Kampanya futbol kulüpleri ziyaretiyle başladı.. Galiba bu seçimde yabancı kampanya danışmanlarıyla tanışacağız…

14
Reklam

Partiler 2,5 ay sonra yapılacak yerel seçimde kazanmasını istedikleri adaylarını birbiri ardına açıklıyorlar. Dün MHP bazı adaylarını açıkladı; bugün de AK Parti pek çok adayını duyuracak.

Aslına bakılırsa, AK Parti’nin duyuracağı adayların isimleri dünün ileri saatlerinde bilinir hale gelmişti bile. Bugün resmi duyuru yapılacak.

Bir önceki aday listesi de aynı akıbete uğramıştı. Resmi açıklamadan neredeyse 24 saat önce, aday isimleri listesi, ben dahil bir çok meraklının eline geçmişti; hem de adayların kimlik bilgileriyle birlikte…

Herhalde bu da AK Parti’nin bir yeni propaganda manevrasıdır…

Neyse…

Sanıyorum herkes kendi yaşadığı il veya ilçeye hangi partinin kimi aday gösterdiğini, biraz da hangisine oy vereceği hesabıyla, yakından takip ediyordur.

Benim bu anlamda yakından takip ettiğim üç il var.

Hayatımın ilk dönemini, çocukluğum ve ilk gençliğimi yaşadığım, halen de yakınlarımın ikamet ettiği kent olan İzmir…

Reklam

Meslek hayatım sebebiyle çeyrek yüzyıl sokaklarını çiğnediğim, şu sıralarda aile fertlerimden bazılarının çalışmak için tercih ettiği başkent Ankara…

Ve son 20 yıldır ikamet ettiğim ve hayatımın bundan sonraki yıllarını geçirmeyi umduğum ülkemizin gözbebeği İstanbul…

Bu üç ilde başkanlığı kazanmak için yarışacak iddialı isimler belli oldu sayılabilir.

Önümüzdeki günlerde adayların daha yoğun sahaya indiklerini göreceğiz.

Dün AK Parti’nin adayı Murat Kurum’u futbol sahalarında gördük. Daha doğrusu, İstanbul’un üç büyük takımı olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kulüplerini ziyaret etti Kurum ve her üç takımın yöneticileriyle görüştü. Herbiri adaya takım formalarını hediye etti.

Kendisinin İstanbul için bir şans olduğunu kameralar önünde ifade etmekten çekinmeyen Galatasaray kulübü başkanından onay da aldı.

Bu ziyaretler ve alınan onay adaya kazandırır mı kaybettirir mi acaba?

AK Parti adayının kampanyasını yürütenler, hiç kuşkusuz, bu ziyaretleri oylarına olumlu katkı sağlayacağını düşünerek planlamış olmalılar.

Reklam

Ben öyle düşünmüyorum da.

Rakip adaylar da aynı yolu izlemeyi düşünüyorlar mıdır acaba?

Seçim kampanyaları çoktandır bilimsel bir uğraş alanı. Bu alanın uluslararası uzmanları olduğu da bilinir.

Bir ara bizde de isimleri bazı partilerle telaffuz edilen bu alanın dünya çapında bilinen iki ismi var; iki Amerikalı: Arthur J. Finkelstein ile George Birnbaum

Arthur Finkelstein ABD’de Richard Nixon ile başlayan kariyerini, ardından gelen neredeyse bütün Cumhuriyetçi başkan adaylarına hizmet sunarak öldüğü tarihe kadar -2017- geçirdi. 

Günümüzde onun çizdiği yolu, ondan öğrendiği yöntemleri kullanarak, çömezi George Birnbaum sürdürüyor.

İlgileri yalnız ABD’yle sınırlı değildi bu iki ismin, Macaristan’da Viktor Orban’a ve İsrail’de Netanyahu’ya da hizmet sundu bu ikili.

Dünyanın en zenginleri sıralamasında en başlarda yer alan George Soros’u günah keçisi olarak kampanyalarında kullanarak bu siyasilere ülkelerinde seçimler kazandırttılar.

Yabancı uzmanların bulaştırıldığı seçim kampanyalarının her zaman başarılı olduğu söylenemez. Yabancılar bazen -hatta çoğu zaman- tanımadıkları ülkelerin seçimlerine burunlarını soktuklarında, başarısızlığı da getirebiliyorlar.

Bunun en çarpıcı örneği, 1991 yılı genel seçiminde, bizim ülkemizde yaşandı.

Anavatan Partisi’nin o zamanki genel başkanı ve başbakan Mesut Yılmaz, seçim kampanyasını Fransız reklamcı Jacques Seguela’ya emanet etmişti.

O seçimi ANAP kaybetti.

Futbol kulüplerini ziyaret fikri bana biraz yabancı kokulu bir kampanya türü olarak geldi. Kulüplerin taraftarlarının bu ziyaretleri hazzedeceklerini pek sanmıyorum.

Son merakım şu: Acaba bu kampanyanın arkasında hangi akıl var?

ΩΩΩΩ

Reklam

14 YORUMLAR

  1. SAPMADA, SAPMA.
    Kampanyalarını neden bir ibadethanede başlatmadılar?
    Çok ayıp ettiler.
    Prensiplerinden acayip saptılar.
    Ümmet buna çok bozulacak.
    Bedeli ağır olacak.
    Tamam, herşeyin siyasete alet edilmesi temel felsefeleri.
    Ancak değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen prensip ne idi?
    “Dini ve milli değerler, siyasi suistimalde rüchan hakkına sahiptir”

  2. Benim merak ettiğim kampanyanın arkasında hangi aklın olduğu değil de kampanyanın bize göstermek istediği ve görünenin aslının ne olduğudur. Sanırım sona gelmeden sonuca işaret eden bir yazı olmuş. Sonuç tahminimden farklı olursa buna çok şaşırırdım herhalde.

    • Hiçbir seçim çantada keklik değildir, seçmen de kimsenin tekelinde değildir(muhalefetin seçmeni hariç:) öyle bir şamar vurur ki şaşar kalırsınız!

  3. son bir kaç seçim özellikle de son seçim bize gösterdi ki tıpkı coğrafyamızda ama pek çok yerde olduğu gibi seçimleri parası çok olanın, para yetmeyip medyanın çoğunu yönetmek gibi imkanları geniş olanın kazandığını gösterdi aksi halde natanyahudan sisiye hatta esada kadar mevcut birbirinden yanlış liderlerin sandıklardan nasıl büyük başarıyla çıktıklarını anlamak mümkün mü? devlet imkanlarını diledikleri gibi kullananlar sandıktan bir şekilde kazanarak çıkıyorlar işte…
    ülke bu kadar kötü yönetilirken akp nin ve erdoğanın seçim kazanması da aslında mümkün mü? kimi seçmen muhalefetin başarısız olduğunu düşünüyor ki ben buna şiddetle karşı çıkmayanlardanım lakin bu başarısız halleriyle bile başarısızlığı kıyaslanmayacak kadar büyük olan iktidardan çok daha iyi yönetirler özellikle ekonomiyi. tabi bunu bulutlara ya da resimlerine bakarak değil,
    kimin ne yaptığını kıyaslayıp söyleyebiliriz.
    geçen seçimde muhalefet çok büyük hatalar yapmalarına rağmen -ısrarla sayın kılınçdaroğlunun aday olması, sayın akşenerin masayı devirmesi, alevi kimliğinin gerekli olmadığı halde açıklanması başta-kendilerini anlatacak yeterli imkan olmamasına rağmen, medyanın % 90 nının çeşitli iftira ve ithamlarına rağmen, maddi imkanlarının kıyaslanmayacak durumda olmasına rağmen, iki oydan birinin oyunu muhalefet aldı ve sonucu neredeyse yabancı oylar belirledi değil mi?
    hatırlarsanız, geçen seçimde yurt dışında 15 ülkede 15 yeni sandık kurulmuştu mesela…
    biz muhalefet adına bir başarısızlıktan çok denk olmayan bir durumdan söz ediyoruz aslında.
    bu muhalefetin eksileri yok anlamına gelmiyor, muhalefetin en büyük sıkıntılarından biri biraraya gelip birleşememek, pasta olmayınca bu zor, iktidar bileşenlerine bakarsak bir arada kalabiliyorlar çünkü pasta var. dün çıkıp iktidarı yolsuzluklarla, haksızlık ve adaletsizliklerle suçlayanların bugün gelip aynı safta olmasını pasta dışında nasıl açıklayabiliriz? vatan millet sakarya mı diyeceğiz?
    yerlilik ya da millilikle mi açıklayacağız?
    geçiniz.
    yerlilik-millilik; adalettir, eğitimdir, ekonomidir, tarımdır, hayvancılıktır, sanayidir, teknolojidir daha ne sayayım? iha siha da başarılıyız diyorlar, elbette. ihtimam gösterilen, gereken yapılan her konuda başarılı olacak potansiyelimiz var ama bu kadar çok damat kadromuz yok. sayın selçuk bayraktar gibi başarılı olabilecek nice gençlerimize aynı imkanlar tanınsa bugün çok farklı yerlerde olmaz mıydık? benzer imkanlar tanınsaydı benzer yardımlar yapılsaydı dünyada ilk beşte iktidara yakın müteahhitler yerine başarılı bilim projelerinin sahiplerinin isimleri olmaz mıydı?
    şimdi bazıları gerçekten utanmadan sıkılmadan seçimler kimin neyi nasıl değerlendirdiğini gösterecek diyor,
    geçen seçim öncesi benzin 19-20 tl miydi şimdi kaç tl?
    iğneden ipliğe her şeyin fiyatı neredeyse iki katı değişmedi mi? alınan zamlar ise gerçeği yansıtmaktan çok uzak enflasyon rakamlarının bile altında değil mi?
    seçimlerin gösterdiği tek şey ardından hızla yoksullaşacak olacağımız gerçeği.

    • son bir kaç seçim özellikle de son seçim bize gösterdi ki tıpkı coğrafyamızda ama pek çok yerde olduğu gibi seçimleri parası çok olanın, para yetmeyip medyanın çoğunu yönetmek gibi imkanları geniş olanın kazandığını gösterdi

      evet ne kadar doğru bir tesbit😂😂😂1946 –1950 seçimleri..(menderes)60 …(adalet parti ).70 ..82.(özal) 90 ..Erdoğan’ın ilk kazandığı seçimler….2000 deki yapılan seçimler veya sevdsekte sevmesekte hdp ve türevlerinin kazandığı seçimler hep medya gücü olanın parası olanın kazandığı seçimler değil mi😂😂😂😂ne gaddar doğru bir tesbit…

      • batının, büyük ortadoğu projesini hayata geçirdiği ve temeline ılımlı islam argümanını yerleştirildiği 2000’ler ve o dönem yapılan ziyaretler ve açıklamalar ve sandık gerçekleri yorumları ile yorumumu kıyaslarsanız sadece doğru değil, makul bile bulabilirsiniz:)
        BOP üzerinde ve 2000’lerden bu yana ülkemizde ve coğrafyamızda neler olduğu üzerinde biraz tefekkür edelim -ve özellikle siz edin -isterseniz.
        yerlilik ve millilik; adalettir, eğitimdir, ekonomidir, tarımdır, hayvancılıktır, sanayidir, teknolojidir neden diyoruz?

        • Hala erdoğanın seçim kazanma başarısını materyalist bir gözle değerlendirip paraya medyaya bağlamak….
          Diyecek şey bulamıyorum….

          • kimin ne gözle değerlendirdiği hiç önemli değil,
            bakınız ülkenin hali nasıl???

            başarı; emanete sahip çıkmaktır.
            bugün herkesin yerinde olmak istediği kişi, emanetin hesabı verileceği zaman geldiğinde kimsenin yerinde olmak istemediği kişi olur,
            “Hem hevâ üzre seyr eder taht-ı Süleyman dediler
            Ol saltanatın yeller eser yerinde şimdi
            (Rüzgâra emretmesiyle hareket eden Hazreti Süleyman’ın bile tahtının yerinde şimdi yeller esmektedir.
            Bu dünyada ele gireceklerle gaflete düşmeyesin ey kişi!)
            Bu da materyalist olmayan yorumum…”😇

          • didem hanımcım….

            kimin ne gözle değerlendirdiği hiç önemli değil,
            bakınız ülkenin hali nasıl???
            başarı; emanete sahip çıkmaktır.
            bugün herkesin yerinde olmak istediği kişi, emanetin hesabı verileceği zaman geldiğinde kimsenin yerinde olmak istemediği kişi olur,
            “Hem hevâ üzre seyr eder taht-ı Süleyman dediler
            Ol saltanatın yeller eser yerinde şimdi
            (Rüzgâra emretmesiyle hareket eden Hazreti Süleyman’ın bile tahtının yerinde şimdi yeller esmektedir.
            Bu dünyada ele gireceklerle gaflete düşmeyesin ey kişi!)
            Bu da materyalist olmayan yorumum…

            burda sizin yukarda yazdıklarınıza dünyanın faniliğine geçiciliğine ..kimseye kalmayacağına başarıya şuna buna.. kimsenin itirazı da yok.bu konularda ben de size daha afilli sözler yazabilirim.
            ama burda tartışılan bu değilki..dünyanın kimseye kalmayacağı falan filan değil.burda bu başarının medya ve para karşılığı olduğu iddiası.meseleleri karıştırıyorsunuz.para şu bu olsa sizin dediğiniz gibi ülke çok büyük bir ekonomik krizden geçiyor.ülke parası en az üç kat değer kaybetmiş.hayat pahalılğı… bu ortamda nasıl iktidar para ile seçim kazanabiliyor.veya medya ile….siz diyorsunuzki iktidar para musluğunu açıp millete zam şu bu deyip kandırıyor…ya didem hanım muhalefet daha çok zam veriyor hatta BEDEVA evler veriyordu..herkese ne para vaadi yapıyordu.veya iktidarı çok ciddi eleştiren medya yok mu..var…menderes demirel özal erbakan erdoğan seçim kazanırken ne kadar sermaye ve medya arkasında idi..mesele bu..yoksa dünya kimseye kalmayacakmış…başarı emanet…falan filan bunlara itiraz eden yokki..ama konu bu değil…

          • ülkenin hali içler acısı,
            liderimiz başarısız amma ve lakin
            seçim kazanıyor bu da başarı oluyor
            bi alkış o zaman:)))

  4. den şaşmayacaksın. Her ilin ve bölgenin ayrı bir havası vardır güzel ülkemde.
    Şimdiden hangi parti (görüş) kazanacak!,
    onu bile bilir çoğu siyasetçi.
    Hatta hangi partinin kazanamayacağını!
    Yani, demem şu ki,
    Burayı kim alsın? (Kime üleştirelim?)
    Şurada bize kalsın !!!
    Havası vardır yerel seçimlerde.
    Ama yinede, çarşafı delip belediye başkanı çıkaran olur mu?
    O’da adaya kalmış bişey…

  5. Futbol kulüplerini ziyaret fikri bana biraz yabancı kokulu bir kampanya türü olarak geldi.

    sağ,sol ,dindar,milliyetci,atatürkçü,fetöcü,pkklı,liberal, hepsininin CHP etrafında canhıraşane ittifak yapmasından hiç koku alabildiniz mi?😂millet çok kötü kokular aldı.😂😂😂😂
    ama çogu bu ittifaktan miski anber kokuları alıyordu😂😂😂😂sonra ittifaktakiler bile iyiki kazanamamışız Allah ülkeyi korumuş diyerek kokunun yoğunluğunu anlamışlardı…
    sayın yazar mesela muhalefetten ne gibi kokular geldiğini hiç yazmıyor….yoksa hiçbir koku hissetmiyor mu?😂😂

  6. Vaat ve güven… Vaat net ifade edilmelidir… Ancak daha da önemlisi o vaatlerin yerine getirileceğine dair güvenin sağlanmış olmasıdır.
    Güven duygusunu oluşturmadıkça, hiçbir vaadin hiçbir faydası yoktur. Güven ise üç ayak üzerinde durur: Lider, fikir, teşkilat. Bunlardan biri dahi zayıfsa adayınız için endişelenebilirsiniz…

  7. Kurumun golleri ile ofsayta düşen muhalifler yazıları ile algı ile golleri iptal etme derdindeler…ama size deyim..bu goller vardan dönmez.😁😁😁

Yoruma kapalı.