Emeklilere de en düşük devlet memuruna yakın maaş verilsin, gelecek seçim garanti…

21
Reklam

Anglo-Sakson gazeteciliğinde, yazılan yazı ile yazan arasında bir illiyet ilişkisi var ise, yazar bunu ya en baştan ya da yazısının en çarpıcı yerinde açıklar.

Bu yazı, öyle bir açıklamayı gerektiriyor.

İşte açıklıyorum: Bu yazının yazarı da milyonlarca emekliden biri.

Yüzler hala niye asık, anlamakta zorlanıyorum.

AK Parti grubu en düşük memur maaşının 22 bin TL olmasını sağlayacak yasa teklifini TBMM başkanlığına sundu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim vaatleri içerisinde yer alıyordu bu rakam ve AK Parti grubu partilerinin genel başkanı unvanı da bulunan Erdoğan’ın vaadini yasalaştırıyor. Gazetelerde yasa sonrası devlette değişik görevlerde çalışanların alacakları maaşların tablosu var ve memurların özel sektörde çalışanların aldıkları maaşlara gıptayla bakmalarına son verecek yükseklikte rakamlar bunlar…

Memursanız içiniz açılsın diye tabloyu sunuyorum:

Daha ne ister devlet memuru?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gün önce, deprem bölgelerinde evlerini kaybedenler için inşa edilmekte olan konutların birkaç ay sonra teslimine başlanacağı müjdesini verdi. Herhalde deprem sonrasını ailece çadırlarda veya konteynerlerde geçirenler bu müjdeye sevinmiştir.  

Reklam

Nasıl sevinmez olabilir depremzedeler?

Emekliler biraz buruk. Haziran ayının dün açıklanan enflasyon rakamına göre de hayat pahalılığı artarak devam ediyor. Baz etkisi ve doğalgazı kısa süreliğine evlere bedava verme uygulaması yüzünden son altı ayın ortalaması hayli düşük kaldığı halde böyle. Oysa emekli maaşlarına zam son altı ayın enflasyon oranına göre yapılacak. Yüzde 20 bile değil o oran.

Burukluk bundan…

Sanıyorum, buna da bir çare düşünülecektir. O oranla belirlenecek rakama, emeklileri sevindirecek seyyanen bir rakam eklenebilir.

Altı ayın ortalaması yüzde 19.77 mi? Ona kafadan bir 8 bin 77 TL daha eklenir ve en düşük emekli maaşının eskiden olduğu gibi asgari ücretin bir katına yakın üstüne çıkması sağlanır. 

Ne olacağına bakalım: En düşük emekli maaşı 7.500 TL, buna son altı ayın enflasyon oranı %20’yi -1500 TL) ekliyoruz ve en düşük memur maaşı hesabında olduğu gibi kafadan da seyyanen 8 bin 77 TL yüklüyoruz. Sonuçta en düşük emekli maaşı 11 bin 420 TL olan asgari ücretin biraz üstüne çıkmış oluyor: 17 bin 77 TL.

Yani?

En düşük memur maaşı olması kararlaştırılmış 22 bin TL’ye yakın olmasa da şimdikinden yüksekçe bir emekli maaşına ulaşılıyor…

Reklam

İşler benim beklediğim gibi gider ve sayıları SGK verilerine göre 13 milyon kadar olan emeklilere de en düşük memur maaşına yakın bir maaş bağlanırsa…

Hiç kuşkum yok, dün yapılan enflasyon oranı açıklamasıyla buruklaşan emeklilerin gönülleri de kazanılmış olur…

Olur mu, olur…

Sonuçta memurun, emeklinin maaşları ile depremzede evlerinin inşası devlet kesesinden karşılanıyor. Zaten birkaç zamandır, ATM’lerden nakit çekmek istendiğinde, makina, sanki bir gün önce Darphane’den çıkmış gibi kokan 200’lük, 100’lük kaymeler vermiyor mu?

Darphane biraz daha fazla mesai yapar ve ihtiyaç olan kadar parayı basar…

Yukarıdaki paragraflarda çizdiğim olumlu tabloyu dünkü açıklama sonrasında konuştuğum bir dostumla paylaştığımda, ondan hiç beklemediğim bir tepki gördüm.

Para basmanın, başka bir çok bilinen sebeple birlikte, enflasyonu artırma sonucunu vereceği iddiasındaydı dostum. Ona göre, verilen ve verilecek olan zamlar, bir anlık sevinç getirse bile, sonrasında azan talebin zorlayacağı yükselen fiyatlar sebebiyle büyük hayal kırıklıklarına sebep olacak.

Ona göre…

İtirazlarının ardından, maaş dengeleriyle neden bu denli oynandığının perde arkası sebeplerini de anlattı dostum ama onları burada paylaşmam imkansız.

Anlattıkları arasında ‘yapay zeka’ ile ‘yeni global ekonomik düzen’ adını verdiği muhtemel gelişmeler gibi çapraşık konular vardı ve ben onları tam anladığımı söyleyemem. 

Oysa bugün olan her şey, bana göre, sekiz ay sonra -mart 2024’te- yapılacak olan yerel seçimle ilgili. Herkese bir şeyler vaat ederek genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı iktidar; şimdi de vaat ettiklerini kısmen de olsa yerine getirerek beş yıl önce kaybettiği büyükşehir belediyelerini yeniden kazanmak istiyor.

Verecek ve seçmenin de oy vermesini bekleyecek. Bu kadar basit.

Enflasyon?

Önüne geçilemeyecek olursa enflasyonun müsebbibi olarak gösterilebilecek kadrolar şu anda iş başında…

‘Yapay zeka’ ile ‘yeni global ekonomik düzen’ arasındaki ilişkiyi, ancak onu anlatabilecek kadar anladığımda sizlerle de paylaşırım.

ΩΩΩΩ 

Reklam

21 YORUMLAR

  1. HAK MI? LÛTUF MU?
    Çarpık “devlet algısı” birçok hakkımızı, devletin ve “şahıslarında” da yöneticilerin lûtfu haline getiriyor.
    Artık neredeyse aldığımız nefes bile devletin lûtfu haline geldi.
    İslamiyet’in tarif ettiği Allah inancı ile bu devlet anlayışının bir arada bulunması mümkün değil.
    Tamamen Allah’ın yerine ikame edilmiş bir devlet.

    • Sayın yk, tc bir din devleti değildir!
      Laik, çağdaş, demokratik, anayasal, sosyal adaletçi bir hukuk devletidir NOKTA!

  2. Fehmi bey ekonomide gelirler yöntemine göre 3 tür temel gelirden söz edilebilir. Emek, Rant ve Kar. Hükümet, sermayedarın geliri diyebileceğimiz rant(gayrimenkul) ve kar(ticaret/sanayi) belirlemesini yapamıyor. Ama emeğe dair yani ücretli kesim yani sabit geliri belirlemeyi gerek enflasyon gerek asgari ücret gerek memur ve emekli maaş zamları ile belirleyebilmekte. KKnun sizden çalınan 300 milyar doları geri vereceğim dediği kesim de bunlardı. zira düşük enflasyon açıklanarak ve enflasyonun altında asgari ücret memur emekli zammı yapılarak sabit gelirlinin refah payı çalındı. Bu aleni hırsızlıktır, ama bunu suç sayacak ne kanun ne de kutsal kitap var.
    bence aklı başında bir muhalif Parti/MV bu konuda bir yasa tasarısı hazırlayıp meclise sunmalı, lobisini yapmalı.

    • Hüseyin bey “bence aklı başında bir muhalif Parti/MV”den kastınız hangisi acaba?
      DP ve hiç sesi çıkmayan genelbaşkanı filan mı?

      • Hedef-2028, artık kimin aklı başında ise o bu teklifi götürür 🙂

        Herhangi bir partinin tarafı değilim. Müreffeh bir ülke hayalimden başka taraftarlığım yok.

  3. Sen neye Kadirsin Kılıçdaroğlu Muhalefette olmanla bile senin vaadlerin bir bir yerine getiriliyor.

    Emeklilere ikramiye sözü, EYT sözü, Memurlara maaş sözü, asgari ücret sözü Daha neler neler.
    Bakma Erdoğan efe ama senin sözlerine çok Kıymet veriyor.
    Sen emekliye 2 asgari ücret sözü verdin, EYT’yi hesapladı İşin içinde çıkamadı o da Kurban ikramiyesi 3000 tl verdi ama sözünde durmadı 2000 tl verdi.

    Memurlar sabah akşam yatıp Kılıçdaroğluna çok dua etmeliler. Sağol Kılıçdaroğlu Birilerin 3-4 maaş olarak, ihale olarak AKP yandaşlara akacak para senin sayende millete akıyor.

    https://www.sondakika.com/ekonomi/haber-kilicdaroglu-memurlarin-durumunu-ele-aldi-15864272/
    Kılıçdaroğlunun sözünden sonra Erdoğan 22.000 tl yapacağım dedi.

    • EVET KİMİLERİ KONUŞUR, KİMİLERİ YAPAR:
      “Sen neye Kadirsin Kılıçdaroğlu Muhalefette olmanla bile senin vaadlerin bir bir yerine getiriliyor.”

  4. Burada , önemli olan ve Fehmi Beyin de gözünden kaçan veya üzerinde durmadığı konu , bütün bu kargaşaya sebep olan enflasyonun kontrol altına alınmasıdır .Bataklık kurutulmadan sivrisineklere kılıç sallamakla netice elde edilmez.Nitekim maaşlara yapılacak zamlar bir iki ay içinde eriyip gidecek elimizden uçacaktır yani bir anlamı kalmayacaktır .Zaten uzunca bir süreden beri maaş/ücret zamlarıyla fiyatlar arasında kıyasıya bir yarış devam edip gidiyor .
    Velhasıl kelam ipin ucu kaçtı !
    Bir diğer önemli konu da yaklaşık olarak 15 milyonu bulan emeklilerin, maalesef kendi aralarında güçlü bir şekilde organize olamayışlarıdır.
    Hatta emekliler siyasi parti kurabilseler, aileleriyle birlikte muhtemelen 25-30 milyonu bulacak , belki de iktidara bile gelebileceklerdir !
    Yani aramızda birlik beraberlik sağlanamayınca , güç birliği oluşturamayınca maalesef onun bunun elinde oyuncak oluyoruz !

  5. AKP Hükümetinin kazıkları acıtmıyor.
    Emekli maaşları asgari zam yapıldığında bir daha zam yapmıyacaklar diye söylemiştik, Şimdi ne oldu katmerlisini yaşadık Doğal gazı enflasyon sepetine sıfır attılar kaybınız 1000 tl.

    Eğer %20 emekliye zam varsa önceki maaşınız 7000 ise %20 1400 tl eder yani 8400 olmalıydı. önceki maaşınız hala devlette geçerli aradaki farkı zam olarak yansıtacaklar.

    önceki emeklilik maaşınıza %20 konunca 7500 tl geçmezse zam yok. Ancak refah payından söz ediyorlar çok düşük bir oran alabilirsiniz.

    Seçim Kurnazlığı Nasıl.
    Deprem bölgelere para akması için bir defa taşıt vergisi nasıl. Deprem geçeli, aylar yıllar oldu Dürüstsen Seçim zamanı yapsaydın.
    Daha bunlar ilk adım. korkmayın acıtmaz.

  6. Cem Küük Dün Akşam Açık oturumdaydı.
    Gözünüz kapalı Dinleseydiniz Konuşan muhalefetten biri konuşuyor derdi.

    Cem Küçük Önceki Ekonominin başarısız olduğunu söyledi. Bu kış Çok zor Geçeçeğinden bahsetti. en ilginç kısmı Zamları esnaf yapmıyor demesi. ortalık ateş pahası olduğunu söyledi Diğer yandaş Avrupadada enflasyon var dedi Cem Küçük Avrupanın başarı sağladığını söyledi

  7. Bir defaya mahsus ek motorlu taşıtlar vergisi getiriliyor.
    ÖTV’de artırım yetkisi genişletiliyor
    Kurumlar vergisi oranı kalıcı olarak yükseltiliyor.

    Gazoz ,soda, cola gibi içeçeklerden ÖTV alan bir devlet düzelirmi Devlette bu müsriflik oldukça zor düzelir.

  8. KAMUDA ÜCRETLİ ZAMMI NIN ŞEKLİ DE SEÇİM ÖNCESİ NEDEN DEĞİŞTİRİLDİ.
    Hiç düşünüyor muyuz.
    Neden alt grup kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları geleneksel yöntemle eflasyona (tüik ayarlı)değilde seyyanen ekstra zam yapılıyor.
    Seçim öncesi tatlandırıcıların artırıldığı ücretlilerin çoğunluğunu teşkil eden kesime yapıldı.
    Hakaniyet mi,eşitlik mi istenen ,yoksa oy deposu nerede ise oraya mı şirin görünmek.
    Seçimler bitince yine ,eski üsüle dönülecek sanırım.
    En alt grup ile orta grupta olanlar adeta eşitlendi,hakkaniyet seçim öncesi pas geçildi.
    Usta balikçinin marifetleri bunlar.
    Gerçekler reklamlardan sonra,pardon seçimlerden sonra.
    Gerçekler seçimden sonra herkes tarafından görülecek.
    Akıllı insanlar gerçekleri reklamlardan önce görebilir ancak.
    Enflasyonu kendin belirle,ücret zamlarını cömertlik gösterip özellikle alt gelir grubunda ilan edilen enflasyon oranının üstünde tespit et.
    (Usta balıkçi alkışlanıyor)
    Eskiden bizim dağ köyünde halk tarafından çok sevilen bir eşkiya vardi.
    Çevre dağ köylerinin en yoksul olanlarının kapısına birer teneke kavurma bırakırmış.
    Kavurma için sığırları nasıl temin edermiş diye babaanneme sorduğumda,dağda ayılar kurtlar
    varmış,her köylünün sığır sayısına oranla sayıda bu yabani hayvanlarca telef edilirmiş derdi.
    Yanı orta halli köylünün sığırlarından alınıyor,kavurma yapılıyor birkısmı en fakirlere dağıtılıyor,gerisi eşkiyalar ca tüketiliyor.
    Böylece kolay halk kahramanı olunuyor.
    Sanırım ROBİN HOOD taktiği hiç değişmemiş.
    Peki eşkiya köylerin en varlıklıların mallarına (siz ayılar,kurtlar deyin) neden dadanamaz.
    Güçlülere (oligarklara) ilişmek tehlikeli sonuçlar doğuracağini en iyi güçlüler bilir.
    Güçlü olanlar görünürde legal yollarla güçlenmiştir.
    İllegal yolla güçlenenlerin,legal yolla güçlenenlerden asla daha güçlü olamayacaklarını bilirler.
    Yerel seçimler bitsin,gözümüzden perde kalksın.
    Heryıl seçim yapılsada gözümüze hiç perde inmese veya hiç perde kalkmasa.
    Daha iyisi bulunana kadar eni yi yönetim şekline demokrasi diyoruz.
    Daha iyi bir yönetim şekli bulana kadar en iyisi bu.
    Bir araba reklami gibi oldu galiba.
    Biz (halk) daha iyisini yapana kadar en iyisi bu galiba.

  9. Bu zamlarla özel sektör memurlara gıptayla bakacak. 100 çalışanı olan bir şirkette ortalama 20 bin lira maaş beklentisi vardı, iş verenin önerisi ise 17.5 bin liraydı. Çalışanların çoğu bu rakama razı olmadı. İşveren benim verebileceğim en fazla bu, isterseniz tazminatlarınızı alabilirsiniz dedi. 10-15 senelik çalışanlar dahil herkes tazminatını istedi. Bu ay o iş yerinde tazminat bayramı var. Partondaki cesarete gayran kaldım temizlikçi bekçi gibi 4 kişi dışında herkes işinin ustası çünkü, iki kişi ayrılmış, ayrılanların yerini doldurmak hiç kolay değil.

  10. Şu tabloda herşeyin istendiği gibi gideceğini anlıyorum. Örneğin ortalama memur maaş zammı 2200 ₺ ve gayet makul👍
    🤔burda bakılması gereken
    “eşit işe eşit ücret” talebi olmalıdır.
    Seyyanen ise Kılıçtaroğlu nun sayesinde (15 bin bayram ikramiyesi 🤗)
    🤔iyi olan:çalışanlara 12-20bin arası ayarlanmış, hakkaniyetli olduğu düşünülen🤔bir aralıkta aylık verilmesi!
    Ve en güzeli bir kişiye (ceo genel müdür kaymakam gibi) 5-10 fazla verilmesi🤗
    Not:bu dengenin bir an önce emekli aylıklarına da yansıtılıp (örneğin çalışırken 15-16bin alanın) emeklilikte 11-12bin eline geçmesidir!
    7500 komedisi son bulmalıdır!😡
    Geçmişte olan olmuş 38 yaşında yada mezarda emeklilik hakkı kazanmış mı kazanmış!
    Sineye çekecek halkı madur etmekten,
    Siyasetçi nin oyuncağı olmasına artık müsade etmemek üzere bu utanç verici duruma düşürmekten vazgeçeceksiniz😡

  11. Bunda anlaşılmayacak ne varki, devlet memurunu ne kadar korursa memuru da devletin sahiplerini o kadar korur. Bunu yapay zeka da bilir normal zeka da elbette.

  12. PARA BASMA YETKİSİNİN SINIRLANDIRILMASI GEREK.
    Seçilen iktidarin para basma yetkisi olmazsa kimse siyasetçi olmak istemez.
    Gerçekten ülkesini kendinden fazla düşünenleri yapacaği bir iş olur siyaset.
    Bütün Dünyada az çok bu böyle olur.
    Devletler halklarını kazıklamanın yollarını bulmak için hep çareler aramış ve en geçerli yol , parayı sulandırmakta bulmuşlardır.
    Tarih boyunca devletler yıkılmadan önce hep paralarına (madeni para)daha az kiymetli maden katarak ,altına bakır katarak her seferınde bakır oranını artırarak sonlarını hızlandırmışlardır.
    Vergi toplamak zor iş.
    Halk çok öfkelenir.Devlet idaresini sorgulamaya başlar.
    Kaymak tabakası ,para basma işinden en çok istifade eden kesim olur.
    Talep eflasyonu artar,ihtiyaçlar öne çekilir.herkes ertesi gün bugünden pahalı,bugünün yarından ucuz olduğunu bilir.
    Gereksiz harcamalar artar.
    Elindeki her an değersizleşen paradan hemen kurtulmanın yollarını arar.
    Parasını ya daha az değer kaybeden dövizlere,dövize daha çok bağlı ürünlere veya kiymetli madenlere dönüştürmek ister tasarruflarını.
    Dengeler altüst olur.
    Para basma herkese vurulan gizli vergidir.
    Emtia satanlar,param değer kaybediyor korkusuyla mala aşırı talebin gelmesini firsat bilerek aşırı zam yaparlar.
    Birazda zamlar satılanın ertesi gün aynı fiyata yerine koyulamayacağı korkusu doğar.
    Günün sonunda herkes kaybeder.
    Nominal olarak artan para miktari ile başta sevinen sabit gelirli yeni zammın geleceği günü bir iki ay sonra hasretle beklemeye başlar.
    Her defasında aldiği ücret artar ama yıllık ortalamada daha az emtia veya hizmet satın alabilir.
    Özellikle seçim öncesine yakın tarihlerde ücretlinin satınalma gücünü artıracak kuvvetli zamlar yapılır.
    Satınalma gücü azalmadan seçimler biter.
    Tuzaktaki yem iş görmüştür.
    Seçimler bitmiş kapan bir dahaki seçimlerin arefesine kadar kapanacaktır.
    Bu kısır döngü hep devam eder.
    Halk bunu bilsede,çaresizce kendince korunma yolları arar ama nafile.
    Kurucu irade para basma yetkisini vermiştir bir kere.
    Kolay idare.
    Tatlandiricılarla halki yatıştırma.
    Her defasında tatlandırıcıları çeşitlendirme ve dozlarını artırma devam eder
    Seçim kazanmada mahır olanlar usta balıkçılara benzer.
    En olumsuz şartlarda bile kancalarına öyle güzel yemler takarlar ki balıklar yemin içinde kanca olduğunu bildikleri halde belki kancadan yemi kurtarırım diye yeme saldırır ama çoğu yakalanmadan kurtulamaz.
    Dünyada para basma işi kiymetli madenlere bağlanmadan yapıldığı sürece halklara hep gizli vergi vurulacak.
    Yerli para basanlar kendi halklarına,konvertibil (uluslararası reverv para)basanlar bütün Dünya halklarına gizli vergi vururlar.
    Usta balikçilar gibi,seçim öncesi halkının gönlünü almasını bilen siyasetçiler hep kazanır.
    Gerçekten başarılı veya başarısız olan iktidari ancak seçimden sonra anlar,o zamanda anlamasının seçmede bir faydası yoktur artık.
    Seçimli yönetimlerin en büyük zaafı.
    Herkesin oyu eşit sayıldığında ,oy deposu kesimlere seçim öncesi en bol tatlandiricilar ikram etmek esastır.
    Artık fiziki varlıklardan başka güvenilecek liman yoktur.
    Koruma ve çalınma korkusu bu sebeple yönetimlerce hep gündem de tutulur.
    Eski yıllara dönülecek.
    Emtia karşılığı kağitlar bir anlam ifade etmemeye başlayacak.
    Varsa yoksa fiziki ,bozulmayan,çürümeyen varlıklar.
    Devletlerin elinden bu yıkıcı silahi almak lazim.(para basma)
    Fiziki yatırım,iş hayatını çok zorlaştırır,Paranın hızını çok yavaşlatır.
    Yastık altı denilen para ,üretime kanalize olmaz.
    kimse tüketmek istemez.
    Biçak kemiğe dayanmadan harcama yapmaz.
    Ülke büyüyemez.
    İşsizlik ve yokluk artmaya başlar.
    O zaman çözüm,para basmayı sıkı kurallara bağlamak gerekir.
    Büyüme oranından fazla para basılamaz.
    Acil durumlarda anayasa maddelerindeki değişiklik nasıl yapılıyorsa o yolla hükümet para basma yetkisini meclisten alarak para basabilmeli.
    Yoksa en usta balikçi siyasetçiler ülkelerde seçimleri kazanarak yönetmeye devam ederler.
    Zenginleştik sanarken,herkes yerli para cinsinden milyoner olur ama çoğu başını sakacak bir ev kolay kolay alamaz.
    Gerçeklerle yüzleşmek neden hep seçimlere uzun zaman kaldığında anlaşılabiliyor.
    Çoğunluk akıllı ve uzun vadeli düşünebilse oy verme işlemi bittikten sonra işin rengi nasıl değişeceğini hesap edebilir.
    Halkın ekseriyetinin anlayabildiği kadar iyi siyastçilere kavuşabiliriz ancak.
    Herzaman en iyiyi bulamayız ama en az kötüyü seçebiliriz.
    Halk herzaman kendine benzeyeni sever.
    Çoğunluk düzelmeden yönetimlerin düzeleceğini beklemek,aynı şeyleri aynı şartlarda deneyerek farklı sonuçlar beklemek kadar abesle iştigaldir.
    Not.son zamanlarda yorumlarım yayınlanmıyor,editörün sansüründen geçmeyen ne yazıyorum acaba.
    Hayırlı günler dilerim.

    • Çok güzel ve gerçekçi , bilimsel bir yorum , arkadaşımıza teşekkür ederim .

  13. BAZI İNSANLARIN NE ÖNÜNDE NE ARKASINDA YÜRÜNMEZ diye bir tabir var.Okuduktan sonra anladımki SAĞINDANDA YÜRÜNMEZ SOLUNDANDA…

  14. Emekli maaşlarına, en düşük memur maaşına yakın bir zam beklemiyorum. Çünkü daha önce en düşük emekli maaşının yükseltilmesi, ek gösterge ve eyt meselesinin çözüme kavuşturulmasıyla emeklilerin durumlarıyla ilgili düzenlemeler yapılmıştı.
    Bu nedenle de sadece enflasyon oranında bir zam veya küçük bir refah payı yeterli görülecektir. Eğer dediğim gibi olursa eyt kapsamında emekli olanlar pişmanlık yaşayabilirler. Çare de mevcut diğer emeklilerle beraber asgari ücret veya altında bir iş bulup çalışabilmek olur Bu sayede ancak iki maaşla en düşük memur maaşına yakın bir maaş elde edebilirler.
    Ben de emekli olduktan sonra hobi olarak sanatla uğraşıyordum bundan sonra ya yaptığım sanatı işe dönüştürmenin yollarını aramalı ya da bana uygun bir iş bulmalıyım diye düşünmeden edemiyorum. Selametle

Yoruma kapalı.