Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bakanlar kurulu toplantısı ardından, müjdeyi verdi: “Bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini açıklamasından memnuniyet duyduk. Şimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır.”
Hamas ateşkesi kabul etmiş, sıra İsrail’de demek ki…
Neredeyse eşzamanlı olarak, ajanslar da, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğu ile kotarılan ateşkesi, Hamas’ın kabul ettiği haberini geçmekteydi.
Hemen ardından, ekranlara, çoğu epeydir Gazze’nin güneyine sıkışmış Filistinlilerin habere sevinçli tepkileri yansıdı.
Sevinmeleri doğal. Gazze’de en az 15 bini çocuk olmak üzere 40 binden fazla Filistinli’nin hayatını kaybettiği savaşın nihayet sona erecek olması, bizler için de sevindirici.
Haberler orada durmadı ama. İsrail ordusunun neredeyse bir aydır kapısında beklediği Refah’a doğru ilerlediği dünya medyasından duyuruldu.
Nedense hiçbiri adını vermemiş İsrailli komutanlara atfen çelişkili haberler takip etti bu ilk duyuruları.
“İsrail tarafı ateşkese karşı görünsün diye Hamas’ın oyunu bu” demiş bir komutan.
Perde gerisinde neler cereyan ettiğini şu aşamada bilmek zor, ancak CIA direktörü Bill Burns son birkaç gündür bölgede ve Netanyahu’yu Refah’a saldırıdan vazgeçirmeye çalıştığı biliniyor.
Joe Biden’in de, ilk günden beri sürekli destek çıktığı için, altı ay sonra yapılacak seçimde, ülkesinin Müslüman vatandaşlarına ek olarak gençlerinin de oylarını kaybedeceği aleniyet kazandığı için, elinde telefon, sürekli Netanyahu ile görüştüğü de…
Yalvarıyor mu, tehdit mi ediyor, bilinmese de…
ABD’de ve Netanyahu’yu destekte ABD ile yarış eden Avrupa ülkelerinde, aklı başında siyasiler ve onlara danışmanlık yapan kadrolar herhalde vardır.
Varsa, bir tehlikeli gelişme konusunda ilgilileri uyarmış olmalılar…
O gelişme şu: Biden’in yakın zamana kadar göremediği, Avrupalıların da görmemiş gibi davrandıkları büyük bir altüst oluş yaşanıyor dünyada…
Yüz yıllar öncesine dayanan Batılı temel değerlerin sorgulandığı bir döneme girildi.
İnsanlar ile vatandaşı oldukları devletleri yönetenler Batı ülkelerinde farklı taraflardalar…
Resmen ve alenen taraf tutuluyor.
Adil davranılmıyor.
Hukuk dinlenmiyor.
Avrupa’da milyonlarca ırktaşı Nazi zulmünde hayatını kaybettiği gerekçesi ve “Bir daha asla” iddiasıyla kurulmuş bir devlet olan İsrail, şimdi, kendisinin insafına terk edilmiş bir ulusa saldırıyor.
Ateşkesi dinlemeyip Refah’a saldırsaydı -o ihtimal yine de var-, İsrail’in saldırılarında ölmemek için Gazze’nin kuzeyinden güneydeki Refah’a sığınmış olan iki milyona yakın Filistinli’nin hayatları tehlikeye düşecekti.
Yüzbinlercesi mi ölecekti Filistinlilerin, milyonun üzerinde bir bölümü mü?
Nazilerin yaptığı ile kendilerinin Gazze’ye yönelik askeri harekatı arasında benzerlik kurulmasına İsrailliler hemen itiraz ediyorlar; hem de öfkeyle… Bu benzetmeden hiç hoşlanmıyor İsrailliler.
Benzemezlik var gerçekten, fakat İsraillilerin hoşuna gitmeyecek bir benzemezlik…
Hitler’in ‘nihai çözüm’ adını verdiği, Almanya’daki Yahudi varlığını ortadan kaldırma amaçlı soykırım deliliği, her şey olup bittikten, savaş müttefiklerin zaferiyle sonuçlanıp işgal orduları Almanya’ya ve o zamana kadar Almanya’nın işgali altındaki topraklara girdikten sonra fark edildi.
Almanya’da ve çevre ülkelerde, Yahudilerin Naziler tarafından belli merkezlerde toplandıkları ve orada hayatlarını söndürecek muamelelere muhatap edildikleri, savaş devam ederken dışarıya sızmamıştı.
Washington Post ve New York Times gibi gazetelerde, savaş devam ederken, toplama kamplarıyla ve orada işlenen savaş suçlarıyla ilgili tek satır haber çıkmadığını biliyoruz.
Durum şimdi çok farklı.
İsrail’in Hamas’a karşı açtığı savaşta kaç Hamaslı öldü, bilmek mümkün değil; ancak kaç sivilin öldüğü biliniyor.
Masum çocuklar ölüyor…
Kadınlar ölüyor…
Diğer ölenlerin de çoğu sivil…
Uluslararası hukukun, yüzyıllar öncesinden oluşmuş kabullerin ürünü olan uluslararası sözleşmelerin, savaş durumunda bile saldırılmasını yasakladığı hastaneler, ibadethaneler hedef alınıp tahrip ediliyor.
Gözler önünde oluyor bütün bunlar…
İsrail saldırılarında 100’den fazlası hayatını kaybetti; buna rağmen gazeteciler, ölümü de göze alarak, kameraları ve kalemleriyle gün be gün vahşeti yansıtıyorlar…
Avrupa ülkeleri -muhtemelen ABD de- savcısını ve yargıçlarını tehdit etse de, Uluslararası Adalet Divanı ‘soykırım’ olarak nitelenen savaş suçları işlediklerinden, İsrailli politikacılar için yakalama emri çıkartmaya hazırlanıyor.
Yalnız İsrailli politikacılarla sınırlı mı kalacak mahkeme önüne çıkarılacak savaş suçluları, yoksa suç işleyebilsinler diye onlara ölüm saçan silahlar ve hedeflerini bombalayabilsinler diye uçaklar gönderen, milyarlarca dolar yardım sağlayan ülkelerin yöneticileri hesaba çekilmeyecek mi?
Göreceğiz.
Benim bu yazıyı yazdığım şu sıralarda ateşkes konusunda kuşkular dinmemişti. Arap tarafı sanki her şey bitmiş gibi davranıyor, İsrail tarafı ise pazarlık henüz sona ermemiş havasında.
İsrail’in gelişmelerden anlaşılan gerçek niyeti, savaşı değil Filistinlileri bitirmek…
Böyle giderse Batılı politikacıların geleceği de parlak olmayacak.
ΩΩΩΩ
önümüzdeki yıllarda bu katliama karşı olan olan olmayan hiç bir yahudi sokaklarda caddelerde rahat gezemeyecek.
kurunun yanında yaş ta zarar görecek.
netanyahu gibi hitler özentisi cani ruhlular da israilin dışına çıkamayacak.
tıpkı şaron gibi ölmeyi isteyecekler ama yok öğle o kadar çocuğu katleden zalimlere Rabbim kolay ölüm nasib etmeyecek.
Bu gözler onların yaptıklarının cezasını daha dünyada iken çektiklerini görecek inşaallah. Ve akabinde “ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!”
Hamas , bundan önce de bir kaç kere ama küçük çapta bu tarz saldırılarda bulundu ve esir aldıklarının karşılığında da cezaevinden yüzlerce Filistinliyi kurtardı, yani şimdiye kadar epey ise yaramıştı.
Ancak bu sefer hem biraz
kantarın topuzu kaçtı ve hem de bu işten iyice bunalan Israil , sorunu
kökünden çözmek için
beklenmeyen bir sertlikte tepki gösterdi , yani Hamas Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan da oldu ; meselenin özü budur .
meselenin özünü bizim bulmamız çok zor. jarusalem postta netanyahunun gizli planı başlıklı bir yazıda netanyahu kendi istikbalini kurtarmak için Hamas’ın varlığının devam etmesini istediği gibi Hamas’ın varlığınin aynı zamanda Filistin devletinin tanınmasına da engel olan bir araç ve savaşın devamını sağladığını söylüyor.
bizimkiler de Hamas’ı savunuyorlar, ilginç ilginç olaylar! sazan sarmalı dünyanın her yerinde her yeri sarmış.
suç işleyen herkes hesap vermelidir.
kime hesap verecek? imamın duası ilginç geldi bana:https://youtube.com/shorts/pv3PMcGtpKc?si=mUd86cCqSAH3yzRX
altyazı doğruysa imam Allah’ım bizi Filistinli bebeklerin kanından hesaba çekme diyor.
DİLENİRKEN EĞİLECEKSİN
Siz hiç “dilenirken” eğilmeyen” bir
dilenci gördünüz mü?
Para dilenmek için Körfezin de, Batı’nın da kapılarını aşındıracaksın daha sonra da sözünü dinleteceksin.
Dilencilik ne için?
Konaklar ve saraylar için.
Anaları bunları konaklarda ve saraylarda mı doğurdu?
Kaldı ki, bunların sözlerinde samimi olduğunu düşünmek için de Dünyanın en aptalı olmak gerekir.
Hamas’ın saldırılarını alkışlayanlar “soykırım” bile diyemedi.
Soykırıma kalkışma diyebildi.
Bunlar mı Filistini savunacak?
Sayın yk,
ne istedilerse verilenler de
“dilenirken eğilmişler” midir,
yoksa öylesine sallıyor musunuz?
Her gelene vermişler
Tabii ki kaçınılmaz son dilencilik.
pardon, filistini 137 ülke tanımış BM’de üye olmayan gözlemci devlet statüsü verilmiş. halkı Müslüman olan ülkeler İsrailin istihbarat teknolojilerine bağımlı olmuslar. Malezya bile İsrail’den istihbarat teknolojileri satın almış. Amerika insansız deniz araçları üretiyor ürettiği araçları pentagina satıyor Pentagon bu araçlarla elde edilen verileri değerlendirmede sıkıntı yaşıyormuş. donanmadan bir birim bu insansız deniz araclarinin bakımını kendi yapıp topladığı verileri de diğer donanma birimlerine para ile satıyormuş. siparişlere de yetisemiyorlarmis. diğer donanma birimlerinde İDAlardan elde edilen verileri değerlendirecek yeterli deniz piyadesi yokmuş. böylece Pentagon’un yetersiz İDA bütçesine ihtiyaç duymadan İDA’larin işletmesini kendi imkanlarıyla yapiyorlarmis. teknolojiyi üreten ülke bile ürettiği teknoloji ile elde ettiği verileri değerlendirmede sorun yaşarken müslüman ulkeler İsrail’in ürettiği teknolojilere milyon milyon dolar ödeyip bir de üstüne verileri çözümleme servis ücreti ödüyorlar. hem İsrail’e istihbarat veriyorlar hem de istihbarat verilmek için milyonlarca dolar ödüyorlar. halbuki israilin bunlara para vermesi lazım istihbarat sağladıkları için.
Bizler hep batı degerleri dediğimiz kurallar ve kanunlar la elestirildik ve yargilandik.Oysa böyle bir değerler kurallar yokmuş bunu geç de olsa anladık Tek doğru çıkarlar ve yandaslikmis din birlikteligi imiş.
Ama hala utanmazlar ahlaksizlar bilmem kaç tane gazeteci göz altına alınmış veya hapisteymis gibi bizi eleştirirler(Hapiste olmalarını asla kabul etmemekle birlikte)
Artık bizlerkendi değerlerimizi gün yüzüne çıkarıp onlarla kendimizi yardilamaliyiz.
Batıyi can çekişen Vandal bir toplum olarak değerlendirmeliyiz.
ABD Refah’a girdirmek yerine gazze -refah ile yetinmeyi isteyecektir İT’inden.
Çünkü Amerikan kafası deliğe süpürmekle Filistinli bakiyeyi, kullanmayı yeğler🤔.
Not:refahtan 2milyon Filistinliyi birde TR ‘ye sepetlemeye kalkıp hem o insanları per perişan etmeye kalkmak,
hemde onların (artık öksüz yetim onlar) vatansız kalmasına sebep olmak hiçbir milleti iflah etmez😡!!!!
Allah kahreder bunu bilesiniz!
TR nin cidies lerini yükselterek, ekonomik oyunlarla filim çevirmekle tam da batının ne tür bir mahlukat olmaya niyetlendiğini, artık iblisin uşaklığına diploma aldığını da gösteriyor! İnançlı batılılar! Kahreden yola girdirenleri sizden uzaklaştırın, başınızdan atın! Allah ıslah etsin sizi.😡
Son tahlilde,
İsrail tam kontrolü altında artık natanyahu nun. Fazlasına tamah edip yahudi neslinin bir dahaki sefere tamamen dünyadan silinmesine gidecek yolu açmak isteyenler,
“Yüürrüüü batanyahu kim tutar seni” gazı verecektir!😡
GAZ YEMEKTEN USANMADINIZ MI DAHA?
İsrail’e, Netanyahu’ya “Yürü” diyen de üniversitelerden başkentlerin caddelerine yayılan protestoları örgütleyen de aynı akıldı. İsrail, yeni rolü gereği kabuğuna çekilecekti. Gelen buydu… Türkiye’nin önemi, rolü ve kontrol alanı genişleyecekti.
Bakalım dış denge iç dengeyi etkileyecek mi yine…
Bu saatten sonra ateşkes olsa ne olacak .
Ba’de harab ül Basra !
Her taraf yerle bir olmuş, 40 bin ölü , 100 bin yaralı, kıyametten farkı yok !
Benim ; medeni alemin bu derece hain , bu derece namussuz , şerefsiz, ahlaksız, haysiyetsiz olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi!
İnanamıyorum, aklım almıyor!
Adalet Divanı da uyuzun
teki , ne zaman bir halt yiyecek ki !
Hamas barışı kabul etmiş. Bizim ağa – maraba hikayesi gibi; biz o şeyi neden yedik. Hayatını kaybetmiş on binler; yerinden yurdundan olmuş milyonlar. Her şey Filistinliler için daha kötü oldu.
Hamas yaptığı terör eylemi ile bu katliamı başlattı. Gazzelilerin bunun hesabını sorması gerekiyor. Ortada ateşkes olacak bir durum da yok. Açık bir katliam var. Netenyahu’nun da hesap vermesi gerekiyor. İki tarattaki bu şiddet yanlıları yüzünden masum çocuk ve kadınlar ölüyorlar. Her iki taraf da hesap vermeli.
bu katliama yol açan Hamas saldırısını kastederek soruyorum: kazanamayacağın belli bir savaşa girmenin ne mantığı vardı? Her şey Filistinliler için çok daha kötü oldu.
hesap soracak olanlar can derdinde.