Seçime doğru: İzmir’deki kalabalıklar seçimi muhalefetin kazanacağı anlamına mı geliyor?

33
Millet İttifakı İzmir mitingi..
Reklam

Dün İstanbul’da oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinden önce, futbolseverler, İngiliz Premier liginin iki önemli takımı olan Liverpool ile Tottenham arasındaki maç için ekran başına kilitlenmişlerdi.

Liverpool iki golle önde olduğu halde Tottenham oyuncuları atağa kalkarak durumu 3-3’e getirmişken, hem de hakemin maçı bitirmek için düdüğünü çalmak üzere ağzına götürdüğü son dakikada, ev sahibi takım bir gol daha kaydederek, maçı kazandı.

Beşiktaş da 1-0 geride başladığı maçta, biri son dakikada gelen 3 golle rakibi Galatasaray’ı geride bıraktı.

İki maçı da son dakika golleri belirledi.

[Galatasaray’ın yenilgisi taraftarlarını üzmüştür mutlaka; Beşiktaş taraftarları da galibiyete sevinmiştir. Maçın böyle bitmesi benim de aralarında bulunduğum Fenerbahçelileri ise umutlandırdı. Galatasaray’ın bir mağlubiyete daha uğraması FB’ye şampiyonluğu getirebilir çünkü.]

“Bize ne futboldan” diyenlerdenseniz merak etmeyin yazımın konusu yine siyaset.

Artık iki haftadan az bir süre kalmış seçimle ilgili bu yazı.

İki kez (1971 ve 1980) darbelere maruz kalarak siyaset dışına itilmiş olduğu halde yedinci kez başbakanlığa gelmeyi, hatta siyasi hayatını cumhurbaşkanı olarak tamamlamayı başarmış Süleyman Demirel’in, “Bazıları maratonun 42 kilometre olduğunu düşünür, yanlış, maratona katılanlar 42 km sonrasında 195 metre daha koşmak zorundalar” dediği bilinir.

Reklam

Evet, maratona katılanlar 42 km koşunca ipi göğüsleyeceklerini sanırlarsa yanılırlar, önlerinde katetmeleri gereken 195 metre daha vardır çünkü.

Maraton 42 km 195 metredir.

Tıpkı, Liverpool’a 3 gol atınca skoru eşitlediğini ve bir puanı garantilediğini düşünen Tottenham takımı oyuncularının, son saniyede yedikleri sürpriz golle yenilgilerine bir yenilgi daha kattıkları gibi…

Ve tıpkı, 1-0 öndeyken yedikleri 2 golle geriye düşen Galatasaray’ın skoru eşitleme mücadelesinde başarılı olamayıp son saniyede üçüncü golü de yiyerek şampiyonluk yolunda sarsıntı geçirmesi gibi…

İzmir hafta sonu iki gün üst üste iki ittifakın mitinglerine sahne oldu.

Cumartesi günü Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan kalabalıklara konuştu, pazar günü de Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin liderleri ile seçimi kazanırlarsa cumhurbaşkanı yardımcısı olacakları duyurulan İstanbul ve Ankara’nın büyükşehir belediye başkanları, cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte, İzmirlilerin karşısına çıktılar.

Medyada dünden beri hangi mitingin daha kalabalık olduğu çekişmesi yaşanıyor.

Genel kabul, Millet İttifakı kalabalığının daha fazla olduğu yolunda. 

Reklam

Doğru olabilir bu kabul ama bu duruma bakıp iki hafta sonraki seçimin sonucuyla ilgili bir tahminde bulunulabilir mi?

Biraz siyasi tarih bilenlerin bu soruya kesin olumlu cevap vermesi mümkün değildir.

Çok partili siyasi hayatın ilk demokratik seçimi olan 14 Mayıs 1950 tarihli seçimin öncesinde, ülkemizin en büyük kenti İstanbul’da, en kalabalık kitleyi mitinginde gören parti CHP’ydi.

Birkaç gün sonra seçimi kaybedecek olan CHP…

Dönemin CHP il başkanı sıfatı da bulunan İstanbul valisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ın, biraz sonra kürsüye çıkıp vatandaşlara hitap edecek olan CHP genel başkanı sıfatlı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye, Saraçhane’de toplanmış büyük kalabalığı göstererek, “İşte Paşam İstanbul” diye övündüğü tarihe geçmiştir.

En kalabalık mitingini yapabildiği İstanbul da dahil ülkemizin pek çok kentinde seçimi CHP kaybetmişti 1950’de. DP’nin %55.2 oranındaki oyuna karşılık CHP %39.6 oy alabilmişti. Uygulanan seçim sistemi bir ilde hangi parti daha fazla oy almışsa ilin bütün milletvekillerini o partiye kazandırdığı için, TBMM’deki sandalyelerin %85’ini DP kazanmış oldu.

“İşte Paşam İstanbul” sözünün yerini, o seçim kampanyasında DP’nin kullandığı “Yeter, söz milletindir” sloganı almıştı.

Anayasaya göre Haziran ayında yapılması gereken şimdiki seçimin tarihini, AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sırf “Yeter, söz milletindir” sloganını kampanyada kullanabilmek amacıyla, erkene aldı.

14 Mayıs’a…

Seçime az bir süre kaldı, AK Parti sözcüleri o sloganı hiç mi hiç kullanmıyor…

Dönemin muhalefet partisi DP tarafından 1950 seçiminde başarılı biçimde kullanılmış “Yeter, söz milletindir” sloganını, bu seçimde de yine muhalefet partileri kullanıyor.

Ne zaman “14 Mayıs” tarihi anılsa, o tarihin iktidara karşı muhalefetin zaferi olduğu hatırlanıyor çünkü.

Cumhur İttifakı kendi tercihiyle belirlenmiş tarih yüzünden daha ilk elde ciddi bir taktik hatayla seçim kampanyasına başlamış oldu.

Seçmeni sandıkta kendilerinden yana oy kullanmaya sevk edeceği düşünülerek son aya bırakılmış vaatler ve müjdeler takvimi de, iktidarın aleyhine çalışabilecek bir başka taktik hata…

Özellikle 20 yıldan fazla süredir ülkeyi yöneten bir iktidarın yapmaması gereken bir hata bu.

Şöyle bir iktidar-muhalefet atışması öngörüsünde bulunalım:

İktidar: Maaşlara zam yaptık… 

Muhalefet: İyi de neden şimdi?

İktidar: Hayat pahalı da ondan…

Muhalefet: Tamam da, hayat pahalılığının sebebi kim/ne? Zamlar sonrasında da hayat hala pahalı olmaya devam ediyor.

İktidar: Büyük eserlere imza attık, şimdi de TOGG, uçak gemisi, doğalgaz, petrol… Yetmez mi?

Muhalefet: Yetebilirdi de neden şimdiye bırakıldı bunlar?

İzmir’de miting alanını dolduran muhalif kitleler ile oraya gitme zahmetine katlanmayan iktidar yanlılarının zihinlerinden geçenleri yansıtan bu soru-cevaplar seçim gününe kadar kalıcılık kazanırsa, sandık sonucu muhalefet lehine gerçekleşebilir.

Kalabalıklara aldanılır ve kitlelerin iknası konusu ihmal edilirse son dakika golü yenilebilir ya da maratonun 42 kilometresi koşulduktan sonra 195 metrelik o kısa merhale alınmazsa ipi arkadan gelen göğüsleyebilir.

“Olmaz” demeyin, olur, geçmişte olduğunu biliyoruz.  

ΩΩΩΩ

Reklam

33 YORUMLAR

  1. Etyen Mahcupyan’ın Serbestiyet yazısı Bahçeli’nin neden ortak listeye girmediğini irdelemiş. Kimse bu konuya girmiyor, acaba neden demiş. Üstelik tek başına alınmış bu karar. Çok çok enteresan. Devletimiz ne kararlar alıyor acaba. Bakanların darbe, beka bağırıp çağırmalarına bakınca gerçekten bir şeyler oluyor galiba.

    • Bahçeli kararlarını hiçbir zaman tek başına almaz.
      İstişareye! bu kadar önem veren başkası yoktur.

  2. Soğan fiyatı zamanla düşer,fakat
    Erdoğan düşerse
    ülke 20 yılda ayağa kalkamaz.
    Bu millet algıya gelmez….

  3. Yapılması gereken hesap verebilir bir yönetimin kurulması. İktidar hesap vermiyor. Şimdi son dakika torbadan gemi, uçak, gaz, toz çıkararak milletin gözünü boyamaya çalışıyor. Herkes çarşı pazara çıkınca bu hesapsız harcamaların cezasını ağır bir şekilde ödüyor. Karar vereceğiz. Hesapsız bir yönetim mi, hesap verebilir, denetlenir ve her yaptığı gözetim altında olan bir yönetim mi? Hesapsızların hesabı ayrıca kesilecek. O ayrı. Ama önce değişim ve dönüşüm. Demokrasi her hastalığın ilacı.

    • Ender bey “Demokrasi her hastalığın ilacı.” diyorsunuz da, girdiği 10 küsur seçimin hepsini kaybetmiş bir parti liderine de yarar bu ilaç?

  4. Sayın Fehmi abi sizleri AK partinin ilk kurulus yıllarındaki yazılarınızdan beri takip eder ve aşağı yukarı sizlerle hep aynı düşünce zemininde olduğumu teyit ederim ama siz de bilirsiniz ki 3 ay öncesine göre dağılmış AK parti seçmeni son 1 ayda daha konsolide olmaya başladı kalan 13 günlük seçim sürecinde AK parti seçmeni riskli bir maceraya girmekten ise yeniden Sayın Erdoğan diyecek gibime geliyor Erdoğan’a yeni seçmen gençlerin teveccühü azımsanmayacak kadar daha fazla bu veriler doğrultusunda sayın Erdoğanın kazanması supriz olmayacak herseyin hayırlısı

  5. Sağcılar, sola oy vereceğim diye kendi çevrelerinden alay konusu olacak diye kendilerini Gizliyor.

    Türkiye cilalı taş devrinden (mağara adamı döneminden) yeniçağ dönemine 2 hafta sonra girecek.

  6. “Yeter söz milletindir” sloganıyla seçimleri 14 mayısa çek sonrada 14 mayıs darbe girişimidir buyur işine gelince milli irade edebiyatı yap işine gelmeyince onüç bin fark yetmez de ibb seçimini iptal et sonra sekizyüz küsur bin farkla kaybedincede hazmedememe belediyeye beşyüz pkk lı işe aldılar yalanını at karalamaya çalış

  7. DOKTORLAR DA MAKARNACI MI?
    Doktorlar için daha önce “–Giderlerse gitsinler, gidenlere güle güle ” diyen ikitidarımız seçim videosunda “–Dönün” çağrısı yapıyor.
    Defol! nidasından sonra” günlük6-7″ doktor ülkemizden ayrılmıştı.
    Düşünün ülkemizin en iyilerine en az 6 yıl(uzmanlarda 10 yıl) tıp eğitimi vereceksin.
    Bu insan kaynağı ve eğitim masraflarından Avrupa Amerika yararlanacak.
    Sadece makarna vaadi yetmez.
    Üstüne bir de birkaç çuval kömür ilave edin.
    Ona da ikna olmazlarsa Silivri vaadinize kesin ikna olurlar!

  8. millet ittifakının cumhur adayı sayın Kemal kılıçdaroğlu öyle vaatlerde bulunuyorlar ki sanırsın gökten kurtarıcı geliyor ama realite bu vaadlere ters düşüyor seçime kadar bu vaadlere devam ederse twitterde ve medyada kazandığı pozitif havayı daha da kaybedecek

  9. Türk siyasetinin duayenlerinden rahmetli Osman Bölükbaşı ;meydanlarda gümbür gümbür nutuklar atıp büyük alkışlar alırken hep muhalefette kalması konusunda bir gün etrafındakilere şöyle dert yanar ,
    –Sizin maşallah harmanınız büyük ama maalesef taneler çıkmıyor ,meydanlarda beni dinlerken aşka gelip Rahmanî alkışlarsınız ama sandık başına gidince de şeytana sarılırsınız !
    9 Eylül 1973 de siyaseti bırakan Bölükbaşı nedenini şöyle izah eder ,
    –Ben yüzünde göz izi yok sanarak siyaset denilen Leyla’ya gönül verdim,ancak sonradan anladım ki benden önce 40 kişinin nikahından geçmiş !

    • Mat.rakbaşı arkadaş, adı geçen zat hangi dönem ne ara “Türk siyasetinin duayeni” olmuştur, biraz açar mısınız?

  10. Bazı tencere tava muappeti yapan saftırık allameler var, ikide bir önemli olan ekonomi, tencere boş falan filan diyorlar…
    Örneğin hdp nin yaklaşık %10 oyu var, sizce bu destek ekonomiyi en iyi hdp yönetir diye mi veriliyor? Ya da kürtçülerin hepsi milyoner olduğu için hdp/pkk ya oy veriyorlar öyle mi?
    Akp her memura vagon dolusu külçe altınla maaş ödese tuncelide seçimleri kazanabilir mi?
    Efendim?
    Hani her şey tencere tavaydı, nooldu?

    • düşünüyorum da,
      bu veciz düşünce ve soruları neden ortalarda yazıp heba ediyorsun da,
      o bazı tencere tava muappeti yapan, ikide bir önemli olan ekonomi, tencere boş falan filan diyen saftırık allamelere yorum olarak yazmıyorsun ve ilgili bir N’ooldu cevabı almıyorsun?
      efendim?

  11. Sayın Koru,
    Başkanlık seçimlerinde kişiye oy verilir ! Siyasi arenada görünen yiğitlerin hangisine oy vereceğini bu millet iyi bilir . Ataerkil toplumlarda evin büyüğünden şikayet edilse de O nun aile bireylerinin iyiliğini istediğine dair kanaat değişmez.

    • kızlarını 6 yaşında evlendirenlerden sonra toplumun kanaatinde çok büyük değişiklikler oldu, bazı ev büyüklerinin aile bireylerinin iyiliğinden çok kendilerini düşündükleri anlaşıldı durum artık bir şikayet mesabesinde olmaktan çıktı, en azından büyük bir kesim tarafından.

    • Türkiye’de çoğunluk muhafazakar insanlar.

      Muhafazakar kitle ise fakirlik cehalet ve ilkellikleriyle bilinen ve alay edilen bir kitle.

      Geri kalmış muhafazakar kitleyle alay edenler ise devleti sürükleyen seküler kesimindi. ileri gelenlerinin de bir kısmı yurt dışı eğitim süreçlerinden geçmiş insanlar.

      Muhafazakar kitle yıllarca, ekonomik ve kültürel anlamda zengin seküler kesimi eleştirirken yıllarca devleti ellerinde tutup, devletin nimetlerinden yararlanarak zengieştiklerini çocuklarını elit okullarda okuttuklarını, sinema televizyon tiyatro gibi diğer sanat dallarında da devlet desteğiyle ilerledikleri ve içinden çıktıkları muhafazakar kitleyi beğenmez olmakla suçladılar.

      Ve Allah muhafazakar kitlenin geri kalmışlığına acıdı da onlara merhamet ederek El Adl sıfatıyla muamele edip devleti seküler kesimin elinden alıp kendilerine verdi. Kısa süren bir kaç senelik areyı saymazsak 70 senedir ülkeyi muhafazakar kitle yönetiyor.

      70 senedir seküler kesimi neyle eleştirmişlerse aynılarını misliyle kendileri yaptılar.

      Ellerinde tuttukları kurumlarda çalışan gösterip Amerika’da okumaya gönderdiler çocuklarını, televizyonlar onların elinde bu gün, kültür bakanlığı sponsorluğunda sinema da yapabiliyorlar. Tiyatroları onlar yönetiyor yıllardır. Devlet ihalelerini istedikleri fiyatlarla onlar alıyorlar, kendi aralarında “akparti döneminde zenginleşmeyen hiç bir zaman zenginleşemez” diye eğleniyorlar.

      Peki muhafazakar kitlede bir adim ilerleme var mı?

      Hep aynı ilkellik aynı cehalet aynı düşkünlük!

      Şimdi bu son vurgun deyip her şeyi yağmaladılar. devlet imkanları tükendi, artık seçim kazansalar da devleti yönetemezler.

      Nereye dönecekler peki dönebilecekleri geride bir yer de bırakmadılar, her şeyi tükettiler.

      Gidebilecekleri bir yer kalmayınca bulundukları yeri terketmek istemiyorlar.

      Yeniden refah partisi lüks çakarlı araçlarla şehir turu atıyor, iki otobüs peş peşe dolaştırıyorlar. Geldikleri yer neresi? Popçu Davut Güloğlu milletvekili arayı.

      Muhafazakarlıktan popçuluğa😅😇

  12. Vali CB’na işte paşam!.. ile başlayan bir cümle kurmuş! İyi yapmış hoş bulduk😊
    Vali kendisi için bişey yapmışsa😂😂😂
    (Oysaki il başganı partililer şöyle demiş olsaydı: burayı aldık!🤗. Olmuştu.)
    Her kalabalık aldırmaz oyları! Yazar dabunu demiş ama, eksik demiş.
    Birde bindirilmiş kıtalar var, yazmadığı..
    İnncee bir çizgidir bu, ve her nedense hep SOL partileri yapıyor bunu😡
    Ve sağ kazanıyor😂.
    (Üst yönetim mi? KOMPLE DEĞİŞİR. Gerçi bu yıllarda kamera koymak daha kolay galiba😡).
    Not:seçmen hep mevcut hükmedenlere meyleder TR’de. Prens ne kadar yakışıklı karısı prenses de olsa, hatta ev ev dolaşıp hasta bezini de değiştirse,
    Eline bakar, sonra kendi cebine!🙃.
    (Şimdi son moda kafasını sokacak bir delik -hapishane olmasında- inanmaz! bedava verecem desende🤗. Çünkü olur o işler parayla pulla ihaleyle; EMİRLE🤗).

    • Partilerin şeffaf olması, karnından konuşmaması, ne ise o şekilde davranması istenir hep. KENDİN OL YETER! gibi.
      İşçi partisi mesela (1Mayıs bugün), anılır sadece taksim meydanı ile☹️.
      Ülkedeki sorunların tümü ÜCRET EMEK SGK EMEKLİLİK ile ilgili nerdeyse🤔;
      İşçilerin öncellendiği bir parti nerede?
      İnanç din iman dedinmi kimse su dökemez bağzılarının eline🤔;
      İnancı hatta kendi dinini şarlatanlardan öğrenmeye mecbur bırakılan bir nesle!
      Medya🤔;
      Herşey işte ortada!!!
      Yok olan ortadirek, şimdi kısa direk!😡
      Kendi kafasını sokacağı evi bile çok gördüler ona (çadır bile bulamayana nasıl diyeyim konteyner gerek aslında sana!😡)
      Tek sorumlusu KEmal Kılıçdaroğlu bence hem vala hem billa (nassımı? Sgk genel müdürüydü niye bunları ozaman yapmadı! Yaaa!!!😂😂😂😂).

      • Rükniye hanım “Partilerin şeffaf olması, karnından konuşmaması, ne ise o şekilde davranması istenir hep. KENDİN OL YETER! gibi.” diyorsunuz ama ben bunu ilk kez sizden duyuyorum, hatta tam tersi yönde gözlemlerim de var, şunu biraz daha açar mısınız?
        Yani bu beklentiyi nerenizden uydurdunuz ya da kimler hangi partiden böyle taleplerde bulunmuştur?

      • Rukiye hanım her partinin ne mal olduğunu anlatan bir tüzüğü var zaten, “karnından konuşmaması” bilmem ne diyeceğinize açıp okuyun, olmaz mı?

    • Gayret bey senin inşaatçılar hallerinden hiç memnun değiller, bu gün bir inşaatçı “ben inşaat işine başlarken 12 dairelik param vardı. 12 daireli bir bina yaparak başladım çok bina yaptım sattım en son işimi yaptım geriye 10 dairem kaldı 2 dairem eridi gitti” diyor. Ne olacak bu inşaatçıların hali?

      • Ekonomide stagflasyon, herşeyde enflasyon, dolaşımda milyon milyon..
        Kira geliri ile yaşamaya çalışanlara sabır! Yönetenlerin isteği seçmenden:SABIR!
        Eee haliyle inşaatçılara da çekmek kalacak bu gidişle “YASABIR”!
        Bay Kemal istermisin son bmbayı inşaatçılarında!… diyerek patltsın!
        Yapar mı yapar!
        Yapmaya yetkisi var mı dır başgan olursa?
        Hemde nassılll!

  13. Benim senaryom; İlk turda vekil çoğunluğunu millet ittifakı alır cumhurbaşkanlığı 2. tura kalır. 2. turda vatandaş Sn Erdoğanı seçer. Mecliste eski AkPartililer ve yeni AkPartililer çoğunluğu teşkil eder. Ülkemiz iki alternatif koalisyon ile yönetilme durumuna gelir. Kötü bir seçenek değil.

    • Cem bey “Mecliste eski AkPartililer ve yeni AkPartililer çoğunluğu teşkil eder.” neyim demişsiniz ama hemen enseyi karartmayı yahu, o çıkma lastiklerin hepsi chp ve iyipartiden aday oldular, akpartinin aday listeri ise yepyeni:)

    • Neyin iyi doğru olduğuna sen/seçmen karar verebilse! Dediğin olabilir, CB seçimi ikinci tura kalsın falan..
      Lakin, öyle olmuyor işte,
      Muktedirin kaybedeceği görülürse!..
      İşte o güünnn tükeneceğiizz. Orası haftaya azz soora😂
      Fakat normal olanı 1.turda herşey olur ve biter/bitmesidir.
      İster cb KK olsun, isterse RTE🤗.
      Halkın inan ki değil umurumda!

  14. Büyük Ankara Mitingi bir gün şaşırtma ile dün yapılabildi. Millet bahçesi bariyerler ile kısıtlanmış dar bölge miting alanına dönüştürülerek belediyelerden imza ile alana taşınmış coşkulu? kitle Ankara’nın nisan soğuğunda dombra çalınarak eğleştirldi. Altı milyon Ankara için devleti temsil eden iktidar partisi ve yanına eklenmiş derin devletin ülkücüleri, Ankamall’ da %10 indirim var denilse kilit olacak bir alanın çeyreğinin çeyreğini dolduramayarak, yüzlerde donuk bir tebessüm ve zoraki nutuklar ile muhalefetin istihzalı selfie paylaşımlarına mukabele ettiler. Yer ayaklarının altından kayanlar için gaflet için en iyi dans şekli tango mudur? vals midir? sorusu ile iktidarın birbiri peşi sıra müziğin dozunu arttırarak arzın deprenmesini kendi ayaklarının müzik ritmine olan ahenkleri sanması büyük bir hüsran olsa gerek. Efendiler, siz ve şürekanız artık gidiyor ve arkanızda büyük bir yıkım bırakarak gidiyorsunuz büyük hizmetler adı altında yutturduğunuz her köprü ve yol ihalesi Sayıştay denetçilerinin ilistirine girdiğinde ak koyun kara koyun belli olacağı gün çok yakında. Bülent Arınç vasıtası ile siyasi literatürde yer almış bir Hint atasözü var ki şu an yeri geldi. “Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa, kesin altını kirletmiştir.”

  15. anketler ve mitingler yanıltıcı olabilir.
    bazı anketler ve mitingleri kastediyorum partilere yakın olduğu bilinen bazı şirketlerin anketleri mesela ve izmir mitingi. muhalefetin izmirde açık ara önde olacağı zaten aşikar değil mi? ama doğu mitingleri, anadolu ve karadeniz mitingleri için aynı şeyi söyleyemeyiz. kalabalıklar bir yana, coşku dikkat çekici değil mi? başkanlara gösterilen ilgiye fazla şaşırdığımı söyleyemem ama kemal beye gösterilen ilgi benim beklentimin kesinlikle çok üstünde seyrediyor. izlediği sakin, kavgasız, güleryüzlü, ayrıştırıcı dil kullanılmayan, toplayıcı, kapsayıcı seçim politikasının da bunda çok önemli bir katkısı var. birleştire, birleştire geliyorlar gerçekten.
    akp için aynı şeyi söylemek zor. baştan hatalı başladılar, slogan bile hatalı. 20 yıllık bir iktidar seçime “yeter” diye başlar mı? söz milletin ama milletin söyleyeceği söze itirazları olacak gibi görünüyor üstelik.
    asıl hatalardan biri ittifaka çağırdığı partilerde oldu bana kalırsa, muhalefeti benzemezlikle eleştirirken asıl benzemez kendileri oldular. yeniden refah, büyük bir hata oldu özellikle kadına yönelik şiddetle ilgili taviz verileceği görüntüsü ve sayın erbakanın hayır dedikten sonra ikna edilmesi pek hayırlı olmadı, hüdapar daha büyük bir hayal kırıklığı zaten. türk bayrağı sözünden bile rahatsız olan hüdapar için geçenlerde bülent turan “ortağımız değil” dedi, nasıl yani? akp listelerinden seçime girip, milletvekili çıkarıyor değil mi bunlar? akp listelerinden seçime giren bir parti cumhur ittifakında nasıl olmaz? gardroba saklayın bari.
    akp nin asıl büyük hatalarından biri kullandıkları ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dil oluyor maalesef. bu ülke belki dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadı, sayısı meçhul onbinlerce insanımız öldü, milyonlar evsiz, işsiz, şehirsiz kaldı, tarihimizin en büyük ekonomi krizi yaşanıyor, bırakalım eti, balığı döneme soğan damga vurdu. halk zaten ezilmiş, üzülmüş, bunca felaketi bir arada yaşıyor insanlar bu kadar mutsuz, umutsuz, endişeliyken ülkeyi atacaklar-satacaklar bunlar hain, ajan gibi üstüne bir de sandıktan biz çıkmazsak bu darbedir benzeri akıl dışı, deli saçması ithamlarla neden germeye devam ediyorlar? uzun zamandır bunun işe yaramadığını gördükleri halde neden ısrarla devam ediyorlar?
    TOGG, uçak gemisi, doğalgaz vs nin neden seçim öncesine bırakıldığı sorusu doğru bir soru değil, iktidar bir artı değer ürettiyse bundan en avantajlı şekilde ve zamanda faydalanmasını elbette bekleyebiliriz. lakin bunlar halkın cebine yansıdığı zaman hizmet olur yoksa TOGG zaman içinde zarar ederse bir hizmet değil, külfet olur değil mi? geçilmeyen köprüler gibi, kullanılmayan havaalanları gibi.
    kalan 15 günlük sürede bir enteresan olaylar yaşanmazsa, son 195 metrede 😊seçimin sonucunun netleşmeye başladığını söyleyebiliriz.
    tahminlerimi şimdilik esnek olarak vereyim, bir iki gün kala bandı daraltırım;
    akp; % 33-35
    mhp;% 7.1-7.4
    chp; %26-28
    ip; % 10-11.5
    hdp % 10-11.8
    memleket; %2.5-3.4
    meclis dağılımında ceylan derisi koltuk dağılımı;
    cumhur; 290-295
    muhalefet; 310-305
    başkanlık seçiminin ilk turda biterse kılınçdaroğlunun alacağına kesin gözüyle bakıyorum, 2. tura kalırsa da yine kılınçdaroğlunun alacağını tahmin ediyorum.
    yine istanbul seçiminde olduğu gibi bazı itirazlar ve tekrarlar da olur zannerdersem, bir kaç ay kazanabilirler mi göreceğiz ama sonuç yine değişmeyecek.

  16. İzmir CHP için her seçimde aynı manzarayı verir, İzmir ülke genelini göstermekte ölçü kabul edilecek bir şehir değildir.iktidarın yıllara yayılmış fiyaskolarına rağmen muhalefetin hâlâ daha ancak burun farkıyla önde görünüyor olması da her açıdan hazindir. daha geçenlerde bu dönemde hapis dahil kendisi ve yakınları türlü mağduriyetlere uğramış tanıdığım bir aile CHP’li görünen gasteci ve televizyoncularin beyanlarına gıcık olduklarından oy vermeye gitmeyecek lerini söylüyorlardı.hayret ettim.bari kötünün iyisi görün, ortamın havası biraz değişir dedim.ikna edemedim. bu ailenin beş kardeşi var.çocuklar, gelinler torunlar otuzdan fazla oyları var ve hepsi herşeye rağmen AKP’li. Kılıçdaroğlu olabilecek iyi adaylardan. ancak parti çevresi sözleriyle çok insan ürkütüyorlar maalesef.bu seçim şimdiye garantiye alinmaliydi ama olmadı.işler bıçak sırtı.dikkat edilmesi gerekir.

    • Mnferit olaylara ve küçük hesaplara bakarak 85 milyon insanla ilgili sonuçlara varılamaz!
      O aileden kaç kişi kimbilir hangi ihalelerle, hangi çocuğunun işe girmesiyle.. (bilemezsin dışardan!).
      Sadece İst. Bir fikirverebilir, birçok konuda!
      Tv’yi açtım, KK konuşuyor, küçük ekranda da alevi dernekleri yürüyüş yapıyor! 😵‍💫
      Bir eyyvaahhh çektim!.. hdpli.. cumrtsi anneleri.. oyunları geldi aklıma😡
      Biraz dinledim bay kemali, süper🤗.
      Sonra aklıma geldi, bugün bir Mayıs, ekranda baktım bir işçi sendikası!😯..
      Biraz! Küçücük! Minnacık!!içim rahatlar gibi oldu inan😊
      Hayrolsun inşallah😂.

Yoruma kapalı.