Bazı insanlar yanlışta olduklarını, yanlış insanı desteklediklerini neden kabul edemiyorlar?

28
Reklam

Bir süredir zihnimde dolaştırdığım soruya bugün bir yabancı dergiyi okurken cevap buldum.

Cevabını aradığım soru şu: Baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde, rejime yakın konumda bulunan insanlar, acaba baskıcı bir rejim altında yaşadıklarını anlamakta neden zorlanıyorlar?

Rusya sözgelimi. 

Putin’den önce de özgürlükçü ve demokrat bir ülke değildi ama Putin oraya, muhalefete hiç izin tanımayan, muhalif aydınlara cezaevlerini layık gören, gazetecileri kurşunlatan yeni bir tür rejim getirdi. Putinciler, rejim yanlıları bunun farkında mı değiller yoksa aldırmıyorlar mı?

Veya İsrail. 

Netanyahu ile birlikte, bir bölümü vatandaş olarak kabul edilmiş, bir bölümü ülkelerinin işgali altında bulunan Filistinliler için tam bir karabasan görünümünde İsrail. Gazze’deki vahşi savaş daha öncekilere rahmet okutuyor.

İyi de Netanyahu’nun partisinin ve koalisyon hükümetini oluşturan partilerin üyeleri, içeride ve dışarıda Netanyahu’yu destekleyen Yahudiler, olup bitenlerin farkında oldukları halde, nasıl oluyor da aldırmaz görünüyorlar?

Aynı soru Belarus ve Macaristan gibi ülkelerin iktidar partilerine destek veren insanlar için de sorulabilir. 

Reklam

Hatta, Hollanda’da ve bazı Avrupa ülkelerinde başkalarının dinine ve derilerinin rengine hoşgörüyle bakmayan siyasilere oy veren insanlar da benim sorumun tamamiyle dışında değiller…

Cevabı Londra’da çıkan, genellikle İngiltere vatandaşı Yahudilerin cemaat haberlerini öğrenmek için abone oldukları haftalık Jewish Chronicle (JC) dergisinin son sayısını gözden geçirirken buldum.

JC benim her hafta atlamadan göz attığım bir dergi. Yalnızca Yahudi cemaatine kendilerini ilgilendiren haberleri derleyip sunmakla kalmıyor, aynı zamanda cemaate mensup önemli yazarlara görüş ve düşüncelerini sayfalarından paylaşma imkanı da sağlıyor.

Ünlü ve önemli yazarları var derginin…

Dergi Gazze’de Hamas militanlarının çıkışı ile başlayan süreçte ilk günden beri Netanyahu politikalarını savunuyor. Hiç denecek kadar az sayıda farklı değerlendirmelere yer verdi bugüne kadar. Yazarları da savaşı kendileri gibi değerlendirmeyenlere cevap yetiştirmekle meşgul.

Hele herhangi bir İngiliz politikacı İsrail veya Gazze savaşı hakkında değişik bir değerlendirmeyle kamuoyu önüne çıksın, JC o kişiye acımasızca eleştiri okları savuruyor.

Son sayının henüz 6. sayfasına geldiğimde, karşıma çıkan ‘Netahyahu stratejisinin öldüğü yıl’ başlıklı yazı beni ilk şaşırtan oldu. Yazıya eşlik eden iki fotoğraftan Netanyahu’ya ait olanında ‘güvenilmez oldu’ alt yazısı var. Diğerinde ise, elinde tuttuğu pankartın üzerinde ‘Bibi’ye sakın güvenme’ yazan bir muhalif yer alıyor… [Bibi, Netanyahu’nun kısa adı.]

Derginin devamlı yazarlarından Anshel Pfeffer’in yazısı bu.

Reklam

New York’tan yazan Ben Clerkin’in yazısının başlığı da ilginç: ‘Anti-Semitizmin ABD’de yeni normale dönüştüğü üzülesi yıl’…

Stephen Pollard adlı yazar İngiliz İşçi Partisi içerisinde İsrail’e karşı sert açıklamalarda bulunan milletvekillerine cevap yetiştiriyor.

Karen Glaser adlı kadın yazar, genç bir dostuyla arasının açıldığının hikayesini anlatıyor. Kadın arkadaşı kendisine “Kusura bakma ama seninle dostluğuma son veriyorum, İsrail’i savunan biriyle dost olamam” mesajı göndermiş…

Alex Carlile, bir diğer yazar, ‘İsrail propaganda savaşını Hamas’a kaybediyor’ başlıklı yazısında derdini en yakınlarına anlatamamaktan şikayet ediyor.

Derginin iç sayfalarından birinde, Filistin ile İsrail’i temsil eden iki gençle ilgili bir resim var. Resmi bir İtalyan çizmiş, Portekiz’in başkenti Lizbon’da sergilenmekteymiş. Omuz omuza vermiş iki genç resmi, İtalyan ressama göre, “Tek bir yol var, ancak bir arada olursak…” anlamına gelmekteymiş…

Bu yazının girişinde gördüğünüz resme dikkatle bakmışsanız, Musevi gencin yüzünün karalandığını göreceksiniz. JC dergisi, resme ‘Üzgün yüz’ başlığını uygun görmüş… 

Yazılar arasında dolaşırken bir şeyi fark ettim: Yazarların hiçbiri, ama bir tanesi bile, kendilerinin yanlışta olduğunu düşünmüyor, başkalarının İsrail’i suçlamasını anlamakta zorlanıyor.

Aradığım cevabı o sayede buldum: Bazı insanlar, bazı ülkelerde, yanlışta olabilecekleri ihtimaline kendilerini kapatmış durumdalar. Tavırlarının cahillikle bir ilgisi yok; aklı başında olması gereken yazarlar, gazeteciler bunlar…

Eminim, Netanyahu’ya bel bağlamış olanlarla Putin’in, Lukashenko’nun, Orban’ın, Wilders’in taraftarlarını birleştiren çizgi bu.

Rahatladım.

ΩΩΩΩ

Reklam

28 YORUMLAR

  1. Bu “baskıcı rejimler” içerisinde Türkiye de (Tayyip Erdoğan) var mı hazret! Sanki “kızım sana söylüyorum gelinim sen işit” der gibi bi yazı! Haberin başında paylaştığın resmin/fotoğrafın, Ebu Bekirle Ebu Cehilin arkadaş olamayacağı gerçeğini bildiğin kadar bildiğini de biliyorum! İşin gücün kafa karıştırmak! Kendini çok zeki zannediyorsun ama geldiğin noktada hiç inandırıcı değilsin!

  2. Yahudilik ve hiristiyanlik tahrif edildigi icin kiyamete kadar gecerli
    tek din islamdir.Her inactan insanin birlikte baris icinde yasayacagi
    kurallara sahiptir.Osmanli toplumu en guzel ornektir.
    Kem aletle kemalat olmaz,Allah katinda din Islamdir.
    wesselam

  3. İslam diyarı diğer dinlerin tezahür ettiği topraklarda örtüşen hassas ve kutsal bir coğrafyadır. Hz. Peygamber’in yahudi ve hristiyan (veya genel anlamda müslüman olmayan)’lara karşı kötü davranmadıkları, barış ve hoşgörüyle birlikte yaşadıkları bilinen tarihi bir gerçek değil midir? Kesinkes öyledir! Yahudilerin de bunu kabul etmesi gerekir. Osmanlı zamanında da bu durum özellikle kanıtlanmıştır. Örnek bir hareket olarak İspanya yahudilerini Osmanlı’nın kabul ettiğini tarihten biliyoruz. Bu da Osmanlı’nın büyüklüğü ile ilgili bir durumdur. Çok etnisiteli karma bir toplum olmuş olsak ta, insanlık bazında, Osmanlı torunlarıyız. Osmanlı’nın Hz. Peygamberin hoşgörü ve birlikte yaşam sünnetine sadık kalmış olmasıyla ne kadar gurur duysak azdır. Ancak tarihin cilvesi ve Osmanlı’nın bazı zafiyetleriyle (ki bunların hepsi sık sık değindiğim “Akıl*İman Sentezi” zafiyetine girer) dünyaya ABD’den çok daha iyi bir örnek olabilecek bir kapasitedeyken zafıylamış ve küçüle küçüle Anadolu’ya sıkışmış durumdayız. Toparlanamazsak daha da ufalanma ihtimali yok değil.

    Yazıya konu olan yukardaki resimde görülen çocuklar aslında amca-çocuklarının iki torunu değil mi? Biri Hz. İsmail’den gelen müslüman Filistinli. Diğeri de Hz. İshak’tan gelen yahudi Filistinli. İki tarafın babaları da Hz. İbrahim. Bugün görünen o ki Yahudiler eğitilmiş bir toplum olarak güçlenince kibre kapılmış, büyüklük taslayarak Hz. Muhammed dönemindeki ve daha sonra Osmanlılar örneğindeki hoşgörü ve birlikte-yaşam kültürüyle alakasız adaletsizliklere ve zulüme girişmişlerdir (yıllardan beri aralarında yaşayan müslümanların evlerini-barklarını-bahçelerini gaspedip yerleşmeleri çok bariz birer zulm örneğidir). Bunun en son örneği Gazze’deki orantısız güç kullanımıyla çoluk-çocuk, hatta kundaklı bebek demeden zalimce insan katlidir. Bu durumu Jewish Chronicle (JC) deki elit yahudiler göremiyor da zalimden yana olmakta inat ediyorlarsa, müslümanları veya olmayan başka birçoklarını anti-semitist olmakla boyaya dursunlar/suçlaya dursunlar herbiri anti-humanisttir/anti-humandır (pratikte bunun karşılığı modern hayvanlıktır) ve bunun Hz. İshak, Hz. Davud, Hz. Musa’nın ve Hz. İsa’nın öğretileri değil, iblisin NEFSlerine “haydi göreyim sizi, vahşi birer hayvan olun” vesveseleri olduğunu anlasınlar. Bu konu en iyi şekilde Kuran’da izah edilen bir konudur (en büyük jihad NEFSe karşı olandır). JC’deki elit yazarlar, Kuran okusunlar düşünsünler veya Kuran’ı inceleyerek müslüman olmuş Cat Stevens, Jeffrey Lang, Jerald Dirks, Van Klaveren gibi Batı’lıları biraz olsun dinlesinler. Zira, aramızdaki radikal müslümanların pek çoğundan örnek alınabilecek pek birşeyler yok!

    • Keşke, yabancıların “Dünyayı sarsan bu konuda Türkler ne düşünüyor” merakıyla baktıkları, Türkiye’nin dünya’ya açılan yüzü niteliğinde bir websitesi olsaydı da yukardaki yorumumu İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Çince, Hindistancaö Arapça ve şüphesiz İbranice’ye çevirip yazma fırsatı olmuş olsaydı. 1-2 hafta önce yukardaki gibi bazı ayrıntılara kaçan İngilizce (ve de “kafiyeli marka”) bir şiir yazdım, ama dünyaya duyuracak yerli malı bir platform yok! M. Kasım’vari bir yorumcu lütfetti ve dedi ki “kardeş, ‘Kalemler’ dergisine yolla”. Neymiş acaba deyip bakmadım değil. Akademik nitelikli Türkçe-İngilizce genel konularda bir dergi… Gördüm ki Dünyaya bakan minnacık bir nokta!. İlgili mensupları o noktadan Dünyayı görse de “Koca Dünya”nın o noktayı görmesi münkün değil! Velhasıl, şiir elimde bir anı olarak kalacak. Burada paylaşmayı da gereksiz görüyorum. Ruhsuz betonlar arasında dolaşan bir hayalet durumuna düşmesini yeğlemem, ilham veren bir meltem gibi gelebileceği kitle oranı belki %1-2 olur, olabilirse!

  4. Bazı değerler meze olmamalı mı???
    Atatürk!, Peygamber (başta Hz.Muhammet),
    Devletin başı (CB), Hz.Ali, Hacı Bektaşı Veli, Hacı Bayrı Veli, Kızılay yeşilay gibi kurumlar.. bunun yanında,
    M.Akif Ersoy, Nazım Hikmet, ismi aklıma gelmeyen birçok şair ve ses sanatçımız..
    BİZ’iz! Bizim ta kendimiz! Bunlara iğne batsa bizim çoğumuza çuvaldız batar!😡.
    Siyasetçi pazarcı mezarcı imam bürokrat her kim olursanız olun,
    Bunlar bizim HASSASİYETLERİMİZDİR!
    Ağzınızdan çıkanı önce kulağınız duysun!
    Heleki bundan sonraki (Z) kuşak çanınıza ot tıkayacak bir kapasitede kendi kendine (yani tarikatınız cematiniz gomonit faşist hastalıklı zihniyetleriniz DEĞİL) yetişerek geliyor!!!

    • Bir bir çıkıyor ortaya. İnanç devlet önderler en önemlisi zannımca:VATANIMIZ!
      Canımızdan da öneli gördüğümüz toprağımız!!!…
      Niçin acaba?
      Suriye Irak Filistin diyenleri duyuyorum burdan! Aylan bebe mihenk taşı.
      Ama sadece ondan dolayımı bu hassasiyet?
      Çanakkale Dumlupınar Sakarya???
      Belkide daha eskiye gitmek gerek,
      Fatih Kanuni Ayasofya???
      …..
      Yani demem şu ki,
      Federasyon konfederasyon moderasyon enflasyon atraksiyon…
      Sefiller!!!
      Boş işlerle uğraşma!!!😡
      Gündemi bunca önemli işler varken bunlarla meşgul etme!
      Al sana done:7500 emekli aylığı
      Asgari ücret:17 bin pardon var birde 2!
      Memur aylığı 23 şimdilik!
      Vekil???
      Bana işte bunlarla gel😡
      (Senin seçmenin taş odun ot mu yiyor sanıyorsun?)

      • Hala mı patetes soğan…kardeş bunarı bizde biliyoruz.seçi geçeli
        6 ay oldu😂 .senin şunu anlaman lazım..bu şartlardaki bir devlette muhalefet niye iktidar olamıyor…ben sana söyleyeyim..
        muhalefetin adayını kandil PKK destekledi…..ve bunu bizim milliyet ci muhafazakar dediğimiz yazar çizerler güçlü bir şekilde karşı çıkmadıar…milet HDP iktidar olacak diye korktu….birde ittifak içindeki tartışmalar😂…sizlerin hassasiyeti bunlar.😂
        Gündemi bunca önemli işler varken bunlarla meşgul etme!
        Al sana done:7500 emekli aylığı
        Asgari ücret:17 bin pardon var birde 2!
        Memur aylığı 23 şimdilik!
        😂😂 bunları bizde biliyoruz…mesele senin hassasiyetin yukardakiler..bazılarının ki..devlet bağımsızlık..muhalefetin hdpkk ittifakından dolayı kaybettiğini neden kabullenmiyonuz🙂

  5. Yazılar arasında dolaşırken bir şeyi fark ettim: Yazarların hiçbiri, ama bir tanesi bile, kendilerinin yanlışta olduğunu düşünmüyor, başkalarının İsrail’i suçlamasını anlamakta zorlanıyor.
    Aradığım cevabı o sayede buldum: Bazı insanlar, bazı ülkelerde, yanlışta olabilecekleri ihtimaline kendilerini kapatmış durumdalar….
    valla Fehmi bey ben bile 😂meseleyi bu kadar güzel özetleyemez anlatamazdım.
    Bazı insanlar yanlışta olduklarını, yanlış insanı desteklediklerini neden kabul edemiyorlar?
    😂netenyahu şu bu .bunlar dış da …sen bunlara Kılıçdaroğlu….özel….davutoğlu..babacan…fetö..apo ….karamolla 😂……..uzar gider…

    • Bazı insanlar yanlışta olduklarını, yanlış insanı desteklediklerini neden kabul edemiyorlar.
      Bediüzzaman bir eserinde
      Her bir zamanın insî bir şeytanı vardır. Şimdi beşerde insan suretinde şeytanın vekili olan ruh-u gaddar, fitnekârane siyasetiyle cihanın her tarafına kundak sokan el-hannas, altı hutuvatıyla âlem-i İslâmı ifsad için insanlarda ve insan cemaatlerindeki habis menbaları ve tabiatlarındaki muzır madenleri, fiilî propaganda ile işlettiriyor, zayıf damarları buluyor.”

      “Kimi(nin) hırs-ı intikamını, kimi(nin) hırs-ı câhını, kimi(nin) tamahını, kimi(nin) humkunu, kimi(nin) dinsizliğini, hatta en garibi, kimi(nin) de taassubunu işletip siyasetine vasıta ediyor.”
      işte nası taraftar oluyor ..
      dini kullanarak cahil insanla da etkili oluyor.
      okumuş kesimde ideolojisini din haline getirerek.ideolojisi kesin doğrudur tartışılmaz ….eleştiri dahi yapılmaz.bu ükemize bakarsanız. bolca görürsünüz🙂(CHP zihniyeti )
      kiminin tassubunu da çokaçık…(bazı tarikat ve cemaatlere bakrsak görürüz🙂)
      zaten mal hırsı mevki makam🙂….bunlarıda kullanıyor..
      bence birde çaresizlik….

      • Kaya yine döktürmüşsün (giydirmişsin) CeHaPe ye, de..
        Birilerinin çıkıyor tası tepesine, sen her yazdığında buraya Bediüzzaman ismini inan ki.
        Bak okuduğunu dosdoğru kabul eden (belkide endoğrusudur biz bilemeyiz) birtek okumuşlar yok! Varmış sın birde sen🤔.
        Siyasetçilerin yaptıkları hiçbir şeyin boşuna olduğunu düşünmüyorum; son suudi tantanası dahil!
        Yarından son Meral şov mu başlar yine yeniden aslına dönermiş misali din simsarları mı çıkar piyasaya, yoksa bölücü zırtapozlarımı zurnanın zort deliğinden yine kusarlar kinlerini göreceğiz.. seneye.

        • Bak okuduğunu dosdoğru kabul eden (belkide endoğrusudur biz bilemeyiz) birtek okumuşlar yok! Varmış sın birde sen🤔.
          eğer okuduğum risalelerden dolayı herşeyi bodoslama dosdoğru akıl ve fikri çalıştırmadan gözü kapalı inandığımı zannediyorsan yanılıyorsun😂sonuçta risaleler tefsir….bediüzzamanında hatası olabilir….zaten bediüzzam kendisi beni layuhtî yani hatasız zannetmeyin diyor…önemli olan bu hatalar varsa gösterebilmek.

      • Bedizzaman deyince geliyor çoğunun aklına Feto!!! Onun için isimlere Atatürk Peygamber vb isimlere daha da dikkat etmek iyi olur bence.

        • Bediüzzamanla fetönün alakası yok.bunu artniyetli olmayan herkes biliyor.dolayısı ile diyanet tarafından kitapları basılan bir ismi söylemekten niye çekinecez…niye dikkat edeceğiz anlamadım..
          Art niyetli insana da zaten ne anlatırsan anlat…yine anlamaz…anlamaz sada anlamasın

        • Bediüzzamanla fetönün hiç alakası yok.fetö Bediüzzamanı taklit eden kötü bir talklitci ve hain…..şimdi deaşı örnek gösterip bunlarda müslüman Kuran okuyorlar deyip islamamı laf diyeceğiz.bediuzzamanın kitapları diyanet tarafından basılan bir insan.neye dikkat edip çekinecez.fetö ile bediüzzamanın farklı olduğunu artniyetli olmayan herkes bilir..bimiyosa bilsin.ama hala aynı diyosada o onu. inadı.zaten o tiplere ne anlatırsan anlat🙂 yine odunumun parası derler…o yüzden çekinecek dikkat edecek bir şey yok…seneyi bekleciğim….

  6. Yanlış ama kime göre yanlış açıklamak lazım. Sonra Katliamcı Netenyahu ile Lukaşenko , Orban nasıl aynı satırların arasında yazılabilir.Ayrıca araya Bizim lideri de eklemeyi unutmuşsunuz.Onuda çekinmeden yazsaydınız.
    Evet saydığımız Liderler Otariterler ama her otariter lider kötü anlamına gelmez veya daha iyisi vardı da halk seçmedi mi.Veya bazı ülkeleri Otariter liderler mi yönetmeli bu soruya da cevap bulmalıyız.Örneğin Irak Saddamla yönetildi yıllarca ama sonra ne oldu işte Irak ın bugünkü hali.Biden otariter değil ama bakın Filistin i ne hale getirdi Netenyahuya verdiği destek .İnsanları bebekleri çocukları onun gönderdiği silahlar katletmedi mi ? Sizce Orban mı Yoksa BİDEN mı doğru lider ?Macar halkı mı aptal yoksa ABD halkı mı ?
    Dünyamız artık eski dünya değil ,değermiş, insanlıkmış, doğruymuş yanlış mış kalmadı.
    O nedenle tüm uluslar kendi çıkarları tüm insanlar kendi menfaatleri için seçim yapıyorlar maalesef.

    • yaniliyorsunuz. otoriterlik her zaman ve zeminde kotudur. otoriterlik dogru bir tavir olsayadi. hz. peygamber uygulardi.

  7. Kendimi buldum 2023’te ben🤗.
    Yaşım gereği yada bir ömür boyu görüp öğreneme yeceğimiz tecrübe edemeye ceğimiz şeyleri şurda son üj-bej yılda kümülesini şeyttik elhamdulillah.
    -terör örgütleri insanımızı öldürüyor! Asker gengecik delikanlılarımız toprağa veriliyor zamansız!.. İNSAFSIZ!!!..
    (Bu terör denilen katil sürüsünün ölenlerinin kimlikleri açıklansa: kaçı tc vatandaşı çıkar? Bilmek bizim hakkımız).
    -tarikata üye oluyor! Kaç tanesi bunların niçin (iş içinmi? Cinsel tercihler nedeniylemi yoksa gerçekten inanç bakımından KENDİNİ ORDA BULDUĞU! na inandığı için mi) peşinde heder oluyor?
    -hadi parası olan kaşındırdığıiçin, belkide haketmediğini düşündüğü! Haram parayı götürüp tefeciye tüfeciye dolandırıcıya kaptır mayı önemsemediği için verir😂.
    -devletin bir kurumuna sadece bir iki ilden insanları yerleştirip, geri kalanlara sen de git amelelik yap denir mi mesela?
    -senin inancın yanlış benimkisi doğru (bunu bir Müslüman Hristiyana diyebildiği gibi bir Hristiyan aynını MÜSLÜMANA dese???)
    diretmesi yapılsa örneğin!!
    -tüm güç bende! Ben istediğimi yaparım!!
    Senin teklifinin deeee!!!…
    Önergenin deeeee….!!!
    İşte bütün mesele bu belkide🤔.

  8. Bu gün özür dileyerek yine daha önce anlattığım bir kıssayı anlatacağım.
    Birlikte oturmak zorunda kaldığı kayınvalidesi ile bir türlü geçinemeyen ve artık bunalıma girecek hale gelen geline , bir arkadaşı komşu köydeki bir hoca efendiyi tavsiye eder .Gelin de bir gün kalkar o köye gider, hoca efendinin kapısını çalar, olan biten her şeyi anlatır.
    Hoca efendi yan odaya girer ve elinde küçük bir ilaç şişesiyle dışarı çıkarak yanına gelir , oturur ,
    — Bak kızım, bu şişenin içinde zehir vardır , her gün kayınvalidenin akşam yemeklerine bir damla damlatacaksın , zehir etkisini ancak 6-7 ay sonra gösterecektir , sen de bu arada şüpheyi çekmemek için ona karşı iyi ve güzel davranmaya çalış , hem zaten kadıncağız ölüp gidecektir !
    Gelin zor da olsa söylenenleri aynen uygulamaya başlar, aradan bir kaç ay geçer , kayinvalidenin de haliyle gelinine karşı tavrı değiştiği için zamanla aralarındaki anlaşmazlıklar tamamen ortadan kalkar , mükemmel bir
    hale gelir , adeta canciğer kuzu sarması olurlar.
    Hal böyle olunca gelinde büyük bir pişmanlık meydana gelir ve koşa koşa tekrar hoca efendiye giderek adeta yalvarır,
    — Aman hocam , ben kayınvalidemle çok çok iyi anlaşıyorum , biz adeta ana kız gibi olduk , ne olursun bir panzehir ver de ölmesin, kurtulsun !
    Hoca efendi gayet rahat , sakin ve güleryüzle ,
    — Kızım , onun panzehiri senin değişen tavrındır , o şişedeki de zaten zehir değil su idi , Allah sizi mesut , bahtiyar etsin , hadi yolun açık olsun !

    • Güzel bir kıssa! yanlız bir eksiği düzeltmek isterim Hocanın geline verdiği ilaç şişesi kahve rengi koyu bir şişe olacaktı😉!. Tabi bu bir ayrıntı. Nerede o hocalar, “Akıl*İman Sentezi” endeksi yüksek hocalar?

      ….
      Kafiyeli olsun yaz, yücelt diyor kalem,
      İnsan psikolojisi bambaşka bir alem!

      İşbu hoca bu alemden fahri doktoralı…
      Bugünkilerden acaba hangisi oralı…..

      Pek çoğu “Akıl*İman Sentezi” zafiyetinde,
      “the cemaat” türü birer NEFS var, hemen hepsinde….
      ….

  9. Canlıların istisnasız tümü bencildir, yaşamak, ayakta kalmak için bu zorunluluktur ve çok doğaldır. Kimileri karşı çıksa da insan diğer canlılardan farklı değildir. İşine gelen içinden geçene uymasa bile bencilliği bir adım öne çıkar. Dişi sırtlan sürülerinde lider dişi (ayrımcılık yaptığım düşünülsün istemem- doğa olayıdır) ve yavrusuna koşulsuz uyma ve yalakalık örnek olabilir. Aslan sürülerinde çok sevdikleri yıllarca onun sayesinde güvende hissettikleri erkek aslanı yenebilecek donanımda yeni bir erkek çıkagelirse, dişiler önce karşı çıksalar bile küçücük yavrularının öldürüleceğini bile bile yeni erkek aslana meylederler. Pek çok insan çalıştığı işyeri veya kurumda yanlış işler yapılıyor olduğunu bilse bile ses çıkarmadan işine devam eder. Yazarımızın başlığında “bazı insanlar” yerine “insanların çoğunluğu” yazmalıydı. Kabul eden bazılarından liderler çıkıyor. YENİ YILLAR KUTLU HERKES MUTLU OLSUN

      • İyi o zaman’ yeni yıl kutlamalarına devam! “Gazze İnsanlık” olayından sonra bir iştah kaldıysa.

        Hristiyan alemi Noel’i, Netanayahu Yahudi alemi Hanuka’yı kutladı. Geriye bizimki gibi (TR marka) seküler (laik)’lere kala kala bir yılbaşı gecesi kaldı kutlanacak!….

    • Ey Yahya! “…insan diğer canlılardan farklı değildir” derken kendi şahsına izafeten “benim gibi insan” deseydin belki daha spesifik bir şekilde yakışırdı. Çoğunluğu kendin gibi sanman bir hata. Veya insanı hayvandan ayırdeden “din-imandan bihaber insan..” da diyebilirdin..

      Dünyanın en ileri güçlerine sırtını dayamış anti-human Netanyahu’yu normalleştirmek mümkün mü? Kendini acındırsaydın bari… Hem güçlü olacaksın ve hemde zalimlerie yakışır bir şekilde suçlu olacaksın. Bunu “yahu boşver hepimiz insanız, yahudinin yaptığı da insanlık” diyerek geçiştirebiliyorsun yani!

      • H.B. yanlış biliyorsam lütfen düzeltiniz. Yahudilerin, Hristiyanların, Arap Müslümanların ataları bir veya yakın akrabalar. Ortak peygamberleri veya birbirlerinin kabul ettikleri ortak ataları var. En azından sizi beni suçladığınız din-imandan bihaber (ki yanılıyorsunuz, müezzinlik etmişliğim, Kabe’de namaz kılmışlığım var) olmadıkları kesin. Aralarındaki didişme dinlerine imanlarına çok düşkün olduklarından olabilir mi acaba? Dindaş olmadıklarını yok sayma, yok etmeye çalışma, ötekileştirme de bencilliktir. Nikola Tesla “Ne zaman kiliseler paratoner taktılar, o zaman din ile bilim tartışması bitmiştir” demiş. Ben kendimi bir solucandan, bir balıktan, bir kuştan çok farklı görmüyorum. İnsanları da…

  10. O kadar şaşırmanıza gerek yok. insanoğlu menfaatine çok düşkün. Kendi menfaatine göre bakış açısı anında değişmektedir. Ancak Allah a hesap vereceğini düşünenler o da takva derecesine göre kendini bu zor durumdan kurtarabilir. Burda bile imtihanı kaybeden çok insan var. onun için ayet, zulme meyletmeyin ateş size de dokunur diyor. Türkiye de ve dünyada kim zülmederse zalime meyletmeyelim. Vesselam.

  11. Bu durumda herkes “KABİCİLİK” oynuyor diyebiliriz
    2024 yılında daha yaşanabilir bir dünya dileklerimle Allah zalimleri kahretsin .Mazlumlara merhamet eylesin.
    Nice sağlıklı huzurlu mutlu yıllara

  12. Sayın yazar Belarus ve Macaristan gibi ülkelerin seçilmiş liderleri Lukashenko ve Orban’ı bıraksın,
    her fırsatta bizlere ileri demokrasiler bilmem ne diye yutturmaya çalıştığı almanya, hollanda, fransa ve italya gibi ülkelerin faşistlerine baksın!
    Burda bazı allamelerin hep sayıkladığı “toplumlar layık olduğu gibi yönetilir” safsatasınabir an bile inanacak olursak, güneydeki hepimizin çok sevdiği küçük ülke gayet iyi yönetiliyor, girdiği her savaşı kazanıyor, onların muhalif mankurtları bile vatansever, kendi yöneticileri ve askeriyle dayanışma halindeler…
    Saksıyı çalıştırabilenler için onlardan alınması çok büyük dersler var, ama bizim mankurtlara kalsa ibrani halkı da bizler de layık olduğumuz gibi yönetiliyoruzdur ve kendi şeyimizde boğulmalıyızdır öyle değil mi?
    Böyle muhalefet düşman başına!

Yoruma kapalı.