Emeklileri ihmal edildikleri için kızgın sanırdım, meğer maaş azalınca daha mutlu oluyorlarmış…

26
Reklam

Emeklilere -SSK ve Bağkurlulara- bir hafta aradan sonra yapılan yüzde 5 ek zamma bir emekli olarak sevindiğimi biliyorsunuz.

Yüzde 5’e sevindim ama yeterli bulmadım.

Memur emeklilerinden farklı muamele görmemiz ise beni hala rahatsız ediyor.

AK Parti ile ortağı MHP’nin bu yüzden emeklilerden tepki göreceğini ve iktidarın oylarının azalacağını düşünüyorum.

Daha doğrusu “Düşünüyordum” demem gerekiyor. Çünkü Karar gazetesi ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, emeklilerin durumlarından çok mutlu olduğunu, kanıtını da sunarak, bugünkü yazısında açıklıyor. 

Yazısının sonuna doğru şunu bile yazmış bulunuyor:

Erdoğan emeklilere neden zam yapsın ki? Bence yüzde 5 farka bile gerek yoktu. Nasılsa iki satır vatan-millet-İslam sözü emeklinin oylarını alabiliyor. O vakit zamma ne gerek var?”

Kanıtı ne?

Reklam

TÜİK’in ‘yaşam memnuniyeti çalışması’ kanıt…

AK Parti’nin ilk dönemlerinde, TÜİK verilerine göre, gençler ileri yaştakilerden daha mutlu görünüyormuş; şimdi ise durum tam tersine dönmüş. 2016 sonrasında gençler daha az mutlu, ileri yaş gruptakiler ise gençlerden daha mutlu olduklarını söylüyorlarmış…

İşe bakın siz…

Bir garip durum da eğitim durumunda fark ediliyor. Başlarda yüksek eğitimliler lise ve altı eğitimlilerden çok daha mutlu iken, 2016 sonrasında mutluluk dengesi lise ve altı eğitim alanlar lehine değişiyor…

Ne diyorsunuz?

İşin ilginç tarafı, İbrahim Kahveci bu tür gerçekleri ilk kez kaleme almıyor. Ne zaman emeklilik ve emekliler konusu gündeme taşınsa, devlet kurumlarının verilerine başvurarak, ekonomide hemen her şeyin emekliler aleyhine geliştiğini rakamlarla paylaşıyor.

Son yazısında da aynı veriler var. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bizzat açıkladığı asgari ücret rakamı 17 bin 2 lira. En düşük emekli maaşı ise 10 bin lira oldu, yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla.

Reklam

Arada yarı yarıya diyemesem de bayağı bir fark var, asgari ücret emekli maaşının çok üzerinde.

Oysa, 2007-2016 yılları arasında emekli maaşı asgari ücretin yüzde 20 üzerindeydi.

Ne olduysa oldu, aradan geçen yedi yılda tablo tersine dönüverdi.

“Emekliler mutlu, nasıl olsa bize oy vermekten vazgeçmez” diye düşünülmüş olabilir mi?

Herhalde olmaz.

Karar yazarı, emeklilerin milli gelirden (GSMH) aldığı payın aynı zaman dilimi içerisinde giderek azaldığını da verilerle aktarıyor. 

On yıl içerisinde -2012 ile 2022 arasında- bir emeklinin GSMH içerisindeki payı yüzde 5.34’ten yüzde 2.66’ya düşüvermiş…

Milli gelirden alınan pay yarı yarıya düşer, vaktiyle asgari ücretten bayağı yüksek olan maaşları yüzde 20 azalırken, emeklilerimizin yaşam mutluluğu öncesinden daha fazla arttığına göre, ben de İbrahim Kahveci gibi şaşkınlığımı müsaadenizle buradan paylaşayım:

Ne lüzumu vardı bu son yüzde 5 ek zammın?

Bugünkü gazetelerde, en az emekli maaşının 10 bin lira olarak belirlendiği ve bir hafta arayla yüzde 5 ek zam yapıldığı ile ilgili yeni düzenlemenin TBMM’nin ilgili komisyonunda kabul edildiği haberini okuyacaksınız.

Ummam ama birileri, benim büyük bir mutlulukla yazdığım bu yazımı okuyup kanun teklifi Meclis genel kuruluna geldiğinde, yaptıkları yanlışı anlar ve ek zamdan vazgeçerlerse şaşırmam.

Emeklilerin oyu o zam olmasa da değişmeyecek çünkü.

Resmi veriler öyle söylüyor.

ΩΩΩΩ 

Reklam

26 YORUMLAR

  1. Ya sancılı yada kancı lı olur. Fatih S.M. 500 yıl, Fransızlar 150 yıl önce.. onlar bunlar şunlar derken hepsi büyük bedeller ödedi.
    Şimdi ise vatanını birliği bütünlüğünü korumak savunmak isteyen TC ve Filistin halkının yaşlısı genci kadını çocuğu can veriyor! Batı (tek dişi kalmış canavar) sadece seyrediyor!😡😡😡.
    Madur olan, zarar gören ne yapsa ne etsede zarardan ziyandan kurtulamıyor!
    Emekli sgk lı esnafı asgari ücretlisi bir karmaşa içinde debelenip duruyor.
    Seçtiğin atadığın insanlar sorumluluk üstlenip birlik beraberlik içinde hareket edemiyor, ettirmiyorlar!!!
    Masa kuruluyor, masayı deviren kazanıyor😯. Köprü yol tünel hastane yapılıyor, halk hakkından fazla bedel ödüyor!..
    “Aylıklar eşit olsun ben razıyım bana düşene!..” diyor yurdum insanı!…
    ELE VERİR TALKIMI KENDİ YUTAR SALKIMI
    durumu ile karşılaşıp!!!…
    YİNE BİŞEY YAPAMIYOR!
    YİNEDE BİŞEY YAPMIYOR!😡😡😡
    ((Bir mühür basacaksın zarfa koyup sandığa atacaksın! Be KARDEŞİM))

  2. bir milletin adalet talebi yoksa,
    yolsuzlukla mücadele talebi yoksa,
    ucuz ekmek kuyruklarında bekleşmek kaderi midir?
    ekonomik sorun ahlaki yozlaşmanın bir sonucu maalesef.
    frank herbert’in yazdığı dune serisini okuyorum, bir çöl gezegeni. su neredeyse yok. suyun bu denli yokluğunu hiç hayal edemezdim, insanlar terlerini bile dönüştürecek giysi üretmişler, gerçekten acımasız koşullar. gelecek kuşaklara ne bırakıyoruz belki kurmaca bir eserden yola çıkarak idrak etmek kolaylaşır,
    idrak yolları iltihabı şu sıralar çok yaygın olsa da.
    bizler ise her türlü doğal kaynağın ve insan gücünün olduğu bu zenginlikte böylesi yokluk, böylesi yoksulluk, böylesi yolsuzluk içinde debeleniyoruz.
    biliyorsunuz sayın MB başkanımız istanbuldaki yüksek fiyatlardan dolayı kira ödeyemediği için ailesinin yanında kalıyordu sonra “isteyenin bir yüzü kara tadında” bir çözüm üretildi ve kendisine kira yardımı yapıldı.
    dün de yine kendisiyle ilgili bir haber vardı. anladığım kadarıyla bir çalışan çalışma saatleri konusunda sorun yaşadığı için işten çıkarılmış ve bunu cimere yazmış. buraya kadar bir sorun yok aslında, yani çalıştığımız yerlerin esnek çalışma saatleri talebi olabilir, kabul eden kalır, kabul etmeyen gider ya da gönderilir. doğrudur değildir şöyledir böyledir başka bir tartışma konusu. asıl sorun bu kararı hanımefendinin babasının verdiği iddiası. yine iddiaya göre babasına bir makam ofisi verilmiş, bir makam aracı tahsis edilmiş, bir makam ödeneği de vardır doğal olarak. bunlar doğru mu bilmiyoruz, bir iftiramı yine bilmiyoruz. makul bir açıklaması olabilir ya da yoktur, bilmiyoruz.
    lakin ülkenin ciddi sorunlarından birinin makamlara-odalara-arablara-uçaklara doluşmak olduğunu biliyoruz.
    zaten herkesin “tanıdığı “bir yerlere doluşmuş değil mi?
    her yer kendi çapında bir çiftlik havasında değil mi?
    böylesi bir ifradın sonunda birilerinin yani emeklisinden asgari ücretlisine çiftçisinden işçisine yani milyonların açlık sınırının altında yaşaması kaçınılmaz değil mi?
    erdoğan türkiyesi,
    mutlu emekliler ülkesi…

    • hep eleştiri, hep eleştiri… ( ben bu durumu, eleştirinizi eleştirmiyorum) amma velakin
      1- adalet Talebi elbette olmalı azıyla yetinilmemeli fakat sanki önceden adalet var mıydı diye soruyorlar ( 28 şubat döneminde camii çıkışında hiçbir şey yapmadığım halde 1,5 sene hapis cezasına çarptırıldım…) bana sorarsan önceden yoksa da şimdi daha fazla olmalı ve talep edilmeli
      2- ekonomi önceden çok mu iyiydi diye soruyorlar ( bu durumu eskisi ile kıyas yapıp mazot kuyrukları, banka kuyrukları, memurların pazarda limon satmaları, hastane durumları vs. vs. vs.) dolar olarak dahi asgari ücret eskisine göre daha fazla. bana sorarsan eskiden kötüydü şimdi eskisinden daha iyi demeyeceğim. çok çok daha iyi olmalı eskilerin yapmadıklarını yapıyor olmaları bir maharet değil diyeceğim…
      Verdiğiniz örneklere karşı o kadar çok yanıt uzatılabilir ki; ( zaten diğer kıymetli yorumcular bunu yapıyor)
      yalnız kısır döngü olan ve anlatılamayan nokta şu …Vallahi ! herkes daha iyisini ister fakat mevcutlar içinde daha iyisinin olduğu düşünülemiyor ( ve millet ittifakını oluşturan bileşenlerin parçalanma şekli atomu parçalatan bilim adamlarını bile hayrete düşürmüştür) son durumlarda, seçmenlere iyi ki başa getirtmemişiz dedirttiler.
      velhasıl kelam… daha iyi bir muhalefet çıkaramamak ta bu milletin ayıbıdır…
      sütün kaymağı sütten çıkar…

      • yavuz kardeş seni bu kafalar anlamaz…boşuna konuşuyon……..
        daha iyi bir muhalefet çıkaramamak ta bu milletin ayıbıdır…
        😂😂daha bu kafalarda en azından hayasını kabullenip ya kendimize miliiyetci muhafazakar diyen bizler nasıl PKK kandilin adayına destek verdik diye bir özeleştiri yapamıyorlar.veya bunu bir hata olarak bile görmüyorlar.bunlara ne anlatacan..o yüzden boşuna çene yormak uluyor….😂😂bende artık daha yormuyaca m….sana tavsiye sende yorma😂..buraya yazacağina otur kitap oku..çunki ben öyle yapacam….çunki burdaki fikri sabitleri değiştiremezsin…sizlere elveda.😂bilelerek veya bilmeyerek kalbini kırdığım olmuşssa haklarını helal etsinler etsinler..

  3. Eskiden enflasyon oranında otomatik zamlar yapılırdı, kimse de duymazdı şikayet de etmezdi. Son zamanlarda sistem öyle bozuldu ki artık enflasyon da yalandan açıklanıyor, zamlar da uzun pazarlıklarla oluyor, olmadı yukarıdan emirle iki puan daha ekleniyor falan. Yani bu nasıl bir rezalettir diyen kimse de yok, hesap soracak kimse de yok. Bir kişi var diyorlar ama ona ulaşmak da imkansız. Ağlamaya devam emekliler. Yeterince ağlar bağırır çağırırsanız belki bir duyan da olur. Yalnız bütün aldığınız alacağınız seçime kadar. Ondan sonra tekrar bayır aşağı yuvarlanacaksınız ona göre.

  4. Emekliyim. Üç kuruş fazla alacağım diye, başta PKK ve FETÖ terör örgütü ile amansız bir mücadele yürüten ve ülkemizi birlik ve bütünlüğü için aralıksız çalışan ve karşısındada iktidara geldiklerinde ülkeyi başta Amerika çıkarlarına uygun dizayn edeceği hissi uyandıran muhalefet olduğu sürece Sayın Cumhurbaşkanımıza desteğim devam edecektir.

    • Sizden kesilen paraların nerelere harcandığını öğrenince ne diyeceğiniz merak ediyorum.
      Başörtüsü için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ne dediklerini buradan yazmama rağmen öğrenmediğiniz anlaşılıyor.
      Yada okumuşsanız okuduğunuzu anlamadığınız.

  5. Vatan Millet Sakarya

    Ben de maaşlara, asgari ücrete zam yapan, emeklilik yaşını düşüren hükümetleri severim ama bir de işin gerçek tarafı var. Aslında sayın yazara geçenlerde sormuştum ama cevap vermedi. Onun yerine akp ye bir darbe vurabilirmiyim yazıları devam ediyor.
    Sorum şu idi; bu gün en düşük maaş alan emekli 2002 de kaç dolar alıyordu. Yani dolar bazında maaşı düşen emekli var mı? Kesin inançlı değilim, tabiki dolar bazında maaşı düşen haklıdır. Her konuda dolar bazlı karşılaştırmaya bayılan muhalefet niçin bu konuda bir kelime dahi etmiyor. Tek şikayet asgari ücretli çalışanların maaşının kendilerini geçtiği yahut, en az alanın maaşının kendi maaşlarına yaklaştığı. Yani onlara da vermeyin muhabbeti.
    Neşse bunlar boş iş, asıl soru hükümet 11.000 tl vermek yerine niye 10000 tl verdi. Yani 11 bin yahut 17 bin tl veremez miydi. Seçimler de bu kadar yaklaşmışken, hangi akıllı hükümet olsa kesenin ağzını açardı. Recep Tayyip Erdoğan yahut herhangi bir hükümet bunu yapmadı ise ülkeyi düşünüyor demektir. Yani hükümet dizginleri sağlam tutup enflasyonu düşürmekte kararlı. AK parti 25 yıllık iktidarı yeterli görmemiş 2028 seçimlerine şimdiden hazırlanıyor. Sayın yazar da 2028 yılında hala millet boğazdan balık avlayıp ekonomik zorluğu hissetmiyor yazıları yazmaya devam edecek.

    • kuşkusuz, ekonomide tercih edilen yanlış kararlar, yapılan astronomik israflar, döviz üzerinden müteahhitlere verilen ödemeler ve teminatlar, 5 yerden maaş alan bürokratlar, adil toplanacak vergiler yerine,
      dar gelirlinin boğazından keserek enflasyonu düşürmek
      en mantıklısı.
      elhamdülillah, hükümetimize de böylesi yakışır:)))

  6. GERÇEK ZAM % 33, KAYIP 695 TL
    SSK ve Bağ-Kur emeklilerine en düşük emekli maaşı sonuç olarak 7500 liradan 10.000 liraya
    yükseltilmedi mi?
    Bu oran %33 değil mi?
    Daha önce SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 37,57 oranında zam yapılacağı açıklanmıştı.
    7500 TL’nin %37,57’si 2817’yi toplayınca 10.317 TL etmiyor mu?
    %5yükseltildiği açıklanan oran %42,6’ya göre hesap edersek; 7.500 TL’nin %42,6’sı 3195 TL’yi toplarsak “10.695 TL” etmiyor mu?
    Evet açıklanana göre bile, “695 TL’yi” emekliden alıp
    ihale çetelerine vermemişler mi?

  7. Hayreti mucib ve kafasındakileri görünce Bediüzzamanı daha iyi anlamaya başladım…Nursi diyorki ….
    Dokuz-on sene evveldeki Eski Said, bir mikdar siyasete girdi.
    Belki siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet edeceğim diye beyhude yoruldu..diyor…bakıyorum ne dersek diyelim hala mantık ve akla ters şeyleri hala savunuyor…
    ve diyorki
    Bir zaman, bu garazkârane tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki, mütedeyyin bir ehl-i ilim, fikr-i siyasisine muhalif bir âlim-i salihi, tekfir derecesinde tezyif etti. Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârane medhetti.”
    Ve bunlarıda aynen aklımızla görünce aynen Bediüzzaman gibi
    Beyhude çene çalmak manasızdır… dedim…sizlere siyah gözlüğünüzde karamsar günler…çunki kimse fikrinde vazgeçmiyor..doğruya doğru demiyor…inat ve tarafgirlik hükmediyor…😂hakkaten boşuna çene çalmak manasız….

  8. 40 yaşında emekli olmuş, 30 yıldır emekli maaşı alıyor, sağlık bedava, toplu taşım bedava, bakacağı kimse yok. Çoğu evini almış, borcu yok. Eh memnun olmamak için de hiç bir sebep yok. En büyük harcaması mutfak. O da idare ediyor. Kanaat sahibi emekli, evden camiye gidip geliyor. Dünyayı gezeyim dolaşayım, lüks harcamalar yapayım gibi hevesleri de yok. Böyle olunca emekliden mutlusu da yok.

    Çoğu ileri ülkelerde bu şartlar yok. Emekli olabilmek için insanlar 60-70’lere kadar çalışıyorlar. Emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyorlar. Sağlık harcamaları çok fazla. Şartları da bizimkilerden çok daha mükemmel değil.

    Sadece iki rakam vererek gerçeği anlamak kolay değil bir köşe yazısı ile. Derinlikli araştırmalar da bizim işimiz değil zaten.

    Burada asıl problem emeklilik sisteminin eşitliksiz olması. Hala memur işçi Bağkur ayrımı olması. Bir tek SGK varsa neden hala ayrı zamlar ve şartlar söz konusu farklı gruplar için. İdare bunu halletmeyi beceremedi. İsmi birleştirdi ama uygulamada yaya kaldı. Bir de erken emeklilik problemi. 40 yaşında emekli edip 40 yıl maaş ve bedava sağlık hizmeti vermek akıllı bir çözüm değil. Sistem sürekli açıkta ve kapanmayacak, emeklinin pastadan alacağı pay da nüfus yaşlandıkça artacak.

  9. Bugünkü durumda asgari ücret ile emekli aylıklarını (sosyal yardım kelimelerini muhalefet kendi annamaktan aciz) karşılaştırmak! siyasettende, ekonomi dende anlamayan bir yönetmeye talip kadro! pürtletti ülkede.
    Geçmiş 20-25 yılda ne olduğunu, kimlerin ne ödemeler vb ile emeklilik hakkı kazandığını!..
    Bu kadar çok yaşlı aylığı özürlü aylığı yetim dul vb ayloklarının alındığı!….
    (Her neyse annamayana sivri sinek saz)
    Demem şu ki,
    Bu kadar sosyal GÜVENLİK HAKKINDAN mahrum kalmak! kalmış olmak!!..
    (Bir ara Kılıçtaroülu annamıştı olayı -ev hanımlarını vs sigortalı hikayesi!..)
    -halkın aldığı tüm sosyal yardım vb ödemeleri EMEKLİ AYLIĞI! olarak algılama algılatma isteği!..
    Yani, asgari ücretin yüksek olması zaruri: asgari ücret ile çalışmanın temeli,
    “bu iş kısa süreli ve ağır iş!”
    Bu nedenle bedeli de az olmamalı!!
    Olayıdır!
    Çalışanların (hemde meslekli diplomalı!!😡)
    Yarısı asgari ücret ile çalıştırılıyorsa eğer!!
    BU YİNE K.KILIÇTAROĞLU nun ayıbı🤗.
    Çünkü sigorta müdürü o idi😯
    (ben değil🤣🤣🤣).

    • Iyide atilla basbakan onaylamadan kilictaroglu Ne yapabilir. ? Sende ssk yi batirdi yalanina inandin oysa mudur ssk yi nasil batiriyor ?siyasiler karar veriyor kimin kac yasinda emekli olacagina kac tl alacagina bir atanan mudur Ne yapabilir ancak zimmetine para gecirir e oda Yok ben duymadim arkadas bir kizilay baskani milletin verdigi bedava kani bile satiyor milletin hayr ettigi cadir bedava vermesi gerekirken satiyor hemde itiraf ediyor birileri ulkeyi ben ekonomistim diye ucurdu e ses Yok millette ben bu milletten birsey olmaz ulkede bøyle ciftlik gibi yønetilir.

  10. % 5 farka gelene kadar yapılan çok fazla haksızlıklar var. Dün cimer e bir yazı yazdım. Dikkate alırlar mı bilemiyorum. 1983 girişliyim. 6668 iş günüm var ve hep tavandan yattı. Ama 1999 kanunundan etkilenerek kademeli emekli maaşı bağlandığı için düşük maaş bağlandı. Ama EYT kazanılmış hak diye verdiler. Benden fazla maaş alıyorlar. Üstelik 3600 -5000 bandında prim günü yatıranlarda bunun içinde. Bu durumda biz mağduruz. Kimse bu konudan bahsetmiyor. Kazanılmış hak ise bizimki de kazanılmış hak. 3 kere sgk ya itiraz dilekçesi ile başvurdum. En son da dün bakanlığa bir yazı yazdım. Sonuç olacak mı? Sanmıyorum. Bütün bunların yanında % 5 fark ne ki.

    • Sistemi basitleştirmekten acizler. Prim gün sayısı ve yatırılan prime bağlı tek bir formül olmalı. Herkes ne yatırıp ne alacağını en basit haliyle görebilmeli ve online hesaplayabilmeli. Verilen zamlar da herkese eşit olmalı. Bu rezalete bir son verilmeli. Eşit olmalı sistem. Sizin yaptığınız gibi bireysel şikayetlerin bir anlamı yok. Hepsi üstü örtülür cevap da verilmez. Bu konu bir hukuki dava meselesi. Meslek örgütleri dava açmalı ve tüm mağdurların hakkını aramalı. Ama bizde öyle bir hukuk anlayışı ve arayışı da yok maalesef. Mağdursunuz mağdur kalacaksınız.

  11. Adalet zedelenmiştir. Bu yaklaşım hiçbir şekilde izah edilemez sen tüm emeklileri sağlıkta birleştirdin. Sosyal devlet adil olmayı gerektirir. Kafana göre memura 8 bin Tl ek ücret verdin dengeleri bozdun. Emekliye de verseydin bu sıkıntı olmayacaktı. Herkes ekmek ,peyniri, zeytini, kira parasını aynı paradan ödüyor az alana bir indirim yapmıyorlar.
    Bence bürokratlar Çumhurbaşkanını kandırıyor.
    Adalet yoksa huzur olmaz. Siz çocuklarınıza harçlık verirken ayırım yapabilirmisiniz.?

  12. Başta ben de şaşırmıştım. Sonra üzerinde düşündüm ve dedim ki; bu olanın sebebi hikmeti ne ola? Emeklilerimiz geliri azaldığı halde nasıl mutlu olabiliyorlar?

    El cevap: Bir kısım emeklilerimiz özellikle yaşı genç olanlar asgari ücretle çalışıyor. Yani asgari ücret artı emekli maaşı alanlar. İlaveten emekli olan esnaf, küçük esnaf ve muhtarları da buraya ekleyebiliriz.

    İkincisi, biraz daha yaşlılar bunlarda dünyalık telaşeyi atlatmış kızını oğlunu evermiş camiden eve evden camiye ve cami dernek odasında müşterek çayını çorbasını arada bir ziyafetini yapabilen sosyal! bir ortama sahip emekliler.

    Üçüncüsü, daha yaşlılar bunlar daha çok kırsalda, köyde yaşayıpta yazı köyde kışı Toki sayesinde veya mütahitten edindiği mütevazi dairesinde geçirenler. (Daha varlıklılar yazlıklarda)

    Dördüncüsü, diğer emeklilerimiz ve tüm emeklilerimizi kapsayacak şekilde rıza makamına erişenler. Yani “ne varlığına sevinirim, ne yokluğuna erinirim.” mertebesinde olanlar.

    Bu saydığım şartları taşıyan her bir emeklimizin mutlu olmaması için bir neden var mı?

    Fakat benim en çok önemsediğim dördüncü maddedir. Bu makamdaki emeklilerimize ancak gıbtayla bakılabilir.

    Gözleme dayalı düşüncelerim bu şekilde, yanılıyor muyum? Bilmem.

  13. Celladına âşık ise bir millet , Ister ezanı isterse çanı dinlet;
    Sürü gibi gidiyorsa ardından,
    Müstehaktır ona her türlü zillet .
    Ömer Hayyam

    • ….
      Yapsan bir türlü yapmasan bir türlü, emekliye zam,
      Aşık olunur da, celladına olunur mu ey Hayyam!
      …..
      Hem hevâ üzre seyr eder taht-ı Süleyman
      Ol saltanatın yeller eser yerinde şimdi toz duman!

      Bu dünyada hırs-ı nefsinle gaflete düşmeyesin ey kişi!
      Bir düşün! kimler geldi geçti o tahttan, lider eskisi….

      Yakanın ilk düğmeleri gafletle bir iliklenmeye görsün,
      Sonrakilerde iki yaka bir araya gelmez, Allah kolaylık versin!

      İlk düğmeleri yanlış iliklemiş mesela, rahmetli “Paşamız”,
      Kayıtsız şartsız aşık olanlarca hala en elverişli maşamız!

      “Batı” dedi de ezberine, Bilim kültürüne odaklanamadı!
      Yurt sathında tüm millet topyekün bilimle kalkınamadı!

      Enönceleyemedi Bilim-Teknik düğmelerini kayıtsız şartsız,
      Emsallerinden çok geri kaldı şu ülke, ne kadar bahtsız!

      Kılık kıyafete öncelikle, bu iş “çantada keklik” sandı,
      Eften püften bir takım şeylerle nesillerin beyni yıkandı!
      ….

      • ……
        Gittiğin yerde mutlu musun merak içindeyim ey Hayyam?
        “And olunan zaman” yen nesillerden almakta adeta intikam….

        Aklı başında liderler gelmedi bir türlü, Allah rızasına uygun,
        Belli ki sen de zaman zaman nefsinle aynı şeytana uydun!

        Diplomatik olamadın! kötü örnek olmak gibi bir halt yemiştin!
        “İçerim” kendimden geçerim “günah benim kime ne” demiştin,

        Kötü örnek olmakla, başkalarının günahını da yüklendin gittin,
        Görünen o ki mahalle baskısına isyan etmek için kaybettin!

        Aynı tür baskılar devam etmekte, tozu dumana katan katana,
        Diğer yandan “müslüman mahallesinde salyangoz” satan satana….
        …..

        • ….
          Hak ve Batıl savaşı devam ediyor aynı fındık çekirdeği ovasında,
          Geri kaldı ülke lakin Bilim-Teknik konusu gibi devasa davasında!
          …..

  14. Sayın yazar, emeklilere yılda iki kez ödenen bayram ikramiyelerini alırken de böyle nazlanıyor mu acaba?

    • Bayram ikramiyesi de bir seçim sırasında ağız yarışı ile gelmişti. EYT’te kıyak gibi. Emekliye böyle yardımlar dağıtmak hoş elbette ama sistemsizliğin de bir göstergesi. İnsanların ağzına iki kaşık bal verip bize oy verin politikası. Sistem hala eşitliksiz. 5 ona 10 buna. Olmadı sana iki daha. Böyle saçma sistemde böyle saçma uygulamalar işte. Rakamlar ortada bakmak isteyene. Sisteme giren çıkan belli. Ama nedense kimin gücü yeterse ona biraz fazla diğerine biraz az. Eşitliksiz, adaletsiz, kayırmacı bir sistem bu. O yüzden dikiş tutmuyor. Bir yerden patlak veriyor sürekli.

    • ikramiye de kılıçdaroğlunun gündeme getirmesiyle oldu.
      yoksa bu iktidarın öyle bir gündemi olmazdı.
      bakalım 2000 tl ikramiye kaça çıkacak.

  15. Nasılsa iki satır vatan-millet-İslam sözü emeklinin oylarını alabiliyor..
    hala cehape kafası…
    .vatan millet islam sadece iktidara tapulu sözler mi..muhalefet kullanmıyormu bu sözleri..onlar da kullansın ve kullanıyorlar da …. insanları ikna etsin..demekki muhalefet vatan..millet..islam sözlerinde yeterince inandırıcı değil.ama bu kafalara göre bunu tartışmak kabullenmek imkansız.bunu kabullenmek yerine birde iktidar daha maharetli deyip işin içinden sıyrılmazlar mı:)))deve kuşu gibi kafanı kuma sok..::)))
    ayrıca bu kafa yani….Nasılsa iki satır vatan-millet-İslam sözü emeklinin oylarını alabiliyor..milleti aptal yerine koymak…yine milleti suçlamak. ya bunları muhalefette kullanmıyormu..muhalefet te vatan millet islam diyor…hatta ittifak grubu adıda MİLLET ittifakı idi.millet niye ekonomik krizle boğuşmak zorunda kaldığı iktidara hala inanıyor da muhalefete inanmıyor.cevap bu kafaya göre suçlu millet ..cahil..eğitimsiz..
    bu kafayı gördükce hem gülüyorum….hemde Elhamdülillah diyorum…iyiki bu kafa gerçekleri görmüyor..
    kendimi gönül dağındaki kalbur la güneş taşıyan adam gibi hissediyom..:)))boşunaaaaa..
    ne inanırsanız inanın.:::))))))sıkıldım…ne siz ne de ben laf anlıyoruz…
    sonuç….hisler akıl ve mantığın önüne geçince ….ne anlatırsan anlat…

Yoruma kapalı.