Cebinde 1 doları olan -yabancı- yaşadı… Hem de neredeyse dünyanın her ülkesinde…

27
Reklam

Dün akşam kentimizde yıllar önce açılmış ilk Apple mağazasına uğradık.

Niyetim birkaç yıldır kolumda taşıdığım, cep telefonumla uyumlu, çok işlevli kol saatimi mümkünse aradaki farkı ödeyip en yenisiyle takas etmekti.

Mümkün değilmiş. Bedelinin bütününü ödeyip yenisini almam gerekiyormuş.

O vesileyle mağazadaki çeşitli ürünlerin fiyatlarıyla ilgilendim. Saatler ortalama 6 bin TL, dizüstü bilgisayarlar ve iPad’lar ortalama 25 bin TL. Biraz gelişmiş bir dizüstü veya masaüstü bilgisayar isterseniz fiyat 75 bin TL’ye kadar çıkıyor…

“Püf, ne kadar pahalı, kim alabilir bu fiyata bunları” demeden edemedim.

Kızım cep telefonundan aynı ürünlerin ABD’deki fiyatlarına göz atınca şaşırdık. Doların günümüzdeki TL cinsinden değeriyle hesap edildiğinde, ürünlerin oradaki ve buradaki fiyatları arasında fazla bir fark bulunmuyor.

Fark, TL’nin şu gün itibariyle ‘1 dolar 15 TL’ denklemine oturur hale gelmesinde…

Maalesef paramız pula döndü ve her şey -özellikle de teknoloji ürünleri- bizler için ulaşılmaz oldu.

Reklam

“Allah ülkemiz insanına acısın” duasıyla eski-miş saat kolumda dışarıya çıktık… 

[Bilginiz olsun diye: En az beş yıldır kolumda taşıdığım saat ‘Apple Watch 3’; şimdilerde mağazalarda satışta olan ise aynı markanın 7. versiyonu; bu yılın sonuna doğru firmanın ürünün 8’inci versiyonunu tanıtması ve piyasaya sunması bekleniyor. Yeni modellerde yaşı ileri olanlar için önemli sayılabilecek sağlıkla ilgili özellikler bulunuyor.]

Eve dönerken yolumuz üzerindeki benzin istasyonlarının önünde biriken araçlar dikkatimizi çekti. Gece yarısı yeniden zam geleceği duyurulduğu için herkes kendince tedbir almaya çalışmış…

Kuyruğa girmedik ama bir istasyonda açık bir pompa görünce oraya yanaştık. Yarım depo doldurduk.

Ne kadar ödediğimizi sormayın. Yarım depo için dün ödediğimiz parayla bir yıl önce herhalde iki depo doldurabilirdik.

Cem Yılmaz olanı sosyal medyada dolaylı özetlemiş:

“Akaryakıt zammı vs gibi şeyler duyuyorum etrafta! Kesinikle katılmıyorum… Ben bu tip söylemlerin karşısındayım. Tamamen sosyal medyada uydurulan bişey, her dolmuşa gelmeyin! Eğer elele verirsek her zorluğu atlatırız. Yeter ki elele verelim.”

Oradan biz de elele vererek çıktık.

Reklam

“ABD’de de enflasyon var, fiyatlar orada da artıyor” deniliyor ya, doğru. Amerikalılar da hayat pahalılığından şikayet etmeye başladılar. İngilizler de, Almanlar da. O ülkelerde insanlar rahatsızlıklarını eyleme dönüştürerek ifade etme yolunu seçiyorlar. Bu sebeple her hafta sonu o ülkelerde meydanlar kalabalıklaşıyor.

İçimden, “Amerikalılara Amerika pahalı, fakat ceplerindeki para birimi -dolar- sayesinde dünyanın her ülkesi onlara bedava denilecek kadar ucuz” düşüncesi geçti.

Düşüncenin ilhamını bir Amerikan haber sitesinden aldım.

Spencer Althouse adlı muhabir 1 dolar ile dünyanın değişik ülkelerinde ne alınabileceğini, o ülkelere uzanıp gazetecilere sorarak araştırmış, bulgularını BuzzFeed News sitesinde paylaşıyor.

Bakın 1 dolar nerelerde ne işe yarıyor:

Hindistan’da yanında ekmek de verilen üç kap yemek yenilebiliyor.

Vietnam’da etli-sebzeli bir sandviç, yanında da kahve…

İtalya’da pirinçten yapılmış peynirli köfte üzerinde domates sosu olan ‘suppli’…  

Meksika’da sokak lezzetleri arasında denenmesi istenen mısır üzerine peynir donatılmış tadı acı ‘campeche’

Pakistan’da bir öğün yemek 1 dolardan daha ucuza yenilebiliyor. Dürüm döner 30-80 cent imiş… Mercimekle zenginleştirilmiş pirzola, yanında yoğurt nerede yediğine bağlı olarak genellikle 1 doların altında mideye indirilebiliyor…

Çin’de popüler yiyecekler olan ‘qingtuan’ veya iki-üç ‘baozi’

Şili’de avokado ve domates ile zenginleştirilmiş sosisli sandviç…

Endonezya’da bir porsiyon fasulye takviyeli tavuk kızartma… 

Kolombiya’da üç tane ‘empanadas’ (tam tekmil börek)…

Arjantin’de iri kurabiye ile sandviç arası bir yiyecek olan ‘alfajores’

Honduras’ta 11 muz veya bazen yumurta bazen de avokado takviyeli yapılan içi peynirli, fasulyeli dürüm…

Mısır’da dürüm döner…

Polonya ile Macaristan’da birer şişe alkollü içki…

Listede doğal olarak Türkiye de var. Muhabir ‘Türkiye’ başlığı altında şu bilgiyi aktarıyor: “1 dolara susamlı Türk simitlerinden tam beş adet ile bir bardak Türk çayı içebilirsiniz; gerçekten denemeye değer…”  

Benzer bir liste bir seyahat sitesinde de karşıma çıktı. O listede yer alan Türkiye ile ilgili bilgiyi aktarmadan bu yazıyı bitiremeyeceğim:

“İnsanın başını döndüren manzaraları ve tarihi mirasıyla dünyanın lider konumundaki turizm merkezlerinden sayılan Türkiye en tercih edilen tatil beldelerinin başında geliyor. Güzel sahilleri, görülmeye değer yöreleri, ilgi çekici programları ve kültürel festivalleri sizi bekliyor. Bu güzel mi güzel ülkede 1 dolarla dürüm döner yiyebilir veya size gün boyu yetecek üç şişe su alabilirsiniz.”

Amerikalılar birkaç dolarla dünyanın pek çok ülkesinde günlerini gün edebiliyor.

Ya bizler?

Onların ürettiği bir dizüstü bilgisayarını, %50 zamlanarak bu yıl 4253 TL’ye çıkan asgari ücret ile, yaklaşık 8-10 ay ter dökerek ve yemekten içmekten kesilerek ancak satın alabiliyoruz.

[Filmleri uluslararası festivallerde ödül alan Nuri Bilge Ceylan’ın, Cannes’da düzenlenen törende sarf ettiği “Bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum” sözünü gel de hatırlama.]

Ekonomi uzmanları “Bunlar daha güzel günler” diyorlar…

Herkes Cem Yılmaz üslubuyla derdini anlatabiliyor bizde. 

ΩΩΩΩ  

Reklam

27 YORUMLAR

  1. Benim evim belediyeye uzak, ben ak partiye gidecem yemek için. Az önce gördüm ak partide mahalli yöbeyici olduğunu söyleyen biri elinde not defteri mahalle bakkallarını gezerek yardıma ihtiyacı olan insanları kaydediyordu. Benim uğradığım bakkal bir kişinin ismini yazdırdı. Ak parti yardım edecekmiş.

    Ak partinin yardımsever olduğunu biliyordum bence herkes ak partiden yardım istemeli, özellikle gıda kuyruğuna girenler. Cem Yılmaz milletin elinden tutup ak partiye götürürse el ele verip açlıktan kurtulabiliriz.

  2. YAĞSIZ OLUR, YAĞCISIZ OLMAZ.
    Bugün bir Türk büyüğü,
    “Yağsız olur, yarınsız olmaz” buyurmuş.
    Ver mehteri.
    Ver coşkuyu.
    Türk tipi başkanlık sisteminin olmazsa olmazı, ne yarındır, ne öbür gündür, ne de yağdır.
    Sadece ve sadece yağcıdır.

  3. ÜÇ(3) ÇOCUK :
    Biri yağ;
    Biri akaryakıt;
    Biri ekmek kuyruğuna.
    (Sosyal medyadan)

  4. YILAR ÖNCE BORÇ ALARAK HAKETMEDİĞİMİZ BİR ZENGİNLİK YAŞADIK.
    Alınan borçların çoğunu tüketimde kullandık.
    İyi keyif aldık.
    Yine de neden daha fazlası yok dedik.
    En lüks araba markaları,sadece Türkiyeden; neden daha fazla donanım yok şikayetleri alıyormuş.
    Borç paralarla,tüketim yapıp çaka sattık.
    Dünyanin en büyük gösterişli yatırlarını yaptık ama fizibil değiller.
    Dünyanin hiçbir aklı başında insanı borç parayı böyle savurmaz.
    Borç parayı alan sanki başkasi,ödeyecek olan bir başkasi olabilirdi,bu savurganlığın nedeni.
    Büyük bedeller ödetecek bu zararlı ve zamanı gelmemiş,önceliği olmayan gösteriş yatırımlarını eleştirince,troller köprüden geçme,yoldan çık,havaalanını kullanma dediler.
    Sanki bu borç parayı alıp lüzümsüz yere harcıyanlar,borçu faiziyle vatandaş değil ,kendileri ödeyecek sanırsınız.
    Her zaman ve her yerde hesap edilemeyen hatalar ve zararlar doğabilir.
    Bu herkes için geçerlidir.
    Hata oranı ve sayıları artikça,zarar büyür büyür şahsi hacze kadar götürür.
    Şirketleri iflas ettirir.
    Devletler iflas edemez.
    Bedel birşekilde halka ödetilir.
    Hipereflasyonla herkese süper vergiler vurulur.
    Para basılır.
    Herkes fakirleşir.
    Bazı sektörler az bazı sektörler çok zarar görür.
    Borçu halk adına alanlar ve şeffaf olmayan ihalelerle dağıtanlar yükünü tutmuş,birikimlerini
    döviz cinsinden veya kiymetli madenlerde biriktirmiştir.
    Karli ve seffaf olmayan ihalelerle işleri kapan yandaşlarda,komisyonlarını ödedikten sonra
    onlarda işverenlerin yaptıklarını yapar birikimlerini ona benzer yöntemle en güvenli ve korunaklı şekilde değerlendirmiştir.
    İsrafa harcanan borçun bolluğundan ,bu devran hep böyle gider sandık.
    Bu yol iyi bir yol değildir diyenleri ,felaket tellali ilan ettik.
    Günün sonun da borçlari ödeme zamanı geldi.
    Borçlari,halkın zararına çar çur edenler,bedel olarak en fazla seçim kaybederler.
    Vatandaş ve özellikle gençler,büyüklerinin geleceğini çalmalarına içerlenirler.
    Savunma,işte jeopolitik rıskler artı,Dünyada emtia fiyatları,pandemi vs. vs.
    Yanı sen geminle ,denize açılan bir balıkçısın,tekne delik olsa ne yazar,hava hep güllük güstanlık olacak,hiç fırtına çıkmayacak ve sende denizdeki balıkları toplayacaksın mı sandın.
    Gemi niye battı,efendim fırtına çıkmasaydı ,hepiniz şimdi zengindiniz mi diyeceksin.
    Yanı,az sözle meramımızı anlalma yeteneğımız yok.
    Bir müsibet,bin nasihatten iyidir.neden denmiş acaba.

  5. Almanya’da benzinden alınan vergi tutarı % 50 civarında.

    Türkiye’de ise % 25 civarında olduğunu okudum (Google).

    Her iki ülkede de önce pandemi, sonra da savaṣ petrol fiyatını yükseltti.

    Türkiye’de ilave sorun, petrolün dolar fiyatı yükseldikҫe bir de dolara karṣı değer kaybeden TL fiyatları yükseltiyor.

    Türkiye’de ucuzluk, Türkiye‘ ye giden turisler iҫin geҫerli.

    Almanya’da Türkiye’den ithal edilen besin maddelerinde bir ucuzlama yok.

  6. Dünya pandemi ve savaş nedeniyle kavruluyor.Bizim akıllılar aklıllarınca neden Almanya dan daha fazla etkilendik diye algı yapıyorlar.
    İyi Almanya,Fransa ile artık kıyaslanıyoruz.

  7. “YAZIKLAR OLSUN BİZİM TARIM POLİTİKAMIZA”

    Bir Konya ovasında çıkan buğday bütün dünyaya yetecekken maalesef Konya ovası bata bata gidiyorsa yazıklar olsun bizim tarım politikamıza…”
    cüppeli hocacım demiş, ben demiyorum.
    yatlara sağlanan imkan, çiftçiye sağlanıyor mu?
    neden acaba?
    insan bu iktidarı eleştirmeye bile utanıyor.
    dünyanın en kötü yönetilen ülkesi durumundayız ki bunca yolsuzluk ve israfın geldiği yer burası olmazsa neresi olurdu değil mi?
    yazlık sarayın yapay plajına yapay bir güneş te yaptırsınlar da herkesten önce bronzlaşsınlar. binbir odalı sarayından çıkıp son moda lüks mercedesine binip cuma namazına giderken halkını bronz bronz selamlar işte,
    ne güzel işte,
    itibar dediğin bu değilse nedir?

  8. YILLAR ÖNCE DÖNEMİN İKTİDARINI TÜPGAZ KUYRUKLARI ÜZERİNDEN ELEŞTİREN AKP’NİN İKTİDARINDA KUYRUKLAR ÇOK DAHA ÇEŞİTLENDİ VE YAYGINLAŞTI.
    “VAR MI BÖYLE BİRŞEY?”

    Bir zamanlar Erdoğan şöyle diyordu: “Akaryakıt darlığı halkı perişan etti. Aylardır tüpgaz alamayanlar geceleri de kuyruklarda geçirmeye başladılar. Fiyat artışları önlenemiyor. Akaryakıt zammı yürürlüğe girdi. Var mı böyle birşey?”

    KARNE GÜNLERİNE DÖNÜŞ

    DEVA Partisi lideri Babacan: “Artık bayat ekmek kuyrukları var. Sık sık gelen zamlardan önce depolarını bir an önce doldurmak isteyenlerin oluşturduğu benzin kuyrukları var. Ülkeyi o eski karne günlerine döndürüyorlar.”

    Sabah ekmek, öglen yağ, aşam benzin kuyruğu

    DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “Artık ülkede benzin Kuyrukları var. Marketler miktar sınırı ile satılan ürünler var. Bayat ekmek kuyrukları var” dedi.

    • Nadir bey, bu devirde hala tüp kullanan mı var allaşkına, dağ köylerinde bile doğalgaz var artık?

  9. Bu gün Dünya Kadınlar günü ; bu nedenle 9 Nisan 2021 tarihinde Hacı Bayram Veli Üniversitesinde bir akademisyen tarafından yapılan araştırmaya göre ;
    Dünya Ekonomi Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksinde Türkiye’nin sırası şöyle :
    Yıl ve Ülke sayısı Genel Ekonomik Katılım Eğitim Sağlık Politik Güçlenme
    2006 / 115 105 106 92 85 96
    2017 /144 131 128 101 59 118
    2020 /153 130 136 113 64 109
    Evet, yorum ve takdir serbest !
    Selamlar , saygılar

    • Ben bu şekilde yazmamıştım; maalesef burada rakamlar içiçe girmiş .
      Başlıklar şöyle : Yıl ve ülke sayısı , Genel, Ekonomik katılım, Eğitim, Sağlık, Politik güçlenme

  10. 2008’de petrolün varili 165 dolardı o zaman ucuz verilen akaryakıt şimdi neden pahalı veriliyor?

    Çünkü Hükümet tarafından Arabası olan durumu iyidir gözü ile bakılıyor.

    Arabası olanları yolunacak kaz şeklinde görüyorlar, Çünkü Hazinede para kalmamış fareler cirit oynuyor.

    Bu kesimden yolunacak para ile AKP’ye oy verenlere makarna, şeker yardımı yapılıyor.

    Mart şubattan kötü olacak. Nisan, Marttan daha kötü olacak, Mayıs, Nisandan daha kötü olacak.

    • Demek ki halen merkeple gitmemiz isteniyor.
      Otomobil “lüks” görüldüğüne göre.
      Vatandaşınını seven otomobili lüks görebilir mi?

  11. Terazinin kefesi dengede olmazsa, gelirden çok gider olursa,
    Kimse önleyemez “Ayranı yok içmeye..” lakırdısının söylenmesini.
    Bu yönünden daha möhimi, gerçek bir müslümanın yapması gerekenler yanında, yapmaması gerekenlerde önemlidir diye düşünüyorum.
    Bunları büyükler alimler önderler kurum başındakiler! hatırlatıp doğruyu haykırmazsa..
    Düştüğümüz bu durumu yarın mumla aratırlar adama?
    “Keşke Yunan galip gelseydi” den başlar, “benim oyumla çobanınki bir mi” ye kadar!..
    Hatta “ben beslemek zorunda mıyım! fakirleri açları sefilleri!!!” bile dedirtirtirler gün gelir;
    Varoşlarda çocukluğu geçmiş sümüklü helme’nin çücüğüne bile…?
    Karpuzu seyyar satıcıdan alıp bir kenarda kabuğuyla yediği günleri unutmuş olduğu halde.
    “Geelcek gitcek öldüm bittim” şarkısıyla avuturken nineni,
    Tıngır mıngır sallarlar beşiğinde “ayakta uyumaya devam ederken” seni.
    Teknoloji mi? Onuda yurt içindeki uyuyan güzeller (pardon beyaz eşyalı gelinlikliler) düşünsün gari.?

  12. Sizde haklısınız! Ülkenin yüzde onu na göre hiçbir sıkıntı yok. Ülkenin yüzde doksanı porsiyonlarını küçülsün, sayı ile sebze alsın, çiftçi kepek eksin, ithal edilen buğdayın sübvansiyonu karşılasın, geçmediği köprülerin parasını ödesin,

    Sizde haklısınız! bu günlerimiz daha iyi günlerimiz…
    Neden derseniz bu fahiş fiyat artışlarının vatandaşa yansıması belirli aralıklarla yıl sonu ve yıllara yansıyacaktır. Sanayi sektöründe üretim maliyetlerinin tüketiciye yansıması, Çiftçinin girdi maliyetleri fahiş fiyatlardan hasat etmesinin yansıması ve yeterli kadar tarım yapılamaması ve tarım üretiminin azalmasının yansıması yıl sonunda ve daha sonraki yıllarda görülecektir. Yöneticilerimiz günü kurtarmak için ithal ederler, ederler ama fiyatını sormayın örnek olarak şimdilerde 4,5tl olan buğdayı 6,80 ithal ediliyor, artık yıl sonu fiyatlarını siz düşünün. İllaki Buna bir çözüm bulur bizim yöneticilerimiz Ülkenin yüzde onu refahı için Çiftçinin ürünün el koyar sıkıntı gider, el koyar derken, taban fiyatı maliyetlerin altında çok düşük olarak açıklaması anlamında.

  13. KUTSAL CAHİLLİK 2

    “Akaryakıt zammı vs gibi şeyler duyuyorum etrafta! Kesinikle katılmıyorum… Ben bu tip söylemlerin karşısındayım. Tamamen sosyal medyada uydurulan bişey, her dolmuşa gelmeyin! Eğer elele verirsek her zorluğu atlatırız. Yeter ki elele verelim.” demiş hayatı ota pisliği kıkırdamakla geçen biri. Sayın yazarda alıntıladığına göre aynen katılıyor olmalı. İşte günlerdir vurgulamak istediğim bu. Akaryakıt zamlarının hükümet tarafından yandaşlarının cebini doldurmak için yapıldığına inanan bir muhalefet var. Muhalefetin sanatçı adı altında bir çok trolü de sabah akşam bu zırvaları tekrarlıyor. Bu trol ordusunun dünyada savaş varmış, pandemi varmış, turizm bitmiş, ekonomik kriz varmış, petrol fiyatları artmış haberleri yok. Dünyadan haberleri yok. Varsa yoksa ak parti gitsin. Cici laik heykelci, gericileri onların doğal habitatlarından uzak tutan chp gelsin. Kılışdarağoğlu va buşoncu ekremin yüzünde rabbiyessir gören, savunma sanayinde yerlilik oranının %20 den %75 e çıktığını duydukça saldırganlaşan meral gelince benzin fiyatını yine 2002 öncesi gibi yapacak, ne de olsa benzindin 1 tl üstü beşli çeteye gidiyor bu kadına göre.
    Gelelim doların yüksek oluşuna. cem yılmaz gibiler anlamaz ama sayın okuyucular anlar. Dolar eskisi gibi 4-5 tl olarak kalsa idi bugün milletce aç kalmıştık.
    Birde utanmadan kampanya başlatmışlar zeytin ağaçları kesilmesin. Türkiyede hangi yıl ne kadar zeytin ağacı var istatistiklerde bellidir de ben razıyım 1930 sınırları hariç bodrum,marmariz, datça, kuadası, çeşme kaz dağları vs de bulunan bütün binalar yıkılsın zeytin ağacı dikilsin. Başlayın yıkmaya yazlıklarınızı ak partililer, chp liler ip liler HODRİ MEYDAN

    • Sn HD dün açıkladım iki yıl önceye göre devletin kasasına giren yalnızca KDV si %430 artmış.
      İnsanlar salak değil herkes hesap yapmasını biliyor.Evet petrol de 3..4 kat arttı .Zaten malın bedelini tahsil ediyorlar.
      Vergi kısmı biraz insafsız degilmi ? Kim 2 yılda 4 kattan fazla para kazandı.
      Birde bu yönden bakarmiyiz olaya.
      Burada çözüm sunmak lazım.Mesela KDV sifirlanabilir.Gecici bir süre fiyatlar oturana kadar.Bunlar hep hesap edilerek cozum uretilmeli.
      Elektrikte ki gibi 3 kez yaz boz ile değil.Yonetici kesim EMO ya sorsaydi .
      Kardeşim bir evin elkt ihtiyacı ayda kaç kwh.
      240 250 olduğu görülürdü onu bir kez yapardın .İlk günkü tepkiyi almazdın.
      Bu işler hesap kitap ile olmalı.
      Kesin olan şu ki ülkeyi mühendislik geçmişi olan birileri yönetmeli.
      Bunu geçte olsa anladık.
      Zararın neresinden donulurse kardır.Tabi geçmiş 20 yılın fayda zarar hesabını yaparak.

      • Ahmet bey “Kesin olan şu ki ülkeyi mühendislik geçmişi olan birileri yönetmeli.” demişsiniz de, demirel gibi birileri filan mı diyorsunuz?
        Allah akıl fikir versin…

        • Utanma denen bir sey var, hic duydunuzmu? Burda her hukumeti elestirene cevap verecegim diye sacma sapan seyler geveliyorsunuz. Sizin gibilerin artik bikenera cekilip susmasi gerekmezmi. Hala utanmadan abuk sabuk konusmayin

      • Değil, akpartiden önce benzinin %70 den fazlası vergi idi. Bu oran akparti ile düştü. Ayrıca elektrik vs de devlet vergi alacağından vazgeçti. Bir evin kvh si eve göre değişir. Devlet 150 kwh ile aynı anda insanları tasarrufa teşvik ediyordu. Savaş, pandemi, kıtlık, enerji fiyatlarında artış var kimse alışkanlıklarında vazgeçmiyor. Şahsen çocukları sürekli uyarmama rağmen eski tas eski hamam. Geçende yazmıştım geçmediğimiz köprülerin yolların parasını ödüyoruz diye sözcü yazarları hergün yazıyor ama kadıköyde kafeler bodrumda villaların elektriğinin %50 sini devlet yani biz ödüyoruz, kimse itiraz etmiyor. Zarardan dönüyoruz derken ziyana girmeyin:))

        • Mühendislik geçmişi deyince Ortaklarınızın Özala yaptıklarını da unutmadık.

          • Benim aklım yetiyor kendime.
            Erbakan diyorum
            Özal diyorum
            Demirel de diyorum.
            Sayı satmasını hesap yapmasını biliyorlar.

          • Benim ortaklarla isim yok.Futbol takımı gibi parti tutmuyorum.
            Doğru olan herşeyi destekliyorum.
            Haşa taparcasina da kimseye kulluk etmiyorum.Yanlis görünce elimle ,dilimle o da olmazsa yazım ile düzeltmeye çalışıyorum.
            Her siyasinin arkasindan korlemesine gittiğimiz için 2 ileri bir geri yapıyoruz maalesef.

  14. El ele verirsek kuyruklardan çabuk çıkarmışız, aksine el ele verirsek kuyruklar uzar:::
    Bir dolar hesabı yapılırken Türkiye hesabı saatlik güncellenmeli şu anki verilere göre beş simit bir çay kesinlikle etmez. Bir simit 2,5*5=12.5, Bir bardak çay 2,5 tl toplam 12,5+2,5=15 maalesef an itibariyle 1 tl açığımız var, iyi iki yazarı dinleyip çay simit’e gitmemişim aksi duruma çaycının bardaklarını yıkamak zorunda kalacaktım :))
    Ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar gündeme gelince bazıları ne diyordu yol yaptık köprü yaptık, Şimdi ne diyecekler acaba? Diyecek bir tek şey kalıyor yol yiyin körü yiyin….

    • Açsanız bulunduğunuz mahallin belediyelerine başvurabilirsiniz. Aile bakanlığıda yardım yapıyor. MArmarayadan 1 milyardan fazla insan geçmiş, onlara da yüzerek geçin dersiniz.

Yoruma kapalı.