Siyasilerin yalnız kendilerine oy veren kitleyi iyi çözümlemeleri başarı için yeterli değil, rakiplerine oy veren kitleleri doğru değerlendirmeleri de gerekli.
AK Parti’nin seçim başarılarının önemli sebeplerinden biri bu bence. Hem kendi kitlesini iyi tanıyor AK Parti yönetimi, hem de rakiplerinin tabanını…
Yalnız siyasilerin değil, siyaset üzerine düşünüp yazanların da oy verenleri iyi tanımalarında yarar var.
Konuyu benim aklıma getiren, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisinin 22. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, benim de burada değindiğim, ekonomiyle ilgili bir cümlesininin sağda-solda yorumlanması oldu.
En tipik örnek, T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın, dünkü, “Uydur uydur söyle, inanıyorlar nasıl olsa!” yazısı.
Başlık yazının bir özeti gibi. Yazar, AK Parti kitlesinin Erdoğan ne söylerse onu hiç düşünmeden doğru kabul ettiği kanaatinde.
Ne demişti o cümlede Cumhurbaşkanı Erdoğan, hatırlayalım:
“Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Yine biz bunu çözeceğiz.”
Acaba AK Parti’ye oy verenler ekonomide yaşanan sıkıntıların dışarıdan kaynaklandığına inanıyor olabilirler mi?
Hiç sanmıyorum.
Türkiye’de geniş kitleler hayat pahalılığı altında eziliyorlar; o geniş kitlelerin içerisinde AK Parti seçmeni en kalabalık grubu oluşturan sosyal çevreden insanlar. Elbette o insanlar, yaşadıkları sıkıntılarda, 22 yıldır iktidarda bulunan AK Parti’nin sorumluluğunun farkındalar.
Muhalif TV kanallarının şu sıralarda yaptıkları görüntülü röportajlarda hayat pahalılığından şikayet edenlerin hiç azımsanmayacak bir bölümü, görünüşlerinin de ortaya koyduğu üzere, potansiyel AK Parti seçmeni.
O insanların son seçimde oylarını iktidar partisine ve adayı olan Tayyip Erdoğan’a verdiklerinden hiç kuşku duymuyorum.
Çelişkili mi geliyor, şikayet ettikleri halde oylarını AK Parti’ye vermeleri?
Gelmesin.
Sebebi, yukarıda alıntıladığım cümlenin son bölümünde var.
“Yine bunu biz çözeriz” bölümünde…
Ülkemiz insanı Osmanlı döneminden -1876’dan- beri oy kullanıyor. Bu kadar uzun sürede her millet, oyunun ne kadar değerli olduğunu, sonuçlarını yaşayarak, öğrenir. Bizim insanlarımız da bunun farkında. Farkında oldukları için de, çok partili döneme geçildiği dönemden başlayarak, kendilerine en yakın gördüklerine oy verdiler.
Bazen yakın gördüklerini terk edip farklı partilere de oy verdikleri olmadı mı? Oldu. Uzağa gitmeye gerek yok, son -2019- yerel seçimde, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere tam 11 ilde büyükşehirleri kaybetti AK Parti.
Muhalefet son genel seçim ve cumhurbaşkanı seçiminde de AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırabilirdi.
Neden başarılı olamadı muhalefet?
Sorunları çözeceğine güvenilemediği için olmasın?
Mehmet Yılmaz’ın kendisi de, seçim sürecinin başından Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilan etmesine kadar, farklı bir ismin aday gösterilmesi gerektiğini yazıyordu.
Cumhurbaşkanı adayı muhalefetin, yanlış bir isim olduğu gibi, onun aday olarak belirlenmesi biçimi de şık değildi. Masanın diğer partilerini adaya zorlamak için yapılan her şey, oyunu muhalefet için kullanmaya hazırlanan seçmen kitlesi tarafından olumsuz karşılandıysa buna hiç şaşırmam.
İktidarı değiştirmeyen seçimden sonra, seçimde oylarını muhalefete vermiş olanlar, CHP’liler de dahil, iç huzuru içerisinde görüntüsünü vermiyorlar.
Özellikle Millet İttifakı’nın başı bozukluğu ve CHP’nin içerisinde patlak veren çatışma, pek çok insanı, “Bunlar iktidara gelseydi halimiz ne olurdu?” düşüncesine sevk etmiş bulunuyor.
Seçimden sonra muhalefetin bu hiç hoş olmayan görüntüsü yanında iktidarın duruşuna bakalım.
Her vesileyle kendisinin ‘ekonomist’ olduğunu ve her şeyi en iyi bildiğini tekrarlayan, ayrıca “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezini dünyaya hediye etmesiyle övünen AK Parti lideri Erdoğan, seçim sonrasında fazla tereddüt etmeden iddiasından ve tekrarlaya geldiği tezinden vazgeçiverdi.
Mehmet Şimşek’in uzletten, Hafize Gaye Erkan’ın ABD’den getirilerek ekonominin yeni bir kadroya teslim edilmesi ve Erdoğan’ın bu alanda geriye çekilmesi basit bir olay sayılmaz.
Bunu yapabildi Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Kendi kitlesine sıkıntıların çözüleceği umudunu verebilmek için buna katlandığı çok açık.
Zaten bu geri çekilişle irtibatlı olarak “Yine biz bunu çözeceğiz” diyebiliyor.
Çözebilir veya çözemez, ancak muhalefete baktığımızda, orada sorunlarla baş etme yolunda bir çaba yok, buna karşılık iktidarda eski iddialarından geri çekiliş ve bir çaba var.
AK Parti -özellikle de Tayyip Erdoğan– hem kendi partisinin hem de rakiplerinin kitlelerini tanıyor da böyle davranıyor.
Tabloya bakıyorum ve muhalefetin daha birkaç fırın ekmek yemeye ihtiyacı olduğunu görüyorum.
Ekmekler de pahalılandı.
ΩΩΩΩ
Doğrusu seçim sonrası kemik cehapeli ya da işçi partili ya da eski kominist yeni tatlısu enteli yazarların hala halka akıl vermesinden midem bulanıyor artık. ki çoğunu okumadığım gibi isimlerini görmeye de tahammülüm yok. hala neden kazanıyor diye sormak yerine halka “tu kaka” yapıp işin kolayını muhaliflik diye yutturuyorlar. muhalefet neden kazanamıyor çünkü klavuzu karga!
benliklerinde mücessem hale gelmiş halk ve islam nefreti, gerçeği görmelerini engellediği gibi bunları klavuz edinenler de aynı çıkmazda debeleniyorlar.
Hedefe sabitlenme: risk ihtimalinde korunmak için risk unsuru olan hedefe odaklanma esnasında bütün organlar da kontrolsüzce hedefe odaklanır ve risk gerçekleşir. Genelde beklenmedik birden ortaya çıkan risk durumlarında görülür. Riskten konrunmak için risk unsuruna odaklanmak yerine güvenli alana odaklanmak gerekir.
14 yaşımda acemi bir motor sürücüsü dar bir yolda tam çarpacakken koşarak zikzaklar çizip kurtulmaya çalışırken motorun da zikzaklarımı aynen takip etmesi tekrar edip duruyordu. zoraki bir hamleyle kurtulduğumda o da motoru durdurabildi. Kasten çarpmaya çalıştığını düşünerek kavga ettim. Uzun uzun özürler dileyerek çarpmaktan korktuğu için gittiğimin ters yönüne direksiyon kurarken kendisi nereye dönerse benim de oraya döndüğümü söyledi. Bana göre de ben nereye dönersem o döndüğüm yöne direksiyon kırıyordu. Frenleri tutmayan motorun hızı düşük olduğu için kazadan kurtulabildim.
İkimiz de çarpmaya odaklandığımız için benim ayaklarım onun da elleri istemsizce çarpmanın gerçekleşmesi için hareket ediyordu. Motorun hızı biraz yüksek olsaydı kazadan kurtulmam mümkün değildi.
Bence “hedefe sabitlenme” Türk siyasetçilerini çok iyi tanımlıyor.
Bunu pek çok olayda görebilirsiniz; Abdülhamit han’ın hayatında birinci dünya savaşında Gülen cemaatinin başına gelenler de hedefe sabitlenme durumu yüzünden bence. Ve şimdi de komple Türk siyasetinde aynı durum var.
Hedefe sabitlenme dünyanın her yerinde her zaman olabilen bir durumu tanımlıyor.
Baran bey, hadi iktidarın hedefi kazanmak, muhalefetin? kaybetmek mi? diğer türlü bu iki hedef nasıl kesişsin. ya da daha açık yazmalısınız!
YAŞANANLARIN ÖZETİ BU DEĞİL Mİ ?
Özellikle Millet İttifakı’nın başı bozukluğu ve CHP’nin içerisinde patlak veren çatışma, pek çok insanı, “Bunlar iktidara gelseydi halimiz ne olurdu?” düşüncesine sevk etmiş bulunuyor.
ADAM hiçkimseye sormadan 3 bakanlık dağıtıyor .Kumar masasında oturuyor, demokrasi deyip en totaliter despot yönetimi gösteriyor.helebir belediye başkanları var sanki seçim kazanmış edasıyla göreve talip ya sen başkan yardımcısı adayı olarak girmedin mi bu seçi me birde istanbula yeniden aday olacakmış .hangi sorununu çözdün istanbulun bana bir tane eser göster bunu da imam efendi yaptı diyelim. Sözen zamanında insanlar GAZOZ İLE traş oluyorlardı bu sefer neyle olacağız 2 ay sonra göreceğiz.
Ah bide bunlar ülkeyi yönetseydi nice olurdu halimiz.
Kılıçtaroğlu nun “hiçkimseye sormadan!”ı o koltuktan kalkması için tek başına yeter bir gerekçe! Ve kalkıp locada oturacak.🤗 (ağır abi artık o).
Özgür özelin İmamoğlu ile aslında kardeşiz😘 çıkışı yeni bir yol açar CeHaPe de.
İmamoğlu ise BŞBelediyesinin elden giderse!!!.. kısmını annamış görünmesi olumlu👍.
Sonuç itibariyle Ö.Özel ‘in “ekip çalışması” na götüreceği işi (masa) ama fakat,..
Burası CeHaPe 😡.
Peki MHP iyi partiden gelen “gelin artık milliyetçilerin iktidarını kuralım” teklifine olur derse ne olur. Yoksa mhp şimdi bunun zamanı değil 2028’de gelin mi der?
Neden bir şeyin hayaline olan talep ve istek, gerçek olana tercih ediliyor ve neden insan bizzat yaşamın içinde onun gerçekliğini yaşarken onu güzele daha iyiye çevirmenin yollarını aramıyor? şimdiyi ıskalayarak veya şimdiden vazgeçerek gelecek hayalleri kuruyor?
Buna sebep İnanç mı? İdeal mı? ideolojiler mi? Yoksa ütopyalar mı?
Yaşamın anlamı insana kim tarafından veriliyor?
Nedir insanı kendinden ve şimdiden vazgeçip daha önemli! olana feda ettiren şey?
Kısacık fikir beyan etsem de, ne malumatım ne de kısıtlı olan zaman ne de yerim bu soruları cevaplamaya yetmiyor malesef.. 🤔🤔
İmamoğlu’nun Erdoğan’ın hikâyesine öykünmesi CHP’ye hayal kırıklığından başka bir şey getirmez. Zira hayaller Erdoğan, gerçekler Kılıçdaroğlu…
İnsanlar kendi dertleriyle dertlenecek, kendilerine güven verecek olanı arıyorlarlar. Bulduğunda veya bulduğunu zannettiklerinde ise onu bırakmıyor, inanıyor, güveniyor. Hem de kendinden bile çok güveniyor.
Bunu en iyi kim sağlıyorsa yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi seçimlerde de başarılı oluyor.
Şunu da unutmamak gerekir ki inançlar öyle kolay kolay değişmiyor.
Kemal Bey’in parti içi muhalefete karşı en etkili silahı Mustafa Sarıgül, CHP’deki son durumu basın mensuplarına anlatıyor:
“Şu an partimizde bir genel başkan arayışı yok.”
Peki bunca arayana ne demeli Mustafa Bey?
İsmail ULUSOY
Neden başarılı olamadı muhalefet? Olmadığı için ,var gibi görünüp ikdidarın dümen suyunda oynuyorlar.Oynamayada devam edecekler. Çünkü oligarşik (bir avuç seçkin olduğunu zanneden kukla) düzen devam ettiği sürece Reyis ve akp ikdidar olmaya devam edecek.2000 yılından bu yana mhp chp aynı kişiler tarafından yönetiliyor.Amaçları belli Reyise destek.
İmamoğlu önce “Değişim” diye gürledi, sonra Kılıçdaroğlu’nun yolundan usulca çekilip, yeniden İBB Başkanlığı’na tav oldu. Yani?.. Bir aslan “Miyav” dedi…
İsmail bey “… mhp chp aynı kişiler tarafından yönetiliyor” diyorsunuz,
o zaman mhp hükümete destek verirken,
chp niye köstek oluyor?
“..ilan etmesine kadar, farklı bir ismin aday gösterilmesi gerektiğini ..”
İşte bu cümle bile herşeyi annatıyor. seçmenin neyi niye yaptığını annaması gerekenlerin HİÇBİŞEY ANNAMADIKLARINI ANNAYAMAYACAKLARINI ANLAMAMAKTA ISRAR EDECEKLERİNİN göstergesi.:)
Sayın Erdoğan her ne yaparsa yapsın kötünün yanında EN İYİ Sİ🤗.
(Adını İYİ DE Yazsan Cennet te yazsan.. gibi.. ağzınla kuşu geç😂😂)
Kılıçtaroğlu bir proje gerçeleştirdi mi gerçekleştirdi,
Masa kazandı mı aslında? Kazandı bişeyler
Kılıçtaroğlu ödül isteme hakkı var mı? Var!
İmamoğlu içinde İst için aynı hak var mı? V.
Seçmen sana birden fazla!!!! Şans verdi mi verdi☹️. Sonuç?
Olmuyor işte kaldıramıyorlar🤗
oturdukları koltukların sorumluluğunu…
Netçekler!?
İnceldiği yerden kopacak🙂.
TAMPON MUHALEFET
Tampon, çarpmada hasarı tamamen önleme, en azından azaltmaya yarayan bir parça.
Bizim muhalefetin görev tanımının ilki, toplumsal muhalefetten iktidara gelebilecek zararı absorbe etmek.
Bunda artık hiçbir şüphe yok.
Ana muhalefet liderinin bu günlerdeki görevinin seçmeni tamamen “bezdirmek” olduğunu düşünüyorum.
Seçmeni, aman bir gitsin de yerine ” kim gelirse gelsin” kıvamına getirmek.
Tıpkı kendisinin geldiği psikolojik ortamı oluşturmak.
Yeni geleni hiçbir şekilde sorgulatmamak.
Tampon muhalefet görevinden notlarını açıklıyorum:
-100 üzerinden 100 tam puan.
İmamoğlu baktı ki İBB adaylığı da tehlikede kendini “İstanbul’a mühürledi”.
Hepimiz hayretle izliyoruz. CHP’deki sorun ne? Teşhis etmeye çalışıyoruz. Siyasetsizlik, evet. Toplumun ekseriyetiyle doku uyuşmazlığı, evet. Samimiyetsizlik, evet. Beceriksizlik, evet. Tembellik, evet…
Hepsinden biraz var. Her siyasi partide dönemsel olarak bu saydıklarımızdan bazıları kendini hissettirir. Ya da bazı isimlerde bu olumsuz özellikler çok belirginleşir. Nispeten sağlıklı bir yapıda bunlar belli bir oranın üzerine çıkmaz. Çıktığı zaman da zaten o yapı fark edilir biçimde zayıflar. Siyasi bedeli iktidardan düşmektir.
CHP’lileri izleyin. Genel başkanından parti üst yönetimine, belediye başkanından milletvekiline…. Aynı anda vitrindeki hemen herkes siyasetsizlik, tembellik ya da beceriksizlikle açıklanamayacak başka bir sorunla malul.
CHP’de siyasi kifayetsizliği aşan bir durum var yani.
Birbirleriyle münasebetlerinde bile tahammül edilebilir seviyenin çok üzerinde bir ilkesizlik, arkadan iş çevirme, yalan dolan var.
CHP’de esas sorun bence bu yozlaşmadır. İlkesizliktir.
CHP’deki sorunu kimse çözemez, kendileri dahi!.. bölünmeye gider durur, elebaşıları hep aynı yerinde durur; KAÇAN KURTULUR😂🤣😂🤣.
Pkk nassı biter? Ne zaman bittiğini anlarız?
Türklerin Kürtlerle Lazlarla araplarla bir sorunu olmayıp “siz aslında kardeş bile olabilirsiniz “‘ e ne zaman geliriz?
Hdp vb partiler kapanır, sooonnaaa bunlardan BESLENEN sağ partiler (kan biter vampirler nerden bulacak kanı) baraj altına düşer ve meclise giremez olduklarında!🤔.
Malum batıda kendi vampirleri iş bulamayınca, göderiyorlar vamplarını kandile ukraynaya Afganistan’a…
Sayın yazar bu günki yazınız muhalefet kesimine ders niteliğinde…muhalefetin akp ve seçmenini itham ettiği hertürlü hatayı kendilerininde yapması ve bunun sonucu güvenirliliklerinin kalmaması…dediğiniz gibi akp seçmeninin herşeye inandığını söyleyip ama chp seçmeninin ise algı için oluşturulan bircok yalana taparcasına inandığının farkında değil.akp ye ist sećimlerinde aponun mektubunu yayınladılar diye eleştirip sonra apo heykelini dikecek adamı savunup ittifak yapınca ……….yine habur , çözüm süreci falan deyip akp yi eleştirenler pkk ve kandilin millet ittifaki lehine desteklerine ise ses çıkarmayıp normal bir şeymis gibi davranmaları ve hala kendilerini vatan bayrak temsilcisi saymalari ve karsi tarafı suçlamaları😊…okadar çok ki…hangisini yazsak…muhalafetin bu ve bunun gibi birçok konuda GÜVEN VERMEMESİNDEN dolayı kaybetti…dediğiniz gibi şu ortamda pahalılık yok, enflasyon yok, liyakatsizlik yok ,hersey 4dörtlük diyen yok ki..akp seçmenide bunları diyor…ama bunları düzeltecek yine Erdoğani görüyor ve İNANIYOR….siz ve sizin gibi bu milleti tanımayan muhalifler akp li mhpli cumhurcu insanlarin da şikayet etmelerinden iktidar gidici sandınız.chp lilere göre şikayet ettikleri halde akp ye oy vermelerine hem kızıyolar hem şasırıyolar..esaa komigi ayni durumda olan chp liler kendilerinden haberleri yok.9 seçim kaybetmiş 😂iktidar olamayacaği belli partilerine hala oy veriyolar ama onlarinki güzel bizimki cahillik😂😂😂😂😂😂chp nin bu tepeden bakan zihniyetten kurtulmasi lazım.peki bu olacak mı?İMKANSIIIIZ..😂😂😂😂😂😂
Bizden, bizden olmayan ayrımına düşen herkes cahildir. Ve her cahil memnun olmasa da şikayet edip dursa da kendinden olandan ayrılmak istemez. Uzağında bile kalsa daima kendinden bir parça görür. Kendinden olan var olduğu sürece de ötekine yanaşmayı düşmanla iş tutmak görür. Kendinden olan ne kadar kötülük yaparsa yapsın kendinden bir parça olduğu için vazgeçmeyi asla düşünmez. Vazgeçerse eğer o zaman kendi eliyle öldürür, ötekinin öldürmesini istemez.
Kendinden olan ne kadar kötülük yaparsa yapsın kendinden bir parça olduğu için vazgeçmeyi asla düşünmez.
Bu söz benim için gecerli oldugu kadar SENİN içinde gecerli..herkes için geçerli..bunu yazan sen kendini bir düşün bakalim..ne kadar kendinden olanların saçmaliklarina ramen asla vazgeçmedin…
Ilim ilim bilmek
Ilim kendini bilmek ….
Chp liler kendini bilmeden bolca ahkam keser…anlatmak istedigim bu..
İnsanların saçmalıkları var diye insanlıktan vaz mı geçeyim:)) hem bizden olanlardan benim kadar saçmalayana hiç rastlamadığım için bizden olanlardan vazgeçmem gerekmedi. ben bütün siyasetçilerden vaz geçtim, zaten hiç bir siyasetçiyi sürekli desteklemedim. Sürekli destekleyebileceğim siyasetçiler de var ama onlar benim bölgemden aday olmadıkları için hiç birine oyum nasip olmadı.
Ben siyaset dışı sıradan biriyim ve oy kullanırken de kim olursa hangi parti olursa olsun iş başında olana oy vermemek gibi bir kuralım var. Daima değişimden yanayım.
Ayrıca bu gün aklımda olan Hedef-2028 ne acaba sorusundan başka bir şey değil. Hedef 2028 iyi parti MHP Zafer partisi ve bu partilerin kuracağı ittifakın Özgür özel ile İmamoğlu’ndan da destek alarak iktidar olmak olabilir mi acaba? Böyle bir senaryo hedeflenmiş olabilir bunu hedef 2028’e sormak lazım, ne de olsa KK CHP’yi bu kıvama getirdi. Dinlediğim yorumlar da bunun olmayacağımı söylemiyor.
İnsanların saçmalıkları var diye insanlıktan vaz mı geçeyim:))
Barancığım burda mesele insanlık degil …siyasi tarafgirlik….bunun sonucu oluşan kendi hatani görememek.helede muhalefetken ..
Bizim muhalefetin derdi ise partideki değişim kavgası. Onlar hala ittirilen ve yanan belediye otobüslerinde kaldılar. Bırakın partilerini, bir otobüsü bile tamir etmeye güç ve becerileri yok. O yüzden bu manzara da güçlenen Türkiye’den her geçen gün daha fazla rahatsız olan dünya medyasını rahatsız ediyor. Başkanlık seçimlerinde bel bağladıkları Türkiye’yi güçsüzleştirecek tek araç olan muhalefete oy vermeye çağıran bu dangalaklar şimdi de belediye seçimlerimiz için kolları sıvadı. İngiliz Financial Times dün muhalefetimizi yeniden bir araya gelmeye çağırıp adeta yalvardı. İngiliz Reuters de “O gelecekteki Türkiye’nin olası lideri” diye yazarak Ekrem İmamoğlu’nu parlatmaya çalıştı. Yani Reuters de ittirilen otobüse bindi. Herifler, Türkiye’nin savunma ve dış politikadaki hamlelerinden dolayı kuduruyorlar. Otobüsleri arıza yapıp alev alınca da yanıyorlar. Allah’ın izniyle kül olacaklar!
Ne iktidarı ne de muhalefeti ; bu devlete, bu millete , bu ülkeye sahip çıkmıyor arkadaş , meselenin esası budur !
Yüce meclis ! toplanıp toplanıp dağılıyor, aylarca tatil yapıyorlar , sanki her şey yolunda , memleket güllük gülistanlık , maşallah hiç bir derdimiz , sıkıntımız yok , bol kepçeden maaşları ceplerinde , keyifler keka !
Neymiş efendim , seçim bölgesini geziyorlarmış !
Eee.. böyle başa böyle tarak ….. !
” He de geç ” !
Sen, Hükümete kızıyorsun Muhalefetede Kızıyorsun Sen olmasanda Coğu muhalif olanlar Böyle Seçimde sandığa gidip Muhalefete Çoğu oy kullanmadı.
ERDOĞAN sizi iyi çözmüş Çoğu mesajı size yönelik Ümitsizlik vererek Muhalefete oy Kullanmıyonuz.
ŞUNU İYİ HATIRLA KRAL SİZSİNİZ.
Hükümet, kendine dişli çıkacak bir şahsı Diskalifiye etmeyi biliyor. Bunun yolları(Tehdit, Şantaj, Makam, At ………) Yoları ile ele geçiriyor.
Senin yapman Gereken Muhalefete oy vermen Demokrasi ve Parlementer rejim geldi ya o zaman KRAL sensin Tekmeyi vur gönder. istediğine oy ver BU ZİNCİRİ SENİN GİBİLER KIRMALI.
secim barajinin yuksek.olmasi ana partilerden kopan yavru partilerin veya yeni partilerin yasamasina musade etmiyor. ittifaklar partilerde kimlik kaybi olusturdugu icin yeterli cozum degil muhalefetin ana ekseni iyi parti nin olustiuracagi yeni bir sag ittifak a ihtiyaci var. Yeniden refah gibi lider endeksli bir parti bile sol ittifaka girmeyerek kazandi. yeniden refah ve deva onumuzdeki secimin yildizi olabilir. deva partisinin teskilatlanmada basarili olmasi lazim yoksa sonup gitmek zorunda kalir.
imamoglu secimi alirsa 2028 CB hayirli olsun demektir. istanbul secmeni bu gozle bakip oy verebilir. secimlerde ekonomiden daha etkili olan sosyolijik taban oluyor. muhalefet sosyolojik taban olusturmadan kazanamaz…
İmamoğlu’nun yerel seçimler sonrasına kadar CHP GENEL BAŞKANLIK SEVDASINI ertelemesi, çark ederek İBB’ye tav olması sonucu, Ekremciler hüsrana uğrarken, Kemalciler çok sevinmiş durumda. İmamoğlu’nun ablası Meral Akşener, 26 Ağustos’a kadar bakalım neye karar verecek? MERAL ABLA, YA İMAMOĞLU’NA DESTEK VERMEYEREK, CHP-HDPKK KUYRUĞUNDAN KURTULACAK YA DA DESTEK VERİRSE, CHP-HDPKK İLE BERABER SİYASET YAPACAK.
Meral partisin içindeki kodamanlar Bahçelinin yemine tav etmezler kızlarını.
Bay Kemal de küstüm oyununu ikinci kez yaşamamak için evladını harcamaktan vazcayıp sırtını sıvazlamaya devam🤗.
Bu seçimle birlikte hdp pkk türk kürt lax çerkez mavralsrını da yemez artık kimse merak etme.
Bak başımın örtülüsü bacım mıydı neyindi!..
Bittıııı….
Geliyor gelmekte olannnn!!!!
Durmak yok, yola devam!!!!!
Kurultayı’na İBB Başkan ‘Aday Adayı’ olarak girecek. Genel Başkanlık için Özgür Özel’i destekleyecek. Kurultay’dan sonrası Allah kerim… İBB Başkanı olsa da olmasa da Türkiye politikası üzerine çalışacak. ‘İlkesiz birlik cephesi’ni en geniş biçimiyle kurmak için de kendini paralayacak…
Ünlü sözdür; “Heykeli dikilmiş komisyon yoktur” derler… Misyon, vizyon ve strateji; halka ve kitlelere sorularak değil, lider tarafından inisiyatif, cesaret ve öngörü ile yukarıdan aşağıya doğru, belki yakın çevredeki birkaç kişiye danışılarak saptanır ve uygulanır (bkz. Mustafa Kemal Atatürk, Recep Tayyip Erdoğan).
Anlaşılan, İBB Başkanı yoluna; açtığı web sitesi üzerinden, iki yüz bin kişinin epostayla katılarak belirleyeceği ‘değişim’ ve ‘dönüşüm’ rotasıyla devam etmeyi düşünüyor.
Evet durmak yok.
“İstilaya, talana, yalana” devam.
Yoruma kapalı.