her yerde kullanılırsa o sözcük, İsrail kusura bakmasın.

Dünyanın dört bir tarafında, her dinden vicdanlı insanlar, Gazze’ye yönelik soykırımı tek ağızdan tel’in ediyorlar.

Son örnek Amerika’dan…

Aralarında hepsi de Yahudi kökenli olan Noam Chomsky, Judith Butler gibi filozoflar, Tony Kushner, Sarah Schulman ve Naomi Klein gibi ödüllü yazarlar ile Wallace Shawn gibi tanınmış aktörlerin de bulunduğu ‘Barış İçin Yahudi Sesi’ (Jewish Voice for Peace) adlı kuruluşun öncülüğüyle, Amerikalı hahamlardan oluşan bir grubun imzaya açtığı bildiri yayımlandı.

Hahamlar, İsrail’in Gazze’de yaptıklarını ‘insanlık suçu’ ve ‘soykırım’ olarak tanımlayıp geçmişte Nazilerin kendi soylarından insanlara uyguladıkları yok etme politikasıyla eşdeğerde sayıyorlar.

Bildirinin, ABD başkanı Joe Biden’e açık mektup haline dönüştürülmüş hali, dün, New York Times gazetesinde (NYT) tam sayfa yayımlandı.

Üç yıl önce kendi imzasıyla yayımlanan bir metinde, Biden’in sarf ettiği, “Holokost tarihte bir kaza eseri değildi; pek çok hükümet, bütün bir insan grubunu insanlık-dışı gösterip şeytanlaştırmayı getiren nefret fışkıran yasaları kabul edip, politikaları benimseyip uyguladı; pek çokları da yapılanları gördüğü halde sessiz kaldı. Sessiz kalmak suça ortaklıktır” cümlelerini alıntılayıp, bu sözlerini Filistinliler için de geçerli sayması gerektiğini ona hatırlatıyorlar…

Yahudiler, Nazi soykırımı sonrasında, sürekli, “Bir daha asla” (Never again) kalıbını tekrarlarlar. Bildiriyi imzalayan Amerikalı hahamlar, o iki sözcüğe iki sözcük daha eklemişler: “Herkes için bir daha asla…” (Never again for anyone].

Bakalım Biden, Uluslararası Adalet Divanı’ndan ve NYT’ta yayımlanan hahamların kendisine yazdığı açık mektupan sonra da Netanyahu ile dostluğunu devam ettirecek mi?

ΩΩΩΩ

Uluslararası Adalet Divanı üyeleri, toplantı halinde..
Reklam

12 YORUMLAR

  1. sabah sabah benim midemi bulandıran haber de İsrail’in Filistin’de faliyet gösteren BM insani yardım kuruluşuna mensup bazı kimselerin 7 Ekim salfirilarina Hamas sadlarinda katılmış olduğu iddiasıydi. BM genel sekreteri iddianın detaylıca arastirilacagini söylemiş.

    bu tür iddialar İsrail’in bir istihbarat operasyonu olduğu ispatlanabilirse eğer daha hızlı sonuç alınabilir.

  2. Bunları herkes biliyor. Biz ise farklı yazar köşesinin farklı yorumcularıyız🤗.
    NE OLMA MALI BURADA??? işte bizim farkımız, bakış açımız🤔.
    Bir Lübnan, bir Gazze bir Sina çık MAMALI BİR DAHA BU COĞRAFYADA!
    Neden niçin diye sorarsan, burası Filistin lilerin kendi toprağı zaten!
    Bak bi örnekle açıklayalım TR’ye:
    Önce gelirler Hatay ‘a yerleşirler!!!
    Sonra oradaki yerli halkı kovarlar bir şekilde!.. (ege denizine doğru belkide😡)
    Eğerki TR siyaset dünyası satılığa çıkarmış kedisini ise,
    Ver mehteri gelsin yeni Lübnan gazze😳
    Yeni ismi ANTİYOHYA😳!
    Demek ki neymiş:
    FİLİSTİNLİLER FİLİSTİN TOPRAKLARINDA GEZMELİ YERLEŞMELİ YAŞAMALI İMİŞ ÖZGÜRCE🤔🤔🤔🤔
    Arabı yahudisi Ermenisi Hristiyan musevisi hep birlikte MÜSLÜMAN HOŞGÖRÜ SÜ İLE.🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗

    • Arab, Yahudi, Ermeni, Hristiyan, Musevinin hep birlikte MÜSLÜMAN HOŞGÖRÜsü İLE yaşadığı tarihi uzun dönemin Osmanlı dönemi olduğunu da herkes biliyor…. O güç gücünü kaybetti de bütün bu olanlar oldu zaten. Neden kaybettiği konusu başlı başına ayrı bir konu ki temel nedenler “Akıl*İman Sentezi” zafiyetinin gittikçe artmış olmasıyla ilgilidir. Peki bu zafiyet Cumhuriyetin kurulmasıyla bitti mi. Hayır asla! sadece biraz sendeledi, sekteye uğradı yönetime tekrar hakim oldu. Turnusol kağıdı Rahmetli Paşamızın eseri CeHaPe’dir, tüm zafiyetiyle bunu gösterdi. İşte o zihniyet de eninde sonunda bir AKePe’yi doğuracaktı. İşte buyrun Türkiye.

      Demek ki neymiş! “Akıl*İman Sentezi” paşamızca vakt-i zamanında farkedilmeliymiş! İlaveten neymiş! Bugünkü halinde ne AKePe’ye ne de tüm partizan NEFSiyle hırsla fırsat kollayan bir CeHaPe’ye ihtiyaç varmış. Nihahi analizde, bu “zafiyet”in bu ülkeye ve müslüman toplumuna ve hoşgörüsüne bir hayrı yoktur. Her parti için geçerli bu, işin aslında, bilemem artık kimler bu işin farkında….

  3. …..
    Uluslararası Adalet!
    “Ümitsiz aşk”tan ibaret!

    Bahanen çok! bir alemsin!
    Aşık ettin neredesin?

    İnsan haklarına aşıkız,
    Haksızlık gırla! alışıkız!

    Yine de şükür diyelim,
    Cape Town’a dua edelim!

    Irkçılığa maruz kaldılar,
    Susukunluğu ele aldılar!

    Bu kadarı da olmaz bir işti,
    Tüm dünyaya bir serzenişti!

    Bravo, Bravo Güney Afrika!
    Dünyaya örnek oldun, harika!
    …..

    • Terör devleti İsrail’in Filistin’deki soykırım zulmüne, henüz fiziki olarak müdahale etme şecaatini gösterebilen bir Arap ülkesi ya da İslam coğrafyasından herhangi bir ülke çıkmadı.

      Bir bakarsınız Müslüman olmayan Güney Afrika, Gazze’yi kurtarmak ona nasip olmuş!

      Olur mu olur!

      • Sn M.V. Nazif, Güney Afrika’nın bu teşebbüsü Gazzeyi kurtarmak iç değil. Bu işin arkasını getirmek, birçok arap ülkelerinin başaramadığını başarmak için bir Güney Afrika yetmez. Tüm Afrika bile yetmez. Güney Afrika, ülkeler arasında insanlığın en ak ve makul yüzü olsa da öyle bir niyetleri olduğunu sanmıyorum. Ancak çözüm sürecinde mutlaka bir faydası olur, gerisi olmayacak duaya amin demek olur.

        Filistin’i temsil eden Hamas bütünü temsil etmiyor. Başlayan çatışma ve savaşın nedenlerini sorgulayan bazı bilgilerde birşey dikkatimi çekti. Anladığım kadarıyla, tüm şiddet aksiyon ve reaksiyon siyasetini Kuran’a dayandırıyor Hamas (doğruluğu/hakkaniyeti tartışılır bir konu, ayrı mesele). Yahudilerin varlığının bölgede tanınmamasına Güney Afrika’nın hemfikir olduğu düşünülebilir mi?

  4. Ben bu kararların bağlayıcı olup olmadıklarını bilmiyorum , hoş bağlayıcı da olsa Netanyahu denilen firavunun , seri katilin bunu bir tuvalet kağıdı olarak kullanacağı aşikardır!
    Her şey den önce, en acil ve en önemli olan acil ateşkes kararının olmaması bence büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır , geri kalan hususlar da laf ola beri geleden öteye gitmemektedir yani suya tirit bir karar olmuş!
    Başta ABD. olmak üzere Batı dünyasının ve dahi islam aleminin şerefsiz, ahlaksız, namussuz, haysiyetsiz bir şekilde seyrettiği ve aylardan beri bir halkın göz göre göre katledildiği böyle bir vahsetin dünya tarihinde eşi benzeri var mi , cok merak ediyorum !

    • Ortalık zifiri karanlık olunca bir mum ışığı bile iyidir ve iş görür.
      Yani hiçbir şey olmamasından iyidir.
      Özellikle Birleşmiş Milletler’de “kınama” kararlarına bile tahammül edemeyip “veto” etmişlerdi.

  5. haklının değil güçlünün dünyasında yaşamanın sonuçları bunlar,
    uluslararası kararlar, yaptırımı olmayacak şekilde kurgulanıyor ve alınıyor yani göstermelik. bir soykırımı izliyoruz diyorlar ama hiç bir şey yapmıyorlar.
    haksızlıklara, hukuksuzluklara, hırsızlıklara, yolsuzluklara sessiz ve seyirci kalanlara bunun suça iştirak olduğunu anlatamazsınız çünkü onların vicdanlarını temize çıkaracak pek çok argümanları zaten vardır, onlar kendi seslerini, fısıldayan kendi bahanelerini dinlemeyi tercih ederler. dünya da o nedenle bu halde işte. kötülük dolu.
    ektiğimizi biçiyoruz.

    • Didem hanım, sayın yazarın “bütün dünyada olduğu gibi bizde de, yüreklere su serpti…” dediği mahkeme kararı sizde soğuk duş etkisi yaptı anlaşılan:
      “dünya da o nedenle bu halde işte. kötülük dolu.

      • kabul edelim vasatın fevkinde bir “anlaşılan” olmuş,
        hatta senin için bile:))

Yoruma kapalı.