Gazze’den dünyaya yayılan yalanlar İsraillileri de öldürmeye başlayınca, sonunda İsrail halkı da sokaklara düştü…

10
İsrail ordusunun öldürdüğü 3 İsrailli'nin cenazesi.. (Foto: Haaretz gazetesi'nden..)
Reklam

İsrail sadece ordusuyla Gazze’deki Filistinlileri öldürmekle kalmıyor, propaganda mekanizmasını çalıştırarak gerçekleri de katlediyor. Her iki gelişmeden de zararı yine İsrail ve İsrailliler görüyor.

Gazze savaşıyla ilgili olarak İsrail kaynaklı haberlere İsrailliler de inanmamaya başladı.

Son olayı herhalde duymuşsunuzdur: Rehin tutuldukları yerden bir yolunu bulup kaçmayı başarmış üç İsrailliyi, İsrail ordusu, üzerlerine ateş açarak öldürdü…

Olayın ardından İsrail ordusu sözcüsü şu açıklamayı yaptı: “Ateş açmanın hemen ardından kuşku duyulan kişilerin kimlikleri hakkında şüpheye düşüldü ve ardından cesetleri üzerinden kimlikleri belirlendi. Bu kötü olay çok sayıda teröristin bulunduğu bir çatışma bölgesinde gerçekleşti. Olayın nasıl yaşandığını öğrenmeye çalışıyoruz. (..) Trajik bir hata söz konusu, geniş biçimde araştırma yapmaktayız.”

Bu açıklamanın neresine inanalım?

Adamlar ellerinde bütün dünyada ‘barış işareti’ olarak bilinen birer beyaz bayrak tutmakta ve karşıdan gelen askerlere İbranice seslenmekteymişler…

Öyle anlaşılıyor ki, İsrail ordusu için, karşılarına çıkan herkes, -kendileri gibi giyinmiş ve silahlı olmayan herkes- ‘düşman’ muamelesi görmeye mahkum.

Üç İsrailli başka nasıl gözü kapalı öldürülebilirdi?

Reklam

Güya, İsrail bu savaşı rehineleri kurtarmak için başlattı. Üç rehine kendilerini kurtarmışlar ama İsrail ordusunun elinden kurtulamamışlar.

Bu arada, İsrail’in Gazze’ye saldırıları sonucu tutuldukları yerlerde bulunan Filistinliler ile birlikte, üzerlerine askerlerin açtığı ateş yüzünden hayatını kaybeden İsrailli rehineler olduğu da biliniyor.

İsrail ordusunun rehine kurtarma misyonu olmadığı gün gibi açık.

Yalanlarla buraya kadar…

Biraz saf oldukları anlaşılan İsraillilerin kendi aralarında tartıştıkları anlaşılan bir konu artık gazetelere de taşınmaya başladı. Tartışılan soru şu: Neden dış dünya, başka ülkelerin insanları, burada yaşananların gerçek olduğuna inanmıyor?

Yalanlar fazlalaşınca bazı gerçekler de yalan olarak algılanmaya başlanır. İsrail şimdi tam bu durumda.

Sonunda Joe Biden, Rishi Sunak ve Olaf Scholz da, “İleri gidiyorsunuz” mesajları vermeye başladılar.

Hatta Biden, “Netanyahu artık gitmeli” de dedi.

Reklam

Her ziyaretlerine gelen yabancı devlet adamını, 7 Ekim tarihinde, arkasında hapsoldukları duvarlar ve çitleri yararak İsrail’e geçip önlerine çıkan köylerden rehineler alma operasyonunu başlatan Hamas militanlarının yaptıklarını yerinde görsünler diye, o köylere götürüyor İsrail hükümeti.

Orada işlenenlerin vahşet derecesinde olduğunu görmelerini sağlasın diye, ilk güne ait olduğu söylenen fotoğraflar da sergileniyormuş. 

Ölen kadın ve erkeklerin fotoğrafları…

Haaretz gazetesinde okuduğuma göre, özellikle kadınların bel hizasından aşağısı da fotoğraflarda görünsün isteniyormuş…

Gazetenin kadın yazarı Orit Kamir buna isyan ediyor.

Bu arada, Hamas militanlarının önlerine çıkan İsrailli kadınlara tecavüz ettiği konusunda hiç kuşkusu olmadığını özellikle belirten yazar, anlamakta zorlandığı bir ayrıntıyı da paylaşıyor: Hamas operasyonundan hemen sonra, evlerin basıldığı ve pek çok insanın rehine alındığı ortama gelen İsrailli askeri-sivil yetkililerin, tecavüz edildiğine inandıkları kadınların böyle bir ırz düşmanlığına maruz kaldıklarının tıbbi açıdan da ispatı anlamına gelecek herhangi bir tedbire başvurmadıkları bilgisini…

Kadınlara tecavüz edildiği her durumda, işin içine adli tabipler girer ve çeşitli yöntemlerle bu durumu inceleyip raporlaştırırlar.

Meğer İsrail, yabancı devlet adamlarına ziyaret ettirdikleri yerlerde fotoğraflarına yer verdikleri, tecavüze uğramış kadınlarla ilgili bu durumu, ilk gün sadece görüntülemekle yetinmiş.

Adli tabip incelemesi? YOK…

Tecavüze uğranma iddiasını ispatlayacak rapor? YOK.

Akıl alır gibi değil.

Okuduğum polisiye romanlardan bildiğim kadarıyla, tecavüz iddialarının mahkemelerde geçerli olabilmesi için, olayın üzerinden 48 saat geçmeden, tecavüz kitinin kadınlar üzerinde uygulanması gerekiyor.

Tabii kadın sağ ise, yıllar sonra bile iddiası ciddiye alınıyor ama o başka.

İsrail’deki insanları da, dünya kamuoyunu da ayağa kaldıran görüntüleri ayrıca raporla belgelemeyi düşünmediği anlaşılıyor İsrail yönetiminin…

“Başka ülkelerin insanları neden şimdilerde bizden çıkan bilgilere pek inanmıyor?” sorusu bu yüzden de soruluyor.

Gerçekler, yalnızca gerçekler…

Pek çok ünlüye atfedilen şimdilik sahipsiz eskilere ait bir cümleyi bu vesileyle bir daha hatırladım: “Gerçek postalını giyene kadar yalan dünyayı birkaç kez dolaşır” diyor o söz.

Günümüzde gerçek ile yalanı ayırt etmek biraz daha kolay.

ΩΩΩΩ

Reklam

10 YORUMLAR

  1. Tartışılan soru şu: Neden dış dünya, başka ülkelerin insanları, burada yaşananların gerçek olduğuna inanmıyor?
    Yalanlar fazlalaşınca bazı gerçekler de yalan olarak algılanmaya başlanır. İsrail şimdi tam bu durumda.
    burayı okuyunca güzel ülkem özellikle de muhalefet aklıma geldi 😂
    Günümüzde gerçek ile yalanı ayırt etmek biraz daha kolay…😂bur da da yine muhalefet aklıma geliyo…tencereler %60 -65 ler falan😂😂😂hala imamoglunun yavaşın kazanacağını iddia edenler var….

  2. ALLAH’IN LUTFU
    Hamas saldırısının bilinmekten öte,
    “danışıklı–dövüş” olduğunu görmemeye yemin etmemişler dışındaki herkes görüyor.
    Bunu herkes biliyor.
    Herkes kendi arasında dile getiriyor.
    Ancak, yüksek sesle kimse dile getirmiyor.
    Şayet saldırılar durdurulmak isteniyorsa bu konu devamlı gündeme getirilmeli.

    • “danışıklı–dövüş” olduğunu yabancılara etkin bir şekilde anlatamadıktan sonra neye yarar. Batı’nın siyonist israile desteğinin kesilmesi buna bağlı.

  3. 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimizin, belki de daha önce kimselerin yaşamadığı zorluklar, kimselerin bu derecede maruz kalmadığı zulümler karşısındaki yıkılmaz imanı, dünyanın her yerinde insanları derinden etkiler hale geldi. Modern insanın hiç bilmediği, hiç hissetmediği bir teslimiyet ve güven var Gazze’nin yiğit insanlarının her sözünde, her bakışında, yıkıntıların arasında dimdik yürüyüşlerinde, davalarına sadakatlerinde, asla geri adım atmayışlarında, tükenmeyen cesaretlerinde.

    • dünyanın her yerinde insanları etkiledi birtek Müslüman ülkeleri ve yöneticilerini etkilemedi.Yaziklar olsun önünde İslam yazan Ülker’in toplumlarına ve yöneticilerine..Birgün onların başına da geldiği zaman anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak .Bu felakette BATİNin düzeni İSLAM ülkelerinin toplumları İFLAS etmiştir

      • Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı başta olmak üzere birinci derecede sorumlular ilk andan itibaren meseleyi yakından takip ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hamas terör örgütü değildir” açıklaması bile tek başına Filistin’e, Gazze’ye ve ümmete cesaret verdi. Diplomatik girişimler yoğun şekilde sürüyor. Sağlık Bakanlığımız hasta ve yaralıları imkânlar ölçüsünde Türkiye’ye tedavi için getiriyor. Görünmeyen alanda da Türkiye çatışmaların sona ermesi, soykırımın durması için yoğun gayret gösteriyor.

        • “Hamas terör örgütü değildir” denirse bu cümlenin devamı ne olmalıdır…. Batı’ya karşı tüm Türkiye’yi bağlayıcı nitelikte bir beyanat değil mi? Daha etkin ve dikkat sarfedilerek Ne şiş yansın ne kepab türü Filistini destekleyen bir beyanat düşünülemez miydi? O slogan niteliğindeki beyanatın, nihai analizde, tüm ülkeyi ve de seçmenleri temsil oranı ne? Beyanatın gerisi nasıl getirilebilirdi getirebildi mi?

          Hamas terör örgütü değilse devleti midir milleti mi? Ölümüne sebep olduğu orana göre Filistini temsil oranı ne? Batı ve Dünya çoğunluğu 7 Ekim olayına en iyimser gözle “Gri” olarak bakarken. Sen Türkiye olarak bu küresel çoğunluğa “AK” ve “Kara”nın ne olduğunu ikna edici bir şekilde ne kadar anlatabilmiştin? Sana göre “AK” başkalarına göre “KARA”, böylesine kutuplaştırılmış bir geçmişten geliyorsun (Rahmetli de seçememişti “AK” ve “Kara”yı). Farklı farklı kutuplar! Sıkıştı orta direk, inceldikçe inceldi, Birlikte omuz verek!

          Sadece şunu demek kafi,
          Çünkü hemen herşey izafi!

          ********
          ….
          Atladım ben bir alamete,
          Çıkaracağım selamete!..

          Tıkı tık, tıkı tık, dört nala!…
          Öbürü der “Ya, HAYROLA?”

          Binmiş taka bir alamete,
          Sürükleniyoruz kıyamete
          ……
          İşte bu gariplerin türküsü….
          Herbir kutup ömür törpüsü…..
          ….
          *******

          Tabi bütün bunlar, “Akıl*İman Sentezi”ne göre böyle…..

  4. kendileri de ölmeye başlayınca sokağa dökülen halktan dünyaya ne fayda???
    gidip yine natanyahu_ları seçiyorlar bunlar, çoğunluk tabi, muhalifler varsa da yeterli sayıda değil. kendisi ve ailesi yolsuzluğuyla tanındığı halde her seçimi kazanıyor.
    biden, netanyahu gitmeli demiş. güya esed de gitmeliydi, gidiyordu.
    ama gitmedi.
    şimdi %80 oylarla seçilen bir lider.
    biden da gitmeli değil mi? sağlık sorunları götürmezse, o da zor biraz.
    bu liderlerle dünyaya yalanlar daha çok yayılır.
    gerçekleri yansıtmayan fotoğraf ve haberden çok ne var? lakin kitleler gerçekleri görmek, bilmek, yüzleşmek yerine inanmayı tercih ediyorlar çoğu kez, kanmak istiyorlar, an itibarıyla yalanlardan rahatsız olmayanlar, olanlardan fazla belli ki, bu bir sayı meselesi.
    dengenin değişmesi için kritik sayının değişmesi gerekiyor.

  5. katil işgalci siyonist çete şimdi ve geçmişte kendi yaptıkları tecavüzleri unutturmak için dünyayı manipüle peşinde, nasıl holokost u istismar ederek yalanlarla bu güne geldiler se yalan demogoji ile devam etmekte! oysa ki Hamas mücahidlerinin rehinelere ne kadar hassas davrandığı ortada, tecavüz Hamas’a atılan alçak iftira! birdefa bu na inancı müsade etmez! katil Siyonistlerin her açıdan itibarı sıfırlandı! dünyaya rezil oldular!

    • Ortaya atilan bu tecavuz iddialariyla baska ulkeler de araya giriyor. Ozel arastirma baslatacaklar. Teorik olarak musluman savascilarin bunu yapmasi tabiki beklenemez. Israil sinirindan girerek yapilan saldiri ve rehin alma olayi sabahin erken saatinde basladi. Ne kadar surdu. Iddialar inandirici degil. Ama Hamasin 7 Ekim saldirisi gercekten Netanyahu/Mossad ile Hamasin icersine yerlestirdikleri yahudi ajanlarinin katilimiyla olmussa, minareyi calan kilifinida hazirlamistir. Arastirilsin bakalim ne cikacak.

Yoruma kapalı.