Arda Güler Real Madrid’e uçtu.. Saadet ile Gelecek partileri Meclis’te gruba kavuştu.. Neden sevinçliyim?

7
Reklam

Dün iki önemli olaya sahne olundu.

Futbolda geçen sezonu izlenmeye değer kılan genç yetenek Arda Güler, Fenerbahçe formasıyla geçirdiği başarılı yılın sonunda, kendisine talip olan dünya devleri arasında Real Madrid’i tercih ettiğini açıkladı. Dün de, transferini tamamlamak üzere, ailesiyle Madrid’e uçtu Arda.

Bu, beni sevindiren birinci olay.

İkinci olay ise siyasette yaşandı: Son seçimde CHP listelerinden aday gösterilip seçilen onar milletvekiline sahip Saadet ve Gelecek partileri, TBMM’de grup kurabilmek amacıyla güçbirliğine gitme kararını açıkladı. İki parti Saadet Partisi çatısı altında Meclis faaliyetlerinde bulunacak.

Neden önemli bu iki olay?

Çok basit bir sebepten: Arda’nın transferi de Saadet ile Gelecek’in güçbirliğine gitmesi de, bütün ülkeyi ilgilendiren, umutsuzluk içerisinde önünü görmeye çalışan insanlarımızı şevke kavuşturacak gelişmeler…

Arda henüz 18 yaşına girmiş, bıyıkları yeni terlemekte olan bir genç. Futbolseverler, hangi takımın taraftarı olursa olsunlar, onun oyuna getirdiği zerafete hayran kaldılar. Onun gibi özel yetenekler dünyada nadir görülür. Arda’nın değeri, kendisine tanınan ilk fırsatta sahnelediği oyunla, yalnızca ülkesinde değil, futbolun oynandığı her ülkede tanındı.

Onun yüksek rakamlarla dünyanın en iyi takımlarından birine transfer olması, ‘değeri’ bulunan her genç için bir umut.

Reklam

Futbol sonuçta bir ayak oyunu, özel kabiliyet istiyor ve Arda’da o kabiliyet fazlasıyla var; hemen bir uluslararası piyasası oluştu ve transferi öyle gerçekleşti.

Ülkemizin hemen her alanda sivrilmiş değerleri de bugünün dünyasında sınırları zorluyor. Futbol yanında, bilimde, sanatta, edebiyatta, hatta gazetecilik alanında Türkiye dışında başarılara imza atan nice gencimiz var.

Doktorlarımızı, mühendislerimizi, akademisyenlerimizi başka ülkeler kapıyorlar.

Yaşadıkları ülkede değerlerinin bilinmediğini düşünen ya da kendilerini değerlendirmek isteyen ülkelerde daha da başarılı olacağına inanan gençler yanında, buradaki sorunlarla boğuşmak yerine kendileri ve çocukları için daha mutlu olacakları bir ortam için dışarıyı tercih edenler de bulunuyor.

Her geçen gün onların başarı hikayeleri bizim sahillerimize de vuruyor.

Pek çoğu, ülkelerinin gittikleri yeni mekanların cazibesini ortadan kaldıracak şartlara sahip olduğu gün dönmeye kararlılar.

Arda ve üstün seviyede becerilere sahip olan ve kariyerlerini yabancı liglerde sürdüren futbolcularımız, bir başka ülkenin lig takımı için tercih ettikleri bizim ligin seviyesinin yükseldiğini görmeyi en az futbolseverlerimiz kadar arzuluyorlar, bunu biliyorum.

Gidenlere, bu sebeple, kayıp gözüyle bakmıyorum.

Reklam

Saadet Partisi ile Gelecek Partisi’nin TBMM’de grup kurma amaçlı güçbirliğine gitmesi neden bu kadar gecikti, bunu ise anlamış değilim. Neden bu ikili buluşmada DEVA Partisi yer almıyor, bu soruya da makul bir cevap bulmakta zorlanıyorum.

Üç parti -Saadet, Gelecek ve Deva- Millet İttifakı sayesinde TBMM’de temsil hakkına kavuştular. CHP -daha doğrusu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu– onlara partisi listelerinden aday olma imkanı tanıdı. CHP’ye, sırf onlar da listelerinden aday oldukları için, muhafazakar kimlikli seçmenler de oy verdi.

Muhtemelen, onları aday gösterdiği için CHP’ye ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na oylarını esirgeyen CHP’liler de olmuştur.

Bu şartlar onlara büyük sorumluluklar yüklüyor.

Seçim sonrasında beklenen, bu üç partinin, adaylarını milletvekili olarak Meclis’e taşıyan süreci iyi değerlendirip kendilerinin TBMM’de temsilini ülke için bir nimet, bir lütuf, bir büyük değer haline getirmeleriydi.

Üç partinin toplam 35 milletvekili var. O kadar milletvekili ile, CHP ve iktidar cephesi dışındaki bütün partilere Meclis’te nasıl muhalefet yapılacağı konusunda rehberliği ele alırken, AK Parti’ye de yön göstericilik görevini üstlenebilirdi bu üç parti.

Nihayet iki parti -Saadet ve Gelecek- bu yolda ilk adımı attılar.

Önemli bir gelişme bu.

Aralarında farklar bulunsa da siyasilerin belli amaçla güçbirliğine gidebilmesinin ilk örneği Millet İttifakı olarak verilmiş ve 35 muhafazakarı Meclis’e taşıyan süreç öyle başarılmıştı.

Çok daha uzak eğilimler ittifak çatısı altında buluşabilmişken, üç muhafazakar partinin buna yanaşmaması hayal kırıklığına sebep olmaktaydı.

Gelişmenin önemi, hayal kırıklığını ortadan kaldırmasında. 

Bu ilk adımdan sonra Meclis performansları da beklenecek.

Arda Güler’e bir Fenerbahçeli olarak bize bu yıl yaşattığı sevinçler için teşekkürle, Real Madrid’te daha büyük başarılara imza atmasını temenni ederken, Saadet ve Gelecek partilerinin liderleri Temel Karamollaoğlu ile Ahmet Davutoğlu’nu da muhafazakarları hayal kırıklığından kurtaran bu girişimlerinden ötürü kutlarım.

ΩΩΩΩ

Reklam

7 YORUMLAR

  1. Bu CHP, acaba Sosyalist Enternasyonal’e hâlâ üye mi?
    Oradan kovulmadı mı hâlâ? Öyle ya.
    CHP, Sol’un hiçbir kanadını temsil etmiyor. Üstelik başka yollara kaymış ve tüzüğe aykırı bir üye olmuştur. Ne işi var hâlâ o kulüpte?
    Bizim yıllarca sosyal demokrat geçinen CHP’miz, sadece futbol oynanan bir spor kulübüne üye olmuş ama futboldan başka her spora özeniyor. Hiçbirini de beceremiyor. Olur mu bu?
    Futbol topunu bir kerecik bile ayağına almamış.
    “Kovulması caizdir.”
    Esasen Türkiye’de şu an Yeşil-Sol Parti hariç solcu parti yok.
    Daha doğrusu solcu yok. Soldayım diyen çok.
    İkisini karıştırmayın.
    Soldayım, Sol’a mensubum demek kolay… Sert muhalifler’i ve artı düzeni eleştirenleri biz hep solcu sınıfına sokmuşuz.
    Daha da komiği: Her aydını biz solcu zannediyoruz… Tıpkı her solcu’yu aydın zannettiğimiz gibi. Uzatmayalım. Merakım şundan ibaret: CHP’nin o Sosyalist Kulüp’le ilişkisi acaba hâlâ devam ediyor mu?
    Ediyorsa orayı da kendimize mi benzettik? Vallaha tebrik ederim.

    • Evet chp hala sosyalist enternasyonel üyesidir, hatta başkan yardımcısı da hep chp den oluyordu, avrupa sosyalistlerinin chp den ne farkı var ki onu kovsunlar?
      Hatta kıçıkırık türkiye solu bile sosyalist enternasyonelin diğer üyelerine göre daha solcu sayılır:)

  2. Ustad saadet partisinin muta yapmayan ahirette burnu kesik kalkar diyen irán mollariyla arasinin iyi olmasini ve gencleri irana göndermesi konusunda ne yorum yapmayi düsünürsünüz…¿

  3. Oyuncu ve takımı skora bakmaz. Ligde kaçıncı sırada, kaç gol atarsam, nereye nezaman transfer olursam, sonuç olarak: elime hangi halde kaç ₺ geçecek!!😊 hesabı yapar (lar). O da onun kazanç kapısı🤗.
    Sen devlet olarak hile hurda şike haksız kazanç halkı dolandırma kısmını 💪.👊
    Siyasetçi seçmenin vekili!!!!
    Yani benim mecliste hükümette yetkilim!
    Çoğunluk seçmen SANA NE DİYOSA O🙂.
    Birleşmi dedi; BİRLEŞECEKSİN!
    O koltuktan KALK!😡 mı diyo? KALKACAKSIN!
    Seçmenin dediğini ikidir yapmıyonmu?
    Üçüncüde harcar seni🤗.
    Büyük şehirleri mi vermiş sana? Annamıyonmu hâla. Alır elinden birdaha!
    Büyük şehirleri mi almış elinden?
    NE DEMİŞ:
    (benden aldıklarını ver BANA!).!!!!

  4. Doğru, futbol bir ayak oyunu, siyaset de öyle, ilkinin kazananı belli peki ya diğerinin yani siyaset tarafının?

  5. son zamanlarda yapilmis en iyi secim ve siyasi analizi bugun yalcin dogan yazmis. kilicdaroglu sesiz pasif bir kitlenin olusmasina sebeb olarak dayanisma ruhunu yok etti diyor. bu durumda iktidat partilerinin isine yaradi diyor. gercekler acidir. gercek bu muhalefete akli basinda direnmeyi yol acmayi bilen cesur bir lider lazim.

Yoruma kapalı.