Yılbaşı yaklaşınca medya dünyasında sinirler gerilir; hemen her grup yeni yıla daha az sayıda çalışanla girme hazırlığını son kerteye o zaman diliminde getirir. Çok sayıda gazeteci birdenbire zaten kalabalık olan işsizler ordusuna yılbaşı dolayımında katılır.
Herkes yeni bir yıla girildiği sevincini yaşarken, bazı gazete çalışanı evlerine “Ne yapacağız?” ateşi düşer…
2020 yılına gazeteciler biraz daha farklı bir ortamda giriyor.
Bazı medya grupları işten çıkarmayı erkene aldı; Hürriyet, yeni yayın yönetmenini ilan etmeden hemen önce, aralarında hizmet süresi bayağı fazla olanların da bulunduğu, çok sayıda çalışanına kapıyı gösterdi.
Daha da üzücü olanı, yılın son haftasına girildiği günlerde bir medya grubunun bünyesinde yer alan iki gazeteyi kapatma, bir televizyon kanalını da küçültme kararı aldığının duyulması…
Star gazetesi kapatılacak, Güneş gazetesi Akşam’ın eki haline getirilecek, Kanal 24’te de küçülmeye gidilecekmiş…
Üzülmemin sebebi, Star gazetesinde Mustafa Karaalioğlu’nun yayın yönetmeni olduğu dönemde yazılarımın yayınlanması, 24 kanalının kuruluşunda yayın yönetmeni olan Mustafa Hoş’un yönlendirmesiyle ‘Acaba’ adını taşıyan haftalık bir haber-programı yapmış olmam değil sadece.
Kimbilir kaç gazeteci daha binleri bulan işsiz gazeteciler arasına katılacak, ona üzülüyorum.
Çalışan sayısını azaltan, bazı gazetelerini kapatma , televizyon kanalını küçültme kararı alan medya grubunun iktidara yakın olduğu biliniyor. Demek ki, iktidar yakını olmak medya kuruluşlarının varlıklarını sürdürmeleri için yeterli değil.
Son kararlarda İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı büyükşehir belediyelerinin iktidar tarafından kaybedilmesinin de rolü olduğu söyleniyor. Doğru mudur, bilemem. Ancak, yalanlanmayan kapatılma ve küçülme haberlerinin kronolojisi bu söylentiye uyuyor.
Benim anlamadığım bir konu, kapatma kararlarının gazetelerin satışlarının istenmeyen düzeye düşmesiyle ilintilendirilenmesi…
“Kendilerinden beklenenleri yeteri kadar yerine getiremiyorlar” ya da “Artık iktidarın onların savunmalarına ihtiyacı kalmadı” gibi gerekçeler ileri sürülse de anlamazdım; o gazetelerde yazan, kanalda yorum yapanların ne kadar gayret gösterdiklerini herkes görüyor, biliyor çünkü.
Onlara yapılan, iktidara yakın diğer medya kuruluşlarında çalışanlar için hiç de iyi bir örnek teşkil etmeyecektir. Heveslerini zedeleyebilir.
Medya düzeni değişiyor
Kamuoyu yoklamaları, küresel düzeyde yaşandığı bilinen geleneksel haber alma kaynaklarının yeni medya araçları rekabetiyle sarsıldığı gerçeğinin etkisini bizde daha sert gösterdiğine işaret ediyor.
İnsanlar çeşitli sebeplerle gazete almıyor, hatta televizyon haberleri ile tartışma programlarına da ilgi azalıyor. Gazeteleri internetten okuma alışkanlığı yaygın; bazı internet sitelerinin televizyon yayınları da var ve milyonu bulan izleyiciye sahip YouTube üzerinden yayın yapan kişisel kanallar da bulunuyor.
Reklamlar dünyada gelenseksel medyadan internet medyasına hızla kaydı; bizde de galiba aynı yöneliş fark edilmeye başladı. Okunmayan gazetelerin, izlenmeyen televizyonların, reklamların da kaçmasıyla, mali yapıları elbette sarsıntı geçirecektir.
Bu genel gidişten pek tabii ben de haberdarım, ancak yine de iki gazetesini kapatma kararı almış, bir TV kanalını küçültme hazırlığına girmiş medya grubunun, bu kararını satışın düşmesine bağlamasını yine de anlamakta zorlanıyorum.
Sebebi şu: Dağıtım şirketinin sürekli açıkladığı resmi satış raporlarında kapatılma kararı alındığı söylenen gazetelerin durumu bu gerekçeyi doğrulamıyor.
Üşenmedim, son birkaç ayın raporlarını inceledim; Star, Akşam ve Güneş gazetelerinin satışları sürekli 100 binin üzerinde gözüküyor.
Hatta kapatılacağı duyurulan Güneş gazetesinin ek yapılacağı söylenen Akşam gazetesinden daha fazla sattığı da görülüyor.
Gazete satışlarının 16-22 Aralık 2019 resmi raporundan ilgili rakamlarına birlikte bakalım:
Güneş 102.359
Akşam 101.656
Star 101.116
Daha da garibi, Güneş’in bir önceki haftaya göre satış rakamı 102.316 imiş; yani son hafta satışı artmış bile. Bir önceki hafta satış rakamı 100.614 iken son hafta 101.116 sattığı görülen Star’ın durumu da öyle.
Rapor yalan mı söylüyor yoksa? Rakamlar çarpıtılmış olabilir mi?
Sadece bu gazetelerin rakamları mı, yoksa…
Eskiden biri Turkuaz Medya’nın (Sabah Grubu) diğeri Doğan Medya Grubu’nun (DMG) olmak üzere iki dağıtım şirketi vardı; DMG’nin el değiştirmesinden sonra dağıtım tek elden yürütülüyor.
Satış rakamlarını tek dağıtım şirketi açıklıyor.
Herhangi bir gazeteyi 100 binin üzerinde satışa ulaştırmak da orada tutabilmek de bir marifettir ve eğer bir gazete gerçekten 100 binin üzerinde satışa sahipse onu kapatmak pek akıllı işi değildir.
Kafamın karışması bu yüzden…
Çarpıtma varsa, ne kadar? Bir misli mi, on misli mi, yoksa yüz misli mi?
Satış rakamları gerçeği yansıtmıyorsa, bu yalnızca adlarını sıkça geçirdiğim üç gazeteyle ilgili bir durum mudur, yoksa bütün gazetelerin tirajlarını da kuşkuyla mı karşılamak gerekiyor?
Öyle bir söylenti uzun zamandan beri ortalıkta dolaşıyor çünkü.
Haberleri eğip bükmeden doğru olarak vermekle yükümlü gazeteler kendi satışlarını makyajlayarak sunuyorlarsa, mesleğim adına, herkesten çok ben üzülürüm.
ΩΩΩΩ