Bizde suçlu her zaman bulunur.. Çoğu kez suçlular da suçlu arar bizde…

72
Reklam

Ağzı olan konuşuyor; oysa aklı olanın az konuşup çok susması gereken dönemlerden geçiyoruz.

Daha az mazeret, daha çok özgüven gerekiyor.

Ülkemizin sahil bölgelerinde görülen yangınlarla ilgili spekülasyonlar bir türlü bitmiyor. Daha ilk günden konuya ‘kasıt’ açısından yaklaşanlar ve bu yoldaki kuşkularını gazetelerinin manşetlerinden, televizyon ekranlarından paylaşanlar çıktı.

Sosyal medya ilgi alanımda bulunmadığı için oranın ne tür bir yangın yerine döndüğünden haberdar değilim; ancak tahayyül edebilecek genişlikte bir muhayyilem var.

Eh, yazılan ve söylenenlere inanmaya hazır ve işittiklerini etrafa yaymayı görev bilen sayıları hiç de az olmayan bir kitle de bulunuyor.

‘Kasıt’ aranmaya başlandığında suçlanması kolay olağan şüphelilerimiz de az değil.

Yangınların her yıl bu zaman diliminde çıkanlardan farksız, iklim şartlarına bağlı doğal bir afet olduğu, aynı iklim kuşağında bulunan başka ülkelerde de bizimle eş-zamanlı olarak yangınlar çıktığı umursanmıyor.

‘‘Ne yani, kendi kendine bu kadar çok yerde yangın mı çıkarmış?’’ sorusu eşliğinde, seçilen olağan şüpheliyi hedef alan toplu atışlar sezonu açıldı.

Reklam

‘‘Hiç değilse etkili yetkililer ateşe benzinle gitmiyor’’ derken onlardan da kuşku uyandıracak dokundurmalar gelmeye başladı.

Kendi kendime sorduğum bir soru zihnimden hiç çıkmıyor: Yangınların mevsimsel olması mı yoksa kasti çıkması-çıkarılması mı daha fazla tercihe şayandır?

Bilimsel açıdan ya da gerçek aşkı sebebiyle konuya yaklaşıldığında bu sorunun fazla bir anlamı bulunmadığının ben de farkındayım elbette. Kasti çıkmışsa çıkaran el bulunmalı, her yıl yaşanan bu yıl daha fazla cana ve ağaca mal olmuşsa sorumluları araştırılmalı.

Yine de yangınları kötü niyetli birilerinin kasten çıkarmış olmasındansa, her yıl görülen iklim şartlarına bağlı bir gelişme olmasını şahsen tercih ederim.

Sorumlu mevkide bulunsam da tercihim aynı olurdu.

Neticede, doğadaki iklim zorlamalarına karşı hazırlıksız yakalanmanın getireceği maddi-manevi sorumluluk ile ülkemizin doğasına kast edecek kadar gözü dönmüş birilerinin varlığını öngörememiş ve onların hain hazırlıklarından habersiz kalmış olmanın sorumluluğu mukayese bile edilemez.

İkinci ihtimalin yöneticilere yükleyeceği sorumluluk daha büyüktür.

Politikacılar bizde bu ayrımı fazla önemsemiyor.

Reklam

Yalnızca doğa olaylarında da değil, neredeyse her olumsuz gelişmede hep dışarıda -bazen de içeride- suçlu arayışı başlıyor ve ne hikmetse genellikle biri/leri bulunuyor da…

Komedi tiyatromuzun öncülerinden İstanbul Tiyatrosu’nun siyasi vodvil denemelerinden ‘Kabahat askıda’ oyunu, 1960’larda, politik alandaki bu alışkanlığımızın sahneye yansıtılmasıydı. Bazı komikliklere, aradan yarım asırdan fazla süre geçmesine rağmen, hatırlayınca hala gülerim.  

Şimdi gülemiyoruz, çünkü gülünecek gariplikler ciddi biçimde sunuluyor.

Gölgeler suçlanıyor, ancak o suçlamalar yüzünden yüzlerce -hatta binlerce- insanın huzuru kaçıyor. İşini, özgürlüğünü kaybedenler oluyor.

İçeriden bulunursa ‘suçlu’ durum böyle, dışarısı suçlandığında o durumda da ülkemiz insanı özgüven erozyonuna uğruyor. Yabancıların istedikleri zaman istedikleri sonucu alabildikleri bir ülke görüntüsü böyle bir sonuca yol açar çünkü.

Özgüven kaybı olmasın diye, pek çok ülke, dışarıdan geldiğini bilse bile, olayın o yönünü gözlerden saklamayı tercih edebiliyor.

Biz ise olur-olmaz demeden hep dışarıda-içeride suçlu veya suç ortağı bulup bununla kendi beceriksizliklerimizi örtmenin yollarını arıyoruz.

Aradığımızı her zaman bulabiliyoruz da.

İktidar cephesinin itibar ettiği medya ile orada görüş açıklayan muteber yazar ve yorumcuların son birkaç haftadır sürekli işledikleri yabancı vakıflardan fonlanan internet siteleriyle ilgili yayınlar göz önüne getirildiğinde bu alışkanlığımızın nerelere kadar vardığı görülebilir.

İtibarlı gazeteler ile muteber çalışanları kullanımlarına tahsis edilmiş olağanüstü imkanlara rağmen kendilerinden beklenen etkiye bir türlü sahip olamamayı hafifletecek bir ‘mazeret’ olarak yapıştılar bu olaya.

‘Olağan şüpheli’ yine bulunmuş oldu. Hem içeride hem de dışarıda bu defa.

Ülkemizin turistik beldelerinin de bulunduğu sahil şeridine doğru uzanan ormanlarda birbiri peşi sıra çıkan yangınların suçluyu başka yerde arama alışkanlıklarımızı depreştirmemesi zaten beklenemezdi. Nitekim, ilk gün gazetelere, ekranlara ‘kasıt’ sözcüğü eşliğinde o alışkanlığımız yansıdı.

Yetkililer bu defa sakin bir görüntü veriyor derken, tedbirsizlik ve müdahalede aksayan yönlerle ilgili eleştiriler artınca, onlarda da eski hastalık depreşmeye başladı.

Kabahat yine askıda. 

Bizde hiç kabahat olmaz zaten. 

Hep başkaları sorumludur.

İktidar, doğası gereği, iktidara gelenler üzerinde özgüven artırıcı etki yapar, AK Parti uzun yıllar o özgüvene sahipti. 

Gezi olayına kadar (Haziran 2013) özgüven kendini hemen her alanda belli ediyordu. 

Özgüven azalınca mazeret çoğalır.

ΩΩΩΩ

Reklam

72 YORUMLAR

  1. İyi uykular!. Maske, mesafe, musluk, aynen devam.dunya tarihinde benzeri olmayan yeni corona yasakları geliyor. Sahi her konuda kavgalı iktidar ve muhalefet çevreleri, işin içinde uluslararası sistem,siyonist kureselciler olunca nasıl “Kurşun asker”e dönüşüyorlar. Herkes birbirine meydan okuyup tehdit ederken corona komplosunda, icerigi mechul aşı konusunda “uysal koyun”a dönüşüyorlar. deniz baykalın tecavuzlerine sessiz kalan chp corona komplosundada dilsiz seytanı oynuyor.
    Sahi bu nasıl oluyor!?. cunku hepsi tek merkezden idare edilyorlar.sahipleri aynı.

  2. Bakana bak….
    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli devam eden yangınlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Pakdemirli, “Benim gördüğüm orman yerlerindeki sorumluluk belediyelerdedir” dedi.
    https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tarim-ve-orman-bakani-bekir-pakdemirli-benim-gordugum-orman-yerlerindeki-sorumluluk-belediyelerdedir-1857136
    Sorumluluk tamamen merkezi hükümete ait…. yerel yönetimdeki belediyeler mi alacak ..
    yangın söndürme uçaklarını bakan bey……
    En acı olanı da sosyal medyadaki AKP trolleri ayet ve hadislerle milleti uyutmaları…,
    Karl Marks Hani demiş ya Din bir Afyondur diye..,,,,,,
    Yok efendim ümmetmiş … yok efendim fitneymiş….. konuşma hükümetin yanlışlıklarını söyleme yazma düşünme … koyun gibi yaşa..
    teröre de , biat et rahat et.. anlayışına da fitneye de,, ihmalkar olan suçu belediyelere atan sorumluluk üzerinden bunu yapan bakana da , cumhurbaşkanına da sonsuza kadar HAYIR…HAYIR….HAYIR…. Yeter be düşün artık bu memleketin yakasından …..

    Alın troller AB ne gönderiyor…. Nerede sizin Katarınız…. İslam ülkeleriniz…. Utanın biraz…..
    Günlerdir devam eden orman yangınlara AB’den destek geldi. Avrupa Birliği yangın üç yangın söndürme uçağı gönderecek.

    Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye’deki yangınlarla mücadeleye destek için 3 yangın söndürme uçağı gönderileceğini bildirdi.

    https://www.karar.com/guncel-haberler/avrupa-birligiden-turkiyeye-yangin-sondurme-ucagi-destegi-1626993

    TÜRKİYE ‘DE NOLUYOR ?….
    Bakan hemen belediyeleri suçlayıp sorumluluğu üzerinden atıyor……. Böyle hesap vermez bir yönetim sistemi demokratik , hukuk devletinde olmaz…..
    TROLLER ANLADINIZ MI…. “İkra bism-i Rabikellezi Hhalak…..” nerden anlayacaksınız ki ….

  3. Her sene aynı rezaletler, seller depremler yangınlar yaşansın. Hiç bir önlem almayan iktidar buraları afet bölgesi ilan edip zararınız karşılanacak, size TOKi yapacağız vb sözü versin. Kimin malını kime veriyorsun. Benden vergi adı altında soyuyorsun durmadan. Bunları da gidip kendi beceriksizliğine meze ediyorsun. Yok öyle yağma. Bu sefer de sen öde. Sat iki üç uçak, saray. Yada besleme müteahhitlerine müracaat et. Sana bir kuruş yok bundan sonra. IBAN’ini de al yandaşlarına postala.

  4. Almanyalı arkadaş bize karavancılık ve kamp turizmiyle ilgili görüş ve önerilerini daha fazla paylaşsın;
    alper özkan çevre ve doğaya dair düşünce ve önerilerini, özellikle agrokültürel birikimini bizlerle daha sık paylaşsın;
    sevim kaya arkadaş da şehir ve insan, kentsel tasarım ve mimarisi üzerine bize daha çok ışık tutabilir…
    Kaliteli görüş ve yorumlar hepimiz için kazançtır;
    evinin bahçesindeki tek bir ağacına bile doğru dürüst bakamayan bilgiçlerin memleket ormanlarını nasıl koruyacağımızı bize öğretmeye çalıştığı yorumsularından bıktık usandık artık!

    • H. bey! gerçekten bu kadar saf mısın yoksa bize numara mı yapıyorsun. ne turizmi ne doğası kardeşim yüzden fazla yerde orman yanıyor, yangınlar devam ederken TOKİ yangınların etkisini gidermek için köy evleri projesini açıklıyor. hemde jet hızıyla yapılacakmış inşaatlar, bir sene içinde teslim garantili pröce açıklıyor toki. ne demek bu?

      bence bütün bunlar çok az sayıda görevlinin aile güvenliği için yapılıyor sanki. yazdıklarına bakılırsa sen de güvenliği düşünülenler içinde değilsin gibi.

    • bir ağaç mı?
      kim demiş?
      yorumsulardan bıkıp usandıysan okumasan diyorum,
      okumaya ara versen,
      bir kaç on yıl kadar…
      kimse aldırmaz zannedersem,
      hatta umurunda bile olmaz.

  5. Şimdi de milli okçumuz Mete Gazoz’un dünya şampiyonluğunu kutlayacağımıza Bilal Erdoğan ve Okçular Vakfı’nı tartışıyoruz.
    Neymiş efendim, Mete Gazoz o vakıftan yetişmemiş. Sanki bu bir nispet vesilesiymiş gibi yaygara yapıyorlar. Mete’nin başarısı üzerinden Bilal Erdoğan’a nefret kusuyorlar.
    Ne yani Mete, Okçular Vakfı’nda yetişmiş olsa sevinmeyecek miydiniz?
    Helal sana Mete Gazoz.Birilerinin yarası var galiba.
    Bu başarı kapak oldu sanki onlara.

    • Okçulara kaç milyonlar yedirdiniz? Madalyayı bırak neye yedikleri belli değil. Bu gazoz onlara kapak olsun asıl. Çocuğa kaç kuruş harcadınız, bir de besleme okçularınıza ne harcadınız. Ve sonuç ne. Dededen kalma oklarınızla olimpiyatlara giremiyorsunuz zaten. Düşün milletin yakasından beslemeler.

  6. Cumhur İttifakı söndürse söndürse Milletin umudunu söndürür.
    İlk seçimde cumhur İttifakını sandiğa gömün.

  7. Yangınlar hep kıyılarda çıkıyor. Yakında terörist bulamayınca CHP’liler çıkarıyor diyecekler 🙂

    Yangınlar hep CHP bölgelerinde çıkıyor. O zaman uçak almaya gerek diye düşünmüş olabilir birileri de 🙂

    Beceriksiz yönetim her işi iç ve dış güçlere, teröristlere bağlayıp, kendi beceriksizliğinin hesabını vermeyince biz de spor yapıyoruz ne yapalım. Nasıl olsa iktidar her gün dövülmeye alıştı.

  8. Nurdan abla geçen gün soruyordu “bağış toplayan bi kurum(thk) nasıl batar?” diye.
    Yani bi zamanlar karlılığı olacak işler, yatırımlar, hizmetler üretmiş bir kurum filan mıymış bu?
    Neyse, o konuyu didem hanım açıklar zaten…
    Osman aga ise aynı günler; artık yapay deriler kullanıldığı için bu kurban bayramında kimse deri toplamadı, biz çöpe attık diyordu!
    Nurdan abla, bak thk nın deri topladığı filan yokmuş, bağış aldığını ya da topladığını nerden uydurdunuz biraz açar mısınız?
    Thk dediğin eski türkiyeden kalma, boş beleş kimi bürokrat eskilerinin yemlenmeye devam ettiği tipik bir arpalıktır; tdk, ttk, trt ve işbankası gibi…
    Eskiden emekli generaller büyükelçi yapılırmış, kimileri de kitlerin yön.kur. üyeliklerine doldurulmak suretiyle besiye devam edilirmiş;
    bazıları da demek bu tayyare cemiyetinde söğüş yapıyorlarmış?

  9. Ağzı olan konuşuyor; oysa aklı olanın az konuşup çok susması gereken dönemlerden geçiyoruz. Diyor sayın yazar.
    Ben tam tersini düşünüyorum konuşulmayan konular olaylar kapanıp gider.
    Atalarımız Ne demiş akıl akıldan üstündür.
    Bu yeni sistem zaten çok sesliliği benimsemiyor bir de konuşması gerekenler konuşmaz ise doğrulara ulaşılamaz.

    Halk Yangılardaki kuşkularında haksız da sayılmazlar sebebine gelince hani ne diyorlardı yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.
    Son zamanların üç günah keçisi aktif olarak kulanımda
    Bütün olumsuz olaylara incelemeden araştırmadan hemen bu üç günah keçisinden birini en uygun olanı yapıştırıyorlar.

  10. Devlet yetkilileri ; beş günden beri ciğerlerimizi yakan orman yangınlarının müsebbiplerinin de ciğerlerini yakacağımızı söylüyorlar , çok şükür , bununla teselli buluyoruz !
    En son verilen bilgilere göre ; yangın söndürmede kullanılan uçak sayısı 13 e ve helikopter sayısı da 45 e çıkmış .İyi de bunun için neden tam beş gün beklendi ; bunun sorumlusu kim! Bu arada yanan ormanların hesabını kim verecek , bunun sorumlusu kim !
    Herhalde aldandık , belki de kandırıldık ; Rabbim ve milletim affetsin !
    AAAAMİN !

  11. Habertürk yazarı
    Kemal Öztürk de kentte 7 ferdini kaybeden Dedeoğulları ailesi ile görüştü. 

    “Aile bunun bir Türk-Kürt kavgası olmadığını ısrarla altını çizdi. Aileden geride kalan tek kişi de o acılı haliyle insanları sakinleştirmeye çalışan bir konuşma yaptı. Ayrıca bana bu olayın üstünün örtülmemesini, tetiği çeken elin arkasında başkaları varsa bunun da muhakkak bulunmasını arzu ettiklerini söylediler”

    “Ailenin bu acılı haliyle tüm ihtiyaçları talepleri devlet yetkilileri tarafından da karşılanmaya çalışılıyor. Bu olayın aydınlatılması için de her şey yapılıyor. Aile de bu olayın kapatılmamasını, üstünün örtülmemesini, tetiği çeken elin arkasında başkaları varsa bunun da muhakkak bulunmasını arzu ediyor.”

  12. Fehmi Koru “Bizde suçlu her zaman bulunur.. Çoğu kez suçlular da suçlu arar bizde…”

    Fehmi Koru’ya cevap gelmiş.

    PKK, sosyal medya hesaplarında orman yangınlarını üstlendi.
    Suriye merkezli “Rojava Ağı” isimli PKK’ya ait hesaptan yapılan açıklama:

    “Ateşin çocukları Türkiye’nin turistik bölgelerindeki sabotajların sorumluluğunu üstleniyor: Türk rejimi başka bir dilden anlayana kadar ateş seliyle onlara diz çöktürmenin zamanı gelmiştir.”

  13. Orman yangınlarını terör örgütü PKK’nın ‘Ateşin çocukları inisiyatifi’ üstlendi

    Bunu tabi ki fondaş medyanın biden dostları görmeyecek
    Hangi tarihte 87 yerde aynı anda yangın çıktı
    Biden in terörist dostları yaksın biden in korumasındaki. Papaz müritleri köpürtsün
    Biden in fondaşları da hedef şaşırtsın

    • Nasıl çıktığını geç. Çıktı. Koskoca ülkenin neden iki tane külüstür yangın uçağı var. Başkanın neden 10’dan fazla lüks uçağı var. Ona cevap ver. Beceriksiz ve yolsuz yönetimin hesabı illa sorulacak.

      • İşte sizin gibiler özne yerine nesneleri tartıştırır
        Hangi ülkede aynı anda 100 yangın çıktı
        Bizim ülkede ne zaman böyle bşr olay oldu
        Türkiye uçak yerine helikopter alma yerine kiralamayı tercih etmiş ve bu tarihe kadar da başarılı olmuş
        Önce 100 yerde yangın çıkarır biden in terörist dostları
        Diğer haşhaşi dostları da yandık edebiyatı ile fondan medyasından algı yapar
        Sizi gidi fondaşlar

  14. Gezi eylemlerinde 3-5 ağaç için tüm Türkiye ayaga kaldıranlar nerdesiniz.
    Akdeniz de Ege de yangın için mücadele eden yöre halkına ve devlete yardım için sosyal medyayı ayağa kaldırsanıza. Yardima koşsanıza.
    Madem masum gezi eylemleri diyorsunuz. Masumlugunuzu burda gösterin biz de sizin masum olduğunuza inanalım.
    Gezi onca youtube ve tvit atan güzide sanatçılarimiz hiç tık yok sizde de. En azından Şahan Gökpınar’a yardima koşun.

  15. Arıcılık zor durumda. Bütün çamlar yandı. En ucuz çam balıydı bu sene zor ve pahalı bulacaksınız.

  16. Fehmi bey,
    “””Ağzı olan konuşuyor; oysa aklı olanın az konuşup çok susması gereken dönemlerden geçiyoruz.””””” diyerek
    Fondaşçıların yayınlarini es geciyor gibisiniz. Devleti yönetilemez halde sunmalarına ses çıkarmıyorsunuz. 
    Devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla canhıraş bir şekilde mücadelesini görmezlikten gelme çabalarınızı da görüyoruz.
    Daha yangın başlar başlamaz, devlet yan gelip yatiyor, Thk yetersizliğinden bihaber niye Thk kullanılmıyor, devleti rantçılara hizmet ediyor suçlamaları ve iftiralarını görmezden geliyorsunuz.
    Orman yangınlarında PKK’ya en ufak bir imada bile bulunmayıp, sadece devleti suçlayanlar, Konya’da husumetli iki aile arasındaki kanlı hadise üzerinden çatışma çıkarma gayretine girişmlerini de görmezlikten geliyorsunuz.
      Mübareklerin ağızlarından bal damlıyor. Yemede yanında yat.

    Sanki bu ülkede Pkk ve türevlerinin yaptıkları ve tehditlerini bilmiyor gibi “”Bizde suçlu her zaman bulunur.. Çoğu kez suçlular da suçlu arar bizde…””
    diyerek hedefe yine devleti koyarak, asıl faili aklama yarışına girişiyorsunuz.

  17. Zaytung değil.
    Dün Marmaris’te de vatandaşların kafasına çay fırlatılmış.
    Haberi ilk duyunca Zaytung sandım.
    Meğer gerçekmiş.
    Bu çay vatandaş olarak benim de çayım.
    Gerçek ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının insanî şekilde, onurlarını zedelemeden karşılanmasına razıyım.
    Bu şekilde çay fırlatılmasına da, çayın alınmasına da karşıyım.
    Ben şahsen bu şekilde bir yardımla ilgili hakkımı hiçbir şekilde helal etmiyorum.

  18. memleket cayır cayır yanıyor….. adam çıkmış hadis ayet diyor….
    Kardeşim zamanında tedbir alıp yangın söndürme uçak filosu kursaydın bu yangınlar bu kadar büyümez ve bu kadar kayıp olmazdı…
    Yangın söndürmede sorumlu olan bakan veya yetkili kim varsa bunların ihmali varsa ki var görünüyor… utanın biraz be…..
    ALINTI
    Yunanistan’ın iki makam uçağı 39 yangın söndürme uçağı var..
    Fransa’nın sekiz makam uçağı 30 yangın söndürme uçağı var..
    İspanya ‘nın üç makam uçağı 74 yangın söndürme uçağı var..,
    İtalyanın 8 makam uçağı 88 yangın söndürme uçağı var..
    Bizim 13 makam uçağımız var yangın söndürme uçağımız yok.. Sadece üç tane kiralık var..
    ABD nin bir tane Air Force One makam uçağı var.. bin yangın söndürme uçağı var..
    say say bitmez..
    https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/gozyasiyla-soner-mi-6565960/
    detayları yukarıdaki linkten okuyun… ayıp be ..

  19. HAZIRLIK
    Başta iktidar ve muhalefette, belediyelerde hazırlıksız yakalanıyoruz her şeye. Bir şey yapmadan yapıyormuşuz gibi gösterme hastalığımız var bizim. Adamlar iklim değişikliği diye kaç yıldan beri söylüyorlar, ülkemizin çoğrafi açıdan ne nasıl yapılmalı danışma fikir alışverişi yok ben yaptım oldu bitti.
    Avrupa da cam binaları görüyoruz hemen uygulamaya başlıyoruz. İzmir cam bina doldu cam bina yazın hava derecesini 10 derece fazla kışında 10 derece soğuk yapıyor bulunduğu yeri. Adamlar avrupa da bunu yapıyor güneş görmüyor. Bizde İzmir şimdi 43/45 derece. Cam binalar 53 dere.
    Ne olur tüm yetkililer “DOĞAYA VE İNSANIMIZI DOĞADA YAŞAYAN HAYVANLARIMIZA DAHA HASSASİYET GÖSTERMELERİNİN ZAMANI GELMEDİMİ?”

    • Sevim hanımın mimari tasarımlar ve cam binalarla ilgili uyarı/eleştirisi çok yerinde ve isabetli görünüyor; çevre ve malzeme uyumu gözetilmeden vahşice dikilmiş binalar her yönden zararlıdır…
      Keşke bu ve benzeri konularda daha çok görüş paylaşsanız, tenkit getirseniz, istifade ederiz, geçen gün alper özkan arkadaş da bitki örtüsü ve ağaçlandırmada tektipleşmeye karşı çok güzel bir öneride bulunmuştu…
      Mimarlar odası, tabipler odası ne iş yapar bilen var mı?
      Ya da orman işletme bölümlerinde koltuk sahibi ulema, ne iş yaparlar???

  20. Sayın Koru ,
    Künhüne vakıf olmayanlar işkembeyi kübradan atıyorlar da , sizin son üç günlük yazılarda da duygusallık hakim. Yoksa yangın bölgesinde yazlıktamısınız ?
    7081-] Ebu Hureyre r.a.’in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: “Yakın gelecekte birtakım fitneler çıkacaktır. Fitne zamanında (ona karışmayıp) oturan kişi, ayakta durandan daha hayırlıdır. Ayakta duran da, yürüyenden daha hayırlıdır
    İnsanlar ne dediklerine dikkat etmeli , fitneye sebebiyet vermemeli .
    https://www.google.com/amp/s/www.ntv.com.tr/amp/turkiye/istanbul-universitesinden-orman-yanginlari-raporu-kasit-ve-sabotaj-ihtimaline-dikkat-cekildi,YTD5DsjNc0aV-X7UiwpdGw
    Bu yazı da yılda 3500 yangın çıktığı yazıyor. Italya , Ispanya, Yunanistan , Cezayir , Tunus orada da mı sabotaj vardı yoksa dikkatsizlik mi ?
    Kaliforniya da aylarca sürdü. ABD o görkemli alt yapısıyla zamanla baş edebildi.
    Avusturalya da òyle olmadı mı bir kaç ay önce ?
    https://www.google.com/amp/s/www.ntv.com.tr/amp/galeri/teknoloji/dunyadaki-yanginlari-takip-eden-platform-nasa-fire-map,N8_Ek4nlak6eMuqjA3Z3Qw
    Edeb ya hu ! iktidara vuracağız diye neler diyor insanlar. 30 yıllık pilot Orman bakanına uçaklarla ilgili ders verenler çıkıyor.

    • Yangın bölgesinde değilim ama memleketin her yanı vatandır… yurttur… çıkmışssın ayet hadis diyorsun…. insanları uyutuyorsun…. alsana
      haber….. hadi açıklasın bu durumu … ilahiyatçılar…..

      Son dakika haberi… Antalya’nın Manavgat ilçesindeki orman yangınında hasar gören evde bir çiftin cansız bedeni bulundu. Manavgat’ta can kaybı 7’ye yükseldi.

      https://www.karar.com/guncel-haberler/son-dakika-manavgattan-kahreden-haber-bir-ciftin-cansiz-bedeni-bulundu-1626958

      adamdaki vicdansızlığa bak…. bu ne aymazlık bu ne saplantı bu ne trollük be….. memleket yanıyor…. Siz hala iktidar şakşakçılığı yapıyorsunuz…

      alsana memleket insanı trolll
      Muğla’da görülmemiş seferberlik! Kimisi hortumu tuttu, kimisi su taşıdı
      Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki orman yangınında alevlerin evlere yaklaşmasıyla vatandaşlar alarma geçti. Kimisi su şişesi ile alev alan yerleri söndürdü, kimisi hortumu tuttu, kimisi ise yangın söndürme çalışmalarına katılanlara su, ayran gibi içecek taşıdı.
      https://www.karar.com/foto-galeri/muglada-gorulmemis-seferberlik-kimisi-hortumu-tuttu-kimisi-su-tasidi-1626961
      devlet nerede ……. bakan nerede……

    • kim o 30 senelik pilot bakan? kimse hep gece uçmuştur o. şimdilerde türkiye’yi uçuruyor. 30 senelik pilot ya uçurur yani.

    • Memleket yanıyor adam bakanın pilotluğunu övüyor. Pilot olmasa 3 uçağı da bulamayacaktık yaşasın pilot bakanlar.

    • Fitneden kasıt eğrinin doğrunun tefrik edilmesinin zorlaştığı,müminler arasında karşılıklı vuruşmaların ve öldürmelerin yaşandığı ortamlar ve o kaotik ortamları kızıştıracak,devam etmesini sağlayacak nitelikteki sözlü ve fiili duruşların da serdedildiği olaylardır. Nitekim bahsettiğiniz hadis ve benzerlerindeki anlatımlar bu tarz ortamları anlatıyor. Örneğin bunların en bilinenlerinden Hz. Ebu Zer’in rivayet ettiği hadiste öldürmek için evine girene kılıç kaldırmaması böylelikle öldürenin kendi günahıyla beraber onunkini de yüklenmiş olacağı anlatılıyor. Oysa bu rivayeti yapan Hz. Ebu Zer’in Suriye’de Muaviye’nin lükse kaçan harcamaları vs. münasebetiyle onun karşısına dikildiğini biliyoruz. Yani Muaviye’nin karşısına dikilip yanlışlarını ulu orta söylerken fitne çıkarıyorum dememiş,olması gerekeni yani “iyiliği emir,kötülükten nehiy” Kurani vazifesini yerine getirmiş. Bu fitne meselesi yanlış yorumlanıyor ve o yorumcuları da hatalı tutumlara yönlendiriyor.

  21. Tam da pandemi şartları gevşemiş, turizm hareketlenmiş, yerli-yabancı tüm tatilciler cennet vatanımızın dört bir yanına akın etmişken, güzide memleketimizin yüze yakın yerinde neredeyse hep birden, aynı anda çıkan yangınlar tesadüf olabilir mi?

    Sanki geçen sene Hatay’ı, Mersin’i PKK yakmamış!

    Sanırsınız Kazdağlarını ateşe verip, bir de böbürlenerek “Biz yaktık” dememiş.

    Kendini ‘muhalif’ olarak tanımlayan zevat sanki bu hadiselerde de yakanı perdeleyip, aksine bu terör örgütüyle iş birliği yaparak devleti hedef almamış!

    Sanırsınız PKK suçu apaçık kabullenince bunlar suspus olmamış…

    PKK-HDP ile ittifak yapan güruh, hedefe yine devleti koyarak, asıl faili aklama yarışına girişti.
    Orman yangınlarında PKK’ya en ufak bir imada bile bulunmayıp, sadece devleti suçlayanlar, Konya’da husumetli iki aile arasındaki kanlı hadise üzerinden çatışma çıkarma gayretine girişti.
    Provokasyonda başı çekenlerden biri de terör örgütünün kullanışlı aparatı olarak sıkça karşımıza çıkan Türk Tabipler Birliği.

    Gezi Parkında yerleri değiştirilecek birkaç ağacı bahane ederek ortalığı ateşe verenlerin bugünlerde üç maymunu oynuyorlar. Nerelerdesiniz. Yoksa arkasındaki orman yangını olan sahillerde denize bakarak yemek yiyenler arasındamısınız.
    (Gezi olaylarında “Taksim Platformu” adı verilen bir grup  Üçüncü Havalimanı projesinin, nükleer santrallerin, tüp geçit projesinin, Üçüncü Köprünün, Kanal İstanbul’un ve İstanbul-İzmir otoyolunun durdurulmasını istediğini hükümete iletmiş Taksim Platformunun bizzat kendi ağzıyla meselenin ağaç olmadığını itiraf etmişlerdi)

    • Hiç bir mazeret beceriksizliği kapatamaz. Kimse neden başkanın 10+ uçağı var da, tüm ülkenin 2 tane kıytırık yangın uçağı yok, makul ve mantıklı bir gerekçe getiremez. Ha, “itibar” bir gerekçe olarak kabul edilmiyor bu durumda. Terörist, iklim yapacağını yapacak. Sen ne yapıyorsun karşısında. Elindeki üç kuruşu itibara harcıyorsan bunun hesabını vereceksin. Önce sandıkta sonra mahkemelerde. Londra mahkemeleri değil ama, bu milletin mahkemelerinde. Kaçmak yok. Hesap zamanı geldi.

      • Kılıçtaroğlu, onca yenilgisine rağmen, milletin mahkemesinde sürekli ceza yemesine rağmen hiç hesap vermiyor Endercim, adam kaçmıyor. Koltuğa yapıştı zaar.

        • Kılıçdaroğlu’nu video kumpasıyla oraya oturtan Akp (ne özeli, genel bu genellll diyordu hani). Elinizi tutan yok. Yapın bir video kumpası daha indirin. Gece gündüz herkesi dinliyorsunuz nasılsa. Ona da gerek yok. Üfürün bir KHK, seçim kaybeden lider iner deyin. Yada bir KHK ile kayyım atayın CHP’ye. Hukuksuzlukta sınır tanımayan bir iktidar nasıl olsa bu. Ne yapsanız yakışır.

    • Elbette mesele ağaç değildi. Keyfi yönetime, yaptım olduculuğa ve hukuksuzluğa dur demekti. Ama iktidar dersini almadı. Sonunda ülkeyi yolsuzluğa, darbeye, yüksek enflasyon, işsizlik, müsilaj, borç harç ve yangınlara mahkum etti. Bu kadarını göremiyorsanız sizden umut kesilmiş demektir. Ama bizim demokrasiden ümidimizi kesme gibi bir lüksümüz yok. Bu iktidar öyle yada böyle hesap verecek. Burada. Londra mahkemelerinde değil.

  22. suçu birilerinin üstüne atınca sorumluluk azalıyor mu?
    yangınları pkk çıkardı, ateşin çocuklarının işi yani,
    hatta daha önce de çıkarmıştı ya diyorlar
    bu durumda sadece 3 uçağımızın olması normal mi oluyor o zaman?
    iklim ve kuraklık yangına sebep olmayabilir ama bir terör saldırına maruz kalabiliriz diye düşünmek gerekmiyor mu?

    “Yangınların mevsimsel olması mı yoksa kasti çıkması-çıkarılması mı daha fazla tercihe şayandır?”

    işini iyi yapan yöneticiler her durumu göz önüne almalıdır.
    iklim de değişiyor,
    coğrafya da daha kanlı bir hale geliyor.
    savaş stratejileri de farklılaşıyor.
    sır mı bunlar?
    ama bizim gibi ülkelerde paralar kurumlara ya da ihtiyaca ya da önlemlere harcanacağına kişilere, lükse, şatafata, israfa harcanıyor değil mi?
    faize karşı dinciler en çok faiz alan ve verenler,
    israfa karşı dinciler de en çok israf edenler oluyor.
    dünyada -belki biraz daha geniş bir alan da olabilir-olabilir enerjisi en yüksek ama insanlık bilinci en düşük olan bir coğrafya da yaşıyoruz.
    otu, taşı bile sorumlu gösterip suçlasanız kanıp inanacak kitleler var.
    şu fondaş medya masalı mesela.
    mevcut medyanın % 90 ı iktidarın bizim paralarımızla fonladığı havuz medyadan oluşuyor. artık savunamaz hale de gelindiğinden tamamen deli kızın çeyizi tadında saçmalıklarla iktidarı allayıp pullamaya çalışıyorlar. sınırlarımız aşıyormuşuz, zincirlerimizi kırıyormuşuz, islama lider oluyormuşuz uçuk kaçık ne ararsan var gelgelelim fondaş medyanın milleti manipüle ettiğinden dert yanıyorlar. fondaş medya dediğin takipçisi bir kaç yüz bini bulan içlerinden üç kişi beş kişi. çoğu on bin yirmi bin bandında. takipçilerin büyük kısmı da aynı kişiler olsa gerek. havuz medyanın yalan haberlerine kanıyorsan bırakalım başkaları da fondaş medyanın yalan haberlerine kansın ne olur? ortada doğru mu var ki?
    darbe, 5. kol, fondaş medya malzeme çok
    dış güçler, fetö parmakları, pkk ayakları …
    halbuki bu kadar uğraşa ne gerek var?
    havada bulut olması yeterli değil mi?
    durup dururken mi ülkemizin üzerinden geçiyorlar yani.
    hiç sanmıyorum.

    • H. Gayret 1 Ağustos 2021 At 03:30
      “Bunlar,
      Engerekler ve çıyanlardır,
      Bunlar,
      Aşımıza, ekmeğimize
      Göz koyanlardır,
      Tanı bunları,
      Tanı da büyü…”
      (Ahmed Arif)

      “Algan: Türban bir elbise parçası
      Milli Görüş Teşkilatlarının kurucusu Yusuf Zeynel Abidin’in kızı olan Emel Abidin Algan, geçtiğimiz günlerde başörtüsünü çıkarttığı için gündem olmuştu. Şimdi örtüsün neden çıkarttığını açıklayan röportajla yine gündemde.
      haber7com
      GİRİŞ 21.11.2005”

      “Gürtuna: Eşimin başını açması çok zor oldu
      Turkuaz hareketi lideri Ali Müfit Gürtuna eşinin başını açmasına ilişkin hiç kolay bir karar olmadığını belirterek, eşinin bu kararla bir rol ya da model olmayı istemediğini söyledi.
      haber7com
      GİRİŞ 13.06.2007”

      “Kabataş yalancısı Elif Çakır türbanını çıkardı
      Ahmet Davutoğlu’nun Karar gazetesinde köşe yazarlığı yapan ve son yıllarda muhalif geçinen bir dönemin ateşli yandaşı Elif Çakır, son olarak türbanını çıkardı. Çakır, Gezi Parkı eylemleri sırasında türbanlı bir kadının taciz edildiği yalanına ortak olarak büyük bir kışkırtmaya imza atmıştı.
      https://www.veryansintv.com

      türban akp nin bir simgesi olduğundan ya da oldurulduğundan diyelim ve akp artık yolsuzluklar, çökmeler, adaletsizliklerle anıldığından olacak türbanlı olanlar duydukları rahatsızlık sebebiyle bu simgeyi daha fazla taşımak istemiyorlar
      diye anlıyorum ben bu duruşu.
      hak vermemek mümkün mü?

        • AİHM de başörtüsü için “hijyen kurallarına da aykırı” savunmasını kimin yaptığını biliyormusun?
          İktdarlar sadece yoksul halkın vergileri ve oyu ile değil, cehâleti ile ayakta durur.

  23. Asenalar her yerde:
    “Milli boksör Buse Naz Çakıroğlu olimpiyat madalyasını garantiledi”
    “Ülkemizdeki durumdan dolayı biraz buruğuz. Her şeyden önce artık bu madalyayı almak bir milli mesele. Biz ülkemiz için buradayız ve istediğimizi alacağız. Çok sevinçli paylaşımlar yapmak istemiyorum. Ülke olarak hem iç cephe hem de dış cepheyle savaşıyoruz. Oldukça üzücü bir durum. Umarım buradan güzel sonuçlarla dönerek, Türk halkını bir nebze de olsa mutlu ederiz.”
    Hem akıllı, hem güzel hem yetenekli türk kızı;
    durmak yok yola devam!!!

    • Savaş falan yok. Beceriksiz bir iktidarın her alanda ülkeyi talan etmesi, doğal kaynaklarını tüketmesi ve yoketmesi var. Yönetim beceriksizliğini savaş diye yutturmasınlar. Bir madalya daha alınca “savaş” falan kazanılmayacak. Yolsuzluklar ve yönetim zaafiyetleri durdurulmadığı sürece fakirleşiyoruz ve yıllarımızı kaybediyoruz.

  24. tivitıra baktım benim takip etmeye çalıştıklarımdan kimseler görünmüyor. fakat sayfama düşen bir tivitte provakatif amaçlı yüksek tahrik içeren bir cümle etrafında dönen bir tartışma var. hiç bulaşmadan çıktım(bazen kendime hayret ediyorum, halbuki normal zamanlarda dalarım genelde:)

    sonra YouTube’ a girdim takdirle takip ettiğim gazetecilerden Erkam Tufan Bey’in örgütlü suçlar alanında uzman y.doç. Turgay Bey ile yaptığı provakasyon uyarısı niteliğindeki kısa vidyoyu izledim; yukarda bahsettiğim tahrik edici cümle Nüçe Civan olarak telaffuz edilen bir kanalda yayınlanmış.

    Turgay Bey’in kıza yorumu:
    Watch “AFET ÜZERİNDEN KAOS PLANI!
    https://youtu.be/wOuZruInhhE

  25. Neden sadece chp belediyelerinin olduğu şehir ve beldelerde böylesi büyük orman yangınları çıkıyor ki???
    Neden sadece istanbulun chpli ilçelerinde orman gibi gökdelenler dikiliyor ki?(zeytinburnundaki iki bina hariç)

  26. Bu yanginlar oncekilere benzemiyor. Eszamanli, pespese, 100un uzerinde yangin, adeta Turizm Endustrisini yok edecek boyutta ve nitelikte.
    Boyle bir durumda “kusku duymak” normaldir, normal olmayan kusku duyanlari elestirmektir.
    Mevcut sartlarda kusku duymamak, bizatihi kusku uyandiracak bir durumdur.
    Kimlerden kusku duyalim? Maalesef bu yelpaze cok genis…

  27. “sebilürreşad
    31 Temmuz 2021 At 17:50
    balyoz etkisi yapacak Yıldıray Klasiği uzun ancak okunmaya değer. Konu mu? Siyasi kundakçılık ile ilgili ?
    https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/siyasi-kundakcilikla-cikan-yanginlari-amfibi-ucaklar-bile-1590203

    Sebil bey kararın kadın yazarının kararı da sizde bir ‘balyoz etkisi’ yarattı mı yoksa zaten “başörtüsü furuattandır” deyip geçtiniz mi?
    Efendim?
    Yok, bende en küçük bi tepki uyandırmadı, öncesinde de zaten boştu, şaptı şeker olmuş:))))

    “H. Gayret
    1 Ağustos 2021 At 03:30
    “Bunlar,
    Engerekler ve çıyanlardır,
    Bunlar,
    Aşımıza, ekmeğimize
    Göz koyanlardır,
    Tanı bunları,
    Tanı da büyü…”
    (Ahmed Arif)

    “Algan: Türban bir elbise parçası
    Milli Görüş Teşkilatlarının kurucusu Yusuf Zeynel Abidin’in kızı olan Emel Abidin Algan, geçtiğimiz günlerde başörtüsünü çıkarttığı için gündem olmuştu. Şimdi örtüsün neden çıkarttığını açıklayan röportajla yine gündemde.
    haber7com
    GİRİŞ 21.11.2005”

    “Gürtuna: Eşimin başını açması çok zor oldu
    Turkuaz hareketi lideri Ali Müfit Gürtuna eşinin başını açmasına ilişkin hiç kolay bir karar olmadığını belirterek, eşinin bu kararla bir rol ya da model olmayı istemediğini söyledi.
    haber7com
    GİRİŞ 13.06.2007”

    “Kabataş yalancısı Elif Çakır türbanını çıkardı
    Ahmet Davutoğlu’nun Karar gazetesinde köşe yazarlığı yapan ve son yıllarda muhalif geçinen bir dönemin ateşli yandaşı Elif Çakır, son olarak türbanını çıkardı. Çakır, Gezi Parkı eylemleri sırasında türbanlı bir kadının taciz edildiği yalanına ortak olarak büyük bir kışkırtmaya imza atmıştı.
    https://www.veryansintv.com
    28 Temmuz 2021″

  28. Türk Tayyare Cemiyeti 16 Şubat 1925’de kurulmuş, 24 Mayıs 1935 tarihinde yapılan 6. kongrede ise “Türk Hava Kurumu” adını almıştı. THK’nın kuruluşundan itibaren gerek idareciler gerekse basın tarafından hava saldırıları tehlikesini gündemde tutulmuş, güçlü bir hava kuvveti oluşturmak için vatandaşların bağışta bulunması gerektiği propagandası yapılmıştı.

    Başbakan İsmet İnönü, 1936 yılında katıldığı THK kongresindeki konuşmasında, “Türkiye için hava tehlikesi vardır. Bir hava tehlikesini bilenler heyeti teşkil etmeliyiz. Bu heyete üye olanlar senede 20 lira vermelidir. Uçak tehlikesini bilenler bilmeyenlere anlatmalıdır.” ifadelerini kullanmıştı. Bir süre sonra gerçekten de “Hava Tehlikesini Bilenler Derneği” kurulmuş, ilk üyesi de Vehbi Koç olmuştu. Koç, derneğe 5 bin lira bağışlamıştı.

    Ancak bütün çabalara rağmen THK için arzulanan ölçüde bağış toplanamıyordu. Bunda; kuruma bağış toplamak için sergilenen kimi zorlamalar, THK’nın haksız kazanç sağlayan piyangolar tertip etmesi – “THK kumar oynatıyor” diyenler mahkemeye veriliyordu – ile gösterişli balo ve benzeri faaliyetlerinin vatandaşta uyandırdığı antipatinin de payı vardı. Bu noktada vatandaşların fitre, zekât ve kurban derisi bağışları için de harekete geçilmişti. Aslında sözkonusu bağış kalemleri, THK’nın kuruluş nizamnamesinde de yer alıyordu ama fiiliyatta bu pek işlemiyordu. 

    Sonunda devreye Başbakan İsmet İnönü girdi. Fitre ve zekâtlar ile kurban derilerinin toplanabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı’na talimat veren İnönü, başkanlığın bu bağışları teşvik etmesini, hatta inanç açısından zorunlu olduğunu vurgulamasını istiyordu. Bu talimattan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı sık sık fetvalar yayınlamaya başlamıştı. THK yönetimi, Başbakanlıktan aldığı güçle Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderdiği yazılarda”Halka yol gösterilmesini, fitre ve zekâtlarını THK’ye vermeleri konusunda müftü ve vaizler tarafından halka hutbe sırasında telkinde bulunulmasını.” istiyordu. DİB de her Ramazan Bayramı öncesi fitre ve zekâtların, her Kurban Bayramı öncesi de kurban derilerinin THK’ye verilmesi yönünde fetvalar yayınlıyordu.

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın büyük desteği oluyordu. THK yine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın desteğiyle “THK’nin ülkenin savunmasında önemli bir yeri olduğundan” hareketle, içinde Kuran-ı Kerim’den toplumda birlik, beraberlik ve dayanışmayı öğütleyen ayetleri referans olarak gösteren, Peygamber Efendimizin (SAV) hadislerinden örnekler veren bir kitap da yayımlamıştı. Kitapta, yer alan yazılardan birinde, emekli bir müftü THK’ye yapılan bağışları “Allah yolunda yapılan bağışlar” olarak nitelendirirken, bir başka yazıda da “kurban derilerinin THK’ye bağışlanmasının en büyük hayır, milli bir görevin yanı sıra dini bir görev olduğu” ifade edilmişti.

    Bu desteklerin en güçlü biçimi ise askeri darbe dönemlerinde görülüyordu. Bu çerçevede 27 Mayıs 1960’da yönetime el koyan cunta, bir Milli Birlik Komitesi kararıyla THK’yı Hava Kuvvetleri emrine vermişti. Kararla THK, kongresini yapana kadar, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca tayin edilen bir genel başkan tarafından yönetilmişti. Silahlı Kuvvetlerin THK’ye ikinci desteği ise 12 Eylül 1980’de, yine ülkede yönetime el koydukları bir sırada olmuştu. Bu dönemde, 25 Haziran 1983 tarihinde çıkartılan bir kanunla THK’ye fitre, zekât ve kurban derisi toplama görevinin “yasal dayanakları” sağlanmıştı. Askeri darbe dönemlerinde THK’ya destek olmanın son örneği ise 28 Şubat Süreci’nde görülmüştü. 28 Şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararların birisinde “deri toplama yetkisinin THK’ye ait olduğu” öne sürülerek, Refah-Yol Hükümeti’nin bunun dışında kalan kurum ve kişilerin deri toplamaması için gerekli önlemleri alması istenmişti.

    1925 ten beridir var olan THK nın elindeki eski uçaklarla var olmaya devam ediyor.
    Hemen hemen 100 yıl geçmiş. Durumu Chp gibi.

  29. Erdoğan, açıklama yapıyor Bütün halkın zararı karşılayacağız.
    Sormazlar mı şimdi halkın kayıpları ve yanan orman Değerine, İhtiyaç olan uçakları alınırdı diye?

    Ormanlar yazın havanın derecesini 2 derece düşürür. Kışın ise 2 derece havayı ısıtır. okjijen desteğinde hariç ne kadar ekonomiye katkısı var. Klima ve ısınma giderlerini düşürüyordu.

    • Berk bey sanki biraz abartmış gibisiniz ama neyse, hazır biraz orman da yanmışken ellerinizi filan ısıtın bari, malum önümüz kış…
      Herkes de itfaiyeci kesildi başımıza haa!!!

    • daha önce yakılan orman arazisine yapılan Titanik otel yangından etkilendiği için tahliye edilmiş çok zararı olmuştur sahibinin tabi…

      bu tahliye için ” doğanın intikamı” yorumları yapılıyor.

  30. Dünkü yorumumu bir daha hatırlatayım:

    Hükümet THK nin işlevsiz olduğunu söylüyor.
    Fondaş medya niye THK nın uçakları kullanılmıyor diyor.

    CHP ve İyi parti için tarihi bir fırsat:

    Hemen, hiç bekletmeden, hiç bir engel yok.

    Yangınların çoğu Chp Belediyeleri  bölgesinde.
    Chp veya Chp belediyeleri THK dan uçak kiralasın yanginlara müdahele etsinler.

    Bundan daha iyi fırsat varmı.

    Chp hükümeti rezil et.

    Alo, alo, THK mı.
    Alo, alo Chp mi.
    Aaa meşgule düştü.

    • Fatih ben de THK kapatılsın diyeceksin sandım. gene şaşırtmamayı başardın. seni bu açıdan çok başarılı buluyorum.

      • Baran.
        Chp ve iyi partiye güzel bir teklifte bulundum.
        Sence Chp ve iyi parti bunu niye değerlendirmiyor.

        Yorumları , farklı yöne çekip, kişileştirmen ve yorumları anlamamazlıktan gelmenle yine şaşırtmadın, seni bu açıdan çok başarılı buluyorum.

        • aklını kiraya vermenin bir bedeli var Fatih, aklını kime kiraladığın çok önemli.

          THK uçakları rusyadan kiralıyor, CHP neden kiracıdan uçak kiralasın, ilk sahibinden kiralamak varken. akıl önemli bir şey fatih. ayrıca yunanistan ve avrupa ülkeleri karşılıksız olarak yangın söndürme uçaklarını göndermeyi teklif etmişken neden bundan yararlansınlar demiyorsun da kiracıdan uçak kiralamayı teklif ediyorsun. akıl mı şimdi bu!

  31. THK başkanı diyor ki :
    maddi sıkıntı yüzünden uçakları yenileyemiyoruz.

    Türk Hava Kurumu (THK), bu yıl Kurban Bayramı‘nda topladığı 1 milyon 600 bin adet kurban derisinden  masraflar çıkarıldığında 11 milyon lira gelir elde edecek.
    Her yıl yaklaşık, bu kadar deri topluyor. Ayrıca bağış alıyor.

    Orman Bajanlığından son 15-20 yılda aldıkları uçak kiralama bedeli:  130 milyon euro.

    Halbuki bu toplanan paraları başka yerlerde harcamak yerine 50-60 senelik uçakları yenileyebilirlerdi.

  32. Hükümetin İhmali var.

    Buraya kaynak aktaramamış.

    Demek ki bur da, Yangın uçak ihalelerinde yeme olayı ihtimali çok az.

    Hükümetin öne sürdüğü argümanlar yanıltıcı ve mantık dışı.

    Neymiş yangını gerillalar çıkarmış,
    Ulan gerillaların sevdiği yer dağlık arazidir. Ormanda kendini kolaylıkla Kamufle eder.

    Yangın her ne sebeple çıksada senin yeterli donanım varsa anında söndürün.

    Benim arkadaşım var. Orman kulelerinde çalışıyor dürbünle sürekli ormanı izliyorlar. Yangın çıktığında telefonla bildirilir. Anında müdahale edilir.

    Ama bur da olay farklı çünkü çok fazla yangın çıkınca senin yetersiz teçhizatın olduğu ortaya çıkıyor ve yangına müdahale edemiyorsun.

    Bu sene hava çok sıcak gitti otlar kurudu. Burda piknik yapanlar etrafa cam kırıkları bırakmış, Havanın sıcak gitmesi ve camların mercek etkisi ile her yerde birden yangın çıktı. Teçhizatı yeterli olsa sürekli izlendiği için anında müdahale edilirdi.

  33. Ülkede yapılan veya yapılamayan herşeyden yönetim sorumludur .Bunlar bilinerek iktidara talip olunur . Buyuk bir orman alanına sahip ülkede mazeretsiz uçaklar ve helikopterler hazır olmalıydı. Bu gerçekleşmemiştir. Doğal sebeplerle birkaç yangın çıkar ve bunlara derhal mudahale edilirdi .Ancak ekstrem bir durumla karşı karşıyayız. Adam 15 gün önce bir kibrit iş yapar diyor sonrasında 80 küsür yerde yangın çıkıyor. İstatistiksel açıdan incelenmeli belli bir dönemde 100 e yakın yangın aynı anda çıkmışmıdır.Hiç zannetmiyorum . İnsana kıyan şerefsizler diğer canlılara neden kıymasın . Bunu düşünmek lazım.
    İktidara düşen derhal vakit geçirmeden ülkenin coğrafi durumunu ve cana kıymaktan bir an tereddüt etmeyen şerefsizlerin yaşadığı bir ülkede tedbirlerin en ekstrem durumlara özgü alınmalıdır. Yönetici mazeret değil iş üretir.

  34. Tüm ormanlara iki külüstür uçak, tek adama 10 lüks uçak.

    Millete TOKİ, kendine milyarlık saray koleksiyonu.

    Adaletin bu mu dünya?

  35. Salma vergilerle milletin her şeyine el koyuyorlar. Bir de IBAN’la milletten para dileniyorlar. Yandaşlara da sürekli vergi affı ve borç öteleme. Utanın eyyyy …

  36. CB, THK’yı suçluyor, kendini yenilemedi diyor. İyi de her türlü yetki sana verildi. Sen gittin THK’ye bir kayyım atadın. Yetki verdiğin kayyım düğünde nikahta. Şimdi kimi suçluyorsun?

    Kurumun yönetimi kötü demek ki. Sorumlu bir yönetici bir dakika durmaz istifa eder. Etmiyorsa görevden alınır. Ülkeyi yönetemeyenler de istifa etmelidir. Demokrasinin gereği budur. Beceremiyorsanız gidersiniz. Ama bütün beceriksizliğine ve aynı kepazeliklerin tekrar tekrar yaşanmasına rağmen birileri gitmiyor.

    • Ender bey “birileri gitmiyor” demişsin de; girdiği her seçimi kaybeden dersimli kemal de gitsin mi ne dersin?

      • Kaybeden başkanlar elbette gitsin. Ama ülkeyi ilgilendiren hepimiz adına devleti “idare” ettiğini zaman ama durumu idare eden beceriksiz ve yolsuzların gitmesi. Hitler de hep seçimlerle geldi ama sonunu biliyorsunuz herhalde. Demokrasi sadece seçim değil, denetleme, hesap sorma, şeffaflık, hesap verebilme. Bunlar olmadan Rusya’da da seçim var, Çin’de de, Azerbaycan’da da.

        • Seçmenler seçim sandığında herkesten hesap sormuyor mu ender bey? On kere seçim kaybetmiş lider taslağı hala aynı koltukta oturuyor; ne şeffaflığı, ne denetlemesi, ne hesap vermesi, hatta ağzını açanı kulağından tuttuğu gibi partisinden atıyor, sen de hala demokrasiye seçimlere kulp takmakla meşgulsün…

  37. Orman yangınları mevcut yönetimin beceriksizliğini ve acizliğini bir kez daha gösterdi. Ülkenin tamamen yanması, müsilaja sele boğulması, milletin hasta olup gitmesi mi gerekiyor. Gerçekten bu millet bu rezalete mi layık? Üstüne de kafalarına çay atılıyor. Rezalet desem rezalet boyutları çoktan aşıldı.

    Kendi beceriksizliklerini şimdi teröre, dış güçlere bağlamak aculluğuna düştüler. Biraz da aynaya baksalar. Yada millet çıplaksınız dese ya.

  38. 1-ülkede her hangi bir hizmet görülemiyorsa bundan iktidar sorumlu olur.dediğiniz gibi yangın kuşağındayız.bakanlık ihtiyaç kadar uçağı hangarlarda hazır etmiş olsaydı( satınalma yada kira)kayıp bu boyutta olmazdı.
    2-yangınlar cuma bayıkın açıklamasından hemen sonra başladı.Bu durum şüphelenmeyi haklı kılmaz mı?
    3-sabahı iktidar,sözcüyü muhalefet destekler.bu normal.ama yabancı fondan para almak aynı şey değil.örneğin medyascope.Suriye’yi,Libya’yı,kuzey Irak operasyonlarını geçtim Karabağ da dahi muhalefet etti.bu normal mi?dışarıdan fonlanmasa yine fikir hürriyeti diyelim saygı duyalım.Ama fonlanınca nasıl saygı duyalım?

    • Elbette yabancı kaynaklı destekler incelenebilir sorgulanabilir. Ama burada yapılması gereken ilgili medyanın bu kaynakları açıkça ilan etmesidir. Bunun ötesinde yasaklamaya kısıtlamaya gitmek medyanın denetim altına alınmasına gider. Bu da demokratik tüm ilkelere aykırıdır.

      Bakın en muhalif Fox TV’nin sahibi Rupert Murdock. Yasaklayabiliyor musunuz? Hayır. Bunu düşünmeyi bile aklınızdan geçirmeyin. Demokratik bir sistemde böyle düşünceler olmaz. Yasaklar faşist ve otokrat yönetimlerin işidir.

      Verdiğiniz örneğe gelince. Bazı medya kuruluşlarının Karabağ’da Türkiye’nin müdaheleye katılmasına karşı çıkması en doğal haklarıdır. İktidarın aldığı kararlara her zaman birilerinin karşı çıkması insanın doğası gereği. Ancak despot diktatörlüklerde insanlara karşı çıkma ve muhalif olma hakkı tanınmamaktadır.

      Bunun bilincinde olarak demokratik bir düzende bir arada yaşamayı becermemiz gerekiyor.

      Bu iktidar kısa sürede gidecek. Bu olduğunda şimdi iktidarı sürekli destekleyenler o zaman da iktidarı eleştirecekler. Böyle olmalı zaten. Her beraber hep aynı şeyleri söylersek buradan iyi bir şey çıkmaz. Fikirler ve görüşler her zaman yarışmalı.

      Türkiye yarın daha demokratik bir düzene kavuşacak bu iktidar gittiğinde. O zaman bir daha bu tür medyaya baskı girişimlerini de toptan ortadan kaldıracağız. Bunu hep beraber yapacağız. Türkiye’nin ihtiyacı olan daha çok seslilik daha fazla iktidar eleştirisi. Bugün de yarın da.

      Bakın denetimsiz iktidar kendine 10 uçaklık filo kuruyor. Türkiye’nin tüm ormanlarına iki uçağı layık görüyor. Demokratik bir düzende bunun hesabı felaket gelmeden sorulur. Ancak faşist yönetimler hesap vermekten kaçar ve suçu terörizme bağlarlar.

  39. Velev ki it itliğini, terörist terör yapsın…
    Ormanı yaksın….
    Nerede senin devlet olarak yangın söndürme uçakların…
    …. Pardon… Yok mu..
    Saray yaptırmaya 11uçak alıp hizmetine sunarken nerde senin yangın söndürme uçakların… Atatürk ün kurduğu THK nun içini boşaltıp uçakların çürüt.. Sonra yangın bölgesine git çay dağıt…..
    Suçlu yu bul hoop pkk .. Tamam ama neden tedbirlerini alıp yangın söndürme uçak filosu kurmadın… 19yıldır iktidardasın iki yılda bir alsan 9uçak yapar….
    Bakalım troller ne diyecek… Yazık…

  40. Sayın yazar
    “Özgüven kaybı olmasın diye, pek çok ülke, dışarıdan geldiğini bilse bile, olayın o yönünü gözlerden saklamayı tercih edebiliyor.”
    buyurmuş;
    ama iranda meydana gelen her saldırı veya sabotaj mutlaka dış güçlere bağlanır ve bundan dolayı da hiçbir acziyet duymazlar, hatta genellikle tek yürek tek yumruk olurlar,
    öyle değil mi nurdan abla?
    Biz ise sihalarımızla sınır ötesine kadar gidip faillerin inlerini yerle bir ederiz, fark bu…

    • YETKİ – SORUM(N)LULUK
      Kamu yönetiminin temeli yetki ve sorumluluğun bir arada olmasıdır.
      Yani;
      – Bir kişiye yetki vermişsen aynı zamanda sorumluluk ta yükleyeceksin.
      – Sorumlu arıyorsan o konudaki en yetkili kişidir.
      – Yetkili olmayan kişiyi sorumlu da tutamazsın.
      – Sorumlu tutmayacaksan/tutmayacaksan yetki de vermeyeceksin.
      – Sorumlu tutacakksan yetki de vereceksin.
      – Vs.. vs…..
      Bunların tam tersine Anayasa ve İdare Hukukunda “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” deniyor.
      Bizde “sorumluluk ile sorunluluk” karıştırılıyor.
      Yetki verdiğin kişi sorumlu yerine sorunlu oluyor.
      Yetkililer sorunların çözümü yerine sorun kaynağı oluyor.

  41. İnsanın aklına ister istemez 15 Temmuz Allahın LÜTFÜ geliyor.

    Aslında ihtidar 15 Temmuz darbesine darbe gırışımı olarak Dünyaya yutturabilseydi
    Şu an yangını bahane ederek muhaliflerden 100 binlerce’si tutukkanmıştı.

    Bir zamanlar’da depremi birileri cinlerine yaptırdı demiştiler.

    İhdidar’de muhalefet’tide olsun, sağılan halkı bulmuşlar birbirine düşürüp habere sağiyorlar.

Yoruma kapalı.