
Gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kritik soruyu sormuş işte…
Eskiden böyle bir olay yaşandığında ‘‘Yazımın henüz mürekkebi kurumadan’’ diye klişe bir kalıp imdadımıza yetişirdi, ancak bugün demode oldu o kalıp; çünkü, yazılarımızın okura ulaşması
Eskiden böyle bir olay yaşandığında ‘‘Yazımın henüz mürekkebi kurumadan’’ diye klişe bir kalıp imdadımıza yetişirdi, ancak bugün demode oldu o kalıp; çünkü, yazılarımızın okura ulaşması
Şu sıralar en az yapmak istediğim şey polemiklere konu olmak; bu sebeple eleştiri anlamına gelecek serzenişlerden bile kaçınıyorum. Birisi hakkında olumsuz bir şey yazacak olsam,
Ahmet Davutoğlu dışişleri bakanı olduktan sonra da danışmanlığı döneminde başlattığı bir alışkanlığını sürdürmüştü; ardından başbakan oldu, aynı alışkanlığı geleneksel hale getirdi. Medyada dış politka konularıyla
Türkiye iç politikasında her şey beklenen istikamette gelişiyor. Her parti kendisi bakımından önem taşıyan tedbirleri alıyor. AK Parti sözgelimi; ‘metal yorgunluğu’ tespiti eşliğinde partinin il,
Eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, yanına İran destekli askeri güçleri de alan Irak’ın, Kerkük ve çevresini yeniden merkezi hükümetle buluşturması üzerine yaptığı açıklama tartışmalara sebep oldu. MHP
Galiba bugüne kadar siyasetle ilgili ‘doğru’ bildiklerimi yeniden gözden geçirmem gerekiyor. Bildiklerim özetle şunlar: Siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Farklı rejimlerle yönetilen ülkelerde de siyasi
“Putin’in özel temsilcisi: 14 Temmuz’da uyardık” başlığını görünce ilk tepkim “Olmaz böyle şey, bunda bir yanlışlık var” oldu. Öyle ya, 15 Temmuz uğursuz darbe
Gazete, bu yılın 30 Ağustos törenlerinde olağanüstü güvenlik tedbirleri alındığını fark edince, bunu ‘Özel koruma’ sözcükleriyle manşetine taşımış; bir okur da, bunun üzerine, okur