‘‘Allah herkesin gönlüne göre versin’’ duası bayramlara çok yakışıyor.
Kıbrıs’ta yaşayanlar ‘‘Anavatanın cumhurbaşkanı bayram öncesi büyük bir müjdeyle gelecek’’ haberini işittiklerinde gönüllerinden ne geçmiş olabilir?
Hangi büyük müjde?
O ‘büyük müjde’nin ne olduğunu dün öğrendik…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın günler öncesinden sözünü ettiği ‘büyük müjde’ meğer Kıbrıs’a da bir cumhurbaşkanlığı külliyesi inşa etmek imiş.
Adaya iner inmez müjdesini şu sözlerle açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın ne doğru dürüst bir parlamento binası var ne de Cumhurbaşkanlığı binası var. Biz bunu KKTC’ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin proje çalışmaları bitti. İnşasına da yakında başlıyoruz. 500 dönüm arazide hem külliyeleri yapacağız hem de millet bahçesi gerçekleştirmek istiyoruz. Gönlümden şu geçiyor: Devlet olmanın işte ifadesi budur. Bunu bu projeyi hayata geçirmek suretiyle nasıl bir Kuzey Kıbrıs, Kıbrıs Türklerine ait bir devlet varmış, bunu birilerinin görmesi lazım.”
Dün Kıbrıs için sarf edilmiş sözler, aynı zamanda kendisinin Cumhurbaşkanı olduğu ilk günden beri tartışma gündemine girmiş olan ülkemizdeki ‘külliye’ varlığını da açıklamaya yarıyor.
Devletin büyüklüğü devlete ait yapıların büyüklüğüyle de ilgili.
Büyük devletin büyük cumhurbaşkanlığı külliyesi olur.
Anlayış bu olunca, bugüne kadar Kıbrıs bu ölçüye pek uymuyordu.
Tıpkı şimdi hangi işleve tahsis edildiğini bilmediğim Çankaya Köşkü’nün ancak tevazu ile tanımlanabilecek havasının da ‘yeni Türkiye’ye uymadığı gibi…
Yazımın başına koyduğum fotoğraf ‘doğru dürüst olmadığı’ bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ifade edilmiş olan Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı Konutu’nda çekildi. ‘Kıbrıs davası’ denildiğinde ilk akla gelen isim olan, KKTC’nin ilk cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın daveti üzerine gittiğim bir ziyaretten mütevazı bir anı fotoğrafı.
Orada rahmetli Denktaş pek çok sorundan söz etmişti bana, ancak o sorunlar arasında kendisinin ikamet ettiği konutun yetersizliği yoktu.
Tevazu çok yakışıyordu Kıbrıs’a ve cumhurbaşkanına…
Daha sonra Mehmet Ali Talat, Derviş Eroğlu ve Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanlıkları döneminde de Kıbrıs’a gidip görüşlerini kendi ağızlarından dinlediğim seferlerim oldu.
Hep aynı konutta kabul edildim.
Görüşmelerden sonra ilk Denktaş’ın davetinde yakaladığım tevazuyu o sıradaki cumhurbaşkanı için de düşündüğümü hatırlıyorum.
Mütevazı insanlardı Kıbrıs’ın benim tanıdığım cumhurbaşkanları…
Bir keresinde karşı tarafa geçip Rum tarafının cumhurbaşkanlığı konutunda bir tanıtım toplantısına da katılmıştım. Şaşaalı bir saray havasında mıydı orası? Aklımda pek öyle kalmamış…
Sanıyorum Kıbrıs’ta yaşayanlar ‘Türkiye’den gelecek büyük müjde’ haberini işittiklerinde bunun ‘külliye’ inşası olabileceğini akıllarının ucundan bile geçirmemişlerdir.
‘Müjde’, öyle sanıyorum ki, onlar üzerinde de ‘sürpriz’ etkisi yapmıştır.
Bugün kurban bayramının ve uzun bayram tatilinin ilk günü.
Tatilini geçirmek için Kıbrıs’ı tercih edenler için, bu, şimdiki ‘Cumhurbaşkanlığı Konutu’nu dışarıdan da olsa görmek için son fırsat olabilir.
Önünden geçerken binanın mütevazı görüntüsüne şaşırmasınlar.
Bayramınız kutlu olsun.
Allah herkesin gönlüne göre versin.
ΩΩΩΩ