‘Nankör millet’ diyen olmadı derken.. Muhalefete oy veren iller halklarının cezalandırılmasını isteyenler çıktı…

18
Reklam

Üzerinden iki hafta geçen (31 Mart 2024) yerel seçimin sonuçları AK Parti taraftarları üzerinde değişik etkilenmelere yol açtı.

Hemen her gün birileri kendi değerlendirmeleri istikametinde tepki veriyor.

Tepkileri iki genel başlık halinde toplayabiliriz.

İlki, seçim sonucunu ‘yenilgi’ olarak gören ve sebeplerini daha çok ‘içeride’ arayanlar…

Bunlar, AK Parti’nin yalnız yanlış politikalarını eleştirmekle yetinmeyip bazı AK Partililerin partilerini zor duruma düşürecek söylem ve davranışlarını da sandıktan istenilen sonucun alınmamasının sebebi olarak görüyorlar. İçten içe “Emeklilere seyyanen 7 bin TL verilseydi bunlar başa gelmezdi” düşüncesine sahipler, ancak yine de ‘kibir’ sözcüğü eşliğinde bazı siyasilerin kamuoyuna ters gelen çıkışlarını hazmedemediklerini belli ediyorlar.

Ters davranışlara “Defolup gitsinler” tepkisi verenler işte bunlar… 

İkinci grup, AK Parti’ye, kadrolarına, taraftarlarına toz kondurmayan tipler. Kendilerini içten-dıştan gelen eleştirilere kapattıkları gibi, seçimin sonucunu daha çok dış sebeplere bağlıyorlar.

Aralarında AK Parti’ye oy vermeyen eski AK Partilileri suçlayanlar kadar işi iktidarın devamını istemediklerini seçimde muhalefet partilerine oy vererek göstermiş olanların cezalandırılmasını istemeye kadar vardıranlar da var.

Reklam

Dün bir yazar, hem de AK Parti’nin bütün politikalarının en samimi destekçisi olan bir ekonomi yazarı, “Kurunun yanında yaş da yanarmış, yanarsa yansın” diye bitirdiği mesajıyla gündemi belirledi.

Mesajı şu:

“Hükümetin yerinde olsam İstanbul, Ankara ve İzmir’e tek bir çivi bile çakmam, tek kuruş destek vermem. Mademki bu şehirlerdekilerin büyük çoğunluğu kendilerine hizmet etmeyen başkanları yeniden seçtiler, ne halleri varsa görsünler. Kurunun arasında yaş da yanarmış, yanarsa yansın.”

Ne güzel değil mi?

Geçmişte bu yazar ile zihin dünyası kardeşi olanlar, her seçimde yenilgi yaşayan partilerde karşımıza çıkardı.

“Nankör millet” sözcüklerinin ağzından döküldüğüne tanıklık edilen liderler bile olmuştur.

Her iki grup da 31 Mart seçiminde ortaya çıkan tabloya bakıp yeriniyorlar ve bu durumdan fazla zorlanmadan çıkılacağını hayal ediyorlar. 

Emeklilere yedi bin lira daha verilirse…

Reklam

İçlerine sızmış AK Partili sayılmayacaklar partiden ayrılır veya kovulursa…

Oy vermeyenler bir biçinde cezalandırılırsa…

Her şey yoluna girecek, bunlara göre…

Taraftarların değerlendirmeleri bunlar…

AK Parti kadroları, 31 Mart gecesinden bu güne kadar geçen sürede düşünmüş olmalılar; acaba başlarına geleni onlar nasıl değerlendiriyor? 

Bu soruya cevabı, dünkü Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı ardından yapılacak açıklamayla alacağımızı umuyordum. Kabine toplandı, ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan beklendiği gibi bir açıklamada da bulundu, ama değerlendirme konusunu bugün yapılacak grup toplantısına bıraktıklarını duyurdu.

Seçim öncesi yürüttüğü kampanya sırasında kürsüden aktardığı iktidarın çeşitli alanlardaki ‘başarıları’nı tekrarlamakla yetindi AK Parti genel başkanı unvanı da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan

Konuşmasında anlamakta zorlandığım bir bölüm var.

Okuyalım:

“Burada bir hususa değinmekte fayda görüyorum. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan ‘son seçim’ propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır.”  

‘Son seçim’ propagandası ile ne kast etmiş olabilir Erdoğan?

Propagandayı muhalefetin kullandığını ileri sürüyor hemen ardından…

Muhalefet saflarında veya etrafında yer alan birileri, seçimler öncesinde, “Bu gidilen son seçim olabilir” mi demiştir?

İyi de ben niye öyle denildiğini duymadım?

Evet, Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, iki satırlık eleştiri mesajlarının takibata uğraması ve siyasi kimlikli isimlere cezaevlerinin ikinci adres haline getirilmesi türünden uygulamalara bakıp demokrasi hakkında umutsuzluğa kapılanlar oluyor olmasına, ama onlar da her zaman seçimlerin çözüm getireceği beklentisiyle huzur buluyorlar. 

Seçim olmayacağı kanaati bir tarafa, seçimin bir an önce yapılması arzusunda muhalefet. Erken seçim talepleri gelirse şaşırmam…

ΩΩΩΩ 

Reklam

18 YORUMLAR

  1. Erdoğan: “özeleştiri adı altında partimizi yıpratmaya kalkanlara göz açtırmayacağız” Yenişafak yazarları medeni ölü mü olacak yani?

  2. Sayın koru yine olayları çarpıtmışsın. Her seçimden sonra şimdiki sen gibi düşünenler,bunlar makamları vermeyecek diye ünlüyorlardı.Sanırım bu onlara cevaptı. Ama Taha Kıvanç lığın tutunca ve iktidar düşmanlığın olunca bu sonuç çıkıyor.

  3. 23 YIL-NAMKÖR- 7 HAZİRAN 2015
    Gecen yıl MTV iki kez alındı.
    Geçen yılın normal yıllık MTV geliri 35, 5 milyar TL idi.
    Merkez Bankası geçen yılın zararını 818 milyar TL olarak açıkladı.
    Yani Merkez Bankasının geçen yılki zararını 23 yıl MTV ödeyerek karşılayabiliyoruz.
    23 yılın sonunda da oluşacak zararı herhalde 1000 yılda öderiz.
    Sayın KORU millete nankör diyen güruh nankör ifadesini “naMkör” olarak telaffuz ediyorlar.
    Teşhisini buradan yapabilirsiniz.
    Seçmeni cezalandırma olayına gelince.
    Bahsettiğiniz yandaş yazar hakkında kesinlikle “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçundan işlem yapılmayacak. Bundan eminim.
    Bir şeyden daha eminim.
    O da muhalefet başta anası olmak üzere birinden “manevi tazminat dilekçe örneği” hazırlayıp yayınlamayacaklar.
    Bunu ihmalen değil bilerek yapmayacaklar.
    400′ seve seve vermeyince 7 Haziran 2015 tarihinden sonra neler olmuştu?

  4. Son Seçim için, Fehmi abi hesabınızı 2028’e göre yapın.
    2028’de Erdoğan adaylığını koyamaz, bu açıdan rahatsınız.
    Fakat sizi hep suya götürüp susuz getiren Erdoğan size gene bir madik atarsa…
    Diyelim 2027 ortalarında, Meclis’te yeterli çoğunluğu da bulursa, ya Anayasa’nın o maddesinin o cümlesini değiştiriverirse? Halk da bunu onaylarsa?
    Cumhurbaşkanlığına aday olma sayısındaki kısıtlamayı kaldırırsa?
    Ne yapacaksınız? “Tanımayız” mı diyeceksiniz?

    • Defalarca söyledim, Türkiyenin tek sorunu, bu seçimi de asıl kazanan-kazandıran her sabah yatağından kalktığı saatten yatış saatine kadar ibadet aşkıyla sosyal medyada her konuda iktidara saldıran 100 bin fetöcü.
      Beklentilerine bir adım daha yaklaştılar.

      • Nur hanım Kur’an zulme uğrayanlara söylenme hakkı tanır. o hakkı kullananları Türkiye’nin en büyük sorunu görmeniz sorunun ta kendisidir. herkes kendine baksın.

      • İşte yanıldığınız yer tam da burası. Bilmeden tanımadan yanlışınızı söyleyen, muhalif her sese malum etiketi yapıştırıyorsunuz. Bu yüzden kaybettiniz, kaybedeceksiniz, kaybedersiniz…

  5. KİMSE BULUNMAZ HİNTKUMAŞI DEĞİLDİR
    CEHAPE ZİHNİYETİ BİR ZAMANLAR HEP ŞÖYLE DERDİ:Siz buna müstahaksınız! Çekin işte böyle 😯!..
    (Yıllarca yurdum insanının sempatisini kazanamadı, güven veremedi!)
    TARİH TEKERRÜRDEN İBARET ☹️
    -İSTANBUL GİBİ KENTLERDE NİYE KAYBETTİĞİNİ ANNAYAMAYAN ZİHNİYET TE İŞTE BÖYLE.
    “Hiç hizmet etmeyeceksin!” Kafası!!!
    Ama fakat,…
    Esenyurt K.çekmece B.çekmece vesaire yerler akp belediyesi idi kompile!
    Yani,
    Buradaki seçmenin en az yarısı senin seçmenin yine🤔!!!!
    Buraya metro yapmayalım!!!
    Buraya hizmet götürmeyelim!!!
    Yollarda rezil olsunlar! İmamın bir gidiş 4 ekmek parasına kayığına pardon metrootobosuna binip üstüste!.😡.
    MUHALEFET KAFASI BU, “hemen gidelim erken seçime😳” aaboovvv!!!
    Yani bir istakoza iki trol kellesine!..
    Oylar senin öyle mi?
    Bak bir ancirmen ne diyo:
    “2000 tane trol besliyeceğinize manda öküz besleyin de!..”
    (Bence bir işe girdirin bir an önce!😡).
    Son bir UYARI YİNEDE:
    Fazla heves etmeyin erken seçime!
    Kaybetmeyin Elinizdeki leride!
    Güllük gül istanlık olur heryer bir gülümsemeyle😂
    Heryer uçan arabalar yeraltında metrolar deerken bir plan bir DOĞRU PROĞRAM!…
    Olmuş Özgür efendi BAŞBAKAN🤗
    (Yan bakandan iyidir! Yada boş bakan)

  6. Devlet yine ortaya bir anayasa değişsin lafı atmış. Bu anayasayı ve anayasa mahkemesini beğenmiyorlar. Ayaklarına dolanıyormuş. Duyan da anayasayı ve AYM kararlarını mecburen tanıyorlar falan zannedecek. Halbuki anayasayı hergün paspas ediyorlar. Mahkemelerine emir verip anayasayı tanımayın diyorlar. İnsanları zor ve cebirle hukuksuz hapsediyorlar ve esir alıp işkence yapıyorlar. Mevcut düzene hukuk düzeni demeyi bıraktık, kanun düzeni bile diyemiyoruz. Buna bazı aklıevler ileri demokrasi falan diye milleti kandıracaklarını sanıyorlar. Belli ki millet de artık yutmuyor bu lafları. Mevcut hukuksuzluğun ve soygun düzeninin getirdiği fakirliği iliklerine kadar yaşıyorlar. Oh olsun elbette. Başta düşünüp bir kişiye angaje olma saflığına düşmeselerdi. Bu da onlara ders olsun. Hala ısrar edeceklerse de sürünsünler elbette. Sonuçta bugünkü sefilliğin sebebi elbette bir kişi ama, o bir kişinin sebebi de onu seçen kendileri olurlar. Akıllarının gerçekten başlarına geldiği umulur. Yoksa acınacak bir durum yok. Kendin seçtin kendin buldun durumu.

  7. SAYIN YAZAR
    “Muhalefet saflarında veya etrafında yer alan birileri, seçimler öncesinde, “Bu gidilen son seçim olabilir” mi demiştir?

    İyi de ben niye öyle denildiğini duymadım?”
    diye sormuş:
    BEN ÇOK DUYDUM,
    SÜREKLİ HER SEÇİMDEN ÖNCE
    “BU SEÇİM KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ!” DİYEREKTEN BİRBİRİNİ SABUNLAYANLARI:)
    HATTA SAYIN KORU DA BUNLARA DAHİLDİR!
    “Seçim olmayacağı kanaati bir tarafa, seçimin bir an önce yapılması arzusunda muhalefet. Erken seçim talepleri gelirse şaşırmam…”
    MUHALEFETİN ERKEN SEÇİM ARZUSU OLDUĞUNU NERDEN ÇIKARDINIZ BİLMİYORUM AMA 2 HAZİRANDA ARA SEÇİM FİLAN VAR,
    BELKİ DE ONU DUYMUŞSUNUZDUR?

    • siyasi partilerden erken seçim isteyeceklerini bekleyen daha çok bekler, erken seçimi halk ister, milletin sesine muhalefet partileri kısık sesle de olsa katılmak zorunda kalır.

      bunu, iki muhtarlığa sevinen Doğu Perinçek gibi seçimlerden en büyük parti olarak çıktıklarını iddia eden Erdoğan’ı dinlerken söylüyorum:)

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen adınızı yazınız