‘Büyü okulu’ diye sunulan bir üniversite ve bizler: Gül, Akar, Karatepe ve ben…

10
Reklam

İngiltere’de, Exeter Üniversitesi, öğrencilerinden isteyenlere yeni bir ders alanı daha açmış… Arap ve İslam Çalışmaları Enstitüsü içerisinde verilecek bu derste, sömürgesizleştirme, alternatif bilgi kuramlarının keşfi, feminizm ve ırkçılık karşıtlığı gibi konular yanında büyü konusu da işlenecekmiş… 

Ajansın geçtiği, bazı gazetelerin de ilgi gösterdiği bu haber bir internet sitesinde ‘‘Tarihte bir ilk: Büyü Okulu… Türkiye’den kimler mezun…’’ başlığıyla okurlara sunuluyor.

Pek çok üniversitede bu ve benzeri konular ders olarak yıllardır okutuluyor. Haberin ne önemi var?

Var. Çünkü haberi başka kaynaklardan hayli farklı olarak veren bu site Türkiye’den mezunlar arasında beni de anıyor…

Abdullah Gül ile birlikte…

Tabii, yakın zamana kadar Savunma Bakanlığı koltuğunda oturan, bir dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da yine ‘mezunlar’ arasında anılıyor…

Bir başka isim de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından Prof. Şükrü Karatepe

Hepimiz Exeter’de okumuş, üstelik oradan mezun da olmuşuz bu siteye göre…

Reklam

Kim bilir kaçıncı defa böyle bir habere diğer isimlerle beraber konu oluyorum ve yine kim bilir kaçıncı defa haberi yalanlamam gerekiyor…

Yalnızca ‘fehmikoru.com’ sitesinde bile tam dört ayrı kez bu konu ile ilgili açıklayıcı yazılarım çıktı.

Tek doğru olan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün doktora sonrası çalışmalar için gittiği İngiltere’de yaşadığı sürenin son birkaç ayını Exeter Üniversitesi’nde geçirdiği… Orada bulunuş sebebi de dönüşte bir üniversitede görev almayı hedeflediği için, var olan İngilizcesini biraz daha geliştirmekti.

Üniversitenin yabancılar için açtığı dil kursuna devam etmişti Abdullah Gül

İngiltere’de bir yıldan fazla bir süre yaşadım; o dönem bütünüyle Londra’da ikamet ettim. Daha sonraları ülkenin başka yörelerine gittiğim de oldu. Ancak hayatımda hiç adım atmadığım İngiliz kenti Exeter’dir. Abdullah Gül’e vaktiyle üniversitelerinde bulunduğu için onur duyduklarını ifade etmek üzere unvan verirlerken, Gül o gezisine beni davet etmediği için, yine Exeter’e gitmem nasip olmamıştı.

Açın bakın, yazdığım ve defalarca tekrarladığım bu gerçeğin hilafına beni Exeter’de bulunmuş -hatta oradan mezun- gösteren yüzlerce haberle internette karşılaşabilirsiniz.

Bildiğim kadarıyla Şükrü Karatepe de Exeter’e hiç ayak basmayanlardan…

Hulusi Akar, evet, biz Londra’dayken Kayseri Lisesi’nden tanıdığı Gül’le görüşmek üzere gelmiş ve o vesileyle ben de kendisiyle çok kısa süre birlikte olmuştum, ama işte o kadar; Genelkurmay başkanlarıyla genellikle onların davetiyle hep görüşmüşlüğüm olduğu halde, Akar’la sonradan yollarımız gazeteci-komutan olarak hiç kesişmedi. Ne Genelkurmay başkanı olmadan önce ne de sonrasında…

Reklam

Onun da Exeter’le bir ilgisi olduğunu sanmam…

Daha önce bu konuyu -benim ve diğer isimlerin Exeter’de bulunduğumuz konusunu- ele alan haberlerde, hemen her defasında, İngiliz istihbarat örgütünün oradaki üniversiteyi eğitim merkezi olarak kullandığı iddiası da zikredilirdi.

Bu defa nedense o yalandan vazgeçilmiş… Bu da bir şey…

Türk siyasi hayatı ile ilgili ‘Abdullah Gül and the Making of the New Turkey’ adlı İngilizce hacimlice bir biyografi var. 2014 tarihli Gerald MacLean tarafından kaleme alınmış bu eserde, benim ve Gül’ün tanıklığıyla ikimizin Londra ve Gül’ün Exeter günleri uzun uzadıya anlatılıyor.

Yani?

Doğrusunu öğrenmek isteyen için Türkçe-İngilizce hiç de az sayıda olmayan kaynak bulunuyor yani.

Üstelik Türkiye’ye defalarca gelmiş, Türk tarihi üzerine eserleri olan yazar MacLean Exeter Üniversitesi’nde bir dönem dersler de vermiş. 

Maalesef doğru ile yanlış ayırımının önem taşımadığı bir haber anlayışı medyada bazılarına hakim; bilmedikleri için değil, işlerine öyle geldiği için, yani bilerek isteyerek, gerçekleri çarpıtmayı meslek edinmişler.

Böyle bir ortamda yanlışa eyvallah etmeden yazmaya devam.

ΩΩΩΩ

Reklam

10 YORUMLAR

  1. Ben yazıyı anlamadım.şimdi durup duruken Gülmüş şuymuş buymuş…nerden çikti..daha seçime çok var😊ama ingilizin birilerini öne çıkarması …hımmmm…😒

  2. İngilizi bir taktik Amerikalısı delikli kuruş, derken bizim liralar oldu ptt pulu.
    Siyasetçi nin biri diyorki,
    Biz asllında şöyleyizde.. bizi meclise sokmuyorlar!!!!😯😯😯😯
    Hadi leng derler size de,
    Sizbirilerinin icazetiyle mi!!😝😛😜🤪
    Girmeyi hayal ediyor dunuz meclise?
    Demekki o birisi: Kılıçtaroğlu 🤗. O sokmadı mı sizi meclise?
    (Burda seçmenin, sandıkların, seçim masraflarının boşuna olduğunu düşünmeyen var mı acaba?)
    İngiliz Amerikan ın da icazeti olmadan hökümete gelinemeyeceği söylenir hep kavelerde.
    Şimdi ingilizin bu isimleri sürmesi neyi amaçlıyor acaba vitrine?😂😂😂

  3. “SÖMÜRGELEŞTİRME” OLMASIN?
    Yazıda geçen sözkonusudur üniversitenin yeni müfredat konularından ” sömürgesizleştirme” acaba yanlış mı yazıldı?
    Bu sömürgeleştirme olmasın?
    Yoksa 1984 romanındaki gibi herşeyi tam tersine mi yazıyorlar?
    Yoksa sömüre sömüre vicdan azabı duymaya mı başladılar?

    • İlk paragrafın İngilizcesini Google’a arattım Exeter üniversitesinin ilgili sitesi çıktı. Altında da Yahoo!Finance sitesi haberi vermiş;

      https://ca.finance.yahoo.com/news/university-exeter-offering-masters-degree-125357959.html

      Haberde üniversitenin hocasının sözleri yer alıyor: “batı kültüründe hakim olan “batı akılcı ve bilimci, dünyanın diğer kalanı da büyücü ve hayalci” ön yargısının kırılması amaçlanıyor. Batının Arap ve İslam medeniyetinden etkilendiğini kabul ediyoruz, yani batı bu günkü gelişmişliğini Arap ve İslam toplumuna borçlu olduğunu kabul ediyoruz. Bu programla öğrenciler arap ve islam toplumlarına borçlarını Ödemiş olacaklar.

      Sömürgesizleştirmeden kastettiği yanlış kanaatlere dayanan kültür sömürüsü. Batının büyü kültürünü Asya’dan ve Araplardan alıp yaygınlaştırarak kullandığını, batının Asyalı ve Arap toplumlarından daha akılcı daha bilimci olmadıklarını söyleyerek toplumlar arası etkileşime vurgu yapıyor.

      Oda tv ise bu haberi kullanarak Erdoğan’a doğrudan çakamadığı için çevresine çakıyor:)) Sedat Peker taktiği.

      • Baran bey, Oda tv kime “çakıyordur” bilmem ama sayın korunun dün bahsettiği kitabın yazarı Gerald MacLean
        (Exeter Üniversitesi Onursal Profesörü)
        şu günlerde iktidara yakınlığıyla maruf
        Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) bünyesinde ballı projenin yürütülmesiyle de meşgulmüş:
        “Evliya Çelebi’nin onlarca yıllık serüvenini büyük bir tarih anlatısına dönüştüren “Seyahatname” eseri yeniden basılacak.

        Ketebe Yayınları ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Evliya Çelebi Çalışmaları Merkezi iş birliğinde hazırlanacak yeni edisyonun tanıtım toplantısı Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.”aa
        Sen de burda gelmişsin kim kime nerden çakıyor muappeti yapıyorsun, görmüyor musun, al Gülüm ver Gülüm:)
        Yıllar önce Robert Dankoffun zaten yapıkredi yayınlarından çıkmış olan projenin aynısını şimdi bir daha çakıyorlarmış işte…

  4. Sayın yazarın “Bu defa nedense o yalandan vazgeçilmiş…” dediği,
    “İngiliz istihbarat örgütünün oradaki üniversiteyi eğitim merkezi olarak kullandığı iddiası da zikredilirdi.” konusu sizce de biraz tartışılmayı haketmiyor mu? Eder eder..:)

Yoruma kapalı.