CB Erdoğan partisinin kuruluş yıldönümünde konuştu.. Ekonomiyle ilgili sözlerine itirazım var…

26
Reklam

Son 22 yıl boyunca yapılan seçimlerde partisini hep önde çıkarmış, kısa süre önce yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde de seçmenlerin yarıdan fazlasının oyunu almayı başararak üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmiş bir siyasetçinin sözlerine itiraz etmenin hiç de akıllıca olmadığını ben de biliyorum elbette. 

Üstelik o sözler partisinin 22. kuruluş yıldönümünde sarf edilmişse…

Ancak yine de kendimi tutamıyorum.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün AK Parti’nin kuruluş yıldönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada şu sözleri sarf etti:

“Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Yine biz bunu çözeceğiz.”

Hayat pahalılığı küresel krizlerin etkilerinden kaynaklanıyormuş…

Bunun milleti bunalttığının farkındalarmış…

Sorunu yine kendileri çözeceklermiş… 

Reklam

Kusura bakılmasın ama her üç cümlecik de gerçekleri tam yansıtmıyor.

Her şeyden önce milleti bunaltan bizdeki ekonomik sıkıntıların küresel gelişmelerden etkilendiği doğru değil. Evet, ABD başta olmak üzere başka ülkelerin ekonomilerinde de daha önce pek görülmedik sapmalar yaşanıyor. Enflasyon bir tek bizi sarsmadı. Ancak onlarda yaşananla bizde yaşananı boyut olarak mukayese etmek mümkün olmadığı gibi, onlarda var olan hayat pahalılığının bize fazla bir etkisi de bulunmuyor.

Enflasyonlarında birkaç puanlık bir yükselme oldu bazı ülkelerde ve çoğu aldıkları tedbirlerle daha yükselmesini durdurdukları gibi, bazıları enflasyonu aşağıya indirmeyi de başardı.

Bizdeki hayat pahalılığı dünya ekonomileri arasında bir istisna. Hayatın halk için müthiş pahalı hale geldiği üç ülkeden biriyiz.

Sebebi de dışarıdan etkilenme değil; ekonomiyi etkileyen her şey içerideki yanlışlıklardan kaynaklanıyor. Hayatı pahalı hale getiren enflasyonla mücadele edecek yerde onu daha da azdıran pek çok karar alındığı biliniyor. 

“Faiz sebep, enflasyon sonuç” iddiasından Mehmet Şimşek’i ekonomiden sorumlu bakan atamakla vazgeçilmiş olmadı mı? Herkesi yarı yarıya fakirleştiren pahalılık işte o iddiaya dayalı politikalardan dolayı.

Kriz başkalarında değil bizde var ve krizi dış kaynaklı göstermeye çalışmak gerçeği yansıtmıyor.

Ekonomide yaşanan ve kendisini hayat pahalılığı olarak dışa vuran krizin milleti bunalttığının farkında olunduğu iddiası da gerçeklerle pek örtüşmüyor.

Reklam

Farkında olunsa, herhalde bu, iktidar çevreni içerisinde yer alanların hal ve davranışlarından da belli olurdu.

Peki böyle bir farkındalık o çevrede kendisini belli ediyor mu?

Tam tersine, en fazla tasarruf yapması gerekenler sanki millet bunalımda değilmişcesine hayatlarını sürdürüyorlar.

Geçmişte bugünkünden daha az acıtıcı ekonomik sıkıntılar yaşandığı dönemlerde, devlet yönetiminde yer alanlar, devlet adına yaptıkları harcamalarına dikkat ettiklerini ispatla mükellef olduklarını davranışlarıyla dışa vururlardı.

Makam araçlarının satışa çıkartıldığı, Çankaya Köşkü’nde gereksiz odaların elektriklerinin kapatıldığı dönemler hatırlıyorum.

İsrafın boyutları o dönemlerde bu kadardı çünkü.

[Seçim günü -14 Mayıs 2023’te- dolar 20 TL’nin biraz altındaydı, şimdilerde 27 TL’nin üzerinde. Benzin o gün 19.56 TL idi, dün gece gelen 1.80 TL zamla Ankara’da 36.60 TL oldu.]

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Farkındayız” demesini durumun şu sıralarda farkına varıldığı ve bundan sonra devlette tasarrufa riayet edileceği vaadi olarak algılamak mümkün.

Öyle olduğuna gerçekten inanmak istiyorum.

“Sorunu yine biz çözeriz” cümleciği ise konuşmanın en sorunlu bölümü.

Bununla kast edilen, ekonominin yönetimine Mehmet Şimşek’in, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ın getirilmesiyle başlayan yeni dönemde alınacak tedbirlerle hayat pahalılığının önüne geçileceği ise, Şimşek-Erkan ikilisi bile böyle bir iddianın sahibi değil.

Her iki isim de, şu yakınlarda peş peşe yaptıkları açıklamalarla, enflasyonun dizginlenmesinin öyle bir-iki yıl içerisinde mümkün olamayacağını söylediler. Onları böylesine karamsar öngörülere sevk edenin neler olduğunu tahmin etmek kolay.

Ekonomi yalnız ekonomik kararlarla düzelecek bir uğraş alanı değil. Ekonominin ihtiyacı olan kaynakların gelebilmesi için daha pek çok alanda var olan yanlışlıklardan vazgeçilmesi gerekiyor. Şeffaflık, hesap verilebilirlik yanında yargının yeniden güvenilirliğe kavuşturulması da şart.

O alanlarda herhangi bir ışık görülüyor mu?

Cevabının ne olduğu ortada bu sorunun.

En başta söyledim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmaya itirazı hiç istemezdim ama ne yapayım, birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

26 YORUMLAR

  1. Sayın Cumhurbaşkanımız çoğunlukla dış sorunlarla zihnen meşgul olduğu için içteki sorunlara tam olarak vakıf değil. Cumhurbaşkanımızın biraz daha yurt içi sorunları yerinde tespit ederek kamu kurumlarında incelemeler yapması lazım. mesela 30 büyükşehir olan ilde yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı var diğer illerde yok. Diğer iller yatırım ve istihdam yönünden kimsesiz kalmış gibi.

    • Bravo Selçuk bey benim bütün düşüncem de Erdoğan’ın zihnini bütünüyle dış ilişkiler ve seçimler meşgul ediyor gerçeğine dayanıyor zaten. Beni destekleyen yorumunuzdan dolayı teşekkür ederim. Yalnız diğer iller de kupon arazi yoksa reis ne yapsın:😅😅😅

  2. ESNAF KESİMİ OLARAK PİYASAYI ELE GEÇİRMİŞSİNİZ BU ZAMLARI VE BU HAYAT PAHALILIĞINI DA SİZ MEYDANA GETİRDİĞİNİZ, MEVCUT HÜKÜMETTTEN KUYRUK ACINIZI BU ŞEKİLDE ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ, AMA ALLAHIN İZNİYLE BU GÜNLER DE GEÇECEK, BAŞARILI OLAMAYACAKSINIZ İNŞAALLAH!

    • ruzgar eken firtana bicer. 22 yil once dikilen agac maalesef kriz agaci oldugu icin suan kriz yemek zorundayiz… ayrica basarisizlikda basari degildir.

  3. ŞOVENİZMİN SONU
    Şoven milliyetçilik ve dinciliğin muhakkak ve mukadder sonu belli:
    –Mutlak çöküş ve yıkım.
    Sonu derken “–Bu uygulamalar nereye kadar devam edebilir?”
    Sanırım bunu Allah’tan başka kimse bilmiyor.
    Bu yola girenin tercih hakkı yolun başında.
    İş “nerede trak, orada bırak” noktasında duracak.
    Gittiği yere kadar gidecek.
    Sonunda “alayı” gidecek.
    Seçim öncesi”– alayı gidecek ve gitmeli de” derken benimle alay edenler sanırım durumu daha net kavramıştır:
    –Muhallif olanlar, siyasi muhalefetin iktidarın mütemmim cüz’ü olduğunu ayan beyan gördüler.
    –Yandaşlar da dış güçlerin piyonu olduğunu, teröristlerin maşası olduğunu iddia ettikleri muhaaefetin kendilerinden daha yandaş, daha doğrusu “candaş” olduğunu görünce dediğime geleceklerdir.
    Yoksa yandaşlar tabloyu muhaliflerden önce mi gördüler?

  4. 2013 ila 2023 arasında yapılan alım gücü ve maaşlar arası karsilastirmada bedenen çalıp asgari ücret veya dah yuksek alanların bir kaybı yok.
    Yaklaşık alışveriş sepeti 12-13 kat artmış maaşlarda aynı oranda artmış.Bunlar için pek sorun gözükmüyor.Sma emekliler toplam 8 kat artmış ve 4 -5 kat eksideler.
    Sonuçta bordrolu hayatından memmun esnaf memnun istediği oranda zam yapabiliyor.Zaten toplumsal tepki olmamasını da herhalde böyle açıklayacağız.
    Peki emekliler onlar da kaderlerine küsüp 2 zeytin yeri e bir zeytin yiyecekler.

  5. İTİRAZIM VAR!

    Sayın yazar gazeteci kimliği ile sayın kılıçtaroğluna seçimden önce bahsettiği 408 milyar doları çalan hırsızların isimlerini ve çaldıkları paraların miktarını sorabilir mi? halkın bunu bilmeye hakkı yok mu sizce.
    Ben keeemal geliyorum deyince paraları getireceklerdi. Bu kadar yakın para boşa gitmesin.

  6. şunu diyenler çıkacaktır elbette:

    “Aradan 21 yıl geçti. Neden düzeltmedin? Düzeltseydin kardeşim…”

    Dilin kemiği yok, söylerler tabii. Bütün dünya bir pandemiden geçmiş. Pek çok işyeri kapalı kalmış. Bazı sektörler yaklaşık 2 yıl karşılıksız desteklenmiş. Ardından hemen yanımızda bir savaş çıkmış. Sonra yüz yılların felaketi ile karşı karşıya kalmışız. Yaşadığımız deprem, önümüze 120 milyar dolarlık bir fatura çıkarmış. O yaraları sarmak zorundayız biz. Daha sayarım da bu kadarı yeter herhalde.

    İktidar, bütün bunlara rağmen mazeret üretmiyor. Tam tersine, hem bu yükü kaldırmayı vaat ediyor, hem de milletin beklentilerine işaret edip, bunları karşılamayı “boynunun borcu” olarak kabul ediyor.

    Arada dağlar kadar fark var!

    Millet de bunun farkında. Kimin ne yapacağını gayet iyi biliyor. Kimin derdine derman olabileceğini değerlendirebiliyor. Deprem Bölgesinden çıkan seçim sonuçları da gösteriyor zaten.

    Cumhurbaşkanı dediyse yapacaktır elbet.

    İşte o yüzden, yerel seçimde Cumhur İttifakı halka sıcak gelecek doğru adaylarla sahaya inebilirse, iyi ve akılcı politikalar üretebilirse, kim kiminle ittifak yaparsa yapsın sonuç bu defa çok farklı olacaktır.

    Göreceksiniz…

    • bi 22 yil daha isteniyor. 2. dunya savasindan sonra almanya 17 yilda bu ulkeden isci alacak kadar gelisti. biz 22 yilda var olani koruyamadik eksilerdeyiz.

      • 22 yılda her sahada alt yapıya yapılan yatırımlar yok mu?
        şu andaki emekli maaşı ödenenlerin sayısı kaç milyon arttı?
        memur ile kamu ve belediye işçi sayısı ne kadar arttı?
        toki kaç milyon kişiyi daire sahibi yaptı?
        şu anda üniversitede okuyan sayısını avruha ülkeleriyle karşılaştırırsak sonuç ne olur?
        asgari ücret ve emekli taban maaşı ne kadar arttı?
        emekli taban maaşı ocak 10-12 bin temmuzda ise 12-15 olup enflasyon kayıplarını öremli ölçüde karşılamaz mı?
        daha sonrada yine ortaya çıkacak enflasyonun etkisini kaldıracak maaş artışı olmaz mı?
        caner

  7. BEN BU EKONOMİK SARMALDAN, EMEKLİNİN SIRTINA YÜK VURULARAK ÇIKILACAĞINA HİÇ İNANAMIYORUM. BEN AK PARTİYE KURULUŞUNDAN BU YANA EKSİKSİZ OYVERDİM. SON SEÇİM DE DAHİL OLMAK ÜZERE.
    ANCAK, SEÇİMLERDEN SONRA MUHALEFETİN EKONOMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA İDDİALARININ DOĞRU OLDUĞUNU GÖREREK UYANDIM.
    BENCE, BU SIKINTILAR EMEKLİLERE VERİLECEK 3 KURUŞUN VERİLMEMESİ İLE ÇÖZÜLEBİLECEK SIKINTILAR DEĞİL. İKTİDARIN TASARRUF YANINDA SERVET VERGİSİ ALMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM. BU YAPILMADIKÇA SONUCA VARMAK HAYAL OLACAKTIR. SAYGILARIMLA

  8. Allahın resulu s.a.v efendimiz buyurmuştur ki münafıkların alameti üçtür.
    1-konuştuklarında yalan söylerler.
    2-verdikleri sözü tutmazlar.
    3-emanete ihanet ederler.

    • –Onların görünüşleri iyidir;
      –Hitabetleri de iyidir;
      –Boş kütüklerdir;
      –Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar(septik, parayonak bir ruh hali) Münafikun-4

  9. AK Parti nihayetinde bir siyasi partidir, elbette ki her partide olduğu gibi orada da siyasette görülen olumlu olmuşuz hadiseler meydana gelmiştir. Ayrılanlar, küsenler, parti kuranlar, başka partilere geçenler ve benzeri tatsızlıklar yaşanmıştır.

    Fakat AK Parti iktidarlarının 22 yılda bu ülkeye kazandırdıkları ve muhalefetin çapsızlığı da göz önünde bulundurulunca AK Parti’nin alternatifsiz olduğu gerçeği çok açık bir şekilde kendisini göstermektedir.

    Çok partili dönemde girdiği her seçimden birinci parti olarak çıkan ikinci bir parti yoktur.

    Bu bir rekordur!

    Elbette ki siyasi partilerin lokomotifi liderleridir.

    AK Parti’nin başarısında liderin rolü elbette ki çok önemlidir.

    Ancak AK Parti artık büyük, çok büyük bir ailedir.

    5 Mayıs 2022 tarihi itibariyle 100 yıllık CHP 1 milyon 339 bin 150 üyeye sahipken 22 yıllık AK Parti’nin 11 milyon 40 bin 139 üyesi vardır.

    Sadece bu rakamlar bile hangisinin halkın partisi olduğunu göstermesi açısından yeterli olsa gerek.

    Birileri kendilerini Başkan Erdoğan sonrası için avutuyorlar. O giderse parti biter ahkâmı kesiyorlar.

    Onun bir ye gittiği yok ama AK Parti muhalefet cephesinde olduğu gibi kaht-ı rical çeken bir dar kadro da değil. AK Parti o kadar zengin bir aile ki, muhalefet ondan kopanlardan bile medet umar hale gelmiş durumda!

    Evet, bir önceki seçime göre parti oylarında en büyük parti olma özelliğini korumasına rağmen 7 puanlık bir düşüş görünüyor.

    AK Parti lideri CHP lideri gibi seçmeni suçlamıyor nerede hata yaptık diyerek partisini sorguluyor ve hatayı telafiye çalışıyor.

    AK Parti 2024 yerel seçimlerinde en ideal adayı belirleme kararlılığıyla ülke çapında hazırlık yaparken muhalefet partilerinin partiler arası ve parti içi iktidar kavgaları yaşıyor olmaları partilerin gücünü ölçme hususunda da önemli bir veri olsa gerek.

    Benim kanaatim AK Parti 11 milyonluk büyük ailenin beklentilerini göz önünde bulundurduğu takdirde yerel seçimlerde de ülkenin en büyük partisi olduğunu bir kez daha rahatlıkla gösterecektir.

    AK Parti’nin 22. yılı hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun.

  10. “..her şey içerideki yanlışlıklardan kaynaklanıyor. Hayatı pahalı hale getiren enflasyonla mücadele..”
    Birçok tespit yapılabilir. Kimisi der kendileri yiyor salkımı!..
    Kimisi der, paraları ucuz ucuz fondip yaptılar
    Kimisi der … (der oğlu der)
    Hepsi doğru da olabilir iftira da☹️
    -o kadar mangırları istif eden irade ENFLASYONU düşürürmü bir kalemde?
    -son model tomofiller alıp binen, hiç binermi Murat 124’e😂🤣😂🤣
    Ammaaaan.. boş ver
    Zenginin parası züğürdün çenesi!!

  11. Hiç şüphesiz bunlar iyi niyetle yapılan konuşmalar. Malesef içinde bulunduğumuz kötü durumdan çıkış için yeterli olmuyor.

    Hazır bu durumlara düşmüşken daha kötüsü mü olacak, gelin hep beraber şu ilm-i siyasetimizi yeniden bi gözden geçiriverelim.

    Dün dünle gitti diyelim ve artık yeni şeyler söyleyelim.

    Yeniden insana dönelim yüzümüzü insana, insanlığa, insanımıza. Zübde-i Âleme.. Kurban etmeyelim artık onu hiç bir şeye. Ne maddeye, ne manaya, görünene de görünmeyene de..

    Söylenmiş ne varsa iyiliğe güzele ait yeniden söyleyelim. Söylenmemiş ve söylenecek olanı da gelin söyleyelim hep birlikte.

    Kendi alanında söylensin söylenecekler erbabınca, ustalarınca, din de, ilim/bilim de, siyaset de, ekonomi de, felsefe de karıştırmadan, bulandırmadan.

    Mümkün mü bu söylediklerim? Elbette mümkün neden olmasın. Yeter ki inanalım, isteyelim.

    Bir umuttur yaşamak. İlk adım ilk çığlıktır hayata.

  12. Kendilerinden başka, kendileri gibi kabiliyetli! Becerikli! Hatta liyakatli bir parti yada kadro olmadığı!’ na inanabiliyor!!!
    🤔🤔🤔
    Bunu böyle düşünmeye sevkeden!
    Belkide dahs önceki tecrüberden!
    ..
    Acaba nedir nedir???

  13. 22yıl bir parti yada reisinin hep kazanıp aynı (hatta koltuğun sadece yerini değiştirerek) yerde durmasına şaşırmıyorum.
    Muhalefetin yani o koltuğa oturma ihtimali olanların (bu arada kendi güççük taburelerini gap tırmamak için ne filimler döndürdüklerini de görünce halk ne düşünür bilemem 😂🤣😂)
    ADI GEÇENİN O KOLTUĞU İYİ DOLDURDUĞU, İYİ YÖNETTİĞİ, HATTA KENDİLERİNİN BİLE ONDAN İYİ YÖNETEMEYECEĞİ!!! ni
    düşünüyor olmalarıdır!
    (Bir dönem daha kalması gerek !.. gibi laflar
    (Sanki kalınca ipe çekecek😂. Derin kuyuya atıp paralarla birlikte kuyudan çıkaracak!!!)😂🤣😂🤣🤣
    Ben olsam putinle!..
    O olsa fetoyu şeydemezdi!..
    Ekonomi mi? Valla iyi GÖTÜRÜYOO😯)
    İşte ben buna bunlara bunları yaşadığımıza
    ÜZÜLÜYORUM 😢😪

  14. Fehmi Bey , nezaketinden dolayı ” o sözler gerçeği tam yansıtmıyor ” diyor , bana göre ise gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok !
    Ama neylersin ki ” her kurtlu baklanın bir kör alıcısı vardır ” !

  15. Doğrudur, eski türkiyenin hortumcuları başbakanlık binasında lambaları kapatıp elektrik tasarrufu filan yapardı, genelkurmayın ışıkları ise sabaha kadar yanardı!
    Akparti iktidara gelince ilk iş, eski türkiyenin milletvekili lojmanlarını sattı, tasarrufsa tasarruf!
    Sayın yazar, akparti hükümetinin halkımıza bedava doğalgaz veriyor olmasını da israf olarak görmüyordur inşallah?
    Bir de, elektrik su ve doğalgazdan tasarruf yapılmaz, yoksa batarsınız, bunlardan yapılan kısıntıyı gidip doktorlara sağlık gideri ve ilaç parası olarak ödersiniz!
    Eh, herkesin sağlık sigortası da var, ilaçlar nerdeyse beleş…
    İllaki tasarruf yapacaksanız, iphone fetişizminizden biraz taviz verin!

    • yazar naif biri olsa gerek ki yazısı da öyle olmuş
      eskiden her şey çok kötüydü yani haksız değilsin ancak şimdi rezalet hortumcuyu biliyorsun ama sizin hızsızları hiç demiyorsun 17-25 aralık falan daha neler varda gerek var mı bilmiyorum
      size özel çıkan fetvaları yolsuzluk hırsızlık değildir diye
      arsızlığında bir sınırı olmalı
      akepe babasının malımı veriyor pehlivan

Yoruma kapalı.