Bir bağış toplama gecesinin bana hatırlatıp düşündürdükleri…

25
Reklam

Birkaç gün öncesinden bütün TV kanallarının ortak yayın yapacakları duyurulunca, ekranda izleyeceklerimizle ilgili yanlış bir beklentiye kapıldığımı itiraf ederim. 

Her zamanki naifliğimle, devlet yetkililerinin ‘asrın felaketi’ diye adlandırılmış depremin ilk 48 saati içerisinde neden yeterince atik davranılamadığını ayrıntılı biçimde kamuoyuyla paylaşacaklarını, hataları kabul edip o hataların kim/ler/den kaynaklandığını gözler önüne sereceklerini, ardından da birkaç sorumlunun canlı yayında istifa ettirileceğini sanmıştım. 

‘Tek adam rejimi’ deniliyor ya bizdeki sisteme, dünyanın başka yerlerindeki tek adam rejimlerinde işler öyle yürür de ondan…

Bizdeki ya ‘tek adam rejimi’ değil ya da…

Neyse, ‘Türkiye Tek Yürek’ programı, deprem felaketinin acılarını dindirmek veya hiç değilse hissettirmemek için para toplama amaçlıymış…

Hafızası benden güçlü olanlar, “Elazığ depreminden sonra da aynısı yapılmıştı” dediler.

Ya fark etmemişim ya da unutmuşum.

Değişik kanallarda sabaha kadar sürmesi planlandığı için farklı ünlü sunucu ekipleriyle münavebeli olarak yapılması planlanan ‘Türkiye Tek Yürek’ programını izlerken, bu yayın formatlı bir programı uzun yıllar önce ABD’de izlediğimi hatırladım ama.

Reklam

Jerry Lewis’in kendisi gibi ünlülerle her yıl bir kez kamusal yayın yapan PBS kanalında düzenlediği yardım toplama programından…

Kendine özgü bir komedi anlayışı olan Jerry Lewis gençlik dönemimin starlarındandı. Sevilen bir artistti. ABD’de çocuklardan yetişkinlere kadar yaygın kas erimesi hastalığı tedavisinde kullanılmak üzere para toplama amaçlı yapılan programı o yönetirdi.

Her yıl işçi bayramı günü yapılırdı program.

Artist güle oynaya sürdürürdü programı, o konuşurken çok sayıdaki telefonların başında oturan ünlü arkadaşları, bağış yapmak isteyenlerle konuşur, onlardan aldıkları taahhüt rakamlarını açıklarlardı.

Programa, Jerry Lewis ve diğer ünlüler için izlenmesi yanında, kas erimesi derneğinin çalışmalarında kullanacağı bir kaynak olarak da önem verilirdi. Diğer kanalların parlak dizileri ile yarışacak kadar çok izlenirdi o gece bağış toplama programı.

“Jerry Lewis ile FDA Telethon” programını birkaç kez gece yarılarına kadar izlediğimi hatırlarım.

Üç kuruş beş kuruş gibi bağışlar da olurdu ama sonuçta iyi para toplanırdı o programda.

Amerika’da ‘telethon’ denilen olaya bizde henüz bir isim konulamamış görünüyor. 

Reklam

‘Bağış maratonu’ diyebiliriz herhalde.

‘Bağış maratonu’nda, gece boyunca gelen taahhütlerden, 115 milyar 146 milyon 528 bin TL toplandığını gazetelerde okudum.

Hiç de az değil.

Yüklü meblağda bağış taahhüdünde bulunanlar yanında herbiri 50 TL olan SMS mesajlarından da yükte ağır pahada hafif olsa da azımsanmayacak sayıda katılım olmuş. 9 milyon 10 bin SMS mesajı alınmış program boyunca. Bu rakamı 50 TL ile çarpın, halkın bağışının toplamına ulaşırsınız.

Diğer büyük bağışlar yanında küçük kalsa da az bir meblağ sayılmaz halkın katkısı.

Esas bağışlar iş dünyasından geldi.

Milyarlar bağışlayan iş insanları oldu.

Kendisi de bir maaşını ekranda bağışlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bu akşamki bağış performansınız gözlerimi yaşarttı. Dekontları mutlaka saklayın” mesajı yayınlatacak çapta bağışlar…

Cengiz Holding 3 milyar TL.

Doğuş Holding 1 milyar TL.

Kalyon Holding 950 milyon TL. 

Turkuvaz Medya’nın da içerisinde yer aldığı Zirve Holding 700 milyon TL.

Fettah Tamince 120 milyon TL.

Gece boyunca hepsi de alanlarında ismi duyulmuş kişilerden milyon TL’lik bağışlar aktı.

Bir galericinin ağzından çıkan “50 milyar TL” rakamı şaşırttı, ancak hala 15 yıl öncesi 6 sıfırlı TL’nin etkisi altında sarf edildiği, galericinin bağışının 50 bin TL olduğu ortaya çıktı.

Listemde çok daha büyük bağışlara yer vermediğimi fark etmişsinizdir.

Merkez Bankası, Ziraat, Vakıflar ve Halk bankaları da her biri 10 ila 30 milyar TL arasında değişen taahhütlerde bulundular.

Toplam meblağı 100 milyar TL’nin üzerine tırmandıranlar onlar ile diğer devlet kurumlarının bağışları.

Devlet adına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan daha önce 100 milyar TL’lik bir kaynağın depremden zarar görenler için ayrıldığını açıklamıştı. 

Milyar TL’leri başında bulundukları devlet kurumları adına taahhüt eden memurların kendilerinin ne kadar bağış yaptıklarını merak ettim tabii.

Bir de şunu: Toplamı 80 milyar TL’yi aşan devlet kurumları adına yapılan taahhütler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu 100 milyar TL’lik kaynağa ek mi, yoksa bu taahhütler o 100 milyar TL’nin içinde mi?

Madem meraklarımı paylaşıyorum, birini daha aktarayım: Acaba o gece bağışlar için yalnızca iki devlet kurumu adres olarak verilmeseydi de, Amerikalı şarkıcı Madonna’nın bile ‘yardımlar için en iyi adres’ olarak gösterdiği bir sivil girişim de bağış yapılabilecek yer olarak tanıtılsaydı, toplanan bağış rakamı çok daha yüksek olur muydu?

Eskiler “Çok veren maldan, az veren candan” derlerdi. O gece Anadolu’nun dört bir yanından gelen candan verme hikayeleri herkesin gözlerini yaşarttı.

ΩΩΩΩ

Reklam

25 YORUMLAR

  1. 115 milyar 146 milyon lira bağıṣ toplandı. Az para değil.

    Nas diyerek tekrar tekrar faiz azaltıp Türk lirasının dolar karṣısında değer kaybetmesine sebep olan Tek Adam ama henüz hata yaptım demedi.

    Dıṣ borçlar 444 milyar dolar. Dolar bugün 18,86 TL. Türk lirası daha 26 kuruṣ değer kabederek 19,12 TL olduğunda, dıs borçlar da TL olarak toplanan bağıṣ kadar artıyor.
    0,26 x 444 = 115, 44 milyar lira

    Var mı olmaz diyen?

  2. Ne muhteşem bir yönetim kadromuz var! Hiç hata yapmazlar, elbette de özür de dilemezler. Bir de ne müthiş bağışlar yapmış kamu kurumları. Babalarının malını bağışlıyorlar ya. Demek ki bu topluma bu layık. Biz buna müstehakız demek ki. İnsanımızın bağıranlarına bakın sadece ateş kendilerine dokununca olayı fark ettiler. Ama hala başkalarına hukuksuzluğun devamında da ısrarlılar. Allah selamet versin, uyandırsın.

  3. 1. ve 2. gün organize olunsaydı 2000-3000 vatandaşımız daha kurtulacaktı.

  4. Erdoğan:”Yurt içinden ve yurt dışından AFAD hesaplarına gelecek her kuruş, depremzedelerimiz için kullanılacaktır.”

    Cumhurbaşkanı gayet tabii olması gereken bir şeyi neden söyleme ihtiyacı duydu?

    • Çünkü kimse güvenmiyor. Bu sebeple Ahbap Çavuşlar ve babalalar yola düzüldü. Bunu bile kıskandı hükümet ve yandaşlar, çullandılar bizim ahbaplara. Hepi topu 1 milyar (50 milyon dolar) toplamışlar. Ona bile dayanamadılar.

  5. Herkes kendi aynasından (eger ayna düz ayna ise farklı görür..çukur ayna ise farklı)veya gözlüğünden (gözlüğün rengine göre ..siyahsa siyah ..kırmızı ise kırmızı..şeffaf ise beyaz oldugu gibi )olayları görür ve değerlendirir hadisata öyle bakar.Asıl da ve fikri merkezde muhaliflik olunca birisi ne yaparsa yapsin bir açıgıni kendine göre bulur ve elestirir..ama asılda ve fikri merkezde muhabbet ve sevgi olunca kusurları görmez veya iyiye yorar önemsemez.hersey gözlügümüze ve aynamıza bakıyor..muhalif kesimde muhalefetin bunca yaptigi hataya ramen yine destek veriyorlar…iktidar kanadıda yine onca hataya ramen yine desteklerini verecekler.
    Yalnız fehmi bey bana göre aynan çukur ve gözlügün de siyah….

    • A4 boy kağıda 35000 yazıp aynaya tıttun galiba ordan bu cesaret!
      yani sen 00053 görüyorsun hala!!!

    • Ağam senin iki çocuğun var. Rüştü ile Zühtü. Hangisini daha çok seversin. (Ya da hangisine daha çok güvenirsin?..)
      – Zühtü.
      – Neden ağam.
      – Çünkü Zühtü devamlı yalan söyler. Hiç doğru söylediği görülmemiştir.
      – Ağam sen ne dersin?.. Devamlı yalan söyleyen oğlunu neden diğerinden daha çok seversin, güvenirsin?!..
      – Çünkü diğer oğlum Rüştü bir yalan söyler, bir doğru söyler. O yüzden güvenemem, bilemem!..

      Habertürk Rüştü’dür.
      Diğerleri Zühtü!.. (halk tv, fox)

  6. Deprem kışın oldu ve üşüyorum. Deprem çadırında, bir taraftan soğuktan titrerken, bir taraftan da başıma gelen felaketi anlamaya çalışıyorum. Birçok insan gibi, benim de evim yıkıldı. Şimdi ise deprem çadırında kalıyorum ve bir gün evime geri dönebileceğimi düşünüyorum.

    Bir gece, uyurken depremin şiddetiyle uyandım. İnsanlar korku içinde çığlık atıyordu, çadırlar sallanıyor ve yıkılıyordu. Herkes sokağa çıkmaya başladı. Ben de çadırımı terk ederek dışarı çıktım. Deprem şiddetini artırdı ve binalar çatladı, toprağın altından gelen sesler kulaklarımda çınlıyordu.

    Ancak, herkesin şaşkınlık içinde olduğu bir anda, bir grup insan bir araya gelerek yardım etmeye başladı. Enkazların altında kalan insanları kurtarmak için ellerindeki her şeyi kullandılar. Bir yandan insanlar hayatlarını kaybederken, diğer yandan yardıma muhtaç insanlar için çaba harcayan insanların fedakarlığı, beni derinden etkiledi.

    Deprem çadırında kalırken, insanların yardımlaşması, birbirlerine destek olmaları benim için yeni bir umut oldu. Hayatın güçlükleriyle başa çıkmak için dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Deprem çadırında kalışımız belki de hiçbir zaman unutulmayacak bir tecrübe oldu. Ve belki de, bu zorlu deneyimden sonra hayatın anlamını keşfetmiş olduk.

  7. Batı ile doğunun güneşe bakışıda başka (farklı) pisliğe bakışı da sayın yazar.
    Yandaş kanalda sabah sabah asrın felaketini tabloyla anlatıyor uzmanı:
    tüm değerler diğer ülke depremlerindeki 9,2! sadece Türkiye 7,6! ve asrın! felaketi bizimkisi!!! ?
    Tüm dünya ekip gönderiyor göçük altındakiler için,
    Daha yurda adım atmalarıyla geldiklerine pişman oluyorlar.
    ertesi gün kepçe girince yıkıntıya!!! tası tarağı toplayıp!…
    Yani farklıyız! herhalde galiba sanırsam😡
    zengin kendi kesesinden:! abooovvvv!!
    (zengin bizdeki helal parayla alın teriyle kazanmış ise, kimse istemeden veriyor zaten! biz gözlemliyoruz halk olarak)
    Afetlerde eskisini kullanmadığını çocuğunun oyuncağını evinden atamadığı için,
    böyle durumlarda elden çıkarmayı;” yardım diye yutturmaya çalışan bir nesil var” malesef. ve buna inanarak yapıyorlar!
    -Banka (bıraksan) kendi kârından gönderir mi bir kuruş acaba!!!????!!!????!!!???
    (burda giriyor tek adam efsanesi devreye😂). veee gelsin yardımlar!
    Peki böyle olmasa;
    pamuk eller cebe cemaat benzin çıkar fizana yağ çıkar gökyüzüne!
    onunçün fazla kurcalamayalım derim🤗.

  8. Hükümete güvenen çok az insan var…Haluk Levent’e güvenen insan sayısı daha fazla…

    Deprem vergilerinin nereye gittiği konusunda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2011 Van depreminden sonra yaptığı açıklamada toplanan paraların duble yollar, havalimanları ve sağlık harcamalarında kullanıldığını söylemişti. Şimşek şu ifadeleri kullanmıştı: “Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Deprem vergisi adı altındaki vergiden çok sürekli hale gelmiş ÖTV vs. var. Bu vergiler bizim sağlığımıza gidiyor. Diyorsunuz ki bu çerçevede 44 milyar liralık vergi topladınız, nereye gitti. Sadece bir yıllık vatandaşın sağlığı için yaptığımız harcama 44 milyar lira. Bu, duble yollara gidiyor, demiryollarına, havayollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor.”

  9. Peki, seçim ertelensin mi ertelenmesin mi?
    – Vallaha karar veremedim. Deprem, oy’a nasıl tahvil edilir, bir bilsem…
    Evet, nasıl oy’a tahvil edilir, ben hiç bilmem ama televizyonların tek yürek kampanyası size bir fikir vermiyor mu?
    Doğru söyleyin.
    Bağışlanan toplam rakamdan daha mühimi, insanların TV’de kendilerini açık oy’la takdim etmeleri değil mi?

    • Cumhur ittifakının oyu 9 milyon, hepsi bu!. 9 milyonluk akparti devleti 84 milyonluk Türkiye’yi yönetiyor!

      • Cumhur ittifakı= %53,66
        Millet ittifakı = %33,94
        Hdp = %11,70
        2018 seçim sonuçları

  10. Özel şirket ve kuruluşlar ve diğer bankalar neredeydiler? Barolar Birliği, Mimar-Mühendisler Odası, T. Tabipler Birliği. TUSİYAD, hattâ MUSİYAD, Odalar Birliği, nerede bunlar?

    Hele de, Akbank, Yapı- Kredi Bankası ve de Türkiye’nin en büyük bankalarından birisi olarak bilinen İş Bankası neredelerdi?

    Ya, o, yabancı futbolculara yıllık 10-15 milyon Euro transfer parası ödeyen büyük spor kulüpleri ve onların, kurumlarından geçilmeyen başkanları. Yıllardır başkanlığını sürdürdüğü bir futbol kulübünün başında bulunan Ali – Veli vs. efendiler ve benzerleri? Ya, o toplumun kaymak tabakasını oluşturan komprador burjuvazi mübtezelleri?

  11. Televizyonların ortak yayınıyla yapılan ve eas itibarıyla topluma , vatandaşlara yönelik olan bu yardım kampanyasında kamu kurum ve kuruluşlarının ne işi vardı Allah aşkına!
    Bağışın %78 i yani 86 milyarı bu kamu kurum ve kuruluşlarından geldi , bunların katkı yapacakları yer böyle bir kampanya mı olmalıydı !
    Yapacakları katkıyı sessiz sedasız bir şekilde gereken yerlere aktarırlardı , olur biterdi !
    Bunlar milletin parasını millete mi bağış yapıyor , başındaki başkanlar, genel müdürler de büyük bir gururla sanki kendi bağışları imiş gibi ismi azamlarını yazdırıyorlar !
    Bu ne gösteriştir , ne basitliktir , ciddiyetsizliktir , yani o güzelim o yüce kampanyanın adeta canına okudular!
    Hayretler içindeyim !

  12. TANRILAR İSTİFA ETMEZ
    Sayın KORU yardım kampanyasında “istitifa” da bekliyormuş.
    Çok haklı.
    Depremzedelere yapılabilecek en büyük yardım ülkemizin ” sorunlu-sorumsuzları”nın istifa etmeleri olurdu.
    Ancak unuttuğu bir şey var.
    İstifa kullar içindir.
    Hubris sendromunun pençesinde olanlar için böyle bir şey teklif dahi edilemez.
    Yani güç zehirlenmesinin “tanrısal egoya evrildiği” durumlarda.
    Tanrısal sanrı bunu da gerektirir.
    Zira bildiğimiz bir şey daha var:
    Tanrı sorumlu da tututulamaz.
    Depremde “kader” denilerek sorumluluk Allah’a atılmaya çalışılıyor.
    Hâlbuki;
    “Allah yaptıklarından sorumlu değildir.”Enbiya-23.
    Yani sorumlu aranıyorsanız başka kapıya.
    Yani sorumlu arıyorsanız “kullara”.
    İstifa bekliyorsanız da.
    Aynı zamanda “sorunsuz-sorumlulara”

  13. Sorumsuz sorumlulardan istifa beklemek elbette zor. Bunların istifa etme özgürlüğü yok çünkü. Herhangi bir karar alma yetkileri de yok. İstifa yerine affedilmeleri gerekiyor. Bir kişi affedebiliyor üstelik. Oraya neden atandıklarını da bilmiyor olabilirler. Afetlerden sorumlu AFAD müdürü örneğin yıllarca diyanet başkanlığında görev yapmış. Şimdi burada ne yapacağını da bilmiyordur doğal olarak. İstifa etmesi gerektiğini de mutlaka bilmiyordur. Artık bekleyecek affedilmeyi. Ancak millet onu affetmeyecek elbette.

    • devletin kurumları yardımı 86 milyar dolar yandaş firmalarla 95 milyar dolar geri kalan yardımların toplamı halk yardım etmiştir.

      devletin kurumları yardımı olmaz zaten devletsin sadece milletin güvenmediği yüz üstüne çıkmaması için onlar da yardıma katılmıştır.

      bu yardımdan anlaşılan halk hükümete güvenmiyor bu yardımı Ahbap toplasaydı daha fazla toplardı.

Yoruma kapalı.