Eski hikayenin yeni boyutları dünyanın geleceğini değiştirme istidadını içinde barındırıyor

24
Reklam

Bu yazının başına yerleştirdiğim fotoğraf dün Gazze şeridinin güneyindeki Han Yunus’ta çekildi, ben de onu İsrail’de İngilizce yayınlanan Jerusalem Post (JP) gazetesinin bugünkü nüshasından (9 Ekim Pazartesi) aldım. 

Fotoğrafta ne görüyorsunuz? Bir tank. Onun üzerinde ve önünde bir takım insanlar. Tank İsrail ordusuna ait Merkava tankı. Bir gün önce engelleri aşarak Gazze’den İsrail’e geçen Filistinli militanların el koyduğu bir tank o. Gençler Filistinli. Sadece ikisinin elinde silah var. JP, fotoğrafın altına, o gençlerin ‘Hamaslı teröristler’ oldukları kaydını düşmüş…

Gazete öyle diyor ama, görüntü, önceki gün İsrail’e geçerek Ortadoğu’nun -ve bir dereceye kadar da dünyanın- kaderini derinden etkileyecek baskını gerçekleştiren kişiler oldukları kaydını desteklemiyor.

Eylemcilerin çoğu terlikli.

Belli ki, eylemden memnun kalıp bunu kutlayan Gazzeli gençler onlar…

Yazıya böyle girmemin sebebi, Cumartesi günü meydana gelen olayın dünya medyasına yansıma biçimine değinmek için…

Dünya medyası daha ilk dakikadan itibaren olayı İsrail hükümetinin gözünden yansıtıyor.

İsrail istihbarat örgütleri Hamas tarafından muhtemelen aylar öncesinden planlanan eylemi haber alamamış olabilir ama İsrail devletinin böyle bir olayla karşılaşılması durumunda gelişmelerin dünyaya nasıl yansıtılması gerektiği konusunda olağanüstü hazırlıklı olduğu belli.

Reklam

CNN ve zaman zaman da BBC-World televizyonlarına baktım, İngiliz ve Amerikan gazetelerine göz gezdirdim ve onlardan Filistinlilerin erkek-kadın, yetişkin-çocuk ayırt etmeksizin İsrailli sivilleri durduk yere öldürdüklerini öğrendim. Cumartesiden bu yana Gazze’den İsrail kentlerine yağdırılan bombalar da hala kan akıtmaya devam ediyor, dünya basınına göre…

Peki İsrail’in eli armut mu topluyor?

Eylemin hemen ertesinde Gazze’nin üzerine yağdırılan bombaların hayatlarına son verdiği genç-yaşlı Filistinliler? Hamas hedeflerini bombalamak için fırlatılan füzelerin yok ettiği evler, dükkanlar, okullar ve bir cami? 

Onlardan haberdar olmak için el-Cezire’yi izlemek gerekiyor…

İşin ilginç taraflarından biri de, eyleme, İsrail istihbaratının habersiz, İsrail ordusunun da hazırlıksız yakalandığı bilgisi… 

Haaretz gazetesinde dün şu bilgi vardı: Bir önceki pazar günü, Ordu Radyosu’na konuşan Tzachi Hanegbi, ‘‘Hamas yanlışlık yapmayacak kadar baskı altında; sınırdaki bugünkü sessiz durum ne kadar sürer bilinmez ama grup yeni bir kalkışmanın neye mal olacağını biliyor’’ demiş…

Sadece bir hafta önce demiş bunu…

Tzachi sıradan biri değil, ‘Ulusal Güvenlik Danışmanı’ sıfatıyla, güvenlikle ilgili hükümet toplantılarına başkanlık eden bir kişi…

Reklam

Bugünkü JP gazetesi ise farklı bir bilgi veriyor…

JP’ye göre, eski başbakanlardan Yitzak Shamir ile Yitzak Rabin’e terörle mücadele konusunda danışmanlık yapan biri, Hamas’ın İsrail’e yönelik bir işgal girişiminde bulunacağına dair yazı yayımlamış.

O yazarın adı Yigal Carmon. Bütün dünya medyasını -bu arada Türk medyasını da- İsrail hakkında genellikle olumsuz yazılar ve yorumlar açısından izleyen MEMRI’nin (the Middle East Media Research Institute) kurucusu ve yayın yönetmeni…

Carmon, ‘Eylül-Ekim’de muhtemel bir savaşın sinyalleri’ başlıklı yazısını 31 Ağustos’ta yayımlamış.

Şu satırlar önemli: ‘‘İsrail’e karşı bir savaşın Eylül veya Ekim ayında başlamasıyla ilgili her gün artan işaretler var. Çok sayıda yaralanmaya yol açacak kanlı çatışmalar veya İsrail tarafına kayıplar verdirecek yeni silahların kullanılması bunu tetikleyebilir.’’

[Filistin tarafından bakıldığında, yasak olduğu halde, Kudüs’teki el-Aksa Mescidi’ne yanına dindar İsraillileri de alarak baskın yapan Netanyahu’nun Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir’in eylemi de, son gelişme türü bir tepkiyi tetikleyebilecek bir girişim olarak eklenebilir. O baskının fotoğrafını da yan tarafta görüyorsunuz.

Ayrıca şu beklentiyi de aynı yazıda okumak mümkün: 

‘‘Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad tarafından kullanılabilecek yeni silahlar, -sözgelimi İsrail üzerine yağacak olağanüstü güçlü patlayıcılar ve füzeler- çok sayıda İsrailli’nin canını yakabilir. Öyle bir durumda, İsrail rutin terör karşıtı tedbirlerini aşan, hatta topyekün savaşa bile yol açabilecek geniş çaplı bir cevaba başvurmak zorunda kalabilir.’’

Bir ay kadar önce çıkan bu değerlendirme Netanyahu’nun gözüne çarpmamış mıdır acaba?

Daha da önemli olan şu soru: Hamas, kendilerini de izleyen MEMRI’nin patronunun öngörüsünü yansıtan bu yazısından habersiz miydi?

Tuhaf bir gelişme şimdi yaşanan ve ister haberli olsunlar ister tamamen habersiz, öyle sanıyorum ki, hem eylemciler hem de eyleme muhatap olanlar, meydana gelen gelişmenin neye/nelere yol açacağını mutlaka hesap etmişlerdir.

Amerika’nın ve Avrupa’nın verdiği tepkilere bakan her yerin hazırlıklı olduğunu anlar…

ΩΩΩΩ

Reklam

24 YORUMLAR

  1. tarihi sorumlulukları sebebiyle Filistin meselesinin doğal tarafıdır. Kudüs’ün geleceği ve Mescid-i Aksa hassasiyetimiz yüksek. Filistin-İsrail sorunu ancak Türkiye’nin katkısıyla çözülebilir.

    Tahran’ın Filistin meselesini araçsallaştırarak bölgede yaptığı manevralar ne yazık ki Gazze’de kan ve gözyaşı ile neticelenecektir. İsrail kabinesi an itibariyle savaş ilan etti ve Netanyahu şimdiden çürümüş iktidarı için yeniden güç topladı.

    Küresel rekabette enerji ve koridor savaşlarının sürdüğü bir zeminde Filistin’in haklı davasına gölge düşürülmemesi için Türkiye, bölgeyi sükunete davet edecek, mazlum Filistin halkının zarar görmemesi için gayret gösterecektir.

    Türkiye, Filistin meselesinin uluslararası hukuka uygun çözülmesini istiyor. 1967 sınırlarına dönerek Kudüs’ün başkent olduğu iki devletli çözüm formülü her platformda vurgulanmakta. Ankara şimdi vakit kaybetmeden çatışmaların durması ve sükunetin tesisi için diplomatik çaba gösterecektir.

  2. Her zaman filistinli kardeşlerimizin yanındayız..destekcisiyiz..ama bu son olay biraz açıkcası canımı sıktı.ilk duydugumda içimde bir sıkıntı hissettim.sanki şimdi zamani degil di gibime geldi…işin arkasında iran varsa biraz durup düşünmek lazım. İranın arkasında oldugu hicbir olay bize yaramıyor..duamız bu musibetin de alemi islam ve ülkemiz için hayra tebdil olması..inş..amin

    • İsrail’de kan gövdeyi götürürken, Ortadoğu’da kartlar yeniden dağıtılırken, Hakkari- Yüksekova’nın Dağlıca köyünde İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü yamaç paraşütü etkinliği düzenledi.
      14 sporcunun katıldığı etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu.
      Nereden nereye… Güneydoğu ile ilgili artık turizm ve organik tarım konuşuyoruz. İsrail’deki çatışma haberlerini izlerken, terörle dolu eski günleri düşünüp, şu anki bu huzur ortamının kıymetini bilelim.

  3. Aynı 15 Temmuz fetö kalkışması gibi. kalkışma olacağını biliyorlar ama engel olmuyorlar.şimdi bahane hazır. Gazze cehennemi yaşayacak. bunun için bi kaç yüz İsrailli ölmüş bunun önemi yok. biz bu filmi defalarca izledik.

    • Gündelik hayatlarını döndürmekte zorluk çeken Filistinlilerden kahramanca ölerek, öldürerek İsrail devletini yıkmasını bekleyenler vicdanlarını rahatlatıyor olabilirler.
      Lütfen temennilerinizi bir kenara koyarak cevap verin. Sizce bu ne kadar yakın bir olasılık?
      Mesela kaç insan daha ölürse gerçekleşir?
      Güvenli evinizde otururken, bu uğur da ne kadar bir can kaybını tolere edebilirsiniz?
      Evet, sonuç ne olursa olsun ne milyonlarca Filistinli ne de milyonlarca İsrailli yok olacak. Tek insani ve rasyonel çözüm yan yana var olma temelinde bir uzlaşı.
      Biliyorum kılıçların çekildiği bu ortamda çoğunuzun içinizi soğutan bir yazı olmadı ama çocuklar ölüyor.
      Şu anda bile.

  4. bir gong sesinin level atlamış hali idi, haftasonu patladı sesi gelenin arkasından ne çıkacağı belli oldu.
    Kartlar açık oynanır bundan sonra.
    İsrail’in genişleme devri de sona ermiş görünüyor. Sünger suyu kaybettikçede ne olacağını herkes biliyor.
    Yeni karakollar kurulacak, Anadolu hisarı pardon asya hisarı nereye kurulacak???
    Suudilerin kim olduğu, İran’ın ne ettiği, Putinin free takılıp, Çin’in ergen tavırlarını masaya yatırmışlar belliki!
    Filistinliler kullanılmaktan bezmişler belli
    Yer yurt refah iyi bir yaşam istiyorlar.
    Kendilerinin sırtından beslenen sünepelerden kurtulmak, haklarını almak!!
    Peki bunu kim sağlayacak?
    Kim sağlaya bilir ?..
    Bunu da gelecek gösterecek🤗.
    (Türkiye kazan kazan, fırsattan faydalanıp zararı kara dönüştürme sevdasına kapılmaz umarım bu defada. Geleceği okuyabilecek yürürler inşallah insanlarla!).

    • TR’nin hâlâ evdeki muşambaları değiştirmekle uğraştığı şu günlerde, dünya aya çif katlı duble yol döşemekle meşgul😡.
      -bir böle bilseler şu Irak ile Suriye topraklarını!… sıra gelecek bütün Ortadoğu topraklarındaki diğer devletlere!… (bahane mi? Her yer eyalet kendilerinde. Uydu devletleri niye farklı olsun ki onlara göre?)
      Türkiye tüm bu oyun ve dayatmaları yemedi, yemeyecek te🤗!
      Bir de sahip olsak nükleer ‘e🤗🤗
      -Kudüs’te olanlara israil yada Filistin meselesi olarak bakanları hayretle izliyorum 😡👀.
      Alemi sersem… hikayesi ile nereye kadar? Kuleyi dikerlerken Kıble nin dibine.. şimdimi geldi aklına İsa’nın Musa’nın ayak bastığı yerlerin kutsal değer olduğu? Senmisin tek sahibi sorumlusu?????
      -kime ne oluyor derseniz,
      Olan oluyor bize sadece..
      Mısır ile İsrail ile Çinin den tut Yemeni ne.. oyun kuruyor kefere ha bire☹️
      Sadece sen dur durduğun yerde,
      Ben sana haber veririm gerektiğinde;
      dercesine!…🤔

  5. Netanyahu’nun koltuğu sallanmaya başlayınca İrandan yardım istedi İranda onu yerine getirdi.
    İsrail halkı barış istiyordu, bu saldırı ile onu bertaraf etmekle birlikte koltuğunu garantiya almış oldu.
    Siyasetçiler kanla besleniyorlar.
    Olan garibanlara oluyor. 89 yaşinda 18 senedır Filistinin başında’ki ve çevresinin yemleri azalınca hemen hamas israile füze atiyor. İsrailde Filistinlilerin evlerini başlarına yikarak onlara yardım ediyor.
    Müslümanlar garipler için para toplayip diktatörleri beslediklerinin farkına varmiyorlar.
    Son olay iki tarafın oyunu. İsrail dünyanın en yüksek teknoloji ve istihbarat ına sahip.
    Uçan kuştan haberleri var. Dindar yahudileri etkisiz hale getirip susturiyorlar. Çünkü onlar savaş istemiyor.
    Gerçi İsrail halkı barış için elinden geleni yapiyor ve yapmayada. deva edecektır.
    Allah İran’ın şerrinden orta doğuyu kurtarsın.

    ABD vatandaşı İranlılar irana gidiyor iran göstermelik onları tutukliyor. ABD de onlari kurtarmak için el koyduğu iranın parasını iade edip guya vatandaşlarını kurtariyor.
    Keşke iran ortadoğu yerine uzak doğuda olsaydı.

    • Siyasal İslamcılar ne kadar zorda olursa Filistin’e o kadar yoğun saldırı oluyordu.
      Üstün Cesaret madalyalılar bir adım öne lütfen.

      • Elbette bundan sonrası mazlum Filistinliler için zor olacak.
        Peki buna üzülmek kimin hakkıdır?
        Daha önce Filistinliler’in çilesi karşısında hakkıyla üzülenlerin hakkıdır; gerisi hiç ağzını açmasın!
        İsrail’in “istihbarat zaafiyeti”nin;
        Hamas’a içeriden destek geldiğini düşündürecek kadar gafil avlanmasının ve daha pek çok noktanın şüphe uyandırması anlaşılır şeyler… Komploları konuşmayı da anlıyorum.
        Lakin önce bütün bu akıl yürütmeleri bir yana bırakıp kalbinizi dinleyin…
        Sonra dolu dolu içinizi çekin ve Filistinliler’in zaferi için dua edin!

    • Nurdan abla bakıyorum yine faturayı acem uşaklarına kesmişsiniz, yav iranda milletin nefes alacak hali yok, yiyecek ekmeğe içecek suya muhtaçlar, gelmişler burda israili mi kuşatmışlar diyorsun!?

      • Kerdeşim, iranda fakir yok. Birde iranın tarihini oku bak bakalım kimlerleie savaşmış. İranda fakir olmadığı gibi . iranlilar çok birbirine düşkünler ve ülkelerini severler.. Bizim gibi bölünmemışler. İsterseniz iranının savaştığı ülkelere bakkin kimler. İran Araplar ve Türklerden nefret eder. Etrafındaki ülkelerin hepsınde iç
        İsavaş var iranda yok. Kürt, Azeri, Fars, yahudi, ermeni toplumlari birbirlerini ve ülkelerini çok severler. Bizim gibi değiller
        İran devleti ortadoğunun baş belası.

    • İRAN’IN ÇOK UMURUNDAYSA…
      Yıllardır Filistinli gençler kendilerini feda etsinler diye örgütlere bomba ve para gönderen İran ya da diğer bölge ülkeleri meseleyi “cihat” olarak gördüklerini söylemiyorlar mı?
      O halde Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı Hamas’la beraber hareket edip “şiddeti tırmandırmadığı için” eleştireceklerine kendileri girsinler devreye.
      Aralarına aldıkları İsrail’e karşı birleşerek savaş ilan etsinler.

    • Nurdan Hanım?
      Söylediğiniz teorik olarak doğru olabilir.
      Ancak “Kontrollü bir saldırı” sadece hiçbir İsrail vatandaşına zarar gelmemesi koşulu ile olabilir.
      İsrail için bir tek vatandaşı dahi çok önemlidir.
      Bu derece bir kaybı, hiçbir İsrailli hiçbir koşulda kabul edemez.

      • Bu gün sosyal medyada çok Ufuk açıcı videolar izledim. Çoğu samimi yahudilerin paylaşımları. Dindar yahudilerin bilinen kıyafetleriyle İsrail protesto ederken İsrail bayrağını yakanlarından İsrail devletini Yahudilikle bağdaştıramayan yahudilere kadar pek çok video. Bir tanesi çok değerli sözler söylüyor; “İsrail bir yahıdi devleti değildir, yahidileri temsil etmiyor. İsrail devleti filistinde siyasi bir proje devlet olarak kuruldu. Benim gibi pek çok yahudi israil devletinden kaçtı” diyor.

        Netanyahu “operasyonlarımız tüm Ortadoğu’yu değiştirecek” diyor.

        Tüm Ortadoğu’yu hakimiyeti altına alabileceklerini hayal ediyorlar. Böyle bir çıldırmışlık her şeyi yaptırır.

        • Sosyal medyada yayınlanan her görüntünün gerçeği yansıtmadığını biliyoruz.
          Hamas kendi vatanını işgalden kurtarmak için teşekkül etmiş bir harekettir ve Hamas’ın mücadelesinin Karabağ’ı işgalden kurtarmak için yola çıkan Azerbaycan’ın hareketinden farkı yoktur.
          Milli mücadelede işgale karşı savaşan Kuvay-ı Milliye bizim için neyse Hamas da Filistinliler için odur.
          Efendim İran yardım ediyormuş.
          Filistinlilere kimsenin yardım etmediği bir ortamda kimden gelirse onu kabul etmek durumundadırlar. Tıpkı bizim kurtuluş savaşında Komünist Rusya’dan destek aldığımız gibi!
          Eleştirelim, tavsiyede bulunalım ama terörist muamelesi yapmayalım.
          Çünkü Hamas, vatanını işgalden kurtarmak için mücadele eden Filistin’in, Kuvay-ı Milliye’sidir.
          Çözüm BM kararında olduğu gibi Doğu Kudüs’ün başkent olduğu bağımsız Filistin devletinin tüm müesseseleriyle kurulmasıdır.
          İki devletli çözüm!

        • Sanki saldırıdan bir gün önce yani cuma günü Filistinliler huzur ve güven içerisinde yaşıyordu. Sanki her cuma Kudüs’e saldırmıyorlardı.

          Sanki Filistinli çocuklar katledilmiyordu.

          İsrail’in cinayet işlemediği bir tek gün var mıydı Allah aşkına? Filistinlilerin ölmediği bir tek gün. Yahut Mescid-i Aksa’nın çiğnenmediği bir an! Neredeydiniz? Sıradandı tüm bunlar artık değil mi? İtiraza, ses yükseltmeye ne lüzum vardı?

          Ve sonra İsrail Gazze’de katliama başladı. Genç yaşlı, kadın erkek, çoluk çocuk demeden. Yüzlerce masum Filistinlinin üzerine bomba yağdırdı. Hem de açık cezaevine çevirdiği bir mekanda.

          Dünyanın sesi çıkmadı. Onlar da tıpkı ‘bizimkiler’ gibi ‘olacağı buydu’ türküsü çığırmaya başladılar. Öyle ya işgale, katliama, zulme direnen Hamas yanlış yapmıştı! Direnmemeliydi!

          Bir de komplo teorisyenleri çıktı piyasaya. Neymiş? MOSSAD’a rağmen bu saldırı mümkün değilmiş. Tüm bunları koltuğunu kurtarma derdinde olan Bibi organize etmiş-miş.

          Vah ki vah!

          ‘Bibi’niz kaybetti beyler! Ortadoğu bu gerilimi kaldırmaz, kaldıramaz. Müslüman ülkelerin yöneticileri, sokağın sesine kulak tıkayamaz. Günün sonunda başkenti Doğu Kudüs olacak bir Filistin devletinin kurulması geciktirilemez.

          Göreceksiniz! Barış isteyen İsraillilerin sayısı da artacak.

          Gelelim Türkiye’nin tavrına.

          Başkan Erdoğan’ın itidal çağrısı son derece yerinde ve anlamlıdır. Başkenti Kudüs olan bir Filistin hayal ediliyorsa, bunu ancak ve ancak Türkiye mümkün kılabilir. Bu ‘mümkün’e giden yol da itidal çağrısından geçer. Aksi halde yakında kurulacak o masada Türkiye olmaz.

          İsrail yenilmez sananlar büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.

          Yakın bir zamanda bunun nasıl mümkün olabileceğini görecekler.

          Hem de çok yakın bir zamanda. İsrail yenilecek!

      • Netanyahu için İsrail vatandaşı önemli değil. Koltuğu önemli. Ileri gelen yahudiler onu istemiyorlar. Benim İsrailli yahudi ve Müslüman arap arkadaşlarım var. Onlar şunu söylüyor, bu bizi birbirimize kırdırmak için elinneden geleni yapar. Netanyahu iranin ve filistinli koltuğa yapışmış idarecilerin bu olay hoşuna gitti.

    • ABD’nin, “terörle mücadele” bahanesiyle hedefe ulaşma taktiğini şimdi de İsrail uyguluyor!

      MOSSAD, Hamas’ın büyük bir saldırıya hazırlandığını rapor etmiş ama İsrail hükümeti, tedbire gerek görmemiş! Peki bütün sensörleri kim devreden çıkarmış? Öve öve bitiremedikleri “Demir Kubbe” delik deşik oluncaya kadar kim neyi beklemiş?

      Asıl büyük şüphe, İran’ın katkısıdır. Şiîliği kuran Abdullah bin Sebe, Yemenli bir Yahudi’dir. İran, İsrail’i en çok tehdit eden ama bu tehditleri üzerinden en çok destek veren devlettir. İsrail, bu kadar vahşileşmesini “İran tehdidi”ne borçludur! Hamas’a “Yürü” diyen İran, şimdi Gazze’ye bomba yağarken nerededir? İran’ın, Hamas desteğinin; aslında “kime destek” olduğu uzun vadede görülecektir!

  6. ABD. denilen soysuz ve ahlâksız devlet , başta silah ve mühimmat olmak üzere Israile yapılacak her türlü yardımı ivedilikle ve acil ! olarak yola çıkardı ; sanki Israilin karşısında bir dünya devi var !
    Araya girip de bu sivil katliamına dönüşen çatışmayı durdurmaya, hatta kalıcı bir çözüm bulmaya hiç niyeti yok , hemen hemen bütün dünya
    da Israil tarafını tutuyor !
    Böylesine dinsiz , kitapsız zalim bir dünyada yaşıyoruz !
    Bunun bir benzeri Rusya Ukrayna savaşında yaşanıyor!
    Lanet olsun böyle dünyaya!
    Belki de bu yüzden dünyanın çeşitli bölgelerinde bu güne kadar pek görülmemiş çeşitli doğal afetler yaşanıyor?

    • Türkiye’siz hem Orta Doğu’da hem Kafkaslar’da hem Balkanlar’da hem de Orta Asya’da bir politika yürütmenin ne kadar zor olduğunun farkına varıp Türkiye’nin haklı güvenlik kaygılarını anlamak, PKK’yı korumaktan vazgeçmek durumundadır. Er geç bunun sürdürülemez olduğunu CentCom bile anlayacaktır.

      Sonuçta bir Batı projesi olarak ortaya çıkan İsrail kurulalı tam 73 sene oldu. Ne büyük savaşlar verildi bunun için. Ne büyük de katliamlar yaptılar… Yedi düvelin desteğini aldılar ama hâlâ o kadar büyük desteğe rağmen İsrail bu topraklarda kendini ne güvende hissediyor ne de huzurlu… İsrail için bile istikrarı ve huzuru sağlayamayanların bugün PKK’ya sözde devlet kurdurup ikinci bir İsrail yaratmak için hem de karşılarında Türkiye varken çırpınmaları ne kadar da komik ve boşuna değil mi?

      Bunu anlamak ABD’nin de lehine olacaktır.

Yoruma kapalı.