22 senedir pek yaşanmayana tanıklık ediyoruz: AK Parti içerisinde ve çevresinde her kafadan ses çıkıyor

22
Reklam

Eskiler “Araba devrilince yol gösteren çok olur” deyimini tam da şimdikine benzer durumlar için kullanırlardı.

Gazetelere üstün körü bakan, TV’lerdeki alışıldık yorumcuların çıktığı tartışma programlarına kulak verirken, nedense aklıma bu eski deyim takılıyor.

[İsmet İnönü ve Bülent Ecevit CHP’sinin önemli isimlerinden Prof. Turan Güneş’in ‘Araba Devrilmeden Önce’ adını taşıyan bir kitabı da vardır. Zamanında önemli tavsiyeler içeren bir eserdi.]

İktidarın her yaptığına, sözcülerinin her söylediğine itiraz etmeyi ayıp sayacak kadar terbiyeli olanların bile bir haftadır dilleri çözüldü, her kafadan bir ses çıkıyor.

AK Parti’ye akıl veren verene…

Partinin içerisinden de koroya katılanlar az değil.

İlk elde, ‘yenilgi’ diye adlandırılan sonucun sorumluları aranıyor.

‘Yenilgi’ kabul edilir edilmez, faturayı hafifleteceği umuduyla bulunan formül, “AK Parti yenildi ama CHP kazanmış değil” cümlesi olmuştu. Kimin kazanıp kimin kaybettiğini gösteren haritalar devreye girince, haritalardaki oranj renk -AK Parti- ile kırmızı -CHP- arasındaki farkın o formülle gizlenecek gibi olmadığı anlaşıldı. 

Reklam

Vazgeçtiler.

Ardından, “Yenilginin sebebi ekonomi” formülü devreye girdi, arkasından da “Emeklilere seyyanen birkaç bin TL ödense seçimi kazanmıştık” gerekçesine sığınıldı. MYK’ya katılanlar arasında da bu gerekçeyi kullananlar çıkmış olmalı ki, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Tek sebep ekonomi değil” dediği kulaklara geldi.

Toplantıya katılanlardan biri çıkıp da, “Sebebi tek başına ekonomi olarak görüyorsanız, ne yani, yenilginin faturasını liderimize mi çıkartmak istiyorsunuz” demiş midir acaba?

[Bu seçimde AK Parti’ye sandıktan 16 milyon 339 bin 771 oy çıktı. Bir önceki seçimde -2019’da- AK Parti’nin oyu 19 milyon 766 bin 640 idi. Son seçime AK Parti’nin iktidar ortağı MHP 30 büyükşehirin 28’inde, çok sayıda ilde ve yüzlerce küçüklü-büyüklü ilçede aday göstermedi, MHP’lilerin oyu AK Parti’ye gitti. Pek azı MHP’ye kaldı. MHP’nin oyunun son seçimde %5’in altında kalması o partide de tartışılmış herhalde; partinin en yetkili isimlerinden biri “Bu yanlış bir hesap; belediye seçimlerinde il genel meclisi oyuna bakılır, bu seçimde bizim il genel meclis oyumuz %16” açıklamasını yaptı. Esas yanlış bu hesap. İl genel meclisi büyükşehir olan yerlerde yok, bu sebeple 30 ilde oy pusulasında bulunmadığı için oralarda il genel meclisine oy kullanılmıyor.]

Bazen insanlar gibi kurumlar da en çok övündükleri yönden darbe alırlar. AK Parti 11 milyon kayıtlı üyeye sahip olmakla övünür. Bu seçimde aldığı 16 milyon oya bakarak, “Acaba üye olanların hanelerinde kendisinden başka AK Parti’ye oy kullanan olmadı mı?” sorusu pekala sorulabilir. 

AK Parti’ye yakın olduğu bilinen yazar ve yorumcular son haftayı onu yeniden canlandırmak için neler yapılması konusuna yoğunlaşarak geçirdiler. Siyasi literatürde bizde son 20 yılda hiç kullanılmadığı çoklukta eski bir sözcük gündeme girdi: Kibir

“Kibirlenme yüzünden seçim kaybedildi” iddiasını seslendirmeyen yorumcu ve yazar kalmadı gibi…

Bir siyasetçi veya bir siyasi kadro için kullanılabilecek en olumsuz sözcüklerin başında gelir ‘kibir’… O sözcüğün geçtiği yazıları okur, yorumları dinlerken bununla kimi veya kimleri kast ettiklerini anlamakta zorlandım.

Reklam

Hangi türden davranışlara ‘kibir’ sıfatını yakıştırdıklarını da açıklasalar rahatlayacağım.

Eskiden her genel seçimden sonra sırf lâcilerini çekerek kulislere gelmiş olan vekilleri görmek için Meclis’e giderdim. Her an başbakan tarafından çağrılıp bakanlık görevi lütfuna uğrayacağı beklentisi içerisine girerdi milletvekilleri…

Artık bakanlar Meclis’ten seçilmiyor; Cumhurbaşkanı istediğini dışarıdan bakan olarak atıyor. Acaba bakan olma beklentisi içerisindeki siyasiler şimdi nerelerde görülebiliyor?

Tamam biliyorum, Pazar günü yapılan genel seçim değildi, iktidar da değişmiş değil ama yine de hükümette köklü bir değişikliğe gidileceği herkesin dilinde.

Arabanın devrilmesinden, öncelikle, bakanları suçluyor yol gösterenler…

Parti yönetiminde yer alanlar, Meclis başkan ve başkanvekilleri ile bakanlar için yazı-tura atılıyor.

O görevde olanlardan ayrılması istenecekler olduğunda onlardan boşalacak makamları doldurmak gerekmeyecek mi?

Koyu lâcivert takım elbiseler ile beklentilerini dışa vuranları görmek isterdim doğrusu.

ΩΩΩΩ

Reklam

22 YORUMLAR

  1. yaklaşık 2yıldır yorum yapmıyordum sitenizde…. çünkü doğru olanı olacak olanı hep söylediniz söyledik…. umut artık kalmadı.. gitti ve bitti derken 31mart seçimleri ile umut yeniden alevlendi… islam dinin mukaddeslerini sömürenler milli duyguları sömürenler ve Atatürk ü sömürenler mütiş bi çıkar gurubu oluşturdular Halkı güvenlik paronayası ile sefalete ittiler emekliyi ezdiler… kendilerine saray saltanatı kurdular…. Yüce TÜrk HAlkı bunlar iyi bir tokat attı.. HArun gibi geldiler KArun gibi gidecekler inşallah… Artık yeni bir CHP var.. Halk ile barışık halka söylecek çok şeyleri olan bir CHP… ha bu ara Ha GAyret diye biri vardı her yorumun altına bir şeyler yazan o nerede baktım yok… 😝😝

  2. Ender (4 Nisan 2024 De 21:25)
    Ataman (6 Nisan 2024 De 10:32)

    Gelen son 22 sene, 100 yıldır gelmekte olanın kaçınılmaz bir sonucu değil mi Fehmi bey? Şurası kesin, Kurtuluş Savaşından sonra yeni bir safya açılacaktı Osmanlı diyarında. Cumhuriyet kuruldu. Ancak, kurucu deha bir askerdi, Paşamız! Peki, bir araya geldi mi iki yakamız? Askerden bir devlet adamı olursa demek ki bu kadar olabiliyormuş deyip bu dönemi irdelemeyecek miyiz? Oysaki, o dönemde yapılan hatalar o kadar vahim ki ezberine/otomatikman olarak sonradan tekrar edilen hataların devamı için kötü bir örnek teşkil eder. Bugün tartışılan bıktırıcı/bunaltıcı sorunların herbiri tohumlarını o hatalarda bulur.

    “Ender” (4 Nisan 2024 De 21:25) cevaben Atatürk ile ilgili herkesin farklı beklentisi var, ….. En iyisi geçmişte bırakmak.…. Atatürk o şartlarda en iyi bildiğini yapmış” demiş. Adalet beklentisi sanki “Demokrasi” diye tutturduğun özellikle senin beklentin değil galiba, Ender bey! Bildiği en iyinin bugünkü sonuçları ortada. Kurduğu tek kanat CeHaPe’nin kodlarına bir süre sonra kendi hatalarını da giderecek tepe-eksenli emniyet özelliklerini düşünseydi ben ancak o zaman bir “deha” imiş derdim. Tek kanatla uçulmaz. Üstelik, uçurmak istediğin bir kuş değil koskoca tarihiyle bir ÜLKE.

    Simetri, tabiatta işleyen çok önemli yasa (Allah’ın düzeni bu!). Ben onun için bu işin üstünde durmaktayım. Yani, çok mu zordu, dengeli/simetrik olamaz mıydı Paşamız? Şöyleki; CeHaPe yi kurdu. Tek kanat tamam! O dönemde aynı zamanda Allaha kulluk bilincinin bir parçası olarak can-fedakarlığında bulunmuş nice şehitlere saygı/hatır sembolü olarak, misal, CeMiPe diye ikinci bir parti kuramaz mıydı? Burada “Ha” Halk, “Mi” Millet! İlkinde din ağırlık teşkil etmez dil öndedir (Tamam olsun, itiraz yok. Bu tür insanlarımız hep var). İkincisinde ise hem dil ve hem din ağır basar. Bu ikinci kitle de geçmişten öylece gelmektedir. Durumu değiştiremeyeceğine göre buna saygı duy, tüm potansiyelini ülke-yararlı olarak ortaya çıkar, kullan ülke kazansın, di mi? Paşamız, önyargılı bir şekilde “ben yaptım oldu, (bir eli tabancasında!)var mı itiraz eden!” modunda hareket edeceğine, Tek parti CeHaPa yerine iki partiyle başlayıp, ilk Hükümeti her ikisinden de kaliteli insanları bir araya getirerek karma bir İktidar oluşturamaz mıydı? “Efendiler, nihai analizde, böylesi en makulü” deseydi, itirazlarla kıyamet mi kopacaktı, yoksa “işte bu! işte bu” deyip o anda omuzlara mı alınacaktı? “Ne şiş yansın ne kebap” kazan-kazan siyaseti budur!

    Yani ülkenin bir an önce toparlanması için o dönemde ne bir CeHaPe’ye ihtiyaç vardı ne de bu dönemde şikayet edilen bir AKePe’ye. Çünkü ülke ilk anlarından itibaren süratle gelişmiş ve kalkınmış, ununu elemiş eleğini asmış olacaktı. Paşamızda yaklaşım simetrik/dengeli bir yaklaşım olsaydı hatalar tekrarlanmayacaktı ve bugünkü sorunlu dönemlerde “ayıkla pirincin taşını” modunda olmayacaktık. Bilim/Teknik konularda simülasyonlar çok kullanılır. Tasavvur ve tasarım ürünüdür bunlar. Girdilerde kritik 1-2 parametre değiştirirsin sonuçlar bambaşka çıkar. Simetriye önem verir de dengeli olunursa sonuçlar, tabiatta gördüğün gibi gül bahçeleri güzelliğinde olur…. İnsanlar temel ihtiyaçlarını giderememiş olmaktan karşılıklı olarak birbirlerini suçlamak birbirleriyle cebelleşmek yerine Tabiata yönelirlerdi, güzelliklere, birbirlerine sevgi ve saygı göstermeğe….

    Baki kalan bu gök kubbede hoş bir seda imiş,
    Yoksulluk olunca da hoş seda, elveda imiş!!

  3. 07.51 Ender bey, CHP muhalefete düştüğünden beri belkide dünyanın en aktif partisi. Bunun bir nedeni de iktidari alan tüm sağ partilerin otoriterlesme eğilimi. CHP yönettiği belediyelerdeki tüm eski yolsuzlukları yargıya intikal ettiriyor, Ama İçişleri bakanligi iznine bağlı ve bekletiyor yada geri çeviriyor. İmar ve Çevre ile ilgili yargı başvurularının çoğundan cevap alıyor. İktidarın uygulamalarıda mahkemelere verildi. Ancak yargı ne kadar bağımsız cevap burda. Yüksek mahkemeler Cb ve Meclis çoğunluğuna sahip Akp ce atamaları yapiyor. Diğer mahkemeler ise Adalet bakanlığı ve bakanlığa bağlı kurul tarafından. Sistem böyle. CHP bu sistem konusunda çok mücadele verdi, Ama geçersiz olması gereken oylarda dahil edilerek Anayasa kabul edildi. Seçim sonuçları halkımızın bunları görmeye başladığını gösteriyor. Sizde görün.

    • Biraz daha iyi tanıtım lazım belli ki. Örneğin bütün bu davaların bir listesini web sayfalarında görmek isterdik. Söz konusu yolsuzlukların boyutları ile birlikte. Tamam medya iktidarın elinde ama internet herkese özgür. Ben aslında yazımda iktidara çakmıştım daha çok ama editör muhalefete çaktığım kısımları beğenmiş.

  4. Bir canlı doğar, gelişir, olgunlaşır ve sonunda göçer gider. Geliştiğinde çok güçlüdür, olgunluğun sonuna doğru artık gücü azalır, söyledikleri dinlense de karşı koyulabilir. Akp de miadını doldurdu, bundan sonra ne yapsa yeniden eski havalı günlerine mümkün değil dönemez. Artık herkes birbirini suçlayarak gemiyi terk edecektir. Aslında bu kadar kötü yönetime rağmen çok bile uzun sürdü saltanatı. Dilerim icra ettikleri, savundukları o müthiş hukuk onlara da uygulanır.

  5. bu hezimetin sandığa gömülmenin tek sorumlusu erdoğandır.çünkü herşey onun emriyle yapılıyor.
    bakan bürokrat danışman hepsi bir icraata başlamadan önce sayın cumhurbaşkanımızın tensipleriyle diye başlamıyor mu.
    yok öyle başarıları sahiplenip başarısızlıkları yüklemek için günah keçisi aramak.

  6. Tarihte kendi seçmenlerini ve yakınlarını -sırf başkalarına iyi görünmek, onlardan meşruiyet dilenmek için- ezen başka bir parti iktidara hiç gelmiş midir? Gelmemiştir ve kolay kolay da gelmez.

    Ülkede 2 milyon terörizm soruşturması geçirenlerin yüzde 90’ı eski AK Parti seçmeni. Onların yakınlarını, akrabalarını ve arkadaşlarını da katarsanız bu sayı 10 milyonu geçer.
    İnsanlar başlangıçta olayın sıcaklığı ile seslerini çıkaramadılar ancak şimdi durum değişti. Belki yaklaşım değişir diye sırf muhafazakar değerleri nedeniyle desteğe devam edenler baktılar ki durum hiç değişmiyor. Milim esneme yok.

    Hem seçmenlerinizi ve yakınlarını paspas edeceksiniz hem de onlardan oy bekleyeceksiniz. Böyle bir dünya yok.

  7. Biz varsak hizmet var. Biz varsak doğalgaz var. Bu zat, zevat İst. bşb baskanı için. vs.vs. Daha çok da. Moraliniz bozulmasın. Kibrin kimde olduğunu görmek isteyen görür. Sn koru , bu kadar tecrübeye pes yani.

  8. Bakanlar illerindeki durum başarıya vs göre belirlenir aslında.
    (Eskiden aşiret cemaat tarikat etnisite gibi şeylere bakılır mıydı ben bilemem)
    Şu anki durum çok farklı:
    -Gerekli! bakanlık yapmayı haketmiş biri kalmadı nihayetinde🤗.
    -Demek ki, başarıya göre BAKAN OLABİLME İHTİMALİ SIFIR.
    -Ekonomide tarih tazdıran bir opustulopıulos bir proje de icat edebilen çıkmadı😳
    -gereksiz yere beyaz yakalılara asgari ücret lilere GEREĞİNDEN FAZLA! aylık para verdirerek;
    *ENFLASYONU KURU PATLATTIRAN BİR GÜRUH VAR ANGARADA BELLİKİ😡!
    *bunların EMEKLİYE PARA VEREMİYECEKLERİNİ DAHİ İDRAK EDİP KONUYU ANNAMAYAN BİR TAİFE OLDUĞU APAÇIK BELLİ OLDU😡😡😡😡!
    *emekliye 10!!!
    *aynının çalışanına 40😳!
    Yaaa….
    Aylarca burdan yazdık;
    -sgk lı prim ödemiş yıllarca iş üretmiş prim ödemiş!… sen birikimini PUL etmişsin😡
    -beyaz yakalıya verdim dedin mi olur, çünkü o devletin!…
    Son söz:
    -Bakan olacak çocuk;
    ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE (ben olsam sınırlarım 1 yıl ile!) NE YAPACAĞINI SÖYLE YECEK AÇIKLAYACAK BEN ŞU MARİFET VE BECERİLERE SAHİBİM DİYEBİLECEK KİŞİLER OLMALI!
    -yıl sonunda karneyi ver eline, takdir alanlarla DEVAM🤗.

  9. Muhalefet maalesef beceriksiz. Ülkenin önüne düzgün bir vizyon koyamıyor. İktidara gerçek anlamda muhalefet yapamıyor. Hukuksuzların yolsuzlukların çetelesini tutup mahkemelerde hak arayışını yapmıyor. Mafya lideri kadar da cesareti yok. Ülkenin genel kalitesizliği siyasete ve ülkenin her alanına yansıyor. Buradan çıkış çok zor. Çağ atlamak ve fark yapmak çok çok zor.

    • Seçmen-halk yolsuzluğu hukuksuzluğu önle! Eyyyy muhalefet ben de sana rey verip onay veriyorum dedide muhalefet mi yapmadı?

      • Evet muhalefet yapmadı,
        erdoğanın son cb adaylığına itiraz etmek için ysk ya bir dilekçe bile veremediler,
        öyle değil mi?

    • Rusyada muhalefet zordur. Sistem tek kişiye endekslenmistir. Yazılı ve görsel medyanın %95’i iktidar mülkiyetine girmiştir. Sadece tek kişi propagandası yapılır. Sermaye iktidarın oligarklarının elindedir. Putin’in emrinde devletten maaş alan 2 milyon trol vardır. Putin birazcık bile sıkıştığında hemen bir askeri hareketlenme başlatır. Yargı ve tüm kurumlar hoyratça kullanılır. Muhalifler hep hain damgasiyla gösterilir. Putin’in ve oligarklarin gizli serveti ticari sır örtüsü ile kapatılır. Seçim sistemi Putin’i %80 ile kazanmasina ayarlanmıştır. Bu ülkede komik bir şekilde halk muhalefete kızar, neden başarılı olamıyorsun diye. Rusya’nın bize göre tek şanssızlığı var. Onların bir CHP’si ve Umut yaratacak lider isimleriyok. CHP’de 3 tane birden var.

  10. Yaşadıkları hezimet onlara az bile gelir .
    Oh olsun , daha da beter olsunlar !
    Tabii bunun bir de hesabının verilmesi olacak , inşallah o günleri de görürüz, Allah büyüktür!

  11. Arife tarif gerekmez,
    bırakın arabayı deviren düşünsün:)
    Asıl, ilk kez direksiyon başına geçecek olan muavine(muhalefete) bir yol göstermek lazım.
    Öyle ki,
    ulan nerden bir kazandık şu seçimi,
    al başına bela! der gibi bir halleri var…
    Böyle giderse, çok geçmeden
    kazandıkları seçimi sahibine/ehline iade de eder bunlar:)
    Kırk yılın başı bir iş başardılar, bakalım nasıl çarçur edecekler?
    Başka bir demokratik ülkede olsaydı,
    şu anda peşpeşe istifalar gelir ve direkt erken genel seçim kararı alınırdı,
    iktidar değilse bile muhalefet kanırta kanırta ülkeyi seçime götürürdü,
    bunlar(muhalefetimiz) mal mal bakıyorlar,
    hatta iktidar da kabul ederse filan diye
    seçim lafı eden bile yok!
    Çok tuhaf, eşyanın tabiatına aykırı bir durum bu…
    Halbuki ortada tam da bir “aklı olan göle kaçsın” durumu var,
    çünkü ileri bir demokraside, sandıktan yangın çıkmışsa,
    onu söndürmek için yeniden seçime gidilir,
    yangını kim çıkardıysa o söndürsün diye:)
    Öyle değil mi?
    Şark kurnazlığının lüzumu yok…

    • sana kalsa ülkücü mafyayi cumhurbaşkanı sectirene kadar her gün seçim yapılırdı:))

    • Bütün erken seçimleri küçük ortak başlatır. Bu bir Türkiye siyaset kuralıdır. Bu kural hep tıkır tıkır işler. En fazla 2 yıl bekleyin seçim var.
      Artık muhalefet değişti, CHP birinci ligde, rakibide yok. Çünkü, İkinci lig kaynar kazanına düşen AKP, bu ligin genç dinamik partisi YRP ile mücadele içinde olacak. Bu mücadeleden bölük pörçük ve etkisiz eleman olarak çıkması muhtemel sonuç.

  12. MIZRAK ÇUVALA, MİNARE KILIFINA SIĞMAYINCA
    15 Temmuz’dan çok daha önce, özellikle askeri bürokraside bulunanlara yolculukta bile tanışsam
    net bir ikazım vardı:
    “Anayasal sisteme her halükarda riayet etmeleri, kimden gelirse gelsin, isterse emir komuta içerisinde olsun, illegal tüm taleplere karşı durmaları, aksine hareket edenlerin çok büyük bedel ödemesi gerektiğini ve ödeyeceğini” ayan-beyan anlatıyordum.
    En son uyarımı 2014 Agustos ayında yaptığımı hatırlıyorum.
    Uyarımla ilgili şu dönüşü de aldım:
    “–Evet harfiyen öyle dedi”
    Bu ikazım kes-kopyala-yapıştır cümlemdi.
    Öngörümdeki isabet, “Tam 12” idi.
    Bu ikazlarımı öğrenmiş ve teyit etmiş bir iktidar mensubu ve yetkilisi yeni öngörmü sorduğunda ona yeni kaotik simülasyonumu açıkladım.
    Hatta şunu da ilave ettim.
    “Allah bizi sınıyor. Biz Allah’ı sınamıyoruz. Dediklerimiz olmadı diye Allah’ı mı suçlayacağız?
    Olayları doğru tahlil edemedik diye. Ancak kaotik öngörümden o kadar eminim ki dediklerimin altına imza atmaya da hazırım” dedim.
    Bir süre sonra bu iktidar mensubu dediklerime o kadar inanmış ki( ben de zaten kendim de inanarak dile getirdim) bana “bu dediklerin ne zaman olacak” dedi.
    Ben de kendisine “Sana tarih bildirebilecek olsam burada işim ne? Gider ABD başkanına milyonlarca dolar karşılığı danışmanlık yaparım” dedim
    Müteakiben muhatabıma sana samimi bir soru sorayım diyerek “İktidar ülkeyi yönetebiliyor mu?” dedim.
    Muhatabım da, “Yönetemiyor” cevabını verince
    Muhatabıma,”İktidarın ülkeyi yönetemeğini sen-ben görüyoruz. Ancak kırsal kesim görmüyor. İşler zıvanadan çıkıp, mızrak çuvala sığmadığında, minare kılıfına sığmadığında, kırsal kesim de gerçekleri ayan-beyan gördüğünde yani yeni bir “cambaza bak filmine” ihtiyaç duyulduğunda kaotik plan için düğmeye basma vakti gelmiştir” dedim.
    Muhatabım da “Son derece makul ve mantıklı” diyerek yanımdan ayrıldı.
    Sayın KORU AKP-CHP farkının gizlenemez olduğunu ifşa edenleri de işaret ederek açıklamış.
    Mızrak çuvala, minare kılıfına sığmamaya
    başlamış mı?

  13. sağ elimle sol elimin kavgasını merak ettim sadece, ama komutlarim yanlış anlaşılıyor. sağ elime verdiğim komutu sol elim uyguluyor sol elime verdiğim komutu da sağ elim… bu işten nasıl çıkacağımı ben de bilmiyorum.

      • Beynin sol kısmı vucudun sağ yanını, beynin sağ kısmı vucudun sol yanını yönetiyor. Durum karışık şaire uyma.

  14. Gørseniz Ne olacak ? Sn koru yine herseyi rte belirler sanki bakanlarin dagarciginda Yeni bir bilgimi var. Olanda korkusundan gørusunu aciklamiyor birilerinin hismina ugramaktan sizler biliyorsunuz hele sizlergibi bu Iste bir ømur harcayanlar cok iyi bilirki demokrasi ve insanhaklarinin olmadigi liyakatin degil de itat kulturunun yayildigi bir yønetimden Benim hic beklentim Yok ulkenin refaha cikacaginada umudumu yitirdim.

Yoruma kapalı.