Türkiye’de yalnız elin mafyası yok, başka ülkelerin suç işleyen cumhurbaşkanı ve bakan çocukları da var…

14
Reklam

Başımıza bir de yabancı devlet adamlarının çocukları çıktı.

Somali Cumhurbaşkanı’nın adı Hasan Şeyh Mahmud imiş; oğlunun adı da Muhammed Hasan Şeyh MahmudOğul Mahmud, 30 Kasım günü, İstanbul Zeytinburnu’nda ‘CD’ plakalı araçla seyrederken, önünde gitmekte olan Yunus Emre Göçer’in motorsikletine çarpıyor. Ekmeğini motorlu kuryelik yaparak kazanan Göçer çarpışma sonucu hayatını kaybediyor.

Günlerdir motorlu kurye arkadaşları “Yunus Emre’ye adalet” sloganlı gösteri yapıyorlar.

Ne olmuş merakıyla konuya yaklaşınca bildik bir hikaye karşıma çıktı.

Aracın içindeki kişinin diplomat olduğunu düşündüren CD plakasını gören polisler, özel muamele yapıp sürücünün fazla üzerine gitmemişler herhalde. Konuyu onlardan teslim alan savcı da, konu önüne geldiğinde, Göçer hastanede o sırada yaralı halde bulunduğu için olacak, taksirle yaralama tespiti yapıp ifadesini aldığı sürücüyü serbest bırakmış. 

Her iki konumdaki görevlilere bir yerlerden talimat gelmiş de mi öyle davranmışlar, gerçekten bilmiyorum.

Serbest kalan cumhurbaşkanı oğlu Mahmud da ilk uçakla ülkemizden ayrılmış; ayrılırken de diplomatik pasaportla çıkış yapmış…

Kazaya karışan bir başka yabancı devlet adamı çocuğu daha var. Yemen’in eski savunma bakanının oğlu Musaeed Ahmed Musaeed da, dün, kullandığı araçla iki kişiye çarpmış; çarptığı kişilerden biri, bir yaşlı kadın, çarpmanın etkisiyle başını kaldırıma çarparak ağır yaralanmış.

Reklam

Muhtemelen onun kullandığı araç da ‘CD’ plakalıdır ve yine muhtemelen o sürücü de diplomatik pasaport taşıyordur.

Gerçi Yemenli sürücü Somalili gibi ortadan kaybolmamış; mahkemeye çıkmış ve denetimli serbest olarak evine gönderilmiş…

Türkiye’nin, cumhurbaşkanı ve bakan çocuklarının ilgisini çeken bir cazibesi olduğunu bu vesileyle öğrenmiş olduk.

Bu iki kazanın failleri ‘diplomatik dokunulmazlık’ zırhına bürünüp yargıdan sıyrılmayı başarırlarsa, bu tür olaylarla bundan sonra daha fazla karşılaşırız.

Konuya ‘bildik bir hikaye’ dememin sebebi var.

Anne Scoolas ABD’nin Londra Büyükelçiliği’nde görevli bir diplomatın eşiydi.

Scoolas ters yönde gidilen İngiltere trafiğine tam alışamadığı için olmalı, karşıdan gelen bir araçla çarpıştı ve kazada 19 yaşındaki Harry Dunn hayatını kaybetti.

Büyükelçilik Bn Scoolas’ı koruma altına aldı ve 19 gün sonra, 27 Ağustos 2019 tarihinde, ülkesine kaçırdı.

Reklam

‘Diplomatik dokunulmazlık’ iddiası kullanılarak… [Kendisi ‘diplomat’ sıfatı taşımıyordu, ancak zaman içerisinde onun da elçilikte görevli bir CIA mensubu olduğu anlaşılacaktı.]

Somali cumhurbaşkanının bir TC vatandaşının ölümüne sebep olduğu kazayı yapan oğlu da birkaç gün sonra, elini kolunu sallayarak, ülkesine değilse de Birleşik Arap Emirlikleri’ne, gidebildi bizde de…

Genç Harry’nin kazayla hayatını kaybetmesi ardından, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin zarar görmemesi için, İngiliz hükümeti konunun üzerine gitmemeyi yeğledi. Ancak kazada hayatını kaybeden genç adamın anne-babası, konuyu canlı tutmak için elinden geleni yaptı. Gencin arkadaşları ve sevenleri de konuya sahip çıktılar ve Amerikan büyükelçiliği -daha da önemlisi Kraliyet’in Buckingham Sarayı- önünde gösteriler hiç durmadı.

Sonunda İngiliz polisi ABD’ye gidip kaza yapan kadını sorguladı.

Konuya ABD’nin o zamanki başkanı Donald Trump da uzak kalamadı ve yaptığı konuşmada konudan ‘feci bir kaza’ olarak söz ettiği gibi, gencin annesiyle babasını Beyaz Saray’a davet de etti. 

Tim Dunn ile Charlotte Charles -gencin anne-babası-, Beyaz Saray’da, Trump’ın konuğu oldular, ancak bütün ricalara rağmen, kendileriyle görüşmek için oraya gelen Scoolas ile görüşmeyi kabul etmediler.

İngiliz yargısı kazayla ilgili davayı gördü. Sanık kadın Washington’dan video yoluyla katıldığı duruşmada suçunu kabul etti, mahkeme de kadını suçlu buldu.

Türkiye’nin Somali ile sıcak ikili ilişkileri, hatta orada belli sayıda askerinin bulunduğu bir üssü var. 

Yani, bir yönüyle, Türkiye ile Somali İngiltere ile ABD gibi…

Acaba Yunus Emre Göçer’in ölümünden sorumlu olan Muhammed Hasan Şeyh Mahmud, aradaki iyi ilişkileri bozmamak adına, Türk yargısı önüne çıkmamayı başaracak mı?

Göçer’in iki çocuğuyla dul kalan eşi ile motorlu kurye olarak her gün benzer kazalara uğrama tehdidi altında görev yapan mesai arkadaşları, suçlunun yargı önüne çıkarılmasını sağlayabilecekler mi?

Tabii aynı soru, Yemenli eski bakanın çocuğu için de sorulabilir.

Önüne gelenin babasını öne sürerek kendisine ‘diplomatik zırh’ icat edebildiği bir ülke olmak istemiyorsak, yargının bu iki örnek olayda dikkatli davranması gerekir.  

Herhalde öyle de davranılacaktır.

ΩΩΩΩ

Reklam

14 YORUMLAR

  1. Türkiye’de yalnız elin mafyası yok, başka ülkelerin suç işleyen cumhurbaşkanı ve bakan çocukları da var…
    😂Muhalif olmak ne kadar zor meslek…hep olumsuzlukları gör ..onlara dikkatini ver…güzelliklerin farkında olma…rengin siyah …havan kapalı😀
    nasıl mutlu olunur güzel görmeden güzel düşünmeden…
    muhalif olunca güzel görüp güzel düşünemiyorsun..ve hayatından da lezzet alamiyorsun…😀haggaten yapılacak meslek değil..
    Hep… durmadan… devamlı ….olumsuzlukları gör ..eleştir….negatif bak….eksiklik ara…negatif enerji yay…

  2. Dün gece uykum kaçtı amazon prime da Hint yapımı bir dizi ilgimi çekti.
    konu gazetecilik de yozlaşma ve ilkeli gazetecilik.
    fantastik bilim kurgu dram türünde.
    Dizinin adı DHOOTHA Türkçeye çevrimi ULAK 8 bölüm.
    saat 00.00 da İzlemeye başladım bırakamadım 8 bölüm 06.30 da bitti.
    gazetecilik ve siyaset ilişkisi tüm ülkelerin sancısı.
    ilgi duyanlara tavsiye ederim.
    Sn.Fehmi Koru beyin de ilgisini çekecek bir dizi.

  3. Fehmi bey son cümleniz, Polyanna’yı bile gölgede bırakır, ne kadar da iyimsersiniz? ::)

  4. belki bir kısa paragraf daha açmalıyız.
    somali müslüman bir ülke.
    kişi başı milli gelir 320 dolar.
    işsizlik erkeklerde %61, kadınlarda %74.
    yolsuzluk endeksi ülke için en karamsar tablolardan biri
    kamu yönetimdeki yolsuzluk düzeyine yönelik algıda
    180 ülke içinde
    180. ülke.
    biz buraya hibe ettiğimiz paraları kendi insanımızın refahından kısarak gönderiyoruz öyle değil mi?
    amacımıza uygun bir ülke mi somali?

  5. somali ülkesinin cumhurbaşkanının oğlu bir vatandaşımızı ezip öldürüyor.
    ölen bir kurye.
    dar gelirli bir aile.
    kendi vatandaşının hesabını sormayacak olanları biliyoruz,
    süreç ortada
    artık böyle bir beklenti bile abes
    ama bizim Göçer ailemiz, dunn ailesi gibi işin peşine düşebilir mi? oğlunun hakkını arayanlar gibi, kocasının hakkını arayabilir mi?
    sanmıyorum.
    nasıl ki onlar gibi başka bir ülkede tatil yapamıyorlarsa,
    onlar gibi haklarını da arayamayacaklardır çünkü hak aramak pahalı bir şey.
    birileri onlar yerine aramazsa tabi.
    dunn ailesi arkasında toplum desteğini de bulmuş, batının adaleti de arzu edilir düzeyde olmaktan çok uzak elbette ama bir şekilde çalışmasını sağlayan mekanizmalar var.
    bakalım bizde toplum gerekli duyarlılığı gösterecek mi?
    medya üzerine düşeni yapacak mı?
    toplumumuzda genel olarak yeterli bir adalet talebi yok, ahlak, etik talebi yok.
    bir mesele ama içinde yüzlerce sosyolojik gerçeğimizi yansıtıyor değil mi?
    ekonomi, hukuk, adalet, ahlak, etik, vicdan, eşitlik, özgürlük…
    asgari ücretle çalışan bir kurya yerine varlıklı bir ailenin ferdi öldürülseydi ya da önemli bir siyasi
    durum nasıl gelişirdi acaba?
    somaliye 1 milyar doları aşan hibelerimiz var ve imf borçlarını da biz ödüyoruz diye biliyorum yanlışsa düzeltilsin lütfen. her yıl 30 milyon dolar gönderiyoruz.
    onlar bu paraları alt yapıya harcıyorlar
    türk müteahhitleri de bu alt yapılarda önemli işler alıyorlar,
    neyse ki paramız aslında çokça yabancılara gitmiyor.

  6. “Önüne gelenin babasını öne sürerek kendisine ‘diplomatik zırh’ icat edebildiği bir ülke olmak istemiyorsak, yargının bu iki örnek olayda dikkatli davranması gerekir.” buyurmuşlar iyilik meleği ve daha bir çok şeyi bildiği halde bilmezden gelen, yargımızı ve yönetimimizi en iyi bilebilecek konumdaki sayın yazarımız. Dünya’da bilinen bir gazeteciyi, Türkiye sınırları içinde, özel uçakla ve özel ekipmanlarla gelen birileri boğarak öldürüp, eriten maddelerle cesedini yok etti. Sonra yine ellerini kollarını sallayarak gittiler. Tüm bunları yetkililerimizden değil bölük pörçük dış medyadan öğrendik. Hep yapılageldiği üzere “Heeyt ulan!” demeçlerden sonra cumhuriyetin 100. yılı için adeta hediye bir futbol maçının, tüm bu insanlık dışı rezilliklerin sorumlusu devlette oynanmasına karar verdi aynı yöneticilerimiz. Şimdi başta sayın Koru ve yorumculara soruyorum; önüne gelenin babasını öne sürerek kendisine diplomatik zırh icat edilebildiği bir ülke miyiz, değil miyiz, böyle bir ülke olmak için başka neler olması gerekiyor? Mafyayı kankamızı kırmamak için adrese teslim bir çok afla salıvermişiz. Kara para aklama ve uyuşturucu ticareti ile ilişkili kişilere bakanlarımız kol kanat germiş, görmezden gelinmiş, hatta yurt dışına gitmelerine yardımcı olunmuş haberlerini yıllardır ve sıkça okuyoruz. Önüne gelenin (adamını bulanın) babasını değil doğmamış çocuğunu öne sürerek her tür zırha büründüğü bir ülke olduğumuzu düşünen tek kişi ben miyim?

  7. !!!!Aracın içindeki kişinin diplomat olduğunu düşündüren CD plakasını gören polisler, ÖZEL MUAMELE yapıp sürücünün fazla üzerine gitmemişler herhalde.!!!!
    İşte adaleti yok eden eylem ÖZEL MUAMELE .
    O bakan dokunma , bu müdür birşey deme . KANUN ÖNUNDE herkes eşit bunu anladığımız ve uyguladığımız gün sorunlar biter.

  8. *******
    ….
    Her can gövdeye konuktur,
    İnsan böyle bir mahluktur,
    Kaza olur, ömre bedel!
    Bazen eli, çok çabuktur!

    Kaza kader, bahanedir!
    Duyarsızlık “Bana Ne”dir,
    Tedbir al da, bekle emri
    Yunus emre amadedir!…

    Bizim Yunus Emre Göçer,
    Sebep, ‘El’dir, korkup kaçar!
    O gün bugün çoluk çocuk,
    Acep kime avuç açar?!

    Gitti Yunus, gelmeyecek!
    Eve azık gitmeyecek…
    Yetimleri ağlayınca,
    Gözün yaşın silmeyecek!

    Kaçıp giden bulunmalı,
    Hakkiçun sorgulanmalı,
    Hiç değilse yetim hakkı,
    Para pulu alınmalı!….
    ….
    *******

  9. Sahipsiz Parti

    Sadece Erdoğanı sağa sola koştururken görüyoruz. Bütün yükü sırtlanmış ayaklarını sürüyerek bir adım ileri götürmeye çalışıyor. Geri kalanlar ise günlerini doldurmak, şahsi hesaplarını realize etmek peşinde. Akpartinin icraatlarını savunmak bir yana mevcut durumu batırmak içinde ellerinden geleni yapıyorlar sanki. Turizm bakanının sabahtan akşama kadar müslümanlara söven gazetecilerle yemek yemesi bunun bir örneği.

    Bir örneği de yazarın değindiği moto kurye olayı. İktidara kimsesizlerin kimsesi iddiası ile gelen akpartinin adalet bakanı kendisine motokurye olayı sorulduğnuda “konumuz filistin” diye geçiştirmeye çalışıyor. Neyi geçiştirmeye çalışıyorsun, neyin peşindesin. Soruşturma açtık işin peşindeyiz, kimin ihmali kastı varsa en ağır şekilde cezalandırılacak desene. İlk günden mağdurun evine gidip destekte bulunmakta herkesden önce akpartiye düşerdi.
    Bütün uluslaraarası suçlu takip yöntemi ve diplomatik kanallar kullanılar suçlu talep edilmeli ve akparti bu ve benzeri bütün maduriyetlere sahip çıkmalıdır. Yoksa meydan kendisine gazeteci diyen, mağduriyetten siyasi çıkar sağlamaya çalışan imamoğlunun trolü çakallara kalıyor.

  10. Tabii ki muz cumuriyetinde. Yıllardır bu ülkede her memura yeşil pasaport dahi verilmezdi. Belli şartları vardı. Şimdi kimler alıyor bunu takip dahi edemiyorum.
    Consolosluk çalışanı böyle elini kolunu sallıyarak nassı gezebiliyor ülkemizde?
    (Özel jipleri şöförleri olur ben bildiğimce!)
    Kurye rezaletine hiç girmiyorum bak👀! KURYELİK, MOTOR SİKLET KULLANMAK DEMEK,
    İKİ ARABA ARASINDAN DAHA HIZLI GİTMEK VARMAKMIDIR?
    desem annamak isteyen annar!!
    (Motosiklet te bir oto gibi şeridin içinden gitmeli! Araçların arasından sıvışmamalı!)
    Bunu temin ederken, marketlerin nasıl sipariş götürmeleri gerektini de UNUTMA MALI!!!
    Son söz:o çocuklar bizim çocuklarımız! Aileleri var! Onlarında baktığı çocukları var!

  11. Fehmi bey ABD İle İngiltere az-çok insan haklarına sahipler…
    bizim ülkemizde bu olay kapanır gider…
    Çünkü bizim yöneticilerimizin kendi vatandaşının hakkını arayacağını hiç sanmıyorum helede bu tek adam rejiminde mümkün değil…
    3-5 kuruşa somali bu işi kapatır nokta….

  12. BİR(1) AY DA BÖYLE GEÇER
    İki ay önce bir ay süre ile sosyal medya fenomenlerine yapılan operasyoları ve güzellik merkezlerinin arka planını konuştuk.
    Bir aydır da futbol Dünyasındaki saadet zincirini konuşuyoruz.
    Bugün bir hakemimize bir kulüp başkanının alenen ve hayasızca saldırısı oldu.
    Nur topu gibi bir gündemimiz daha oldu.
    Vatanımıza milletimize hayırlı uğurlu olsun!

  13. NE İÇİN GELMİŞLER?
    Kazaya karışan daha doğrusu vatandaşlarımızı kazaen de olsa öldürüp yaralayan bu yabancı devlet başkanı ve bakan çocukları acaba ülkemize ne için gelmişler?
    Sadece turistik bir amaçla gelmiş olduklarını düşünmüyorum.
    Körfez ülkelerinden gelenler “güya yatırım” için geliyorlar.
    Aslında iyi incelenip irdelendiğinde bunların da çoğunda kriminal bir amaç var.
    Bu yatırım denen ” peşkeşler”in çoğunluğu serbest rekabetten ve gerekli denetimden çok çok uzak.
    Somali devlet başkanının oğlunun gerçekleştirdiği kazanın aslını İstanbul Büyükşehir belediyesi muhalefetin elinde olmasaydı öğrenemeyecektik.
    Bu kazanın aslı İBB kamera kayıtlarından öğrenilebildi.

Yoruma kapalı.