Fatih Sultan Mehmet ve Ekrem İmamoğlu birbirine benzer mi, benzemez mi?

32
Reklam

Eskiler bazen “Teşbihte hata olmaz” diye söze başlardı.

Anlamı, “Ben şimdi bir şeyi başka bir şeye benzeteceğim, size ters gelebilir, ama gelmesin” demektir.

Birine, “Aslanım benim” diye hitap ettiğinizde ‘teşbih’ (yani benzetme) yapıyorsunuzdur. Bunu söylediğinizde, ‘aslan’ muamelesi yaptığınız kişinin yeleleri olması, gürlediğinde sesinin sekiz kilometre öteden bile duyulması, kısacası ‘ormanlar kralı’ diye bilinen bir hayvanla tıpa tıp aynı olması gerekmez. 

Kast edilen o kişinin cesaretidir.

Nitekim “Aslanım benim” diye hitap edilen kişi bir hayvana benzetildiği halde bundan rahatsızlık duymaz; ne rahatsızlığı, kendisine öyle hitap edene şükranlarını bile sunar.

Benzetmeler genellikle abartılı olur.

Girişin sebebi, günlerdir üzerinde tartışılan bir ‘teşbih’.

İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener İstanbul’un CHP’li büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Fatih Sultan Mehmet’e benzetmiş; muhalif bir politikacının bir başka muhalif politikacıyı övmek için kullandığı ‘benzetme’ (teşbih) iktidar cephesi tarafından beğenilmedi.

Reklam

Meral Akşener’in dediği şu: 

“1453, Fatih Sultan Mehmet aynı senin gibi dedi ki; ‘Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım. Bizans’a, Avrupa’ya rağmen, Haçlılara rağmen ya İstanbul’u alırım ya İstanbul beni alır. İki kararlı lider ve İstanbul alındı. İkinci istikbal fethi…”

Beğenmemek ne demek, bundan büyük rahatsızlık duyuldu.

Önce, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tepki verdi:

“Meral Hanım sen kimi, kime benzetiyorsun? Bunlarla beraber aynı yolda yürüyorsun. Fatih kim, siz kim.”

Ses tonundan bile hiddet içerdiği anlaşılan bir tepkiydi bu.

Ardından iktidar cephesinin ikinci ortağı MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli tepkiyi birkaç desibel ileriye taşıdı.

Şöyle:

Reklam

“Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatihimizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır. / Çürümüş Bizans ve haçlı emellerini canlı tutmak için kılıktan kılığa girenler Ötüken dimağını susturmaya, Söğüt çağrısını bastırmaya çalışan bir avuç gafil ve kendini bilmezdir. Müfteri ve münafık diller ne söylerse söylesin, faziletsiz bedenlerde Fatih şanının izi bulunamaz.”

Aman Allah’ım…

Tepkilere kulak verirken aklıma Tayyip Erdoğan’ın çok sevdiğini bildiğim, Devlet Bahçeli’nin de seveceğinden kuşku duymadığım Yıldırım Gürses tarafından bestelenmiş Arif Nihat Asya’nın ‘Fetih Marşı’ şiiri geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ara sıra kullandığı “Şehitler tepesi boş değil” cümlesinin alındığı ‘Bir bayrak rüzgar bekliyor’ ile “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü” diye başlayan ‘Bayrak’ şiirlerini de yazmış olan Arif Nihat Asya hepsinden daha ünlü ‘Fetih marşı’ diye de bilinen şiirinde gününün gençlerini Fatih Sultan Mehmet’e benzetir.

“Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın / Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın” ve “Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın / Kızım, sen de Fatih’ler doğuracak yaştasın” mısralarının da yer aldığı şiiri hatırlayacaklar çoktur.

Meral Hanım’ın hatırladığına kuşkum yok.

Tayyip Bey’in hatırladığına ise kesinlikle eminim. 

Şair şiirinde gençleri Fatih’e benzetmekte.

Abartılı ifadelerle hem de…

Tıpkı Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu’nu benzettiği gibi…

Her benzetmede olduğu gibi benzetilmek istenen ile benzetilen tıpa tıp aynı olacak değildir.

Akşener İstanbul’un askeri yönden Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesi ile yine İstanbul’un siyasi yönden Ekrem İmamoğlu tarafından seçimle kazanılması arasında bir benzerlik kuruyor.

Benzemiyor ya da benzerlik abartılı mı geliyor?

İşte zaten o yüzden eskiler bu tür benzerlikler kuracakları zaman “Teşbihte hata olmaz” uyarısında bulunurlardı.

Tepki verenler bu söz kalıbını da mutlaka bilirler.

O zaman?

[Ekrem İmamoğlu bir ara Fatih Sultan Mehmet’in türbesini ziyaret etmiş, eli arkasında olarak dolaştığı için ‘saygısızlıkla’ suçlanmıştı. Medyada o ziyareti “Fatih’in türbesinde zafer kazanmış Bizanslı gibi gezdi” tarzında yansıtanlar çıkmıştı. CHP’li belediye başkanının türbede elini açarak dua etmesi ise hiç önemsenmemişti. Herhalde İmamoğlu da eli arkada türbe ziyaretine gösterilen anlamsız tepkileri önemsediği için olacak, gereksiz yere yüksek bedeller ödeyerek Fatih’le ilgili resimleri uluslararası müzayedelerde belediyeye aldırıyor.]

ΩΩΩΩ

FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

ΩΩΩΩΩ

Reklam

32 YORUMLAR

  1. Fatihin istanbula girişini resmeden bir tablo vardı; hani şu beyaz atının üstünde geçtiği tarihi kapı…
    Gerçekten de çağ açıp çağ kapatan fethin kapısı!
    Bu kapının şu anda ne halde olduğunu bilen gören var mıdır?
    Surların birçok kısmı gibi o büyük fethin kapısı da tinerci yuvası bir mezbelelik olarak hepimizin ortak utancıdır!
    Dünyanın en güzel, en bakımlı, en işlek kapısı olması gereken, çağdan çağa geçilmiş taçkapı harabe halindeyken kimse fazla konuşmasa iyi eder…

    • Geçmişte harabeye göz Yumanlar.Bugun ise harabeyi görmeyenler utansın ve konuşmasınlar.

  2. Teşbihte hata olmaz. Fatih artık bitmiş bir Bizans’ı aldı. Avrupa’dan hiç bir desteği kalmamıştı. Eski yarım adaya sıkışmıştı. Tüm etrafı alınmıştı Balkanlar’a kadar. Nispeten kolay lokmaydı artık.

    İmamoğlu ise koskoca bir megakenti aldı. 20 milyonluk bir dünya kenti. Kimin elinden? Bir devlet partisinin elinden. Ve yandaşı derin devlet partisinin elinden. Adamlar hazineyi boşalttılar bu uğurda. Damat durmadan dolar satıyordu durumu iyi göstermek için. Besleme medyaları tüm kollardan saldırıyordu. Tüm kaynaklar İstanbula akıtıldı. Rakamlarla oynadılar, Binali çıktı gece yarısı utanmadan ben kazandım dedi kaçtı, yetmedi seçim iptal ettirdiler, illa bir şey olmuştur gibi saçma bahanelerle.

    Eyyyy bre gafiller, o işler öyle değil. Milletin ve demokrasinin karşısında duramazsınız. Kenar bir semtten bir belediye başkanı İmamoğlu yıktı geçti hepinizi. Şimdi ağlayın tepinin. Beğenmiyorsanız Londra mahkemelerine gidin.

    Teşbihte hata olmaz …

    • Ey breee tarihten anlamayan vatandaş bu kadar önemsiz bir olaydı da neden bir çağı kapatıp bir çağı açtı .

      • Elbette önemliydi. İstanbul’un alınması her zaman önemli olmuştur. En son 2019’da yolsuzların elinden alındı mesela. Hala kutluyoruz. Milat olarak orada duracak. Kötü bir dönemin kapanışı demokrasiye dönüşün başlangıcı olarak yıllar yılı kutlayacağız. Birileri de ağlayacak, ne yapalım … Londra mahkemelerine gitsinler.

  3. Sayın Koru ,
    insan davranışlarını belirleyen en temel iki dürtü korku ve umut hissidir. Eskiler buna havf ve reca derlerdi. İlahi kelam cennet ümidi ve cehennem korkusu ile motive etmeye çalışır ki bu durumun önemi buradan da ortaya çıkar.
    Bahsettiğiniz konuda ne söylendiğinden ziyade ne anlaşıldığı önemlidir. İmamoğlu nun cilalanması ve Erdoğan ın karşısına bir aday olarak çıkartılması fikri korkuları harekete geçirmiş gibi görünüyor. Oysa, Arif Nihat Asya nın şiirini yıllarca diline pelesenk etmiş Cumhur ittifakı taraftarları aslında her oy verenin bir Fatih takipçisi olmasını istemişlerdir de, O kişilerin karşı cenahta zuhur etmesi düşündükleri şey değildir.

  4. Akp ve MHP nin değerlendirmelerini kasıtlı ve insafsız bulabilir siniz. Bende Akp nin hiç bir icraatını beğenmiyor um, hiç bir sözüne güveniyorum. Ama şuda bir gerçek toplum mühendisleri, Akp, perinçek ve MHP den daha tehlikeli Ekrem İmamoğlunu başımıza bela edecekler. Ekrem İmamoğlu nu yakından takip eden birisi olarak idia ediyorum Türkiye ye bir katkısı olamaz, çünkü İmamoğlu bir şövmendir, tek derdi gündemde kalıp kendine istikbal hazırlamaktadır.

    • Hiç olmazsa prompter kullanmıyor … hakiki konuşuyor. Ezber konuşmalardan gına geldi. 20 yıldır aynı boş vaatler. Uçacağız, kaçacağız, 2023 hedefleri. Sonuçta resmî enflasyon yüzde 20, faiz yüzde 19, dolar 8 katladı, borç 10 katladı. Yüzde 50 fakirledik. Paramız pul oldu, yurt dışında geçmiyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Yeni bir Fatih’e ihtiyaç var. En son İstanbulu fetheden de belli. İmamoğlu işte.

  5. Fox tv de moderatör İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlayan  Ekrem İmamoğlu  yapacakları projeleri sıralıyor:

    *75 bin öğrenciye 8 ay boyunca 400 lira, İstanbul’dan gelene de gidene de vereceğiz.

    *10 adet gençlik merkezi, 10 adet dünya dil merkezi,. 12 kadın 8 erkek öğrenci yurdunu yapacağız.

    *YDS, TOEFL, IELTS kursları açacak, kursta başarı gösteren öğrencilerin tek sefere mahsus sınav ücretlerini karşılanacak.

    *İstanbul Genç Kart ile gençlere, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tüm kültür-sanat etkinliklerini ve spor tesislerinde %50 indirim

    *30 yeni yüzme havuzu ve 30 yeni kapalı spor salonu açacak ve bu salonların tamamını engelli erişimine uygun olarak tasarlanacak.

    *İBB spor tesisi bulunmayan ilçelerde E-Spor Kulübü açacağız. Gençlerin spor yaparak sosyalleşmesi için yerel bir e-spor ligi oluşturalacak.

    *İstanbul Yatırım ve Tanıtım Ajansı açarak 5 yılda 50.000 kişiye istihdam olanağı sağlayacağız

    *Genişleyen hizmet ağı, bölgesel istihdam ofisleri, İstanbul tanıtım ve yatırım ajansı ile 150.000 kişiye iş olanağı sağlanacak.

    *İstanbul’un öncelikli mahallelerinden ilk etapta 100 çocuk kapasiteli 150 kreş açılacak. 

    *Yaşlı ve engelliler için ‘gündüz bakımevleri’ açılacak. İlk etapta 3.000 kadına doğrudan istihdam sağlanacak.

    *0-4 yaş arası çocuğu olan anneye çocuğu doğduğu gün kartı verilecek o annenin 4 yaşına gelene kadar çocuğuyla seyahati bedava olacak bu kentte.

    *Yaşlı ve engellilere acil durum bilekliği, İstanbul’a yaygınlaştıracağız

    *İstanbul’da iş bulamayan okutamayan, mesleği olmayan 350 bin gencin Ekrem ağabeyi olmaya geliyorum. Onların iş sorununu çözeceğiz.

    *Bölgesel İstihdam Ofisleri, İSMEK ve Kent Enstitüleri ile gençlere istihdam sağlanacak, iş bulmada yardımcı olunacak.

    *Taksicilerin minibüsçünün köprünün ücretsiz kullanma konusunda çalışmalar yapacağız. 

    *Bu şehirdee 500 kilometre bisiklet hattını, yaşam vadilerinde yüksek tepeleri olan bu kentin sahile erişimi noktasında fünikülerle destekleyeceğiz.

    * TEM’de kuracağımız megabüsle metrobüs hattının yükünü hafifleteceğiz”

    *Transfer merkezleri ile yeni yapılacak alanlarda yüz bin araçlık otopark sağlanacak. Mevcut otopark kapasitesini asansörlü sistemlerle 2 katına çıkaracağız

    *Park et & Devam Et uygulaması ile park sonrası toplu ulaşım kullanımı ücretsiz olacak

    *Mahalle Zonları oluşturularak, herkes kendi mahallesinde öncelikli ve ücretsiz parklanabilecek

    *Geçim Destek Paketi’ ile ilgilide bilgi veren CHP’nin adayı, “İstanbul’da geçim sıkıntısı olan her aileye 200 liradan 2 bin 20 liraya kadar aylık maddi destek sağlayacağız.

    *Evlilik Destek Paketi’yle yeni evlenecek, geliri yoksulluk sınırı altındaki çiftlere 2 bin TL düğün hediyesi vereceğiz. Kuracağımız ‘Beyaz Eşya – Mobilya Çarşısı’ndan uygun fiyata eşya sağlayacak, taşınma masraflarını karşılayacağız.

    *İBB sosyal tesislerinde, haftanın 1 akşamı çiftlerimizin düğününü, ücretsiz, hep birlikte yapacağız.”

    *Hiçbir anne-baba çocuğunu okula gönderirken, aç mı açıkta mı kalacak, dert etmeyecek. Öğretim yılı başında ihtiyacı olan 500 bin öğrencinin kırtasiye ve üniforma ihtiyaçları İBB tarafından karşılanacak.

    *İlköğretim ve ortaokul düzeyinde okuyan öğrencilere, kumanya desteğinde bulunulacak. İhtiyaç duyulan diğer bölgelerde Halk-Süt ücretsiz dağıtılacak

    Bu sadece Fox daki üfürmeleri. Meral Akşenere göre teşbihte hata olmasın, bu kadar üfürmeden sonra vaatlerinin hiç birini yerine getirmeyen adama ne denir.

    • İki yılda nasıl bir sonuç bekliyordunuz ki? İstanbul’a ihanet eden bir zihniyet bu kenti çöplüğe dönüştürdü çeyrek yüzyılda. Nüfusunu herhalde 10 katladı, altını üstünü betona dönüştürdü. Silüetini bozdu. Şimdi İmamoğlu gelecek yapılan pislikleri iki yılda mucize bir şekilde düzeltecek miydi? Hem de bu kadar engellemeye rağmen. O işler öyle değil. 5-10 yıl mühlet var. Ayrıca bu işler öyle eski Akp kafasıyla üç beş yandaş müteahhit aracılığı ile yapılmayacak. Denetimli, ortak akılla ve ortak karar verilerek. Akp zihniyeti bitti artık. İstanbul daha modern ve daha çağdaş bir şekilde, daha çevreci ve akılcı, bilimsel ve demokrat bir şekilde yönetilecektir. Bunun garantisi de İstanbul halkıdır. İradesini açık bir şekilde göstermiş ve İstanbulu söke söke zorbaların ve yolsuzların elinden almıştır.

  6. Dün akşamdan kalma:
    “H. Gayret
    12 Eylül 2021 At 02:39
    Yahya beyin açıklamalarını kaale alıp cevap yetiştirmeye çalışmış biçare arkadaşın yardımına koşmak gibi bir niyetim yok ama yine de yahya beyin yorumsularından alıntıladığı kırık dökük birkaç cümleciğin icabına bakmış olmak niyetiyle ben de fitne ateşine bir iki parça odun atmış olayım naçizane…
    “İstisnasız tümü çağdışı kalmış dinlerle insanların ilerlemeleri,huzur ve mutluluğa kavuşmaları mümkün değildir.” buyurmuş üstad ki elhak öyledir!
    Keşke çağdaş dinlere de birkaç örnek verseymiş ama ne yapalım artık karınca kararınca onu da kendimiz bulacağız.
    Eğer kendisi hemen;
    “Salaklar,salakça düşünür salakça yaşar salakça ölürler” diye şarlamazsa;
    “Tekil örnek isterseniz; Japonlar. Çoğu şintoist olduğu için örnek veriyorum.”
    Sonuçta hem putperest hem de yüksek teknoloji üretebilen bir toplum, öyle değil mi?
    Onların sayesinde neler yapabiliyoruz neler;
    Arabalarına biniyoruz, fotoğraflar çekebiliyoruz, saatten haberimiz oluyor, bazen de hepsini birlikte yapabiliyoruz..:)
    Yedikleri suşinin balığını da egede biz yetiştirip onlara satıyoruz ama somon balığı nerdeee telefon kulaklığı yapmak nerde???
    Yatıp kalkıp ne kadar; bu suratları sürekli limon yemiş gibi bakan heriflere şükretsek azdır!
    Demek o meşhur sırıtışlarıyla “mutluluk sıralaması”nda da bizim gibi bedbahtları sollayıp geçmişler;
    halbuki hindistanda bunların inci gibi dişleriyle, ağzı kulaklarında, kafayı dumanlamış ve sürekli sırıtan milyarlarcası var, mutsuzluktan sırıtmıyorlardır heralde?
    Mademki çağdaş bir inancımız olsa bizler de pekala ceptelefonu filan üretebilecektiysek yoksa topluca şintoizme filan mı kaysaydık diyorum bazen ama o zaman da maazallah siha yapamazdık(henüz japon malı siha yok çünkü!)
    Neyse; sonuçta güneşi bol ülkeyiz, tapın tapınabildiğin kadar yani, yılın dört mevsimi portakal gibi parlayan güneşimiz var elhamdülillah:)
    Öyle kutuplarda ne yana döneceğiz, güneş de yok ki zaten deyip ibadetlerimizi aksatmak gibi bir derdimiz de olmaz…
    Ondan sonra da yahya beyin hayatta yapamazsınız dediği yerli arabamızın daniskasını bile yapar çıkarız bence:))))
    Not: okumaya çok meraklıysanız, yani “salakça yaşamıyorsanız” tarihteki stalin, lenin, mao, hitler vb ateistlerin yaptıklarını okuyun biraz, belki zihniniz açılır:))))
    Halkın tarihini bilmeyen özünü bilmez/
    Özünü bilmeyen söyleyen sözünü bilmez/
    Pınarın sefalısından içer hayvan suyu/
    Pınarın gözünü bilmez!”

    • “İstisnasız tümü çağdışı kalmış dinlerle insanların ilerlemeleri, huzur ve mutluluğa kavuşmaları mümkün değildir.”
      cümlesinden
      “Keşke çağdaş dinlere de birkaç örnek verseymiş ama ne yapalım artık karınca kararınca onu da kendimiz bulacağız.”
      gibi bir çıkarım yapan insanlara yanıt vermek bile gereksiz ama, teşhir etmezsek kendilerini fasulye gibi nimetten saymayı sürdürecekler, fasulyelere ayıp olacak.

  7. 9 yaşında hafız 12 yaşında padişah 21 yaşında İstanbul’u feth edip 2 imparatorluk 4. Krallik 11 prenslik yıkıp çağ kapatıp çağ açan 7 dil bilen FATİH SULTAN MEHMEt kim.
    İmamoğlu kim .

    • Acısı kötü oturmuş ki hala çekemiyorlar ve hop oturup hop kalkıyorlar. İmamoğlu 20 milyonluk bir kenti aldı. Büyük başarı. Koskoca devlet partisine ve derin devlet partisine karşı. Hazineyi boşalttılar İstanbulu almak için ama yetmedi. Tüm medyayı sürdüler karşısında. Ama hiç birisi önünü kesemedi milletin. Filmin devamını da kendileri söylediler. İstanbul’u kaybeden …

    • fatihi överken unutmuşsun bir kanunname yazıp devletin bekası için kundaktaki süt emen bebeklerin bile katledilmesine cevaz vermişti hatırlatayım dedim.
      ha sakın ha o kanunname olmasa osmanlı devleti olmazdı falan diye yaygara yapma sakın.
      bizi yaratan Rabbimiz kim suçsuz masum bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş olur diye buyuruyor.

      • Kutsal devlet bazılarının tek dini maalesef. Bu yolda masumlar ölmüş, zulüm görmüş, işkence görmüş hiç önemli değil. Katılıyorum. Fatih büyük bir hata yapmıştır böyle insanlık dışı bir kanunu getirerek. Hiç bir gerekçe de bunu affettirmez. Eğitim sisteminde Osmanlı övücülüğü bitirilmeli ve bu tür vahşi uygulamalar daha eleştirel bir şekilde işlenmelidir. Şimdi bir anket yapılsa göreceksiniz halkın çoğu, özellikle Akp’liler, Taliban zihniyetliler, faşistler çok gerekliydi diye değerlendirecekler bu vahşi uygulamayı. Sebep de eğitim sistemi. Beyni yıkanmış halkımızın.

  8. Meral hanımın kurduğu benzerlik kendi açısından değerli olabilir ama benim gibi olaya ortadan bakan kimseler için tam bir saçmalık. Evet İstanbul seçimi önemli ama demokrasi adına önemli.Bu insanımızın demokrasi başarısıdır bence.Yoksa kimi kimden almışınız da Fatih olmuşunuz diye sorarlar adama.

    • Cem bey Fatih zamanında da Demokles biliniyordu. Hatta bildiğim kadarıyla Şeyhülislam ın sözü padişahın emrini bile kesen keskin kılıç! Olabiliyordu.
      İstanbul’u alırken dahi kim bilir kimlerin duası, desteği, çağırmasıyla Fatihin cesareti biraraya gelmiş ve..
      Bir çağ kapanmış yeni bir çağ açılmış.
      İstanbulda da kaç dönemdir değişmeyen! Bir yönetim başka bir partinin yönetimi devralmasıyla el değiştirmiş.
      Fatih olduran kısmını ise tv ye çıkıp pes etmediğini! Kamuoyuna duyurmak ile eşleştirebilirsiniz belki.
      Kimisi tankın üstüne çıkar, kimisi alır eline tilifonu keser ipi oyunu. işte çağın değişimi de! Bu olsa gerek.

    • İstanbul’un alınışını ölüm kalım meselesi yapan Akp’ydi MHP ile birlikte. Hatta İstanbulu kaybeden Türkiyeyi kaybeder diye de müjdelemişlerdi. Elhak doğrudur. Öyle görünüyor. İstanbul’un kaybının acısı da çıkmamış görünüyor cumhur ittifakında. Millet iyi bir ders vermiş. Demokratlar açısından dediğiniz gibi seçimler görev değişim zamanıdır. Biz sadece eğleniyoruz bu zavallı, akıllı geçinen çaylaklarla. Sonuçta millet gerçekten yolsuzluğa, hırsızlığa, arsızlığa, siyasi ahlaksızlığa kırmızı kart gösterdi. Söke söke İstanbulu aldı, bilinmeyen bir semt belediye başkanına teslim etti. İşte demokrasinin zaferi buna denir. Fethin ruhu da budur. Zorbalıklara son vermektir. Gazamız mübarek ola 🙂

  9. Sayın yazar
    “… İmamoğlu da eli arkada türbe ziyaretine gösterilen anlamsız tepkileri önemsediği için olacak, gereksiz yere yüksek bedeller ödeyerek Fatih’le ilgili resimleri uluslararası müzayedelerde belediyeye aldırıyor.”
    buyurmuş, elhak öyledir!
    Yalnız bu “gereksiz yere yüksek bedeller ödeyerek” kısmı biraz ağır olmuş sanki;
    çünkü belediyenin belki de lüzumlu harcadığı tek para, o satın alınan resimleredir…
    Gerçi ibb imamı kepçe kulaklarıyla fatihten çok nerdeyse onunla lebaleb resmedilmiş hamamoğlanı kılıklı nazenini daha çok andırıyor ama neyse;
    bu milyonlarca sterlinin boşuna harcandığı anlamına gelmez…

    • İmamoğlu muhtemelen kan bağı olarak Fatih’e daha çok yakındır. Hatırlarsanız seçimler sırasında bazı ırkçı siyasiler İmamoğlu’nun karadenizlikten dolayı Rum asıllı olduğunu iddia etmişlerdi. Belki öyledir. Ancak öbür taraftan tarihi kayıtlar Fatih’in annesinin Rum olduğunu, kendisinin de çok iyi Rumca bildiğini söylüyor. O halde akrabalık daha fazla olabilir Fatih ve İmamoğlu arasında. Gayet de isabetli olmuş. İkisi de İstanbul’u fethetti sonuçta 🙂 Tarihi ve kan bağları çok güçlü görünüyor. Helal olsun İmamoğlu, kutlu yürüyüşünü destekliyoruz. Diğer hasedinden çatlayanlar da Londra mahkemelerine gitsinler, ne yapalım …

  10. Bir söz var sen kim Rita hayworth a ozenmek kim o taranır endam aynaları da sen taranirsin pencere camlarında .
    İmamoğlu kim Fatih kim .
    Bu ne anlamsız bir benzetis.

  11. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürütmüştü.
    Ekrem imamoğluda İETT otobüslerini yolculara ittirerek karadan yürütüyor. Bunu gören Meral hanım da “teşbihte hata olmaz” düsturunca imamoğlunu bi güzel benzetmiş.

    Meral Akşener,” teşbihte hata olmaz”düsturınca imamoğlunu Sülün Osman a da benzetebilir. Belediye Hamidiye suyu diye çeşme suyu kakalamış millete.

    Meral akşener”teşbihte hata olmaz” düsturunca İmamoğlunu Hollywood filmlerindeki Görünmez adama da benzetebilir. Seçileli 3.seneye girdi. İmamın hizmetini görene aşkolsun.Bodrum gezmeleri, Erzurum kayakları, Doğuda kahvaltı turları derken adam İstanbula uğramıyor.
    Meral Akşener “teşbihte hata olmaz” düsturunca İmamoğlunu Süleyman Demirele de benzetebilir. Seçimden önce bol kepçeden salladığı seçim vaatlerinin hiçbirini yerine getirmediği gibi söylediğinin tam tersi uygulamalarla gündemde.

    “Yelkenler biçilecek, ittirin arkadaşlar ittirin arkadaşlar
    Her şey çok daha güzel olmadan bu adam gidecek.
    İttirin gidecek “

  12. Eşeklerin ve farelerin gözleri çok güzeldir, veya bana güzel gelir. Daha “eşek gözlüm” diye sevilen birini görmedim, duymadım.” Ne alaka” dediğinizi duyar gibiyim. Pusulasını şaşıranların, eski veya yeni ortaya saçılan yolsuzluklarını unutturmak için çok basit bir benzetme üzerinde tepinmelerini hoş görelim, onların her konudaki hoşgörüsüzlüklerinin aksine. Pazarımızın keyfi kaçmasın.

  13. BİRİNCİ VAZİFE
    Kaleci kaleyi terketmiş.
    Top penaltı noktasında.
    Bundan daha iyi asist olur mu?
    Sadece topa dokunmak kalıyor.
    Veeee, gol kralı oluyor.
    Bu muhalefetin birinci vazifesi bu iktidarı ayakta tutmak.
    Muhalefet yapıyormuş gibi görüntü vermek.
    Vatandaşın gazını almak.

  14. Bir de Edremit’teki olay var!
    Aman Allahim , siyasetteki seviyesizlige , igrenclige bak !
    Hic bir sey soylemeye gerek yok!
    Herkese selamlar saygilar

    • Edremit’teki olayı dün açıkladık. Okumuyorsunuz ki. Türkiye’nin kurucuları kadınları hem özgürlüklerine kavuşturdular, hem de çarşaf tahakkümünden kurtardılar. Bunu anlamak zor olmasa gerek. Anlamıyorsanız Afganistan’a ufak bir tur yapın görün. Taliban’ın ilk icraatı üniversitelerde karma eğitimi yasaklamak olmuş. Bizim Taliban zihniyetliler de bayram etmişler. Kadına soran yok tabii. Badem bıyıklı şalvarlı erkekler karar veriyor hep. Bir gece kararnamesiyle İstanbul sözleşmesinden çıkıyorlar. Kadının özgürlüğüne ve hür fikrine saygı yok. Ancak bu zihniyet tükenecek yavaş yavaş. Çok şikayetçiyseniz gidin Taliban’a yazılın.

  15. “Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım.”
    Cümlesi İmamoğlu un İBB Başkanlığı serüvenini anlatan en iyi cümlelerden biridir.
    Sayın RTE’nin bu günlere geliş serüvenini hatırladım birden. Kendileri için ne umarlar ne umdular bilemem ama,
    “halk için herşeye rağmen”
    Cümlesi her politikacı için güzel bir söz olurdu sanırım.

    • Ekrem İmamoğlunun adı bile bir çok kişiyi şimdiden korkutmuşa benziyor. Bazıları silivriyimi hatırladı?

      • Dar alanda paslaşmalardan anlamam ben.
        Siyasilerin entrikalarından ufak hesaplarına hiç aklım ermez. Geçti kötü günler.
        Ne bir ihtilal yapabilirler bu ülkede artık, nede afganistan gibi şeyler kimsenin aklının ucundan bile geçmesin. Ufak hesaplar peşinde koşanlar varsa hala tarihin çöplüğüne yer beğensin.
        Politikacının iyisi aranır artık bundan sonra bu ülkede. 10 kamyon domates satıp 1 cep telifonu alma devirleri bitti artık!
        Aş iş sanayi ihracat ekonomi artık bu ülkenin gündemi! Çağı yakalayabilen kazanır, değiştirir ülkenin kaderini.
        Fatih’in çağ değiştirdiği gibi.

  16. ”dam ustunde saksagan vur beline kazmayi” diye bir deyim varya siir ile tesbih arasindaki baglanti bana onu amimsatti..cek cek de dibine kadar ceksen egip buksen hoplayip ziplasan da oyle bir tavsan cikmaz o sapkadan ustad, ciksa ciksa belki ufak bi fare filan ..ama siz isterseniz tavsan da dersiniz keklik de, memlekette muhalif kaz cok nede olsa, onu da yerler 😉

  17. Arif Nihat Asya gençleri Fatih’e benzetmiyor.Fatih’i gençlere örnek gösteriyor.ikisi çok farklı.Ekrem bey Fatih’e benzetilmiyor.Ekrem beyin İstanbul seçimini kazanması, kazanmak için gösterdiği irade ve verdiği mücadele Fatih’in İstanbul’u fethetmek için yaptıklarına benzetiliyor.bu çok yanlış.Biri savaş biri seçim.Seçimde İstanbulu iyi yönetemeyenler gitti yönetme iddiası olan geldi.Fetihte ise İstanbul’u bizanstan aldık.Ekrem bey Fatih’se Konstantin kim? Grandük notaras kim?Bu milletin çocuklarını Bizans yerine koymak yakışıksız.(Bu arada genelde böyle münasebetsiz benzetmeleri milli görüşçüler yapardı)teşbihte hata olur Fehmi bey.adama Aslan dersen olmaz.Bozkurt dersen bir Ülkücüye uçar.ama kim köpek olmayı kabul eder?Kim kendine köpek denince teşbihte hata olmaz der?

Yoruma kapalı.