Filistin’de yaşanan gelişmelerin arkasında sürekli göz ardı edilen bazı gerçekler var…

23
Reklam

Yorumlarda çoğu kez önyargılar ön planda.

İsrail ve Filistin denildiğinde herkes bulunduğu ideolojik konuma göre tavır belirliyor.

Batı açısından genellikle İsrail lehine bir tavır bu. Bunun böyle olması da doğal. Filistin konusu hep sorun çıktığında gündeme geliyor. Filistin yanlısı insanlar dahi, Filistinlileri hep o sorunlar gölgesinde hatırlıyor.

Türkiye’de bile.

Buna karşılık İsrail hep daha geniş bir perspektiften ve olumlu olarak gündemde. Orada Netanyahu ve onun işbirliği yaparak iktidarını koruduğu daha sağdaki -kimi resmen faşist- politikacıların, İsrail’de demokrasiyi tehdit ettiğini pek kimse bilmiyor. Bilenler de ‘‘Orası da demokrasi, günümüzde demokrasilerde böyle şeyler moda’’ deyip geçiyor.

Tarihte ve günümüzde, Musevi bilim insanları, sanatçılar, mucitler hep o kimlikleriyle biliniyor; İsrailliler de yine genellikle o bilgiler ışığında değerlendiriliyor.

Filistinlilerin böyle değerlendirilme şansı yok.

Cumartesi günü, kendilerini bir tür açıkhava hapishanesinde yaşar hale getiren ablukayı, çitleri ve duvarları yıkarak sona erdirip eş zamanlı olarak önceden belirledikleri hedeflere yaşadıkları Gazze’den füzeler yağdıran ve bu arada önlerine çıkan İsraillileri rehin alan Filistinlilerin bu eylemleri sorgulanmaya açık.

Reklam

Sivillere yönelik eylemleri kim savunabilir ki? Hele ölümler de olmuşsa…

Dünya medyası da o tür savunmalara kapalı. 

Eylemleri planlayıp uygulamaya koyan Hamas zaten ülkelerin çoğu tarafından ‘terör örgütü’ olarak ilan edilmiş durumda.

Hamas’ı veya eylemlerini savunmak terörü savunmakla eşdeğer…

Konuya olumlu yaklaşmak isteyenlerin yorumlarında da, bakıyorum, Hamas ve eylemleri yadırganıyor…

Özetle durum şu: Hamas ilk andan itibaren global kamuoyu gözünde kaybeden taraf görüntüsünde…

Acaba bu durum hep böyle mi kalacak?

Benim bu konuda yazılarıma da yansıdığını sandığım kuşkularım var.

Reklam

Cumartesi eylemlerini planlayanlar yaptıklarının böyle algılanacağını bilmiyor olamazlar. Filistin günümüzün en uzun süreli uluslararası sorunu ve bu sorunun en temel öznesi Filistinliler… 

Diğer özne olan İsrail, yakınlarda 75. kuruluş yıldönümünü kutladı. İsrail’in devlet olarak tarihi Filistinlilerin kendi topraklarında özgür ve egemen olmadan yaşamaya başlamalarının da tarihi…  

Ülkelerine dönme izni verilmediği için 75 yıldır değişik ülkelerde ‘sığınmacı’ olarak yaşayan birkaç milyon Filistinli var. 

Ortadoğu’yu ve Arapları tanıyanlar, diğer Arap ülkeleri halklarıyla mukayese edildiklerinde, Filistinlilerin en iyi eğitimli kadroya sahip olduğunu da bilirler. 

Eylemi planlayanlar, yaptıklarının ne sonuca yol açacağını da, medyanın kendilerine savunma zemini sağlamayacağını da, vaktiyle kendileri için savaşmış ülkelerin bu kez ya İsrail yanında yer alacağını ya da tarafsızlığa bürüneceğini de biliyorlardır.

Bilmemeleri imkansız.

Peki, öyleyse neden böyle bir eylem yolunu tutmuş olabilirler?

Toprakları üzerindeki kutsal mekanlara -sözgelimi el-Aksa Mescidi’ne sıkça yapılan baskınlarla- son zamanlarda gösterilen saygısızlık bir sebep olabilir mi?

İsrail eylemler üzerine Gazze’yi yeniden muhasara altına aldı. Enerji hatlarını kapattı ve orada yaşayanları elektriksiz bıraktı. Sivil-militan ayırt etmeksizin tepelerine uçaklardan bombalar yağdırıyor. Askerleri önlerine çıkan Filistinlileri hapse atıyor, kimini oracıkta infaz ediyor. Gazze dışında -mesela Batı Şeria’da- hayatlarını sürdüren Filistinliler de daha sıkı tedbirlere muhatap edildiler. Acaba, zaten yıllardır maruz kaldıkları bu tür muamelelerin dünya kamuoyları tarafından da bilinmesini mi istedi Hamas?

Netanyahu’nun son iki başbakanlığı ve özellikle Trump’ın ABD başkanlığı dönemine kadar ‘iki devletli çözüm’ arayışında mesafe alınmıştı; oysa şimdilerde Filistin topraklarında tek egemen devlet olarak İsrail Arap ülkeleri tarafından da tanınıyor; işgal altında olduklarını hisseden Filistinlilere de, o devlete ucuz işgücü olma dışında bir seçenek bırakılmadı. Buna tepki için ve durumun bilinmesini sağlamak amacıyla mı yapıldı bu eylem?

Batı ülkeleri -özellikle de ABD ve AB-, topraklarının bir bölümü Putin’in Rusya’sı tarafından işgal edildi diye Ukrayna’ya her türlü desteği verirken, kendi topraklarını işgal altında bilen ve Batı’dan zerre anlayış göremeyen Filistinliler adına Hamas, bu değerlendirme çarpıklığını gözler önüne sermek mi istedi?

Daha pek çok soru aklıma geliyor ama bu kadarı bile olanı daha farklı bir gözlükle görmeme imkan sağlıyor.

Önlerine çıkanları -kadın/çocuk ayırt etmeden öldürmek ya da rehine olarak almak elbette verilmek istenen mesajları ve alınmak istenen sonucu ciddi biçimde gölgeleyecektir.

Gözler şu sırada bu yanlışlıktan başka bir şey görmüyor. 

Bu yazıyla konuyla ilgili aslında göz ardı edilmemesi gereken başka gerçekler olduğunu hatırlatmak istedim.

ΩΩΩΩ

Reklam

23 YORUMLAR

  1. Özetle Türkiyenin Hamas operasyonundan hiç haberi yokmuş. Mossad, cia uyumuş bizimmit de uyumuş. Filistinde Gazzede zulüm arttıkça iktidar üzerindeki baskı artacak bu kesin. O sebeple şu anki durum Türkiyenin asla işine gelmeyen bir durum. (Ama kenarda biraz atom bombası zulamız varsa o zaman bizimkilerin işin içinde olduğunu düşünebiliriz. İnşallah vardır). Kara harekatı sonrası durumun vehameti Türkiyeye iki seçenek bırakacaktır. Ya savaşacak (atom bombamız varsa), ya da vekalet savaşına girişecektir. Tüm büyük devletlerin yaptığı gibi biz de bazı örgütleri besleyip silahlandıracağız. Vekillerimiz İsraile saldırıp duracaklar. Bence irandan ilham almalıyız. Çok geç kaldık.

  2. Hamasda, İranda, Netanyahuda, orada diktatörluk getirmek için, projlerini uyguluyorlar.
    Israilin içinde barış için canla başla çallşan kurumlar ve sivil toplum örgütleri var. Bunların başında 6 gün savaşını pilanlayıp yapan generalarin çocuklarvar. Hatta biris iölmeden
    Önce kendisi itiraf etmiş ve barışi için mucadele etmış.
    Son olay Netanyahunun israil mahkemelerinde elini güçlendırdı.
    Hamas İran
    ve Netanyahu birlikte pilanladılar. ve başarılıde oldular. Yahudiler savaş değil barış ve filistinin devlet olmasını istiyorlar.

    • Malesef win win oyunu çeviriliyor Nurdan hn. Ve hepsi birden yolunu buluyor! bulacaklarını düşünüyor lar😡.
      İran ağı attı denize kurdu düzeneği,
      Netonyahu ya (tanrıları kimse) yürü ya kulum dedi,
      Hamas dediği örgütün amacı ne ise oda erdi kerevetine😡😡😡.
      Sonu ne olur derseniz bu işin:
      İsrail tapuya müracat etti, randevu aldıktan sonra iş kalıyor imzaya!
      Herkes dua etsin ki, soyunmasın ortadoğu nun çavuşluğuna😡.
      Yoksa yandı keten helva tüm bölgeye!..

      • Ortadoğu’da sınırlar değişecek ama İsrail’in istediği gibi değil.

  3. İnanç yada etnik zorlantı üzerinden millet oluna bilinir mi?
    Millet olmak için evin bağın bahçen hatta bir ülken olupta, “VATANIM” diyebileceğin bir toprağın olması mı gerek?
    Yahudi kürt laz çerkez abhaza çeçen gagavuz ezidi rum alevi vb onlarca isim yaza biliriz istesek!!! Ama fakat, kime hizmet ederiz?
    -Irak’ta barzanistan Suriyede yezpekenistan eyaletleri kurulmasına izin verip;
    “no’lcek canııımmm… onlarda ossun!”… dersek birgün…
    *işte tam da olur, yaşadığımız bugün😡!
    Önce gelir bağını alır parasıyla,
    Sonra …
    (Evinden atarlar seni, bahçenden hatta kovarlar kendi ülkenden😡!..
    Hakkını savunsan dahi, SENİ HAKSIZ ÇIKARIRLAR İŞTE DURUM BUDUR!).
    Arkasıda, gözünün önündeki de gördüğündür👀👀👀.

  4. Allah, müslümanlara akıl, fikir, anlayış ve tabi hidayet bağışlasın, vehhab çünkü.
    pek çok yorum yapılabilir ama ben meseleye bakınca tuhaflık görüyorum ve bu endişe verici. filistinin bir açık hava hapishanesi olduğu herkes tarafından biliniyor kuşkusuz, ülkede olduğum sırada basit bir göz damlası bulmak bile mümkün olmamıştı, bırakalım gelişmiş silah falan ilaç yok, gıda desen izin verildiği kadar. şu an bizim ulaşabildiğimiz teknoloji ile var olan teknoloji arasında dağlar var ama bu teknolojiyi kullanan odaklar var, istihbarat örgütleri mesela. hamasın bu çapta yapacağı eylem gözden kaçmış demek. ne yazık ki geçmişte yapılan bu eylemlerden karlı çıkan niyeyse hep israil oldu, dünya karşısında bir meşruiyet kazanarak hatta mağdur olmayı bile başararak talana, gaspa, daha çok zulüm etmeye zemin kazandı, daha çok toprağa sahip oldu, güvenlik kaygısı adı altında daha sıkı önlemler alma hakkı buldu. bir güç dengesi yok herşeyden önce. bu bir savaş hatta çatışma olamaz.
    hamasa bir şey olmuyor zaten, olan halka oluyor. bu eylemin sonuçlarını halk ödeyecek. sayın koru bugünkü yazısında bunun altını çizmiş.
    coğrafyanın yöneticileri ne yazık ki halklara sadece acı, yoksulluk, cahillik ve çaresizlik veriyorlar. bu büyük bir planın parçası gibi durmuyor mu?
    dünya uzun zamandır bir şeylere hazırlanıyor, ekonomiler, siyasi eğilimler, devletlerin aldıkları pozisyonlar bir şetlerin parçası olarak şekil alıyor, bizler bile evinde, yolunda sıradan insanlar olarak bir yorum köşesinde bir kaç yıldır gidişatı yazıyoruz herhalde biraz daha işin içinde olanlar konuların gittiği yeri görüyorlardır ve konuların siyasi, ekonomik ve tabii din açısından istikameti hakkında daha bir derin fikirleri vardır.
    zalimi zulmü için suçlamak en kolay yol.
    ama ne zaman takkeyi önümüze koyacağız ve coğrafyanın içinde bulunduğu içler acısı halin sorumluluğunu alacağız?
    ne zaman fakirler cennete gider edebiyatından kurtulacağız?
    ne zaman birbirimizden nefret etmeyi ve kanını dökmeyi bırakacağız?
    ne zaman adalet tesis edeceğiz ve ne zaman enerjimizi ve kaynaklarımızı eşit ve adil paylaşacağız?
    ya da en iyisi bir mehdi mi bekleyelim?
    şartlar oluştu mu ney?

    • bu operasyonuyla Arap ülkelerinin İsrail’le yakınlaşma girişimlerini zedeledi. Gazze’de akacak her kan bu ilişkileri biraz daha zora sokacaktır. Böylece Filistin tarafı kendisinin muhatap alınmadığı hiçbir girişimin Arap sokağında başarıya ulaşamayacağını gösterdi. Yani bu operasyon Filistin cephesinde hem askeri hem de siyasi açıdan başarıya ulaşmış durumda.
      Bazıları bundan sonra Gazze ve Filistin Devleti diye bir şey kalmayacağını yazıp konuşuyor. Zaten yoktu. Fakat bundan sonra artık olabilir.

      • “yani bu operasyon filistin cephesinde hem askeri hem de siyasi açıdan başarıya ulaşmış durumda” demek.
        öyle umalım o zaman.
        pek çok siyasi görüşümde haklı çıkmamayı haklı çıkmaya tercih ediyorum.
        yorumumda da anlatmaya niyetlendiğim gibi geçmişte bu operasyonlar israilin işine yaramış mesruiyet alanını genişletmişti, filistin daha çok toprak kaybetmiş, daha çok zulüme uğramış, daha çok kan dökülmüştü. yıllar içinde haritanın geldiği yer ortada. şartlar da ortada. ne kazanılabilir?
        görüşmeler daha onlarca yıl ilerlemeyebilir, onlarca yıldır ilerlemediği gibi. mevcut durum kimin için daha karlı?
        bir de ortada kıyas kabul etmez bir denge-sizlik varken,
        arap sokağı ve dünya haklının değil güçlünün yanında yer alır gerçeği dururken…
        yoksullaştırılmış, üretim yerine tüketime alıştırılmış, gerçek din yerine arap inanışlarıyla uyutulmuş fakirliğin erdem olduğunu düşünen halkların ne şansı olabilir???
        filistinin ençok yanında olduğu sanılan ülkelerin haline bakın, israille başta ekonomik ilişkileri hiç olmadığı kadar tıkırında.
        mikrofonların önünde ahkam keserken,
        kapalı kapıların ardında el sıkışıyorlar değil mi?
        herşeye rağmen umuda karşı değilim tabi. sonsuz potansiyel imkanı tanınmış bize sonuçta. kendimizi düzeltirsek seçeneklerimiz değişebilir. her şey olabilir.

    • emeklilere bir defalık 5000 tl zam haberi vardı bugün medyada, ne mutlu. emekliler caz yapıyordu nicedir, bir kere 5000 alıp susarlar artık. nelerine yetmiyor değil mi?
      hayli sık kuşadasına giderim genelde limanda büyük transatlantikler olur, binlerce turist gelir, çoğu yaşlıdır, emekliliklerinde o ülke senin bu ülke benim dünyayı geziyorlar. ne mutlu.
      bizim emeklilerimizde o ucuzluk marketi senin bu ucuz yağ kuyruğu şeker kuyruğu benim geziyorlar N’olmuş?
      bırakalım başka ülkeye seyahat etmeyi aynı şehir içinde gidecekleri yerin yol masrafını düşünüyorlar ne var bunda?
      bugünkü konuyla pek ilişkisi yok gibi duruyor bu yorumun sanki?
      ama öyle mi acaba???

  5. Niçin durmadan Türkiyenin etrafında savaş çıkıyor.
    “CIA eski direktörü Graham Fuller, İslamsız Dünya kitabında diyor ki,
    ‘ABD’nin dünya hâkimiyeti önündeki tek engel Sünni Müslümanlardır.
    Vahhabilerle ortak çalışıyoruz, Şiileri kullanıyoruz.
    Sünni iktidarın yıkılması, Sünniliğin kalesi olan Türkiye’nin yıkılması ile mümkündür.”
    Etrafımızdaki olayları Türkiye bağlantısını anlamamak ,bunların hepsinin türkiyenin gelişmesine mani olmak için yapılan oyunlar oldugunu görmemek cehalettir ayakta uyumaktır…her olaya..ukraynaya ermenistana filstindeki olaylara cindeki balkanlardaki ortadogudaki her türlü olayar gezi 15 temmuz darbeler pkk deaş ..hatta 11 eylül….
    Çunki siyonist kapitalist düzenin karsıda Türkiye en önemli güç…boşuna Erdogan düşmanlıgı bu ülkede pompalanmıyor..yani mesele ağaç degil anlasanıza…

    • Türkiye ayakta mı?
      100 yıllık birikimi talan edilen, cezaladırılmama garantili yağma projeleri ile de gelecek 50 yılına da ipotek konulan bir ülke sizce ayakta mı?
      Cesaret madalyası kime verilmişti?
      Koskoca bir ülkeyi bu kadar cüz’i fiyata satmak.
      Gerçekten cesaret işi.
      Bîhakkın müstehak.

      • Yk kuzum sen ayakta mı uyuyon.😂
        100 yıllık birikimi değil 1000 yıllık birikimi çagdaşlık adı altında talan edilen bir milletin farkında değilsiniz..bu chp zihniyeti türk milletinin medeniyet tarihini 1923 ten başlatıyor ya iste orda çuvallıyolar bu milletin dilinden anlamıyorlar…100 yıllık birikim talan edilmiş…😂😂😂

  6. hep şiddet hep şiddet yeter artık ya….
    filistinlilerden zeki kültürlü eğitimli insanlar çok var…
    biraz kafalarını kullansalar uzun vadede kan-gözyaşı dökmeden
    o coğrafyada yaşamayı becerebilirler…
    ama yok çıkıyor birileri adı hamas veya başka birşey
    insanları şiddet yanlısı olarak beyinlerini yığkıyor ondan sonra kan– gözyaşı
    şiddetin sonu hep hüsrandır…
    artık fillistin halkı kendine gelmeli medeni dünyaya ayak uydurmalı…
    karşı tarafın gücünü farkederek yol almalı yoksa hep şiddet hep şiddet sonu yok bunun…

    • Siyonistlerin hamilerinin üzüntüsünü anlamak mümkün. Ne de olsa dostlarının karizması fena halde çizildi. Ama bazı Müslümanların “şimdi nereden çıktı bu eylem. Yarın Gazze’yi başınıza yıkacak olurlarsa ne olacak” demeleri yok mu, işte asıl yaralayıcı olan budur. Sanki Gazze on yıllardır her gün başlarına yıkılmıyormuş gibi. Üstelik bu bir kısım Müslümanlar bu sözlerinin, onlarca köpek tarafından parçalanmak üzere olan çocuğa köpeklere “hoşt” dedi diye çıkışmak anlamına geldiğini bile anlamıyorlar.
      Değneğim elimden alınmışsa da bana saldıran köpeğe “hoşt” derim arkadaş.

      • Muzaffer bey Akif Beki bir şey diyor galiba, bence bir göz atsan iyi olur.
        https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/mesele-filistin-degil-anlamamislar-hala-1597764

        Rusya televizyonunda “Ukrayna operasyonunu bitirmenin zamanı geldi artık 3. Dünya savaşına odaklanmalıyız. çünkü, İsrail dünya savaşını başlattı” demiş Rus haber sunucusu.

        Şimdi Türkiye savaşa girsin mi girmesin mi, savaşa girerse İsrail’in yanında mı yoksa Filistin’in yanında mı savaşa girsin. Bu tamamen size kalmış bir karar mı bilmiyorum ama Erdoğan malum İsrail’le yakınlaşma adımları atıyordu, şimdi de herkesi itidale davet ediyor. Ben Bülent Arınç’ın açıklamasını da akpartinin gayrı resmî açıklaması olarak görüyorum.

        Siz nasıl görüyorsunuz?

        • Bülent Arınç’ın, pazartesi günü, Kocaeli Kitap Fuarı’nda yaptığı konuşmada, Hamas’ın dünyayı titreten direnişlerine yönelik olarak, ‘Senin ne gücün var? Senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz, senin teknik âletlerini, ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz. Biz Gazze’ye çok yardım götürdük, Filistin’e de öyle. Teknik anlamda çok yardım yapıyoruz. İlaç gönderiyoruz, yiyecek gönderiyoruz. Sen ise, 2 tane uydurma füze atıyorsun, İsrail’e sinek vızıltısı gibi geliyor.’ şeklindeki ve o büyük eylemi hafife almanın sözlerini hayretle dinledim. Hele de, Gazze’deki o mazlum kitleye yapılan yardımları ‘başa kakmak’ konusu yapmasına söyleyecek söz bulamadım, ayıpladım… Evet, o Müslümanlar, evlerini, yurtlarını işgal eden Siyonist haydutlar çetesi karşısında haklarını savunuyorlar, ‘İnandığımız değerlere göre insan gibi yaşamayacaksak, insan gibi ölmeyi biliriz…’ diyorlar.

  7. II.Dünya Savaşında, Almanya’da altı milyon Yahudi vatandaşı, akla hayale gelmeyen mezalime tabi tutuldu ve katledildi , geride kalan soydaşları ise o vahşetin intikamını şimdi
    Filistinlilerden alıyor !
    Tam 75 seneden beri devam eden bu trajediyi şimdiye kadar olduğu gibi dünya yine
    seyrediyor ve üstelik zalimi haklı buluyor !
    Hani insan hakları , hak hukuk , adalet , eşitlik, demokrasi …!
    Allah müstahakını versin!
    Onun için başta korona belası ve çeşitli doğal felaketler olmak üzere dünyanın başı
    belalardan hiç kurtulmuyor.
    Allah’ın elinde illa sopa mı olması gerekir !

  8. Yaşananlar ve Filistinli Müslüman kardeşlerimizin uğradığı korkunç, insanlık dışı saldırıların, din kardeşliği dışında da bizi ilgilendiren boyutları vardır. Mesele sadece Kudüs mü? İsrail’in o bölgede işgal ettiği topraklar mı? Bu olaylar sadece Filistinli kardeşlerimizi mi ilgilendiriyor…? Kudüs’ü, İsrail’in başkenti yapmak isteyenler kimler? Yahudiler. Bunu neden istiyorlar? Dini inançlarından dolayı. Aynı dini inançlarından dolayı, başka nerelerinin kendilerine vaat edildiğini iddia ediyorlar?
    Bugünkü doğu ve güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamını. Yani; Türkiye Cumhuriyeti’nin tam olarak yarısının, Yahudilere ait olması gerektiğini iddia ediyorlar. Tahrif ettikleri, eğip, büktükleri Tevrat’tan bu anlamları çıkartıyorlar.
    Buna iman etmişler ve resmen hayalini kuruyorlar. Eğer Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul ederseniz; aynı gerekçe ile bu katil ve terörist İsrail; Türkiye Cumhuriyeti topraklarında da hak iddia ediyor/edecektir.

    • İsral, Arap ve İslam coğrafyasını değiştirip batılılaştırıp kendi hakimiyetleri altına almak için kurulmuş bir devlet ise o devleti hıristiyanlar kurmuş olsaydı ne olurdu? İrail kurulmadan önce Filistin devletinde yahudilerle beraber hristiyanlar da vardı. Neden dünyanın çoğunun dindaşı ve destekçisi olan hristiyanlara kurdurmadılar da yahudilere kurdurdular?

      Filistin’de hristiyanların kurduğu bir devlet mi müslümanları daha çok tahrik ederdi yoksa yahudilerin kurduğu bir devlet mi?

      • Baran bey kim kimi tahrik ederdi bilmem neyi bırakın da bu “İrail kurulmadan önce Filistin devletinde yahudilerle beraber hristiyanlar da vardı.” ifadenizde geçen “filistin devleti” ne ara varmış biraz daha açar mısınız?

        • -Filistin Osmanlı’dan İngilizlerin kontrolüne geçiyor.
          -Fransa Suriye’yi işgal ediyor.

          Amerika toplama yahudilere israili kurdurup ilk tanıyan ülke oluyor, ingiltere çekimser kalıyor tanımıyor. BM üyesi olunca İsrail Filistin’e BM’de gözlemci statüsü veriliyor şeklinde okudum. Filistin’i tanımıyorlar ama gözlemci statüsü veriyorlar. Bu doğru değil mi?

Yoruma kapalı.