Geçmişte partiler arası kavgalara tanıklık ederdik, şimdi bir parti içerisinde kavgalar çıkıyor.. Ne kadar tuhaf…

26
Reklam

CHP her zaman ilginç bir partiydi, ama son iki seçimde onun hakkında bir de şunu öğrendim: Seçimlere doğru CHP doğrudan tuhaflaşıyor.

Son olaya dün de değinmiştim. CHP’nin grup başkanvekili unvanını da taşıyan, milletvekili sıfatı da bulunan, Afyonkarahisar ilinin belediye başkanı adayı, durup dururken, “Ben başkan olunca, belediyenin kapısından DEM Partililer giremeyecek” diye bir laf etti.

Neden?

Dediğine göre, aday olduğu ilde, AK Partili birileri, kendisinin DEM Partisi ile ittifak yaptığı dedikodusunu çıkarmış; o da böyle bir durum olmadığını duyurmak için bir çıkış yapma ihtiyacı duymuş. Hepsi bu kadarmış…

Üşenmedim baktım: Afyon ilinde CHP oyu 14 Mayıs 2023 seçiminde yüzde 18.8 imiş; DEM’in Yeşil Sol Parti adıyla girdiği aynı seçimdeki oyu da yüzde 0.6… AK Parti ise o seçimde yüzde 44.2 oy almayı başarmış…

AK Partililer öyle bir dedikoduya neden ihtiyaç duysunlar ki? Hem duysalar ne olur?

Yoksa o dedikoduyu çıkartanlar yüzde 44 oyu CHP’nin mi sanmışlardır?

Dedikodunun Afyon’da hiçbir anlamı yok. Başkan adayı tersi iddiayla çıkış yapsa ve “Benim kapım yalnızca DEM Partililere açık olacak” deseydi de bir anlamı olmayacaktı.

Reklam

Her iki tür çıkışın Afyon’da bir anlamı olmayabilir ama, Türkiye genelinde etkisi olma ihtimali hayli fazla.

Nitekim, CHP’nin ilginçliği o sözlerin sarf edilmesinden sonra da etkisini gösterdi. CHP içinde ve yakınında bir tartışma başlamasına sebep oldu çünkü.

Genel başkan bir şeyler söyledi. İstanbul belediye başkanı, adayın defolup gitmesi tavsiyesinde bulundu. CHP’ye yakın medyada, “Ona bu çıkışı yaptıran eski genel başkan” diyenler çıkmış olmalı ki, CHP’nin 7. genel başkanı da zehir zemberek bir mesaj yayımladı. 

Mesajında, kendisinin adının böyle bir olaya karıştırılmasından olağanüstü rahatsızlık duyduğunu belli eden bayağı ağır ifadeler var. Bir de, aynı iddiayı -o buna ‘iftira’ diyor- ekranda dile getiren CHP’li bilinen bir TV sunucusuna da ithamda bulunuyor eski genel başkan.

Olacak şey değil.

Aslına bakılırsa, böyle bir gelişmeye hazırlıklı olmalıydım ama ne yapayım bana yine de tuhaf geldi.   

Gelişmeye hazırlıklı olma gereğini düşündüren, 10 ay önce yapılan seçimlerde, CHP’nin, daha doğrusu CHP yönetim kadrosunun, seçimleri kaybetmek üzere bayağı çaba gösterdiğini yaşayarak öğrenmemizdir. 

Altı parti bir araya geldi ve bir ittifak oluştu. Bir yıldan uzun bir süre her ay toplanılıp üzerinde çalışılarak uzlaşılmış birer metin yayımlandı. Seçim yaklaştığında ise, her şeyi berbat eden gelişmeler birbiri ardına yaşanmaya başlandı. 

Reklam

Kazanabilecek bir aday yerine kaybedecek bir aday çıkartıldı.

Masayı çarpan parti başkanının ağır ithamları sineye çekilip beş cumhurbaşkanı yardımcısı adayına iki isim daha eklendi.

Buna rağmen cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldı, ama bu defa da ittifak ortaklarına sorulmadan Zafer Partisi ile gizli bir protokolla ortaklık kuruldu.

Seçimde CHP listelerinden aday gösterilmiş ittifak partilerinden seçilen milletvekillerini aşağılama anlamı taşıyan bir söylem CHP’lilerin ağızlarına yerleşti. Muhafazakar seçmene dayalı ittifak partilerinin, sırf CHP ile yakınlık kurdukları için, kendi tabanlarıyla ters düşmeyi göze aldıklarının ve bu yüzden suçlandıklarının bile farkına varılmadı.

Tuhaf şeyler bunlar.

Genel başkan değişimi yapılan kurultay sırasında da epey tuhaflıklar yaşandı ama o konudaki söylentileri buraya almak istemem.

Bitti mi? Hayır.

Etrafa kulak verdiğimde, CHP üst kademelerinde bu seçimin kaybedilmesini isteyenlerin sayısının neredeyse kazansın diye çalışanlar kadar olduğu bilgisine ulaşıyorum. Aklım almıyor ama bunu da CHP’nin tuhaf ilginçliğine vermeden edemiyorum.

Şunun şurasında seçime birkaç hafta kaldı.Önümüzdeki süre içerisinde yeni tuhaflıklarla karşılaşmak hiç de ihtimal dışı değil. Geçmişte farklı partilerin durduk yere kavga çıkarmaları ülkeyi zor durumlara sürüklemişti ve o dönemleri yarı korku yarı endişe içerisinde geçirmiştik.

İlk kez son genel seçimde birbirine benzemez partilerin belli bir amaç için ittifak çatısı altında buluşabildiklerine tanıklık edildiğinde bir şeyler değişiyor umuduna kapılınmıştı.

O buluşmayı sağlayan CHP şimdi kendi içinde kavgalara sürükleniyor.

Tam da yerel seçim öncesinde.

Dedim ya, CHP ilginç bir parti

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. yazının başında kaçdır yer alan görseli arattigimda yapay zeka konulu haberlerde kullanılan bir görsel olup yapay zeka makinasinin bir çok insanı işinden edeceğini vurgulamak için kullanılmış.

    buna göre yazarımız muhalefet partileri zeka seviyelerinin seçim kazanmaya yetmediğini anlatmaya çalıştığı anlaşılabilir.

    muhalefetin zeka sorunu olduğu bir gerçek ama şartların seçim kazanmak için süper zekaya ihtiyac duymadığı da başka bir gerçek. öyleyse daha başka bir açıklaması olmalı değil mi yoksa komplocu görünmekten mi cekiniliyor acaba?

    • Cenab-ı Hakk doğruların yardımcısıdır. Birileri önlerini kesmeye uğraşsalar da, hakikaten memlekete hizmeti gaye edinen kadrolar muzaffer olurlar inşallah!..

  2. chp içinde gerçekten iktidar olmayı istemeyen hatta engellemeye çalışan ciddi bir kitle var, daha önce şüpheleniyorsak ta son bir kaç seçimde olanlar artık bariz ortaya çıktı. belli ki hayatlarından memnunlar. mevcut iktidar neredeyse tüm politikalarıyla zenginlere ve elitlere çalışıyor, ezilenler hep yoksullar. peki bu zengin ve elit tayfa zaten chp ve saz arkadaşları ve seçmenleri değil mi çoğunluk olarak???
    biz gelsek bu kadar kendimize yontamayız diye mi düşünüyorlar acaba???
    güç dengeleri kavgaları bizim gibi ülkelerde her zaman vardır, mevcut iktidar içindeki kavgaların ve anlaşmazlıkların sonucu olarak 15 temmuz kabusunu yaşamıştık hem maddi hem de manevi kayıplarımız ne kadar büyük oldu değil mi?
    milyonlarca insan zarar gördü.
    ne iktidardan ne muhalefetten yüzümüz gülüyor vesselam.

  3. Geçmişte partiler arası kavgalara tanıklık ederdik, şimdi bir parti içerisinde kavgalar çıkıyor.. Ne kadar tuhaf…😂😂😂😂😂😂
    CHP ve fetö medyasını ağzı açık dinleyenlere göre bunların hepsi Erdoganın oyunu 😂bay kemal Erdoganın adamı olduuu😂olmadı akşener erdoganci oldu…buda olmadı babacan Davutoğlu ittifakı bölmek ićin ajan oldu..hatta pkkkandil niye millet ittifakı lehinde açıklama yapıyor denildiğinde bunlar Erdoğan destek olsun diye beyin??? fırtınası yapanlar oldu😂😂😂😂😂
    işte bunlara ramen hala anlamadınız..göklerden gelen bir karar vardır..
    ha birde😂😂😂😂😂
    Tuhaf şeyler bunlar.
    Genel başkan değişimi yapılan kurultay sırasında da epey tuhaflıklar yaşandı ama o konudaki söylentileri buraya almak istemem.
    tabi bu gibi meseleler helede CHP olunca buraya almak olur mu?😂😂😂😂😉olmaz…şaşırdık mı???? hayır…
    nerde kalmıştık 😂😂😂😂iktidar ….Erdoğan ..emeklileeeeeeer……..😂😂😂😂

    • ‘Tuvalet terliği de koysa CHP’ye oy veririm’ ya da ‘lağım suyu karışmış su içer yine de CHP’ye oy veririm’ şeklindeki bildik CHP anlayışının bu defa da geçerli olup olmayacağını, herkesten çok CHP’liler merak ediyor olmalı.

      • muzaffer bey emin ol CHP seçmeni bir gram fire vermeden aynı oy çıkacak….🖐️🙂

    • bence olay tam olarak şöyle;

      önceden devlet Sultan’ın mülküydü, vatandaşlar da Sultan’ın kullarıydı devletin sınırları içindeki toprakların tamamı da sultana aitti. sultan avrupa ülkelerine dil öğrensin tahsil görsün ve sonrada gelip cihan devletleriyle imparatorluk ilişkilerini yürütsünler diye öğrenci gönderiyordu. birinci Dünya savasinda sultan yenilince bu Avrupa görmüş bürokratlar sultanliği tek bir kişinin elinden alıp millete verdik diyerek cumhuriyeti ilan edip Türkiye Cumhuriyetini kurdular.

      bu kurucu kadronun partisi CHP idi, tek partiydi ve başka partiye müsade etmiyorlardı. bu yeni devletin vatandaşlarından siyasete meraklı olanlar o tek parti olan CHP’de siyaset yapıyorlardı. CHP zulmünden korunmak için de CHP’de siyaset yapanlar vardır mutlaka.

      gel zaman git zaman Türkiye’nin NATO’ya girmesi Avrupaya şirin görünme ihtiyacı le çok partili sisteme mecburen geçildi ve DP’nin iktidar dönemi başladı kurucu kadroya ne oldu peki?

      kurucu kadro bir kısmı coktan emekli olup diğerleri de zaman içinde devlet içindeki görevlerini çocuklarına devretti. herkes bilir sultanlık kimde olduğu önemli olmaksızın babadan oğula geçer. sultanlık ister tek bir kişide isterse de tek bir kişiden alınıp millete verilmiş olsun. sonuçta o milletin sadece küçük bir kısmı devlet memuru olabiliyor dolayısıyla o küçük azınlık olan devlet memurları Sultan’ın ta kendisi oluyor. bu gün Türkiye’de 5.5 milyon civarında sultan var.

      bana inanmıyorsanız gece sokaklarda dolaşan bekçilere sormadan seyredin isterseniz.hizli hızlı mesaiye başladıklarını bildiren voltalarını attiktan sonra nerde sabahlarlar bilinmez bir daha da mesai bitiminde evlerine giderken görebilirsiniz. buna rağmen emeklinin 4 katı maaş alırlar.

      bekçiler ve diğer alt derece memurlar kurucu kadronun cocuklari değildir. kurucu kadronun mirasçıları en üst brokrasi ile en az orta derece memurlar arasında bulunur. elbette ise alttan başlarlar ama orda fazla kalmazlar, çok hızlı yükselip en üstte hazır tutulan yerlerine geçerler.

      kurucu kadrolar mifascilari eliyle konumlarını koruyorken CHP’ye ne oldu peki?

      CHP’yi kurucu kadrolardan devralan mirasçıları olan çocukları uzun yıllar devlet içindeki saltanatlarına payanda yaptılar.diğer partiler de bunu öğrendiler ve onlar da kendi partilerini kendi saltanatlarina payanda yaptılar.

      şimdi başta CHP olmak üzere bütün partiler aman saltanatımız yıkılmasın diye uğraşıp duruyorlar.

      peki bu hikayede Erdoğan diye biri var mı?

      yok, neden yok. çünkü Erdoğan hikayedeki saltanatı perdeleyebilen tek kişi olduğu için bütün partiler kendi saltanatlarını Erdoğan’ın arkasında gizleyebiliyorlar. normalde Erdoğan diye biri var-yok, kimsenin de Erdoğan’ı taktığı yok. sadece saltanat var.

      şimdi sen neye gülüyorsun?

      • şimdi sen neye gülüyorsun😂😂😂😂😂😂😂😂
        anlamadın değil mi
        anlıyorum seni😂😂😂😂😂

      • Madem öyle, o yoğunluğa siz de girin. Bakın Özgür Özel, “2028’de CHP’yi iktidar yapamazsam koltukta durmam” dedi. Bakın bakalım bir kendinize, heyecanlanmış mısınız?

  4. “Neye layıksanız o’nun ile yönetilirsiniz” bu bir iddia değildir. Değiştirilemez, yani insan kendini düzeltmez ise mutlaka düzgün olmayanlar tarafından yönetilir. Ve böyle İktidarlar ile böyle muhalefet kaderin olur. Selamlar sunarım

    • Murat Kurum’un hizmet içerikli vaatleri, CHP’nin reklamdan başka bir şey olmayan belediyeciliği ile baş edebilecek mi?
      Takdir İstanbullunun.

  5. Bunlara “yalancı doğum sancıları” denir sayın yazar😊.
    Belliki doğum günü 1 NİSAN 2024.
    (Birileri Nisan 1 şakadı yapacak görünüyor lakin, eş.ek şakası kıvamında olmaz umarım😡).

  6. sayın Ataman bey işbankasında büyük hissedar da söz sahibide çalışanlardır..

  7. Bu garip durum karşısında vatandaş olarak şu soruları sormak sizlerin hakkı.
    CHP’de kim Genel Başkan?
    Partiyi yönetemeyen Özel ülkeyi nasıl yönetecek?
    Genel Başkanını takmayan İmamoğlu bizleri takar mı?

    • Her parti dikta ile yönetilmiyor. Akp genel kurultaylarında bir tane karşı aday çıkmıyor. Bunlara da parti denmiyor demokrasilerde. Ülkeyi de aynı otokrat zihniyetle yönetiyorlar. Muhalefeti tanımıyorlar. Bir tane tv tartışmasına çıkma cesaretleri de yok. Hiç bir eleştiriye verecek cevapları yok çünkü. O yüzden hesap vermemeyi tercih ediyorlar. Ama eninde sonunda hesap verecekler.

      • Soru şu: Partilerin hedefi iktidar olmak değil midir?
        Tabii ki öyle!
        Tek adaylı tek listeli kongreler yapan AK Parti 22 yıldır girdiği her seçimi kazanırken, çok adaylı çarşaf listeli kongreler yapan CHP’nin hiçbir seçimi kazanamamış olması düşündürücü değil mi?

  8. Yıldıray Oğur da aynı konuyu işlemiş. Onun söylediği Afyon’da farklı dinamikler var ve CHP adayının çıkışı onlarla ilgili. İstanbul ile Afyon aynı dinamiklere sahip değil. Aslında bu CHP’nin diğer partilere göre, özellikle muhafazakar milliyetçi partilere göre daha çok sesli, daha demokrat olduğunu da gösteriyor. En azından liderini ve yönetim kadrolarını seçimle değiştirebiliyor. Diğer partiler emir komuta zinciri içinde halka rağmen, bilime teknolojiye, insan haklarına rağmen kararlar alıyorlar tepeden. Liderler de hiç değişmiyor. Hele AKP’de en tepeden bir kişi dışında kimsenin sesini çıkarmasına izin verilmiyor. Bunlara parti denmiyor. Tek adam klubü ve otokrasi deniyor. Demokrasi de olmuyor bu ortamda. 6’lı masayı bitiren Akşener oldu. Bir başka tek lider sendromu. CHP yine de tarihinin en iyi performansını gösterdi o seçimde tüm cephelerden, içeriden ve dışarıdan saldırılara rağmen Kılıçdaroğlu yüzde 48 oy aldı. Yurt dışından taşıma oylar olmasaydı seçimi de almıştı. Almancıların cezasını çekiyoruz. Euro kazanıp gelip ülkenin içine ediyorlar, altlarında lüks arabalarla millete hava atıyorlar. Yüksek enflasyonun sefasını da onlar sürüyor. Bu fakir millet gibi bir araba alınca bir tane de Erdoğana hediye etme yükümlülükleri yok.

    • El insaf yanılıyorsunuz seçimde Erdoğan ı isteyenlerle Ondan nefret edenler ( daha doğrusu istemeyenler ) arasında geçmiştir. Yoksa % 48 i CHP almadı aynı senaryo İstanbul seçiminde de görülüyor İmamoğlu bu perfonmansıyla % 41-45 i hayalinde bile göremezdi.
      Gelelim CHP ye partinin başı kim Özel mi İmamoğlu mu senin ne haddine grup başkanvekilini kovacaksın Sana boşuna Parttime belediye başkanı denmiyor.
      Üstat herkes kendi görevini yapacak birde hiyerarşi denen birşey var herkafadan bir ses çıkarsa ast üste emir verirse O savaş hüsranla sona erer.

    • Yurt dışındaki Alamancıların ülke yönetimini belirlemesi son derece yanlış. Yurt dışında yaşayanlar oy vermemeli. Bunun tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Ülkenin hayat pahalılığını, sefaletini, eğitimde teknolojide geriliğini yaşamıyorlar ama dışardan gazel okuyorlar. Ülkeye gelince de bir havalar, beğenmiyorlar. Ay bizde şöyle böyle, siz niye böylesiniz diye. Üstelik gidiyorlar Türkiye’nin AB’ye girmemesi için lobi yapıyorlar. Yıllardır yaptılar. Buna dur demek gerekiyor. Burada yaşamayan oy vermemeli.

      • Ender bey, o zaman türkiyedeki almanlar ve ingilizler de kendi ülkelerindeki seçimler için burada oy kullanamaz, ok?

        • Ben onlara karışmam. Onların işi. Ama bizim Alamancılar oy vermemeli. Organize olarak Türkiye’de ve Avrupa’da faşistlere ve diktatörlere oy veriyorlar. Hollanda’da Türklerin faşist Geert Wilders’e oy verdiklerini dünya alem duydu.

          • Ben duymadım! böyle iddialı ifadelere güvenilir kaynak gösterilmeli ki bir işe yarasın. Sonra, takmışsın kafana bir almancılar! Hollandaya gidip bir ırkçıya oy veriyorlar!…

  9. 4.115–3.580 = 535 TL
    Geçen Cumartesi saat 17 gibi yani bir hafta önce bir tanıdığıma bir(1) çeyrek altını 3 bin 580 TL’ye almıştım.
    Az önce altın aldığım kuyumcunun bakarak fiyat verdiği siteye baktım(H…altın) fiyat 4 bin 115 TL olmuş.
    Bir haftalık fark 535 TL
    Piyasa resmen yangın yeri.
    O parti şunu demiş, bu parti bunu demiş hiçbir anlam ifade etmiyor.
    Bir çeyrek altın borcunuz var ise borcunuz sadece bir haftada 535 TL arttı.
    10 tane ise 5.350 TL arttı.
    Bu para nereden bulunur nasıl ödenir.
    Bir de döviz kurundaki her bir kuruşluk artışın ekonomimize maliyeti yaklaşık 5 milyar TL.
    Astronomik ve korkunç rakamlar.

  10. İranda önemli olan tek şey petrol bakanının kim olduğudur, chpde ise işbankası hisselerine kimin hükmettiğidir, gerisi laf…

    • CHP’nin İstanbul adayı, “Belediyeyi DEM’lilerle yönetmeyeceğim” diyen Afyonkarahisar adayını partiden kovarak aslında “Belediyeyi DEM’lilerle yöneteceğim” demiş oldu.

      Hatırlayalım.

      Özgür Özel, yerel seçimler sonrasında insanları sokağa çağıracaklarını ama “kan dökmeyeceklerini” söylemişti.

      Ön duyurusu yapıldığına göre mutlaka hazırlıkları da devam eden bu sokak eylemlerinin mevcut CHP ile DEM Parti ortaklığında gerçekleşeceğini düşünmek durumundayız.

      Esenyurt’un sadece “seçim” için seçildiğini mi sanıyorsunuz?

Yoruma kapalı.