Gözlerimiz, kulaklarımız 50 gün sonra yapılacak iki seçime öylesine yoğunlaşmış ki, bir zamanlar aynı Türkiye gibi “İslâm Dünyası’nda demokrasi örneği” olarak gösterilen bir başka ülkede, dün (Çarşamba) yapılan seçimden haberdar bile olmamışız.
Galiba bir tek ben bu yılın ilk yazısında bir başka vesileyle konuya değinmiştim; o kadar…
Oysa Malezya’daki seçimle yer yerinden oynadı.
Yapılanla ilgilenmeyişimiz, muhtemelen, ülkelerimizin siyasi geleneklerinin, seçime katılan partilerin ve siyasilerin birbirine hiç mi hiç benzememesidir.
Mahasir ve Özal, bir elmanın iki yarısı gibiydiler
Hani bazı romanların en başına “Bu romandaki kahramanların gerçek kişilerle ilgisi yoktur, bulunabilecek benzerlikler tamamen tesadüf eseridir” diye bir uyarı konulur ya, ben de bu yazımın öyle bir uyarı cümlesi varmış gibi okunmasını tavsiye derim.
Mahasir Muhammed (Mahathir Mohamed olarak yazılıyor) Malezya’nın efsane başbakanıydı. Ülkesini 22 yıl (1981-2003) o yönetti. Başında bulunduğu UMNO partisi ise 60 yıl boyunca seçimlerden hep zaferle çıkmaktaydı.
Dikkat ettiyseniz, Mahasir’in Malezya’da yükselmesiyle Turgut Özal’ın Türkiye’de siyasi hayatta ağırlık kazanması aynı döneme rastlıyor. Dış basında İslâm Dünyası için yapılan olumlu değerlendirmelerde, bu iki isim (Mahasir ve Özal) hep aynı çizginin insanları olarak anılırdı zaten. İki lider ara sıra bir araya gelir, sık sık da görüşürlerdi.
İhtiraslı bir liderdi Mahasir, koltuğunu elde tutabilmek için yükselişinde en önemli payın sahibi olan en yakın siyaset arkadaşı Enver İbrahim’i (Anwar Ibrahim), hemen herkesin düzmece olduğunu bildiği uydurma bir suçlamayla (şoförüyle eşcinsel ilişkisi bulunduğu iddiasıyla) yargılatmış ve hapse göndermekten de çekinmemişti.
Yerine kendi eliyle seçtiği Necip Rezzak da (Najib Razak), UMNO’nun lideri olarak 2003 yılından beri başbakan.

Mahasir bugün 93 yaşında ve yeniden siyasi hayata döndü. Halen hapiste bulunan (gelecek ay çıkması bekleniyor) Enver İbrahim’in eşi tarafından kurulmuş parti ile koalisyon halinde, eski partisi UMNO’ya karşı girdiği seçim yarışını kazanmışa benziyor.
Gözlemciler, şimdiye kadar seçim hilesi yaşanmamış Malezya’da bu alanda bir ilkle karşılaşılmadığı takdirde, Mahasir’in başında bulunduğu koalisyonun sandıktan zaferle çıkacağından emin.
İlk sandık sonuçları Mahasir’in ‘dünyanın en yaşlı başbakanı’ unvanıyla iş başına gelmesi ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Liderler de hata yapar, Mahasir hatasını telafi etme gayretinde
Unutmayın, Mahasir Muhammed bugün 93 yaşında. Bu yaşında yeniden siyasi hayata dönme kararını, geçmişteki hatalarını telafi etme amacıyla açıkladığını da buraya kaydedeyim.
“Amacım, Enver’i başbakan yapmak” demekte.
Siyasi hayata veda ederken kendi eliyle seçerek başbakanlık koltuğuna oturttuğu Necip için “Hayatımın en büyük hatası” diyen de o.

Necip Rezzak pek çok yönden Mahasir’den daha iddialı ve olağanüstü ihtiraslı çıktı.
Döneminin özeti şu: Mahasir’in açtığı, Malezya’yı İslami değerlere sahip, bununla birlikte demokrat ve müreffeh bir ülke olma idealine sırt çevirdi ve ülkesini fazla önemsenmez hale getirdi. New York Times’ın yazısına yer verdiği Malezyalı bir meslektaş, “Bizde henüz gazeteci suikastları görülmedi, ama bu dönemde gazetecilik öldürüldü” diye yazdı birkaç gün önce…
Mahasir döneminde Malezya, hep olumlu ataklarıyla anılırken, Necip’in iktidarı boyunca hep olumsuz haberlerle gündemde.
Bürokrat iken başında bulunduğu bir milli fondan (1MDB Fonu) milyarlarca doları siyasete girdiğinde sürekli iktidarda kalabilmek için yabancı bankalara aktardığı ve ABD bankalarını da bu amaçla kullandığı için (3.5 milyar dolar ABD bankalarına yatırılmış) hakkında o ülkede soruşturmalar açıldığı biliniyor.
ABD adalet bakanlığının raporunda 731 milyon doların Necip’in şahsi hesabında bulunduğu, bu paranın bir bölümüyle Manhattan ve Los Angeles’te malikaneler, uçaklar, yatlar ve pahalı tablolar alındığı, bir filmin (The Wolf of Wall Street) finanse edildiği ayrıntılarına yer veriliyor.
Necip, buna rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’ın en değer verdiği dünya liderlerinden.
Seçim öncesi tutuklanmayacağı güvencesi alarak kalabalık bir heyetle Washington’a gitti Necip; heyet, yüklü bir fatura ödemeyi göze alarak Trump’ın otelinde kaldı.
Tek benzerlik
Sonuçlar beklendiği gibi çıkar, araya hileler girmezse, Malezya’da bir devir kapanacak…
Hem de, o devri varlığıyla mümkün kılmış liderin –Mahasir Muhammed’in-, vaktiyle gözden düşmesi için aleyhine düzmece iddialara dayalı suçlamalar yönelterek cezaevine gönderdiği rakibini (Enver İbrahim’i) başbakan yapmak üzere 93 yaşında yeniden siyasete dönmesiyle…
Enver İbrahim’in eşinin milletvekili seçilmeyi başardığı anlaşılıyor. Kendisine de, cezaevinden çıktıktan sonra Meclis’e girmesi için, bir formül bulunur artık.
İki ülke arasındaki tek benzerlik herhalde bu: Esas liderin siyasi yasaklı olması…
[NOT: Yazıda kullanılan fotoğraflar New York Times’tan…]
ΩΩΩΩ