CHP genel başkanı Özgür Özel, AK Parti genel başkanı da olan CB Tayyip Erdoğan ile Meclis’te çay içti.. Sıra Külliye’ye çıkmasında…

32
Reklam

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yeni genel başkanı Özgür Özel’in nezaketi sınır tanımıyor. En son TBMM’de yapılan 23 Nisan kutlama resepsiyonunda, “Bir görüşseniz” teklifiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la buluştu.

Çay içilmiş; bunu da kamuoyu kendisinden öğrendi.

Yakında randevu verilirse daha uzun bir görüşme için Külliye’ye de çıkacak CHP genel başkanı…

Kendisi Külliye’ye çıkan ilk CHP genel başkanı olmayacak; daha önce Deniz Baykal da, AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimi sonrasında davet üzerine Külliye’ye çıkmıştı.

Baykal’ın o nezaketi, anayasal gerekliliği gerçekleştirmek yerine yüzde 40’a düşmüş oyunu yüzde 50’ye yaklaştıracağı altı ay sonrası için erken seçim kararı almasını AK Parti’ye sağlamıştı.

Özgür Özel’in nezaketi TBMM başkanı Numan Kurtulmuş’un da dikkatini çekmiş olmalı ki, eş-zamanlı olarak, anayasa değişikliği projesini yeniden gündeme taşıdı.

Yeni anayasa için, AK Parti ile MHP’nin Meclis’teki sandalye sayısı yeterli olmadığından, sayısal olarak CHP’nin işbirliğine muhtaç iktidar…

Anayasa değişikliği her yeni iktidarın hiç değilse bir kez denediği bir meşgaledir. AK Parti ise, 22 yıllık iktidarı içerisinde bu alanda da rekor kırmayı başarmıştır. 

Reklam

Şaşırmayın, AK Parti, 22 yıllık iktidarında anayasayı tam 12 kez değiştirdi. 177 maddelik anayasanın 134 maddesi son 22 yıl içerisinde değiştirildi. 

Hatta, yine son 22 yılın eseri olarak, birden fazla kez değiştirilen maddeleri de var anayasanın…

En sonuncusuyla, 2017 yılında, dün 104. yıldönümü kutlanan Büyük Millet Meclisi’nden o yıla kadar sürmüş olan parlamenter sistem, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ortadan kaldırıldı.

Daha ne yapılabilir?

Bu kez geri kalan 43 maddesi mi değiştirilecek anayasanın?

Aslında sorunun daha doğru hali şu olabilir: AK Parti anayasada ne gibi bir değişikliğin peşinde?

Bilindiği gibi, anayasanın ilk dört maddesi üzerinde ‘değiştirilemez’ kaydı bulunuyor. İstenilse bile o maddelere dokunmak mümkün değil.

En son halkoylamasıyla gerçekleştirilmiş sistem değişikliğinden AK Parti’nin de memnun olmadığı söylentisi var. Yeniden parlamenter sisteme veya mevcudun elden geçirilip daha uygun hale getirilmesine yanaşmak niyetinde olabilir mi AK Parti? CHP’ye cazip gelebilmesi için anayasa değişikliğinin bu amaçla istendiği tartışmaya açılabilir; böyle bir beklenti içerisinde olanlar var.

Reklam

Ben şahsen bundan kuşkuluyum.

Peki ne gibi başka değişiklikler söz konusu olabilir?

Tahmin etmek zor değil: AK Parti Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuru yetkisinden ve özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yerel mahkemeler üzerinde yetkili kılınmasından rahatsız. 

Rahatsızlığını AYM ve AİHM kararları uygulanmadığında iktidarın sessiz kalmasından, bazen de hoşuna gitttiğini belli etmesinden biliyoruz. 

[AK Parti AYM’ye bireysel başvuru yetkisi tanınmasından rahatsız. Oysa, Anayasa Mahkemesi’ne bu yetkiyi tanıyan 148. madde 2010 yılında halkoylaması sonucu anayasaya alınmıştı; AK Parti’nin zorlamasıyla. O madde şöyle: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.’’]

Tabii bir de, bir kişiye yalnızca iki defa cumhurbaşkanı seçilebilme kısıtlaması öngören anayasa maddesi de yeni anayasada daha esnek bir hale getirilmek isteniyor olabilir.

“Hayır, bu kez bazı maddelerin değiştirilmesi değil, anayasanın bütünüyle yeniden yazılması, ülkenin daha demokratik bir temel yasaya kavuşturulması arzu ediliyor” diyenler çıkabilir.

AK Parti 2002 yılında iktidar olduğunda böyle bir arzuyu seslendirmiş ve bu amaçla saygın anayasa profesörlerinden oluşan bir de komisyon kurmuştu.

Fakat bugünkü AK Parti 2002 AK Parti’sinden farklı olduğu gibi, bu amaçla bir komisyon oluşturulmak istense saygın hukukçular bulmak, bulunduğunda ikna etmek kolay değil.

Sıfırdan yapılacak yeni anayasa için Külliye’den bir talip çıkacaktır: Sistem değişikliğini getiren maddeleri kaleme aldığı bilinen Mehmet Uçum

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ülke sorunlarını görüşmek umuduyla Külliye’ye davet edilmeyi bütün nezaketiyle bekleyen CHP genel başkanı Özgür Özel, muradına erdiğinde, bakmışsınız Mehmet Uçum’la da tanışma imkanı bulur.

ΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Atakan 24 Nisan 2024 De 17:02

    “Büyük bir kavram karışıklığı var, yada bilinçli bir davranış var” derken cevap ister gibi bir yoklama yapmışsın, sanki. Şekil-şemal farklı olabilir ancak durum esas itibariyle ele alınırsa daha önceki yorumumda (H.B. 23 Nisan 2024 De 22:23 ) değindiğim gibi. M.K. Atatürk Paşamız tek adam döneminin, eline müthiş bir fırsat geçmiş, bir dediği iki edilmeyen “Baş”ıydı (Başkanıydı Cumhurbaşkanıydı, bunlar teferruat). Tüm sorumluluğu almış biri olarak hatalı bir başlangıç yapmasaydı, daha önceki bir başka yorumumda değindiğim gibi (H.B. 22 Nisan 2024 De 23:44), yani, ülkenin iki yakasını bir araya getirerek simetrik bir şekilde ilikleyebilseydi diyorum. Bu şekilde, sonradan iliklenecek düğmeler sorun yaratmazdı.

    Bu nasıl olacaktı daha önce de izah etmiştim siz burada yeni olanlar için tekrar özetliyeyim; Paşamız, tek parti CeHaPa yerine iki partiyle başlayıp, ilk Hükümeti her ikisinden de kaliteli insanları bir araya getirerek karma bir İktidar oluşturamaz mıydı? “Efendiler, nihai analizde, böylesi en makulü” deseydi, itirazlarla kıyamet mi kopacaktı, yoksa “işte bu! işte bu” deyip o anda omuzlara mı alınacaktı? “Ne şiş yansın ne kebap”. Ülke açısından kazan-kazan siyaseti budur!

    CeHaPe Paşamızın hataların abone olarak aldığı mirası, siyasi avantajına çevirerek uzun yıllar tepe tepe kullandı. Menderes ve arkadaşlarının sonu da bu avantajın kullanılmasının bir tezahürü olarak TC tarihinde oluşturulan kara lekelerden biridir. AKePe gibi bir partiyi iktidar olduğu ilk günden itibaren bir kaşık suda fırtına kopararak boğmağa çalışan aynı zihniyettir. Şimdi okuyoruz. CeHaPe Başkanı Cumhurbaşkanıyla bir araya gelmek için çay içmeğe gitmiş, iyi de etmiş. Bu yaklaşımı AKePe ilk kurulduğunda göstermiş olsaydı, yıkıcı değil de yapıcı muhalefette bulunsaydı, son 25 yıllık siyasi dönemde ülke-yararlı bir işbirliği fena mı olurdu?

  2. Yorumlarda parti başkanları neden başköşede değiller davet edilmediler gibi şikayetler var. Aslında davet edilmeleri gerekmez. Parti başkanı adı üstüne parti yönetimi ile ilgili bir memur. Hiç birinin ülke yönetimi ile ilgili bir görevi bulunmuyor. Asıl olan partilerden seçilen milletvekilleri ve onların meclisteki grup başkanlarıdır. Onlar halk tarafından seçilmiş ve yasama görevi verilmiş. Parti başkanlarının artık bu sistemde bir hükümleri yok. Mecliste kontrolleri de yok. Gördük Kılıçdaroğlu’nu ilk kongrede indirdiler. Parti başkanlarının artık etkisi azalmalı, fazla görünmemeliler, asıl temsil yetkisi olan milletvekilleri öne çıkmalı, CB de parti başkanlığını bırakmalı, ülkeye nasıl hizmet edeceğine odaklanmalı. Bu sistemi acil olarak kurmamız gerekiyor.

  3. Fatih Erbakan’ın cagrilmamasi çok büyük nezaket eksikliğidir. bu YRP kitlesini incitmekten başka bir şey değildir. diğer muhalefet partileri bu duruma sessiz kalmamaliydi. Türkiye yakışmadı. YRP daha da büyüyecek.

    • Ey yolcu! Parçalanıp parçalanıp büyümekten medet ummak basit ilkel hücrelere has davranıştır. İnsandan, hele hele müslümanın diyebilen herkes farklılıklara rağmen işbirliğine giderek birlikte büyümenin yollarına kafa yormalıdır. “Nefs ve Şirk” tuzaklarına düşmekle yüz yüze, partizan herkes sorumluluk ve vebal altındadır. Zor olsa bile daha iyisi mümkün.

  4. Ecevit ve Baykal 1980 anayasasını degistirmesrydi bugün Akp diye bir parti olmazdi. CHP bilmelidirki demokrasi için tehdit olacak özgürlükler, gün gelir işte böyle demokrasiyi bozar. Şimdide anayasaya uymayanlarls anayasa değişikliğine hayır. Akp küskünü Deva ve Gp destek versin, refarandum yapsinlar. Bizde cevabını verelim.

  5. Akp’ deki kibir bu davettede basroldeydi. Türkiye’nin en büyük parti başkanı davet ediliyor, onu baş köşeye değil bürokratların arasına oturtuyorsun. Akp bu işte. Bu bir davet değil, aynı Ekrem beye yapılan kırık sandalye olayındaki gibi sanal bir görüntü oyunu. Akp artık görüntüye oynuyor. Ama CHP hala Atatürk’ün partisi, vatan kurtaran, devlet kuran, demokrasiyi kuran, KKTC’yi kuran, Apoyu yakalayıp zindana tıkan ve şimdide lider parti. Bu görüntü yalan dolan palavralarla değişmez.

  6. Yeni parlamenter sisteme geçileceğinin işareti olarak okuyorum.
    Bununla birlikte iki karşıt rengin (mavi ile sarı) harmanlanması sonucu yeşilin ortaya çıkmasını umut ediyorum. Yeşilin yani huzurun, güvenin, baharın, canlılığın, doğanın rengini..
    Dolayısıyla kavganın, zıtlaşmanın, ötekileştirmenin yerini barışın, dostluk ve kardeşliğin alacağını umuyorum.
    Ülkemizin ve ülke insanımızın birlik ve beraberlik içerisinde güzel günlere ve daha iyi bir yaşama geçeceğini hayal ediyorum.

    • yanlış anlamadiysam, Erdoğan bile “saray kanunlarının sultanı komünist bozuntusu” ile el ele kol kola anlaşıp kanunları yasaları anayasalari referandumlari yaptiğina göre biz de o komünist bozuntusuyla uyumlu olabiliriz mi diyorsunuz:)))

  7. TEŞNE MUHALEFET
    Bugün güya bir muhalafet temsilcisi Anayasa için “güya” bir şart açıklamış .
    Çok çok iyi bir şart!
    Kimsenin hayır diyemiyeceği iyilikte.
    Ya bunlar kafayı iyice yedi, yada makul seçmen.

  8. Alman Cumhurbaşkanı, büyükelçilik binasında çekilmiş bir fotoğrafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yüzlerinden hayranlık ve mutluluk akarken görüldü.
    Türkiye’yi ve dünyayı ilgilendiren hiçbir meselede sesini çıkarmayan, 2018 seçimlerinde muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olmak için çaba gösteren ancak bu amacına ulaşamayan Abdullah Gül, kendisi gibi risk almadan siyaset yapmaya çalışan Ekrem İmamoğlu’nu da yanına alıp “Buradayım” mesajı verdi.
    Buradayım mesajı vermek için bile Alman Cumhurbaşkanı’nın gelmesini bekleyerek neden kendisinden “olmayacağını” bir kez daha gösterdi.
    Ekrem İmamoğlu için söylenebilecek hiçbir söz yok. Bütün gün Alman Cumhurbaşkanı’na kendisini beğendirmeye çalışan tavırlarıyla siyasetteki asıl hocasının Abdullah Gül olduğunu ispatladı.

    • Herkes herkes ile konuşur bunları bırakalım biz asıl sorunlarimizi çözelim.
      Bunlar mahalle dedikodusu
      Siz asıl pahalilik nasıl çözülecek ,birçok üründe anlaşmalı fahiş Fiat ayarlamasi yapan firma yöneticilerine hapis dahil en ağır cezaları verebilecek kanun maddelerini gündeme alabiliyor mu bundan haber verin.
      insanlar aç gecinemiyorlar , kizlar okuyabilmek için nelerinden feragat ediyorlar bunlardan bahsedin.

      • Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2016-2023 arası Türkiye’nin daimi BM Temsilcisi olan Feridun Sinirlioğlu, HDP eş başkanı Mithat Sancar ile beraber tanıdık tanımadık birçok ismin aynı karede buluşması nerden nereye denilecek türden bir fotoğraf karesi. Tam “hayırdır, ne gülüyorsunuz” diye sorulacak bir kare?

    • İmamoğlu 2 dönemdir İstanbul’da kazandı. sanırım ak partililer İmamoğlu ndan çekiniyor. Kılıçdaroğlu gibi bir rakip arıyorlar. o iş bitti. artık bu ülke İmamoğlu nun Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor. ak parti muhalefet olmaya alışsa iyi olacak. muhalefet olamazsa tamamen yok olma gibi bir netice kendisini bekliyor…

  9. Tarih tekerrürdür. 6 ay olmazda bir sene olur. Ömür boyu hep şampiyon yaparlar rakipleri bazı insanları. .
    Kader işte ne dersin. Bi ömür çeker durursun verdiğin yetkiyle türlü çeşit zulümleri..

  10. Yazıya dikkatimi verdiğim icin başlangıçta fotoğraftaki kibir , dikkatimi çekmedi, CB.nin oturduğu koltuğa bakın!
    Acaba anamuhalefet liderini yanında oturtma nezaketini gösterebilseydi daha da büyümez miydi !
    Peygamber efendimiz , bir topluluğa girince asla hic kimsenin kalkıp kendisine yer vermesini istemez , boş bulduğu bir yere otururmuş !
    Lafla olmuyor , icinde olacak !

    • Mucib bey isterseniz cb kalkıp kendi koltuğunu verseymiş?
      Ondan sonra da manisa tarzanını sırtına alıp
      bir de gezdirsin demezsiniz inşallah!
      Ecevitin klintonun önünde süklüm püklüm elpençe divan kurduğu günler eski türkiyede kaldı!

    • Kibir bazıları için itibarı ifade eder. Siyaset kimileri için kuralsizlik alanı olabilir. Sadelik, efendilik, saygı, sevgi ararsan CHP’de bulursun, Çünkü baş öğretmenleri Atatürk dür. CHP sadece yukarıda değil tabandada efendi insanlardan oluşur, Bunu yorumlarda bile görebilirsin.

  11. AİHM nin TC mahkemeleri üzerinde!!! görüntüsü HİÇ DOĞRU DEĞİL!😡
    Gazze de 34bin (bilinen) masumun ölümüne seyirci kalan batı mı hukuku savunacak? PEEHHH!!!
    AYM uygun şekilde düzenlenir ise en doğrusu dur. (En yüksek mahkeme anlamına gelmez! Anayasa ya uygun yada değil der olur biter!).
    CeHaPe zihniyetinin nedüşündüğü hiçbir kimsenin umrunda değil bilesiz😳.
    (İlgilerini bile çekmiyor seçmenin)
    Adı kılıç değil, UMUT olan birini dahi oturtsalar o koltuğa yine değişmez.
    Bir başgan saraya gittiği yetmiyor gibi rakibini 20 yıllık bir işe girdiriyor, sonraki “banane banane ben saraya gitmem oynuyor”😂🤣😂🤣🤣🤣
    Son isteğini söylüyorum seçmenin:
    BİR NEFES ALDIRIN BİZE!🤦

    • -CB ‘nın kaç defa üst üste seçilip seçilemeyeceğini KİM? NE ZAMAN düşünüp kanunen düzenlemesi gerekirdi?
      (O koltuğa oturan kendini o koltuktan kaldıracak -belki yargılattıracak- kanun yapar mı siz milleti AHMAK mı zannediyorsunuz?..)
      -Anayasa mahkemesinin incelemesi ile top anayasa mahkemesinden çıkar🤗
      (Tıpkı sayıştay gibi). YSK bir karar verdiğinde ne yapıyorsunuz?…🤔
      Tramp a mı şikayet ediyor sunuz??😳
      -Bir kişi istediği kadar!!! her KOLTUĞA !!!!
      aday olabilir! Kimse karışamaz😡
      Erkeksiniz (bu lafın gelişi, kadın yada kanunu seven biri de denilebili🤗);
      SANDIĞA GİDER, KARŞISINA ADAY OLURSUNUZ👏👏👏
      -kanunla güvenlik gücü ile mahkeme ile korkutup o koltuğa yapışmış iseniz zaten SİZ 85 milyona değil,
      KENDİNİZE ÇALIŞIYORSUNUZ! ÇALIŞACAKSINIZ!! demektir.😡

  12. Hayret ki ne hayret !
    Iyi ki gayet nezih ve medeni bir şekilde bir araya gelip oturup keyifle çaylarını icebilmisler !
    Allah korusun silahlarını çekip mevzilere girerek düello da yapabilirlerdi !
    Neyse korkulan olmadı!
    Anayasa değişikliğine gelince ; yahu anayasa zaten kevgire dönmüş, olmuş babayasa , onu da zaten kimse iplemiyorlar !
    Ağam bizimle galiba eglenir !

    • Hayret yaa! tam hayretliksin adaşım. Sen hiç parti başkanlarının birbirlerine silah çektiklerini gördünmü. birbirine silah çekenler yada yumruk atanlar parti başkanlarının gözüne girmeğe çalışan tıfıl kabadayı tipler.

      Anayasayı değiştirmeğe çalışmalarının espirisinide iyi annamamışın. onu değiştire sonunda herkezin uyacağı bir anayasaya yapmağa çalışıyolar.

    • Mucib bey “Allah korusun silahlarını çekip mevzilere girerek düello da yapabilirlerdi !” neyim diyorsunuz da,
      düello öyle yapılmaz, mevzi siper yoktur, karşılıklı ve teketek olarak yapılır…

      • Akp nin 2 adet anayasa refarandumlari neydi. Her 5 yılda bir oyunmu oynuyoruz. Halk AKP’yi tanıdı. Bugün olsa hiçbiri gecmezdi. İsterse denesin ve görsün.

        • “Demokrasi amaç değil araçtır” diyenlerden, kendi kabul ettiği AYM ve AİHM kararlarına uymayan bir zihniyetten özgür, insanları mutlu edecek bir anayasa beklemek beyhudedir. Çıkardığı her yasayı geçtim, tebliğin tebliği ile devlet idare edenlerden, bu gün ak dediğine yarın, sehven, kandırıldım bahaneleri ile kara diyen, doğru düzgün yasa çıkarmaktan ve denetlemekten aciz bir meclis yaratanlardan ne yapmalarını bekliyorsunuz? Mevcut anayasanın 134 maddesi (%75 i) ni kendileri değiştirdi ama uymuyorlar. AB diye güpegündüz havai fişek gösterileri yaptılar “Kopenhang yerine Ankara kriterleri” dediler. İstanbul Sözleşmesi ile hava atıp kendileri bozdular… Daha sayayım mı?

  13. Sayı yazar “Anayasa değişikliği her yeni iktidarın hiç değilse bir kez denediği bir meşgaledir.”
    diyor ama
    kitapçığın kapağında nedense hala
    “1980 anayasası” yazıyor?
    “AK Parti anayasada ne gibi bir değişikliğin peşinde? diye soruyorsunuz,
    Elcevap:
    Yolda sokakta başıboş köpek sürüleri tarafından parçalanıp yenen insan haklarından
    bir b.k anlamadık,
    onun yerine “hayvan hakları” maddesini koymak peşinde, ok?

  14. DOKUNAN YANAR
    Yılmaz Özdil’in trajikomik bir yazısı vardı.
    Yıllar önce olduğu için bulamadım.
    Sözcü gazetesinde idi.
    Bu iktidar ile Anayasa değişikliği görüşmesinden önce “istişkafi” bir görüşme yapsa daha iyi olur.
    İstişkafinin tadı damağımızda kalmıştı!
    Şahsıma özel muhalefet, Anayasanın açık hükmü ihlâl edilerek aday olup seçilenlerle anayasa mı yapacak?
    Buyursun yapsın.

    • Bugün “Haber Merkezi” sitesinde Facebook’ta
      “Kardeşim dediği 3 yaşamıyor” başlığı ile örnekler sıralandı.
      Uzun süredir bu kadar gülmemiştim.

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen adınızı yazınız