Seçime doğru: Politikacıların vaatleri bana işi gücü el çabukluğu marifet olan sihirbazları hatırlatıyor…

32
Reklam

Siyasi videoları YouTube’da izlerken bazen gözüm ‘el çabukluğu marifet’ diye de adlandırılan sihirbazlık gösterilerine kayıyor. 

Adam genç bir Güney Koreli.  Adı Jeki Yoo. “Bütün amacım bir gün Las Vegas’ta sürekli gösteri yapma imkanına kavuşmak” diyerek yola çıkmış. Ülkemizde ‘Yetenek Sizsiniz’ olarak gösterime girmiş yarışmanın orijinali olan ‘America’s Got Talent’ yarışmasında birinciliği de var. Yaptığının ‘illüzyon’ olduğunu her fırsatta kendisi söylüyor.

‘İllüzyon’, yani aslında olmayanı olmuş gibi göstermek… Algı yoluyla yanıltma…

Benim son izlediğim ağzımı açık bırakan gösterisi, ilk bakışta olağanüstü basit: Elinde sadece 4 iskambil kartı tutuyor Jeki. Tuttuğu kartları bir-iki kez sayarak izleyicilere gösteriyor. Hepsi 4 kart işte. “Şimdi bakın” dedikten sonra Jeki’nin elindeki 4 karttan, önce birinin, sonra birinin daha azaldığını ve en sonunda elinde hiç kart kalmayana kadar bütün kartların yok olduğunu görüyoruz. Bu arada, elinin iki tarafını da açıp göstererek yok ettiği kartları orada saklamadığını da ispatlamış oluyor.

Gösteriyi üzerinde siyah bir örtü bulunan cam bir masada yapıyor. 

Doğal olarak akla ilk gelen, siyah örtünün kartları saklamada kullanılması oluyor.

Jeki bunu kendisi izleyenlere hatırlatıp siyah örtüyü kaldırarak yeni bir meydan okumasına başvuruyor.

Elinde yine aynı dört kart. Bu defa masada camın üzerine yerleştirdiği dört karttan her birini sırayla camın altına düşürüyor, teker teker.

Reklam

Camın üstündeki kartlar camın altına düşüyor. Camda delik filan yok veya gözlerime yokmuş gibi geliyor…

Aman Allahım. 

Videoyu başa sarıp tekrar ve daha dikkatle izleyerek “Nasıl yapmış olabilir?” soruma cevap arıyorum, ama ne çare.

Katıldığı yarışma kendisine Las Vegas hayalini gerçekleştirme fırsatı verecek. Yarışma jürisi iki kişiden oluşuyor. Jüri üyelerinin ikisi de hayatlarının yarıdan çok daha fazlasını aynı uğraş alanında geçirmiş deneyimli sihirbazlar. Jeki’nin el çabukluğunu övüyor, ama “Bizi aldatamadın” diyorlar…

Onlar anlamışlar ‘sihir’ diye adlandırılan aslında el çabukluğu ürünü olan gösterinin nasıl yapıldığını…

Ben hala karanlıktayım ve öyle inanıyorum ki, aynı videoyu izlemiş sayıları 2 milyona ulaşan kişi de öyle.

Aldatmak bu yaptığı. 

Jeki beni aldattı.

Reklam

Kendimi, “Ne de olsa el çabukluğu, ne olacak” diye avutuyorum.

Ardından da yeniden siyasi videoları izleme eylemine dönüyorum.

Dönüyorum dönmesine ama nedense her izlediğim üç hafta sonra yapılacak seçimle ilgili videoda karşıma çıkan konuşmalar, sona erdiklerinde, sihirbazın el çabukluğuna dayalı marifetini bana hatırlatıyorlar.

Vaatler, vaatler, vaatler…

İktidarın vaatleri, muhalefetin vaatleri…

Önce elde avuçta dört kart varken birden birinin ortadan kaybolması, sonra diğerinin, sonra üçüncünün ve en sonunda da elde hiç kart kalmayışı…

Aynı durum biraz önce izlediğim videodaki vaatlerin teker teker kaybolması izlenimi bırakıyor zihnimde.

Jeki’nin gösterisi sırasında kendime sorduğum “Nasıl oldu da böyle oldu?” sorusunun benzerlerini bu defa vaatlerini dinlediğim politikacılara yöneltiyorum.

Kendi kendime tabii.

Neden bunu hayata geçirmek için bugünü bekledin?

Sorularımdan biri bu.

Pekala daha önce de yapılabilecek bir konu tam seçim öncesine ertelenmiş…

Tamam “Yapacağım” diyorsun ama bu vaadinin gerçekleşebilmesi için ülkenin maddi imkanlarının yeterli olmadığını benden daha iyi sen biliyorsun. Hangi bütçeyle, nereden kaynak bularak vaat ettiğini gerçekleştireceksin?

Soruyorum ama sorumun olumsuz cevabını da biliyorum.

Aynen sihirbazın elindeki kartların teker teker ortadan kaybolması gibi bir etki yaratıyor üzerimde biraz önce izlediğim vaatlerin sorularım sonrasında buharlaşıp uçuvermesi…

Yarışmanın jüri üyeleri gibi, ben de, lafın sihirine kapılacak gibi olduğum halde, politik sihirin üzerimde kalıcı etki bırakmadığını fark ediyorum.

İçimden geçeni, izlediğim her siyasi video sonrasında, “Başarılısınız, vaatlerle destekli sözleriniz beni etkiledi ama maalesef beni aldatamadınız” kalıbıyla dilimle ifade ettiğim de oluyor.  

Ardından da, “Ben fark ettim, ama bunları izleyen herkes fark edebilmiş midir?” diye düşünmeden de edemiyorum.

Seçim yarışmasında, sözleri en aldatıcı olan, vaatlerini en iyi sunan, el çabukluğunu fark ettirmeyen ve böylece bizleri kendisine oy verdirmeye sevk edecek olan, -iktidarı- kazanacak…

Las Vegas’ta gösteri şansı yakalamaya çalışan sihirbazın hayali ile siyasilerin iktidar hayali arasındaki benzerliği görebiliyorum.

Herkes göremese bile. 

En iyisi yazının burasında ben aradan çekileyim ve sizleri Jeki Yoo’nun jüriyi oluşturan iki kıdemli sihirbazı aldatamadığı yarışmanın videosuyla baş başa bırakayım.

ΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Ben nurcuyum tarikatciyim nakşiyim süleymancıyım kadiriyim dese bir siyasetci ayrıştırıcı olur…dini siyasete alet etmek olur.ama ayni zihniyete göre aleviyim sünniyim diye siyaset yapmak dürüstlük oluyor, bunlar seccade gibi cami avlusu gibi siyasete kullanılan bir malzeme olmuyor.hüdapar terör örgütü oluyor ama pkk kandil olmuyor…bu kafalari zihniyeti gördükce bu çifte standardi gördükce ne kadar iktidarın beceriksizliklerini görsemde bu kafa Allah etmesin iktidar olursa ……..

  2. Muhalifler,Kızılay’ın ortak olduğu çadır fabrikasının,Afad’a çadır satması üzerinden bir hayli kara propaganda yaptı.

    Afad,topladığı parayla çadır satın almayıp da o parayı ne yapacaktı?
    Çadır fabrikasından bedava çadır alınacaksa bunu kim olsa dağıtır.
    Diğer STK’lar da dağıtır,Kızılay’ın kendisi de dağıtır.Efendim,deprem sırasında çadır satılır mı?Evet satılır,
    diğer ihtiyaç maddeleri nasıl satın alınıp afetzedelere bağışlanıyorsa,
    çadır da satın alınır ve bağışlanır.
    Afad topladığı paradan çadır bedellerini ödediğinde zaman kaybı mı yaşadı? Parayı saymaya bile gerek yok,yaparsın ibana eftyi 1 dakikanı bile almaz.

    Kızılay,afetzedelere ulaştıracağı çadırları hazır bulundurmak için bir çadır fabrikasına ortak olmuş. Buradan aldığı çadıra kendisi de para ödüyor,ödemesi de gerekir.Ürettiği ürünü bedava dağıtacak olan bir fabrika kapanır,faaliyetini durdurur.
    Bu da afetzedelerin aleyhine olur.

    Afad’a satılan çdırları “depremzedeye adır satma” kılığına büründürmek ise çarpıtmanın level atlamış şekli oluyor sanırım.

    • -“Kızılay’ın ortak olduğu çadır fabrikasının,..”😡.
      -KIZILAYIN ORTAK OLDUĞU.. Olmaz! KIZILAYIN ÜRETTİĞİ, yetmediği yerde ihale yoluyla temin ettiii!.. olur👍
      >“Afad’a çadır satması üzerinden bir hayli kara propaganda..“😡
      >KIZILAYIN SATTIĞI OLMAZ! KIZILAY KİMSEYE ÇADIRI PARAYLA SATAMAZ!🤫
      ~Afad,topladığı parayla çadır satın almayıp da o parayı ne yapacaktı?
      ~AFAD YADA KIZILAY TOPLADIĞI PARANIN TÜMÜNÜ GÖREVİ ALANINDA HARCAYABİLİR! “Çadırı kızılay kendisi belirlenen yerlere ücretsiz! Teslim EDER!!!👍.
      😵‍💫“Çadır fabrikasından bedava çadır alınacaksa bunu kim olsa dağıtır.
      Diğer STK’lar da dağıtır,Kızılay’ın kendisi de dağıtır.” !!!😡
      😵‍💫KIZILAY KENDİSİ DAĞITABİLİR ! Miş! (Bozuk saat bile bir doğru bulur!)
      😡Efendim,deprem sırasında çadır satılır mı?Evet satılır,😡😡😡
      😡tövbe estağfirullah töbeeeEEE!
      Evladım ben sana yazı yazamazsın demedim😡.
      NOT:AFAD KIZILAY AFETZEDELER kelimelerinin yanına PARA – ödeme – masraf kelimelerini yaklaştırma bile!
      Biri ateş biri barut!!!

      • Seninki bir yığın boş laftan iberet.Öyle emoji ile falan anlamlı hale getiremezsin
        bu boş laf yığınını.Çadır fabrikası kızılayın değil.Kızılayın İŞTİRAKİ.Yani başka ortakları da var fabrikanın.

        Bir fabrika,parayla malzeme alarak ürettiği ürünü bedava dağıtırsa faaliyetine nasıl devam edecek?

        Ben depremzedeye çadır bağışlayacaksam
        sayarım parayı çadır fabrikasına,alırım çadırı ve ulaştırırım ihtiyaç sahibine. Bedava alıp dağıtacaksam elin kesesinden bağış yapmış olurum.

        • Biz ne zaman geldik/getirilmişiz bu hale?
          Allah ıslah etsin diyebilirim sadece!
          Çünkü elimden bu geliyor sadece ☹️.
          Allah kimseye yaşatmasın bu acıları birdaha🥲
          Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar mış meğer.
          Unutmayalım: deprem tüm Türkiyenin bir gerçeği! Yani herkesin başına HERAN! Gelebilir.
          KAN, cins ırk renk yaş din inanç ayırmaz! Herkese lazım olur ve o kanı verenle alanın kim olduğunu kimse anlamaz!!! Bilmez!!!!
          ALLAH KAHR İSMİYLE KAHREYLESİN GETİRENLERİ; bizi bu hallere 🥲🥲🥲

  3. Ben burda ne Alevi sünni şii vs inançları, nede tarikat cemaat işlerini sorgularım. Siyasetçinin yaptığı yada bu güne kadar niye yapmadığı tarafı “siyasetçi ile seçmen” arasındadır bana göre 🤗.
    -RTE’nin bugüne kadar yaptıkları yabana atılmaz, atılamaz!
    Niye şunu şöyle yapmadında!.. sorusu sorulabilir mi? Sorulur. CEVAP : yok! (İşten atabiliyorsan at😂).
    -KKILIÇTAROĞLU bir halt yapmış mıdır? Yapmıştır🤔. CEVAP: muhalefeti bir masa etrafında toplayabilmesi bile yeter!
    Gerisini bekleyip görecek herkes🤗.
    Muhalefetin hata yapma lüxü varmıdır mesela? Bu soru sorulabilir pekala.
    -İktidar hata yaparsa hile hokus pokus!!
    Telafisi ???? (O kolay😂 bas paraları ley..)
    Mülakat örtülü faiz iki hareket piyasaya😡.
    -Muhalefet hata yaparsa (önce tokatı yer kendi taraftarından ensesine!).
    ~Ülkenin yüzde sekseninin (kadın)başı bir halde örtülü gezer. Peki niye 20-30 yıldır türban meselesi gündemde?
    ~Yurdum insanının bir avuç kandırılmış kıtaları dağda bayırda (ordu gençleri avda) peki niye bu ülkenin (85 milyon insanı) TERÖR TARİKAT CEMAT sorunları ortada?
    ~Sadece ithalatı kısıp neyimiz varsa o kadar ihracat yapsak (biraz da yorgan ayak) ekonomi uçacak! Niye bu halde caanım insanlarımız emeklimiz çalışanımız faiz kur enflasyon kıskacında?
    Demem şu ki,
    Ben Türk oğlu Türk’üm! Elhamdulillah müslümanım! Bu ülkenin gerçek sahibi ben isem eğer, şunları bilsin bilmeyenler:
    🙂Vatanımı toprağımı ailemi işimi aşımı korumak için ROMAYI DA YAKARIM, içinde oturan hokkabazlarıda!
    🙂İnancımı yaşamamda bir sorunum olmadığı gibi, olanın da hükümet yada belediyelerce çözüldüğünü bizzat biliyorum!
    🙂Ekonomi – iş – aş – yolsuzluk – liyakat – yatırımlar – hesap verilebilirlik – bilimum işler BENİ ŞAHIS OLARAK AŞAR!
    Çözüm: sandığa gidecek herkes!
    Neyse haliniz, çıkacak faliniz!
    SANDIKLAR ŞEFFAF! Bilinee..🤗.

  4. SAYIN TAYYİP ERDOĞAN NEYİ VAAD ETTİ DE YAPMADI … KILIÇOĞLU BELEDEDİYELERDE NEYİ VAAD ETTİ DE YAPMADI ONU DA YAZSAYDINIZ ..AKŞAM VAAD EDİP.. SABAH UNUTANLARI YAZSAYDINIZ BARİ

  5. ZİHNİYET
    Üniversite mezunu, yıllarca kamu hizmeti yapmış vee emekli olmuş yandaş partide de görevli iki kişi ile yaşadıklarım;
    1–”–Bu millet depremzedeye çadır satmış ve vinç kiralamış kişilere mi oy verecek? Buyursun versin.” dediğimde
    muhatabım :
    “–Bunların çoğu bu olayları bilmiyor.” dedi.
    Ben de
    “–Bu sürüler bilmiyor olabilir. Ancak sen biliyorsun ya, nasıl oy vereceksin, nasıl gidip oy isteyeceksin?” dediğimde güldü geçti.
    2–Birine “–Dedenden babandan kalan tohumu bana sattığında 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nun 5 ve 12. maddelerine göre sana da bana da para cezası verilmesi ve ayrıca tohumun müsadere edilimesi gerekiyor.” dediğimde ilk refleksi
    “–Bu resmen vatan hainliği” demek oldu.
    Daha sonra bu sözünün kim yada kimlere dokunduğunu anlayınca, bin yıl düşünsem söyleyemeyeceğim bir “çark” sözü söyledi:
    “–İyi ama CHP bu kanunu neden Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirtmedi?”
    Ben de:
    “–Bu Anayasa Mahkemesi mi ikitidarın çıkattığı kanunu iptal edecek?” dedim.
    Üniversite mezunlarının bile zihniyeti maalesef bu.

    • Yorumunuz onaylanmayı bekliyor
      yolda eskiden birlikte çalıştığım PKK’lı bir öğretmeni gördüm adam müthiş heyecanlı iktidara geliyorlarmış Tayyip gidiyor diyor sahi PKK seçime katılıyor mu ben oy pusulasında göremedim. ben de gıcıklık olsun diye Tayyip Erdoğan’a oy vereceğimi değil kendisinin çocuklarının bile Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında yetişkin insanlar olacağını söyledim. iyi söylemiş miyim. aslında Erdoğan’a oy vermeyecektim o PKK’lı öğretmenin ve onun gibilerin sevinçlerini engellemek için mecburen oy vereceğim.

  6. muhalefetin vaat etmesi normaldir.
    lakin dikkat etmesi gereken detay, vaatlerini temellendirmesi gerekliğidir, hak ve hukuka dayalı vaatler bir yana bazı vaatlerin para karşılığı var, bu parayı nasıl bulacağını da halka “anlayacağı şekilde” anlatması gerekir. kemal bey, israf düzenine son vererek, yurt dışındaki paraları getirerek bazı temelleri de açıklamıyor değil. mesela kaçan paraların geri getirilmesinin mümkün olmadığını düşünenler, oy vermesinler. ben bu konuda ciddi yol alınabileceğini düşünenlerdenim. sonuçta ekonomi bir itibar meselesidir, bizim ekonomimiz yapısal olarak dışa bağımlı, yatırımcıya ihtiyaç duyan, üretmeye değil, tüketmeye yönelik bir ekonomi. devlet teşekküllerinin ağırlıklı kısmı akp iktidarı döneminde satıldı ve kağıttan buğdaya ithalat yapalım aklına geçildi. hak, hukuk, adalet konularında yapılacak her adımın ülke için ekonomik iyileşme olduğunu anlamamız lazım tıpkı bu konudaki özellikle son 10 yıldaki gerilemenin ekonomik faturasının ağır olduğunu anlamak kadar önemli. o nedenle iktidar değişikliğinin hiç itibarı kalmamış akp iktidarı karşısında otomatik bir düzelme getireceğinin altı çizilmeli. muhalefet gerekli düzenlemeleri yaparsa, yatırımcı gelebilir ve vaatlerini yerine getirebilir. akp iktidarında olan yatırımcı da gitmişti, iktidar değişikliği olmazsa kimsenin geri geleceği de yok.
    gri listede olduğumuzun nedenlerini iyi anlamak gerekiyor.
    muhalefetin vaat etmesi normalde, iktidarın vaat etmesi normal değil mi?
    o da normal. yani biraz normal.
    geçen seçimlerde de pek çok vaadi olmuştu, para harcamaya dönük vaatlerini yerine getirmedi dersek haksızlık etmiş oluruz. betona fazlasıyla para döküldü, geçilmeyen köprüler, uçulmayan hava alanları yapıldı, mega projelere milletin parası cömertçe harcandı. refaha dair vaatlere gelince, mesela milli gelir 25.000 dolar olacaktı, olmadı, 15.000 bile olmadı, 10.000 bilem olmadı. gittikçe düşüyor. ihracat 500 milyar dolar olacaktı, olmadı. parayı pul ettik, malı ucuzlattık, gene olmadı. liyakat vaadi vardı, bizden olsun oldu, özgürlükler vaadi vardı, yasaklar, sansürler, kapatmalar, cezalar geldi, yoksullukla mücadele sözü vardı, türkiye dünya sefalet endeksi birincisi oldu, halk bırakalım refahı temel gıda maddelerini alamaz hale geldi. yolsuzlukla mücadele edecekti, yolsuzluk ülkenin bir numaralı sorunu oldu. aylar önce yolsuzluğu biz çözeceğiz demişti, aylardır bu konuda herhangi bir mücadele yapılmadı, yeni seçim vaatlerinde yolsuzlukla mücadele var mı? bir çözüm önerisi getirilmiş mi?
    hayır, programda yolsuzlukla mücadele yok.
    tarihimizin en ağır ekonomik krizini yaşıyoruz, bu krizden nasıl çıkacağımıza dair bir yol haritası var mı? yok.
    bilakis. seçime günler kala bile kur yükseliyor, tutamıyorlar. kurun yükselmesi demek, maliyetlerin artması demektir, enflasyon demektir, enflasyon demek, fakirleşmek demektir. seçim sonrası kim gelirse gelsin, ne denli büyük bir sorun yaşadığımızı daha iyi anlayacağız.
    muhalefetin seçim vaatlerini yerine getirmeyeceğini düşünenler ki bu bir zandan ibaret öyleyse muhalefete oy vermemek için bir nedenleri daha var demektir, vaatlerini yerine getireceğini düşünenler ki bu bir zandan ibaret oy vermek için bir nedenleri daha var demektir.
    iktidara gelince, yaptıkları, yapacaklarının delilidir, burada zan edecek bir durumumuz var mı, para harcamaya dönük vaatlerini yerine getireceğini düşünebiliriz, refaha dair olan vaatlerin sözünü tutmayacaklarını öngörebiliriz, liyakat, özgürlükler, yolsuzluklar alanlarında bir iyileşme ummak için verimiz yok, ekonomik kriz artarak hatta şiddetlenerek yaşadığımız sıkıntı büyüyecek, sefalet endeksindeki birinciliğimizi koruyacağız, her gün değişen kararlar, bir öncekinden çok farklı politikalar, yaptım oldularla rutin devam edecektir. durum bu.

    • kemal bey alevi olduğunu açıkladı.
      neden açıkladı diye soruyorlar,
      alevi oyları almayı düşünüyor-muş, din suistimali yapıyor-muş.
      kemal beyin alevi olduğunu duymuştum ama bilmiyordum. benim için kimin neye inandığını söylemesi önemli değil, biz coğrafyamızda peygamber gibi konuşan ama firavun gibi yaşayan insanlar görüyoruz. kişinin inandığı gibi yaşaması önemli, çok tanrılı ve tek tanrılı dinlerinde, tanrısız dinlerin de inançlarının özünde ahlak, iyilik ve dürüstlük var dolayısıyla kişinin ne söylediğine değil, nasıl yaşadığına bakarak fikir sahibi olabiliriz. kaç insan varsa o kadar inanç var, sayın korunun dediği gibi, her inanç sahibi kendi inancının doğru olduğunu sanıyor, dini pratik ve ritüelleri din sanıyor, araç değil amaç ediniyor. bunun üzerinden diğerlerini tekfir ediyor, kendinin cennete koşacağını başkalarının cehennem ateşinde yanacağını düşünüyor.
      yazık ki bu bir sanmak işi değil, bilmek işidir aslında.
      kimse güneşe inanmaz, çünkü görür ve bilir, kimse güneşin kendini değil, başkalarını yakacağını sanmaz, korunmayan herkesi yakar değil mi? güneş kimseye zulmedici değildir bilakis hayat verir, adildir, kuşatıcıdır. yani kör değilsen, bilirsin.
      dünyada kör olanın körlüğü, ahirette yani sonra da devam edecek maalesef. amma da dindarım, nasıl da muhafazakarım desisesi ile oyalanıp gitmiş olacak. kimin neye tabi olduğunu söylemesi önemli değil, tabi olduğunu nasıl yaşadığı önemli.
      kemal beyin alevi oyları almak için açıkladığını düşünmek saçmalık değilse nedir? aleviler zaten onun alevi olduğunu bilmiyor muydular, birine mezhebi için oy verilecek ise, zaten verirlerdi. öte yandan alevi olduğu için oy verenler hesaplanır da, alevi olduğu için oy veremeyecek olanlar hesaplanmaz mı? ülkenin % 60 civarı sünni olduğunu düşünüyor. öyleyse oy için yapılan bir açıklama olamaz.
      efendim, din suistimali yapıyormuş, cami çıkışı pozlar, seccade üzerinden polemikler, dini referanslara göndermeler suistimal değil, mezhep açıklaması mı suistimal, üstelik ezici bir coğunluğun sünni olduğunu düşündüğü bir ülkede. komik değilse nedir? yok alevi değilim deseydi o zaman çoğunluğa göz kırpıyor diye düşünülebilirdi
      oy gayesi olduğu akla gelebilirdi,
      hiç bir karı olmayan hatta zarar verebilecek böyle bir açıklama bence sadece bilgi amaçlı. soranlar oluyor belli ki, kendini bütün kimlikleriyle tanıtmak niyetinde bir açıklama olduğunu düşünüyorum. kimse oy verdim, bilmiyordum diyemez sonradan. bilmek isteyen seçmen olabilir, bilmeye hakkı olduğunu düşünen olabilir. bana göre kişinin kendisiyle inandığı arasında özel bir durumdur nasıl inandığı, hangi mezhebe tabi olduğu ama herkes aynı düşünmüyor sonuçta. kemal bey sadece benim gibi düşünenlerin değil, herkesin cumhurbaşkanı olmak istiyor. her düşünceye kendini tanıtıyor.

    • ddm tebrik ediyorum müthiş bir altyapınız var. Tayyip Erdoğan 20 küsür senedir muhalefetteymiş gibi konuşuyor bazen ben de diyorum Kılıçdaroğlu 20 senedir ülkeyi yönetiyor başarılı olamamış. Tayyip Erdoğan bir siyaset dehasıdır. istemesem de Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim.

      • erdoğanın bir siyasi deha olduğunu ben de kabul ederim,
        bizim aklımızda olan toplumlar böyle dehaları severler,
        dolayısıyla kendi de çevresi de kazandı, bugüne kadar. keşke bir ekonomi dehası olabilseydi ya da bir eğitim dehası, hak, hukuk adalet dehası da hepimiz kazansaydık ama olmadı yazık ki. seçim kazanmaya harcanan akıl, para, zaman ülke için harcansaydı neler olabilirdi değil mi?
        bir oyunuz ve bir izanınız var, kimi isterseniz pekala desteklersiniz.
        hesabınızı enflasyon bu yıl % 20 seviyesine göre yapmayın ama.

        • %40 olsa ne yazar, ekonomi profu çiller %157de bırakmıştı, %20yi mi beğenemediniz?

          • % 20 yi bulma şansımız olsaydı, beğenebilirdik hatta % 40 için şansımız olsaydı yine sevinirdik belki de,
            ama yok.
            akp iktidarı zamanında % 157 bandını da aştık ve arjantini bile sollamayı başardık,
            bakıyorum sen çiller zamanını iyi hatırlıyorsun, bedava kahve için kütüphanede zaman geçiriyor muydun?
            “kahve pahalı falan diyecek olursanız” diyorsun sonra da beğeni arıyorsun,
            kahve alamayanlar togg alsın,
            ekmek bulamayanlar pasta yesin!

  7. Fehmi beyin yazısında küçük bir eksiklik var bence:Bütün politikacıları
    aynı kaba koyması.Tayyip Erdoğan yazıda tasvir edilen politikacı profiline hiç uymuyor.Ne vadettiyse yerine getiriyor.Mesela Elazığ depreminde yıkılan konutları 1 yılda teslim edeceğiz dedi ve sözünü yerine getirdi.20 yıldır iktidarda kalmasının sebeb-i hikmeti bu.3600
    gösterge sözü verdi yerine getirdi.
    Vaat edip de yerine getirdiği hizmetler saymakla bitmez.

    Bir de İmamoğlu’nun vaat listesine ve yerine getirdiklerine bakın.Onda birine bile ulaşamadı.100 bin konut vaddetti örneğin,9 bin küsurda kaldı.
    Tam olarak yerine getirdiği tek vaadi yok.

    Fehmi bey,”Neden bunu hayata geçirmek için bugünü bekledin?”
    diye soruyor.Çünkü her şey bir anda yapılamaz da ondan.Yapabileceğini vaat ediyor da ondan.

    Doğru soru şu bence:”Neyi vadetti de yerine getirmedi?” Tabii burada somut,elle tutulur vaatler ile ileriye dönük olarak konulan hedefleri ayırmak gerekir.Mesela 2030 yılında milli gelirimizi şu kadar yapacağız diye bir hedef belirlenir.Ama harp olur,darp olur,pandemi olur,dünya ekonomisi krize girer o hedefe ulaşamazsın.

    Ama memura,emekliye enflasyonun 3 puan üzerinde zam yapacağız dersen,bunu hayata geçirmek zorundasın.İşte Erdoğan buna benzer
    somut vaatlerinin tamamını yerine getirmiştir.

    Sonuç:Halkımız,vaatlerini yerine getirmeyen birini hiç mümkün değil 20 yıl iktidarda tutmaz.Muhalefetin görmezden geldiği nokta burası.

  8. Denizden Doğal gaz çıkarmak için Denizin üstüne petrol platformu kurulur o nerde. En az 5 senede kurulur.

    TOGG fabrikasını Fatih Altaylı fabrika görüntüleri çekmiş fabrika boş. bana inandırmakmı istiyorsun
    Muhalif haber kanalları çağır görüntüler alsın bende inanıyım.

    Milli uçakta yalan daha önce iranda yapmıştı. Maket yap karada yürüt uçak yaptık de. uçur o zaman inanayım.

    • 😂kardeş…sen bu zeka ile maşallah…çunki çok aşırı bi zekan var.olayları kavrama sentez analiz sonuç…maşallah..yalnız her yerde bu fikirleri söyleme..seni anlamazlar…nazar değer…ya ne yurdum insanı var…hemen “Türk milleti zekiiidir”repligi aklıma geldi…sanki bu söz senin için söylenmiş…

  9. Bunlar vaad değil yalan dolan senaryo.Bayan göya ülkeyi yönetecek gaz doğru mu değil mi diye soruyor.Be çapsız git gör sor sorustur.Bu mantıkla nasıl ülkeyi yönetecek sin.Kilicbey 300 milyar doları getirdim diyor,bunlar daha Türkçe okuyup anlatmada sorun yaşıyorlar,Getireceğim ne demek getirdim ne demek bunu bile ifade edemiyorlar.Yazik memleketime bu capsizlar bu beceriksizlere mahkum oldukları için.

  10. Ben usta bir siyasetçi değilim.ama beni kandıramadılar.özellikle Erdoğan. maddi bir maliyeti olmamasına rağmen mesela mülakatı hemen kaldırmıyor. seçim öncesi binlerce elemanı gene mülakatla aldı. kimleri aldı peki?
    Şimdi maddi maliyeti olan vaatlerini gerçekleştireceğine neden inanayım? zaten millete verebileceği bir vaadi olmaz olamaz. çünkü herkes benim gibi ne duruyorsun yapsana demez mi?
    o yüzden elinde sadece cami avlusunda siyaset ve seccade kozu var ve onları kullanıyor. Ha birde Kılıçdaroğlu nun aleviliği konusu vardı. Adam çıktı ben aleviyim dedi ve o kozda elde kaldı.

    • CHP’li ya da SHP’li adalet bakanı Mehmet moğultay 4-5 bin tane hakim aldım hep kendi partimden mhp’lileri mi alacaktım dedi zihniyet aynı zihniyet bunlar gelirse bekar öğretmeni eş durumundan tayin bile yaparlar geçmişte örnekleri çok.

  11. Ne yalan söyleyeyim, ben bütün bu vaatleri kendime bir hakaret olarak telakki ediyorum !
    Allah aşkına biz çocuk muyuz , biz enayi miyiz , biz bu vaatleri yutacak kadar saf mıyız, salak mıyız , bunlar bizi ne zannediyor !
    Ama ne yazık ki bunlara tav olan milyonlarca insan da yok değil , zaten bu vaatleri de nabza göre şerbet vererek yapıyorlar ; müşterisi var ki satıyorlar !
    Ne yapalım, bizdeki siyaset , bizdeki demokrasi bu , bizdeki siyaset ve demokrasi kalitesi bu kadar !
    Geçen sene Mart ayında piyasadaki 537 milyon 200 lük banknot miktarı bu sene Mart ayında tam 1,077 milyona yükselmiş !
    Eskiden , bu banknotların kağıdı Almanya’dan 1 tırla gelirken bu sayı şimdi 3 e çıkmış ; demek ki siha miha yapıyoruz ama bu kağıdı yapamıyoruz !
    Vay anasını sayın seyirciler!
    Neyse , inşallah onun da yerli ve millisini yaparız !

  12. sayın yazarın bugün ki yazısı muhalefete uyarısı gibi algılıyorum. gerçektende böyle bir uyarıya ihtiyaçları var.
    Laf ağızdan çıkıyor ama insanlar da unutmuyor. Chp belediyelerinin çiftçilere vaat ettiği traktör vb. vaatler artık inandırıcılıklarını yitirdiklerinin farkındalar mı acaba

    Daha hazinede ki altınları halka dağıtacaklarını söylemeleri mi?
    uyuşturucu baronlarindan finansman sağlayacak olmaları mı?
    HDP lilere verdikleri özerklik sözü mü? ( bu liste daha çok uzar

    Diğer taraftan iktidardaki parti ve başkanı yine daha inandırıcı gibi geliyor En azından yapmış oldukları icraatler öyle bir izlenim bırakıyor ( eksikleri olsa bile yerli araba diyorlar muhalefet dalga geçiyor, doğalgaz bulduk diyorlar muhalefet dalga geçiyor, havaalanı, köprü diyorlar muhalefet matrak geçiyor, hastane , yol diyorlar, muhalefet iş yapmama töreni yapıyor. )
    Gerçekten bir seçmen olarak değişiklik istiyorum fakat maalesef bu millet ittifakı asla olamaz .

  13. Aynen,
    Önce 300 milyar uyuşturucu parası dedi
    sonra tertemiz avrupadan 300 milyar söz aldım hazır hemen geliyor dedi
    sonra aslında 300 milyar yatırım çekeceğim dedi
    daha sonra 300 milyar hemen değil 4 yılda gelecek dedi
    en son Vietnam’a gelmiş bize niye gelmesin dedi.

    İllizyonu görüyor musunuz?
    Ama sayın yazar görememiş,
    biz görüyoruz.

  14. Sayın yazarın demokrasi anlayışı biraz sakat:
    “Seçim yarışmasında, sözleri en aldatıcı olan, vaatlerini en iyi sunan, el çabukluğunu fark ettirmeyen ve böylece bizleri kendisine oy verdirmeye sevk edecek olan, -iktidarı- kazanacak…”
    Bu önyargınızı aşmak için toki evinizden çıkıp bir togg alın ve kuzey otoyolunu kullanarak marmara denizinin etrafında bir tur atın, çanakkale ve osmangazi köprülerinden geçin…
    Dönüşte gemlikteki araba fabrikası ve limanını gezin, arabanızı orada bırakıp hızlıtrenle istanbula gelin ve yeni köprünün altından geçmekte olan yeni nesil uçak gemisi tcg anadoluyu selamlayın, yeni açılan metro hatlarından biriyle yeni havaalanına gitmek istemiyorsanız evinizin olduğu istasyonda inin, mutfağınızda kullandığınız yerli milli ve ÜCRETSİZ doğalgaz ateşinde bir türkkahvesi yapıp keyfinize bakın…
    Kahve pahalı falan diyecek olursanız siz de benim gibi yapın, rami kütüphanesine gidin(7/24 açık) veya yeni akm ye, kahvenizi de ücretsiz içebilirsiniz yani:)
    Not: eğer bu geziye cuma günü çıkmışsanız cuma namazını ayasofyada kılabilirsiniz, yeni taksim camisi de olur, uzak demezseniz çamlıca camisine kadar uzanabilirsiniz, çünkü levent camisi henüz açılmadı… Ha gayret!

  15. Elinde sadece 4 iskambil kartı tutuyor Jeki. Tuttuğu kartları bir-iki kez sayarak izleyicilere gösteriyor. Hepsi 4 kart işte. “Şimdi bakın” dedikten sonra Jeki’nin elindeki 4 karttan…..Las Vegas…..valla aklıma Akşenerin millet ittifakına Kumar masası benzetmesi geldi…bakalım 14 mayısta bu kumar masası bu milleti aldatıp aldatamayacağını göreceğiz.bu zamana kadar halk en güzel sihirli seçim sonucunu sandıktan çıkardı.yine çıkaracak ve kumar masasının ilizyonunu bozacak inşallah.

  16. Hiç acele etmeyin, siyasi partilerin vaatlerine bakmayın, sabırla bekleyin…!

    – neyi bekleyelim?

    Kuruluş gününü bekleyin!

    – kuruluş gününde ne olacak?

    Kuruluşta herkese yer olacak!

    -biz beklerken atı alıp Üsküdar’a geçmesinler?

    Kimse bir yere geçemez merak etmeyin, geçen geçtiği yerde yalnız kalır!

    (İlk defa yazıyı okumadan yorum bölümünü karaladım, umarım çok karalamamışımdır.)

Yoruma kapalı.