‘6’lı masa’yı ve ardından yayınlanan mesajları zenginleştirmenin zamanı geldi.. Geçiyor bile…

43
Reklam

Birbirinden farklı eğilimleri temsil eden altı partinin birlikte hareket etme amaçlı buluşmaları önemli. Liderler her ay bir yemek masasında bir araya gelip saatlerce konuşuyor ve her buluşmanın ardından bir de ortak açıklama yayımlanıyor.

Yaptıklarının siyaset tarihimizde bir eşi benzeri yoktur.

Takdire şayan bir durum bu.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın evsahipliği yaptığı buluşmalarının ardından, o akşam masada bir kişinin eksikliğinden söz etmiştim; önceki akşam İYİ Parti lideri Meral Akşener’in davetiyle yeniden bir araya geldiklerinde, gözlerimin yine yedinci bir kişiyi o masada aradığını söyleyebilirim.

Bu defa da yine altı kişiydiler.

Masayı zenginleştirmek ve toplantılara ilgiyi artırmak gerekiyor.

Daha başlangıçta aklımdan hep şu fikir geçmişti: Her parti lideri, evsahipliği sırası ona geldiğinde, diğer liderlere, kendilerinin ‘cumhurbaşkanı adayı’ olarak düşündükleri bir ismi masaya çağırabilir.

İlla o kişi altı liderin üzerinde uzlaşacağı isim olmak zorunda değil; ancak kamuoyu her ay masaya davet edilen yeni bir yüzün varlığıyla muhalefetin elindeki seçeneklerin zenginliğini görmüş olur.

Reklam

Görmelidir.

Liderlerin gönlünde günü geldiğinde kendi adaylıklarını masaya zorlamak gibi bir niyet yatıyor olabilir mi?

Öyle bile olsa…

Kamuoyu, özellikle bir kulakları muhalefet cephesinde olan seçmen, ‘6’lı masa’dan her ay farklı cümlelerle ifade edilse de aynı mesajları almaktan bıkma noktasına gelebilir.

Şimdinden gelmiş bile olabilir.

Muhalefet cephesinin aylık buluşmaları sonrası yayımlanan açıklamalara da yansıyan ortak düşünceleri artık biliniyor. Başkanlık sistemi yerine parlamenter sistemin takviye edilmiş halini tercih ediyorlar ve çıkaracakları adayın cumhurbaşkanı seçildiğinde anayasanın değiştirilmiş halindeki geniş yetkileri kullanmayacak biri olmasında mutabıklar. AK Parti-MHP ittifakının iç ve dış politika uygulamalarını beğenmiyor, ekonomik sıkıntıları şiddetle eleştiriyorlar.

Eyvallah.

Ayrıntılara girmemeleri anlaşılır bir durum; sonuçta her partinin çözüm için önerecekleri birbirinden farklı reçeteler olabilir.

Reklam

Her bir parti, ittifak içerisindeki diğer partilerin tabanlarında duyulabilecek kaygıları gidermenin teminatı durumunda. Bu da önemli.

Örnek CHP…

CHP’nin iktidar cephesinin kolayca kullanabildiği geçmiş hatalarının yeni dönemde tekrarlanmayacağı Kemal Kılıçdaroğlu’nın ‘helalleşme’ açılımının vaadi; o vaadi geçerli kılan ise, her ay ‘6’lı masa’da İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderlerinin yer almaları…

Aynı türden bir değerlendirme CHP tabanından öteki partilere yöneltilebilecek eleştirileri geçersiz kılmak için de yapılabilir; Kemal Kılıçdaroğlu’nun o masadaki varlığı, kendi tabanından gelebilecek eleştirilere karşı diğer partilere açılmış bir kredi sayılabilir.

Yeterli mi?

Kamuoyu araştırmalarına bakılırsa gönül rahatlığı içerisinde bu soruya ‘‘Yeterli’’ cevabını vermek mümkün görünmüyor.

Muhalefet cephesinin ‘6’lı masa’ etrafında buluşan partilerinin oy gücü aylardır hep aynı oranı koruyor.

Esas dikkate alınması gereken ‘kararsızlar’ cephesi bir türlü çözülemiyor.      

Neyi bekliyor kendilerine ‘‘Bu pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?’’ sorusuna muhatap edildiklerinde, ısrarla, ‘‘Kararsızım’’ veya ‘‘Oy kullanmayacağım’’ cevabını veren insanlar?

Bu soruya cevap olarak, kimileri, ancak kazanılmış seçim sonrasında açıklanabilecek hükümet programı özelliğine sahip ayrıntılı bir ‘yapılacaklar listesi’nin şimdiden açıklanması beklendiğini söylüyor.

Kimileri, özellikle ekonomik sıkıntıların en kısa sürede üstesinden nasıl gelinebileceğine dair ikna edici bir programa ihtiyaç duyulduğundan söz ediyor.

Ben ise, iktidar cephesini seçim tarihini erkene almaya zorlayacak bir cevvaliyetin muhalefetten beklendiğini düşünüyorum.

‘6’lı masa’ kurulması önemliydi muhalefet için, ancak gelinen noktada bunun yeterli olmadığı anlaşıldı. Her buluşma sonrasında verilen birbirine benzer mesajlar seçim kazanılınca yapılması taahhüt edilenleri duyurması bakımından merak uyandırıcıydı; ancak aynı mesajların tekrarı da merakı azaltma tehlikesini içinde barındırıyor.

Artık yeni bir ‘yüz’ veya ‘yüzler’ ile görüntüyü zenginleştirme zamanı gelmiş gibi.

Yukarıda, daha ilk buluşma sonrasında aklımdan geçen ‘masadaki yedinci isim’ fikrini paylaşmıştım. Şimdilerde o fikrimi biraz daha şekillendirdim.

Her lider, bir sonraki buluşmaya, diğer liderleri olduğu kadar gelişmeleri yakından izleyen kitleleri de ‘‘Neden olmasın?’’ diye düşündürecek kendisi dışındaki bir ismi getirse ve sofra ‘6’lı’ değil de ‘12’li’ masaya dönüşse… 

Sofra zengin sofrası halini alır, konuşulanlar ve oradan dışarıya yansıtılacak görüşler de zenginleşir…

12 cumhurbaşkanı aday adaylı muhalefet… 

Turgut Özal cumhurbaşkanı seçilmeye karar verdiğinde, kendisinden sonra ANAP genel başkanlığını ve başbakanlığı üstlenecek kişiyi belirlemek için ilginç bir yol izlemişti. 18 ismi andı ve adayın onlardan biri olacağını duyurdu. Cumhurbaşkanı seçilip Çankaya’ya çıktığı akşam ise, ilan ettiği listede yer almayan birini başbakan olarak atadı.

Fikrimin ilham kaynağı Özal’ın yöntemi; ancak sürecin bu defa aynı şekilde sonuçlanması elbette şart değil.  

ΩΩΩΩ  

Reklam

43 YORUMLAR

  1. 6 muhalefet partisi günler aylar belki yıllardır milletimi oyalıyor?
    Bu günde yazarımız masanın etrafına renkli çiçekler dizelim, üstlerine güller dökelim🌹🌹🌹, olmadı birkaç dua okuyalım iki rekat namaz kılalım vesaire önerilerde bulunacak herhalde diye korkuyla okudum yazıyı.
    Bilinen bir 0,5 ml su (şişesiyle beraber) 1’e alınsada 2’ye alınsada…
    3-5-15-40-70’e kadar satılabiliyormuş meğer!
    Hitler kendi kendine gelmemiş, halk meyilliymiş oysaki!😯
    Birinde ekonomik faşizm, öbüründe siyasi..
    Bir cafede bu suyu 40 teleye satabilmen için
    1) vergiden belediyeden korkmam ben çünkü dayım… Demen lazım!
    2) suyun fabrikasından sana özel su şişeli su yaptırttırtman lazım!
    3) o kadar talep oluyor olmalıki ihraç ürünü kategorisinden TSE garantili ce li ihraç için mal temin ediyor olman lazım!!!
    Amma velakin biz bunları, hatta yağ pirinç ekmek otobos bileti pendir ve sütü konuşmak yerine,
    Altı…
    5…
    Olmadı +1
    Oda masa üstüne çıkamadı utandı..
    Gelirsem var ya…
    50+1 ‘i yok etmezsem!….
    Eeeee kaç senede?
    İmmm!!! 2…
    Belki 3!…
    Yaa 5 seneden önce geçmez deyolarrr…
    Sen deyon…
    2.

  2. Millet ittifakının kesinlikle aday göstermemesi gereken 3 isim :
    1- Kemal Kılıçdaroğlu
    2- Ekrem İmamoğlu
    3- Abdullah Gül
    Bu üç adaydan herhangi biri aday olursa kesinlikle kaybeder.
    Bu adaylar dışında Mansur Yavaş aday olursa %100 kazanır.

  3. uc aday var. ‘yavaş gül imamoglu’ vay be sifrelide oldu. ben isi biliyorum😂😂😂 vay be vay be🤣🤣🤣 fatih bey seni gectim.
    😂😂😂😂🤣🤣

    • Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu bir tarif var. Cumhurbaşkanı adayının siyasetten gelme olması, devleti tanıyan birisi olması gibi. “Cumhurbaşkanı adayı siyasetin içinden de dışarıdan da olabilir. Siyasetin dışından olan aday siyasetle hiç ilgisi olmayan bir isim olmaz. Siyasetin hem içinde hem dışında yani şu anda aktif bir görevde olmasa da siyasetten gelme birisi olabilir” deniliyor. Tabii benim aklıma ilk olarak Ali Babacan geldi.

  4. Şu an Erdoğanın en önemli projesi Imrali ile ahval olup muhalefeti tuzağa düşürerek seçimi kazanip babadan oğula kalacak kırallık rejimini getirmek. Zaten
    Erdoğan ihtidarını iş yaparak değil milleti uyutarak sürdüriyor. Cenaze, ve Cuma namazların’da kendi reklamını yaparcak konferanslar veriyor, şimdi bunuda 30% tarikatların sabit oyui garantı geri kalan 20% oyuda Öcalani ev hapisini Bahçelinin teklifi ile aldımı gel keyfim gel zaten bunuda rahatlıkla yapar. Bahçelinin sabit seçmenleri bunu saygı ile karşilar Akşenerin seçmenleri tam tersini yaparlar ve bu tuzağa muhalefet liderleri ile birlimte hemen balıklama atlarlar ve erdoğanda Kalan 20% oyunu Kürt seçmenlerden alır. O zaman hem HDP yi böler hemde muhalefet liderlerinin projelerini anlatmalarının yerine boş laflarla sandığa gittilmelerini sağlamış olur. Hani başı açık bayan M Vekillerini haca gönderip meclise baş örtüsü ile sokarak güya Kılıçtaroğlunu oununla tuzağa düşürecekti fakat düşrememişti. Bu seferki tuzağınada onu düşüremez fakat diğerlerini düşürebilir.İnşAllah Akşener hazine bulmuş gibi kurulacak bu tuzağa bakıklama atlamaz. Eğer atlarsa Erdoğan arkasındaki 400 tane Tarikat Şehleri ile birlikte değil 12 kişi 12 miliyon insani rahatlıkla uyutur.

    Cenaze namazında reklam yapiyor Cuma namazında reklam yapiyor. Arkasına 400 Tarikat Şehleri ve Şehlerin köeleri ile birlikte erdoğan için çalışmaları yetmezmış gibi şimdide Öcalanı ev haosine çıkarıp hem HDP yi hemde 6 lı masaya bitirmek projesini uyguluyor.

    6 lidadan da 10% aldımı ooohhh gel keyfim gel.
    Erdoğan 27 senedır zaten iş yaparak değil o işleri birilerini kullanarak yaptırip kendiside mağdurlari oynayip milleti bölerek ihtidarını sürdüriyor.

    Eğer 6 lı masanın 2. Buyuk partisi lideri Akşener Kılıçtaroğlu’nun TB Meclisinde sizin bacılarınız bizimde bacılarımız dediği gibi yaparsa o zaman değil 6 Masa tek başına erdoğan i bitirir. Çünkü HDPde bölünnez.

    • “Yemininizi size iade ediyorum. Gidiniz, tekrar ordular toplayıp üzerime geliniz. Zafer şerefini tekrar kazanmak için bana fırsat bahşediniz!”

      • 25 Eylül 1396 Niğbolu’da meşhur esir Fransa kralının amcasının oğlu jean sans peur (korkusuz jean) idi. Padişah Yıldırım Sultan Bayezid bu sözü ona dedi.

  5. Bence merkezde tüm seçmen kitlesini kucaklayacak yeni bir parti kurulsun, başında her kesimden oy alabilecek cesur bir lider olsun.

  6. Sayın yazar bu muhalefetin “Yaptıklarının siyaset tarihimizde bir eşi benzeri yoktur.” diyor ama
    biraz da sezerin cb seçildiği meclisi anımsatmıyor da değiller sanki?
    Cumhurittifakı sayesinde muhalefetimiz de oydaşma uzlaşma kültürüyle tanışmış oldu işte, fena mı?

  7. Bir Ülkenin Demokrasi sınavı, Kimse itibarını düşünmemeli Aday olmalı Çok aday gösterilip ilk turda zafer kaçınılmaz ve karşı tarafın Entrikalarını böyle yenebilirler.

    • Nadir bey “Kimse itibarını düşünmemeli Aday olmalı” derken tam anlaşılmıyor, biraz açar mısınız?
      Yani cb adayı olmak ya da seçimi kaybetmek itibarsızlık mı oluyor?
      Eğer öyleyse boşuna endişe etmeyin, çünkü bizde girdiği tüm seçimleri kaybetmiş genelbaşkanlar bile hala dimdik ayakta yani…

  8. Aslında bu işi çok da eğip bükmenin bir anlamı yok. En nihayetinde yapılan kamuoyu yoklamalarında Mansur Yavaş’ın adı öne çıkıyor. Mansur Bey sakin yapılı, toplumda karşılığı olan biri. Ha, ben Mansur Bey’in en uygun isim olduğunu hiçbir zaman düşünmedim fakat toplum bir ismi benimsiyorsa ya da topluma bir isim “benimsetiliyorsa” buna set çekmemek gerekir. En nihayetinde bütün partiler güçlendirilmiş parlamenter sistemi kabul ediyorlar ve nihayetinde bu sisteme geçildiğinde cumhurbaşkanı her kim olursa olsun geri planda kalacak. Şartları zorlayıp Ekmeleddin İhsanoğlu benzeri “farklı” bir aday çıkarmaya çalışmanın bir manası yok. Ekmelettin Bey çok donanımlı, karakter sahibi biriydi fakat siyasi tecrübesi olmayışı, toplumun geniş kesimlerince tanınmayışı ve naif hali en önemli zaafıydı. Siyaset tecrübesi ve hitabet kabiliyeti sanıldığından çok çok önemli bir şeydir. Tayyip Bey’i uzun yıllardır başımızda var eden de budur. Mansur Yavaş’ın hatipliği ve siyasi tecrübesi yeterli düzeyde değil fakat anlaşılıyor ki toplumda ciddi bir sempatisi, karşılığı var. E öyleyse dolambaçlı yollara girmeden ve Ankara’yı kaybederim korkusunu bir yana atarak Mansur Bey bir an önce sahaya sürülmelidir.

    • Hattat arkadaş “… Mansur Bey bir an önce sahaya sürülmelidir.” buyurmuşsunuz da onyıllardır eskişehiri yöneten büyükerşenin nesi eksik.

      • İroni yapmadığınızı varsayarak izah edeyim.Büyükerşen en başta yaştan kaybeder, bu onun son dönemi zaten. Bunun dışında Büyükerşen Yavaş gibi geniş kesimlerce kabul görmez. Hepsini geçtim Büyükerşen neden bu kadar şişiriliyor anlam veremiyorum. Yönettiği şehri dört başı mamur yapmış dediler; üç beş heykel kondurmuş sağa sola, birkaç park hepsi bu. Yanı başındaki Konya çok daha bakımlı göründü gözümüze.

        • Hattat abi yaşlı filan diyorsunuz da, italyanın yeni seçilen cumhurbaşkanı 90nına merdiven dayamış!
          Yani yaşlı birisi eskişehiri yönetir ama ülkeyi yönetemez mi diyorsunuz?

    • ya ADAY, YUVARLAK MASA ETRAFINDA TOPLANACAK OLAN 6 LİDERDEN BİRİ DEĞİLSE… Ya yuvarlak masayı çok ciddiye almayan bir yapı devreye girecekse…
      Fısıltılara göre de ADAY o masada değil!
      Der Spiegel’in kapağı vardı! Trump-Erdoğan- Putin-Cinping… Bu ittifaka meydan okuyan bir yayındı o! O kapaktaki en güçlü figür gibi duran TRUMP gidiyordu.
      Trump’ı götüren EKOL yani ALMANYA’dan ABD’ye uzanan hat şimdi sıraya Erdoğan’ı koyuyordu. Derinlerdeki gizli manşet buydu. Bence Michael Flynn’in “Trump’ı ARABELLA götürdü” iddiası AVRUPA üzerinden buraya uzanacak gibiydi.
      Daha önce uzanmadı mı?
      Daha önce denemediler mi? Elbette denediler.
      Her defasında kazanan Erdoğan oldu. Ben yine sonucun değişmeyeceğini düşünüyorum. Ancak karşıdaki hazırlıkların da bilinmesinde fayda var… Erdoğan’a karşı oluşturulan İTTİFAKIN içindeki partilerde bazı önemli isimler var! Büyük AĞ’ın içinde büyük mesaj taşıyorlar… Bunlara dikkat kesilince de YUVARLAK MASADAN ADAY çıkmayacağını görüyorum.
      Bence gelişmeler Kemal Bey’i parti içinde sıkıntıya düşürecek cinsten… Ya 6’lı ittifaka rağmen biri çıkar “ADAYIM” derse ne yapacaklar? Hazırlıkları var mı? Nasıl durdururlar?
      Durdurabilirler mi?
      İmamoğlu olur mu bilemem ancak MASADAN biri olmayacak.. Böyle durumda Kemal Bey ve CHP ne yapacak? Bu yakan topu nasıl uzaklaştıracak?

  9. Çok aday gösterilebilir iyi olur.
    İyi parti Mansur yavaşı gösterirse MHP”lilerin %90 ‘ını Mansur yavaşa verir. Erdoğanın oyları düştükçe düşer, Erdoğan düşünsün.

    AKPlilerinde sıcak baktığı bir kaç aday gösterilirse Erdoğanın oyu eridikçe erir.

    • Muhalefetin içindeki en yüksek oyu alabilecek ismi! anlayabilmek için 😯 seçime maaile girmek!!!
      – birinci turda oy vermediğim kişiye ikincide niye oy vereyim???
      – ikinci turda (sayın RTE veya başka biri en yüksek oyu almış ise) ikinciye direk adı geçen kazanmış! olarak girmez mi?
      Not: seçimlere filan kişi adı geçiyor diye adayı karşıdakine göre seçmeye çalışmak!
      gaflet olabilir mi acaba?
      Ya o aday olmazsa!!?
      A yada H partilerden oy alacak!!! Yada oy almazsa!!! gibi saçma hesaplarla devlet başkanı seçilmez!!!!

  10. İSTİŞKAFİ MASA
    Malumunuz 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra KILIÇDAROĞLU ile DAVUTOĞLU arasında AKP CHP arasında koalisyon hükümeti kurulabilmesi için yapılan görüşmelere “istişkafi görüşme” denmişti.
    O anki Anayasa hükmüne göre 45 gün içinde hükümet kurulaması halinde Cumhurbaşkanı meclisi feshedip seçime götürebiliyordu.
    Bu 45 günün 35 günü bu şekilde heba edildi.
    Anayasa hiçe sayılarak yeni bir görevlendirme de yapılmadı.
    Sadece hayatını kaybeden 862 kişi ve yaralının haddi hesabı olmayan kanlı bir süreç ile, kamuoyu da istenilen kıvama getirildi.
    Ve bu şekilde 1 Kasım 2015 seçimlerine gidildi.
    Çok önemli bir ilimizin Baro başkanı 7 Haziran 2015 seçimlerinde istifa edip milletvekili olmayı çok ciddi şekilde düşünüyordu.
    Bu düşüncesinden ben vazgeçirmiştim.
    Kendisine şunu dedim:
    “–Göreceksin ki, 7 Haziran Meclisi Cumhuriyet Tarihinin en kısa süreli meclisi olacak. Bu nedenle baro başkanlığından istifa edip, milletvekili olmanıza değmez.”
    Aynen de öyle oldu.
    Bu baro başkanı 1 Kasım için düşüncemi sorunca bir tavsiyemin olmadığını söylemiştim.
    5 Haziran 2015 tarihinde saat 8 civarında seçim sonucuyla ilgili tahminimi soran bir meslektaşıma şun söylemiştim:
    – 7 Haziran’la birlikte Türkiye kaotik( olayı daha net ifade eden bir kelime kullanmıştım) bir sürece giriyor.
    Bu saaten sonra sadece bombalar konuşur. Zira siyasal, sosyal ve anayasal krizin üçüncü(3.) evresine geçiyoruz.
    Dördüncü(4.) evre, yani “eve götür” evresi yani
    ” doktor ne yerse yesin dedi” evresi 15 Temmuz.
    İstişkafi masada bulunan iki kişiye dört kişi daha eklendi.
    Ülkemizin geldiği tabloda, “icrai” yada özellikle “ihmali” payı olmayan, 6lı masada bulunan bir tek kişi var.
    İktidarın belirlediği alanda muhalefet yaptılar.
    İktidar ne dayattıysa kabul ettiler.
    Bakalım derinciler havada ikmal yapabilecek mi?
    Mevcut sistemlerini yeni figürlerle devam ettirebilecek mi?
    Yandaşı, yancısı, kontrollüsü, irtibatlısı ve iltisaklısı ile birlikte gidecek. Daha doğrusu gitmeli.
    Pekâlâ nasıl?
    Keşke bilsem.
    Tadir–i İlahi’ye arzuhalimdir.

    • “DODURGA SEÇİM SONUCU:
      AK Parti %86,81
      Diğerleri % 13,19

      AK Parti 955

      Deva 23
      T. Değişim 14
      Memleket 21
      Adalet 23
      Saadet 17
      Y. Refah 41”

      KİMLER GİDİYOR, KİM KALIYOR ACABA?

  11. SAYIN YAZAR Fikrimin ilham kaynağı Özal’ın yöntemi DEMİŞ;
    EVET ESKİ TÜRKİYEDE İŞLER HEP ÖYLE YÜRÜYORDU, TOMBALACILAR!
    MİLLİ İRADE YERİNE TÜSİADIN DEDİĞİ OLUYORDU…

  12. Sayın yazar
    Sizin bu kupon tutmayacak gibi. Sizin altılı yatar. Safkan yok bunların içinde.

  13. Bu gün enteresan bir şekilde Ahmet Taşgetiren de bu konuya temas etmiş , demek ki Fehmi Beyin tespiti bu bakımdan genel bir mahiyet arz ediyor.
    Ben , bizdeki siyaseti ve siyasi partileri değer ölçülerime uygun bulmadığım için hiç bir partiyi tutmam , benimsemem yani bir gönül bağım yoktur.
    Ancak her partinin doğru yaptıklarını kendi çapımda takdir eder, yanlış yaptıklarını da tekdir ederim.
    Bence , bu muhalefet grubunun , yıpranabileceği düşüncesiyle CB adayı açıklamamasının başka başka mahzurları da olabilir ; sürpriz bir şekilde ortaya çıkacak olan bir adayı , geniş halk kesimleri nasıl ve ne kadar zamanda benimseyecekler , ne kadar benimseyecekler , seçmenin de bu kişiyi emin olana kadar iyice tanımaya hakkı yok mu veya gerekmez mi ?
    Yani konuyu bence çok yönlü, çok kapsamlı bir şekilde düşünmek gerekir.
    Aşağıda Fatih dalga geçmek için ismini zikretmiş ama bence son derece tecrübeli olması, saygın bir kişiliğe sahip olması , demokrasiyi özümsemiş olması , geniş bir seçmen tarafından benimsenmesi gibi bir çok olumlu vasıflarından dolayı en uygun aday Abdullah Gül’dür !
    Gerisini kendileri bilir !

  14. -CB adayı ismi muhalefet için seçimin lokomotifi ise, (riski olmakla birlikte)
    Son güne kadar açıklamasak fikri doğru olabilir!
    -Mecliste yapılacak düzenleme ve işler ise plan,
    CB isminin ne önemi var?
    Açıkla gitsin🤗
    *** Açıklandığında yıpratılacak bir CB adayı ise zaten, başlamadan bırakın bu işi.
    **Seçim yılına girlmiş zaten. CB adayı belli olmalı!!! Şimdiden.
    Not:halk sayın RTE ile kıyaslama yapacaktır mutlaka!!!
    -Ondan iyisi var diyorsanız🤗🤗🤗
    -Hayır biz proje plan hesap kitap refah iş aş herkese iyi gelecek dertlere deva diyorsanız derdimiz!🤗🤗🤗🤗..

  15. Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz eğer bu günkü 6 yiğit ve hatunun yapabildiğini yapmış olsalardı bu günleri asla yaşamak zorunda kalmazdık!

  16. 6lı maşayı çoşturacak
    7. kişiyi öneriyorum.
    Farklı bir kişilik.
    Kimsenin aklına gelmeyecek biri!



    Abdullah Gül.

    • İyi partinin adayını biliyorum Mansur yavaş.
      Saadet partisinin adayı Abdullah Gül olabilir senin dediğin gibi 🙂

      Muhalafet 6 aday göstersin artık Erdoğan düşünsün Belki ilk turda bunun kadar aday içinden elenebilir.

  17. Türkiye’de muhalefet, seçimi kazanırsa, şimdiki hükümetin aldığı bütün kararları iptal edecek diyorlar, öyle mi?
    Doğru söyleyin.
    İşçi, memur, emekli ve asgari ücretlilere yapılan zamlar da buna dahil mi?

    • Canavar yavaş ol. Evet bu hükümetin aldığı bütün hukuksuz ve yasal olmayan kararlar iptal edilmeli yoksa hırsızdan ne farkı olurlar.

      Muhalafet, Hükümete Diyor ki sahte enflasyonla Milletin Maaşına az zam yapıyorsun yani halkın cebinden göz göre göre Hırsızlık yapıyon diyor.

      Yani Gelenler daha Çok maaşına zam yapacak.

  18. Nihayet 6’lı masa 5’inci yemekte buluştu. Bu son yemek mi bilemiyorum ama bu yemeğin protokol yemeği olmaktan öte hiçbir anlamı da olmadı. Yapılan açıklamada da “güçlendirilmiş parlamenter sistem” vurgusu dışında hiçbir şey yoktu. Herhalde bu yüzden, fondaş medya da masada siyasi bir içerik olmayınca, Meral Akşener’in konsolunda yer alan objelere anlam yükledi.
    Allah’ın isimlerinden Orhun Kitabeleri’ne, Kayı boyundan zeytin dalına ne ararsan var. Ama en mesaj dolu olanı kum saati… Neymiş, “az kaldı” iktidar gidiyor. “Çaput” bağlasalar belki daha mı etkili olur bilmiyorum ama son sözü, “Ergen Muhalefet” tespitini yapan Ateş İlyas Başsoy’a bırakalım: “Neyse ki AKP’nin bu konuda fazla endişelenmesine gerek yok. Az kaldı canım, geliyor gelmekte olan.”

    • Öcalan 2023 Ocak ayınd 24 yılını tamamliyor.
      Ayrıcada Ömür boyu hapis cezalari
      Aşağıdaki linkte müebet hapis cezalarının en ağırı 36 sene ile sinirli oliyor.
      *******
      Müebbet hapis cezası kaç yıl yani müebbet hapis cezasının infaz süresi ömür boyudur. Fakat koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanılması halinde ceza infaz kurumunda yirmi (dört yıl geçirilmektedir.) Bunun için belirli bir sürenin iyi halli geçirilmesi şarttır. Müebbet kaç yıl sorusuna yanıt verdikten sonra diğer durumlarda koşullu salıverilme kurumundan yararlanılabilmesi için infaz kurumunda geçirilmesi gerekli
      *********
      https://kadimhukuk.com.tr/makale/agirlastirilmis-muebbet-hapis-cezasi-kac-yil/

      • Nurdan hanım!
        5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki kanunun 107. maddesine göre;
        Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların şartlı tahliye süresi 30 yıl,
        Birden çok ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların şartlı tahliye süresi 36 yıl.
        Sizin bahsettiğiniz 24 yıl mübbet hapis cezaları için.
        Öcalan birden çok ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı için 36 yıla tabi.
        Ancak 5275 sayılı yasada yapılacak bir cümlelik bir değişiklikle gözetimli ev hapsi mümkün.
        Nitekim, millete çay fırlatır gibi ip fırlatan bir siyasinin, küçük bir atraksiyonu(komisyonda düzenlemenin meclis genel kuruluna gelebilmesi için kabul oyu verip, genel kurulda kendi oylarına ihtiyaç olmadığı için tabanlarının da derin uykudan uyanmaması için red oyu vererek ) ile Anayasa hükmü bile
        sayın! katilimiz için değişmiş idi.

Yoruma kapalı.