Nüfusu fazla ülkeler tahıl ihtiyaçlarını iki ülkeden karşılıyor: Rusya ve Ukrayna…
Rusya-Ukrayna savaşı bu sebeple tahıl -buğday, arpa, mısır- ihtiyacını onlardan karşılayan Çin dahil pek çok ülkede tedirginlikle karşılandı.
İki ülkenin ürettiği tahılın ihtiyacı bulunanlara zamanında ulaşamaması pek çok ülkede açlığa bile yol açabiliyor.
İki tahıl deposu ülkenin -Rusya ile Ukrayna’nın- devreden çıkması, bu ürünlerin fiyatlarını da dayanılmaz biçimde artırmayla sonuçlanıyor.
Türkiye’nin birbirleriyle savaşan Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerini olumlu biçimde yürütmesi, ‘tahıl koridoru’ anlaşmasını kotararak, dünyayı bu tehlikeden hiç değilse bir süreliğine kurtarması ile ilk meyvesini vermişti.
Vladimir Putin daha çok Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ricasını kırmayarak, o anlaşmayı onaylamıştı. Bunu da her fırsatta ifade ettiğini biliyoruz Putin’in…
Geçtiğimiz günlerde birdenbire anlaşmanın tek taraflı olarak feshedilmesi ve ‘tahıl koridoru’nun Ukrayna bölümünün denklemden çıkartılması, bu arka-plan akılda tutulduğunda, Putin’in birşeylerden mutlu olmadığı anlamına da geliyor.
Her ne kadar Rusya anlaşmanın kendi tahıl üretimlerini olumsuz etkilediğini ileri sürerek bu kararı almış olsa da, buğday rekoltesinin bu yıl rekor seviyeye ulaşması o gerekçenin geçersiz olduğunu, kararın alınmasında daha başka sebeplerin aranması gerektiğini düşündürüyor.
Ukrayna savaşı Rusya’nın planladığı gibi gitmiyor. Batılı ülkelerin silah, teçhizat ve askeri eğitim alanlarında Ukrayna’ya verdikleri kapsamlı destek, savaşı başlatan Rusya’nın kısa sürede sonuç almasını engelledi.
Dahası, Ukrayna bir-iki denemeyle savaşı Rusya içerisine taşıyabileceğinin işaretlerini de verdi.
Putin’in kendi elini kirletmemek istediği coğrafyalarda -ve bu arada Ukrayna’da da- kullandığı paralı askerler örgütü Wagner’in Moskova’ya yürüme girişimi de Rusya’nın görünümünü bozdu.
Wagner’in yaptığı bir tür isyan girişimiydi.
Bütün bu saydıklarımın ‘tahıl koridoru’ anlaşmasının tek taraflı feshinde hiç kuşkusuz payları var.
Ancak daha da önemli sebep, Putin’in Türkiye’den beklentileri konusunda yaşadığı hayal kırıklıkları…
Moskova Türkiye’nin izlediği dış politikadan yakın tarihlere kadar memnundu.
Hatta buna ‘fevkalade memnundu’ da denebilir.
Türkiye ile Rusya, özellikle Suriye ve Libya’da farklı politikalar izleyen iki ülke olmalarına rağmen, Ankara’nın Batı ile sorunları sebebiyle izlemekte olduğu politik çizgi, Moskova için önem taşımaktaydı.
NATO üyesi Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’yı üye almak isteyen örgüte sorun çıkartması, ABD ile sözlü çatışmalarını sürdürmesi, Rusya’yı umutlandırmaktaydı.
Moskova’da karar verici kadroların -özellikle de Putin’in- Türkiye’nin sonunda NATO’dan ayrılmasını veya diğer NATO ülkeleri tarafından dışlanmasını, hatta NATO’dan kovulmasını beklediği de düşünülmekteydi.
Bazı gözlemciler, Türkiye’yi İsveç’in NATO üyeliğine itiraz etmesinin gerekçesi olan Kur’an-ı Kerim’i yakma olaylarının arkasında Moskova’nın bulunabileceği görüşündeler.
Finlandiya’dan sonra İsveç’in üyeliğine koyduğu rezervi de kaldırdı Türkiye.
Hiç kuşkusuz Putin bu politika değişikliğinden memnun olmamıştır.
Bir süredir Türkiye’de bulunan bir grup Ukraynalı komutanın, suçluların iadesi kuralı uygulanarak, geçen yılın sonunda ülkelerine gönderilmesi de herhalde Putin’de şaşkınlığa sebep olmuştur.
Çok önceden ilan edilmiş olduğu halde Putin ile Erdoğan arasındaki görüşmenin sürekli ertelenmesi de bu çok taraflı gelişmelerle ilişkili sayılabilir.
Medya, özellikle de AK Parti’nin itibar ettiği gazeteler ve TV kanalları, yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım yeni gelişmeleri gözardı ederek, iki ülke arasındaki ilişkilerin eskisi gibi sürdüğü zannıyla, konuları hafife alan yayınlar yapmaktalar.
Görünen, Rusya ile Türkiye arasındaki birbirine anlayışla yaklaşma döneminin sona erdiğidir. Elbette Ankara attığı her adımın Moskova tarafından nasıl değerlendirileceğini bilerek o adımları atmakta. Buna karşılık Moskova’dan hiçbir şey olmamış gibi bir mukabele görmeyi herhalde beklemiyor Ankara.
Şu aşamada benim merak ettiğim, Türkiye’nin Rusya ile aranın açılmasını getirmesi kaçınılmaz Batı’ya biraz daha yaklaşma politikasının, yeni hükümetle -özellikle de yeni dışişleri bakanı Hakan Fidan ile- ne derece ilgisi bulunduğudur.
Rusya’yı ve Putin’i en iyi tanıyanlardan biridir Hakan Fidan; kendisinin dışişleri bakanı olmasıyla keskinleşen yeni dış politika tercihlerinin Moskova’da nasıl değerlendirileceğini de elbette iyi bilir.
Son bir notu da aktarayım.
Euronews ajansı dün şu haberi geçti:
‘‘Ukrayna Savunma Bakanlığı, Türk şirketi Baykar Makina ile Ukrayna’da insansız hava araçlarının bakım ve onarımı için bir servis merkezi inşa etmek üzere bir anlaşma imzaladığını duyurdu.’’
Bu da yeni bir önemli gelişme.
ΩΩΩΩ
Rusya’nın de hakli olduğu bazı noktalar olabilir. NATO’nun kendi üzerine geldiğini, kendi hegemonyasında olan coğrafyayı ayartmakla kendine devamlı tehdit oluşturduğunu ileri sürüyor. Böyle bir algı oluşturması kendi yaptıklarını kamufle etmeğe yetmedi ve hiçbir zaman yetmez. Rusya bir nebze haklı olabilir . Ancak Putin bunun 2-3 katı haksız. Emperyalizm ihtiraslarının depreşmesi tamamen “NEFS” işi. Bu işi izzeti nefs haline getirip alternatif yollar izlemeden can yakmak Putin’in işi! Bu işi başlatan kendisi. NEFS konusuna dönelim. Kuranda durum gayet açık.Nefsin gayri meşru isteklerinin kaynağı iblis! Nihai analizde Putin’in vesvesesi belli. ABD’nin de bu konudaki zafiyetin aşağı kalmadığı çok örnekleri var. Onların da vesvesesi belli. Müslüman ağırlıklı bir ülke olarak Türkiye duruma biraz işin bu yönüyle bakabilmeli. Araya girmeli. Aracı olmalı. Zaten arada kalmış. Son diplomasi manevralarını dengeleyebilmek ve pekiştirmek adına bu işi en iyi şekilde yapabilecek kişi Sn Erdoğandır. Üstelik bu iş evrensel ölçekte büyük sevaptır!
*******
……
Kriz üstüne kriz! insanlığın yine gözleri nemli..
Her iki taraftan can kurtarabilmek ne önemli!
Vicdanlar çöle dönmüş, ufuktaki hayal seraptır..
Çözüm üretici liderlik bir hayal olsa da sevaptır!
…..
Korena geldi geçti, ibret alınmadı nedense!
İnsan, nefsiyle başbaşa, hep aynı o vesvese!
…..
*******
Bu süreç böyle devam ederse fakir ülkelerdeki açlığa bağlı huzursuzluklar artabilir. Bu huzursuzluklar, krizler, iç savaş ve göç riskini arttırabilir. Bu durum hem Rusya hem de Türkiye üzerinde yeni baskılar oluşturabilir. Normal şartlarda Montrö’yü uygulayan Türkiye’den insani kriz nedeniyle Montrö’yü askıya alması istenebilir. Böyle bir durumda Karadeniz’e geçecek NATO güçlerinin Ukrayna ile boğazlar arasında güvenli bir koridor oluşturması ve Ukrayna tahılının tahliye edilmesi bir plan olarak karşımıza gelebilir. Dışarıdan bakıldığında son derece insani ve masum bir planmış gibi görünse de bir önceki yılda olduğu gibi tahliye edilecek Ukrayna tahılı büyük ölçüde yine zengin Avrupa ülkelerine akacak fakir ülkeler bundan istifade edemeyecekler. Yani değişen bir şey olmayacak. Dolayısıyla bu şartlarda bu planın olası insani krizi çözmesi beklenemez ancak buradaki gizli amacın NATO kuvvetlerinin Montrö’ye rağmen Karadeniz’e girmesi ve Karadeniz’i de bir savaş alanına çevirmek istemesi olduğunu bilmemiz gerekir. Bu nedenle Rusya’nın taleplerini karşılayacak ve aynı zamanda Rus tahılının da tahliyesini sağlayacak alternatif planlar üzerinde çalışmak gerekir. Çünkü Karadeniz’in NATO güçleri tarafından istikrarsızlaştırılması Türkiye’nin Rusya ile sıcak çatışmaya girme riskini arttırır. Aktif tarafsızlık politikası yürüten Türkiye için böyle bir durum kabul edilemez.
“…buradaki gizli amacın NATO kuvvetlerinin Montrö’ye rağmen Karadeniz’e girmesi ve …”
Bu artık kaçınılmaz SON!
eninde sonunda batının varacağı nokta bu☹️.
Sen direttikçe Tayyibin posterleri yakılmaya dahi başlar batıda!
Olmadı, yine servet – irana rüşvetli ilişkiler- hatta man odası bile olur man gamyonu😡.
UKRAYDAN YANGIN KOZALAKLARI BOĞAZLARA KADAR SIÇRAYABİLİR MESELA 😡😡😡
VE bizde düşeriz ateşin ortasına!
(Bunun çözümü meral partisinin ikinci masayı kurması olabilir mi acaba?)
-bilemedin, yeni refah yada Babacan bir parmak şıklatıyorlarmış!…
Valla bunlar baba vanga hurafesi değil!
BATININ SİYASETİ SİYASETÇİ Sİ BU!
Bizdekiler mi (şimdi k.rılar gibi derdim eskiden olsada..!) kadınlara kurban OLSUNLAR😍🥰😘
https://www.star.com.tr/politika/horstel-baskan-erdogan-anlasmanin-yururluge-girmesini-saglayabilecek-tek-lider-haber-1802248/
Hep yaptığı şey U dönüşleri…Ama peşinden gidenler ayak izine bakmaktan nereye gittiğini göremiyor. İşte körlük böyle bir şey!
SURİYE’DE UÇ VERİR
Rusya ile Türkiye arasında ciddi ve gerçek bir sorun, eninde sonunda ve mutlaka Suriye’de kendini belli eder ve burada uç verir.
Yani ilişkilerin barometresi Suriye’dir.
Bu uç verme de;
Rus yada Suriye askeri birimlerince;
ülkemiz askeri birimlerine yada Türkiye’nin kontrolündeki gruplara saldırı şeklinde olur.
Ülkemizin askeri birimlerine geniş çaplı olabileceğini düşünmüyorum.Ancak kontrollü gruplara geniş çaplı saldırı olabilir.
Zaten Ukrayna’da zorda olan Rusya neden böyle bir hamle yapsın diyebilirsiniz.
Dikta yönetimleri bir sorunu daha büyük bir sorun çıkararak çözmeye çalışırlar. Ve kendi gidişlerini hızlandırılar.
Bir de, tüm kriminal birlikteliklerin bileşenleri
eninde-sonunda birbirlerine girerler de ondan.
Hedef 2028 dediği gibi Reis yaşasın Biz ekmeği 10 Tl’dende yeriz. Ekmek 15 Tl’de olsa sakın gıkınızı çıkarmayın Yaşasın Reis Biz ölürüzde Ağaç köküde yeriz yaşamak için Kışın bakın Doğal gazdada kriz var acayip pahalı olacak Şimdiden ineklerin arkasını takip edin TEZEK Hazırlayın.
Önemli olan Reisin itibarı Çünkü Tövbe haşa Allah Sizi ve Reisi Eşit yaratmadı Aynı Yahudilerin dediği gibi Bizi diğer insanlardan farklı yarattı. Diğer İnsanları Tövbe Haşa Bize Hizmet için yarattıc Diyorlar.
Önemli olan Reisin İtibarı SAKIN İTİRAZ Etmeyin Ekmek neymiş Bak ortalıkta Ot çok Biraz sizde ineklere bakıp yayılın.
ÖNEMLİ OLAN REİSİN İTİBARI
Özalın gap projesi ve Konya ovası Hala atıl sulama sistemini yapamadık Bu Hükümetten gördük Önemli olan Dış güçler kazanmalı Türk Değil SURİYELİ , IRAKLI, İRANLI Kazanmalı TÜRK Diğer ülkelerin Kölesidir UCUZ UCUZ Mal üretin bunlara satın.
Güneydoğu Anadolu Projesi(GAP)ın fiziki gerçekleşme oranı sizce kaçtır?
–%17
Evet yanlış okumadınız.
Yazıyla yazayım:
“–Yüzde on yedi.”
Yerli-milli masalını terennüm eden troller, tekraren iyice okuyun.
Sayın yk, sulanabilir tarım arazisi miktarı arttığı halde tarımsal üretimin ısrarla düştüğü bir bölgede gap projesini tamamlamak sizce ne kadar verimli bir yatırım olur?
Okudum, evet???
Efendim???????
İtibar arkadaş “Doğal gazdada kriz var acayip pahalı olacak” filan diyorsun da, şu anda yaktığın gaza kaç para ödüyorsun?
Efendim????
O size seçim rüşveti, afiyet olsun !
Öbür dünyada da hesabını soracaklar !
Efendim ?
ÖLÜP GİDECEĞİZ
“Geçtiğimiz günlerde birdenbire anlaşmanın tek taraflı olarak feshedilmesi ” demiş yazar. Birdenbire mi! diye ağzı açık kalıyor insan. Bir yazar düşünün ki gece gündür bütün yazıları ile Erdoğanı iktidardan indirmeye kendini adamış. Oysa yeryüzünde binlerce olay olup bitmekte ve böyle dil bilen dünyayı takip eden yazarlara ihtiyaç var. Solculardan zaten hiçbir zaman bir iyi bir şey çıkmaz. Allah onları perişan ediyor zaten. Sağcı yazarlarda kifayetsiz. İslamcılar gerekli uluslararası tecrübe, bağlantı ve maddi imkana sahip değiller. Bu yüzden sosyolojik olarak fransada afrikada, rusya da ne oluyor ne bitiyor farkında değiliz. Oysa göçmenlerin fransadaki ağırlığı, davranış şekilleri, uyum ve entegrasyonu, Rusyanın gelişen savaş ortamında halkın desteği, ekonomik varlıklara ulaşımı bunları bilmiyoruz. Bir yazar bize bunları anlatan yazılar yazsa ne güzel olurdu. Herkes ya fon kapma derdinde ya fenomen olma derdinde. Milyonlarca takipcisi olan tvittir azmanı ekonomistleri de “zam yapıldı enflasyon artacak” nobellik tespitleri ile müritlerini yelliyor.
Gelelim yazı konusuna yazar birden bire bitti dediği tahıl anlaşması çoktan bitmişti. Erdoğanın ricası ile uzatılıyordu. Uzatıldığı dönemde de putin defalarca batının anlaşlaya uymadığından bahisle rahatsızlığını dile getirmişti. Yani yazarın birden bire dediği şeyi bütün dünya uzun süredir bekliyordu. Erdoğan yapacağı görüşmelerde putin in çekincelerini giderebilecek şekilde batıyı ikna edebilirse anlaşma devam eder veya etmez buradan reise bir yenilgi çıkarmak ancak sayın yazarın başarabileceği bir iştir.
Bu gerekçeyle gelen zamlara yenileri eklenir. Zaten yükselmesi beklenen buğday, un ve ekmek fiyatları beklenenin üstünde bir artış gösterir. Çiftçi de geçen seneden beri ambarında tuttuğu ekinini artık küflendirmeden elden çıkarma imkanı bulmuş olur.
Bundan en fazla ekmek tüketen ülkeler sıralamasında yukarılarda bulunan ülkemiz insanı ve emekliler daha çok etkilenecektir.
Çözümü muhalefet yapan iktidar ortakları veriyor ya zaten. Emekliye bir miktar seyyanen zamla bu iş de böylece halledilmiş olur.
Daha sabah bu konuyla ilgili yorum yapmıştım. Biraz önce saat: 18.30 gibi ekmek almaya gittim bir de ne göreyim ekmeğe zam gelmiş. Dün 5 liradan satılan 210 gram (çarşı ekmeği) bugünden itibaren 7 liradan satılmaya başlanmış.
İki ağaç (pardon buğday) değil mesele kardeşim! Halâ annamadın mı??
Mesele Putinin Kırım ile Karadeniz eğemenliği planının suya düşmesi🤔
Tıpkı seneler önce o coğrafyadan kayıklarla karadenizden kaçmaya çalışıp boğulan (onlarda suya keyiflerinden dalmamışlardır!😡) (çerkez yada çeçen yada tatarlar tam bilemiyorum) gibi..
Rusların Akdeniz sevdası zaten gerçeleşmiş Esed ler sayesinde🙂.
Biz burda ülkegeleceğinin menfaatleri ni düşünmeliyiz! Yarınlarda Atatürk gibi rahmetle anılabilmek için:
-Boğazlar daki hakimiyetimizi ve gelirimizi yükseltip garantilemeliyiz!
-Putin ile dostluğu değerlendirip, Avrasyada temelleri atmalı plan proğramları kabul ettirmeliyiz!
-Bizim (ve dolaylı olarak BATI’nın) ticaret yapacağı (bizim sayemizde!!) alt yapıyı kapitülasyon suz hazırlamalıyız!!!
-Azerbaycan ile karındaşlığımızı daha da ileri götürüp (dünür olmak gerekirse) pekiştirmeliyiz.
Karabağ meselesini Ermenistan ile iyi İlişkileri daha da fazla artırarak biz çözmeliyiz! (Karabağ Ermenistan Gürcistan bizim elimize bakar unutmayalım!!!).
BUNLARLA BİZİ DÜŞMAN EDİP ARAMIZI BOZMAYA ÇALIŞAN OLURSA:
“gerçek düşmanımız onlardır!😡” bunu aklımızın bir köşesine yazalım.🙂
Son söz:
Putin Zelenski şu bu boş verin bunları (onlar kardeş😂).
Putin Kur an yaktırıp NATO’dan çıkartacakmış palavra ve hayâl!
ARTIK TR’de KİM İKTİDARA GELİRSE GELSİN, bu minvalde gidecektir ilişkiler🤗
(Allah Allah.. Kılıç beyini tarif ettim sanki😂.
Yoksa muktedirleri mi övdüm annamadım şimdi🤔).
Rusya; geleceğin kalkınacak coğrafyalarına yönelmesi bile, bize başlı başına yeni dünyada tek kutup mümkün olmayacak tezine ışık tutmaktadır.
Rusya geleceğin projeksiyonu olarak gördüğü yeni hamlesi ile kendine karşı ittifak sağlayan Batı ittifakına karşı farklı ittifaklar geliştirme yolunu girdi.
Sovyetler Birliği döneminden mevcut Afrika ilişkilerini belirgin hale getirmek ve Afrika kıtasının mümkün olan tüm noktalarına kadar uzanmayı hedef olarak seçtiğini beyan eden Rusya Başkanı, Afrikalı liderlerden ve kendisi için söylenen cümlelerden de gayet memnun gözüküyordu.
Ekonomik, siyasi, askeri, kültürel alanlarda uzun vadeli çalışmaları başlatan Rusya Başkanı, tahıl krizine sebebiyet vermeyeceklerini de beyan etti.
Hatta bir dönem için parasız tahıl temini konusu da vaatler arasında yer aldı.
Afrikalı ülke temsilcilerinden Putin’e yönelik “biz dost değiliz, kardeşiz” cümleleri ise, sosyolojik olarak değişimin, mazlum coğrafya insanının kendisine köle ve sömürge değil, ortak olarak bakanlara saygı duyduğunun habercisidir.
Türkiye’nin Afrika açılımı, Erdoğan’ın Afrika’ya özel çalışmalarının ne kadar anlamı olduğunu, şimdi “ne işimiz var oralarda” diyenler anlamıştır umarız!
Bu savaş hakkında söylenecek çok şey var .
Bu , Asya’nin 2/3 üne sahip olan bir devletin zalim ve muhteris diktatörünün bir macerasıdır.
Batı dünyası , bilhassa zalim ABD. bunu vekalet savaşına çevirdi, neticede bir ülke ve bir millet yerle bir oldu , dünya silah sanayi ise köşeleri döndü !
Ülkemizin bu savaştaki tutum ve davranışı doğrudur , yerindedir , başka türlüsü de zaten pek mümkün değil.
Ancak tarafsız olmak da kadar kolay değildir , onun da kendine göre haliyle bazı zorlukları var .
Allah Ukrayna’ya merhamet etsin !
Emperyalist güçlerin öncelikli amaçlarından birinin Türkiye’yi Ukraynalaştırmak olduğunu bilmek gerekir. 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasal sistemimize sızdırılmaya çalışılan FETÖ, PKK ve diğer ayrılıkçı unsurlar üzerinden önce bir iç kaos daha sonra da bizi Rusya ile karşı karşıya getirme planı boşa çıktı. Ancak şimdilerde tahıl krizini geniş kapsamlı insani krize dönüştürerek Türkiye üzerinde baskı kurma şeklinde yeni bir planı uygulamaya çalıştıklarını söyleyebilirim. ABD ve batının bu planına karşı Rusya’da Afrika açılımına devam ederek karşılık veriyor. Afrika ülkelerinin Rusya’ya olan toplam 24 milyar dolarlık borçlarının Rusya tarafından silinmesi, Putin’in Wagner ile anlaşarak bir iç krizi önlemesi, Afrika ülkelerine tahılı bedavaya vereceğini söylemesi tahıl krizinin yeni bir boyuta evrilmeden önce yapılan son derece kritik hamlelerdir. Türkiye’nin böyle kritik zamanlarda ve kriz durumlarında bile aktif tarafsızlık politikasını yürütecek milli güç kapasitesi fazlasıyla var. Özellikle savunma sanayinde gelmiş olduğu seviye ülkemize karşı hasmane duygular besleyen ülkelerin olası provokasyonlarına karşı caydırıcılık sağlamakta. Ancak Montrö’yü bypass etmesi için Türkiye üzerindeki baskının daha da arttırılması amacıyla ABD ve Batı’nın geçtiğimiz yıl mart ayında boğazdaki mayın hadisesinde olduğu gibi yeni provokatif hamlelerine karşı da hazırlıklı olmak gerekir.
Taraflı olmak, bir tarafı tutuyormuş olupta bizim sayemizde 3.dünya savaşını cunhur ittifakı kazanıp zillet ittifakı kaybedecek!…
Böylesi aptalca girişimleri kabzımal monşerler önerirde Tr’de gerçekleştirmeye kalkarsa!…
İkinci Suriye ukrayna hatta Filistin den kötü oluruz maazallah 😡
Türkiye aptala yatma nımarasını yunanın elinden alıp, milligeliri 22.500 maneye çıkarmanın yollarını aramalıdır🤗
NE BATI NE DOĞU NE KUZEY NEDE GÜNEYDEKİ HİÇBİR DÖVLET,
Türkiyenin bir tarafı TUTUUYOOORUUUM,
Tuuuuuuttttttttuuummmmm!!…
Şakasını yapmasını beklemiyor, asla istemiyor!🙅♀️🙅🙅♂️
Yoruma kapalı.