Yolumun düştüğü Arap ülkelerinde de kitapçılara girip raflarında Türkiye ile ilgili kitaplar ararım. Önceleri birkaç eski tarihli kitaptan ibaret olan Türkiye’ye yayın ilgisi AK Partili yıllar başladıktan sonra hayli genişlemişti.
Kitaplığımda çıkış tarihi eski olmayan yarım raf dolusu Arapça kitap var; hepsi de Türkiye’yi olumlu bir örnek olarak görüyor…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birkaç kitabın kapağından tebessüm ediyor…
Türk dizilerinin yerini Bollywood aldı
Zamanında İslam Dünyası fertlerinden gördüğüm ilgiyi yeri düştüğünde okurlarla paylaşmıştım. Türkiye’den geldiğimi, Türk olduğumu öğrenen muhataplarımın yüzü her seferinde takdir ifadesine bürünmüş, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül gibi isimler ağızlardan şarkı söyler gibi dökülmüştür…
Son yıllarda Türkiye’yi anmak için bir başka vesile daha çıkmıştı: Diziler… Türk kanalları için çekilmiş diziler ânında Arap ülkelerinde de seyredilir hale gelmekteydi. İsteyen dizileri Türkçe orijinalinden ve altyazılı izleyebildiği gibi, isteyene bizim oyuncuları Arapların usta dublaj sanatçıları kendi dillerinden de konuşturmaktaydılar…
Kendi aramızda sohbet ederken yanımıza kadar gelerek bize Türkçe hitap edildiğini, sorduğumuzda dilimizi dizileri izlerken öğrendiklerini söyleyen gençlerle birden fazla kez karşılaştım.
Arap gazetelerinin magazin ekleri ile TV’lerindeki benzer programlarda en sık kendilerinden söz edilen sanatçılar bizim dizi yıldızlarıydı.
Daha önce de yazdım: Son birkaç aydır uluslararası basını öncekinden daha yakın izliyorum ve bunlar arasında değişik Arap ve Batı ülkelerinde çıkan Arapça ve İngilizce gazeteler de bulunuyor.
Onlardan edindiğim beni üzen bir izlenimi sizlerle paylaşabilirim: Araplardaki Türkiye’ye sempatiyle bakma dönemi sona ermiş görünüyor…
Dizilerimizi Arap kanallarında ara da bulasın…
Magazin sayfaları ve programlarında bizim sanatçılarımızın yerini Arap ülkelerinde sayıları hiç de az olmayan Hint altkıtasından Bollywood yıldızları almış görünüyor…
Maalesef durum bu.
Takip ettiğim gazetelerinde ilaç için olsun Türkiye lehine haber de bulunmuyor.
Haber yok değil, var, ancak hepsi bir biçimde Türkiye’yi harcayan haberler…
Bizim medyada karşıma çıkmadığı için doğru mu yanlış mı bilemediğim kafa karıştırıcı birçok olaydan Arap gazeteleri sayesinde haberdar oluyorum.
Arapça konuşan halklar gazeteleri -ve muhtemelen televizyonları da- aracılığıyla Türkiye aleyhtarı bir havanın etkisinde…
Yalan-yanlış bir çok konu cevabını almadan sayfalar ve ekranlardan evlere taşınıyor.
Eskiden tarihi geçmişi bayağı başarılı bir kurum olan Başbakanlığa bağlı Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü vardı ve onun iyi yetişmiş görevlileri, bulundukları yabancı ülkeler basınında çıkan haberlere duyarlılık gösterir, derhal devreye girerek doğrusunun gecikmeden aynı basın-yayın organında çıkmasını sağlardı.
Şimdi aynı görev, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ sonrası Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda.
Türkiye’nin gerçekleri Arap basınında kayıp. Onların yerini tezyif ve tahkir yayınları almış durumda.
Bu kitaba üzülmezsiniz de ne yaparsınız?
Bu yazıyı yazmaya beni sevk eden yeni gelişme Arap dünyasında en çok okunduğu bilinen Şark’ul Awsat gazetesinde karşıma çıkan bir kitap haberi oldu.
Şark’ul Awsat Londra’da hazırlanıyor, birkaç Arap ülkesinde eş-zamanlı olarak yayınlanıyor. Suud sermayeli bir yayın organı. ‘Arap News’ adıyla İngilizce çıkan bir de kardeş gazetesi var. Gazetenin internette Türkçe versiyonu da bulunuyor ve pek çok haber ile yazı günü gününe Türkçeye çevrilip orada yayınlanıyor.
Canımı sıkan kitap tanıtımı Arapça Şark’ul Awsat’ta iki gün önce (13 Ağustos 2020 tarihinde) çıktı.
Kitabın isminin Türkçe karşılığı ‘Kan İmparatorluğu’… Değerlendirme yazısının on bölümü bulunduğunu öğreniyoruz. Yazarı Dr. Üsame el-Said… Yine öğrendiğimize göre, yazar ‘el-Ahbar’ gazetesinin yayın yönetmeni, aynı zamanda gazetenin strateji enstitüsünün de başkanı.
Araplar çarpıcı isimleri sever, ‘Kan İmparatorluğu’ ismiyle de tarihi kanlı bazı ülkelerin geçmişini incelediği akla gelse de, ‘Şark’ul Awsat’ gazetesi, zihnin başka yerlere seyahat etmemesi için kapağın kocaman bir fotoğrafını da yazıya iliştirmiş.
Zaten büyük harflerle başlığını “Türklerin Arap bölgesindeki varlığının gerçeği’ küçük altbaşlığı izliyor.
Evet, kitap geniş çapta Osmanlı tarihi ve bazı bölümleriyle de güncel durumumuzla ilgili.
Çok satan bir gazete de çok satması için kitabı duyuruyor.
Acaba Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bu kitaptan haberdar mı?
Tabii şu da sorulabilir: Arap gazetelerinin -ve muhtemelen televizyonlarının da- son zamanlardaki müthiş aleyhte yayınlarından haberdar mı İletişim Başkanlığı?
Haberdar ise, ne yapıyor, ne yapmayı düşünüyor?
Gerçekten şu son zamanlarda buna üzüldüğüm kadar hiçbir şeye üzülmemiştim.
ΩΩΩΩ
Selamlar Fehmi agabey;
Sizi Australia`dan okuyorum. ama eskisi kadar okumuyorum.
Umarim yine eskisinden cok okurum.
Ben kisaca bir arastirdim dediginizin aksine Dunya dizi pazarinda bizim agirlimiz surekli artiyor.
Yazimin-klayyemin hatali ve kotu olmasindan oturu okuyuculardan cok ozur diliyorum.
Selamlar Saglik ve sihhat diliyorumz size.
Musa Sedat
******************
Ali al Suleiman, who currently works as a journalist and translator at the Turkish Embassy in Lebanon. bu kardemiz pek cok Soap Opera tarzi dizilerimizin cevirmenligini ve bazi seslendirmesinde calismakta. Lutfen bir goz atiniz.
https://www.dailysabah.com/arts/ali-al-suleiman-the-syrian-translator-behind-turkish-soap-operas-conquering-the-arab-world/news
*******************
10 yıl önce 1 milyon dolar bile olmayan dizi ihracatı bugün 350 milyon dolara ulaştı. ABD’den sonra en çok dizi ihraç eden ikinci ülke konumunda Türkiye var
https://www.marketingturkiye.com.tr/soylesiler/izzet-pinto-turk-dizileri-bir-marka/
12 Nisan 2020 Berkan Kişin
*****************
ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülke Türkiye
ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden ülke olan Türkiye, bugüne kadar 150’den fazla televizyon dizisini Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da toplam 146 ülkede izleyiciyle buluşturdu.
Hilal Uştuk
11.11.2019
******************
Isteye lutfen bir Goz atin
IMDb puanlarına göre en iyi yerli diziler:
https://www.webtekno.com/en-iyi-yerli-diziler-imdb-h97833.html
*******************
Turkish Delights: Decoding the Turkish TV drama wave that’s impacting Asia
https://brandequity.economictimes.indiatimes.com/news/media/turkish-delights-decoding-the-turkish-tv-drama-wave-thats-impacting-asia/57271035
Delshad IraniETBrandEquityFebruary 22, 2017, 08:00 IST
******************
The Guardian
Ertuğrul: how an epic TV series became the ‘Muslim Game of Thrones’
https://www.theguardian.com/tv-and-radio/2020/aug/12/ertugrul-how-an-epic-tv-series-became-the-muslim-game-of-thrones
Aina Khan
Published onThu 13 Aug 2020 00.23 AEST
******************
Fehmi agabey bakiniz Arab pazari degil ama bazi television serilerinde pazari kaybediyoruz .
Netflix Cancels Production Of Turkish Original ‘If Only’ Amid Pressure To Remove Gay Character
https://deadline.com/2020/07/netflix-cancels-turkish-original-if-only-over-gay-character-1202990576/
********************
Yeni Türkiye’nin! Merkez Bankasının muhasebe hüllesi
Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde ortaya çıkan erimenin kapatılması için swap işlemlerine başlandı. Olabilir, fakat halkı (seçmeni) kandıracak bir muhasebe hüllesi uyguluyorlar. Şöyle ki ; bugün alınan ve ilerideki bir vadede geri ödenecek bir işleme dayanan swap işleminde, döviz girişi varlık olarak bilanço içinde gösterilirken, ileride ödenecek olan yükümlülük bilanço dışında saklanıyor. Swapla alınan her 1 milyar dolar rezervleri artırıyorken, bilançonun pasif tarafında yükümlülük olarak gösterilmiyor.
Kısacası Merkez Bankası net rezervleri ekside, hem de epeyi. Denize düşen yılana sarılırmış, herkes teyakkuzda olsun derim.
Hüriyet
Joe Biden’in skandal sözleri ortaya çıktı! ‘Erdoğan’ı yenmeleri için onları desteklemeliyiz’
Biden made the
https://youtu.be/Y1uWdvZZYBw
Joe Biden’in bu konuşmasını ben Ocak ayında Face the nation proğraminda izlemiştim.
Bizim medya şimdi ortalığ ayağa kaldıriyor! O zaman nerdeydiler ACABA? Bir kerece gizli bir video değıl.
Belliki Türkiyenin durumu bizim bildiğimizden daha vahim. Gündemi Biden’ın 8 ay önceki gizli olmayan konuşmasını sanki bugün saptırmak için ortaya çıkmış gibi piyasaya sürüyorlar.
Peki insana sormazlarmi O zaman neden sustunuz? Diye.
Biden made the comments on Dec. 16 2019, before he emerged as the Democratic candidate.
Burada Biden bu konuşmayi yaptıktan sonra Başkanlık için aday adaylığını açıkladı diye yaziyor!
[ bu işaretlelerin ortasında bu video’yu yani konuşmasını Ocak ayında onayliyarak yayınlandığı yaziyor]
“What I think we should be doing is taking a very different approach to him now, making it clear that we support opposition leadership,” Biden said in the video and [verified by a transcript published in January by the Times.]
Biden ne diyiyor biz mualefete destek verelim?
Bunlar Trump’i desdeklerken hatta AKP li iş adamları ABD serbest olan yardımı rüşvet olarak gizli vererme suçu işlemelerine rağmen bunlara ABD liler birşey söylemedi.
Muharrem İncen’in başlattığı açılımı beklemişler Nurdan abla.
Tank Palet Fabrikası malum özelleştirildi, satıldı. Hisseler şöyle ;
Katar Ordusu %49,9 / Talip Öztürk %25,1 / Ethem Sancak %25
Hissedarların hiçbirinin teknoloji-sanayicilik geçmişi yok. İsteyen internetten araştırabilir. Ethem Sancak BMC’yi kuran kişi değil. BMC’nin bağlı olduğu holding iflas edince hisselerini almış.
Otokar (Koç Grubu) 7 yıl çalışarak ve 1 milyar dolar harcayarak Altay tankının prototipini yapmış. Fakat ihale yukarıdaki hissedarlara veriliyor. Bu gruba T.C. Devleti’nin sahibi olduğu tank palet fabrikası veriliyor. Oysa Koç grubu ihaleyi alsaydı kendi tank fabrikasında üretecekmiş.
Sonuç : Sözleşmede verdikleri süre çoktan doldu, tek bir tank dahi teslim edemediler. Hatta motor ve güç ünitesi temin edilemediği için daha tank üretimi başlayabilmiş değil. Ancak herhangi bir müeyyide uygulanmadı. Bunun anlamını hayra yormak mümkün değil. Hulusi Akar mı çok saf yoksa biz mi çok safız henüz karar veremedim, ama az kaldı!
(Not : Dünkü yorumumda Katar-RAND ilişkisi hakkında bazı bilgiler vermiştim. Okumayan okusun ve bu yorumla bağlantısını kendisi kursun.)
Dünkü yorumunuzu okudum ve bugünkü yorumunuzla bağlantı kurmaya çalışırken kısa devre oldu, sigorta attı!
Biz Türkleri sevmelerini ne Araplardan nede baska bir milletten beklemek saflik degil mi!!!
Taaa Mogol steplerinden cikip Anadoluya yerlesmissin. Kimin topraklari buralar? Araplar, Bizanslilar, Kürtler vs. vs… seni niye sevsin ki… hele hele günden güne tekrar gücleniyorken.
Sadece insaf ve akil gerekli
RTE yi sevmek zorunda degilsiniz…
Ama FETÖ nün bir amarikan projesi oldugunu ve kullanilamadigi icin emeklerin bosa gittigini bilin… bütün kizginliklari bundan …
nasıl kullanamamışlar, el koydukları mal para bina arsa ne carsa tamamına el koyup mal bulan mağribiler gibi kullandılar, başka ne var da kullanamamışlar?
Mehmet bey. Küresel üst aklın düz mantıkla kolayca çözülecek basit yöntemler kullanmadığından eminim. Ayrıca Erdoğan’a kızdıkları falan da yok. Destekliyoruz deseler Erdoğan’ın oyu azalır. Ağır bir-iki laf ederler Erdoğan’ın oyu artar veya azalma durur. İran’da haklı gösteriler başladığında Trump desteklediğini söyleyince, göstericiler hain durumuna düştü ve mollalar duruma hakim oldu. Çünkü emperyal Batı şimdilik İran’da Şii hakimiyetinin devamını istiyor. İslam dünyasını bölmek için buna ihtiyaçları var. Satranç çok zor bir oyun!
ABD’deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump’a rakip olan Joe Biden, bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. Biden, muhaliflere destek vererek, Türkiye’deki iktidarı değiştirebilecekleri yönünde skandal sözlere imza attı. (15.08.2020, Hürriyet)
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin, “Türkiye, demokratik siyasi atmosferin bu tip sorumsuz beyanatlarla bozulmasına müsade etmeyecek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde mücadelesine devam edecektir.” ifadesini kullandı. (15.08.2020)
Joe Biden bu lafları ne zaman sarf etmiş? 9 ay önce ! Şimdi bir bahane uydurup yeni söylenmiş gibi tüm havuz medyası haber kanallarında bu tartışılıyor. Türkiye propaganda ile beyin yıkamada Nazi Almanyasını geçti.
Muhalefet de mecburen cevap vermiş tabi (Faik Öztrak-CHP) : Bizim demokrasi ve özgürlük mücadelemiz, hiçbir emperyalist himmete muhtaç değildir. “Bağımsızlık bizlerin karakteridir.” Biz siyaseti okyanusun ötesinin çıkarları için değil, milletimizin çıkarları için yaparız. Joe Biden Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktan vazgeçsin.
Evet anlıyoruz sağolsun Sabır Meshur diye bir kardeşimiz var herşeyiyle inceleyip bize aktarıyor. Hemde bizim ülkemize olan sevgisiyle beraber.
Komplo teorilerini pek dikkate almam. Ancak dünyadaki önemli merkezlerin birden çok planı olması da normaldir. Sanırım Arap dünyası ile aramıza kalın duvarlar örülmesi ve bu güne kadar binbir emekle kurulan bağların berhava edilmesi son on yıldır devrede olan paket programın bir parçası. Erdoğan ve ekibi bunu BOP planı dahilinde gönüllü mü yapıyorlar yoksa onların davranış modelini bilen “üst akıl” onların ulaşmaya çalışacağı ödülün (peynirin) önüne bu tuzağı mı yerleştirdi bilemiyorum. Ancak filmin sonunda çok zor elde edilen bütün kazanımlarını kaybetmiş bir Türkiye kalacağı açıkca görülüyor. Bu kaybedilen kazanımların ne olacağını tam kestirmek zor ama İslam dünyasında sözü dinlenir olma iddiasının kaybedileceği kesin. Planlayıcıların herşeyi tartışmasız ve tek yönlü planladığını sanmıyorum. Detaylı ama çok seçenekli planlar olmalı. Mesela çok horozlanan Türkiye’nin, kendi eliyle zayıflatılmış ordusunu dikkate almadan, bir yada birden çok komşu ülke ile savaşa girip ciddi zarar görmesi ve hatta torbadan bir Türkiye Kürdistan’ı çıkması da mümkündür. Az tarih bilenler Balkan Savaşı öncesindeki horozlanmaları da bilirler. Şu an Türkiye’nin başındaki yönetim kadar basiretsiz ve parmağım gözüne bir kadronun hangi tuzaklara düşebileceğini varın siz düşünün. Allah ülkemizi ve İslam Alemini hırsı aklından büyük yöneticilerin şerrinden korusun.
Ali Bulaç’ın internet sitesinden yaklaşık bir ay kadar önce Baran bey’in buradan verdiği link yönlendirmesi dolayısıyla haberim oldu.Üstadın yeni yazısı da ufuk açıcı nitelikte.Yazıda günümüzün birçok probleminin temelinde yatan en önemli sebeplerden biri irdelenmiş.Okumayıp ta okumak isteyen için linkini veriyorum.
https://alibulac.net/2020/08/12/dindar-muhafazakarlarin-sekulerlesmesi/
Sayın Bulaç’ın yazısını okumamıştım, okudum, Uğur Bey. Hem okunmaya değer, hem ufuk açıcı. Sayın Bulaç’ın yerinde tespitlerini ve sözünü ettiği hastalıkların sonuçlarını doğrulayan bilgi kaynakları babından ben de dinlemeye ve okumaya değer bulduğum deneyimlerin link’lerini paylaşmak isterim:
Gülen Cemaati’nin üyesi futbolcu Hakan Şükür, cemaat abileri tarafından nasıl tokatlandığını, tüm birikimini nasıl kaybettiğini, bunun kendisini ve ailesini ne kadar yıprattığını, ve nasıl içe kapandıklarını anlatıyor:
https://video.memurlar.net/video/58743/firari-feto-cu-hakan-sukur-dolandirildim-tum-birikimim-gitti.html
Cemaatin içinden bir gazeteci olan Ahmet Dönmez, Cemaat’in ağır abisi Tahsin Gül’ün nasıl önüne geleni tokatlayıp milyon dolarları iç ettiğinin dramatik öyküsünü belgeleriyle anlatıyor. AFSV, öyküyü yalanlamıyor. İsmail Sezgin de yalanlamıyor.
Belki göz atmak istersiniz:
https://www.ahmetdonmez.net/e-taner-baltaci-konustu-evet-tahsin-gul-beni-1-milyon-dolar-dolandirdi-okul-icin-benden-aldigi-parayi-cebine-atti/
İsmail Sezgin, rezaleti doğruluyor:
https://www.youtube.com/watch?v=Ak-K1hDFY7Q&t=142s
https://www.youtube.com/watch?v=uvycOCPyHgw&t=1162s
Son sözü Ahmet Dönmez söylüyor (Cemaat’in Pensilvanya kampındaki EN BÜYÜK abileri, neden Ahmet Dönmez’e dönmüyorlar. Gazetecinin soy isminden mi feyz alıyorlar ne?):
https://www.youtube.com/watch?v=hxWduef-Ruc&t=405s
Verdiğiniz bilgilerden haberdarım Bernar bey.İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler ya.Her zaman her işin,her fikrin istismarcıları çıkmıştır ve bundan sonra da maalesef ki çıkacaktır.Oysa Müslümanın kitabı sürekli “dünyayı ahirete tercih etmeyin” uyarısını yapar,yani dünyevileşmeyin dersini verir ama pratikte çoklukla bunun tersine uygulamalar olur; ki,hikayesi basit ama anlatması uzundur.Problemin temelinde ise Müslümanın kitabının deyişiyle insanın zayıf yaratılmış oluşu vardır.O zayıflığın değerlere sürekli sarılmakla takviye çabası müslümanın yükümlülüğüdür.Ali Bulaç’ın anlattığı gibi inandığı gibi yaşamayan da sonunda yaşadığı gibi inanmaya başlar ki,o artık bu haliyle Karun gibi dindar değil dünyayı ahirete tercih etmiş gerçek anlamda bir sekülerdir.
Türkiye şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine aday olsa kaç oy alır?
2008 yılında aday olduğunda birinci turda rekor sayılabilecek 152 oy almıştı.
Kapak resmi pek bir tanıdık geldi.
İşin garibi bizdeki sol kesim AKP ve dümensuyundakileri Arap sevici diye suçlarlar.
Acaba Araplarda da Türk sevici var mıdır?
Ama İsrail sevicilerin var olduğu aşikar.
Yunan sevicileri de var.
2003 de Hacca gittiğimde tanıştığım bir Arap genci bana sizde Müslümanlık şu kadar demişti; derken de işaret ve başparmaklarının uçlarını 1 cm kadar yaklaştırarak…
2013 te Umreye gitmiştim. 10 yılda çok şey değişmişti. Arap marketleri Türk malı ile doluydu.
Hatta kendime Paşabahçe yapımı bir kahve bardağı almıştım.
Acaba durum şimdi nasıldır?
Fehmi Beye göre hiç iç açıcı değil.
Yazık nereden nereye….
AKP nin devri 2 ye ayrılabilir:
2003-2013 arası dönem ve
2013 sonrası.
2013 e kadar zirveye gidiş….
2013 ten sonra zirveden geriye yuvarlanış.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Dolar 7.40 a dayandı. Altın ha keza…
Şimdi herkes cep telefonuna yüklediği bir uygulama ile döviz ve altın hesabı açıp elini hiçbir zaman değmeyeceği dövizi ve altını alabiliyor. Yani sanal altın ve sanal döviz.
Gerisini siz düşünün. Benim hayal gücüm elvermiyor.
Yerleşiklerin döviz hesabı 220 milyar doları geçmiş. Ve bu tüm zamanların rekoruymuş.
Aman bana ne dolardan.
Dolarsa dolsun dolmazsa dolmasın.
“mercedes’i BMW’si olanlar düşünsün :))
Döviz Artıysa banane diyemezsin.
421 mliyar borcun TL bazında artıyor.
Hükümet dövizden banane demiş Köprüler, şehir hastaneleri gibi herşeyi dövizle anlaşmış köprü geçişlerine zam gelecek.
Birim ekmeğin maliyetine eklenen şeyler;
– %50 Rus buğdayı dövizle alınır.
– dolarla alınan doğalgaz: pişirmede kullanılır.
– dolarla alınan mazot: ekmeğin nakliyesinde kullanılır.
– elektrik, kömür yada doğal gazdan üretilir: hamur yapma makinesini çalıştırmak için kullanılır.
Birim domatesin maliyetine eklenen şeyler;
– Tohumu israilden alıyorsun döviz veriyorsun.
– Gübreyi dışardan alıyorsun döviz veriyorsun.
– ilacını israilden alıyorsun döviz veriyorsun.
– dolarla alınan mazot: domates nakliyesinde kullanılır.
– sulamada elektrik kullanılıyor dövizle alınıyor.
Cep telefonları, bilgisayarlar, beyaz eşya, akaryakıt ürünleri doların artması durumunda zamlardan öncellikli olarak etkilenecek kalemler.
Dedikleriniz doğru olmasına doğru da Maliye Bakanı Berat Albayrak bunları nasıl akıl edememiş onu anlayamadım. Yoksa “Bakan” tabirini bakmak mı sanıyor acaba, en iyisi eskisi gibi “Maliye Vekili” diyelim bari. 🙂
Sayın, adamın biri! Bende 2004 de Haca gitmiştim; sizin 2013 te gördüklerın’ızin hepsini ben o zaman görmüştüm.
Aslında o zaman Sudi Araplari ile bayağı muhatap olmuştum,Tükyeden elçilik õzel vizesi alarak sadece gidiş için Türk kafilesi ile gitmiştim.
Daha sonra, Sudi makamlari ile pasaportu ve diğer işlemler için bayağ muhatap olmuştum.
Hepside hem çok kibar hemde ellerinden gelen her türlü yardımı yapmiştılar.
Şimdide aynmı bilemiyorum fakat, o zaman değişık ve bilmeyenlere göre zor bir Adres sistemleri vardı.
Örnek: TH Yollarinin adresi şöyle Aziziye Cunubiye cadesi imam Hüseyin veya Hasan cami karşısı numara falan yok cadde 10 km belkide dah uzun bir cad.
Ben orayi ararken bir kamyonet durdu içerisinde 18 yaşlarında iki genç Arapça yardımci olabilirmiyiz diye sordular bende İngilizce onlara Arapca konuşamiyorum fakat anliyorum diyince bana yolu ingilizce olarak tarif ettiler.
Ben 3 dakika kadar yürüdüm o gençler geri geldi ve beni o adrese götürdüler. Birisinin ismi Tük idi. Sudili Araplar çok kültürlüler, ve bana görede yardım severler.
Dõnüşte benim otobüs yolcularini Cidde hava alanina birakti, beni
geçici olarak hac zamanı kullanılan hava alanına Kanadalı bir arkadaş bırakacakti. Ankarada Telefonumu yurt dışna açtırmama rağen çalışmiyordu, hava alanında bir ofise girdim ordan telefon ettim.
Ben Hacda Sudi Arapistanlilari gayet kibar ve saygılı olarak tanıdım.
O zamanda Türk marketleri lokantaları çoktu.
Bir marketen hediye olarak 2 paket Acva hurmasi aldım, ben pahalısını yani 1. Kalitesini tercih ettim ve 2 hurma fiyati ödedim.
Türkiyede Hediyeleri Iki kardeşe verdim, ve birisi bana kırlmıştı bende sebebini sorunca, sen bana 3. Kalite ablama 1. Kalite getirdin. deyince şok olmuştum.
Yani Türkler Hacda dahi insanlari kazıkliyorsa, o Araplar Bizim Müslümanlığımızı parmak ucu ile göstermeleri gayet normal.
Bazan insanın yaşı yüzde olsa birşey eksikse eksik kalıyoyor, haccada gitse ..
lakin sizin gibi bir hn, ın sudilerin kadına bakışını bildiği halde kadınlara numara üzerinden baktıklarını, tokalaşmak hatta oy kullanmak vb ni gündeme getirmek yerine türk satıcıyı eleştirmeniz i konıyprum sadece.
Eskiden Arap ülkelerini kolayca eleştirir ve küçümserdik. Fakat şimdi bunu yapmakta zorlanıyoruz. Herhangi bir Arap ülkesinde bir güreşçinin büyük bir devlet bankasının yönetim kuruluna atanacağını hiç sanmıyorum.
Osmanlının kontrolünden çıkarılmış araplar
Batının kontrolüne girmiş araplar
Batılıların sömürdüğü araplar
Batının kullandığı araplar
Batının TR’ ye karşı kullandığı araplar
Potının Tr’ ye karşı kullandığı araplar
Petrolu bitinceye kadar kullanmda kalacak araplar
Katırlar dolusu silah satılan araplar
Tren Katar larını deviren demiryollarını dolayısıyla kendilerine gelen medeniyeti söken araplar
Başka ülkelere katar dolusu değersiz kağıt gönderen araplar
Başka ülkelerin toprağını kendi topraklarından çok seven Katar dolusu araplar.
Men dakka dukka
Yıllardır Mısır medyası bu tür çalışmalar yapıyor. Erdoğanın yüzüne kan bulaşmış/sıçramış kapak fotoğrafları, dikenli teller ve Erdoğan fotoğrafları bolca kullanılıyor. Gündemde savaş var derken kimse Türkiye’ye bir haçlı saldırısı beklemiyor herhalde…!
Vaktiyle Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlıya savaş açıp Kütahya’ya kadar gelmiş. Osmanlı İngilizlerin yardımıyla ancak anlaşma yapabilmiş. İstermisin Sisi Paşa Kütahyada değil de Libyada karşımıza çıksın! Hadi canım o eskidenmiş, burası M.K.Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti. De baştaki kendini Padişah sanıyor 🙂
Yoruma kapalı.