Cumhurbaşkanı, Gaye Erkan’a sahip mi çıktı? Bence hayır.. Ekonomide yanlışları muhalifler yapmıyor ki…

15
Reklam

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti genel başkanı olarak, partisinin Ankara il ve ilçe belediye başkan adaylarını açıkladığı toplantıda, yorumculara göre, Merkez Bankası’yla ilgili gelişme üzerine de konuştu.

Daha doğrusu, konuyu yakından izleyen yorumcular, konuşmasının aşağıda alıntılayacağım bölümünün o konuya ait olduğu görüşünü paylaştılar.

O bölüm şu:

“Akla ziyan dedikodularla ekonomide binbir güçlükle temin ettiğimiz güven ve istikrar iklimini bozacak kampanyalar yürütüyorlar. Tüm umutlarını ülkemizin tökezlemesine bağlayanları, daha önce olduğu gibi yine hüsrana uğratmakta kararlıyız. Dedikodular üzerinden bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan fitne tüccarlarını kesinlikle umursamıyoruz.”

Gazetelerin internet siteleri ile haber siteleri konuşmanın bu bölümünü “Erdoğan, Hafize Gaye Erkan’a sahip çıktı” başlığıyla sundular.

Dediklerini defalarca okudum, aynı sonuca varamadım.

Herhalde, cümlenin ‘kesinlikle umursamıyoruz’ diye sonlandırılması yorumculara bu izlenimi vermiş olmalı.

Oysa, o bölüm, Erdoğan’ın hemen her gün yaptığı türden, muhalefete ve muhalif medyaya çatmasından ibaret.

Reklam

Çatmanın illa Merkez Bankası başkanıyla ilgili olması gerekmiyor.

Yapar veya yapmaz, ancak bu konuşmadan sonra Merkez Bankası başkanının istifa ettiğini veya görevden alındığını duyarsam, kendi hesabıma şaşırmam.

Konunun farklı yöne çevrildiğini düşünmemin bir başka sebebi daha var: Merkez Bankası başkanı ve ailesiyle ilgili tartışılan haberler muhalefetin veya muhalif medyanın işi değil. Bankanın başı örtülü bir çalışanının Cumhurbaşkanlığı’na -CİMER’e- gönderdiği bir şikayet başvurusuyla başlayan bir süreç söz konusu.

Dışarıya yansıyan başka ayrıntılar oldu, ama takip ettiğim kadarıyla, onları da muhalefet veya muhalif medya icat etmedi. Tersine, anamuhalefet partisinin genel başkanı en başta haberlere inanmadığını belli etti, muhalif medya da yansıtırken konuya ihtiyatla yaklaştı.

Sözün kısası, Erdoğan’ın suçlamasının Merkez Bankası olayı ile ilgisi bundan dolayı da kurulamaz gibime geliyor.

Ekonomi alanında iktidarın görüntüsünü bozan veya AK Parti yönetimini rahatsız etmesi gereken tek konu, Merkez Bankası etrafındaki tartışmalar değil zaten; en az onun kadar, hatta önemli başka konular var.

TÜİK’ten yapılan bir açıklamaya dayalı ‘algılanan enflasyon’ konusu bence daha önemli.

Ocak ayı, memur, işçi ve emekli kesimleri için önemli. İşçilerin asgari ücreti, memurlar ile SSK ve Bağkur emeklilerinin de maaşlarına zam bir önceki ayların enflasyon oranlarına göre belirleniyor.

Reklam

Enflasyonu ilan eden TÜİK…

Asgari ücret ve zamlar, TÜİK’in bu ayın başında açıkladığı Aralık ayına ait enflasyon oranı sonrasında belirlendi. Asgari ücret 17 bin 2 TL, memur emeklileri maaş zammı oranı %49.25, SSK ve Bağkur emeklileri maaş zammı oranı da %37.57 olarak belirlendi.

2023 yılı için, TÜİK, enflasyonun %64.77 olduğunu açıklamıştı; oysa yine TÜİK ‘algılanan enflasyon’ için oranın %129.4 olduğunu duyurdu.

Resmi enflasyonun tam bir misli. 

Algılanan enflasyon esas alınsaydı, yukarıda verdiğim zam oranları tam bir misli olacaktı.

Benim çevremde bu konu Gaye Erkan olayından daha fazla konuşuluyor.

Kabahat muhalefette veya muhalif medyada mı?

Maaşlar konusunun emekliler arasında konuşulan en önemli konu olmasının tek sebebi de, TÜİK’ten duyurulan ‘algılanan enflasyon’ oranı değil. 

SSK ve Bağkur emeklisine fakirlik oranı altında 10 bin TL en düşük maaş… Memur emeklilerine uygun görülen %49.25 artışa karşılık diğerlerine %37.57 oranının reva görülmesi…

Nitekim, %37.57 oranının ilanından bir hafta kadar sonra, SSK ve Bağkur emeklilerine %5, ondan bir hafta sonra da memur emeklisi maaşı kadar artışa gidilmesi de muhalefetin veya muhalif medyanın yanlışı değil.

Bütün açıklamaları bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Onları ardı ardına kendisine kim veya kimler yaptırdıysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüp onları suçlamalı.

En düşük emekli maaşı hala 10 bin TL. Asgari ücretin neredeyse yarısı. Oysa, birkaç yıl öncesine kadar, emekliler, asgari ücretin yüzde 20 üzerinde maaş alıyorlardı.

Cumhurbaşkanının yukarıda alıntıladığım konuşmasından bölüm, onun da durumun farkında olduğunu bana düşündürüyor.

ΩΩΩΩ

Reklam

15 YORUMLAR

  1. akp hukumetleri erdogan ile birlikte miadini doldurdu. bu nedenle ne yaparlarsa yasinlar sonuc degismeyecek.

  2. geçiş garantili yolları köprüleri hasta garantili şehri hastaneleri müteahhitlerine yapılan ödemeler düşük enflasyon açıklama yolu ile emekliye çalışana verilmeyen zamlarla yapılıyor.

  3. cumhuriyet tarihinde benzeri olmayan çok şeyler oluyor.╯︿╰
    daha önce hissedilen enflasyon diye bir şey var mıymış?
    tuik, yani “Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili bir araştırma kurumu” artık herkesin bildiği ve saklanamadığı üzere enflasyon sonuçlarını makyajlıyor
    reel rakamın yarısı kadar^_~
    ve maaş artışları devlet kurumunun beyanı üzerinden yapıldığı için halk alması gereken artışın yarısı kadarını alabiliyor,
    enflasyonun yarısı kadar zam almak
    bu oran kadar yoksulluk demek.
    yoksullaştırılıyorsun demek>﹏<
    ama lakin bu arada bundan memnun olanlar var, ek zamlar açıklanınca
    alması gerekenin yarısını aldığı halde
    “gidip sandıkları patlatalım, bize sandıkları patlatmak kalıyor” diyorlar.⊙﹏⊙
    bu aşırma dörtte bire düştüğünde
    ya da yakın bir gelecekte alabildikleri belki sadece yüzde on olursa
    yine “gidip sandıkları patlatalım” derler mi dersiniz?
    mümkün mü yoksa değil mi?
    bu durumda makuliyet dairesinde
    “bunlara neden hissedilen/reel/gerçek/olması gereken enflasyon oranında zam yapılsın ki” (¬‿¬)
    diye düşünmez misiniz?
    bir yerde bu olanlara hak vermez misiniz?

  4. Akmerkez 22 yıllık iktidarı ile siyaseti dizayn etti %52 ye ayarladı. Çıkar birliği güç demektir. Muhalefet paramparça çünkü orada rant olmayınca birlik beraberlik olmuyor. Akmerkez bundan çok memnun ama düdüklü tencerenin düdüğünü kapatirsan tencere zarar görür. Sistemi özgür bırakmaları gerekir ama yapmazlar. Çünkü günahları çok fazla.

  5. Herkes herşeyi bizden iyi biliyor. 10bin sokaktaki emekliye! 90bin merkezdeki malum emekliye!☹️
    13 emekli olmuş memura! 23 çalışanına!!☹️
    Hele algılanamayan enflasyon!!! cümlesi yokmu😯😳!..
    herhalde yazılır Cumhuriyet tarihine altın harflerle.
    Not:varsa bir politika uygulama durumu, anlatsın tv de hergün temcit pilavcı kadrolu yorumcular..
    Ortadirek mi dikilmeye çalışılıyor?
    Yoksa yarısı gidecek zaten vergiyle alacağım geri yarısını senden kafasıylamı gidiliyor??
    Siz annenizin algılama kafasınımı güdüyorsunuz halâââ???

  6. Erzurum’lu neneye sormuşlar,
    — Teyze , damadından memnun musun ?
    — Çoğ , çoğ memnunem ; gızıma eyi bakir, ev aldi , tomofil aldi , her bir şeyi aldi.
    Allah ondan razı olsun.
    Teyzeye bu sefer gelinini sormuşlar.
    — Peki teyze , gelinin nasıl, ondan da memnun musun ?
    Teyze suratını asmış,
    — Yoğ , heç memnin değilem ; oğlim çalişiyir , o yiir !
    Özellikle RTE . ‘nın ve tabii ki
    AKP. nin ve buradaki trollerin tavrı neneninkinden hiç farklı degil, tıpkısının aynısı !
    Maalesef siyaseti şirazesinden çıkardılar!

  7. “Resmi enflasyonun tam bir misli.”

    Bu ifade bence yanlış. İki misli demeniz gerekir. Ya da oluşan fark bir misli demek lazım.

    İyi günler dilerim.

  8. Ne yapacağını şaşırmış bir iktidar var. Enflasyon belliyse neden farklı farklı zamlar yapılıyor? Çünkü enflasyonu açıklaması gereken kurum bağımsız değil artık ve masa başında belirlenen rakamlar açıklıyor, kimse de inanmıyor, bu sebeple resmi enflasyon üzerinde zam yapmak zorunda kalıyor iktidar. Ama bu elbette seçime kadar. Bu zamlar yapılır. Seçimden sonra basarlar vergileri kat kat geri alırlar. Bu resmi defalarca gördük. Artık yönetilemez bir ekonomi, içinden çıkılmaz borçlar, kapatılamayan açıklar var. Dışarıdan borç bulmaya giden MB başkanı dönemedi bir daha ülkeye. Hakkında nepotizmin artık dibine vuran iddialar var. İddia demrmek lazım artık, çünkü gayet açık bir resim var. Baba gazetecilere açıklama yapıyor olayı kendi cephesinden anlatmak için. Yani ailenin MB’na yerleştiği belli. Ne işiniz vardı orada diye kimse de sormuyor. Bunu iç ve dış güçlerin işi diye sunmak da artık nasıl açıklanır bilemiyorum. Bu sizin bildiğiniz yaptığınız günlük işiniz zaten.

    • Faiz hız kesmiyor. 45’e çıkardılar. Ne oldi? Hani nasdı niyazdı. O da yetmez, resmi enflasyon yüzde 65. Reel olarak bu faiz de zararda, o yüzden kimse borç da vermiyor. Çünkü belirsiz herşey. Yarın ne olacağını kestirmek mümkün değil. Başkan da Amerika’da kaldı gitti dönemedi, başı dertte. Sahi döndü mü kaldı mı? Ne oldu bilen varsa söylesin.

  9. ANA PARA 100, FAİZ 145 TL
    İlk kez borç geri ödemelerinde faiz, ana parayı 2022 yılı Nisan ayında geçmiş.
    Yani Kabile Reisliği Hükümet Sistemine geçtikten sonra.
    Şu an için borç geri ödemelerinde;
    –Her “100 TL” ana paraya;
    –İlave olarak “145 TL” faiz ödüyoruz.(A.Aktaş)
    Bu para nereden çıkacak?
    Yandaştan yada ihale çetesinden çıkacak değil ya!
    Ya çalışandan yada emekliden çıkacak.

    • Yeni borçlar, yeni yap işletler, kamu mallarının satımı. kanal istanbul gibi yollar var. İstanbul onun için çok onemli. Malum Akp ekonomisi borçla yürütülür.

      • Gerçekte en az emekli maaşı 24.500 TL olabilecek.
        Ancak 14.500 TL’si tefecilere, kalanı yani 10.000TL’si emeklilere ödeniyor.
        Yani sorun kaynak yetersizliği değil.

  10. Sayın yazar
    “Nitekim, %37.57 oranının ilanından bir hafta kadar sonra, SSK ve Bağkur emeklilerine %5, ondan bir hafta sonra da memur emeklisi maaşı kadar artışa gidilmesi de muhalefetin veya muhalif medyanın yanlışı değil.”
    diyor ama maaşların arttırılmış olmasında ne gibi bir yanlışlık var ki?
    Beğenmiyorsanız, fazlasını almazsınız olur biter:)

Yoruma kapalı.