İttifak ruhu denilen şey ne kadar demokratik? Bizden ve ABD’den örneklerle anlatıyorum…

17
Reklam

Dün AK Parti ile MHP arasındaki ‘Cumhur İttifakı’ açısından en önemli günlerden biriydi.
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkan adayları toplantısında, Cumhur İttifakı için, ‘‘Asıl gayesi seçim kazanmak değil, ülkemizin istikbal ve istiklalini de garantiye almaktır’’ tanımını yaptığı gibi, ‘‘Kimse kusura bakmasın, Cumhur İttifakı’nın ruhuna uymayanı istirahate alırız’’ da dedi.
Lafta da kalınmadı. İttifak unsurlarından MHP, Samsun milletvekilini disiplin kuruluna sevk etti, Samsun il başkanını da görevden aldı. İttifak’ın diğer unsuru AK Parti de, Samsun il başkanının açığa alındığını açıkladı.
Bu gelişmenin sebebi, MHP’ye göre, ‘Cumhur İttifakı ruhuna aykırı faaliyet’
AK Parti de açığa alınma gerekçesinin ‘Cumhur İttifakı presiplerine uygun olmayan açıklamalar’ olduğunu duyurdu.

Ey ruh, geldinse vur

Meğer MHP’nin Samsun milletvekili Erhan Usta, İttifak için ‘‘Olmazsa olmaz değil’’ demiş ve İttifak olmasa da Samsun’un 17 ilçesinin tamamında belediyeleri kazanabileceklerini ileri sürmüş; buna karşılık AK Parti Samsun il başkanı Hakan Karaduman ise MHP’li milletvekilinin bu iddiasına ‘ancak gülünebileceği’ tepkisini vermiş…
Ruha aykırı bulunan bu karşılıklı görüş beyanı. Hepsi bu kadar.
İki partinin merkez yönetimleri, eş-zamanlı olarak, ağız dalaşına girişen yerel yöneticileri görevden alma yoluna gittiler.
Ne kadar ilginç değil mi?
Bu gelişme, AK Parti ile MHP arasındaki ilişkiyi tanımlamada ‘ittifak’ sözcüğünün artık yeterli olmadığını gösteriyor; bu birliktelik için yeni bir sıfat aramak zamanı geldiğini de.
İki parti yıllarca kendilerine yerelde hizmet vermiş olanları birbirleri uğruna bir çırpıda harcayabilecek kadar birlikteliklerine önem veriyorlar; ‘ittifak’ sözcüğü bu birlikteliği açıklamakta zayıf kalıyor.
Ruha aykırı bulunan ağız dalaşı AK Parti ve MHP’nin yerel yöneticilerinin kendi alanlarında ‘parti çıkarını’ ön planda tutan mücadelelerinin sonucu. İttifak için parti çıkarından vazgeçilebiliyor.
Bu büyük bir olay.
Sadece parti çıkarından vazgeçilmiyor, partilere omuz vermiş yerel yöneticiler bu yüzden cezalandırılıyor da.
Ceza başka yerel yöneticileri hizaya getirme amaçlı, besbelli.

ABD’de bir Molla Kasım: Mitt Romney

Türkiye siyaseti bu olayla çalkalanırken, ABD’de de Kasım ayında yapılan seçimde sandıktan kazanarak çıkan yeni yüzler 1 Ocak günü görevlerine başlama heyecanını yaşıyorlardı. Yeni senatörlerden biri, daha ilk mesai günü, kendi partisinden başkan seçilmiş Donald Trump’a bir sürpriz yaptı: Washington Post gazetesinde onu yerden yere vuran, seçildiği görevin hakkını vermeye yarayacak kalitelerden mahrum olmakla suçlayan bir makale yayınlayarak…
Utah’dan senatör seçilen Mitt Romney Washington’da yürüteceği görev sırasında Trump’ın attığı her Twit’e veya yapacağı her yanlış adıma ânında cevap vermek niyetinde olmadığını, ancak ‘bölücü, ırkçı, cinsel ayrımcı, göçmen karşıtı, samimiyetsiz ve demokratik kurumları tahrip edici belirgin açıklamaları veya davranışlarına karşı sessiz de kalmayacağını’ yazdığı makaleyle dünya âleme duyurdu.
Mitt Romney önemli bir eyalette valilik yapmış, 2012 başkanlık seçiminde başkan adayı olarak yarışmış Cumhuriyetçi Parti’den ismi iyi bilinen bir politikacı. Kendi partisinin çıkardığı başkana, göreve başladığı ilk gün, ‘‘Yanlış yaparsan, karşında beni bulursun’’ mesajı verecek kadar da açık sözlü biri.
Trump, tahmin edilebileceği gibi, Romney’in bu çıkışına öfkelendi, ağız dolusu tepki verdi, ama endişelendiğini de belli etti.
Belli ki, Romney gibi kendi partisinden olan siyasilerin attığı her adımda karşısına çıkmasından endişe duyuyor Trump.

İki ülke, aynı sistem, iki farklı sonuç

İki ülkenin birbirine benzemesi gereken sistemlere sahip olduğu düşünülürse, Türkiye ile ABD’de, aynı günlere rastlayan olaylar arasındaki benzemezlik olağanüstü dikkat çekici.
ABD’deki başkanlık sisteminde partilerin yapısı tartışmalara imkan veriyor; bir senatör kendi partisinden seçilmiş başkana haddini bildiren çıkışlar yapabiliyor. Bizdeki başkanlık seçiminde ise, bir partinin yönetimi başka bir partinin il başkanıyla ağız dalaşına giren bir milletvekilini partiden ihraç etmeye hazırlanıyor…
Başkanlık sistemleri -sözgelimi ABD’de- var oldukları ülkelerde koalisyonlar dönemine son verdikleri halde, bizde başkanlık sistemiyle birlikte oluşturulan partiler arası ittifak, adı konulmamış bir koalisyonu zorunlu kıldı. İki parti (AK Parti ile MHP) tek partiymiş gibi hareket ediyor.
Hatta, AK Parti lideri, ittifakın ‘ülkenin istikbal ve istiklalinin garantisi’ olduğunu da söylüyor.
İktidar veya muhalefet fark etmiyor, partilerde merkezde alınan kararlardan veya yürütülen politikalardan farklı düşünen tek bir Allah’ın kulu çıkmıyor ülkemizde; öyle birileri varsa da seslerini çıkartamıyor. Partilerinin çıkarları zedelenebilir endişesiyle bile olsa, rahatsızlıklarını belli edenlere, partiler derhal kapıyı gösteriyor.
O halde eskilerin ağzıyla şöyle diyebiliriz: Çelebi böyle olur bizde demokrasi dediğin…
ΩΩΩΩ

Reklam

17 YORUMLAR

  1. Ne olacak koltuk sıcak geliyor! Kalkarsa üşütebilir….Birde CeHaPe genel başkanına diyorlar ya hiç bir seçimi kazanamayan lider diye: Acaba MeHaPe lideri kaç seçim kazandı O koltukta biride bu soruyu sesli düşünse ya…

  2. Amerikan demokrasisinin nesine benziyorsa bizimkisi, orda daha az oy almış olanı başkan yapıyorlar! Seçim sonuçlarını rus bilgisayar korsanlarının belirlediği bir demokrasiye nasıl benzeyebiliriz ki? Partisinden farklı düşünen elemanlar başka bi parti kursalar ne güzel olurdu, hem biraz eğlenirdik..:) insan beğenmediği bi partinin içinde ne diye mızmızlanıp durur ki çelebi?

  3. Maraba kısmı ne bilir demokrasiyi eşitliği özgürlüğü. Böyle zırva şeylerle ağanın canını sıkmayın köyü satar vallah.

    • Maraba dediklerin, şu madamın partisine bi anda geçiveren ve sonra bozuk mal gibi geri çağrılan 15 chp mebusu mu oluyor anadol arkadaş?

  4. Acaba Amerika’ya 50 katı bir güç açıktan saldırıyor mu
    Saldırsa ne olur

  5. İleriyi görmek
    Birinci hata devlet başkanının aynı zamanda parti başkanı olmasıdır. ABD’de adaylar partiden gösterilir ancak aday, parti başkanı olmaz Sermaye’nin parti için uygun gördüğü kimse olur. Şimdi Sermaye’nin yanında Pentagon da devrede.
    Türkiye’de de başkanlık sisteminin yürümesi için devlet başkanlarını ordu belirlemelidir. ABD’de Beyaz Saray ne ise Türkiye’de ordu odur.
    ABD ömrünü doldurmuştur. Başkanlık sistemi sonunda askeri diktaya, sosyalizme geçilecektir. Türkiye’de sonuç oraya varır. Başkanlık sistemi bir gün askeri diktayı getirir. Yahut devlet yıkılır. Başkanlık sistemi yalnız ABD’de vardır. Türkiye direniyor.
    Türkiye’nin çıkarı başkanlarını Adil Düzen’e göre seçmesidir.
    1. Başkan orgenerallerden olmalıdır. Partiler adaylarını göstermelidir.
    2. Başkanlar milletvekillerini sıralama usulü ile seçmelidir. Bir partinin değil bütün partilerin başkanı olmalıdır.
    3. Başkan başbakanı seçmelidir. Bakanları ise meclis ayrı ayrı seçmelidir.
    4. Genel Kurmay Başkanı, Başbakan seviyesinde olmalıdır.
    5. Halk ordusunu seçmeli, orada askerlik yapmalıdır. Yeter sayıda asker bulamayan ordu komutanı, görevden alınmalıdır.
    6. Askerler sivillerin, siviller de askerlerin işine karışmamalıdır. Bugün il başkanları ittifaka karşı olur. Yarın orduda karşı olanlar belirir. Ülke meçhullere doğru gider. AK Parti 15 Temmuz’un olmayacağını savunuyordu ama oldu.
    Gelin, devletimizi Kur’an’a göre yönetelim. Askerler de Kur’an düzenini öğrensinler. Sermaye’nin laiklik dayatmasını tarihe gömelim. Kur’an’ın laikliğini esas alalım.

    • Karagülle hocam, sosyalizmi buldunuz da beğenemiyor musunuz? Başkomutanı zaten halkımız seçiyor, başkanlık sisteminin askeri diktaya dönüşmesi de ne demek ki:) lafı güzaf…

  6. Merak uyandırdın ama yabancı dil bilenler okusun diyorsun
    Tercümeyi yayınlamamışsınız

    • Zekeriyya bey! Ocak medya Türkce cevrisini özet olarak yaziyor, ordan okuya bilirsin.
      Yalniz Ocak medya Romney’in yazdiklarıni biraz daha kibarlastirarak çevri yapmiş.

  7. Bir süredir dünyada gözle görülür bir değişim söz konusu. Teknolojide başdöndürücü gelişmeler gözleniyor. Dünya ülkelerinin yeni gelişmelere bağlı olarak alacağı pozisyonlar tartışılıyor. Bu gelişmeleri Türkiye de zamanında farketti fakat mevcut düzenini iyilestirerek yeni gelişmelere kendini hazırlamak yerine sistem değişikliğine gitti. Dünyadaki gelişmeler ivme kazanırken Türkiye sistem oturtturmaya çalışan hazırlıksız riskli bir pozisyonda. Türkiye’yi idare edenler bu riski idrak ettikçe korumacı refleksiyle hareket ettikleri görünüyor. Benim anladığım bu. Ne kadar iç rahatlatıcı deyil mi?

    • Bu meselelerden anlamayan ne baranlar, cansular, pelinsular, melisalar var… Boşver kafanı yorma, iyi ki liseye filan devam etmemişsin:)

      • Doğru! Anlamadığım noktalar var. Mesela MHP nasıl oluyor da kendi aleyhine bir ittifaka evet diyor ve aman bozulmasın diye en sadık adamlarını feda edebiliyor. Vatan aşkı! için mi? Öyleyse AKP de de var o aşk! Eğer vatan sevdasından evet diyorlarsa adaylıkları oy oranlarına göre oransal paylaşmak vatan sevdasının gereği değil mi? Kuşkusuz bu fedakarlık gibi görünenin arkasında benim bilmediğim! bir çıkarı var MHP nin. Sen ne olduğunu biliyorsan söyle.

  8. Maalesef Türkiye başkanlık sistemine geçmekle çok büyük bir hata yaptı.
    Çünkü sistem ne olursa olsun uygulayıcılar aynı nitelik ve kalitede olduğu
    sürece değişen hiçbirşey olmayacağını gördük ve göreceğiz.
    Kazara bir sonraki seçimde çapsız ve yeteneksiz biri başkan seçilirse vay memleketimin
    haline .
    Toplum ne ise başındaki yöneticiler ondan farksız değildir.

    • Eski rejimle devam etsek kuş mu konduracaktık ahmet bey? Halkımız kimi isterse onu seçer! Ayrıca endişelenmeyin; çoğunluk öyle pek bi iyi yetişmiş, sorgulayıcı, üretken, meslek sahibi, evrensel değerleri falan da yemiş yutmuş, sürekli genç beyin göçü veren badem bıyıklı mutemetlerden oluşmuyor allaha şükür:) öyle kazara ya da tıpış tıpış oy kullanan bi toplum da yok karşınızda! Çapsızmış…

  9. Aman ha arkadaşlar AKP-MHP ittifakına olumsuz eleştiri yapmayın! Devletin istikbali ve istikrarı tehlikede! 100 yıldır yaşayan bir devlet ne oldu da bugün tehlikededir. Yabancılara satmadigimiz şirketler kalmadı. Köprüler bile yabancıların. AKP MHP ittifakı kaybederse Maazallah: Vatan bayrak ezan elden gider! Çok tehlikedeymis. Şu koca Türkiye’de sadece AKP MHP ülkeye sahip çıkıyor! Diğerleri hepsi zillet ittifakı! Yeri geldiğinde AKP MHP anayasayı bile ihlal ediyorlar.
    Peki şimdi ben soruyorum sizlere: Gerçekten İstanbul veya Ankara iktidar partisi kazanamazsa Turkiyenin istikbali ve istikrarı tehlikeye mi girer?
    SAYGILAR SEVGİLER

  10. Fark şu, Amerika’da parti içi demokrasi var. İlgili senatörün seçimi Trump’ın ataması ile olmadı. Seçildiği eyaletteki seçmenine sorumlu hissediyor kendisini o kadar. O yüzden pek çok senato ve meclis kararlarına aynı partiden temsilciler hep beraber aynı oyu kullanmazlar. Her temsilci seçildiği bölgenin çıkarları açısından oy kullanır. Bizde ise ne milletvekilinin ne belediye başkanının yetkisi etkisi yada sözünün kıymeti vardır. Parti başkanı ne derse odur. Tek sesli bir yönetim tarzı bu. O yüzden de farklı sesler farklı görüşler duymak imkansızdır. Son yıllarda giderek artmış ve artık aykırı sesler ilk olayda partiden ihraçla cezalandırılmaktadırlar. Bu sebeple parti başkanları büyük bir skandal olmadıkça (isterse 10 seçim kaybetsin) değişmez. Buna demokrasi demek zor. Ama milletimiz bunu seviyor ve istiyor. İnanmıyorsanız seçim yapın 🙂

  11. Biz ABD yi birakalım kendimize bakalım.
    CUMBUŞ ITIFAKI Turkiyeyi batirma İtifakı.
    Bugün biraz internette dolaştım önce Almanya Dişisleri bakanliğınin Vatandaşlarina Turkiyeye gitmeyin uyarisini görünce Almanca bilen birisine okutturdum ve Çevrisininide benim için yapti.
    Ikinci yazidada Turk iş damlari ve Akademisyenlerele yaptiklari raportajlar, 15 Temmuzun gerçeklerini anlatiyor.
    Ikisinin ortak yönü Turkiye Başkanınin incilerinden bahsediyor olmalari.
    Yuzlerce iş adami iş yerlerıni Avrupaya taşimişlar. TABII BUNA MILIYONLARCA DOLARDA DAHIL.
    The New Yor Times
    https://www.nytimes.com/2019/01/02/world/europe/turkey-emigration-erdogan.html
    https://www.auswaertiges-amt.de/de/aussenpolitik/laender/tuerkei-node/tuerkeisicherheit/201962

Yoruma kapalı.