Muhalefet liderleri son buluşmalarında ülkeye ‘herkesin cumhurbaşkanı’ taahhüdünde bulundu 

21
Reklam

Millet İttifakı’nı oluşturan altı partinin liderleri dün akşam bir kez daha bir araya geldi. Saadet Partisi evsahipliğinde gerçekleşen buluşmalarından, kamuoyuna ‘hedef birlikteliği’ teminatı sunan bir ortak açıklama çıktı. Altı partinin birlikteliğine önem verenler herhalde memnun kalmışlardır.

Konuya olumlu yaklaşanlar giderek azalıyor görebildiğim kadarıyla; ben olumlu yaklaşan azınlıktanım. Her buluşma gibi bunu da merakla bekledim, yaptıkları açıklamayı da dikkatle okudum.

Açıklamalarından liderlerin de kendilerine ve buluşmalarına dönük ilgi azlığının farkında oldukları anlaşılıyor.

“Merak etmeyin, her şey yolunda” anlamına geliyor son açıklama.

Birbirleri arasında benzerliklerin farklılıklardan daha az olduğu altı parti söz konusu. Diğerlerini bir tarafa bırakalım, o masada en kalabalık taraftar kitlesi bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile taraftarı en az olduğunu düşünmemiz gereken Demokrat Parti’yi (DP) ele alalım. Bu iki parti, tarihsel olarak, Türk siyasi hayatında hep birbirlerine rakip olmuşlardır.

Şimdi ise, CHP ve DP liderleri altı partinin temsil edildiği masada buluşuyor, toplantının ardından kamuoyuna açıklanan ortak metne imza atabiliyorlar.  

Anketlere yansıyan oranlara göre, ‘6’lı masa’ en fazla İYİ Parti’ye yarıyor.

Dünkü buluşmaya evsahipliği yapan Saadet Partisi ile DEVA ve Gelecek partileri bu birliktelikten siyaseten fazla bir çıkar sağlayamadılar.

Reklam

Son seçimde ortak hareket eden muhalefet partileri, ittifak sisteminin sağladığı kolaylıkla oyları bir arada sayıldığı için, Meclis’te temsil edilmede birlikteliklerinin yararını görmüşlerdi; ancak iktidar çıkardığı seçim yasasıyla ittifakların sağladığı bu kolaylığı ortadan kaldırıverdi.

Artık ittifakların, yeni yasanın öngördüğü %7 oranına ulaşamadıkları takdirde, partilere seçimlerde bir yararı yok.  

Zaten ‘6’lı masa’yı önemli kılan da, partileri bir arada tutanın, kendi siyasi çıkar hesapları olmayışı.

O masada buluşmaların sonrasında açıklanan metinlere yansıyan, ülkenin hemen her alanda derhal uzaklaşılması gereken ciddi sıkıntılara düçar olduğu tespitidir. Partiler her konuda benzer çözümlere sahip olmasalar da, mevcut iktidarın sandıkta sona ermesi ve sorunların temelinde yattığı bilinen ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’nin değişmesi konularında uzlaşmış durumdalar.

Yeterli mi?

Hala görüşmelerini devam ettirdiklerine göre, bu kadarını hiç değilse şimdilik yeterli görüyor altı parti…

“Şimdilik” dememin sebebi, seçimde kimi cumhurbaşkanı adayı göstereceklerini şu ana kadar görüşmediklerini varsaydığım için… Her parti, günü geldiğinde, aday belirlemede etkili olmayı önemsiyor gibi…

Aday belirlenirken daha çok sayıyı temsil eden parti/ler kendi tercihlerini onaylamaya diğerlerini ikna edebilecekler mi?

Reklam

Oyveren kitlesi daha az olan partilerin aday belirlemede etkin olma arzusu sonuç alabilecek mi?

Diyelim altı parti bir isim üzerinde birleşti, altı partinin taraftar kitleleri bir bütün halinde o adaya oy verebilecek mi?

Henüz bu soruların cevabını verebilecek durumda değiliz.

Son açıklamada, yukarıdaki soruları geçersiz kılmaya yetmese bile, konunun liderler düzeyinde hassasiyetle ele alınacağına dair bir paragraf bulunuyor.

Okuyalım:

“Milletimiz emin olsun; ortak Cumhurbaşkanı adayımız hem ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı’ hem de sadece bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilere oy verenlerin değil, ‘Herkesin Cumhurbaşkanı’ olacaktır.”

Güzel.

‘Herkesin cumhurbaşkanı’ gibi iddialı bir sıfatı hak edecek kim var?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi çok açık ifade etmese de, partisinin öndegelenleri gözünde aday. CHP yönetiminden bildik isimlerin hepsi ısrarla “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’dur” deyip duruyorlar.

Kılıçdaroğlu ‘herkesin adayı’ olabilir mi?

İYİ Parti lideri sürecin başında “Ben yeni dönemde başbakan olacağım” açıklamasıyla kendisini cumhurbaşkanlığı yarışından geri çekmişti; ancak partilileri giderek dozu artan biçimde “Meral Akşener neden olmasın?” sorusunu gündeme taşıyorlar.    

Meral Akşener de, kamuoyu yoklamalarında partisinin bugünkünden daha ileride çıkacağı günü beklediği izlenimi veriyor.

Peki, o gün geldiğinde, İYİ Parti “Partimizin adayı genel başkanımızdır” dediğinde ‘herkesin adayı’ o mu olacak?

Herkes her şey olabilir, kimseyi küçümsemiyorum; ancak ‘herkesin adayı’ iddialı sıfatını kullananlar, bunu yapmakla, kendilerini tercih dışı bırakmış oluyorlar. 

Daha önceki buluşmadan sonra bir temennimi paylaşmıştım.

Liderlerin her birinin aylık buluşmaya adaylığı düşünülebilecek birini yanlarına alarak katılmasıydı o temenni.

Kamuoyu liderleri tanıyor ve kendi kitleleri onlara ‘muhtemel aday’ gözüyle bakıyor; peki de acaba onlar nasıl birinin ‘herkesin adayı’ olabileceğini düşünüyorlar?

Görelim ve o kişiler üzerinde düşünelim.

Sonunda o kişilerden biri aday yapılmasa bile ‘cumhurbaşkanı olabilecek kişiler’ kamuoyunun önüne  çıkmış olur.

Turgut Özal, cumhurbaşkanlığına adaylığını açıkladığında, kendisinden sonra partisinin başına gelecek ve başbakanlığı üstlenebilecek kişi olarak 18 aday ismi açıklamıştı. Sonunda 18 aday arasında ismi geçmeyen Yıldırım Akbulut’u başbakan atamıştı.

Ülkemizde darbeler kötü geleneğini başlatmış 27 Mayıs (1960) sonrasında siyasi hayata geçildiğinde, DP’nin yerine kurulan Adalet Partisi, Ord. Prof. Ali Fuat Başgil’i cumhurbaşkanı adayı göstermek istemişti. Askerler buna geçit vermedi, fakat kamuoyu öyle bir isim telaffuz edildiği için, askerlerin tercihini hiç benimsemedi.

Altı liderin bizlere ‘herkesin cumhurbaşkanı’ borcu var.

ΩΩΩΩ

Reklam

21 YORUMLAR

  1. Cüneyt özdemir 6 lı masa olayını çözümlemiş

    https://youtu.be/Tmgt9jaVy8I

    “””Bize gibi gelip bize oy vereceksiniz. Neden? Çünkü biz Erdoğan’a karşıyız. Peki sizin lideriniz kim? Önemli değil aramızdan birini seçeceğiz, siz de gelip eşek gibi bize oy vereceksiniz. ‘Abi adaylar var biz birilerini istiyoruz.’ Hayır biz kimi istersek ona vereceksiniz. Erdoğan’dan kurtulmak mı istiyorsunuz bize mahkumsunuz. Bunun adı bu. Bize de sorsanız hani. O sizi ilgilendirmez, oraya ceketimizi koysak oy vereceksiniz.””

    Adam durumu özetlemiş abi.

  2. Dünden kalan konuya bir ilave;
    *****
    H.B. 22 Ağustos 2022 At 17:25
    Yani, CHP iş başına gelse ve 600 binin bugünkü eşdeğerini Pakistan ve Bengaldeş’ halkına ödese o müslümanların hakkı asla ödenmez, ‘KUL HAKKI’dır! O müslümanlar hayal kırıkĺığı ile göçtüler!
    *****

    Peki CHP’nin hiç mi şansı yok? Algılar dünyasında, zafiyetlerin giderilmesi konusunda herşeyin reçetesi, herşeyi kuşatan “Akıl*İman Sentezi” kapsamında “artık vakit çok geç” diye bir şey yoktur. Ümitsizlik yoktur..

    CHP’nin oyunu arttıramamasının önemli sebeplerinden biri, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Paşamızın sadece askeri başarılarını değil askerlik sonrasındaki DiN’e dokunan hatalarını, ihtiras ve nefsinin maskelemesiyle önceliklerini görememedeki ve ülkenin topyekün kalkınmasına değil geri kalmasına sebep olan hatalarıyla ilgilidir. Örneğin, ana muhalefet koalisyon cephesindeki oy oranıyla en önemli parti CHP ekip arkadaşlarıyla iktidara gelse ve dese ki;

    “Millet cephesi olarak milletten özür diliyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan beri adeta sırtımızda kamburla geliyoruz. Yeter artık, Kurtuluş Savaşı önderimiz “M. Kemal Atatürk Paşamız”ın hatalarını da kabul ediyoruz. Bu dönemde hep birlikte tarihi hataların telafisine de çalışacağız. Sevabıyla, günahıyla, bu milletin kutuplarını teşkil eden ana kesimlerin, bu iktidarın ülkenin her bireyi ile kenetlenmesinin, geçmiş ile barışmasının vakti gelmiştir…

    • …. Bunun için “Meclise Önerge” vereceğiz. Merkezi İstanbul’da veya bizim parti olarak tercihimiz Ankara’da olan bir “Halifelik Enstitüsü” kurulmasına önderlik edeceğiz. Ancak, geçenlerde Diyanetten fetva veren, kapesitesi şüpheli kişileri “Halifelik” gibi önemli bir makamda görmek istemiyoruz. Bu makamda sadece ilahiyatta değil eşyanın tabiatıyle ilgili temel bilimlerde doktoralı olan ve dünya literatüründeki emsalleri arasında kendini kabul ettirmiş insan kaynaklarımızdan birini görmek istiyoruz. Bu makam kendini isbat etmiş olmak kaydıyla liyakat sahibi ancak başka ülkelerden gelebilecek tüm adaylara da açıktır, ancak kendi dillerinin yanısıra Türkçe-Kürtçe bilmek/zamanla öğrenmek şartı da vardır”

      dese, ne olur? Eminim belli kesimler hop kalkar, hop oturur ama bir anket yapılsa büyük çoğunluk bunu destekler. Böyle bir makamın/ofisin amaçları arasında hiçbir siyasi hükümete müdahele olmayacağının “İslam Alemi”nin sorunlarına çözüm üretme, sağlıklı bilgi transferi ve dayanışma merkezi olduğunun altı çizilmeli. Ve dönüşümlü seçimlerle İslam Aleminden, mezhepler-üstü seçkin bir komite tabanıyla sinerjik bir işbirliği içersinde “Akıl*İman Sentezi” esasına göre aynı merkezde faaliyet göstereceği de vurgulanmalı. Böyle bir projeye dünyada hiç kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum.

  3. Son günlerde nler neler olmuş.
    Annesi ailece Türk vatandaşlığından çikip Türkiyeyi ABD ye şikayet edip iltica. etmiş olan ailenın kizlarinin ikiside yabancilar ile evleniyor.

    Anne Türk olmayan biri ile evlenip
    Allah bağışlasın 2 kız evladi dünyaya getirdikten sonra eşinden ayrılmış.
    Anne Türk vatandaşı olmamasına rağmen MSP den Millet vekili olup yemin etmek için meclise gelince hali ile vatandaş olmadığı için TBMM kovulmuş.
    Daha sonra Anne ABD de bize Türkiyede
    Zülüm yapiyorlar diye bir taraftan TVleri dolaşıp diyer taraftan sokaklarda başörtülüleri el
    ele tutturup K metrelerce uzunlikta gösteri yaptırmış değil Yaptırdı bunlara ben yakından şahit oldum.

    Şimdi Türk olmayan bir babadan Türk vatandaşlığından çıkmış bir anadan ABD de ABD vatandaşı olarak dünyaya gemiş.
    İki kelimeyi bir arada konuşamiyan (not: 15 Temmuz Allahın lütfü darbesinden hemen sonra abdli bir imama ingilizce olarak verdiği raportajdan biliyorumn)
    TCde Adam kalmamış gibi yabanci uyruklu Türk vatandaşı 23 yaşlarında ailece enerjilerini Türkiyeyi kötüliyerek harcamış ailenin torununu TC Cumhur Başkanına Danişnan olarak ATANAN torundan dün aralarında AKP hükümetlerinde Baş bakan Diş işleri ve çeşitli bakanlık yapmış Muhalefet liderlerini resimleri eşliğinde VATAN HAINI ILAN EDEREK tehdit ve hakaret eden birisi halen daha Sarayda ve hiç kimseden en ufak bir tepki gelmezken Twitter o resimleri kaldırmış.
    Mış mış mış mişmışlarla dolu.
    Bizim vergilerimizi har vurup harnan savuran saray Residentlerine neden kımsenın gıkı çikmiyor.
    Eğer bu danışman gibi bir danışma 3.dünya ülkelerinde olsaydı dahi halk onu orada bir dakika durdurmazdılar.
    Vatan Severlere
    Bakın adamla hem Türkiyenin hazinesini abdeye yatırm yapiyorlar hemde bizim paramızla hakaret edip bizleri tehdit ediyorlar.

  4. Sayın yazar
    Moralinizi yüksek tutun, heyacanınızı kaybetmeyin az kaldı biraz sabır. Ne demişler aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş. Sakla samanı gelir zamanı damlaya damlaya göl olur. Vs.vs…..
    Atalar boşa laf söylememişler. Her daim güncel sözler.

    • Şu ABDli Bizim vergilerimizle beslenipte bize hakkını helal etmeyen danışman içinde iki laf edermısınız! yazar istediğini yazar o
      sizi ve biz ilgilendırmez
      ********
      Merve Kavakçı’nın kızı Mariam Kavakçı, Instagram hesabından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun cadde direğine asılmış bir afişinin görüntüsünü, “Din düşmanları, teröristler ve vatan hainleriyle yan yana duran kimseye hakkımız helal değil. Yok olacaksınız hepiniz çok yakında” ifadeleriyle paylaştı.
      ********

  5. Altılı masa herşeyi bir kenara bırakıpta, CB adayı sen mi olacan ben mi muhabbetine evirirlerse işi, sen sağa ben selamete…
    Geçmiş olsun!
    Umarım ve tahminim,
    Çok etkili, kazanacağından emin olunanacak birisi çıkmazsa (ve adaylar ikna edilebilirse),
    Sıradan bir bürokrat vb işi bilen idare edebilmeyi ve dengeyi bilen (meclis başkanı, aym başkanı gibi) birisi olur aday! ve geleceğin CB ”ı.
    -Temennim, kazanacağından emin olunan!!!
    -veya aday olursa tekrar sayın RTE olmasıdır!

  6. Şu saat itibariyle henüz yemek yemedim, çünkü evde yemek yok!
    Belediyenin gönderdiği bir genç atık tasarrufu matık katık bişey dedi ben dedim bizim atığımız olmuyor! Fazla yemek yemiyoruz cevabı verince ..
    Çekti gitti. Yağ atığı nı alacak bulursa …
    Ben yağı buldumda!..
    150 gr kıymayla 4 kişilik karnıyarık yapıyom şu anda. Ömrümde ilk defa!!!
    Xxx sinizinde…
    Yyyyu nizinde …
    Z kuşağınızonda….
    Allah gönlüne göre versin inşallah bulurlarsa.

    • Yemeği yakmadan fırına verebildim sonunda!.
      Üç patlıcan vardı ikisini yaptım biri tasarruf!
      Yağ? Anlayacağınız üzere damlattım😠 (çok zekisiniz şıp diye annadınız)
      Yemeden daha eşim bu çok yağlı ol!…
      diyecek ti ki!…
      Et? Ben raslayamadım tabakta yoktu ama!..

  7. CB adaylığı benim açımdan da halkın büyük çoğunluğunca da ikinci planda görülüyor, böyle olduğu da anlaşılacak!
    Çünkü sorun kişilerde değil, sistemin kendisinde çark istendiği yönde dönmüyor!!!
    Feto, toto peko yğpko vs derken, onlar yetmedi emperyalist güçlerin oyunlarına alet olmamaya çalışıyor tüm siyaset, tüm ülke🙂😠🙁
    Plan program proje…
    Hani nerde? Enflasyonu ben düşürürüm!!!😯
    Hoppaaa .. sanane???
    Düşürsün kim yükselttiyse!🤗.
    Sonuç:
    Geliştirilmiş bir sistem, oturtulacak yerine düzen! Yasama yürütme yargı erkleri çalışacak eskisinden de iyi bir şekilde!
    Sölüyom bak:
    Aleviymiş değilmiş kürtmüş türkmüş bununla gelmeyin karşımıza!!!
    Bizim yok böyle bir sorunumuz da isteğimizde!
    İŞ-AŞşşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş!
    Eğitim mmmmmmmmmmm!
    Meslek kkkkkkkkkkkkkkkkkk!
    Sosyal yaşammmmmmmm!
    Çoluk çocuğunuza iyi bir gelecek kkkkkkk!
    Daha ne istesek🙂.

  8. YA EKİM-KASIM, YA ZAMANINDA
    Şu anda altılı masanın yapmadı gereken tek açıklama var.
    O da şu:
    –Ya Ekim- Kasım ayında TBMM kararıyla erken seçim,
    – Yada zamanında yani 2023 Haziranın da seçim.
    Erdoğanın yeniden yani üçüncü kez aday olabilmesi TBMM’nin erken seçim kararıyla mümkün.
    Yani seçim dönemi tamamlanır ve zamanında 2023 Haziranında yapılacak seçimde aday olamaz.
    Zaten paspasa çevrilen Anayasayı son kez ihlal ile aday olur mu?
    Olur.
    Olur da, iyice incelmiş olan dananın kurduğu orada kopar.
    Bir de kazanamayacakları seçim ortamı olursa ülkeyi ateşe atmakta bir(1) saniye bile tereddüt ederler mi?
    Etmezler.
    Bu tercihi hem de zevkle yaparlar.
    Gelelim altılı masaya.
    Allah için “yan top, geri pas ” çalışmasının hakkını veriyorlar.
    Anlaşılan Suriye sefer-i hümayununa çıkanlar “biz dışarısını halledelim, içerisi size emanet” demişler.

  9. Yalan insanın zor durumlarda kalınca baş vurduğu savunma mekanizmalarından bir zafiyettir. Şüphesiz ķötü birşey ama şirk bambaşka birşey. Eşdeğer olduğunu nereden çıkardınız, merak ettim doğrusu! Şirk’ konusu o kadar önemli ki DiN’i güncelleten bir nitelik. Yoksa, inananlar olarak hristiyanlardan olacaktık. Allah’ın sabrının taştığı hassas bir konu, Kuran’a göre!

  10. HERKESİN ADAYI

    Acaba bu toplantıdan aday çıkacak mı diye bekleyenler kusura bakmasın bu güne kadar Türkiye siyaseti konusunda hiçbir şey öğrenememişler. Altılı masanın (kısaca masa6) bir aday belirleme yeteneği ve yetkisi olduğuna inanıyor musunuz. Yani Temel yani meral yani binde bir oyu olan öbürü yahut kasetle gelen kılıçdaroğlu mu Türkiyenin Cumhurbaşkanını belirleyecek. Hem de bütün göstergelerin RTE yi devirmek için ellerine tarihi fırsat geçtiği bir zamanda. Güldürmeyin insanı. Adına ajans mı dersiniz, Biden etkisi mi dersiniz neyse o, yani ki muhalif medyayı fonlayan, sosyal medyada yüzbin trolü besleyen, akparti aleyhine bu ortamı hazırlayanlar kimi işaret ederse o aday olacak. Masa6 ne mi yapıyor, o güne kadar kendilerini unutturma ma çabası işte; herkesin adayı, her eve lazım, ben başbakan olacağım, imamlık belge yok falan filan fişmakan.

  11. anketlere bakarsak oyu yükselen ve yükselme potansiyelini sürdürme eğiliminde olan parti, iyi parti. kadrolara baktığımızda, hanımefendinin performansına ve halkın gösterdiği ilgiye baktığımızda gayet normal. diger partilerde oy kaybı yok diye biliyorum, her şeye rağmen ben, seçimde chp nin ve devanın da oyunun beklenenin üzerinde olacağını tahmin ediyorum. enteresan bir gelişme olmazsa, tek adayla seçime gidilecek gibi görünüyor. ayrı aday belirlemeye karar verilirse 2.turda en yüksek oy alan aday desteklenir diye düşünüyorum. lakin “herkesin cumhurbaskani” demek baştan tek aday demektir.
    muhalefete getirilen eleştirilerin başında adayın açıklanmamış olması geliyor. neden açıklansın?
    spor yapmak fiziki güç ister, o nedenle enerjinin sakınımı, doğru kullanılması, hatta gereksiz hareketten kaçınılması çok önemlidir, rakibi ya da karşı takımı yormakta bir stratejidir. kılınçdaroğlu aday olabilir fikri üzerine yandaş basında çıkan haberlere bakın, belki durum netleşir, her gün binlerce haber, eleştiri, atıf, iftira, hakaret,karalama,yaftalama…
    muhalefetin adayının bizim gibi ülkelerde başına gelecek olan budur. bizde bırakalım yorulsunlar değil mi? meral hanım ben aday değilim dedi, kısa çöpü kemal bey çekmiş demek.

    basında medyada çıkan eleştirilere bakalım, yazanlara cevabımız olsun,
    efendim, muhalefetin adayı belli değil_miş,
    seçim tarihi belirlene kadar bekleyemeyin madem, belli olan ittifaklar var, cumhurun adayı belli mesela, ona oy verin o zaman, bahane mi yok, bundan güzel neden mi olur?
    efendim, muhalefetin projesi yok_muş,
    hazinenin başına damadını getiren projelere oy verin o zaman, hazinenin geldiği zamanki haline bakın bir de gittiği… muhalefetin projelerini öğrenmek yerine MB rezervlerine bakıp oy verin o zaman.
    efendim, dış politikada muhalefetin izleyeceği yol bilinmiyor_muş,
    o zaman oyunuzu dün başka bugün başka dış politika izleyenlere verin, bae emiriyle, suud prensiyle kucaklaşmaya oy verin, suriyeyle mısırla, israille ve dünyanın geri kalanıyla aramızı düzeltiyoruz diye oy verin, bozulurken verenler, düzeltirken mi vermesinler?
    efendim,muhalefetin görünmez ortağı var_mış, ona ne ödün verecek_miş,
    the cemaat iktidar için oy toplarken,
    sedat peker meydan meydan oy isterken,
    öcalangiller devlet televizyonlarında oy çağrısı yaparken “ödün” sordunuz mu? şimdi mi merak ettiniz? cemaatlerle, mafyalarla, öcalanlarla oy toplayanlara verin oyunuzu o zaman. muhalefetle hiç vakit kaybetmeyin bence.
    din,iman tartışmasına hiç girmeyeceğim,
    kimsenin kimseye öğretecek dini, imanı yokmuş öğrendik artık değil mi?
    her şeye rağmen muhalefeti yakından tanımak, ne sunuyor bilmek isteyen varsa, ille bi fikrim olsun diyen varsa, basından açıklanan bilgileri yeterli bulmayan, detay isteyen dahası diyen varsa, bütün muhalefet partilerinin, il ve ilçelerde teşkilatları var, medyanın %90 nını oluşturan yandaş basından muhalefetin görüş ve projelerini öğrenemezsiniz, oradan sadece kılınçdaroğlunun abd elçisiyle konuştuğu günün gecesi ülkeye genç, erkek afganların giriş yaptığı bilgisine ulaşırsınız, gidin muhalefet bürolarına, bir çaylarını, kahvelerini için, öğrenmek istediklerinizi sorun. konuşun. tartışın.
    bakalım projeleri var mıymış,
    yok muymuş…

    ülkede kaç göçmen var, nolcak bu göçmenlerin hali,
    sormayı unutmayın.

    • Karamollaoğlu şöyle diyor;

      “Koalisyon diye bir şey yok artık aslında. Yani 6’lı masa benim kanaatimce devam eder. Ama 6’lı masanın eskiden olduğu gibi büyük bir önemi kalmadı. Seçim kanununda değişiklik yapılınca yani beraber olmanın getirdiği ekstradan avantaj kalktı.”

      Tam bu sıralarda, toplantıdan hemen önce ev sahibi söylüyor bunu…

      6’lı masanın bizim için bir önemi kalmadı, ama siz yine de buyurun gelin!..

      Haklı. Sadece SP için değil, Gelecek ve Deva için de bir avantaj kalmadı. Bir tek Demokrat Parti var. Onun da başka şansı yok. Sıfır virgül bilmem kaç oy oranıyla oturacak başka masa mı var?..

      Velhasıl 3 parti için masanın bir değeri kalmadı. Karamollaoğlu’nun dediği gibi seçim kanununda yapılan değişiklikten sonra 6’lı masada olmanın avantajı kalktı ortadan.

      Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediğini herkes biliyor artık. Masanın görünmez ama en etkin ortağı HDP’yi ikna etti CHP.

      Asıl mesele Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda İP’i ikna etmek.

      Bakalım Akşener Kılıçdaroğlu’nun imamlığını kabul edecek mi?!

      Yoksa ‘İmamoğlu varken başka imama ne hacet’ mi diyecek?

      ‘Top yuvarlak’ demişler, masa da yuvarlak.

      N’olacağı belli olmaz!..

      • ciddi bir stratejik hatayla
        -ki ben buna müsadenizle sevk-i ilahi diyorum-
        2018 seçim sonuçlarına göre düzenlenen, iktidarda kalmanın çaresiz bir çırpınışı olan yeni seçim kanunu küçük partiler açısından dezavantaj içerse de muhalefet açısından gelecek seçim, bambaşka bir aritmetik içeriyor olacağı için hiç bir sıkıntı taşımıyor, bilakis.
        yeni partiler kurulsa, ittifaklar oluşsa bile,
        -ki ben bunu demokrasimiz açısından çok kıymetli buluyorum-
        dünde yazdığım üzere, oyları birbirinden değil, daha çok kararsız seçmenden ve yeni kopuşlardan alıyor ve bil seçmen nerden kopuyor, yani oy kimler kaybediyor, sonuçta muhalefet blok olarak güçleniyor. bütün senaryolar güçlü bir chp-ip adresini gösteriyor.

        CB adaylığına gelince bugün yorumumda çok açık yazdım aslında, tekrar etmeye gerek yok,
        üstelik yerinizde olsam, muhalefet adayının kim olduğundan çok, kendi adayınızın anket sonuçlarına odaklanırdım, sonuçlar hiç te parlak gözükmüyor.

        geometri bir dildir, evrenin bilgisini yansıtır.
        yuvarlak masa-daire- derin bir sembolizmdir.
        başka bir platformda olsaydık,
        dik açılı hırıstiyan uygarlığı sonrası yuvarlak ve kavisli hatları ve daireyi esas alan islami bilincin hayli enteresan olan bir kaç bilgisini paylaşırdım, ama bulunduğumuz yer dolayısıyla uygunluk kriterine takılıyoruz,
        yuvarlak masayı destekliyoruz.

  12. Artık geri dönüş yok. Dünyâ yeniden kuruluyor. Soru şu: Hangi birikim ve hazırlıkla bu dünyânın neresindeyiz?

    • Dün “iktidara gelmenin yolu halldan geçer, muhalefet bunu öğrenmek zorunda” diyordunuz, ne oldu o halk’a. Merak etmeyin halk dünya kurulurkenki yerini de belirler. Halk’ın belirleyebileceğinden endişe mi ediyorsunuz yoksa?

      İktidarları hukuk belirler halk belirlemez. Dünyadaki yerimizi de hukuk belirliyor halklar belirlemiyor. Halk’ın da rolü var ama çok dolaylı. O da halk hukuk biliyorsa etkili olur, hukuktan anlamayan halkların dünyada yeri yok!

      • “Hemen seçim, derhal seçim, bahara ya da sonbahara.., olmadı kocakarı soğuklarında seçim..,” derken seçimlere kaldı 9 ay.

        Muhalefet erken seçimden vazgeçti.

        Şu an moralleri çok bozuk. Tabana sirayet etmesin diye kendilerinin bile inanmadıkları akla zarar anketler yayınlamaya başladılar.

        En güzeli de şuydu. Erdoğan’ın karşısına 4 aday koymuşlar. 4’ü de Erdoğan’dan yüksek oy alıyor.

        Kimi koysan kazanıyor yani?!

        ‘Hangisini koysak, hangisiyle kazansak acaba’ deyip, aralarında seçim yapamadıkları için adayı açıklayamıyorlar demek ki!..

        Madem kimi koysanız kazanıyor, Mokoko’yu aday gösterin.

        Hem hiç yıpranmamış bir isim. Açık ara kazanırsınız!

  13. Kim Cumuhur Başkanlığına adayı olursa olsun. Gerçek Diplomasını göstereceği için En azından milleti kandırarak başlamış olmaz ve Kanunları uygulayarak başlar.
    En önemli olanda bu. 6li masanın hepsinde üniversite diplomalari yani sıra Mastır doktora diplomlari de var.
    Yalan Dünya yıkar lafı keyf için söylenmemış.
    Zaten yalan şirklede eş değe.

Yoruma kapalı.