Bizde partiler genellikle uzun ömürlü olmuyor; kimi tarihten bütünüyle siliniyor, kimi de varlığını sürdürüyor ama bitkisel hayatta kalarak…
Arada gerçekleşen askeri müdahaleleri de unutmamak lazım.
Yakından uzağa bakarsak, herbiri dönemlerinde iktidar olmayı başarmış Adalet, Anavatan, Doğru Yol partileri ile DSP, bu gerçeğin sayısız örneğini teşkil ediyor.
Turgut Özal, iktidarının en kuvvetli göründüğü günlerde partisine Balgat’ta çok işlevli bir genel başkanlık binası inşa ettirmişti. Bir ara süpermarkete dönüşecek olan binanın açılış töreninde oradaydım. Töreni gazetedeki sütunuma taşırken, partilerin ömrünün kısalığından hareketle, Özal’ın cesaretini vurguladığımı hatırlıyorum.
Şimdiki partilerin de hiç de küçük sayılmayacak binaları var.
CHP tek istisna gibi duruyor. Onun da 1980 askeri müdahalesi sonrasında askerler tarafından kapatıldığı ve yeniden açılması için 12 yıl beklendiği bir dönem var.
Bu arka-planı bana düşündüren İYİ Parti’de başlayan ve lider değişikliğiyle sonuçlanacağa benzeyen yeni süreç oldu.
İYİ Parti bu ayın sonunda olağanüstü kongresini yapacak. Bu karar alınırken yola devam edecekmiş görüntüsü veren genel başkan Meral Akşener, dün, kongrede aday olmayacağını açıkladı.
Onun bu açıklamasıyla birlikte, yerine aday olarak genel merkezden dört kişi çıkıverdi.
Sayı daha da artabilirmiş.
Partilerimizin bir başka özelliği, partinin başına ne gelirse gelsin, liderin kolayca değişmezliği…
Herhangi bir sebeple boşalan başkanlığa bir kez gelen, partisi başarılı olsun olmasın, oturduğu koltuğu sonrasında terk etmiyor.
Kendiliğinden ayrılma da, parti iflah olmaz hale gelince gerçekleşiyor genellikle.
İYİ Parti’de genel başkanın değişmesi ihtimali, son seçimden en başarısız parti olarak çıkılmasının sonucu. Önceki seçimlerde yüzde 10 civarında oy alabilmiş, bir ara kamuoyu yoklamalarına muhtemel oyu yüzde 17 olarak yansımış bulunan bir partiydi İYİ Parti; geçen hafta Pazar günü yapılan seçimde, oyu, yüzde 4’ün de altında kaldı.
Halbuki Akşener kampanyası sırasında seçimde en büyük sürprizi partisinin gerçekleştireceği iddiasını tekrarlamaktaydı. Seçimden iki gün önce, sokaklarında vatandaşlardan oy talep ederken, Ankara’nın müstakbel sahibi gibi konuşuyordu.
Aynı Akşener, 2018 cumhurbaşkanlığı seçimine aday olarak katılırken de, sandıktan kendisinin seçilerek çıkacağı iddiasındaydı. O seçimde kendisi yalnızca 7.29 oy alabildi; İYİ Parti’nin oyu da 9.96’da kaldı.
[O seçimde alınan sonucu başarısızlık sayan Meral Akşener, aynen şimdilerde olduğu gibi, partisini seçimli olağanüstü kongreye götürmüş ve aday olmayacağını ilan etmişti. O zaman da yerine adaylık düşünenler olmuşsa da, kongre öncesi, Akşener “Görev, töre gereğidir.. Töre konuştu, Han sustu. İradenize boyun eğdim. ‘gel’ dediniz, geldim” sözleriyle yeniden partinin başına dönmüştü.]
Geçen genel seçimde de, aday belirleme sürecinden başlayarak sandık gününe kadar, muhalefetin kaderini belirleyen kişi yine o olmuştu.
Meral Akşener hakikaten aday olmaz, hatta siyaseti bütünüyle terk eder mi?
Partinin kuruluşundan bu yana geçen süre içerisinde başarısızlık üzerine başarısızlık yaşattığı için, sanki bu defa sözünde duracakmış izlenimi veriyor.
Adaylıklarını açıklayanlar da öyle düşünüyor olmalılar.
Ben yine de onlara ihtiyatlı olmalarını tavsiye ederim.
Bilen biliyor: Meral Akşener’i henüz siyasetin kapısı dışında bulunduğu günlerden tanıyorum. Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde bir yılbaşını orada geçirmek üzere gidilen Diyarbakır’da, partili heyetin isimsiz bir üyesi görüntüsündeydi.
Aynı masayı paylaşırken kendisini tanıdım.
Gezi sonrası Çiller’in danışman kadrosuna katılmıştı.
Milletvekilliği, bakanlığı, parti başkanlığı sonradan geldi. Hep izledim.
Kuruluşuna öncülük ettiği İYİ Parti’yi merkezde konuşlandırma niyetinde olduğu sanılıyordu, ama onun tercihleri aynı yönü işaret etmiyordu. Her kritik dönemeçte aldığı kararlar, kendi partisine değil AK Parti’ye ve genel başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yaradı.
İYİ Parti onunla hedeflenen yere gelemedi, o ayrılırsa yerini alacak yeni liderle bir geleceği olabilir mi İYİ Parti’nin?
Bu soruya cevap vermek gerçekten zor. MHP ve Zafer Partisi rekabetinde kendisine yer açması en zor parti İYİ Parti. Kadın lider gittiğinde rekabetin şartları İYİ Parti aleyhine daha da gelişebilir. Akşener genel başkanlığa devam ederse, gelecek seçime kalmadan, iktidar ortakları arasında niza çıkar ve ihtiyaç duyulursa, AK Parti’nin yeni ortağı İYİ Parti olabilir.
Evet, ben hala ve tıpkı 2018 seçimi sonrasında olduğu gibi, Meral Akşener’in aday olmama kararından bir kez daha vazgeçebileceğini düşünüyorum.
Henüz siyasette misyonu bitmemiş olabileceği düşüncesiyle…
ΩΩΩΩ
Akşener ve Kılıçdaroğlu bu ülkenin 10 yılını yemiş iki liderdir. ön göremedikleri toplumun siyasi tercihlerini. kendileri olmadıklarını bir türlü anlayamadılar. bakın özgür özel ne diyor ben teknik direktörum diyor. illa ben olacağım demiyor. illa ben mantığı bitti. bu ülkede emekli olması gereken asıl Cumhur ittifakı liderleri. erken emekli olup gerekli dönüşümü yapmazlarsa partileri de kendileri de bitecek. süreç başladı. İmamoğlu önce Kılıçdaroğlu nu sonra Akşener i şimdi sıra Cumhur ittifakı liderlerini fatih Erbakan ile birlikte emekli edecek. benden söylemesi. göreceğiz…
ilk cümle ile bütün olayı çok güzel özetlemişsiniz muhteşem:
“Akşener ve Kılıçdaroğlu bu ülkenin 10 yılını yemiş iki liderdir.”
Ülkemizde son 10 yılda yapılan proje ve yatırımlara, hizmetlere, demokratik kazanımlara bakınca
allah onlardan da razı olsun,
keşke bir 10 yılımızı daha yeselerdi diyesim geliyor ama neyse…
Ataman
7 Nisan 2024 De 21:55
“Baran
7 Nisan 2024 De 15:09
bu anlattıklarınızın hiç biri beni hiç ilgilendirmiyor. ilgilendiğim tek şey acaba reyiz partisinin seçim maglubiyetiyle başlayan kavga gürültüsünü neyle bastıracak?”
Elcevap: Yükselen bir uzay mekiği gibi,
işlevsizleşen parçaları aşağı atarak, ok?
Yorumu Cevapla
hepimiz de bunu merak ediyoruz zaten, işlevsiz parçalar hangileri?
“ülkeyi emperyalistlere teslim etmenin koşullarının oluştuğuna inananların olduğunu iddia ederek akpartililere parmak sallayanlar mi? yoksa ” sistemi dönüştürmek için yola çıktık, sistem tarafından dönüştürüldük” diye ah vah edenler mi?
devlet bahçeli Türkiye sandıkta kurulmadı derken sandık mağlubiyetine aglayanları teselli ederek işlevsiz parçalara tekrar işlev kazandırmak istiyor gibi ama. bu durumda da işlevsiz parça sen olabilir misin acaba:)))
son cümle ile bütün olayı çok güzel özetlemişsiniz muhteşem
Eyvallah, sağolun…
Türkiyeye parlementer sistem gelmediği sürece iyi parti zafer partisi deva partisi gelecek partisi saadet partisi ve hudapar birer tabela partisi olmaktan kurtulamaz. Ülkenin refahı için parlamenter sistem şart. Iyi parti isim değişse de taban bir daha güven vermez.
Muhalif arkadaş, başkanlık sistemi sayesinde tabela partileri kıymete bindi, bu saydığın ufak tefek partilerin hepsi bugün mecliste temsil ediliyor, hatta mecliste grup kuranlar bile var,
ki şu anda çoğunun milletvekili sayısı partilerinin üye sayısından daha fazladır,
çünkü yerel seçimde aldıkları oylar üye sayılarından daha düşüktü:)
Eski sistemde bu türden partiler meclisin önünden bile geçemezdi…
Yazarımızda (birilerinin işi erken çakozlaması gibi) işi İYİ annamış😊.
Bende daha ne marifetler VaAAEeer! diyen çook kişi/kişiler gördük bizim siyaset komedyasında☹️.
Bir tarih yazamadılar siyasetçi ve sözde siyaset hakkında bu coğrafyada. Oysaki, konu olay o kadar çook ki😯
En yakın; Özal ve Mesut, sonrasında emanetçi başbakanlar furyasını hatırlar (ama bilirmi başımıza be geldiyse bu kafadan geldiğini) yurdum insanı.
Odunu aday diye göstersem çok eski☹️.
(Adamın çekmecesine kadın d.nu koymak var yaaa:((((( ).
Bütün BUNLARI bitiren RECEP TAYYİP ERDOĞAN diyeceğim ama….
Döneeerrr döner başım döner!..
Yine döner gelir bizim başımıza bu işler😡.
Taaa ne zamana kadar?
Seçim sistemi değişir,
parlamento aldığı parayı az bulup “bu kadar möhim ve çok iş bu paraya yapılmaz🤗” deyip ertesi ay vekillikten istifa ederse😳
İşte o gün nirvanaya ermiştir T.C.
TÜKENİŞ
Neredeyse bir yıl içinde yaşadığı üst üste iki ağır seçim yenilgisi, İYİ Parti’nin seçmen tabanının büyük ölçüde eridiğini gösterdi.
31 Mart’taki yerel seçimde elde ettikleri Yüzde 3.77’lik oy oranı bu tükenişin sayısal karşılığıdır.
Meral Hanımefendi, seçim kampanyası döneminde şöylesine bir hayal görüyordu:
“1 Nisan’dan sonra İYİ Parti iktidarının ayak sesleri konuşulacak!”
Oysa…
Dünden itibaren, duyulan “Leydi’nin genel başkanlığı bırakırken çıkardığı topuk sesleridir!”
Akşener’in önceki günkü “Seçmen, bize Ha-vet dedi. Yani, seçimde bize ne evet, ne hayır verdi” şeklindeki değerlendirmesi ise züğürt tesellisinden ibarettir!
Meral Akşener’in son dönemde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu hakkındaki sert sözleri; Bu ikiliyi kastettiği o son cümlesi, yenir yutulur gibi değildi:
“–Dürüst olduğuna inanıp seçilmesine vesile olduğumuz kişilerin birer hırsız olduğunu anladık!”
Geçen sene Cumhurbaşkanı adaylığına layık görecek kadar lanse ettiği bu isimlere şimdilerde çıkıp “siyasi hırsızlık” ithamında bulunmak, sadece Akşener’in hanesine eksi yazar!
AYNI TERANE
Haziran 2018 seçimlerinin yenilgisinin üzerine Seçimli Olağanüstü Kongre kararı almış, “genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamış” buna rağmen muhtemel adaylar da engellenerek tek aday olarak
12 Ağustos 2018 tarihli 2. Olağanüstü Kongrede
YİNE YENİDEN hoooppp genel başkan oluvermişti.
Buyurun demokrasi tiyatrosuna.
Bu arada muhalefetin lideri iktidarı AKlama çalışmalarına tam-gaz devam ediyor.
Görev tanımının 1. maddesi ayan-beyan belli oldu.
Sayın koru “…Meral Akşener’in aday olmama kararından bir kez daha vazgeçebileceğini düşünüyorum.” demekte yerden göğe haklıdır,
çoğu erkeğin fırıldak olduğu bir zamanda
kadın sözüne nasıl güvenelim, öyle değil mi?
Sayın yazar
“Şimdiki partilerin de hiç de küçük sayılmayacak binaları var.
CHP tek istisna gibi duruyor.” derken
bizimle dalga geçmiyordur heralde?
Çünkü en büyük genel merkez binası chpde:))))
Yoruma kapalı.